Katalog

Ayakkabı satışı arttı DOLAR Türkiye’nin Rusya’ya ayakkabı ihracatı ocaktemmuz döneminde yüzde 120 artarak 91 EKONOMİ milyon707bindolaraulaştı. 6.1030 2.7 kuruş AVRO 6.9690 0.1 kuruş FAİZ 24.53 3.34 puan Enflasyon çiftçinin8 EDİTÖR:ŞEHRİBANKIRAÇ TASARIM:BAHADIRAKTAŞ kazancını yutuyor Yıllık enflasyon oranının yüzde 15’e çıktığı Türkiye’de üreticilerin yıllık kazancı ancak yüzde 11.7 arttı. Çiftçilerin yıllık kazancı ancak 3 bin 380 dolara ulaşıyor Son bir yılda çiftçilerin maliyetlerinin enflas lığının bir kilogramını 2010’da 6 lira 35 kuruşa alırken, 2018’in ilk yonun üzerinde zam yarısında 14 lira 98 ku lanması, üreticilerin ruşa satın aldık. Arada kazancının erimesine yol açtı. ABD’li bir çiftçinin GAMZE BAL ki fark yüzde 136. Türkiye 5 ürün hariç tüm ürünlerde ithalatçı bir yıllık kazancının 29 bin dolar, ülke oldu. Dövizdeki her ar Fransız bir çiftçinin yılda 19 tış, gıda fiyatlarına zam olarak bin 500 dolar, Alman bir çift yansıyacak. Tarımsal girdiler çinin 19 bin 125 dolar ve İs de dışa bağımlılığımızı azalta panyol bir çiftçinin de 17 bin madığımız sürece yerli üreti 895 dolar kazandığını söyle mimizde de hızlı fiyat artışın yen TMMOB Ziraat Mühendis dan kaçınabilmemiz müm leri Odası İstanbul Şube Baş kün değil” dedi. kanı Ahmet Atalık, Türkiye’de “Tarım ürünleri dış tica ki bir çiftçinin yıllık kazancı retimiz 2016’da 1.2 milyar nın ise 3 bin 380 dolar olduğu dolar fazla verirken 2017’de na dikkat çekti. Buna göre, yıl 729 milyon dolar ve 2018’in lık enflasyon oranının yüzde ilk yarısında 1.5 milyar dolar 15’e çıktığı Türkiye’de, üretici açık vermiş durumda” diyen lerin yıllık kazancı ancak yüz Atalık, yurtdışına bağımlı ha de 11.7 oranında artabildi. le gelen Türkiye tarımının, Tüketiciyi de vuracak döviz kurundaki hızlı yükselme önlenemezse yıkıma uğ Yükselen döviz maliyetle rayacağına işaret etti. Atalık, ri de artırdı. Türkiye, mazot emeğinin karşılığını alamayan ta ve özellikle de sera üretimi çiftçilerin tarlasını ekmekten için tohumda, tarım ilacında vazgeçtiğini aktardı. ve gübrede yurtdışına bağımlı. Türkiye Ziraatçiler Derneği 2010’da başlayan canlı hayvan Başkanı Hüseyin Demirtaş da, ve kırmızı et ithalatına bugü küçük üreticilerin gitgide yok ne kadar yaklaşık 7 milyar do sullaştığını vurguladı. Tüm lar ödeme yapıldığını anımsa bitkisel ve hayvansal ürünler tan Atalık, “Sığırın canlı ağır de küçük aile işletmecilerinin 2018’in ilk yarısında yem fiyatlarında 53, samanda yüzde 38, besi yeminde yüzde 28, mazotta yüzde 27 fiyat artışı yaşandı. zor günler yaşadığını dile getiren Demirtaş, “Böyle giderse tarımda tekelleşme hızlanacak” dedi. Demirtaş, tarımsal üretimin yaklaşık yüzde 80’inin küçük işletmeler tarafından gerçekleştirildiğini anlattı. 24 Haziran’daki erken seçim kararını, yaşanan belirsiz likleri ve ekonomik zorluklara karşı alınması gereken önlemlerin geciktirilmesini ‘üreticiye ve üretime karşı darbe’ olarak değerlendiren Demirtaş, şeker fabrikalarında yaşanan özelleştirme sürecinin de tekelleşmeye katkı yapacağını söyledi. ‘DİĞER ÜLKELERİ ZENGİN EDİYORUZ’ Tarım bütçesinde 2018’e ayrılan destekler toplamda 14.5 milyar TL iken, yalnızca yılın ilk yarısında yapılan bitki, canlı hayvan ve kırmızı et ithalatına 15.4 milyar TL ödendi. Buna göre 2018’in ilk yarısında buğday ithalatı yüzde 38, mısır ithalatı yüzde 96, soya yüzde 23 ve ayçiçeği yüzde 13 arttı. Ahmet Atalık, “Çiftçimizin refahı yerine ithalat yaptığımız ülke çiftçilerinin refahına daha fazla kaynak ayrılıyor” dedi. Önemli sanayi ürünlerinden pamuğun ithalatında ise yalnızca yüzde 2.3’lük bir gerileme olduğunu dile getiren Atalık, “Ancak, bu miktar bir şey ifade etmiyor. Zira, 2017’de 882 bin ton pamuk üretirken, 914 bin ton ithal ettik. Yani ürettiğimizden çok ithal ediyoruz” diye konuştu. Sektör açısından krizden çıkışının, küçük üreticilerin borçlarının ertelenmesi veya makul şekilde yapılandırılmasıyla gerçekleşeceğine dikkat çeken Hüseyin Demirtaş ise “İthalata yönelik değil üretime yönelik politikaların bir an önce belirlenmesi, yapısal sorunların çözümüne yönelik belirlenmesidir. Tarımda kalkınma önceliğimiz olmalıdır” dedi. Sanayici önünü göremiyor Ender Yorgancılar Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Yönetim Kurulu Başkanı Ender Yorgancılar, kurlarda yaşanan ‘türbülans’ nedeniyle zor günler geçirdiklerini belirterek “Kurlardaki beklenmedik, ani ve hızlı yükseliş, yaz ortasında adeta yoğun kış sisi gibi ekonominin üzerine çöktü” dedi. Kur yükselişinde sanayicinin önünü göremediğini kaydeden Yorgancılar, “Neredeyse bir hafta boyunca bir karış önümüzü göremedik. Gelişmeleri algılamak ve açıklamakta zorlandık. Küresel, bölgesel ve ulusal boyuttaki birçok faktörün yaşanan olumsuz gelişmelerde rolü olduğunu sanıyoruz. Ancak, tüm bu faktörler bile bu düzeyde bir kur artışını açıklamakta yetersiz kalıyor. Artık önümüze bakmak, stratejik düşünerek karşımıza çıkan koşulları avantaja çevirmek zorundayız” diye konuştu. Yorgancılar, sanayicinin geleceğe umutla ve güvenle bakabilmesi için daha sağlıklı ekonomik zemin oluşturulması gerektiğine işaret etti. l İZMİR / Cumhuriyet Rusya, 57 ton şeftaliyi geri gönderdi Rus tarım ürünleri denetim ajansı Rosselhoznadzor’un yetkilileri, mantar tespit edilen neredeyse 57 ton şeftali ve nektarinin Rusya’dan Türkiye’ye geri gönderildiğini söyledi. Rus denetçilerin anlattığına göre, bu karar, meyvelerde ‘monilinia fructicola’ ismi verilen ve ürünlerin çürümesine neden olan bir tür mantar hastalığı tespit edilmesi yüzünden alındı. Yetkililer, söz konusu ürünlerin hepsinin üretici ülke olan Türkiye’ye geri gönderildiğini belirtti. l Haber Merkezi Vergi ödeme süreleri 1 gün uzatıldı Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, son ödeme günü 27 Ağustos olan vergilerin ödeme sürelerinin 28 Ağustos Salı gününe kadar uzatıldığını açıkladı. Albayrak, Twitter hesabında yaptığı açıklamada “27 Ağustos Pazartesi günü sonuna kadar verilmesi gereken Muhtasar Beyannameler, Damga Vergisi ve Katma Değer Vergisi beyannamelerinin verilme süreleri ile bu beyannameler üzerine tahakkuk eden vergilerin ödeme süreleri 28 Ağustos Salı günü sonuna kadar uzatılacaktır” dedi. La Lorraine’den 20 milyon Avro yatırım Belçikalı La Lorraine, Eylül 2016’da Manisa’da 33 milyon Avro yatırım yaparak açılışını gerçekleştirdiği fabrika ile Türkiye’de unlu mamul pazarına giriş yapmıştı. La Lorraine, 2018 için 20 milyon Avro daha yatırım yapma kararı aldı. Markanın 13. fabrikası olan Manisa’daki tesis 20 bin m2 kapalı alana sahip. La Lorraine Türkiye Genel Müdürü Burak Deniz, “Bir yıl içinde hayata geçecek yeni makine yatırımlarımızla bugünkü ekmek üretimimizi iki katına çıkartacağız. Yapacağımız bina ve demirbaş yatırımlarımızla da 70 kişiye daha istihdam sağlayacağız. La Lorraine olarak, özellikle Ortadoğu’ya Türkiye’den ihracat yapmayı planladık” dedi. l Ekonomi Servisi uygulamaya koyulan ek vergiler etkisini gösteriyor Amerika’yla yaşanan kriz otomotivde en çok Tesla ve BMW’yi vurdu. Otoya ABD freni ABD’de üretilen modeller için önce yüzde 60 sonra yüzde 120 olarak uygulanan ek vergiler en çok BMW’nin lüks modelleri ve Tesla’yı etkiliyor. Borusan Oto tarafından ithal edilen BMW’nin X3, X4, X5 ve X6 modellerinde yüksek vergiler yüzünden fiyatlar 2.5 milyon TL seviyesine kadar çıkınca siparişler iptal edilip, ithalat da durduruldu. ABD ile derinleşen kriz ile birlikte uygulamaya koyulan ek vergiler otomotivde etkisini gösteriyor. Habertürk’te yer alan habere göre, Amerika’yla yaşanan kriz otomotivde en çok Tesla ve BMW’yi vurdu. Borusan Oto BMW’lerde bekleme kararı alırken, Tesla’da gelen siparişler gümrükten geri yollanıyor. Borusan Oto tarafından ithal edilen BMW’nin X3, X4, X5 ve X6 modellerinde yüksek vergiler yüzünden fiyatlar 2.5 milyon TL se viyesine kadar çıkınca siparişler iptal edilip, ithalat da durduruldu. Aynı şekilde son zamanlarda Türkiye’de rağbet görmeye başlayan ABD menşeli elektrikli araç Tesla’da da yeni siparişler durdu, verilmiş siparişler ise gümrükten çekilmeden geri yollandı. ABD’de üretilip ülkemiz pazarına sunulan Ford ve Jeep’in lüks modellerindeyse adetler çok düşük ve stok bulunduğu için bir hareketlilik yaşanmıyor. l Ekonomi Servisi Milyonlarca emekli bayram öncesi maaşlarını alamadı Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK), 15 Ağustos’ta yaptığı açıklamada emekli aylıkları ödemelerinin öne alınacağını ve bayramdan önce maaşların hesaplara yatırılacağını duyurmuştu. Ancak bankalara giden eski SSK emeklilerinin bir bölümü ile eski BağKur emeklilerinin büyük bölümüne maaşlarının yatırılmadığı gördü. Dul ve yetim aylığı alan milyonlarca vatandaşa da bayram öncesi aylık ödemesi yapılmadı. Erken ödemeyi müjdeleyen SGK açık bir şekilde 26, 27 ve 28 Ağustos’ta aylık alan emeklilere bayram öncesinde maaş yatırılmayacağını bildirmeyin ce kafası karışan milyonlarca emekli arife günü (dün) bankalara gitti. Ancak bankalar, aylıklarını her ayın 26’sında alan SSK emeklileriyle, yine aylıklarını her ayın 26, 27 ve 28’inci günlerinde alan BağKur emeklilerine maaşların yatırılmadığını bildirdi. Tahsis numarası sıfırla biten ve ödeme günü ayın 26’sına denk gelen SSK emeklileri ve tahsis numaraları 0, 1, 2, 3, 4, 6 ve 8 rakamlarıyla biten BağKur emeklilerinin önemli bir kısmı maaşı bayram sonrasına kaldı. Bu emekliler aylıklarını 27 ve 28 Ağustos’ta alabilecek. Eski Emekli Sandığı emeklileri ise aylıklarını ayın ilk 5 günü içinde aldıkları için yaşanan karmaşadan etkilenmediler. ‘Hayal kırıklığı oldu’ CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak, milyonlarca emekliye maaşlarının bayram öncesinde ödenmemesine tepki gösterdi. Öztrak, “Pek çok emeklimiz için torunlarına bayram harçlığı verme hevesi, hayal kırıklığına dönüştü. Bu uygulama eğer tasarruf gerekçesiyle yapıldıysa, sorumlular şunu bilmelidirler ki, bu tedbirlerin ilk adresi lüks araç ve bina saltanatı içinde yaşayan devlet ricali olmalıdır” diye konuştu. l ANKARA / Cumhuriyet BORSA ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 90.186 1452 puan 1557.97 1.73 lira 230.14 1.2 lira Salı 21 Ağustos 2018 Devletin dövizli sözleşmeleri 160 adet refakatçi tipi kanepe... Devlet Malzeme Ofisi (DMO), Bursa Uludağ Üniversitesi Rektörlüğü için kanepe satın alma ilanına çıkmış. Belli ki alınacak “refakatçi tipi kanepe”ler, tıp fakültesi hastanesinde kullanılacak. DMO sitesinde sayfalarca şartname yayımlanmış. Kanapenin oturma derinligi 58 cm, koltuk yüksekliği 75 santim olacak. Süngerin niteliği falanca, metal çubuğu da filanca malzemeden. Peki, bütün bunlar önemsiz mi? Tabii ki hayır. Bilakis adının başında devlet yazan bir kurumun, vatandaşların vergisine nasıl da sahip çıktığı duygusunu iletiyor. Peki devlet üniversitesi içindeki bir hastanenin refakatçi kanepeleri için bu kadar titizlenen devlet, söz konusu olan şehir hastanesiyse ne yapıyor? Bursa Şehir Hastanesi’nin onu yapan şirketçe finanse edilen 389 milyon 29 bin 290 Avro yatırım bedeline karşı, Sağlık Bakanlığı’nın kaç yıl boyunca kaç yüz milyon TL kira ödeyeceğini biliyor muyuz? Bilmiyoruz. Tıpkı pek çok şehir hastanesi inşaatı gibi Bursa Şehir Hastanesi inşaatında çalışan işçilerin geçenlerde kötü çıkan yemekler, havasız koğuşlar, kesilen sular ve elektrikleri için işi bırakma eylemi yaptığını da bilmediğimiz gibi. Kiraları açıklayın hadi Hem devlet olup, hem bedava arazi verip, hem de döviz üzerinden kiracı olduğu, sözleşme imzaladığı müteahhitlere karşı da vergilerimizi DMO ihalelerindeki gibi etkileyici savunabiliyor mu devlet? Savunamıyor. Savunması da biraz zor. Hiçbir açık devlet raporunda, devletin şehir hastanelerine kaç yıl, kaç lira kira ödeyeceği bilgisini bulamazsınız. Bu bilgi raporlara konulduğunda, döviz üzerinden sözleşme yaptığı ortaya çıkacak çünkü. O nedenle şehir hastanesine dair gerçekleri açıklamak, refakatçi kanepesi satın alınca sergilenen “şeffaflığa” pek benzemiyor. Bursa Şehir Hastanesi’ni, daha önce açılan Adana Şehir Hastanesi’ni yapan grup yapıyor. Ankara’daki Cumhurbaşkanlığı Sarayı, Marmaris Okluk’ta 300 kişinin aynı anda konaklayabileceği dört bloklu 13 bin 166 metrekare kapalı inşaat alanına ihale açılmaksızın başlatılan Yazlık Saray, Ankara İncek’te yapımı süren ve davet yöntemiyle verilen yeni Yargıtay Binası’nı da yapmakta olan Rönesas Grubu yapıyor. TL’ye dönüş? Çıkış sebebi rahip Brunson krizi olmadığı halde, bu yüzden çıkmış gibi sunulan ve rıza üretiminde isabetli sonuç alınan ekonomik krizle birlikte, Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinin revizyonu ve TL’ye dönüş tartışması başladı. Şehir hastanelerini yapan şirketlere 25 yıl boyunca ödeyeceği kiraları saklayan, otoyol, tünel, havalimanı için şirketlerle imzaladığı YapİşletDevret (YİD) sözleşmelerini, milletvekillerine karşı dahi “ticari sır” gerekçesiyle açıklamayan, gizli YİD sözleşmelerindeki garantili tarife artışlarını ABD enflasyonuna endeksleyen, şehir hastanesine para veren yabancı bankerler istedi diye bu sözleşmeleri Türk yargısından muaf kılan, bunu TBMM’de ilan eden bir siyasi iktidardan mı bekleniyor TL’ye dönüş? Ümit etmek tabii herkesin hakkı. Yine de hatırlatalım: Bütün bu “rehinli” projeleri yapan az sayıdaki müteahhit şirkete finansman sağlayan yabancı bankalar, o kredileri AKP yönetimindeki devlet kuruluşları, KÖİ sözleşmelerindeki dövizli ücretlere, tarifelere imza atıp taahhüt ettiği için verdi. Üstelik, TL’nin bugüne göre kat kat değerli olduğu zaman... Tek bu somut bilgi dahi, artık kabak tadı veren “aynı gemi” metaforunun neden riyakârca olduğunu anlamaya yeter de artar. Özgürlüğü haksızca elinden alınmış okurlar başta olmak üzere, herkese mutlu bayramlar dilerim. Korumacılık endişelendirdi Vergi, denetim ve danışmanlık şirketi KPMG, küresel çapta 104 teknoloji Üst Yöneticisiyle (CEO) yaptığı araştırmada dev şirketlerin teknoloji liderlerinin ekonomi öngörülerini belirledi. Buna göre teknoloji CEO’larının yüzde 54’ü dünyadaki ‘korumacılık’ trendinin büyümeleri önünde en büyük risk olduğuna inanıyor. Siber güvenlik tehdidi ise riskler arasında yüzde 45’le ikinci sırada yer alıyor. KPMG Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Sektör Lideri Serkan Ercin’in verdiği bilgiye göre, teknoloji CEO’larının yüzde 3’ü üç yıl içinde gelirlerini yüzde 5 veya daha fazla artıracaklarını söylüyor. Yüzde 49’u yüzde 25 arası, yüzde 48’i yüzde 2’den az artış olacağına inanıyor. Üç yıl içinde CEO’ların yüzde 42’si yüzde 610 arası istihdam artışı gerçekleşeceğini belirtiyor. Yüzde 43’ü ise istihdamda yüzde 5’ten az artış bekliyor. l Ekonomi Servisi C MY B