25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 9 Ağustos 2018 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL ‘Disiplin’ vurgusu Genel merkez açısından biten kurultay tartışmalarının ardından Kılıçdaroğlu ‘değişim’i MYK’de başlatırken parti içine de ‘disiplin’ konusunda mesaj verdi CHP MYK, muhaliflerin imza toplama girişiminin sonuçlanmasının ardından ilk kez toplandı. Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK’de 18 genel başkan yar dımcısı Kılıçdaroğlu’nun eli ni güçlendirmek ve partide ki tansiyonu düşürmek için ‘’Genel Başkanımızı destek İKLİM ÖNGEL liyoruz’’ diyerek görevlerinden çekildi. Yeni MYK’yi bugün açıklaması beklenen Kılıçdaroğlu’nun örgütlerde yerel seçim sonrası için de köklü ve sağlıklı bir “deği şim” mesajı verdiği öğrenildi. Bundan son raki süreç için de partiyi zafiyete uğratacak bir tartışma içine sokacak kişiler hakkında “disiplin süreci”nin işletileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu’nun, “Taviz yok, gereği yapıla cak” dediği öğrenildi. Kurmaylar çekildi CHP MYK, olağanüstü kurultay taleplerinin resmi olarak sonuçlanmasının ardından ilk toplantısını dün genel merkezde yaptı. Genel Başkan Kılıçdaroğlu başkanlığında toplanan MYK, yaklaşık 3 saat sürdü. za verenler partilimiz, hepsinin başımızın üzerinde yerleri var. Kimseye husumet beslemeyeceğiz. Ama bundan sonra partiyi sürekli tartışmanın gündeminde tutacak, zafiyete uğratacak bir tartışma içine sokacak kişiler hakkında disiplin sürecini işleteceğiz. Bu konuda tavizimiz yok, haklarında gereği yapılacak” dediği öğrenildi. Buna göre; partiyi kamuoyu önünde tartışmaya devam edenlere “disiplin” uygulaması başlatılacak. Partinin önünde devam eden eylemlere yönelik olarak da MYK’de “Partinin önü eylem alanı değildir” yorumu yapıldığı belirtildi. Bu kişilerin varsa partiyle ilişiğinin kesilebileceği belirtiliyor. ‘Biz ev sahibiyiz’ CHP PM Üyesi Gaye Usluer, MYK sonrası alınan kararlara ilişkin, “MYK’nin değiştirilmesi Genel Başkanımız’ın inisiyatifindedir. Yorum yapmam doğru olmaz. Ama talebimiz anlaşılmamış, görüyoruz” dedi. İnce ve imza veren bazı delegelerin partiden ayrılacakları iddiasına da değinen Usluer, “Asla böyle bir şey söz konusu değil. Biz misafir değiliz, ev sahibiyiz. Evimizde oturmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Çağrı heyeti ve İnce imzacılarla buluşacak Kurultay çağrı heyetinin önümüzdeki günlerde imza veren dele gelerle bir araya geleceği ve bun dan sonraki süreçte ne yapılacağına ilişkin tüm seçeneklerin masaya ya tırılacağı geniş çaplı bir top lantı yapılacağı öğrenil di. Toplantıda yargı süre ci ve tüzük kurultayı ola sılıklarının yanı sıra ye niden olağanüstü kurul tay için bir imza girişimi ne başlanıp başlanmama sının da konuşulaca ğı belirtildi. Toplantıya Muharrem İnce’nin de ka tılacağı Muharrem İnce dile getiriliyor. MYK’de 24 Haziran seçimlerinin ardın dan “başarısızlık” ve “değişim” söylemle rinde özellikle parti yönetimindeki bazı isimlere yönelik tepkiler nedeniyle tüm ge nel başkan yardımcıları kendi inisiyatifleriyle “af”larını istedi. Kurmaylar, Akif Ham zaçebi, Bülent Tezcan, Fethi Açıkel, Onursal Adıgüzel, Veli Ağbaba, Gamze Akkuş İl gezdi, Gülizar Biçer Karaca, Çetin Osman Budak, Ünal Çeviköz, Aykut Erdoğdu, Mu harrem Erkek, Lale Karabıyık, Haluk Koç, Tuncay Özkan, Faik Öztrak, Seyit Torun ve Öztürk Yılmaz, “Bundan sonrasında yönetim değişikliği yapmanız için size bir fır sat vermeliyiz” diyerek görevlerinden çekilirken, Genel Başkan’ın düzenleyeceği yeni MYK’nin arkasında olduklarını vurguladı. Toplantıda İnsan Haklarından Sorumlu Ge nel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl ise ye ni MYK’de görev almamak için affını istedi. Bingöl’ün “Şimdiye dek size bağlı çalıştım, Genel merkezde koltuklu eylembundan sonra da bağlı kalacağım. Yeni ar kadaşlara yol açılsın” dediği öğrenildi. ‘Başarılıbaşarısız yok’ Söz alıp konuşan kurmayların ardından Kılıçdaroğlu’nun da “MYK revizyonu yaparken arkadaşlarımızın başarısı ve başarısızlığı üzerine bir değerlendirme yapmadım. Bir yenilenme ihtiyacı gördüğüm için böyle bir yola başvuracağım. Yeni dönemde görev Genel merkez önünde kurultay talebi ile başlayan eylem ise üçüncü gününe girdi. Eylemciler sabah saatlerinde binanın önüne bir koltuk getirdi ve eylemcilenden bir kişi uzun süre o koltukta oturdu. Ardında da koltuğa “Derdiniz koltuk olmasın, boş bırakın” yazısı kondu. Yeni MYK açıklanıyor almayacak olan başarısız, görev alacak olan başarılı gibi bir sonuç oluşmasın” açıklamasında bulunduğu belirtildi. PM etkin çalıştırılacak Edinilen bilgiye göre; yeni çalışma döneminde Parti Meclisi (PM) daha etkin çalıştırılacak. PM üyeleri belirli konularda görev alacak ve bunlara ilişkin raporlar hazırlayacak. Kılıçdaroğlu’nun kurultay tartışmalarıyla ilgili “Kurultay için toplanan imza yeterli olmasa da 500’ün üzerindeki bir sayı, önemli bir sayı demektir. Bu mutlaka değerlendirilmeli” dediği belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun örgütlerle ilgili kapsamlı bir çalışmayı hep ertelemek zorunda kaldığını dile getirdiği, bu ertelemenin de en büyük nedeni olarak 8 yılda gerçekleşen toplam 9 seçim olduğu belirtildi. Kılıçdaroğlu’nun “A’dan Z’ye sağlıklı bir değişim olmalı” diyerek, yerel seçimlerden sonra örgütlerde yapısal bir değişikliğe gidileceğinin işaretini verdiği öğrenildi. Partiyi tartıştırana ‘disiplin’ Olağanüstü kurultay sürecinin partiye ciddi zarar verdiğini, hızlı bir şekilde kurultay tartışmalarından çıkılması gerektiğini dile getiren Kılıçdaroğlu’nun “Ülkenin durumu ortada. Ekonomik kriz geliyor. İm Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK’sini ise bugün, en geç yarın ilan etmesi bekleniyor. Kılıçdaroğlu’nun yeni MYK’yi “denge” gözeterek hazırlayacağı, kurultay talebinde bulunan isimlere de yer verebileceği, koltuk sayısını azaltacağı ve yerel seçimlerde belediye başkanlığı hedefi olanlara MYK’de yer vermeyeceği belirtiliyor. Kulislerde yeni MYK’de görev verilebilecek isimler arasında, Oğuz Kaan Salıcı, Yunus Emre, Gökhan Zeybek, Yıldırım Kaya, Orhan Sarıbal, Haluk Pekşen ve Hakkı Süha Okay bulunuyor. Gamze Akkuş İlgezdi, Faik Öztrak, Ünal Çeviköz gibi mevcut MYK’de yer alan isimlerin yeni MYK’de de olabileceği belirtiliyor. Öte yandan son MYK’nin ardından bazı isimler odalarını toplamaya başladı. Genel Başkan yardımcılarından Tekin Bingöl’ün, Aykut Erdoğdu’nun ve Lale Karabıyık’ın odalarını topladığı belirtildi. Edinilen bilgiye göre 24 Haziran seçimlerinin ardından toplanan ilk MYK’de, alınan oy oranı ve Cumhurbaşkanlığı seçiminin beklenenin tersine ikinci tura kalmaması nedeniyle genel başkan yardımcıları Kılıçdaroğlu’na istendiği anda görevden çekileceklerine dair mesajlarını vermişlerdi. Seçimin ilk haftalarında böyle bir değişiklik olmazken, başlayan imza tartışması ve parti yönetimine yönelik seçim gecesinden itibaren gelen eleştiriler nedeniyle MYK’nin böyle bir karar aldığı belirtiliyor. Bu süreçte parti içi tartışmalarda sessiz ka lan Kılıçdaroğlu ise grup konuşması çıkışında soruları yanıtlamış ve “Değişmeyen bir şey varsa o da değişimdir. Göreceksiniz, yeni süreçte de partide ciddi değişiklikler olacaktır” diyerek MYK’de değişim yapacağına dair işaret vermişti. Söz konusu açıklamanın yapıldığı 24 Temmuz Salı gününden sonra kurultay talebi için verilen imzalarda da gün gün düşüş olması dikkat çekti. Genel merkezin açıkladığı resmi rakamlara göre; bu açıklamanın ardından imza veren delegele sayısı sırasıyla 25 Temmuz Çarşamba 15, 26 Temmuz Perşembe 12, 27 Temmuz Cuma 11 ve 30 Temmuz Pazartesi 6’da kaldı. Kurultaysız 3. değişim CHP’de Kılıçdaroğlu döneminde kurultay olmadan yapılan ilk değişiklik 2011 genel seçimlerinden sonra, ikincisi ise 2014 yerel seçimlerden sonra gerçekleşti. Kılıçdaroğlu’nun iradesini MYK değişiminden yana kullanması durumunda kendisinin döneminde MYK 3. kez kurultay olmaksızın değişmiş olacak. Öte yandan CHP’nin kuruluşu olan 9 Eylül tarihinde ATO Congresium’da bir etkinlik düzenleneceği, etkinlikte Sunay Akın’ın Cumhuriyet ve CHP tarihine ilişkin bir sunum yapacağı öğrenildi. l ANKARA TEZCAN’DAN ERDOĞAN’A ELEŞTİRİ Bülent Tezcan 100 günlük ‘heba’ paketi Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan mevcut MYK’nin son basın toplantısını gerçekleştirdi. Sözlerine başlamadan önce, “Bu MYK’nin görev dönemi içinde, sanıyorum son toplatımız olacak sizinle. Bundan sonra yeni bir çalışma döneminde, yeni oluşacak MYK’miz ve yeni görev alacak sözcü arkadaşımız basın toplantılarına devam edecek” dedi. Gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunan Tezcan’ın konuşmalarından satırbaşları şöyle: Bozdurulacak dolar kalmadı: Son bir haftadır Türk Lirası tepetaklak oldu. Dolar, Avro dizginlenemez biçimde yükselirken Türk ekonomisi dibe vurmuş durumda. Türkiye ekonomisi freni patlamış kamyon gibi nereye çarpacağı belli olmayan bir maceranın içinde. 16 yıldan bu yana iktidardaki AK Parti yönetimi ve Erdoğan tekrar milletin yastığının altına gözünü dikti, ‘Yastık altındaki dolarları, altınları çıkarın, bozdurun’ demeye başladı. Milletin yastık altında bozduracak doları kalmadı. Ama şu soruyu sormak gerekiyor; Man Adası’ndaki dolarları bozdurdun mu? Daha Man Adası dolarlarının hesabını milletin karşısına çıkıp vermemiş Erdoğan bugün, milletin yastık altındaki dolarlarını bozdurmalarını istiyor. Son bir yıl içinde, Türk Lirası’ndaki değer kaybı yüzde 50. AK Parti’nin 16 yıllık iktidar döneminde, ekonominin geldiği nokta bir tweetlik ekonomi. Bir tweet atıldı diye dolar buraya çıkar mı? Pakette sorunlara çare olacak hiçbir şey yok: 100 günlük paket açıkladılar. Herkes bir umut ışığı olacak diye bekliyordu. Türkiye’nin 5 temel sorununa hiçbir yapısal çözüm önerisi getirmeyen paket. Hiçbir ciddi önlem ve çözüm içermeyen 100 günlük paket. Erdoğan’ın 100 günlük paketi, 100 günü heba etme paketidir. Ekonomi, demokrasi, eğitim, dış politika ve toplumsal barış; bunlara çare olabilecek hiçbir şey yok. ‘Baskı yapılmadı’ Saç teli kadar ilgisi yok (İmza sürecinde delegelere baskı yapıldığı iddiaları): Bu iddiaların gerçekle saç teli kadar ilgisi yoktur. Takım elbise olmadı gömlek (Parti içi muhalefetin tüzük kurultayı toplayacağına yönelik iddialar üzerine): Tüzük kurulta yı meselesi çok ilginçtir. Israrla partiyi bir kurultay tartışması ekseninde tutmanın gelecek siyaseti açısından faydası olacağına inanmıyoruz. Bunu doğru bulmuyoruz. Tüzük kurultayı toplamak isteyenlerin yine aynı şekilde tüzükte şartları vardır, o şartlar oluşursa tüzük kurultayı toplanır ama bu ‘Takım elbise istedim alamadım, şimdi gömlek istiyorum’ demeye benzer. ‘Yargı yolu açık’ Şeriatin kestiği parmak acımaz (Bazı delegelerin süreci yargı yoluna taşıyabileceğinin hatırlatılması üzerine): CHP yargı yolunu kapatma alışkanlığı olan bir parti değildir. Bizim kültürümüzde öyle bir şey yoktur. Yargı yoluna gitmek isteyen arkadaşlarımız gidebilir. Yargıda da hâkim karar verir. Ne karar verirse o. ‘Şeriatın kestiği parmak acımaz’ derler. Bu dil Ünal gibilere zemin hazırlar (Muhaliflerin, ‘Yüzde 4748 civarında delege imza verdi. Yüzde 48.5’i neden görmüyorsunuz’ değerlendirmesi): CHP içinde kurultay tartışmaları sürecindeki dilin, AK Parti ve tek adam rejiminin en önemli sorumlusu Erdoğan’la mücadelede şekillendirilen dil üzerinden tarif edilmesi doğru değildir. Bu, CHP kültürüne ve bakış açısına yakışmaz. Bu Mahir Ünal gibi AK Parti sözcülerinin CHP kurultayına burnunu sokması, dil uzatması gibi bir sonuca da zemin hazırlar. Son dönemlerde tweet’lerine baktığınızda Ünal işi gücü bırakmış CHP kurultaylarını eleştiriyor. Biz kendi dilimizi oluşturmalıyız.. Kararlarına saygı duyacağız (Enis Berberoğlu’nun ilaçlarını bırakması üzerine): Sayın Berberoğlu mevcut hukuk ve evrensel hukuk ilkeleri çerçevesinde hiçbir yere sığdırılamayacak bir noktada rehin alınmıştır. Tutuklu değil rehinedir. İktidar siyasetinin rehinesidir. Yargı iktidar siyasetinin rehin alma eyleminin ambalajını oluşturmuştur. Yargı içinde ülke içinde bir utanç tablosudur içinde bulunduğu tablo. Enis Berberoğlu kendi penceresinden en etkin olduğunu düşündüğü eylemleri adım adım hayata geçirecek. Aldığı kararlara saygı duyacağız. Bu rehin alma işleminin son ermesi için aynı kararlı mücadeleyi dışarıda bizim sürdürmemiz gerekiyor ve sürdüreceğiz. BERBEROĞLU İÇİN YARKADAŞ’TAN ÇAĞRI: Çığlığını duyun artık! CHP milletvekili Enis Berberoğlu’nun 421 gündür cezaevinde tutulmasına eski CHP İstanbul Milletvekili Barış Yarkadaş, “Berberoğlu, ‘suçlu’ değil; siyasi bir rehine olarak tutuluyor cezaevinde. Duyun Berberoğlu’nun çığlığını artık” diye tepki gösterdi. Yarkadaş sosyal medya hesabından, bir aydır avukatları da dahil olmak üzere hiç kimseyle görüşmeyen ve ilaçlarını almayan Berberoğlu’nun sessiz bir çığlık attığını belirtti. Yarkadaş şunları söyledi: “Hiç kimse bunun ‘bağımsız yargının kararı’ olduğu yalanını söylemesin! Rahip Brunson için yapılan pazarlıklar, artık yargının ilkelerine değil, siyasetin ihtiyaçlarına göre karar verildiğini açıkça gösteriyor. Berberoğlu, ‘suçlu’ değil; siyasi bir rehine olarak tutuluyor cezaevinde. Yerel mahkemeden İstinaf’a, Yargıtay’dan AYM’ye uzanan talimatlı yargı zinciri, siyasi operasyonun bir aparatı olarak görev yapıyor. Berberoğlu, bu adaletsizliğe ‘sessiz bir çığlık’la isyan ediyor! Duyun Berberoğlu’nun çığlığını artık!” l Haber Merkezi ‘Sorunlar görmezden gelinmeye devam ediliyor’ CHP’li Ağbaba, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ‘100 günlük çalışma programı’nı sert bir dille eleştirdi CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 100 günlük çalışma programında geçmiş deneyimlerden farklı herhangi bir çalışma olmadığını belirterek, “Çalışma Bakanı çalışanların sorunlarını görmezden gelmeye devam etmektedir” dedi. KİT ve bağlı ortaklıklarındaki taşeron işçilerin kadroya alınmasına ilişkin yeni düzenleme yapılmasına rağmen gerekli çalışma ve hazırlıkların yapıldığına dair somut bir açıklama olmadığını belirten Ağbaba, “Yeni Çalışma Bakanı’nın 100 günlük eylem programında yer alan 40 madde arasında KİT’lerde kadroya geçirilecek işçiler ile ilgili herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Yeni Çalışma Bakanı’na çağrımız KİT’lerde çalışan işçilerin kadroya geçiş süreci ile il gili adımların bir an önce atılması yönündedir” dedi. KİT’lere kadro verilmesi yönündeki son sözün 30 Haziran tarihinde çıkan Bakanlar Kurulu kararnamesine göre Hazine Müsteşarlığı’na verildiğini ifade eden Ağbaba, “Hazine Müsteşarlığı artık Damat Albayrak’a bağlandığına göre, Albayrak’ın konu ile ilgili gerekli çalışmaları yapıp yapmadığını da kadro bekleyen binlerce işçiye açıklaması gerekmektedir” diye konuştu. Geçen Temmuz’da 195, AKP iktidarı boyunca ise 25 bine yakın işçinin çalışırken hayatını kaybettiğini ifade eden Ağbaba, Bakan Selçuk’a “40 maddelik çalışma programında işçi ölümleri ile ilgili neden bir ibare yer almamaktadır? Bakanlık işçi ölümlerini görmemezlikten gelmeyi sürdürecek midir” sorularını yöneltti. l ANKARA/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle