24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 7 Ağustos 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: İLKNUR FİLİZ ekonomi 11 SON 10 YILIN REKORU Haftalık ortalama Dolar/TL kurunun yıllık artış oranı yüzde 40’ı geçerek son 10 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Bu artış, 2008 küresel krizindeki yıllık artışın üzerinde. Türk Lirası eriyor TürkiyeABD arasındaki gerginliğin etkisiyle dolar/TL 5.3147 ile zirve yaptı. Avro 6.1 lira oldu. TL, dolara karşı yüzde 4.5, Avro’ya karşı yüzde 4.35 değer yitirdi ABD’li Rahip Andrew Brunson’a ev hapsi verilmesi sonrası pi sonu ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Türkiye’ye yönelik yaptırım kararına aynı şe yasalarda yaptırım gerginli kilde karşılık verileceğini ve ği devam ediyor. Dolar/TL dün ABD adalet ve içişleri bakanla de rekor üstüne rekor kırarak rının Türkiye’de varsa malvar en son 5.3147 lıklarının dondurulması tali ile tarihi zir matı verdiğini açıkladı. vesini yeniledi. Yükselişte ‘Trafik kazası gibi’ ABD’nin İran’a Öte yandan ABD cuma günü PELİN ÜNKER ambargo uygulamasının başlaması da etki Türkiye’de üretilen bazı ürünlerin gümrük vergisi olmadan ithalatına imkân veren GSP li oldu. Merkez Bankası’ndan programına Türkiye’nin katılı (TCMB) kurun ateşini düşür mını gözden geçirme kararı al mek için akşam saatlerinde dığını açıkladı. Buna gerekçe dolaylı adım geldi. TCMB re olarak Türkiye’nin, ABD’nin zerv opsiyonu mekanizması mart ayında ithal çelik ve kapsamında döviz imkân ora alüminyuma getirdiği güm nı üst sınırını yüzde 45’ten rük vergisine karşılık verme 40’a düşürdü. Kararla 2.2 mil si gösterilirken karar, geçen yar tutarındaki döviz bankala yıl verilerine göre Türkiye’den rın kullanımına geçti. Ancak yapılan 1.66 milyar dolarlık it kurdaki yükseliş sürdü. halatı etkileyebilir. Geçen hafta Beyaz Saray’ın BlueBay Asset Manage Adalet Bakanı Ab ment Stratejisti Ti dülhamit Gül ve İçişleri Bakanı Süleyman Maliyetler arttı mothy Ash, kurdaki yükselişin teh Soylu’nun Piyasalardaki gerginlik borçlan likeli bir ABD’deki ma maliyetlerini de artırdı. Gös hal aldı mal var terge 10 yıllık tahvilde bileşik faiz ğını vur lıklarını yüzde 19.83’e kadar çıkarak yeni zir gula dondur veyi gördü. İki yıllık gösterge tahvi yarak ma kara lin faizi yüzde 22.5’e çıktı. Türkiye’nin ekono tsnrdaıiounşalıai5lmnmrsıükaeşzusvtıeıri.yruHienaeftabergşeoBynroıltCravsDlaaaSdymd’eülaealzirnkdbıaiensoyerm2ıpc’3yalua3ilnir0byugeupiütlfudinlnaauisin.çgaıinögkdseaterçeştıi.skieötnencngimeneeçthibimamyirröeiean ÜÇTE BİRDEN FAZLA KAYIp İ ki ülkenin karşılıklı yaptırım açıklaması ardından piyasalar da haftaya gergin başladı. Türkiye diğer gelişen piyasalardan negatif ayrışırken TL sadece dolara karşı değil diğer önde gelen para birimleri karşısında da yüzde 1’i aşan düşüşler yaşadı. Avro/TL yüzde 4.35 yükselişle 6.1448’e çıkarak rekor tazeledi. Sterlin/TL yüzde 3.4 artışla 6.8448, İsviçre Frangı yüzde 3.1 yükselişle 5.3071 seviyesine gördü. Dolar/TL’deki günlük artış yüzde 4.5’e ulaşırken yılbaşından bu yana kurdaki düşüş yüzde 36’yı buldu. Lira bu yıl değerinin dörtte birinden fazlasını kaybetti. Türkiye’nin fiyat düzeyinin ticaret yaptığı ülkelerin fiyat düzeylerine göre değişimini gösteren TÜFE bazlı reel efektif döviz kuru endeksi de TL’deki değer kaybına paralel haziranda 76.01 ile tarihinin en düşük seviyesine geriledi. Merkez’den kur vurgusu vğtlşimnlrrCMaogbdiçaeıiryeaoneuıilğosieg.dniknırnkdnçmyninTrielutnniıidakodyuslkögşğiedkeiaualrakknkrepuaeiknzütledauntrrotyeıttinıiirBoüagAynünkleakyıilkmaerteikkgdşıomlğgnMeinilsaakalcdiKıdYaktementnğaakıiinaıölölğcilcsriıaçanidsimaşinniırbçzresnnıöoelfıyeeeeuiınaktiiı,vüyntbegkleVat,Teiriakgizecimçeenee.iüldtsemirıckrkslnkrembuiawDeelkoulfedkeakiukrsiuzi si gerektiğini uyarısında bulundu. Türkiye’nin eylül ayındaki Orta Vadeli Plan’ı bekleyebileceğini düşünmediğini söyleyen Ash, piyasalardaki son gelişmeleri “trafik kaza sını izlemek gibi” diye özetledi. TEB Yatırım/BNP Paribas stratejisti Işık Ökte, dün sabahki notunda TL’deki düşüşün ABDTürkiye ikili ilişkilerindeki haber akışının ya nı sıra Erdoğan’ın açıkladığı 100günlük eylem planında kamu harcamalarının azaltılması konusunda somut bir gelişme olmamasından kaynaklandığını söyledi. Mevduat faizi 9 yılın zirvesinde Mevduat faizleri, küresel finansal kriz döneminden bu yana görülen en yüksek seviyelerdeki seyrini devam ettiriyor. Merkez Bankası’na göre, bir aya kadar ortalama mevduatlarda faiz yüzde 15.66 seviyesine kadar yükseldi. Böylelikle 2009’un başından beri mevduatlarda en yüksek seviyeler kaydedildi. Merkez Bankası’nın faiz artırımları sonrasında mevduat faizlerinde artış hızlanmıştı. 23 Mayıs’taki olağanüstü toplantıda alınan faiz artışı kararı sonrasında mevduat faizlerinde yaklaşık 3 puanlık artış yaşandı. l Ekonomi Servisi Tasarruflar yüzde 20 arttı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) verilerinden derlenen bilgilere göre, Türkiye’de tasarruf mevduatları ilk yarıda geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 19.6 artarak 1 trilyon 38 milyar 392 milyon 966 bin liraya yükseldi. Geçen yıl için nüfusu 80.8 milyonu aşan Türkiye’de, böylece kişi başına ortalama tasarruf miktarı da 12 bin 850 lira oldu. l Ekonomi Servisi Özelin borcu katlandı Kurdaki artışın etkisiyle özel sektöre ait borçlar altı günde 118 milyar lira arttı TL’deki değer kaybı, başta özel sektör olmak üzere Türkiye’nin dış borç yükünü ağırlaştırıyor. Son olarak ABD ile yaşanan Andrew Brunson krizi, dış borç yükünü daha da ağırlaştırdı. Merkez Bankası’nın açıkladığı verilere göre banka dışı firmaların net döviz açık pozisyonu mayıs ayında 217.3 milyar dolar seviyesindeydi. İran yaptırımları turizmi vuracak ABD’nin İran’a karşı ilan ettiği yaptırımların ilk bölümü bugün yürürlüğe girerken, İran Merkez Bankası Türk turizmini de etkileyecek bir karara imza attı. Banka, ülkede yaşanan döviz sıkıntısı nedeniyle yurtdışına çıkan vatandaşlara verdiği ucuz döviz politikasından vazgeçti. Türkiye ve komşu ülkelere seyahat edenlere 500 Avro, uzak ülkelere bin Avro ucuz döviz tahsis eden banka, uygula mada değişikliğe gitti. Bugünden itibaren uygulamaya konulacak yeni düzenlemeyle turistler, döviz ihtiyaçlarını fiyatı devletin verdiği bedelin yaklaşık iki misli olan serbest piyasadan temin edecek. 2017’de yaklaşık 2.5 milyon İranlı turisti ağırlayan Türkiye’nin de bu karardan olumsuz etkilenmesi bekleniyor. 2018 ilk çeyreğinde ham petrol ithalatının yüzde 50.3’ünü İran’dan yapan Türkiye, ABD yaptırımlarını tanımayacağını açıklasa da bu ülkeden petrol ithalatını azaltmaya başladı. 2017’de 10.7 milyar dolara ulaşan İran ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin de azalması bekleniyor. Özellikle, 4 Kasım 2018’de yürürlüğe girecek olan ve İran’ın petrol ihracatını hedef alan ABD yaptırımlarının ikinci bölümüyle birlikte Türkiye de İran ile ticaretinde daha fazla zorlanacak. l Ekonomi Servisi 1.15 trilyon TL ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’in 26 Temmuz’da yaptığı “Andrew Brunson’ı hemen serbest bırakın ya da sonuçlarını katlanmaya hazır olun” açıklamasının hemen öncesinde 4.77 olan Dolar/TL kuru, dün itibarıyla 5.3147’yi gördü. Pence’in açıklaması önce TL cinsinden 1 trilyon 36 milyar TL seviyesinde olan özel sektörün döviz açık pozisyonu, dün itibarıyla 1 trilyon 154 milyar TL’ye ulaştı. Toplamda 6 işlem günü içerisinde Türk şirketlerinin üzerindeki dış borç yükü TL bazında 118 milyar TL artmış oldu. Çalışma Bakanlığı yerine aile sadaka bakanlığı mı? Dünya ölçeğinde otoriterleşme salgınında dahi, bir benzeri, beteri gösterilemeyecek, partili başkan tek adam rejimi yetkilerinin üzerine, anayasal düzenin yasaklarından fiili dayatmalarla kaçışlar sayesinde gelinen noktada, dünün son haberi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 73 yıllık geçmişi olan kimliğinin katledilmesi oldu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün olmazsa olmaz ilkeleri çerçevesinde, işçi sınıfıişverendevlet, üçlü tarafların örgütlülüklerinin ilişkilerinin düzenlenmesinde taraf olma işlevi yoka sayıldı. Tek adam rejimi adına yapılan son düzenleme ile Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı’na dönüştürüldü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, hukuk devleti, demokratik düzenlerin olmazsa olmaz evrensel ilkeleri kapsamında, işçi sınıfının örgütleri sendikalar ile işveren örgütleri sendikaları, devletin ortak sorumluluklarında, BM çatısı altında, ILO’da, özgür sendikal haklar, toplu pazarlık düzenleri sözleşmeleri ile, işçilerin sosyal güvenlik kapsamındaki tüm çalışma hakları ve güvenliklerinden sorumlu, devlet adamı hesap vermekten sorumlu kurumu kimliği ayaklar altına alındı. Son Saray kararı karşısında DİSK’ten gelen ilk tepkide, Bakanlığın evrensel ilkeler, hukuk çerçevesindeki işlev ve sorumluluklarından vazgeçilmiş olarak, “aile, sadaka bakanlığına dönüştürülmek istendiği” saptaması yapıldı. Türkiye’nin altına imza atmış olduğu, uymak yükümlülüğü olan tüm sözleşmeleri başta, ILO ve BM’nin demokratik, evrensel sözleşmeleri genel ilkeleri, ILO kararları çerçevesinde yeni oluşturulmaya çalışılan birleştirilmiş bakanlık, en başından seçilmiş adı ile çok boyutlu sorunlar odağı olmaya aday görünüyor. HHH Geçmişimizden tanıklık ettiğim ILO genel kurulları kararları, sözleşmelerinden kimi örneklerle, son sürpriz birleştirilmiş bakanlık algısından ortaya çıkabilecek sorunlar için bir fikir vermeye çalışacağım. Türkiye, 12 Eylül askeri darbesinin ürünü anayasa ve sendikal haklar ile sosyal güvenlik hakları üzerinden yasaklarla ilişkili hukuk düzenlemeleri yüzünden yıllarca evrensel ölçeklerde çok ağır bedeller ödedi. Her yıl doğal olarak haziran ayı içinde yapılan ILO genel kurullarında ilgili uzmanlık komitelerinde Türkiye aleyhine verilen tarafların katıldıkları tartışmaların sonucu somut kararlar, sadece durum saptamalarının yazılı karar ve raporlarının bir parçasıydılar. Dünyanın en demokratik ülkelerinin bile, çeşitli sözleşme ihlalleri, işçi sınıfının özgür örgütlenme, çalışma haklarının ihlalleri üzerinden hesap vermek zorunda kaldıkları oturumlarda alınan kararlar, sonuç olarak dünya ölçeğinde özgür ticaret ilişkilerinde, yatırımlarda belirleyici ölçümleme aracı olurken devletler adına sorumlu taraf olarak Çalışma bakanlıkları, Dışişleri desteğinde hesap veren konumda rol almaktalar. Türkiye 12 Eylül çalışan haklarına yönelik suçları kapsamında, sadece 1402’likler olarak bilinen üniversiteler ağırlıklı siyasi işten uzaklaştırmalar nedeniyle bile Sendikal Haklar Özgürlükleri Komitesi kararı ile kara listeye alınmıştı. DİSK tutuklamaları, işkenceler, yargılamalarıyla başlayan dünya sendikacılık örgütlerinin, Türkiye’nin sendikal haklarının gaspına yönelik sistematik dayanışmaları kapsamında, 12 Eylül sürecinin içinde yaşanan tüm uygulamalar, anayasa ve yasalara gelen sendikal yasaklanmalar bütün süreçleriyle, ayrıntılı gelen yasaklar kapsamlarıyla önce yıl içi, dünya ülkelerindeki gelişmeleri izleyen uzmanlık komitelerinin raporlarına, sonra da haziran genel kurul, ilgili uzmanlık komiteleri çalışmaları, kararlarına birbirinden sert uyarılarla, kararlarla alınmış, Türkiye günümüze kadar sendikal hakları gaspları, geriye gidişi uygulamalarından hesap veren ülke olma konumundan çıkamamıştı. Çarpıcı bir örnek olarak Amerikan siyasi erki tarafından siyaseten çok desteklenmiş sivil Özal iktidarları, hükümetinin, Amerika’dan çok istediği tekstil kotalarını alamadığına tanıklığımı da paylaşmalıyım. Dönemin Türkiye ilişkilerinden sorumlu masanın başkanının birinci ağzından, gazetemizde de yayımlanmış açıklamadaki; “Biz Amerika olarak Türkiye’de bir tek sendikal konfederasyonun varlığını benimsemiştik. Ancak Avrupalı sendikal dostlarımız DİSK’in başına gelenlere çok tepki verdiler. Onları daha fazla üzmek istemiyoruz. Bizde demokrasi var. Meclis’te işçi sendikaları Türkiye’deki sendikal haklar yasakları nedeniyle, tekstil kotalarına, Türkiye’nin korumaya mazhar ülkeler listesine alınmalarına karşı çıkıyorlar..” cümlelerini hiç unutmadım. Çalışma Bakanlığı’nın varlık nedeni, işlevleri ile çelişkili “sosyal güvenlik” yerine “sosyal hizmetler” kavramının oturtulması üzerine işçi sınıfı örgütlenme haklarının bir kenara atılıp “aile” kavramı ile sadaka kavramına ağırlık verilmesinin ilanının sonuçlarını çok merak ediyorum... Altın hesapları rekor kırdı Kurlardaki oynaklığın etkisiyle yılın ilk yarısında altına olan talep artarken, BDDK verilerine göre bankalardaki altın hesaplarının büyüklüğü 180 tonu, değeri ise 33 milyar lirayı aşarak rekor tazeledi. Bankalardaki altın hesapları yılın ilk yarısında 2017 sonuna kıyasla 9 milyar 195 lira arttı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle