27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 12 Eylül 2018 10 Köşemen ‘7 Mart 1924 Ruhu’na dönerken Cumhuriyet’in yazarından çok okuru sayılırım. Okurluğum 50 yılı buluyor, sürekli yazarlığım 12 yıllık. Çarşamba günleri gazetede, perşembeleri ise Kitap Eki’nde yazmam okurluğumdan sonra gelir. Gazetenin mutfağına, basıma hazırlanış aşamalarına hiç dahil olmadım. Bu nedenle yaşanan gelişmeleri gazetede ve sosyal medyada yazılanlar üzerinden izlemek durumundaydım. Beklenen oldu, cuma günü vakıf yönetim kurulu seçimi yapıldı. Yeni yönetim kurulunun şekillenişi gazetede değişimin yaşanacağını haber veriyordu. Ama aynı yönetim kurulunda yer alan ve de halen gazetede görevde bulunan ya da köşe yazarlığı yapan isimler olayların umulandan farklı biçimde gelişmiş olabileceğini de düşündürüyordu. Şükran Soner, Ali Sirmen, Işık Kansu… Görev dağılımında da Vakıf Başkanı Alev Coşkun, Başkan Vekili Ali Sirmen, Genel Sekreter Işık Kansu olmuştu. Gazetenin yeni Genel Yayın Yönetmeni’nin 1994’ten beri, 25 yıldır gazetede çalışan Aykut Küçükkaya’nın olması, Yayın Kurulunun Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Başkan Yardımcısı), Aykut Küçükkaya, Prof. Dr. Emre Kongar, Şükran Soner, Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat ve Miyase İlknur’dan oluşması bence olumlu işaretti. Önceki yayın kurulunda yer alan üç üye Emre Kongar, Ali Sirmen ve Şükran Soner görevlerini sürdürüyordu. Hepsi de gazetenin onlarca yıldır yazarıydı. Bu tabloya baktığımda gazetenin temel tavrının kısmen değişse de sürdürüleceği sonucuna varmak mümkündü. Toplantının ardından OdaTV’ye konuşan Alev Coşkun “Çok barışçıl bir sitem içinde çözüldü. Sayın Orhan Erinç barışçıl ve hukuka dayalı bir şekilde toplantıyı yönetmiştir. Toplantı hukuka dayalı bir şekilde bitmiştir. Yeni yönetim kurulu seçilmiştir” demişti. “Sitem”i düzeltip “sistem” olarak okur, yeni Vakıf yönetimi ve yayın kurulu listeleriyle bir arada değerlendirirseniz olumlu bir gelişme olduğunu söyleyebilirdiniz. 8 Eylül tarihli gazetenin ilk sayfası ise durumun vahim olduğunu bildiriyordu. Şekli düzeltme yapılmış, logo tarihi yerine, ortaya döndürülmüştü. Bu şekli değişikliğin içeriği de Cumhuriyet Vakfı’nın “Atatürk’ün Cumhuriyet’i” başlıklı bildirisiyle açıklanıyor, “Gazetenin temel politikası ATATÜRK’ün aydınlanma devrimleridir. Gazetenin sadık okuyucusunun arzuladığı temel yayın çizgisine bugünden itibaren dönülmüştür” deniliyordu. Vakıf ve gazete yönetiminde aynı masalarda oturulsa, birlikte gazete yapılsa da bu uğurda gazete yöneticileri ve yazarları aylarca hapis yatıp, üstüne cezalar da yeseler benim de yazarı olduğum yıllarda yayımlanan gazete ilkelere aykırıymış. Bu söylenmemiş, açıkça yazılmamış, protesto edilip ayrılınmamış, sabırla dava sürecinin bitmesi beklenmiş. Bu arada çok büyük bir öfke biriktirilmiş. Garipsedim, üzüldüm. Gazetenin çalışanlarına, yazarlarına yönelik bir açıklaması olabileceğini umdum. Bana bir açıklama gelmedi ama taraflar sosyal medyada yüreklerini açtılar, gazetede açıkça yazılmayanı, bize, okurlara bildirilmek gereği duyulmayanı oradan öğrenmek durumunda kaldım. Krizden fırsat yaratılıp barışçı bir çözüm bulunulacağını umarken başta yayın yönetmeni Murat Sabuncu olmak üzere gazete yönetimi, yazarlar art arda görevlerine son verildiğini ya da ayrıldıklarını açıklıyordu. Gazete yönetimi de veda yazılarını yayımlamakla yetinerek, pazartesiye kadar sessizliğini korudu. Bir anlamda gidenlerin gitmesi beklendi. Aykut Küçükkaya’nın yazısından kimseye “Gitme!” denmeyeceği anlaşılıyor. Sanırım “Gitme!” dense de durmazlardı ama uğruna hapis yatacak kadar fedakârlıkla çalıştıkları bir gazetenin yeni yönetiminden böyle itham da içeren yorumlar yerine bir teşekkür, dostane veda beklerlerdi. Bunu hak ediyorlardı. Türkiye 2023’e giderken Cumhuriyet, yeni yönetimi, yazarları ve çalışanlarıyla 7 Mart 1924 Ruhu’na ulaşmaya çalışacak. Ben de artık yazmasam da okumaya devam edeceğim. Hoşça kalın! 12 EYLÜL 2018 SAYI: 33943 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ALEV COŞKUN Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya Yazıişleri Müdürleri Serkan Ozan / Olcay Büyüktaş Akça Sorumlu Müdür Ozan Alper Yurtoğlu Görsel Yönetmen Hakan Akarsu Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Haber Merkezi: Murat Hantaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Ali Sirmen (Bşk. Yrd.), Aykut Küçükkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Kemal Işık Kansu, Orhan Bursalı, Mine Kırıkkanat, Miyase İlknur. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 05:07 04:54 05:20 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:34 13:07 16:38 06:19 12:51 16:23 06:43 13:14 16:46 Akşam 19:27 19:11 19:33 Yatsı 20:48 20:31 20:51 haber/yorum EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: FUNDA YAŞAR ER ‘Bilal’i alacaklar engelle’ Hükümetcemaat ortaklığı döneminde HSYK yönetiminde yer alan İbrahim Okur, 17 Aralık sürecinde yaşananları anlattı... FETÖ üyesi olmak suçundan yargılanan eski HSYK Birinci Daire Başkanı İb at kadar sonra beni aradı ve ‘Zekeriya Öz’e bağlı bürodan Rıza Sarraf rahim Okur, hükümet ile ce isimli bir işadamı, Be maat ortaklığının bozulması yoğlu Belediye Başka na neden olan 1725 Aralık 2013’te gerçekleştirilen ope ALİCAN nı ve bazı bakan çocukULUDAĞ larıyla ilgili operasyon rasyonlarla ilgili çarpıcı anla yapıldığını, ilgili savcı tımlarda bulundu. 17 Aralık ope lara ulaşamadığını, ayrıntılı bil rasyonunun ertesi günü dönemin gi alamadığını’ söyledi. Ben 17 Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan Aralık soruşturmasından bu ile kriptolu telefonda yarım sa şeklide haberdar oldum.” at görüştüğünü ifade eden Okur, “Sayın Başbakan, Zekeriya Öz’ün Yabancı servis işi hukuksuz işler yaptığını, aldıkları Aynı gün Müsteşar Birol duyuma göre Kısıklı’ya baskın ya Erdem’in Başbakanlık’tan çıka pıp Bilal Erdoğan’ı almaya gelebi rak HSYK’ye geldiğini ifade eden leceği söyledi. Bu hukuksuz işlere Okur, “Elinde emniyet tarafından izin vermemiz konusunda benden hazırlandığını sandığım, Başba yardım istedi” dedi. kanlık için hazırlanmış bilgi notu 2 yılı aşkın süredir tutuklu olan nun bir örneği vardı. Ayrıntılı, fo eski HSYK Birinci Daire Başka toğraflı bir nottu. Bende yabancı nı İbrahim Okur’un yargılandı servis desteğiyle hazırlanmış inti ğı davanın ikinci duruşması Yar baını uyandırdı” dedi. gıtay 9. Ceza Dairesi’nde görüldü. 18 Aralık akşamı Müsteşar Bi Geçen duruşmada başladığı sa rol Erdem’in makamındayken dö vunmasına devam İbrahim Okur, nemin Başbakanının Özel Kalem o zamanki adıyla HSYK yöneti Müdürü Hasan Doğan kriptolu te cisi olduğu dönemde FETÖ üye lefonuyla kendisini Başbakan Tay si hâkim ve savcıların yargıda et yip Erdoğan ile görüştürdüğünü kin görevlere geldiği suçlamasını reddetti. Okur, 1725 Aralık operasyonları sürecinde yargının zirvesi ile dönemin hükümeti arasında yaşananları da ilk kez an ‘Başsavcının değiştirilmesine karşı çıktım’ lattı. 17 Aralık 2013 sabahı sa at 08.00 sularında daireye giderken yolda Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in kendisini telefon aradığı 18 Aralık sabahı FETÖ’den ihraç edilen Bülent Çiçekli, Teoman Gökçe ve Ahmet Berberoğlu’nun nı belirten Okur, şöyle devam et odasına geldiğini anlatan Okur, bu ti: “İstanbul’da arkadaşlar (arka kişilerin “önemli iddialar olduğu daşlar tabiriyle ironiyle cemaat nu, Turan Çolakkadı’nın pasif ol çi isimleri kastederdi) soruşturma duğunu bu soruşturmayı yürüte başlatmışlar, bilgi alıp bana dö meyeceğini söyleyip yerine Fikret nebilir misin’ dedi. Bunun üzeri Seçen’in getirilmesinin uygun ola ne yoldayken Fikren Seçen’i arayıp ‘İstanbul’da bir soruşturma varmış, neyle ilgili?’ diye sordum. Kendisi ‘Bilgisi olmadığını araştırıp döneceğini’ söyledi. Yarım sa cağını” dile getirdiklerini kaydetti. Okur, kendisinin ise “Turan Bey’in kıdemi ve tecrübesi ile İstanbul için denge unsuru olduğunu” söylediğini savundu. kaydeden Okur, şunları anlattı: “Sayın Başbakan, Zekeriya Öz’ün hukuksuz işler yaptığını, aldıkları duyuma göre Kısıklı’ya baskın yapıp Bilal Erdoğan’ı almaya gelebileceği söyledi. Bu hukuksuz işlere izin vermememiz konusunda benden yardım istedi. Bu görüşmeden sonra ben Turan Çolakkadı’yı Birol Erdem’in makam telefonundan bağlatıp konuyu görüştüm. ‘Zekeriya Öz’ün yanlış bir iş yapmasına müsaade etmemesini, gerekirse emniyete bu soruşturmada kendi imzası olmayan tek imzalı talimatları yerine getirmemesi noktasında yazı yazmasını’ söyledim. Turan Çolakkadı o gece böyle bir talimat verdi.” O tarihte İçişleri ve Adalet Bakanlıklarının valilere adli soruşturmalarda bilgi verilmesi yönünde Adli Kolluk Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğin gündeme geldiğini belirten Okur, bunun hâkim ve savcılar arasında ciddi bir rahatsızlık yarattığını ifade etti. Buna karşı HSYK Genel Kurulu’nun hazırladığı dönemin Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in onayı ile açıklama hazırlandığını ifade eden Okur, şunları anlattı: “Yeni kabine açıklanmadan dönemin Bakanlarından Binali Yıldırım, Sayın Başbakan, Sadullah Ergin’in olduğu bir toplantıya katıldık. Birol Erdem de vardı. Sayın Başbakan, HSYK’nin yapacağı açıklamayı sordu. Ben de sizi hedef alan açıklamayı değiştirdim dedim. Bu arada bu sözlerim sizin aleyhinizdeki açıklamayı engelledim olarak algılandı. Açıklama bir gün sonra yayımlanınca Beyfendi, kendisine yalan söylediğimi düşündü. Benim açımdan kırılma noktası olan olay budur. Bütün süreç bundan sonra başladı.” l ANKARA Deniz Kuvvetleri Komutanlığı FET metreKurmay Başkanı geliştirdi: Ö FETÖ ile mücadele kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı (DKK) Kurmay Başkanı Tümamiral Cihat Yaycı’nın geliştirdiği “FETÖ metre” uygulaması ile kripto örgüt mensupları ve onları yönlendiren “mahrem imamlar” deşifre ediliyor. FETÖ’nün 2016’daki darbe girişiminden sonra her rütbe ve her sınıftan personelin katılımıyla oluşturulan ekiple uygulama sayesinde bugüne kadar 4 bin 500 FETÖ mensubu denizci asker ile bunları yönlendiren 600 sivil mahrem imam ortaya çıkarıldı. Uygulama için ilk önce 29 ana kriter belirlendi ve sistem, darbe girişiminde yer aldığı somut delilerle tespit edilen isimler için kullanıldı. Daha sonra ‘FETÖ metre’ için ana kriter 70’e, alt kriter sayısı ise 249’a çıkarıldı. ‘FETÖ metre’yi analiz eden kişiler, ana kriterlerden ‘Bank Asya’ için 21, ‘FETÖ’ mensubu olduğu belirlenen üst düzey subayların sicil amirliğini yaptığı askerler için 7, ‘FETÖ’ye ait kurumlarda yakınları çalışan askerler için 8, askeri lise için 12, okulu bitirme derecesi için ise 5 alt kriter oluşturdu. Darbe girişiminden sonra DKK’de muvazzaf ve emekli denizci asker ile bunların birinci derece yakını toplam 810 bin kişi ‘FETÖ metre’ testine alındı. Bu çalışma sonucunda 4 bin 500 ‘FETÖ’ mensubu denizci asker ile onlardan sorumlu olduğu tespit edilen 600 sivil “mahrem imam” deşifre edildiği iddia edildi. l AA Ergenekon’da sona gelindi FETÖ kumpası olduğu ortaya çıkan ve yeniden yargılaması İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılan Ergenekon davası duruşmasında mahkeme heyeti mütalaanın hazırlanması için dosyanın duruşma savcısına gönderilmesine karar verdi. Duruşmada söz alan Avukat Kemal Kerinçsiz, “Bu kararlarda FETÖ’nün ayak seslerini alıyoruz. Daha önceden hükme bağlanmış bir konunun dosyaya gönderilemesi mümkün değildir. Burada hukuk ihlali vardır. Bu nedenle Danıştay saldırısı ile ilgili dosyanın ayrılarak Ankara’ya gönderilmesi veya başka bir esasa kaydedilerek görülmesini talep ediyoruz” dedi. Sanıklardan Dursun Çiçek ise sahte kimlik, ruhsatsız silah gibi münferit suçları konu alan dosyaların da Ergenekon davasından ayrılmasını talep etti. Sanık avukatlarından Selahattin Seymen de adi suçlarla ilgili zaman aşımı süresi dolduğunu ve düşme kararı verilmesi gerektiğini söyledi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Iğdır’da patlama: 5 asker yaralandı Türkiye İran sınırında yapımı devam eden sınır duvarı hattında devriye gezen askeri aracın geçişi sırasında el yapımı patlayıcı infilak etti. Patlamada 5 asker yaralandı. Iğdır’ın Aralık ilçesinde Ağrı Dağı eteklerindeki sınır duvar hattında Şehit Bülent Aydın Hudut Karakolu’nda görevli personeli taşıyan askeri aracın geçişi esnasında PKK’li teröristlerce önceden yola döşenen el yapımı patlayıcı infilak etti. Patlamayla araç içerisindeki 5 asker çeşitli yerlerinden yaralandı. l DHA BULMACA SEDAT YAŞAYAN Tatar’ın intiharında rolü olan savcının davasına devam edildi. Ancak Tatar’ın ailesi suçtan zarar görmediği gerekçesiyle salona alınmadı. Tatar’ın ailesi Yargıtay’a sokulmadı FETÖ kumpası sonucunda yaşamına son veren Deniz Yarbay Ali Tatar hakkında ikinci kez yakalama kararı çıkartarak intiharında önemli rol oynayan dönemin eski İstanbul Cumhuriyet Savcısı Süleyman Pehlivan’ın yargılanmasına devam edildi. Duruşmaya, suçtan zarar görmedikleri gerekçesiyle Tatar ailesi yine alınmadı. Mahkeme, Pehlivan’ın malvarlığı üzerindeki tedbir kararlarını kaldırdı. Eski Yargıtay üyesi olduğu için Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nde yargılanan Süleyman Pehlivan, duruş maya Sincan Cezaevi’nden SEGBİS aracılığıyla bağlandı. Duruşmaya, kumpas sonucu intihar eden Ali Tatar’ın ağabeyi, KumpasDER Başkanı Ahmet Tatar ile diğer aile bireyleri alınmadı. Aile, Yargıtay binası içine dahi sokulmadı. Duruşmada FETÖ üyesi olan ve itirafçı olduğu için 1 yıl 6 ay ceza alan eski imam Nesip Yılmaz tanık olarak dinlendi. Örgüt içinde 30 yıldır bulunduğunu belirten Yılmaz, FETÖ üyesi emniyet görevlileri ile hâkim ve savcılara da sohbet verdiğini belirten Yılmaz, sa nık Süleyman Pehlivan’ı bu toplantılarda birkaç kez gördüğünü ifade etti. Pehlivan, bunun üzerine tanığa “Beni nerede ne zaman hangi toplantıda gördün” diye sordu. Tanık Yılmaz ise hatırlamadığını kaydetti. Daire, sanığın tutukluluğunun devamına karar verirken, malvarlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasına hükmetti. Cumhuriyet’e konuşan Ahmet Tatar, Pehlivan’ın malvarlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasını sanığı tahliye etmeye hazırlık olarak gördüğünü ifade etti. l ALİCAN ULUDAĞ KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Osmanlı 1 L AKON İ K Ş Devleti’nde kara ve deniz subaylarının oluşturduğu sınıf. 2/ Bir göz rengi... Hayvanlarda yüzün çıkıntılı ve az çok sivri olan ön bölümü. 2 3 4 5 6 7 8 AM İ NA L AY I T A T AR KÖK AÇ NAZAR N P İ EVET Y A ZONA R A K OMP A N Y E UR AN AV 3/ Kara batma 9 O T A N A R Ş İ mak için ayağa takılan bir çeşit örgülü ayaklık... Kimi Türk lehçe lerinde “ağa” yerine kullanılan sözcük. 4/ Bir top luluğu siyasal alanda etkilemek ve coşturmak için yapılan yoğun propaganda. 5/ Bir nota... Tanrıtanı maz... Sodyum elementinin simgesi. 6/ “Güzelliğin par’etmez / Bu bendeki aşk olmasa” (Âşık Vey sel)... Osmanlı Devleti’nin Kuzey Afrika’daki son topraklarını da yitirdiği antlaşmanın adı. 7/ Soy, sülale... Akdeniz Bölgesi’nde bir akarsu. 8/ Kuyruk luyıldız... Temeli taklide dayanan sözsüz oyun. 9/ Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ İslam ülkelerinde bir konutun erkeklere ayrılan bölümü. 2/ Genellikle sevecen ve hüzünlü bir konu işleyen kısa lirik şiir... Satrançta özel bir hareket. 3/ Her çeşit Japon kap kacağına verilen ad... Isırgan otu ve peynirle yapılan zeytinyağlı bir yemek. 4/ Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz... Rütbesiz asker. 5/ Bir şeyi bir kimseye yükleme, ona dayan dırma... Soyundan gelinen kimse. 6/ “Hayır” anla mında kullanılan söz... Güney Kore’nin başkenti. 7/ Metal eşya üzerine vurulan bir tür cila... Muma batırılmış fitil. 8/ Boğanotundan çıkarılarak hekim likte kullanılan zehirli bir madde.. 9/ Eski Türkler de deniz tanrıçası... Gözleri görmeyen. Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 2007 yılında aldığım yüksek lisans geçici mezuniyet belgemi kaybettim. Hükümsüzdür. ERTAN AŞAR Şişli Endüstri Meslek Lisesi elektrik elektronik görüntü ses sistemleri bölümünden almış olduğum diplomamı kaybettim. Hükümsüzdür. HASAN TALHA KULELİ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle