25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 6 Ağustos 2018 ‘4Ders almadılar, idama sarılıyorlar’ BBP lideri Destici, ekim ayında ‘idam’ teklifini sunacaklarını açıkladı. Ölüm cezasının Meclis’ten çıksa bile uygulanamayacağını belirten Mustafa Destici hukukçular, konunun iç siyaset malzemesi olarak kullanıldığı görüşünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın son yıllarda sık sık gündeme taşıdığı “idam” tar tışması yeniden alevleniyor. AKP sı ralarından Meclis’e giren Büyük Bir lik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mus tafa Destici, “Hain ve katiller için idam cezasının geri getirilmesi gere kiyor. BBP olarak ekim ayında tekli fimizi Meclis’e sunacağız” dedi. Hu kukçular Destici’nin idam cezası tek lifine tepki gösterdi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ge nel Başkanı ve avukat Öz türk Türkdoğan, bunun yasa teklifiyle değil ancak ALİCAN ULUDAĞ anayasa değişikliği ile gerçekleştirilebileceğini belirterek, idam cezasını ge ri getirmek için AKP ve MHP’nin ye terli çoğunluğa sahip olmadığını kay detti. “İdam cezası getirilse dahi bu Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler nedeniyle uygulanamaz” diyen Türkdoğan, “Adnan Menderes geleneğine sahip çıktığını söyleyen si yasetçilerin idama sarılması çok tra jiktir ve geçmişten ders almadıklarını göstermektedir” ifadesini kullandı. BBP Genel Başkanı Destici, dün Bursa’da yaptığı konuşmada, “Türkiye tüm terör örgütlerine karşı hem içeri de hem de dışarıda topyekün mücade le veriyor. Hain ve katiller için idam cezasının geri getirilmesi gerekiyor. Cumhurbaşkanımız, ‘önüme gelir se imzalarım’ dedi. BBP olarak Ekim ayında teklifimizi Meclis’e sunacağız ve oradaki grupların tavrını da görece ğiz” diyen Destici, iki grup için idam istediklerini dile getirdi. Destici şu ifa deleri kullandı: “Nurcan Karakaya ve 11 aylık bebeğinin hadisesinde oldu ğu gibi bizzat bombayı patlatıp onla rın canına kasteden, onları şehit eden ya da dünkü özel harekât polisimizde olduğu gibi, bizzat kurşunu sıkıp be nim askerimi, polisimi, öğretmeni mi, kundaktaki bebeğimi şehit eden teröristler için idamı istiyoruz. İkin cisi de küçük yaşta çocuklarımızı, kızlarımızı, kadınlarımızı kaçırıp te cavüz ettikten sonra öldüren sapık lar için idam cezasının geri getiril mesini istiyoruz. ‘Anayasayı değiş tirecek sayımız yok’ diyebilirler. Re feranduma götürelim millet ne derse onu yapalım. Bizim teklifimiz bu.” ‘Uygulanamaz’ Destici’nin sözlerini değerlendiren İHD Başkanı Türkdoğan, idamın Türkiye’nin anayasasından çıktığını anımsattı. Türkdoğan, “Türkiye, bu konuda hem BM Medeni ve Siyasi Haklar Uluslararası Sözleşmesi Ek 2 nolu İhtiyarı Protokolü, hem de AİHS ek protokolünü onayladı ve yürürlüğe koydu. Bu sisteme tamamen entegre oldu” dedi. İdam için anayasayı yeniden değiştirmek gerektiğinin altını çizen Türkdoğan, “Bu, BBP liderinin dediği gibi yasayla değil anayasa değişikliğiyle olur. Anayasayı değiştirmek için 200 milletvekilinin teklifi şart. Referanduma sunulması için 360, referandumsuz onaylanması için ‘Erdoğan’ın imzasını görürler’ Turgut Kazan Avukat Turgut Kazan, “Anayasanın birçok maddesinin değiştirmeleri gerekir. Kaldı ki uluslararası sözleşmeler var. Uluslararası sözleşmelerden çıkacak sonuçları düşünmeleri gerekir. Türkiye’de gerilimi artırmak için oynanan bir oyun. İktidarı sağlamlaştırmak için, karşı çıkışları bastırmak için idam cezasından medet umuyorlar. İdam cezası ile bir yerlere varılacağını düşünenler, cezayı kaldıran tasarılara baksınlar. Altında Recep Tay yip Erdoğan’ın imzasını görürler. Yapacaklarını sanmıyorum. Türkiye klasik bir Ortadoğu ülkesine döner” ifadelerini kullandı. İdam cezasının ayrıca belirtilen suçlar bakımından caydırıcı olmadığını dile getiren Kazan, “Bunu herhangi bir kitabı açtıklarında görürler. İnsanlar çok ağır suçları yakalanmayacaklarına kendilerince inanarak işlerler. İdam cezası ile suçların önlenebileceğine samimi olarak inananlar varsa çocukça bir hayal içindedirler” dedi. ‘AB’nin olmazsa olmaz koşulu’ Hüseyin Bağcı ODTÜ Uluslararası İlişkiler Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüseyin Bağcı da, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın idam düzenlemesi ile ilgili olarak “Meclis’ten çıkarsa onaylarım” sözleri için “Aslında topu Meclis’e atıyor. Daha önceki konuşmalarında da böyle bir eğilimi olduğunu belli etmişti” dedi. Ölüm cezasını kaldıran partiler arasında MHP’nin de bulunduğuna, bugün idam cezasını tekrar getirmeye hazırla nan partinin de MHP’nin küçük kardeşi olduğuna dikkat çeken Bağcı, “Bu yapılabilir teorik olarak. Ancak Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan geri çekilmesi gerekir. Bu da demokratik açıdan, insan hakları açısından geri adım atılması anlamına gelir. AB ile müzakerelerde de idam cezasının olmaması, olmazsa olmaz koşuldur. Bu karar alınması Türkiye’nin AB ile ilişkilerinin durması anlamına gelir” diye konuştu. 400 milletvekilinin oyuna ih zasını, “nefret söylemi” ola tiyaç var. AKP ve MHP’nin rak kullandığını vurgulayan bunu bulması mümkün de Türkdoğan, şu değerlendir ğil” değerlendirmesini yaptı. mede bulundu: Türkdoğan, bir şekilde anaya “Oysa siyasilere şuna söy sanın değiştirilip idam ceza lemek gerekir: 16 yıldır siz sının getirilmesi halinde da yönetiyorsunuz bu ülke hi bunun uygulanamayacağı yi. 16 yılda bu suçlarla mü nı kaydetti. AİHM’nin Avrupa cadeleyi niye kazanamadı Konseyi ülkelerinde idam ce nız? Terör ve cinsel suçlar zalarının infazına izin verme Öztürk Türkdoğan niye arttı? Tayyip Erdoğan diğine dikkat çeken Türkdo ve arkadaşlarından, IŞİD’in ğan, şöyle konuştu: “AİHM’nin Abdul Türkiye’de işledikleri katliamlar lah Öcalan kararı var. AİHM tedbir ka dan sonra idam sözünü hiç duyma rarı verdi. Türkiye, idam cezasını uy dık. Burada aslında toplumun bir ke gulayamadı. Özetle, idam cezasını ön simi üzerinde baskı, tahakküm kur ce anayasal güvenceye bağlayamazsı mak istiyorlar. En son Yüksekova’da nız, ikincisi çıkarsanız da uygulama sivil araçta yaşamını yitiren Nurcan yamazsın. Milliyetçi muhafazakar sağ Hanım ve bebeğiyle ilgili tekrar ida kesim, geçmişten bir türlü ders alma mı konuştular. Oysa olay yeri ince dı. Adnan Menderes, Deniz Gezmiş ve lemesi dahi yapılmadı bununla il arkadaşları ile 12 Eylül sonrasındaki gili. Olayın neden kaynaklı olduğu idamları kavrayamamışlar. O yüzden nu kimse bilmiyor. Sivil aracın as çok kötü bir şekilde siyasi iç malzeme keri üs bölgesine giriş çıkışına kim olarak kullanılıyor. Bunu kullanan si izin verdi bilinmiyor. Hemen Kürt yasiler, meseleyi gerçekleştiremeye lere mesaj verilmek isteniyor. Bu da ceklerinin farkında.” idam biçiminde veriliyor. Siyasetçile ‘Topluma tehdit’ rin Türkiye’deki gerçekleri öğrenmesi lazm. Bu gerçekler idamdan değil İktidar ve temsilcilerinin idam ce demokrasiden, çoğulculuktan, nefret söylemini bırakmaktan geçiyor. Adnan Menderes geleneğine sahip çıktığını söyleyen siyasetçilerin idama sarılması çok trajiktir ve geçmişten ders almadıklarını gösterir. İdamı sürekli konuşarak belli bir kesime yönelik nefret, tehdit dili olarak kullanılıyor. ‘Biz size her istediğimizi yaparız’ diyorlar. Yapamazsınız. Uluslararası hukuk var, yargı var. Sürekli bu kavramla siyaset yapmak sorumsuzluktur.” ‘Avrupa’yı unutun’ Türkdoğan, idamı uygulamak için Türkiye’nin Avrupa Konseyi’nden çıkmayı göze alması gerektiğini de belirterek, “Bu da ekonomik olarak ölmek demektir. Ekonomik intihardır. Sermaye istediği için OHAL’i kaldırdılar. AB bakımından ölüm cezasının kaldırılması ön şarttır. Bunu geri getirmeye çalışmak, AB’yi, Gümrük Birliği’ni unutun demektir. İnsan hakları, demokrasi, ekonomi bağı burada ortaya çıkar. Çin, İran uygular çünkü bunların ait oldukları sistemler farklı. İlk on ekonomi arasına girmeyi isteyen bir ülke idam cezasını getiremez” dedi. l ANKARA İdam edilen için ağlamıştı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2010 referandumu öncesinde, başbakanlığı döneminde AKP grup toplantısında 12 Eylül’de idam edilen Mustafa Pehlivanoğlu’nun yazdığı son mektubu okumuştu. Erdoğan, konuşmasında, “12 Eylül’cüler kendi ifadeleri ile asılan bir solcu ile denge kurmak için bir de sağcı idam etmek istediler. Necdet Adalı’dan sadece birkaç saat sonra, yine 22 yaşında bir genç, Mustafa Pehlivanoğlu darağacına yürüdü. Ailesi infazdan 3 gün sonra çocuklarını ziyarete geldiklerinde idam edildiğini öğrendi. Mustafa’dan geriye bu satırlar kaldı” diyerek Pehlivanloğlu’nun son mektubunu okumuştu. Mektubu okurken de gözyaşlarına hâkim olamamış, AKP grubu tarafından dakikalarca alkışlanmıştı. haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Değiştiremediğin şey seni değiştirir!.. Üniversite giriş sınavlarının sonuçlarına şaştınız mı? 2 milyon 260 bin öğrenci sınava girdi. 511 bin öğrenci Temel Yeterlilik Testi’ni geçemedi. 40 bin öğrenci sıfır çekti. Bu testi geçip de Alan Yeterlilik Testi’ne girenlerin; Türkçede 24 sorudan 4.73 ortalamasına, Matematikte 40 sorudan 3.9 ortalamasına, Fizikte 14 sorudan 0.4 ortalamasına, Kimyada 13 sorudan 1.1 ortalamasına, Biyolojide 13 sorudan 1.6 ortalamasına, Doğru yanıt verebildiği anlaşıldı. Ben şaşırmadım, siz de şaşırmayın. Siyasal iktidarın “imamhatip okulları” dayatmasına, bunca baskıyla toplumun “biatitaat ümmeti”ne çevrilmesine bakınca şaşılacak bir şey kalmıyor. DEĞİŞTİREMEDİĞİN ŞEY SENİ DEĞİŞTİRİR. Sen, siyasal iktidarı değiştiremiyorsun. Siyasal iktidar seni değiştiriyor. Sen “eleştirel düşünce” istiyorsun. İktidar, “kaderci biat kültürünün itaatini” hedefliyor. Matematik, fen bilimleri dogmaların dışında düşünme istiyor. İktidar, dogmaları medrese eğitimiyle kalıplaştırıyor. Siyasal iktidar özgür düşünceye karşı. Sen, sızlanmakla yetiniyorsun. Bunların zamanı geçti dostum. Birbirine sarılıp ağlaşmanın zamanı geçti. Birbiriyle dertleşmenin zamanı geçti. Bu yolun sonu hep daha kötüdür. Bak, 1 dolar beş TL oldu. Bire karşı beş. Zamlar peş peşe geliyor. Gelecek de. Ne mi yapacaksın? HHH Bir: Sorumluluk alacaksın. “Ben ne yapıyorum” diye soracaksın. Önce kendine soracaksın. İki: Senin gibi düşünenlerle buluşacaksın. “Biz ne yapıyoruz” diye soracaksın. Üç: Birlikte “Biz ne yapmalıyız” diye soracaksınız. Hep birlikte soracaksınız. Dört: Ne yapmanız gerektiğine karar vereceksiniz. Hedefinizin ne olacağına karar vereceksiniz. Beş: Hedefiniz, sizi değiştirmeye uğraşan her türden yanlışı değiştirmek olacak. Altı: Buluşacaksınız. Birleşeceksiniz. Örgütleneceksiniz. Yakınortauzak hedeflerinizi belirleyeceksiniz. Yedi: İşbirliği içinde görev bölüşümü yaparak çalışmaya başlayacaksınız. Sekiz: Attığınız her adım bir sonraki adımı kolaylaştıracak. Dokuz: “Böyle ne yapabiliriz ki” demeyeceksiniz. Her şey böyle yapılır. Her şey böyle yapılmıştır. On: Kazanmak da kazanamamak da ortak sonuçlarınız olacak. Başarıyı kendinize, başarılmayanı yanınızdakilere mal etmeyeceksiniz. Bunları yapmak yerine, her zamanki gibi, toplaşıp dertleşip birbirinize iç döküp rahatlamayı sürdürürseniz, bu gidiş böyle sürüp gider. Çocuklarımızı eleştirmeden önce kendimizi eleştirmeliyiz. Onlar başaramıyor mu? Biz başaramadık da ondan. Onlar eleştirel düşünceyi kazanamadılar mı? Biz özgür düşünmeyi başaramadık da ondan. Onlar matematikte başarılı değiller mi? Biz kaderci toplumu özgür topluma çeviremedik de ondan. Çocuklarımızın başarısız sonuçları, Onlardan önce bizim utancımız olmalıdır. Şimdi işbaşına. BİZ BU KÖTÜ GİDİŞE DUR DEMELİYİZ, GELECEĞİMİZİ BİZ BELİRLEMELİYİZ. Şimdi işbaşına... C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle