Katalog

KULTUR Harbiye’de ‘Yıldızlı Geceler’ başlıyor “Turkcell Yıldızlı Geceler”, Harbiye Cemil Topuzlu Açıkhava Sahnesi 30 Ağustos’ta yeniden müzikseverlerle buluşuyor. Volkan Konak’la başlayacak konser serisi, 9 Eylül’deki Zara konseriyle sona erecek. Volkan Konak son rası konserler sırasıyla Manuş Baba, Cengiz KurtoğluHakan Altun, Edis, Berkay, Serdar Ortaç, Koray Avcı, Mehmet Erdem&Rubato ve Dostları, Hakan Altun, Serkan Kaya ve Zara ile devam edecek. Bodrum’da büyülü14 EDİTÖR: emrah kolukısa TASARIM: serpil ünay kultur@cumhuriyet.com.tr Perşembe 9 Ağustos 2018 bir konser gecesi Günümüzün en dikkat çekici topluluklarından Ludwig Orkestra, Bodrum Müzik Festivali’nde izleyiciye hafızalardan kolay kolay silinmeyecek bir gece yaşattı Sahnede 70’e yakın sandalye ama sadece 9 müzisyen var. Dahası, or kestra şefi yok ortalarda ve kon ser başladı bile. Eğer son beş yıl dır klaisk müzikteki yeni geliş meleri takip eden biri değilse niz (ki, olmayabilirsiniz, Türki ye gündeminin yoğun mesaisi si zi bambaşka meş galelere sürükle miştir muhteme EMRAH KOLUKISA len) bu manzara karşısında telaşlanıp, şef gelmeden çalmaya başlayan müzisyenler adına endişelenebilirsiniz. Oy sa bu orkestra Ludwig... Bilen ler bilir, 2012’de Amsterdam’da kurulan Ludwig Orkestra diğer klasik müzik topluluklarına pek benzemez. Şef olmadan da ba zı parçaları çalabilirler örneğin, önceki gece DMarin Turgutre is Turkcell sahnesi’nde olduğu gibi. Sonra yavaş yavaş orkest ranın diğer elemanları da ge lir sahneye, yaz mevsimine uy gun rengârenk kıyafetleriyle; ar dından sonra şef de yerini alır ve nihayet sırası geldiğinde so list de belirir ve her şey kesinti siz bir akış içinde, tüm doğallı ğıyla ilerler, hiç kasmadan, zora sokmadan. Pogostkina büyüledi 14. Bodrum Müzik Festivali’nin dördüncü gününde sahne alan, şef Ariel Zuc kermann yönetimindeki Ludwig Orkestra’ya kendi kuşağının en önemli keman virtüözlerinden Alina Pogostkina eşlik etti. Mendelssohn’un Op. 64 Mi minör Keman Konçertosu’nu çalan Ludwig Orkestra ve Pogostkina’nın performansları görülmeye değerdi doğrusu. Ülkemizde henüz çok tanınmayan Ludwig Orkestra belki hak ettiği ilgiyi tam olarak göremedi (4000 kişi kapasiteli konser alanında yer yer boşluklar vardı doğrusu) ama ikinci yarısında olağanüstü bir de “Şehrazad” (RimskiKorsakov) dinleyen müzikseverlerin mutluluktan mest olduklarını söylemek hiç de yalan olmaz. Duyan duymayana, bilen bilmeyene anlatsın; bir daha her biri virtüöz seviyesindeki müzisyenlerden oluşan Ludwig Orkestra’yı görüp dinleme fırsatı yakalayan olursa aman sakın boş geçmesin. Seneye 15. yıl Dün akşam, Gülsin Onay ve Murathan Özbek’in “Yolda” başlıklı konseri; ardından Vikingur Olafsson’un Philip Glass yorumlarını çaldığı Gece Konseri ile son bulan 14. Bodrum Müzik Festivali 5 gün boyunca doyurucu, heyecan verici bir klasik müzik ziyafeti sundu Bodrumlu müzikseverlere. Seneye 15. yıl... Her yıl çıtayı yükselten etkinlik bakalım bu özel yılda ne gibi sürprizler sunacak izleyiciye? Renkli kıyafetleri, alışıldık orkestralardan farklı tutumlarıyla izleyiciyi şaşırtan Ludwig Orkestra, önceki gece 14. Bodrum Müzik Festivali kapsamında, şef Ariel Zuckerman yönetiminde Felix Mendelssohn ve Nikolai RimskiKorsakov’dan eserler çaldı. Gün batarken klasik müzik... Festivalin halka açık, ücretsiz olarak düzenlenen Gün Batımı Konserleri her akşam saat 19.00’da, tam da güneşin alçalıp gökyüzünü kızıla boymaya başladığı dakikalarda DMarin Turgutreis Amfitiyatro’da gerçekleştirildi. 5 Ağustos’ta Sevil Ulucan (keman) ve Hillel Zori’nin (viyolonsel) konseriyle başlayan seri, ertesi akşam Erman Türkili (keman), Çağ Erçağ (viyolonsel) ve İbrahim Yazıcı (piyano) üçlüsüyle, 7 Ağustos’ta Dorukhan Doruk (viyolonsel) ve Gülru Ensari (piyano) ile devam etti ve nihayet son akşam Veriko Çumburidze (kerman), Camille Thomas (viyolonsel) ve Gülru Ensari’nin birlikte verdikleri konserle sona erdi. Gülru Ensari ve Dorukhan Doruk önceki akşam izleyiciyle buluştu. Şebnem Ferah ile Açıkhava’da rock Yayımladığı ilk albümü “Kadın”dan bu yana söz yazarı, besteci ve yorumcu kimliği ile Türk müzik tarihinde önemli bir yer edinen Şebnem Ferah, “İstikbal Harbiye Açıkhava Konserleri” kapsamında 11 Ağustos Cumartesi gecesi Harbiye’de sevenleri ile buluşuyor. Şebnem Ferah, konserde “Kadın” (1996)’dan, “Parmak İzi” (2018) albümüne uzanan geniş ve özel repertuvarıyla dinleyicisine seslenecek. Görme engelliler Homeros okuyacak “Troya Yılı” kapsamında antik şehrin destanını yazan görme engelli ozan Homeros anısına 1415 Ağustos’ta 1. Troya Dünya Görme Engelliler Homeros Okumaları düzenlenecek. 20’den fazla ülkeden ve Türkiye’nin dört bir yanından 250 görme engelli, Homeros’un Tro ya Efsanesi’ni anlattığı dünya edebiyatının en önde gelen eserleri arasında gösterilen “İlyada Destanı”ndan bölümler okumak için Troya Antik Kenti’nde buluşacak. 14 Ağustos’ta Homeros okumalarının gerçekleşeceği programı 15 Ağustos’ta düzenlenecek panel takip edecek. Koru’da 4. Ahşap Heykel Sempozyumu başladı Koru Belediyesi tarafından Atatürk’ün Koru’ya gelişinin 89. yılı nedeniyle gerçekleştirilen Genç Ahşap Heykel Sempozyumu başladı. Sempozyum, 15 Ağustos’taki ödül töreniyle son bulacak. 4. Genç Ahşap Heykel Sempozyumu’na MSGSÜ’den Öğretim Üyesi Yıldız Güner, Berka Kınay, Gülay Demirşah, İris Ergül ve Cansu Güventaş katılıyor. Koru Belediye Başkanı Kamil Yaman, heykeltıraşların yaptığı eserlerin, diğer ahşap heykellerin bulunduğu Atatürk Parkı’nda sergilenecek. ‘Şimdiki Çocuklar Hâlâ Harika’ kitapçılarda Eserleriyle pek çok ödüle değer görülmüş usta yazar Zehra İpşiroğlu, yeni kitabı “Şimdiki Çocuklar Hâlâ Harika” ile günümüz çocuklarının sesini duyuruyor. Çocukların dünyasını, sevinçlerini, sorunlarını ve korkularını onların ba kış açısından anlatırken çocukların gözüyle büyüklerin nasıl göründüklerini de resmeden İpşiroğlu, kitabın sonunda yer alan yaratıcı okuma dosyası ile de çocukların kitabı özümsemesine biraz daha yardımcı oluyor. ‘TARİHİN MERKEZİNE SEYAHAT: FOTOĞRAF VE OSMANLI TARİHİNİN YENİDEN KEŞFİ’ Kemal Sunal ve Şener Şen’in oynadığı ‘Süt Kardeşler’ izleyiciyle buluşuyor. Şişli’de Yeşilçam rüzgârı esecek İdam cezası “İdam isteriz idam isteriz idam isteriz!!!”... Dört bir yandan haykırışlar... İştahlar kabardı, ağızlardan salyalar akıyor! Ekimde Meclis’e mi sunulacakmış ne! Halkımızın bir dediğini iki etmeyen iktidar ve onun yandaş medyası bu ilkel isteği ciddiye alabilir ya da alıyormuş gibi yapabilir... Daha çok insan idam istesin diye müthiş nedenler sunabilir; kışkırtmanın daniskasını yapabilir... E malum yeni Türkiye’de demokrasi işlediğine göre... “Çaresizim, nezih halkımız idam cezası istiyor; benim elimden bir şey gelmez” diyebilir... Oha! 2002’de kaldırdık idam cezasını... 1985’den sonra fiilen sonlanmıştı. Hiç unutmadım ve unutmuyorum: Çok uzun yıllardan beri bu ülkede ölüm cezasına karşı durmuş, idama karşı yazı yazmış, eylem yapmış olanlar, “vatan haini” diye nitelendiler...  Hiç unutmadım ve unutmuyorum: Yıllardır bu ülkede hukukçular, üniversite çevreleri, eğitimciler, ölüm cezasının hiç ama hiçbir caydırıcı niteliği olmadığını; ölüm cezasının, Albert Camus’nun deyişiyle “Devlet eliyle işlenmiş cinayet” olduğunu ortaya koydular ve hep amansız bir direnişle karşılandılar... Hiç unutmadım ve unutmuyorum: Üç devlet adamını idam etmiş; sonra o üç idama karşılık, üç devrimci genci asmış; daha sonra 12 Eylül darbesinin baskı, zulüm ve terör ortamında, 18’ini bile doldurmamış bir genci darağacında “sallandırmış” bir devletin vatandaşı olarak; “asmayalım da besleyelim mi” ilkelliğini, vahşetini ve şiddetini yaşadık, bu ilkelliğin tanıkları olduk... Hiç unutmadım: 12 Eylül vahşetinde 50 kişinin idam edildiğini. Unutmadım idam talebiyle yargılanan 7 bin kişinin, ailelerinin, çocuklarının yaşadıkları travmayı... Şimdi bunu tartışmaya açmak, Türkiye’yi bir kez daha karanlığa gömmekten başka bir şey değildir. Sadece acz ifadesidir. HHH Kieslowski’nin müthiş bir filmi vardır. Adı: “Öldürme Üstüne Küçük Bir Film.” Görmüş müydünüz? Anımsıyor musunuz? Hani 21 yaşındaki bir genç, canı fena halde sıkılan bir genç, hiç nedensiz bir cinayet işler. Yakalanır. İdama mahkum edilir. Ve idam edilir. Beyazperdede iki öldürme izler seyirci… İlki cinayet, ikincisi idam... Bu filmi izleyip de ikinci öldürmeyi daha korkunç, daha vahşi, daha insanlık dışı, çağ dışı, daha dehşet verici bulmayacak tek bir “insan” bulunabileceğine inanmıyorum ben.  Geri dönüşü olmayan idam cezasını geri getirmek istemek, insan olmak ya da olmamakla ilgili bir meseledir. HHH Sevgili arkadaşım, meslektaşım Yazgülü Aldoğan, 20 yıldır çalıştığı gazetesinden bir telefonla atılıverdi. Köşesinde açtığı pencereyle insan hakları, kadın hakları, toplumsal sorunlardan, çevre bilincine, sanatın her dalına uzanan geniş bir yelpazede nitelikten hiç ödün vermeksizin popüler olmayı başarmıştı. Hayır, bu haberi elbet ne çalıştığı Posta gazetesinde ne de öteki yandaş gazetelerde okuyamazsınız... İşe en son alınan ve ilk atılan öteki kadın gazeteciler gibi; ona da yıllardır sürdürdüğü köşesinden veda etmesine bile olanak verilmedi... Çooook yıllar önce başıma geldiği için biliyorum. Veda edememek insanın içini çok acıtır. İnanıyorum ki Yazgülü hem tazminatını alacak, hem de yazmayı sürdürecek... Okurları olarak biz de onu izlemeye devam edeceğiz. Sergi Ocak’a kadar uzadı Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) tarafından Mayıs 2018’de açılan ve Ömer M. Koç Koleksiyonu’nda yer alan eserleri merkezine alan “Tarihin Merkezine Seyahat: Fotoğraf ve Osmanlı Köklerinin Yeniden Keşfi (1886)” adlı sergi, Hoca Ali Rıza, Sururili Ahmed Emin, Ahmed Şekur ve Mehmed Emin gibi dönemin önde gelen fotoğrafçı ve ressamlarından oluşan keşif heyetinin, erken Osmanlı yerleşim birimlerini belgelemek amacıyla yürüttüğü çalışmaları gözler önüne seriyor. Sergi, 6 Ocak 2019’a kadar ziyaret edilebilecek. Şişli Belediyesi’nin düzenlediği açık hava film gösterimleri bu kez Yeşilçam filmleri programıyla devam ediyor. Yeşilçam’ın en beğenilen filmleri, bugünden itibaren her perşembe 20.30’da Halit Rıfat Paşa Parkı’nda semt sakinleri ile buluşacak. Gösterimlerde mısır ve çay ikramı da olacak. Gösterimler yönetmenliğini Atıf Yılmaz’ın üstlendiği, Türkan Şoray ve Ediz Hun’un başrollerini paylaştığı “Güllü Geliyor Güllü” filmi ile başlayacak. Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Gulyabani romanından uyarlanan, Ertem Eğilmez yönetmenliğindeki “Süt Kardeşler” ikinci haftanın filmi olacak. Münir Özkul ve Adile Naşit’in oynadığı, Orhan Aksoy’un yönettiği “Neşeli Günler”, açık hava film gösterimlerine 6 Eylül’de konuk olacak. Halil Rıfat Paşa Parkı’ndaki film gösterimleri 13 Eylül’de, Ertem Eğilmez’in filmi “Sev Kardeşim” ile son bulacak. Festivali Onay ve Markov açıyor Bodrum Klasik Müzik Derneği tarafından düzenlenen 15. Uluslararası Gümüş lük Klasik Müzik Fes tivali, 10 Ağustos Cu ma akşamı Antik Taş Ocağı’nda Alexander Markov & Gülsin Onay konseri ile resmi açı lışını gerçekleştire cek. Tarihi mekânda saat 21.15’te başla yacak konserde, Rus asıllı ABD’li kemancı Alexander Markov ve dünyaca ünlü piyanis timiz Gülsin Onay, Be Gülsin Onay ethoven, Saygun, Pa ganini, Chopin, Liszt ve Brahms’ın eserlerin den seçtikleri bir repertuarla izleyici karşısın da olacaklar. Ayrıntılı bilgi: www.gumusluk festival.org. C MY B