25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ABD’den Basra çıkışı WashingtonTahran gerilimi Irak üzerinden sürüyor. Irak’ın Basra kentinde geçen temmuzdan bu yana ekonomik kriz, altyapı hizmetlerindeki eksikliklere karşı düzenlenen protestoların ardından ABD’den Pazar 30 Eylül 2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: İLKNUR FİLİZ DMAVAELÜTUŞGÇRARAEDNLYUAİ R kentteki konsolosluğunu kapama kararı geldi. ABD karara gerekçe olarak konsolosluğa, çalışanlarına yönelik İran ve bağlantılı milislerden tehditlerde artışı gösterdi. Kentte gerçekleşen ölümlü gösterilerde İran konsolosluğu da hedef olmuştu. 7 Endonezya’da tsunami dehşeti “Pasifik Ateş Çemberi” olarak adlandırılan deprem ve volkan kuşağında yer alan Endonezya’nın Sulawesi Adası önceki gün meydana gelen 7.5 büyüklüğündeki deprem ve tsunami ile sarsıldı. Donggala’nın 27 kilometre kuzeydoğusunda yerin 10 kilometre derinliğinde meydana gelen sarsıntının ardından Donggala ve Palu kentlerini 3 metreyi aşan tsunami dalgaları vurdu, en az 384 kişinin hayatını kaybettiği açıklandı. Binleri bulabilir... Devlet Başkanı Yardımcısı Jusuf Kalla ölü sayısının binleri bulabileceği uyarısında bulundu. Dalgalar kıyıyı vurduğu sırada Palu’da sahilde düzenlenen bir festivale katılan yüzlerce kişinin çoğunun kurbanlar arasında olduğu belirtildi. Reuters’e konuşan Endonezya Acil Müdahale Kurumu Sözcüsü, “Bazı bölgelerle iletişim kurulamadığı için henüz detaylı rapor alamadık. Bulduğumuz cesetlerin büyük bölümü tsunami nedeniyle sahil şeridinde bulunuyordu. Ancak felaketin gerçek boyutu henüz bilinmiyor” dedi. Palu ile iletişim sınırlı olsa da haber alınabildiği belirtilirken Kızılhaç, 300 binden Sulawesi Adası’nda 7.5’lik depremin tetiklediği felakette en az 384 kişi yaşamını yitirdi. Yüzlerce kişi ise kayıp... destek verdiğini kaydetti. Havaalanı hasar gördü Yetkililer, Palu’daki Mutia ra SIS AlJufrie Havalimanı’nın uçuş pistinin 500 metrelik ala nında hasar görmesinden dola yı yardım ulaştırmada kullanı labilir durumda olan 2 bin met relik alan için daha uygun uçak ların kullanılacağını duyurdu. Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo’nun bugün depremden etkilenen bölgeleri ziyaret etme si bekleniyor. Endonezya’da, 26 ‘uyarı Aralık 2004’te 9.1 büyüklüğündeki depremin Dalgalar kıyıya vurduğu sırada Palu’da sahilde yüzlerce kişinin katıldığı bir festivalin düzenlenmekte olduğu duyuruldu. Eerken kaldırıldı’ tetiklediği tsunami nedeniyle Hint Okyanu ndonezya su şeridi boyunca 230 Meteoroloji, İklim bin kişi yaşamını yi fazla kişinin yaşadığı, depremin merkezine daha yakın olan Donggala ile iletişimin tamemen kesildiğini kaydetti. Yaraıkyıonrllaarrını Palu’da yolların ceset torbalarıyla dolu olduğu ve insanların yerdeki torbaların içlerini kontrol ederek yakınlarını ga1sshdiydlaloirea4eaaenrartşnktt0ıitumlianrii0iaşyndeıikranklmruııdeeekenkiişkluielritkaroykvtssdalseaoodpeeurnnaıJpıdlnnlrealsrgaiaaınleontenamakmfdanhsinaizçıieeslvrduniiıdıkzakdenlyamılvalrseerarKaurditöranmfludneııisprsdğrnıuraünıuıriıdlnlndğenoddmiıeıçaindusa”a3.ui,e.nenleK4“ıdn(nUnveuBdüdeeylrMyearuıralğakdşiKmrlıkeitıe,Gkniıdnrnaı)ianrnebmüaltyseyiAloürrny1ıanmndak2Bımkdua’0lkuiedüeasşatavbığyttiy’6yiseniünd.bnu.dda3ndaeinıenğ,ad.dEau6aLehetmn.seonag9ddtmmiyleoeoevaflpsmbnremetioıenu7ikzşz, aramaya çalıştıkları bildirildi. ma ekibinin ça 450 binden fazla kişiyi et Ulusal Afet Ajansı Yönetimi lışmalarının sürdü kileyen depremlerde 563 kişi bölgede elektrik ve internet ğünü, ordunun da çalışmalara yaşamını yitirmişti. ‘Cesur basına ihtiyaç var’ Son olarak hükümet ile basın ilişkisi ve özgür basın temalarının ele alındığı The Post filminde rol alan Hollywood’un efsane isimlerinden Meryl Streep, Porter dergisi için basın özgürlüğünün önemini anlatan bir mektup kaleme aldı. Streep, günümüzde araştırmacı gazetecilerin özellikle de kadın gazetecilerin büyük bir baskı altında, tehlikede olduğuna dikkat çekti. Ünlü oyuncu, Panama belgelerini araştı rırken geçen yıl aracına konulan bombayla yaşamını yitiren Maltalı gazeteci Daphne Caruana Galizia’ya da atıfta bulundu. Barselona’da protestolu gün Katalonya Özerk Yönetimi’nin başkenti Barselona’da dün İspanya’da kalma yanlıları ile ayrılıkçılar, geçen yıl düzenlenen ve Madrid’in müdahalesi ile sonuçlanan bağımsızlık referandumunun yarınki yıldönümü öncesi protesto gösterileri düzenledi. Güvenlik güçleri ile ayrılık yanlı sı eylemciler arasında çıkan çatışmalarda 6 kişinin gözaltına alındığı, 14 kişinin de yaralandığı duyuruldu. Birlik yanlılarının bağımsızlık yanlılarının gösterilerine engel olmak için polise yardımcı olmak amacıyla cuma akşamından kamp kurduğu ancak eylemin rotasının değiştirildiği de gündeme yansıyan ha berler arasındaydı. Barselona tek taraflı referandumun ardından bağımsızlık ilan etmiş ancak merkezi Madrid hükümeti Katalan yönetimini feshetmiş, hakkında soruşturma açılan Katalan siyasilerden, eski lider Carles Puigdemont “krizi AB’nin kalbine taşımak” amacıyla Belçika’ya gitmişti. Meryl Streep SırbistanKosova hattı göl krizinde Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vucic, Kosova özel kuvvetlerinin eylemleri nedeniyle ordunun en üst teyakkuz seviyesine getirilmesi emrini verdi. Sputnik’in Sırbistan merkezli Tanjug ajansına dayandırdığı haberine göre, Kosova ordusunun Belgrad kontrolündeki Gazivoda hidroelektrik santralı yakınlarındaki Gazivoda Gölü civarına asker yerleştirmesi nedeniy le Vucic, Sırbistan Genelkurmay Başkanı’na orduyu en üst teyakkuz seviyesine getirme emri verdi. Haberde bölgede 60 Kosova askerinin bulunduğu, bazı askerlerin göl yakınlarındaki bir ekoloji ve spor merkezine girdiği, 4 Sırbı gözaltına aldığı öne sürüldü. Reuters’in habe GÖZLER SANDIKTA Makedonya’da Başbakan Zoran Zaev ile Yunan mevkidaşı Aleksis Çipras arasında varılan, iki ülke arasındaki 27 yıllık isim krizini sonlandırmayı amaçlayan anlaşma bugün referandumda oylanacak. İki taraftan milliyetçi unsurların karşı çıktığı uzlaşı, Makedonya’nın isminin Kuzey Makedonya olarak değiştirilmesini öngörüyor. rinde ise Kosova Cumhurbaşkanı Haşim Taçi’nin ülkenin emniyet genel müdürü ile gölde bir botta fotoğrafları Kosova medyası tarafından yayımlandığı aktarıldı. Askerlerin kimseyi gözaltına almadığı, sadece güvenliği sağlamak için orada bulundukları belirtildi. Vucic , 8 Eylül’de bölgeye bir ziyaret gerçekleştirmişti. Gazivoda Gölü ve santralının kontrolü uzun zamandır KosovaSırbıstin arasında anlaşmazlık konularından. ortadoğu uzmanı prof. kepel: rusya batı’nın başarısızlığından faydalandı Parçalı bulutlu Suriye... MİNE ESEN Yaklaşık sekiz yıldır süregiden Suriye savaşı, bölgeseluluslararası kaos yansımalarıyla şimdilerde Türkiye sınırlarına uzanan İdlib’le yeni bir evrede. TSK’nin de Astana çatışmasızlık uzlaşısı çerçevesinde konuşlu olduğu bölge Ankara açısından, Rusya ile varılan silahsız bölge anlaşmasıyla da zorlu bir süreci barındırıyor. İç savaştan, “vekâlet savaşlarına” evrilen süreçte insani ve ekonomik açıdan büyük yıkıma uğrayan Suriye’nin karmaşık tablosuna ilişkin tanınmış Fransız siyaset bilimci, Ortadoğu uzmanı Prof. Gilles Kepel’in yorumu ise dikkat çekici: “Şu an karşımızda artık bölünmüş bir Suriye var... Rusya’nın, İran’ın, ABD merkezli Batı’nın, Türkiye’nin ve İsrail’in Suriye’si var...” ABDRusya cephesinde Matruşka misali iç içe geçen sorunlarda el yakıcı konu başlığı ise Kepel’e de göre, İran. Geçen hafta Boğaziçi ÜniversitesiTÜSİAD Dış Politika Forumu çerçevesinde düzenlenen “Ortadoğu’da Yeni Dengeler” başlıklı toplantıya katılan Kepel’le bir araya geliyoruz. İslami hareketler, Avrupa’da cihatçı yapılanma konusunda uzmanlığıyla tanınan Kepel’le güneşli bir İstanbul günü Tünel’den Galata Kulesi’ne uzanan yürüyüşte sohbet ediyoruz. “Fransa’da Terör: Batı’da Cihadın Yükselişi”, “Fitne” kitaplarının da yazarı Kepel’in yeni kaleme aldığı “Kaosun Ötesi”nin önümüzdeki aylarda raflarda yerini alması bekleniyor. Kepel, Fransa’da liberal Macron’u iktidara getiren kişi yorumlarının da merkezinde. Seçim sürecinde IŞİD saldırılarına sahne olan ülkede aşırı sağcı Le Pen cephesinin bunu siyaseten kullanmasına karşılık Macron’un Kepel’in teröristlerin asıl istediğinin “toplumu bölmek ve nefret dili olduğu düşüncesine” atıf yaptığı basına yansımıştı. minde. Suriye tüm alanda yeniden hakimiyet peşinde. İran, Irak’ta Şii nüfus ağırlığının etkisiyle etkinliğini koruyabiliyor. Ama Suriye’de durum öyle değil. Sünni nüfus yoğun. Türkiye ise Suriye politikasında tutum değişikliğinde. Davutoğlu dönemini düşünürsek muhaliflere destek ardından ise özellikle 2016 darbe girişimi sonrasında bunda değişiklik gözleniyor. Erdoğan cephesi kendini ABD yönetiminden uzaklaştırdı, Putin’in müttefiki oldu. Şimdi onun için en öncül mücadele YPG, PKK ile. Suriye’deki muhaliflere odaklanmayı bırakıp milliyetçi bakış açısıyla siyasette. Bu politika değişikliği sürecinde de Suriye savaşında önemli dönemeçlerden biri Rusya destekli Suriye ordusunun Halep’i muhaliflerden almasıdır. İlerleyen süreçlerde ise İdlib konusu önümüze çıkmaya, yeni çatışma bölgesi olmaya başladı. Rusya’nın 4 ortağı Suriye’de Batı’nın başarısızlığı, Rusya’nın ise oyunu değiştiren taraf olduğu vurgusunu sıklıkla yapan Kepel, Moskova’nın diğer yandan da birbirinden farklı dört ortağı olduğunu söylüyor: İsrail, S. Arabistan, İran, Türkiye. Bu farklı çıkarlar tablosunda ise Suriye sorununun kısa dönemde siyasi çözüme ulaşmasının zorluklar barındırdığına işaret ediyor. “Ortadoğu’da eski sistem çöküyor. Bunun yerine yenisi ise kurulamıyor” yorumu dikkat çekici. Suriye’de sahaya yansıyan Şam’ın yakın müttefiki İran’ın etkinliğine karşı ABDİsrail baskısı hakkındaki düşüncelerini soruyoruz: “İsrail, Suudi Arabistan için Rusya ve Esad yönetiminin kalması konusunda bir sorun yok gözüküyor. Ama kesin olan İran’ı istemedikleri. O nedenle de olabildiğince baskı yapıyorlar. İsrail açısından kaygılardan biri, İran’ın Suriye’deki varlığını sürdürmesiyle kendisine çok yakın sınır bölgesinden, Golan’dan füze saldırısına açık olabileceği. Riyad da gerek Körfez’deki SünniŞii çekişmesi, gerekse enerji sektöründeki rakiplik durumundan muhalefette. Tüm bunların yanında ise Rusya için de Suudi Arabistan ve İsrail ekonomik açıdan oldukça önemli partner. Ama tablo karmaşık çünkü bir yandan da sahadaki gerçeklik şu an için Rusya’nın İran’a ihtiyacı olduğu.” Mçöozsükmovisatsiyiyoarsi Sahadaki tüm oyuncuları düşünürsek Suriye’de siyasi çözüm hamleleri ne kadar gerçekçi? Rusya etkinliğini sahada artırıp Şam yönetiminden yana durumu değiştirmesi sürecinin ardından artık siyasi çözüm ihtiyacının farkında. KGB geçmişinin de etkisiyle Putin, burada daha uzun süre böylesine geniş askeri bir konuşlanma sürdüremeyeceğini SSCB döneminde Afganistan’da yaşananlardan biliyor. Ama durum Şam ve Tahran açısından farklı. Onlar askeri çözüm eğili bin fransız cihatçı... Suriye’deki cihatçıların durumuna ilişkin Avrupa’nın bakışı ne? Nasıl Türkiye’nin yeni bir göç dalgasını kaldırması zorsa Batı’dan da bu insanların ülkelerine gelmesini isteyen yok. Bini aşkın Fransız cihatçının İdlib’de olduğunu biliyoruz. Son derece radikaller. Gerçi ParisAnkara hattında güvenlik açısından bu konuda iyi bir işbirliği var gibi. Bu çerçevede Türkiye’nin güvenlik gerekçeleriyle Almanya ile kıyaslandığında Fransa ile daha iyi ilişkiler içinde olduğunu gözlemliyoruz. Ayrıca YPG’nin de elinde çok sayıda Fransız cihatçının olduğunu biliyoruz. Siyasi çözüm haritalarında egemen, bütün bir Suriye umudu dile getiriliyor. Peki gerçek ne, şu anki tabloda Suriye bölünmüş bir ülke midir? Yabancı güçlerin Suriye’den çıkması yakın zamanda mümkün mü? Evet bölünmüş bir ülke diyebiliriz, Türkiye Suriye’si, ABD merkezli Batı Suriye’si, Rusya Suriyee’si, İran Suriyee’si, İsrail Suriyee’si... Doğuda petrol sahaları var biliyorsunuz. Suriye’de bir yönetim bu petrol sahasının geliri olmadan iktidarda kalamaz. Ama Batı terk ederse, bu kez bölgede Türkiye ile İran arasında çekişme başlayacaktır. O yüzden de tepkilere karşın bölgede ABD, Fransa çerçevesinde Batı’nın olması, böylelikle şu anda yeni bir çatışma alanının çıkmamasından memnunlar da var. TahranAnkara hattında ilişkiler yüzeyselde iyi gözüküyor. Ama amaları var... İran YPG’ye de yakın. Rusya’nın da YPG ile ilişkisini, geçmişte bir kısmının Rus gizli servislerinde eğitildikleri haberlerini hatırlamak lazım. Ukolunsflearraanrsasgıerek Suriye’de çözüm uluslararası konferans olmadıkça gerçekleşmez. Rusya kendi başına krizi çözemeyeceğini, yeniden inşaya yeterli olamayacağını biliyor. Ama şu an ise İran sorunun çözümünden yana değil. ABD baskısının da hedefinde olmasının da etkisi var. İDLİB bilinmezlerle dolu Rusya ve Türkiye’nin silahsız bölge uzlaşısına vardığı İdlib’de önümüzde nasıl bir süreç var? Sonucu tahmin etmek güç. Şam ve daha sessiz kalsa da İran’ın İdlib’den muhalifleri çıkarmak için Rusya’nın bombardımanını istediği ortada. Sorunların başında da bölgede cihatçıların durumu. “Ilımlı mı yoksa Nusracı mı”, kim, nasıl belirleyecek ve bunlar ne olacak, nereye gidecek. Oldu ki çözüm olmadı, bombardıman oldu, sivillerin durumu ne olacak.. Olası göç yolunun rotası Türkiye, böyle bir durum ülkenize kapılarını açması için büyük baskı anlamına gelir. 3 milyonu aşkın Suriyeliyi barındıran Türkiye’nin daha fazlasını alması ekonomiksosyal açıdan mümkün görünmüyor. İdlib’de şimdi RusyaTürkiye bir uz laşıya vardı. Bir süre vermek gerekiyor. Ama sahada çok da bilinmezin olduğunu unutmamak lazım.. Bir de Fırat’ın doğusu, YPG konusu var. Türkiye’nin askeri konuşlanmasının yanı sıra ABD ve bir kısım Fransız askeri de bölgede. Rusya ve Türkiye, Suriye’nin kuzey batısının geleceğine ilişkin aynı fikirde değil. Hatırlayalım, Rusya Türkiye’nin Afrin operasyonundan sonra buranın Şam yönetimine geri verilmesi gerektiği çıkışıyla dikkat çekti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle