24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Ağustos 2018 EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: İLKNUR FİLİZ Bak şu tesadüfe haber 9 HayatıHÜSEYİN YÜKSEL mobbing SGK çalışanı Hüseyin Yüksel, işyerinde hakkını aradığı için terörist ilan edildi, azarlandı, haklarını kullanması engellendi LEYLA KILIÇ Sosyal Güvenlik Kurumu’nda (SGK) işçi kadrosunda çalışan büro memuru Hüseyin Yüksel, işyerinde TezKoopİş’e bağlı sendikal faaliyetler yürüttüğü, personele verilen yemekte dışkı çıkmasını protesto eden işçileri organize ettiği, çalışanların öğle yemeği molasının kaldırılmasına tepki gösterdiği için yönetim ve iş arkadaşları tarafından mobbinge maruz kaldığını söyledi. Hüseyin Yüksel 1997’den beri SGK’de çalışıyor. SGK yönetiminin ‘dikkatini’ ise 2005 yılında çekti. O yıl bazı çalışanlar kurumda verilen yemekten zehirlendi. Çalışanlar, açılışını Çalışma Bakanı Murat Başesgioğlu’nun yaptığı “Yüksel Yemek Firması”yla kurumun sözleşmesinin iptalini istedi. Yüksel ve arkadaşları, dilekçelerinde yemeklerin içinden dışkı çıktığını belirtti. Dilekçelerine yanıt alamayınca da durumu SGK İl Başkanlığı’na iletti. Yüksel ve arkadaşlarının girişimleri üzerine firmanın sözleşmesi feshedildi. ‘Elebaşı ilan edildim’ “Personeli örgütlediğim gerekçesiyle yönetim beni hedefine almaya başladı. Elebaşı ilan edildim. Bunun bana geri dönüşü servisimin değiştirilmesi oldu” diyen Yüksel, Sirkeci Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’ne gönderildiğini anlattı. Çalıştığı süre boyunca hakkında 16 kez soruşturma açılan Yüksel, 4 disiplin cezası aldı. Cezaların iptali için 2009’da Ankara 11. İş Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkeme, verilen 3 cezada Yüksel’i haklı buldu ve kararı iptal etti. Diğer cezaya ilişkin dava ise sonuçlanmadı. Her ay kadrolulara ödenen Mali Sorumluluk Tazminatı’nın diğer çalışanlara ödenmemesine itiraz eden Yüksel, Beyoğlu 2. İş Mahkemesi’ne dava açtı. Bunun üzerine görev yaptığı birim yeniden değiştirildi. Cibali Sağlık Merkezi Halkla İlişkiler Servisi’nde görevlendirildi. Bu süreçte Yüksel’in fatura ödeme sistemi iptal edildi, imza föyü kaldırıldı ve hakkında görevine başlamadığına dair her gün tutanak tutuldu. Bunun üzerine Yüksel, 106 gün boyunca işyerine noterle geldi. Yine de görevine başlamadığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldı ve merkez disiplin kuruluna sevk edildi. Yürütülen soruşturma neticesinde de haklı bulundu ve görevine geri dönmesini sağladı. 17 bin lira ödedi İşine geri dönmek için açtığı davayı kazanan Yüksel, “Hem maddi hem manevi sıkıntılar yaşadım. Notere kendi cebimden yaklaşık 17 bin lira ödedim. Senelik izinlerimi kullanmama engel olundu. Müdürler ve yöneticiler bana terörist diyordu. Cuma günleri ‘Sen bugün cumaya gitmiyor musun?’ diyerek taciz edildim. İşyerinde arkadaşlarımın benimle konuşmaları yasaklanmıştı. Benimle konuşan ya da odalarına davet eden arkadaşlarıma yaptırımlar uyguluyorlardı” dedi. Mobbing sonucunda Yüksel’e major depresyon ve travma sonrası stres bozukluğu tanısı konuldu. Mobbing neticesinde oluşan rahatsızlıklar sonucu kalp krizi geçirdi. Psikolojik ve bedensel zararların meslek hastalığı ve iş kazası olarak kabul edilmesi için yüzde 52 engelli raporu alan Yüksel’in raporu kurum tarafından yenilenmek istendi. Yüksel, “Yüzde 52 olarak verilen raporu onlar yüzde sıfıra çekti” dedi. Yüksel, bu rapora da itiraz edeceğini söyledi. DİHA muhabiri Akgül tutuklandı Mardin’in Kızıltepe ilçesinde dün sabah saatlerinde babasına ait işyerinde polisler tarafından gözaltına alınan, Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kapatılan Dicle Haber Ajansı (DİHA) muhabiri Uğur Akgül, tutuklandı. Akgün’ün, Nusaybin ilçesinde sokağa çıkma yasakları sırasında yaptığı haberlere açılan soruşturmada hakkında verilen 2 yıl 6 ay cezanın kesinleşmesinden kaynaklı gözaltına alındığı belirtildi. Emniyet’teki işlemlerinin ardından savcılığa çıkarılmadan tutuklanan Akgül, Mardin E Tipi Cezaevi’nde götürüldü. l Haber Merkezi Darbe Komisyonu Başkanlığı sırasında sert eleştiriler alan eski AKP milletvekili Reşat Petek, Yimpaş yönetimini bıraktığı gün yerine bugün Cumhurbaşkanı Yardımcısı olan Fuat Oktay gelmiş Cumhuriyet, kanlı darbe girişimi 15 Temmuz’un ardından Meclis Darbe Araştır aliyetin haksız fiil olduğu, şirketlerin gerçek bir yatırım yapılıp hisse senedi satımı gibi gösterildiği, izin ma Komisyonu Başkanlığı’na getiri siz halka arz ve bankacılık mevdu len ve sert eleştiriler alan dönemin atına aykırı faaliyet yürütüldüğü ve AKP Burdur Milletvekili Reşat Pe bunların tümünün haksız fiil oldu tek ile yeni sistemin ilk kabinesinde ğu Yargıtay’ın yerleşik görüşü hali Cumhurbaşkanı Yar ne gelmiştir. Yargıtay zarardan sade dımcısı görevine geti ce şirketleri değil, bu şirketlerin tü rilen Fuat Oktay ile il zel kişilik perdesi arkasına gizlenen gili çarpıcı bir bilgi yönetim kurulu üyelerini de TTK m. ye ulaştı. Reşat Petek 336 uyarınca müteselsilen sorumlu AYKUT KÜÇÜKKAYA ile Fuat Oktay 2000’li yılların başında yeşil sermayenin en önem li şirketlerinden YİMPAŞ’ın yönetim kurulunda yer aldı. Petek, 12 Mayıs 2000’den 13 Mayıs 2001 tarihinde REŞAT PETEK a12ra.0s5ın.2d0a0y0öne13t.i0m5d.2e0y0d1i tutmaktadır. Bugüne kadar Dursun Uyar, Kadir Şöhret, Bayar Demir gibi şirket yöneticileri zarardan sorumlu tutulmuştur. Savcıydı yönetime girdi kadar Yimpaş İhtiyaç’ın yönetimin Yimpaş tarafından yürütülen para deydi. Petek’in yönetimden ayrıldı toplama faaliyetinin yürütüldüğü dö ğı gün Yimpaş İhtiyaç’ın yönetimine nemde ceza gerektiren bu faaliyetle Fuat Oktay girmiş. Oktay 13 Mayıs ri engellemekle yükümlü olan Yoz 2001’den 1 Ocak 2003 tarihleri ara gat Cumhuriyet Savcısı Reşat Petek, sında yaklaşık bir buçuk yıl Yimpaş Cumhuriyet Savcılığı’ndan ayrılıp İhtiyaç’ın yönetiminde kalmış. Yimpaş’ın yönetim kuruluna girmiş 24 Haziran’da AKP’den milletveki ve 1 yılı aşkın süre yönetim kuru li aday listesine giremeyen Petek ile lu üyesi olarak görev yapmıştır. Ken Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın disinin görev yaptığı dönem şirketin yardımcılığını üstlenen Oktay’ın yo en fazla para topladığı ve ödemele lu 2001’de bir günlüğüne kesişiyor. ri durdurduğu dönemdir. Tüm bu sü Petek, 2000’li yılların başında bir yıl reçte Reşat Petek hakkında ceza so boyunca Yimpaş’ta yönetimde bulunmuştu. Petek, 13 Mayıs 2001’de FUAT OKTAY ruşturmaları yürütülmüştür. Petek’in 5 Şubat 2003 tarihin Yimpaş’ın yönetimini bıraktığı gün Fuat Oktay Yimpaş’ın yönetimine girmiş. Ve yaklaşık bir buçuk yıl boyunca yönetimde kalmış. Avrupa’da a13ra.0s5ın.2d0a0y1ön0e1.t0im5.d2e0y0d3i de vermiş olduğu ifadesinde Yimpaş A.Ş. yönetim kurulu üyesi olarak yürütülen faaliyetler ayrıntılı olarak anlatılmakta ve bu faaliyetlerin suç ol ve Türkiye’de binlerce mağdur yaratan Yimpaş şirketlerine mağdurlar adına davalar açan Dr. Avukat Acun Papakçı, Petek ve Oktay’ın yönetimde bulunduğu yıllar için şu değerlendirmeyi yapıyor: “Yimpaş İhtiyaç, Yimpaş adına görev yaptığı dönemde Yimpaş şirketlerine para yatıran bir müvekkili adına alacak davası açtı. Dava Yozgat 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek. Milyonlar toplandı madığı savunulmaktadır. Oysa ki Yargıtay’ın yerleşik içtihadı ise aksi yöndedir ve tüm bu faaliyetler haksız fiili oluşturmaktadır. Tarafımızca Petek’in de zarardan müteselsilen sorumlu olduğu gerekçesiyle kendisinin görev yaptığı dönemde Yimpaş en fazla para toplanan şirket. 20002003 yılları arası Yimpaş ve şirketlerinin para ödemelerini durdurdukları ve deyim yerindeyse dananın kuyruğunun koptuğu yıllar. Bu tarihlerde hem SPK hem de diğer konularda diğer resmi kurumların araştırmaları var. Nasıl oluyorsa bu dönem tüm suç duyuruları takipsizlikle sonuçlanıyor. Açılan davalar da reddediliyor. Bir anlamda bu yıllarda ceza hukuku bu şirketler açısından donuyor.” Petek’e 18 yıl sonra dava İşte tüm bu süreçten sonra bir ilginç gelişmede 18 yıl sonra 1 Ağustos 2018 tarihinde Yozgat’ta yaşandı. Papakçı, Yargıtay’ın kararları ışığında “zarardan müteselsilen sorumlu olduğu” gerekçesiyle Reşat Petek’in Yimpaş mağduruna adına 471 bin 202 TL’lik davayı açan Papakçı 18 yıllık süreci gazetemize şöyle özetledi: “Yimpaş 1990’lı yıllardan 2002 yılına kadar binlerce yatırımcıdan yüksek kâr vaadi ve her istendiği an paraların geri ödeneceği vaadi ile milyonlarca Alman markı tahsil etti. Yatırımcı mağdurlar tarafından Yimpaş aleyhine 2003 yılından itibaren açılan davalar halen devam etmekte. Yimpaş tüm bu süreçte yatırımcılara paralarını geri ödeyeceğini belirtti. Yatırımcıları oyaladığı için Yimpaş’ın zamanaşımı savunması da hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edilmekte ve dikkate alınmamaktadır. Bu nedenle Yimpaş’a yatırım yapanlar bugün de dava açabilmektedir. Yimpaş tarafından yürütülen fa şirketlerine para yatıran müvekkilimiz adına alacak davası açılmıştır. TTK m. 336 uyarınca diğer yönetim kurulu üyelerinde olduğu gibi Petek hakkında da Yargıtay emsal kararları uyarınca müteselsilen sorumlu olduğuna ilişkin karar verilmesi beklenilmektedir. Bu durumda Yimpaş bu alacak davaları nedeniyle borçlarını ödeyemeyecek duruma gelse bile, mağdurlar açısından alacaklarını tahsil edebilecekleri bir yönetim kurulu üyeleri bulunmaktadır. Bunlardan biri de Petek’tir. Milletvekili emekli maaşını yüksekli de düşünüldüğünde, müvekkilimizin alacağını herhangi bir sorun olmadan sadece Reşat Petek’ten tahsil etmesinin mümkün olacağını düşünüyoruz.” Ankara Büyükşehir Belediyesi Ankapark için üçüncü kez ihaleye çıkacak Dönemin Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Gökçek, parktaki araçların denemesini bizzat kendisi yapmıştı Gökçek’in oyuncakları çürüyor SERTAÇ EŞ Son yerel seçimlerde Melih Gökçek’in Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için prestij projesi olarak kamuoyuna sunduğu Ankapark işlemeden eskiyor. Gökçek’in istifa etmesinin ardından Mustafa Tuna döneminde iki kez ihale yapılmasına karşın özel sektöre satılamayan Ankapark için üçüncü kez ihale hazırlıkları yapılıyor. Ankapark’a 2 milyar TL harcanmasına karşın alınan eğlence araçları 2 yıldır çalışmadan atıl duruyor. Gökçek’in şaşaalı sunumlarıyla kamuoyuna tanıtılan, eğlence aracının birinin denemesi sırasında sorun yaşanan Ankapark için üçüncü ihale hazırlıkları yapılıyor. Büyük çaplı eğlence araçlarının Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisine tepkilere karşın yerleştirildiği Ankapark için daha önce iki ihale yapıldı. Toplam 2 milyar TL üzerinde harcama yapılmasına karşın iki yıldır atıl duran tesisleri Ankara Büyükkşehir Belediyesi’nin işletmesi düşünülmüyor. Belediye, tesisler için gerekli olan personel ve maliyetlerin yüksek olması nedeniyle işletmeyi devretmek istiyor. Ancak yapılan ihalelerde şimdiye kadar firmalar teklif vermedi. Teklif verilmeyince Ankapark’ın devri de gündeme gelmedi. Çinliler devrede Ankapark’ın işletilebilmesi için bir kısmı nitelikli teknisyen olmak üzere 3 bin kişinin istihdam edilmesi gerekiyor. Tesislerin çalıştırılması durumunda ise aylık maliyeti 20 milyon TL olarak hesap ediliyor. Şimdiye kadar ihaleye katılan firmaların maliyetin yüksek olması nedeniyle tesise talip olmadıkları öğrenildi. Firmaların Ankapark’ın bazı sabit giderlerinin belediye tarafından üstlenil mesini istedikleri, belediye yönetiminin ise bu fikre sıcak bakmadığı kaydedildi. Ankapark’ın işletmesine bazı Çinli ve Katarlı firmalar ilgi gösteriyor. Daha önce Katarlı firmaların şanslı bulunmasına karşın son dönemde eğlence araçlarının da çoğunun alındığı ülke olan Çinli firmaların öne çıktığına dikkat çekiliyor. Nasıl geri ödenecek? Ankapark’taki eğlence araçlarının kullanım ömründen iki yıl atıl kalarak eksildiğine dikkat çekilirken, belediye yönetiminin yaklaşan yerel seçimlerden önce tesislerin devrini gerçekleştirmek için çaba sarfettiği dile getirildi. Tesislerin devredilmesi durumunda, Gökçek döneminde belediye kaynaklarından kısa sürede harcanan 2 milyar TL’nin hangi koşullarda geri döneceğinin veya dönüp dönmeyeceğinin de belli olacağı vurgulanıyor. l ANKARA Alis harikalar diyarında Andrew Brunson krizi... Göstere göstere gelen ekonomik darboğaz... Doların erimesi... Medyanın zavallılığı... İktidarın kendi eliyle yarattığı tek adam rejiminin başarısızlığa mahkum oluşu... Kurumların çöküşü... Hesapsızlık... Kalitesizlik... Türkiye’nin nefes alamaması... Muhalefetin havaya bakarak ıslık çalma halleri... Bütün bu meseleler, birbiriyle ilintili ve birbirini büyüten sorunlar. Türkiye demokrasiden bu kadar sapmasa, bu yönetim sistemine mahkum olmayacak, Batı’yla arası bu derece kötü olmayacak, sürekli Deniz Yücel ya da Brunson krizi gibi vakalar yaşanmayacaktı. Partidevlet, bu kadar baskıcı olmasa, vatandaşının düşüncesinden, fikrinden, etnik kimliğinden, mezhebinden korkmayacak, bütün enerjisini sürekli hata yapan (ve yaptırtan) paranoyak bir güvenlik bürokrasisi inşa etmeye harcamayacaktı. Tek adam sistemi yerine demokrasi olsa, medya bu kadar acıklı bir halde olmayacak, çok seslilik devam edecekti. Devlet tek kişi değil kurumlardan oluşsa, daha istikrarlı ve sağlam olacak, bağımsız kurumların gücü sayesinde farklı fikirler tartışılabilecek, bu sayede en akılcı yol bulunabilecekti. Demokrasi olsa, devlet sadakat değil liyakat esasına göre şekillenecek, bu sayede etrafta gördüğümüz kalitesizlik ve kan kaybı yerine, umut ve reform olacaktı. Devlette liyakat esas olsa, HSYK’den BBDK’ye kadar kurumsal çöküş yerine kalite yükselecekti. Bütün bunlar olabilse, Türkiye daha sakin, daha akılcı ve daha müreffeh bir ülke olurdu. Daha istikrarlı, zengin, güçlü olurdu. Kusura bakmayın. Buraya kadar anlattıklarımın zaten farkında olduğunuzu biliyorum. Ancak son dönemde o kadar tozpembe ve yalandolanla bezenmiş bir dünya satmaya çalışıyorlar ki bize, bazen bildiklerimizi tane tane yeniden anlatmakta fayda var. Bu zincirleme trafik kazası, hepimizin gözleri önünde gerçekleşti. Yıkımı, yavaş çekim, topluca izledik. Güzel bir ülke vardı, sonra güzellikler yok oldu. Ülke kaldı ama insanları tedirgin ve huzursuz; bir umutsuzluğa boğuldu. Haliyle bana “Dolar nasıl 531 oldu” diye soranlara “Nereden başlasam anlatmaya...” diye cevap veriyorum. Dolar çıktı, çünkü demokrasi çöktü. Burada sinir bozucu olan, iktidarın ısrarla ayan beyan ortada olan, gün ışığında herkesin camlara, balkonlara çıkıp da izlediği bu zincirleme kazayı ısrarla görmeyişi. Daha doğrusu, görüp de kabullenmeyişi. Türkiye’yi yönetenler, kendilerine alternatif bir gerçeklik yarattı ve o sanal dünyada dolar yükselmiyor, ‘dış mihraklar’ yükseltiyor; demokrasi gerilemiyor, devlet ‘terörle mücadele’ ediyor; halkın yarısı seçimde yeni sisteme ‘Hayır’ demiyor, ‘içerideki odaklar karanlık senaryoları devreye sokuyor’. O sanal dünyada nüfusun ciddi bölümü terörist ya da teröre meyilli. Rejim hiç hata yapmıyor, çok fedakâr. Ekonomi iyi yönetiliyor; devlet hep vatandaşını kolluyor. Korkular, troller ve propagandadan oluşan bir akis odası var Ankara’da. İktidardakiler adeta orada hapis; sadece kendi seslerini duyabiliyor. Onların söylediği dizeleri, anında medyası, müsteşarı, valisi hep bir ağızdan bağıra bağıra tekrarlıyor. Kimse ne olan bitenin farkında, ne de dünyanın. Paralel bir gezegende yaşıyor. Bu da içinde olduğumuz durumu, katbekat daha vahim hale getiriyor. KuleliÇengelköy davası devam etti FETÖ’nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Kuleli Askeri Lisesi, Vaniköy ve Beykoz’da yaşananlar ile Çengelköy Polis Merkezi’nin işgal edilmesiyle çıkan olaylarda 8 kişinin şehit edilmesine ilişkin, 14’ü eski polis 117 sanığın yargılandığı davanın 34. duruşması dün tamamlandı. İstanbul 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nce, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan duruşmaya, 34 tutuklu sanık ile avukatları katıldı. Bazı sanık avukatları, müvekkillerinin darbe girişimine katılmadığını iddia ederek, tahliye talebinde bulundu. Mahkeme heyeti, taleplerin alınmasına devam edilmek üzere duruşmayı bugüne erteledi. l AA Akademi davasında savunmalar yapıldı FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında Harp Akademileri Komutanlığı’ndaki faaliyetlerle dönemin Akademi Komutanı Korgeneral Tahir Bekiroğlu’nun kaçırılarak cezaevine konulmasına ilişkin, biri firari 126 sanığın yargılandığı davada 47. duruşma tamamlandı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza İnfaz Kurumları karşısındaki salonda yapılan duruşmada, savcısının açıkladığı mütalaaya karşı sanık avukatlarının savunmaları alındı. Mahkeme heyedi duruşmayı bugüne erteledi. l AA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle