18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Ağustos 2018 12 Dondurmacı Çocuk dondurmacıya girdi. Kuyrukta beş kişi vardı. Çilekli, vişneli, limonlu, böğürtlenli, antepfıstıklı, bademli ve vanilyalılara bakarak ve ağzı sulanarak beş kişinin kocaman külahlar dolusu dondurmalar alıp gitmelerini bekledi. Ne istiyorsun? Bir yirmilik uzattı. İki top vanilyalı. Kaç yaşındasın? On üç. Bugün çocuk günü değil! Ne demek? Evet, yeni kararname ile çocuklar sadece cumaları, milli ve dini bayramlarda yiyebilecekler artık. Babam alsa da bana verse. Suçtur. Cezası var. Babanı sevmiyor musun? Çok seviyorum ama biz ne yaptık ki yiyemiyoruz? Çocuğun arkasında bekleyenlerden biri sordu: Satışı neden böyle kısıtlanıyor? Ekonomik sıkıntı var. Belki ithalatı kısıtlamak, döviz kaybını azaltmak istiyorlar. Yarın cuma. Bugün alsa da parasını yarın verse olur mu?    Biz yarın da satamayacağız. Neden? “Çocuklara dondurma satma belgesi” olan satıcımız henüz yok da ondan. Bu belge nasıl alınıyor? Bakanlığın yetki verdiği yerlerde on günlük kurslar açılıyor. Askerliğini yapmış olman, terörle ilgili incelemelerden temiz çıkman gibi şeyler de gerekli. Para verip kaydoluyorsun. Çıngırak çalıp Maraş dondurması satanlar için de mi geçerli? Yakında onlar da kapsam içine alınacaklarmış. Ya abi, sen beni bu dükkânda işe alsana. Günde bir külaha sabahtan akşama kadar çalışırım. Dondurmacı çocuğa acımaya başladı. Kuyruktakilerin de içi burkuldu. Ne yapabilirsin? Mutfakta tabak, bardak yıkarım. Dur be... Elektrikler sık kesiliyor, dondurmalar eriyor. Elinde yelpaze bekleyecek, elektrik gidince dondurmaları yelpazeleyeceksin. Tamamsa yarın sabah sekizde burada ol! Oldu abi. Çocuk giderken işe alındığı, bundan böyle her gün bir külah dondurma yiyebileceği için mutluydu; televizyonda Ekonomi Bakanı dünyanın bizi ne çok kıskandığını anlatıyordu. 9 Ağustos 2018 SAYI: 33909 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:20 04:10 04:39 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:00 13:16 17:06 05:47 13:00 16:49 06:13 13:23 17:10 Akşam 20:19 20:01 20:21 Yatsı 21:52 21:32 21:49 yorum TASARIM: SERPİL ÜNAY Bu ülkede seçmenin yüzde 50’sini iktidar yok sayıyor. Ana muhalefet partisi de delegelerinin yarısını… Biri yüzde 50 artı 1 ile rejimi değiştiriyor. Diğer yüzde 50’ye suçlu muamelesi yapıyor. Diğeri getirin yüzde 50 artı 1’i kurultayı toplayalım diyor. Sonra derin bir matematik işine giriyor, ne yapıp edip ‘imzalar eksik’ sonucuna varıyor. İmzalarını geçerli saydıkları 569 delegenin ne istediğini sorgulama zahmetine bile girmiyor. Sosyal demokrat bir parti olmakla övünüyor. ‘Diğer partilerde bu tür tartışmalar yaşanmıyor, çünkü parti içi demokrasi yok’ diyor. Haklılar, iç tartışma, iç çekişme, koltuk kapma kavgasında suyunu çıkarırcasına ‘demokratlar’… Ama oraya kadar. Devamı yok. Olsaydı eğer bugün bu tartışmalar yaşanmıyor olurdu. Rejim değişmiş, ülke bir tek kişinin yönetimine devredilmiş, nerede duracağı belli olmayan bir ekonomik çöküş başlamış ama ana muhalefet partisi koltuk kavgasından kurtulamamış… Ülkede sanki başka hiçbir şey olmuyormuş gibi yandaş basının manşetlerini süslüyor. Hiç boşuna kızmasınlar. Bu malzemeyi kendi elleriyle verdiler. 24 Haziran günü terk ettikleri 15 milyon seçmeni geri alma çabası yerine tamamen unutmayı tercih Ülke elden gitmiş kimin umurunda ettiler. Genel merkezin gerekçesi ‘yerel seçimler’. ‘Bu süreçte partinin zarar göreceği’ gibi sadece kendilerinin inandığı bir argümanla çıkıyorlar halkın karşısına. Geçen hafta da söylediğim gibi küstürdükleri seçmenden nasıl oy isteyeceklerine dair bir politika geliştirdiklerine ilişkin en küçük bir emare bile yok ortada. Parti içi muhalefetin büyük tepki gösterdiği isimlerden Bülent Tezcan’ın dün yaptığı açıklamalardan da bir kez daha anlıyoruz ki 24 Haziran’ın değerlendirmesini bile ancak ağustos ayının so nunda yapabilecekler. Bir ay içinde de kamuoyuyla paylaşacaklar. Partinin yeni yol haritasını çıkarmak için ise CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından bir çalışma grubu oluşturulacak. Oysa AKP kapı kapı dolaşıp seçim startını çoktan verdi bile. CHP’nin ise yerel seçimlere nasıl hazırlanacağı, bir süredir dile getirilen seçimin erkene alınması halinde ne yapacağı, adaylarını nasıl belirleyeceği, olağanüstü kurultay çağrısı yapanların bu sürece nasıl dahil edileceği sorularına yanıtları henüz yok. Ne diyordu olağanüstü kurultay için önce imza verip sonra imzalarını geri çeken milletvekilleri: ‘Yerel seçim öncesi kurultayın yapılmasının partiyi böleceği endişesini hissettik.’ Oysa parti çoktan bölünmüş durumda. Bütün bunlara rağmen ne seçimli kurultaya ne de tüzük kurultayına yanaşan CHP’nin önünde şimdi yeni bir sınav var. Ya yerel seçimleri fırsat bilip bu bölünmüşlüğü ortadan kaldıracak ve yaşattığı büyük hayal kırıklığını tamir etmek için olağanüstü bir güçle çalışmaya başlayacak. Ya da yerel seçim sonrası artık kaçamayacağı yeni bir olağanüstü kurultay kriziyle karşı karşıya kalacak. Bu sırada ülke elden gitmiş kimin umurunda… Baksanıza sayın Tezcan’a göre ‘CHP muhalefet olarak kendisini kanıtlamış bir parti’ymiş! Olaylar ve GOrUSler EDİTÖR: NAZAN ÖZCAN [email protected] Akademi nereye koşuyor? İRFAN HATİPOĞLU Mustafa Kemal Üniversitesi Yükseköğretim Kurulu siyasal iktidarın üniversitelerde sürekli kıldığı ihraç uygulamasını yayımladığı genelge ile sübjektif kurallara bağladı. Ülke yönetimi siyasal iktidar tarafından yeniden yapılandırılıyor. Uzunca süredir yapılan çalışmalar hızla uygulamaya konuluyor. Süreçle ilgili toplumun değişik katmanlarından, sivil toplum örgütleri tarafından farklı görüşler belirtiliyor. Üniversiteler ise kendisini sürecin dışında görüyor olmalı ki olumlu ya da olumsuz söylem ortaya koymadı. Bireysel olarak öğretim elemanlarının ortaya koyduğu karşıt söylemler ise üniversitelerde karşılığı olmasına karşın çığa dönüşmedi. Bunun nedeni 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun (YÖK) üniversiteleri yeniden yapılandırırken akademik ve idari özerkliği yok etmesi. Yapılan 36 yıluygulamalarla kurum içi korku egemen kılınarak öğretim elemanlarının yıldırılması, ürkek/ kırılgan kimlik kazanmaları sonucu sorgulayıcı olmaktan çıkıp kamusal duyarlılıklarını yitirmeleridir. 1402’likler akıllarda Üniversiteleri yönetme izlencesini düzenleyen Yükseköğretim Kanunu’nun ve uygulamakla yükümlü Yükseköğretim Kurulu’nun ruhunu baskı, kayırma, korkutma oluşturur. Akademide YÖK uygulamalarından söz edildiğinde ilk akla gelen çağrışım, üniversitelerden 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası aracılığı ile yapılan ilerici, demokrat, aydınlanmacı, üniversite özerkliğini savunan Üniversitelerde şimdi de ‘Rektörün tek karar mercii olduğu’ ihraçlar başlayacak. öğretim elemanlarının ilişkilerinin kesilmesi... Yine yasanın uygulamaya girmesi sonrası açığa alınan tüm öğretim üyelerinin yeniden atamaları yapılırken resmi söylem dışına çıkan/ çıkacağı öngörülen öğretim elemanlarının tekrar atamasının yapılmaması sonucu sistemin dışına itilmeleri. Öğretim elemanlarına uygulanan değişik mobing (yıldırma) uyumaları sakal kesimi ile ayrılmaya zorlanmaları oluşturur. Sürekli tasviye için Yükseköğretim Yasası’nın uygulanma sürecinde öğretim elemanlarına yönelik ilişik kesme, yıldırma açılan sık soruşturmalar, özlük haklarının verilmemesi, kurum içi sık yer değiştirmeler, attım uğraş uygulamaları geliştirildi ve çeşitlendirildi. Geliştirilen yöntemlerle resmi söylem dışına çıkan, aykırı düşünen binlerce öğretim elemanı mağdur edildi. FETÖ darbe kalkışması sonrası, örgüt üyeliği ve darbe kalkışması ile ilintisi var mı yok mu ayrımı yapılmadan öğretim elemanları toplu olarak kararnamelerle tasfiye edildi. Arkasından siyasal iktidar tasfiyeleri sürekli kılmak ve üniversiteleri siyasal izdüşümünde tutmak için Türk üniversite tarihinde ilk kalıcı yasal düzenleme yaptı. Yükseköğretim Kurulu siyasal iktidarın üniversitelerde sürekli kıldığı ihraç uygulamasını yayımladığı genelge ile sübjektif kurallara bağladı. Genelgeye göre, kamu görevinden çıkarma önerme dosyası, üniversite rektörlüğünce görevlendirilecek bir komisyon tarafından hazırlanacak. Dosyanın hazırlanmasında 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 53/A maddesindeki usule ilişkin hükümler esas alınacağı ve rektörün, ilgili personelin çıkarılması yönündeki öngörüsü “açıkça” belirtilerek, ihraç dosyası nın YÖK’e gönderilmesiyle süreç tamamlanacak. Tek yetki rektörde Üniversite çalışanları geçmiş uygulamalardan, kurulan soruşturma komisyonlarının nasıl çalıştıklarını bilir. Rektörlerin tek yetkili kılındığı yönetim izlencesi içinde, komisyonların rektörlerin istençleri dışında karar almalarının mümkün olmadığını yaşayarak öğrenmişlerdir. Ve siyasallaşan rektörlerin yasanın/genelgenin verdiği yetkileri aydınlanmacı, ilerici, özgür/özerk üniversiteyi savunan öğretim elemanlarının meslekten ihraç edilmeleri yanında, kendisi gibi düşünmeyen öğretim elemanlarını yıldırma ıslah etme amaçlı kullanmaktan çekince duymayacaklarını da... Yapılan bu yasal düzenleme sonrası rektörler üniversitelerde kayırma, korkutma, yıldırma anlayışı kalıcı/egemen kılınırken; öğretim elemanları da düşünme sınırlarını, düşüncesinin içeriğini rektörün düşünme izdüşümüyle örtüştürme uğraşına gireceklerdir. Kısacası öğretim elemanları rektörler tarafında “teslim” alınırken, üniversitelerin de “iğdiş” edilme sürecinin kalıcı kılınmasının yolu açılmış olacak. BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] 8 9 ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Macaristan’da yetişen bir çeşit kırmızı biber. 2/ Hayvanlara vurulan damga... Tunceli’nin bir ilçesi. 3/ Kömür ya da 1 ÇE L T İ KÇ İ 2 İ NU İ T A L E 3 Ğ İ R İ MÇ İ K 4 D İ ZE İ ANE 5 ET İ AS EN 6 CANAN EKE 7 İ L GETR K 8 İ MAME V İ 9 İ KA İ L ENÇ su taşımakta kullanılan sağlam yapılı sac tekne... Nazi par tisinin askeri polis örgütü. 4/ Tavır, davranış... İki atlı kızak. 5/ Erkek ördek... Duyuru. 6/ Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli. 7/ Sığırlarda görülen bula şıcı bir hastalık... “Yalnız bir gözü yazacak mısralarım” (F.N. Çamlıbel). 8/ Küçük yayla evi... Sıva ya da boyadan önce vurulan kat. 9/ Gaziantep yöresine özgü, simit biçiminde bir tür çörek... Boru sesi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Türlü bitkilerden çıkarılan kokulu bir reçine. 2/ Biçilmiş ekin ya da ot destelerini arabaya yüklemek için kullanılan üç parmaklı aygıt... Yayla fırlatılan ucu sivri çubuk. 3/ Bir çiftçinin yanında çalışan işçi. 4/ Motorlu taşıt larda direksiyon ile tekerlek arasındaki bağ lantıyı sağlayan mil... Karışık renkli. 5/ Kan emici bir sinek cinsi... Donuk renkli otomobil boyaları için kullanılan sözcük. 6/ Antalya ya kınında ünlü bir arkeolojik mağara... Tavlada “üç” sayısı. 7/ Aktinyum elementinin simge si... Hollanda’nın plaka imi... Bir gıda maddesi. 8/ Osmanlılar döneminde Venedik’ten alınan ve yeniçerilere giysi yapmakta kullanılan bir tür çuha. 9/ Konuşma vurgusu... Nazilerin politikasında Germen ırkından kimselere ya kıştırılan ad. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle