18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Ağustos 2018 4 haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: EMİNE BİLGET ‘İmza sayısı yetersiz’ Brunson kimin rehinesi? T ayyip Erdoğan’ı içeride de dışarıda da, ötekileştirici tehlikeli gerginlik politikalarına sıkça başvurduğu, her konuda gerginliği tırmandıracak vahim ifadeler kullandığı için eleştiren çok oldu. Bu eleştirilere katılmamak mümkün değil. Ama rahip Brunson olayında krizi tırmandıranın, pervasızlıkta, ötekileştirici, gerginlik politikaları uygulamada, eksisi değil artısı daha çok olan Trump olduğu tartışma götürmez. Tutuklu yargılanmaktayken, geçenlerde ev hapsine bağlanarak tahliye edilen rahip Brunson’un durumuna gelince: İki NATO müttefikinin, Zarrab davasının kurbanı Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla ile, casuslukla suçlanan evanjelist rahip Brunson’un karşılıklı olarak takas edilmeleri konusunda anlaştıkları herkesçe bilinmekte. ABD’yi kızdıran, Bronson’un birden tümden salıverilmeyip, önce bir süre ev hapsinde tutulması oldu. Oysa durum gizli görüşmelerde münasip kanallarla, ikna edici bir dille karşı tarafa anlatılarak bu “yanlış” düzeltilebilirdi. HHH Ama Trump bu yolu tutmadı ve Türkiye’yi suçlayıp, yaptırım uygulayacağını açıklayarak, gerginliği tırmandırmayı tercih etti. Üstelik tüm bu olaylar, Türkiye’nin dış kaynağa bağımlı kırılgan ekonomisinin darboğaza girdiği, TL’nin baş döndürücü bir hızla değer kaybettiği, Reislik sisteminin resmi uygulamasının ilk günlerinde, Ankara’nın sorunlu imaj vermesinin sonuçlarının kritik durumu daha da ağırlaştırdığı bir döneme rastlıyordu. Trump, eğer bir çözüm istiyor olsaydı, Tayyip Bey’i köşeye sıkıştırırken bir yandan da ona işin içinden, görünüşü kurtararak sıyrılabilecek bir manevra alanı bırakırdı. Ama yapmadı. Onu kamuoyunda direniyor tepkisi vermekten başka çıkar yolu olmayacak şekilde köşeye sıkıştırdı. Neden? Nedeni rahip Brunson’da yatıyor. Brunson sade bir rahip ama, siyasette çok etkin olan ve Cumhuriyetçilerin de en fanatik kanadının büyük destek aldığı Evanjelistlere mensup bir rahip. Evanjelistler ABD’de sandıkta büyük etkinliği olan, Başkan Yardımcısı Pence’in de hararetli mensuplarından biri olduğu bir kilise. Üç ay sonra, ABD’de Temsilciler Meclisi’nin tümünü, Senato’nun ise üçte birini yenileyecek bir seçim var. Seçildiği günden bu yana sürekli prestij kaybeden ve bunu fanatiklerin desteğiyle gidermeye çalışan Trump, kampanya sürecinde Evanjelistlerin koruyucusu olduğunu herkesin gözüne tekrar tekrar sokacak bir görüntü içinde olmasının, Cumhuriyetçiler açısından çok yararlı olacağını düşünmektedir. Rahip Brunson olayının şu sıralarda çözülmesi, belleğinin sığlığıyla ünlü Amerikan seçmeni tarafından seçime kadar geçecek sürede kolaylıkla unutulabilir. Bu durumda krizin mazlum Brunson ve onu kurtarmak için mücadele eden Trump imajını sürekli gündemde tutacak şekilde sürdürülmesini çıkarına uygun bulmaktadır ABD Başkanı. Kısacası, Trump’ın şu anda çözümden yana olduğunu söylemek mümkün değildir. Nitekim, iki ülke dışişleri bakanlarının Singapur’da bir araya geldikleri toplantıda, ABD’nin tavrı bu görüşü doğrulamıştır. Türkiye ise boyun eğmiyor görüntüsü verirken, ABD’ye karşı tepki olarak, mukabelei bilmisil yapıyormuş gibi davranmakta, o da Amerikalı iki bakanın Türkiye’deki mal varlığına el koymaktadır. Bu yaptırımın pratikte kıymeti harbiyesi sıfırdır. Gerçekte, Türkiye krizin, görünüşü kurtaracak bir formülle bir an önce çözülmesi için her şeyi yapmaya hazırdır. Doğrusu ABD’nin iki Türk bakanın ülkesindeki mal varlıklarına el koyması pratikte bir anlam taşımıyor. Asıl yaptırımlar ekonomiktir ve onlar da Türkiye’ye sorunlu ülke damgasını vurarak sağlanmakta, yeni yaptırımlar da sırada bekletilmektedir. Bu arada, rahip Brunson’u Tayyip Erdoğan’ın rehinesi olarak niteleyenler de var. Bütün bu gerçekleri gördükten sonra, kime isterseniz şu soruyu sorabilirsiniz: Brunson gerçekte kimin rehinesi, Erdoğan’ın mı Trump’ın mı? Bütün izan sahiplerinin “Trump” yanıtını vereceğinden kuşkunuz olmasın! ‘İktidar işsizlik rakamlarını gizliyor’ CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, iktidarın rakamlarla oynayarak gerçek işsizlik ra kamlarını gizlediğini söyledi. Türkiye’nin, işsiz likte OECD’nin en kötü 4 ülkesi arasında yer al dığını vurgulayan Beko, “19 Av rupa ülkesinin nüfusu, ülkemiz deki işsizlerin nüfusundan az” dedi. CHP İzmir İl Başkanı De niz Yücel ve sendika temsilcile rinin katılımıyla basın toplantı sı düzenleyen Beko, yaptıkları Kani Beko araştırmalara göre gerçek işsizlik oranının yüzde 17.3 olduğu nu belirtti. Beko, “Yani, geniş tanımlı işsiz sayı sı 5 milyon 872 bin, geniş tanımlı işsizlik oranı ise yüzde 17,3 olarak hesaplandı. OECD içinde en yüksek dördüncü işsizlik Türkiye’de. Gerçek işsiz sayısı 5 milyon 872 bin” diyerek hükümeti Türkiye’nin gerçek sorunlarına eğilmeye çağır dı. l İZMİR / Cumhuriyet CHP’de genel merkez 605 imza üzerinde inceleme yaptı. 5 imza iptal edildi, 31 kişinin imzasını çektiği belirtildi. Geçerli imza sayısı 569’da kaldı CHP’de haftalardır sonucunun ne olacağı beklenen kurultay tartışmaların da resmi olarak son nokta kon du. İmzaları incele yen genel merkez muhaliflerin geçer li imza sayısının 569’da kaldığını İKLİM ÖNGEL bildirdi. Buna göre, muhalifler olağanüstü kurultay için 622’yi bulamazken yakın zaman da kurultay olmayacağı netleşti. Ancak Muharrem İnce ve ekibi nin siyaseten ısrarını sürdürece ği belirtiliyor. Geçen perşembe ellerindeki im zaları genel merkeze teslim eden muhalifler sayıyı 630 olarak açık lamış, aynı gün ilk incelemeyi ya pan parti yönetimi ise delege ol mayanları, mükerrerleri, fotoko pileri ayıkladıklarında detaylı in celeme için ellerinde 605 belge kaldığı kaydetmişti. Genel mer kez perşembe akşamından itiba ren dün dahil 4 gün boyunca im zaları detaylı olarak analiz etti. 605 üzerinden bir kez daha; de lege olmayanlar, istifalar, sah te evrak ve mükerrerler incelen di. Analiz sonucunda geri çekilen imzalar da toplamdan çıkarıldı. Edinilen bilgiye göre; 5 beyan name “gündem farklılığı’’ nede niyle iptal edildi. Buna göre ince leme 600 belge üzerinden yapıl dı. Toplamda 31 kişinin imzasını çektiği belirtilirken, muhaliflerin geçerli imza sayısı 569’da kal dı. Bu durumda muhalifler olağa nüstü kurultay için gerekli olan 622 imzaya ulaşamadı. İsteyen inceleyebilecek Genel merkezden yapılan açıklamada, tüm belgelerin “şeffaflık ilkesi’’ gereğince; Parti Meclisi’ne (PM), milletvekillerine, örgüt başkanlarına ve basın mensuplarına inceleme için açık olduğu kaydedildi. Edinilen bilgiyle göre, genel merkezin farklı illerden gönderilen 4 whatsApp görüntüsünü, muhatabı olmaksızın telefonla arama yaparak tasdikleyen Ankara’daki bir noter hakkında da suç duyurusunda bulunacak. 60 PM üyesinden imza verenlerin sayısı ise 12’de kaldı. Bu isimler şöyle: Gaye Usluer, Emre Çam, Erdal Aksünger, Hakkı Süha Okay, Bülent Ecevit Tatlıdil, Mehmet Ali Çelebi, Eren Erdem, İmzacılardan ‘cılız’ eylem 24Haziran seçimlerinin ardından Muharrem İnce’ye destek verenler, Kılıçdaroğlu’nun istifa etmesi istemiyle oturma eylemi başlatmış, ancak bu eylem aynı günün akşamında sona ermiş ve devamı gelmemişti. İkinci eylem ise delegelerin oluşturduğu “irade” grubu adı altında ve kurultay talebi ile örgütlendi. Ancak genel merkez önündeki oturma eylemi de yaklaşık 10 kişi ile sınırlı kaldı. Grubu temsilen konuşan Bitlis kurultay delegesi Veysi Uyanık, verdikleri imzalara sahip çıkmak için eylemi başlattıklarını belirterek, ‘’Velev ki bizim 15 imzamız eksik, İYİ Parti’ye seçime girmeleri için 15 milletvekili gönderen genel başkanımız üçün beşin hesabını yaparsa takdirini kamuoyuna bırakıyorum’’ dedi. Delegelerin genel merkez önünde oluşturduğu “irade” grubunun yanı sıra sosyal medyadan da “haydi CHP’li eyleme” etiketi açıldı. Gökhan Günaydın, Yaşar Seyman, Ali Şeker, Selin Sayek Böke ve Necati Yılmaz. Yüksek Disiplin Kurulu (YDK) üyeleri; Öncü Özbay, Gonca Yelda Orhan, Erdoğan Kılıç, Emrah Arslan. 144 milletvekilinden de kurultay için 7’si imza verdi. İmza veren isimler şöyle: Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, Bolu Milletvekili Tanju Özcan, Edirne Milletvekili Erdin Bircan, Kastamonu Milletvekili Hasan Baltaca, Trabzon Milletvekili Ahmet Kaya, Yalova Milletvekili Özcan Özel ve Karabük Milletvekili Hüseyin Avni Aksoy. Resmi imza toplama işleminin ikinci haftasında Kılıçdaroğlu’na destek icin 129 milletvekili arasında ismi duyulan Bursa Milletvekili Erkan Aydın, Kayseri Mil letvekili Çetin Arık’ın hafta sonu “imza atacakları’’na dair basın toplantısı düzenleyecekleri duyulmuş ancak iki isim basın toplantısından vazgeçmişti. Edinilen bilgiye göre; söz konusu iki isimle birlikte Uşak Milletvekili Özkan Yalım da imza atanlar arasında yer aldı ancak bu üç isin daha sonra imzalarını geri çekti. CHP lideri Kılıçdaroğlu’na destek için imza veren 129 milletvekili arasında bulunan Denizli Milletvekili Kazım Arslan da kurultay için imza vermemesine karşın dün sosyal medyadan yaptığı açıklamada kurultay çağırısında bulundu. Arslan’ın ili Denizli’den 14 delegenin 13’ü imza verenler arasında yer alırken, CHP’nin 3 Denizli milletvekili imza vermemişti. MYK ile veda toplantısı CHP’de kurultay tartışmasının resmen sona ermesiyle genel merkezin kısa süre kalan yerel seçimlere odaklanması planlanıyor. Kılıçdaroğlu’nun kamuoyu önünde yaşanan ve zaman zaman sertleşen kurultay tartışmalarında parti içi tansiyonu düşürmek için A takımı olan MYK’de köklü değişikliğe gidileceği belirtiliyor. Buna göre yarın toplanacak MYK’de kurmaylar Kılıçdaroğlu’nun elini rahatlatmak için görevlerinden çekilecekler. En son 34 Şubat kurultayının ardından şekillenen MYK’nin son toplantısında Kılıçdaroğlu’nun da bir teşekkür konuşması yapacağı belirtiliyor. Yeniden oluşturulacak MYK için ise “denge MYK”si tanımı kullanılıyor. ‘Çağrı yapmayacak’ Muhalifler tüzüğe uygun sayıyı bulamazken, bu aşamadan sonra kurultayın toplanması için geriye tek seçenek olarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çağrı yapması kalıyor. Ancak genel merkez kaynakları Kılıçdaroğlu’nun kurultay çağrısı yapmayacağı, imza tartışmalarının hemen ardından yerel seçimlere yöneleceği ve çalışmaları hızlandıracağı konusunda ısrarlı. l ANKARA ÇAĞRI HEYETİNDEN JET KARŞILIK: Sayılarla oynanıyor, ısrarlıyız CHP’li muhaliflerin oluşturduğu çağrı heyeti sayının açıklanmasının ardından basın açıklaması yaptı. Yeterli sayıda imza teslim edildiğinin savunulduğu açıklamada, kurultayı yapmamak için sayılarla oynandığı belirtildi. Yerel seçimlerin gerekçe gösterilmesinin gerçekle bağdaşmadığı ve bunun bir bahane olduğunun belirtildiği açıklamada, “24 Haziran seçim sonuçları sadece bugünün değil, CHP’de uzun döneme yayılmış siyasetsizliğinin eseridir. Hal böyleyken CHP’nin mevcut yönetimi, bugünkü siyaset anlayışını sürdürmekte ısrarlıdır. Mevcut MYK’nin değiştirilmesi sorunların bir kez daha halı altına süpürülmesi olacaktır. Bugün Türkiye’de yeni bir siyasete olan ihtiyaç her zamankinden daha fazladır. Bugünün olağanüstü koşulları, siyasi mücadeleyi toplumla buluşturacak, Meclis’i de içeren ama mutlaka onun da dışına taşan bir siyaseti gerektirmektedir’’ denildi. Olağanüstü kurultay talebinin sayıların gölgesinde kalamayacak kadar güçlü ve haklı bir talep olduğunun belirtildiği açıklamada eşzamanlı olarak, gerekli kurumsal ve örgütsel değişimi gerçekleştirmek üzere tüzük kurultayı ve program Kurultayı için de somut takvim istenildi. ‘Vazgeçmeyeceğiz’ Açıklamada bundan sonrasi için de kurultay talebinin son bulmayacağına ilişkin ipucu verilerek, “Bu tarihi sorumluluğu bugün olduğu gibi yarın da üstleneceğimizi ve üzerimize düşeni yapacağız” ifadeleri kullanıldı. İnce’nin A Takımında Bolu Milletvekili Tanju Özcan, parti yönetiminin açıkladığı rakamlara tepki gösterdi. Hukuken geçerli 630 imza teslim ettiklerini vurgulayan Özcan, “Noter tasdikli belgeleri bile adi fotokopi gösterdiler. Partiden istifa etmiş diyorlar. Ama bu kişilerin üyeliği şu an bile devam ediyor. 31 kişi imza çekmiş demeye getiriyorlar. Tasdikli belgeleri neden kabul etmiyorsunuz? Kimler imzasını hangi gerekçe ile çekmiş? Kendileri tehdit mi edilmiş? Biz bunları bilmek istiyoruz. Bu ipe un sermektir’’ dedi. “Kurultay yapmamak Bahçeli’den öğrenilmiş politikalar. Bu filmi daha önce başka partide gördük’’ diyen Özcan, bundan sonraki süreçle ilgili olarak da mahkeme dahil her seçeneğin masada olduğunu söyledi. Özcan, yol haritalarını birkaç gün içinde belirleyip kamuoyuyla paylaşacaklarını kaydetti. Gaye Usluer ise soyal medya üzerinden “Pirus zaferi! Kazanılan zaferse eğer, verilen kayıplardan sonra anlamı yoktur” diyerek değişim isteğini yeniledi. Kılıçdaroğlu’ndan DOLAR KURU eleştirisi ‘TL’yi pula çevirdiler’ Şaroğlu’nu ziyaret etti CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, beyin kanaması geçiren Tunceli Milletvekili Polat Şaroğlu’nun şu an itibarıyla hayati tehlikesinin olmadığını söyledi. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne gelerek tedavisi süren Şaroğlu’nun durumu hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, hastane çıkışında Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. A. Haluk Özen ile açıklamada bulundu. Rektör Özen, dün akşam hastanelerine sevk edilen Şaroğlu’nun, Fırat Üniversitesi Hastanesi’ndeki tedavisinin de son derece başarılı gerçekleştirildiğini bildirdi. Kılıçdaroğlu da “Umarım kısa süre içerisinde arkadaşımız parlamentodaki görevine dönmüş olur” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Türk Lirasını Dolar karşısında pula çevirenler yerli ve mil li ise kime gayri milli diyeceğiz? Türki ye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor” diyerek kötü giden ekonomi dolayı sıyla hükümete tepki gösterdi. Sosyal medya hesabından eleştiri lerde bulunan CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Dedik ki: Tek adam rejiminde; köprü iha lesi yaparlar dolar la, otoyol ihalesi ya parlar dolarla, köprü den ve otoyoldan ge çiş ücretleri dolarla, havalimanı ihalesi do larla, baraj ihalesi, şe Kılıçdaroğlu hir hastaneleri ihalesi dolarla, kira garan tileri verirler dolarla, nükleer santralın üreteceği elektriğe garanti verirler do larla, elektrik üretimi yapan santrallarla doğalgaz satarlar dolarla” dedi. Bunla rı yapanların ‘Biz yerli ve milliyiz’ dedi ğini belirten Kılıçdaroğlu, “Türk Lirası’nı dolar karşısında pula çevirenler yerli ve milli ise kime gayri milli diyeceğiz? Ne diyorduk? Türkiye yönetilmiyor, Türkiye savruluyor” eleştirisi yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet CHP GENEL BAŞKAN YARDIMCISI Ağbaba’dan sağduyu çağrısı ‘Partiye oy verenlere haksızlık yapılıyor’ SELAHATTİN GÖKATALAY lu olan tek bir siyasi parti var o da AKP CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya Gazeteciler ve Te ve CHP’nin karşıtları. 24 Haziran akşamına kadar gece gündüz demeden çalışan, partiye oy veren insanlara haksız levizyoncular Cemiyeti’ni ziyare lık yapılıyor. Özeleştiri kesinlik tinde CHP’deki olağanüstü kurul le lazım. Yanlış varsa, bu yan tay ve imza tartışmalarına ilişkin lışların hep birlikte giderilmesi, değerlendirmede bulundu. Ağ düzeltilmesi lazım. Türkiye’nin baba, olağanüstü kurultay tartış gündeminde başka hiçbir şey malarına ilişkin hiçbir CHP’linin yokmuş gibi bütün yandaş med topluma umutsuzluk aşılamaya ya ve Türkiye’nin gündeminin hakkı olmadığını belirterek şun bu olması da Cumhuriyet Halk ları söyledi: “Türkiye’nin sorun Partisi’nin kurumsal kimliği ları bu kadar artmışken birbiri Veli Ağbaba ne zarar vermektedir. İmza ve mizle kavga etmeye hakkımız ren de vermeyen de bu partinin yok. Bir gerçek var. 24 Haziran seçimle üyesidir, yoldaşıdır. Birbirimize haksız rinde hem milletvekilliği hem de cum lık yapmaya, kırmaya, üzmeye hakkımız hurbaşkanlığı seçiminde kazanamadık. yok. Herkesin bu kurumsal kimliği ko Bunun bir muhasebesinin yapılması ge ruması, sağduyuyla hareket etmesi gere rekiyor. Seçimlerden çıkıldıktan hemen kiyor. Bunu hem imza toplayanlar hem sonra bir değerlendirme yapılmadan; ör de genel merkez için söylüyorum. So gütle, parti meclisiyle, partiyle bir de nuç ne olursa olsun gözüküyor ki Cum ğerlendirme yapılmadan böyle bir tartış huriyet Halk Partisi bu olaydan ciddi bir manın başlaması partiye zarar veriyor. yara almıştır. Buna hiçbirimizin hakkı Tekrar söylüyorum, bu kavgadan mut yok” ifadelerini kullandı. l MALATYA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle