15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 19 Ocak 2019 CUMARTESİ EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY HABER İzmir’de büyük dönüşümBüyükşehir belediyesi 20 bin kişinin yaşadığı bölgede kentsel dönüşüm planı hazırladı İzmir Büyükşehir Belediyesi, 20 bin kişinin yaşadığı Gaziemir Aktepe ve Emrez mahallelerinde kentsel dönüşüme başladı. Bunun için hazırlanan planlar, yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği toplantıyla tanıtıldı. Toplantıda konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Bu kentin çilesini çekmiş, bir göz odada 5 çocuk büyütmüş insanların hakkını koruyacağız” dedi. İlk kentsel dönüşüm konutlarını Uzundere’de teslim eden, Örnekköy’de inşaatları yarılayan İzmir Büyükşehir Belediyesi, şimdi de en büyük proje alanı olan Aktepe ve Emrez’de çalışmalara başladı. Gaziemir’de 1 milyon 220 bin metrekarelik AktepeEmrez kentsel dönüşüm projesini tamamlayarak kamuoyuna ve bölge halkına tanıttı. Akçay Caddesi ile İzmir Çevreyolu kesişiminde, yeni fuar alanının karşısında yer alan dönüşüm alanında 1+1, 2+1 ve 3+1 olarak farklı büyüklüklerde daire tipleri tasarlandı. Yoğun katılım... Çevre ile ulaşım bağlantısı zayıf, sosyal donatı ve teknik altyapısı yetersiz durumda olan bölgenin kentsel dönüşümü için Fuar İzmir D Holü’nde gerçekleşen tanıtım toplantısı yoğun ilgi gördü. Programın açılışında konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Türkiye’de ilk defa mevcut binaları yıkarak, yerine yenisini, depreme dayanıklısını, her türlü ihtiyacı karşılayacak alanları yaparak, kimsenin burnunu kanatmadan, bir kuruş paraya ihtiyaç olmadan kentsel dönüşümü başardık. İşte örnek! Bundan sonra kim gelirse gelsin, kim kentsel dönüşüm yapmaya kalkarsa kalksın, bizim bugün Uzundere ve Örnekköy’de yaptığımız, yarın Aktepe ve Emrez’de yapacağımız örneklerin dışında başka bir uygulama yapması mümkün değildir” dedi. Yoğurdu üfleyerek yemek Özellikle ilk kentsel dönüşümü gerçekleştirdikleri Uzundere’de yaşayanlara teşekkür eden Kocaoğlu, şunları söyledi, “Onlar bize inandılar, güvendiler ve ilk örneği hayata geçirmek şansını yakaladık. Her zaman söylüyorum; ben de İç Anadolu’dan kopup gelmiş bir kardeşinizim. Bu salondakilerin yüzde 90’ı Anadolu’dan çıkmış, yorganını sırtına koymuş, bir hemşerisi İzmir Büyükşehir Belediyesi, en büyük proje alanı olan Aktepe ve Emrez’de çalışmalara başladı. Gaziemir’de 1 milyon 220 bin metrekarelik AktepeEmrez kentsel dönüşüm projesini tamamlayarak kamuoyuna ve bölge halkına tanıttı. nin yanına gelmiş, iş aramış, geçici işte çalışmış, başını sokacak yer yapmış. O gün devletin imkânları, o gelen insanların imkânları, bu binaları yapmaya yetmemiş. Ama artık dünya gelişiyor; ülke, İzmir gelişiyor. Daha modern, daha yeşil alanlarına, spor, oyun alanlarına, kent ormanlarına, parklara ihtiyacımız var. İnsanların bir arada olacağı, konuşacağı, acılarını ve sevinçleri paylaşacağı ortak alanlara ihtiyaç var. Kentin çarpık olduğu yerde kenti yeniden kurmalıyız. Bunu nasıl yapacağımızı çok iyi düşünmek zorundayız. Adam aynı arsada binayı yıkıyor, yapıyor, buna da ‘kentsel dönüşüm’ diyor. Bu kentsel dönüşüm değildir. Bu binanın yenilenmesidir. İstanbul’da Sulukule ve Fikirtepe gibi dönüşümler de kentsel dönüşüm değil. Oradaki insanları dışlamak üzere yapılan rant dönüşümleridir. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin projeleri belki biraz zaman aldı ama yoğurdu üfleyerek yememiz lazım. Burada bu kentin çilesini çekmiş, bir göz odada 5 çocuk büyütmüş insanların hakkını korumamız gerekiyordu.” Kocaoğlu, büyükşehir belediyesinin kentsel dönüşümde hakem rolü oynadığını ve müteahhitle hak sahibinin asla karşı karşıya gelmediğini söyledi. Bir gayrimenkulün sadece konut olmadığını, orada yaşanmışlıkların ve hatı raların bulunduğunu söyleyen Kocaoğlu sözlerine şöyle devam etti: “Bir gayrimenkul sadece konut değildir. Orada iyi günler, düğünler, dernekler, halaylar, acı günler, cenazeler, hastalıklar vardır. İnsan o bina ile, o sokak ve o komşu ile ömür paylaşmıştır. Orada çocukluk anıları vardır. Varlık vardır, yokluk vardır. Kaderi ve hayatı paylaşmak vardır. Onun için biz, ‘evim yenilendi ama komşum aynı’ felsefesini sürdürüyoruz. Büyükşehir belediyesi, hiçbir kentsel dönüşüm alanından bir kuruş değil, kuruşun kırkta biri para bile rant sağlamayacaktır. Bütün rant, bu bölgenin çilesini çeken, Aktepe ve Emrez’in çamurlu yolunda yürüyen, kışında kıyametinde zorluklar altında yaşayan insan alacaktır. Burada ne değer varsa, sonuna kadar sizlerin, mal sahiplerinin olacaktır. Sadece müteahhit ihalesine girecek, para kazanacak ya da kazanamayacak. Geri kalan her şey sizlerin olacaktır. Bu mantık, felsefe, bu kente bakışla biz kentsel dönüşümü düzenledik ve sürdürüyoruz. Geçtiğimiz hafta Uzundere’deki ilk dönüşüm konutlarımızı ziyaret ettim. Bir mağazaya ve bir eve gittim. O kadar duygulandım ki! İnsanların gözündeki pırıltı sizi bambaşka yerlere götürüyor. O mutluluğu herhangi bir maddi değerle ölçmek mümkün değil. Biz bunu başardık!” l İZMİR/Cumhuriyet Aktivitelere uygun plan İzmir Büyükşehir Belediyesi, AktepeEmrez’deki proje alanını, dere çevresi yeşil alan olarak planladı. Bu alanlar, yürüyüş ve bisiklet parkurları, açık spor alanları gibi çeşitli aktivitelerin yapılmasına uygun olarak düzenlenecek. Proje ile kültür tesisi, sağlık tesisi, belediye hizmet alanı gibi alanlar artırıldı ve bunların erişilebilir olması sağlandı. Yayaların rahatlıkla kullanabileceği ve ticari aktivitenin de yoğun olacağı bir yaya aksı belirlendi. Meydan, park ve donatı alanlarına bağlantı sağlayan bu yaya aksı Aktepe Mahallesi’ndeki mevcut ağaç kümelerinin bulunduğu alan ile bağlandı. Altan Aydın Caddesi, yine ticari faaliyetlerin yoğun olarak sürdürüldüğü, konut altı ticari birimlerin yer alacağı ana ticaret aksı olarak planlandı. Yerinde dönüşüm ilkesiyle, sadece konut sahiplerinin değil alandaki esnafın, işyeri sahiplerinin de dönüşüm sonrasında aynı yerde ticari faaliyetlerini devam etmesini sağlanacak. Çeşitli tiplerde kullanımları içeren konutlar, açık alanlara, yol genişliklerine ve kullanım cephelerine göre inşa edilecek. l İZMİR/Cumhuriyet İBB’den Kadıköy’de billboard operasyonu İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Zabıta ekipleri tarafından Kadıköy Belediyesi’nin çevresinde bulunan 10 billboard önceki gece yarısı vinçlerle kaldırıldı. Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, “Belediye binasının tam karşısında bulunan billboardların kaldırılmasını anlamak mümkün değil” dedi. Kadıköy Belediyesi’nin Hasanpaşa’da bulunan yönetim binası karşısında ve Kadıköy Belediyesi Evlendirme Dairesi yakınlarında bulunan 10 billboard, İBB Zabıta ekipleri tarafından önceki gece saat 02.00 civarında vinç ve iş makineleriyle söküldü. İBB’nin gece yarısı operasyonunu eleştiren Kadıköy Belediye Başkanı Nuhoğlu, billboardların etkinlik ve hizmetlerden yurttaşları haberdar etmek amacıyla kullanıldığını vurgulayarak “‘Dış mekân duyuru ları birebir halka ulaştığımız en ciddi iletişim araçları. İnsanların sağlık, eğitim, sanat, ekonomi ve genel ihtiyaçlarıyla ilgili haber alma hakkı elinden alınıyor. Kadıköy’de, belediyenin tam karşısında yer alan billboardların kullanımına ilişkin Kadıköy Belediyesi’nin karar vermesi lazım. Bu ülkede iktidarın gerçek sahibinin halk olduğunun farkında değiller” diye konuştu. l İSTANBUL\Cumhuriyet MURATBEY GÜMRÜK MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN Müdürlüğümüzce aşağıda unvanı ve adresi bildirilen borçluya usulünce tebligat çıkarılmışsa da yapılan tüm aramalara rağmen firmaya/şahıslara gerekli tebliğ gerçekleştirilememiştir. Aşağıda unvanı, beyanname numarası ve borç miktarı belirtilen devlet alacağına ilişkin olarak, 7201 sayılı kanunun 28. ve 29. maddeleri ve mer'i mevzuat hükümleri çerçevesinde ilanen tebliğine karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen nedenlerle şahısların/firmaların belirtilen borcu en geç 15 gün içerisinde Muratbey Gümrük Saymanlık Müdürlüğü’ne ödenmesi, aksi halde 6183 sayılı A.A.T.U.H. Kanun çerçevesinde gerekli işlemlerin yapılacağının bilinmesi ilanen tebliğ olunur. SIRA FİRMA UNVANI FİRMA ADRESİ NO DİİBTARİH/SAYI GV/KDV/ANTİ YTBTARİH/SAYI DAMPİNG/GF/PARA CEZASI (238) TUTAR 1 Kayıtbay Tekstil Devlet Mh. Düzova Cd. Tahir Türk Sit. 2018/D101977 16.10.2018/38014982 San. ve Tic. Ltd. Şti. No: 21 A Vize/KIRKLARELİ tarih/sayılı tahakkuk 2 Kayıtbay Tekstil Devlet Mh. Düzova Cd. Tahir Türk Sit. 2018/D101977 16.10.2018/18341300CK020996 San. ve Tic. Ltd. Şti. No:21 A Vize/KIRKLARELİ tarih/sayılı ceza kararı 833.502,28TL 4.592.452,72TL Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 932353) T.C. TEKİRDAĞ VALİLİĞİ Tekirdağ Kadastro Müdürlüğü Çorlu Kadastro Birimi 3402 SAYILI KADASTRO KANUNU’NUN 41. MADDE UYGULAMASIDIR Tekirdağ ili Ergene ilçesi Vakıflar Mahallesi 1085 parsel nolu taşınmazda 3402 sayılı kanunun 41. maddesi gereği hesaplama hatasının düzeltme işlemi yapılmıştır. Parsel maliklerine gerekli tebligatlar yapılmış, ancak komşusu olan 1087 parselin maliklerinden Hasan ZÜNBÜL ve Nefise DİRİK isimli kişilerin adresleri tespit edilememiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümleri gereğince yapılan düzeltme ulusal gazetede bir defaya mahsus yayınlanmak suretiyle ilgililerine tebliğ sayılacağından, ilgililerince müdürlüğümüzce yapılan 3402 sayılı 41. Madde düzeltmesine ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 30 (otuz) gün içerisinde ÇORLU SULH HUKUK MAHKEMESİ’nde dava açılmadığı takdirde düzeltmenin kesinleşeceği hususu tebliğen ilan olunur. İŞLEME KONU PARSELLER T.C. BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/483 Esas KARAR NO: 2018/497 Davacı tarafından açılan davada davacının davasının KABULÜNE, İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, Sümer Mahallesi, cilt no:8, hane no:106 da nüfusa kayıtlı 42646497158 TC nolu davacı Cansu Büyükvardar'ın kayden "Büyükvardar" olan soy isminin "Yenilmez" olarak TASHİHEN nüfusa TESCİLİNE karar verilmiş olduğu ilan olunur. 14/01/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 932219) İli İlçesi Mahalle Parsel Eski Yüzölçüm Yeni Yüzölçüm Tapu Malikleri Tekirdağ Ergene Vakıflar 1085 2400.00 m2 2745.39 m2 Sunay ŞENTÜRK Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 931792) T.C. BAKIRKÖY 9. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Mahkememizin 25/12/2018 tarih ve 2018/520 esas, 2018/595 karar sayılı kararı ile; Amasya, Merzifon, Büyükçay, C.26, H.6, BSN.86 da nüfusa kayıtlı Tahsin ve Sebahat kızı, 20/01/1984 d.lu, 53377728350 T.C kimlik numaralı NEVRİYE HARPUTLU'nun isminin ARZU olarak DÜZELTİLMESİNE, ilişkin karar ilan olunur. 16/01/2019 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 931730) T.C. BAKIRKÖY 10. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN Sayı: 2018/650 Esas Tokat İli,Merkez İlçesi,Camiikebir Mahallesi, Cilt No:3, Hane No:288, BSN: 9'de nüfusa kayıtlı, 35053645540TC Kimlik numaralı,Sadettin ve Pakize oğlu ,Tokat 01/09/1983 doğumlu, davacı REMZİ CÜCÜK'ün isminin "KENAN" soyisminin "KUYUMCUOĞLU" olarak TASHİHİNE, nüfusa bu şekilde TESCİLİNE. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 931733) Bacım koş karakola! Datça’nın henüz keşfedilmediği yıllarda Palamutbükü’nde hepi topu iki pansiyon vardı. Bunlardan biri uzun yıllar İstanbul’da yaşamış karıkoca arkadaşım olan bir aileye aitti. Komşu pansiyonun sahibi tek oğulları olan Mesudiyeli bir aile neredeyse bütün köyle kavgalıydı. Tabii, rakipleri olan bitişikteki pansiyonun sahibi arkadaşlarımla da... Bu geçimsiz ailenin bıyıkları henüz terlemiş oğulları bütün gün iskelede pansiyonlarının lokantalarına müşteri çekmek ve kasalarla meşrubat ve içki satmak için yat sahiplerini bekler dururdu. Eline aldığı beyaz havluyu sallayarak güneşin altında bekleyen çocuğun bir diğer görevi ise annesinin kâh köylüleri kâh komşu pansiyonun sahiplerini şikâyet etsin diye “Oğlum koş karakola!” komutunu yerine getirmesiydi. Kızgın kumlara bata çıka hemen her gün tepedeki karakola koşturan çocuk da karakoldaki görevliler de bu ipe sapa gelmez şikâyetlerden bizar olmuşlardı. Ergen yaşlardaki çocuk karakola gitmekten utandığı için bazen annesine diklenir, o zaman da kadın eline ayakkabı, terlik ne bulduysa oğluna fırlattıktan sonra bir köşede bütün gün Red Kit gibi ağzından sigarasını düşürmeden oturan kocasına dönerek emir kipiyle buyururdu: Kadriiii koş karakola!.. Geçen hafta Deniz Çakır olayından sonra Datça’daki o pansiyonun sahibi olan geçimsiz teyze geliverdi aklıma. Yeni dönemin muktedirleri, yasalarımızda suç olsun olmasın, sözlerini, eylemlerini, giyimkuşamlarını ya da bakışlarını beğenmediği herkesi karakola, savcılığa şikâyet etmede birbirleriyle yarışıyor adeta. Bazen bir gazete haberini, bazen bir karikatürü, bazen bir konuşmayı ya da basit bir dalaşmayı hemen “bizi aşağıladılar, kutsal değerlerimizle dalga geçtiler ya da kin nefret söyleminde bulundular” diyerek şikâyet konusu yapıyorlar. Bu kesimin, endazesiz kibirleri ve muktedir olmanın şımarıklığıyla davrandığı malum. Asıl vahim olan adli makamların ve güvenlik güçlerinin bu incir çekirdeğini doldurmayacak ve sonuçta takipsizlik kararı verileceği baştan belli olan konuları ciddiye alıp soruşturma konusu yapmaları... Onlar hep haklı, onlar hep mazlum, onlar hep doğruyu söyler. Karşı kamptakiler nedense hep sarhoş, hep yalancı, hep inançlara ve kutsal değerlere saldırmak ve hakaret etmek için aportta beklerler. Kimi zaman da hiçbir şikâyet olmaksızın durumdan vazife çıkaran savcılarımız kendiliğinden soruşturma başlatır. Bu cevvalliği bir gün olsun karşı kampa yapılan hakaretler, aşağılamalar ya da farklı inanç mensuplarına çirkin sözler sarf edildiğinde göstermezler. Hatta şikâyetler yapıldığında ciddiye alan da olmaz. “Münferit hadise” denir ve üstü kapatılır. Geçen hafta Arnavutköy’deki Cumhuriyet Ortaokulu’nun din öğretmeni derste “Alevilerin ekmeği yenmez” diye fetva verdi. Aynı ilçede başka bir okulda yine din dersi öğretmeni “Aleviler namaz kılmaz çünkü Hz. Muhammed’i sevmezler” diye buyurdu ve itiraz eden öğrenciyi, “notunu kırarım” tehdidinde bulunarak sınıftan kovdu. Olay medyaya yansıdığı halde bu iki din dersi öğretmeni hakkında bırakın savcıyı, Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bir soruşturma haberi bile gelmedi. Geçen haftanın gündeminde baş sıraya oturan Deniz Çakır’ın alkollü içki satılan bir mekânda yan masada oturan tesettürlü gençlerle ağız dalaşında herkes safını belli etti. İddiaya göre ünlü oyuncu doğum günü nedeniyle arkadaşlarıyla kutlama yaparken alkolün de etkisiyle yan masadaki tesettürlü genç kızlara “Bunların burada ne işi var, Arabistan’a gitsinler” demiş. Çakır, ise ifadesinde tersini söylüyor. Olayın hemen ertesi günü harekete geçmeyen kızlar, nedense olay basında köpürtülüp Deniz Çakır çarmıha gerildikten sonra savcılığa gitmeyi akıl edebiliyor. Peki, kanıt var mı? Yok. Sadece kendi beyanları var. Şimdi bir durun ve düşünün; hemen herkesin elindeki akıllı telefonlarla börtü böceği, sokakta tanımadığı insanların kavgasını çekip sosyal medyada paylaşıldığı günümüzde bu hanım kızlarımız güya uzun süre kendi masalarına musallat olan ve üstelik de sarhoş olduğu her halinden belli olan Deniz Çakır’ı kameraya çekip yayımlamayacaklar öyle mi? Kendilerine sataşmasalar bile sırf ünlü olduğu ve sarhoş olup yüksek sesle etrafı rahatsız ettiği için bile çekerlerdi inanın. Eğer Deniz Çakır iddia edildiği türden sözler sarf etmişse gerçekten halt etmiş. Kimin nerede yiyip içeceğine, nerede eğleneceğine kimse karışamaz. Ama ya söylendiği gibi değilse? Takdir edersiniz ki, Kabataş olayında da kanıt istediğimizde, “Bir kadının beyanı yetmiyor mu?” denmişti. Ee demek ki yetmiyormuş. “Mütedeyyin kesimin tümü böyledir, kendilerinden olmayana kara çalar” tarzında bir yaklaşımımız elbette ki olamaz. Ama konuyu adli boyutlara taşıyan bu kesimin sicilinin de çok temiz olmadığını yaşayarak öğrendik. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle