18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 21 Ağustos 2018 10 Kırmızı çizgileri aşmak: Picasso, Nâzım ve Atatürk Ressamın her fırça darbesi diğer ressamlardan hatta kendi darbelerinden farklıdır. Orhan Veli de Attilâ İlhan da Can Yücel de kırmızı çizgilerin ötesine geçtikleri için özgünleşmiş ve yücelmişlerdir. Nâzım Hikmet sosyalizm, antiemperyalizm ve vatanseverlik üçgenine çelikten bir ağ gerdiği için hem vatanında hem de dünyada en saygın yerini almıştır. Düşmanları bile Atatürk’ü özgün ve kırmızı çizgileri delip geçen bir deha olduğu için övmek zorunda kalmışlardır. Sanatta, bilimde, siyasette statükonun ve tutuculuğun hapsettiği sınırlara meydan okuyanlar, hep en öne çıkmışlar: sanatı, bilimi ve siyaseti yüceltmişlerdir. Kopernik, Atatürk, Picasso, Nâzım, Orhan Veli, Fazıl Say hepsi de sınır tanımayan, kırmızı çizgilerin dışına çıkan ve temsil ettikleri sanatı, bilimi, siyaseti ileriye götüren öncülerdir. Yalnız kendi halklarına değil dünyaya örnek olmuşlardır. Ters taraftakiler Bir de ters tarafta olanlar vardır: Statükocular, bozuk düzenin, ilkel yapının değişmesine karşı çıkanlardır. Çağdaş ve öncü değerler yerine sıkı sıkıya statükoya bağlı: bir sülük gibi bozuk düzenden kanla beslenen, ilericiliğe karşı gericiliği savunan: düşünce özgürlüğünü, özgür yaşamı, katılımcı demokrasiyi, kadınerkek eşitliğini reddeden: karanlık dünyadan çıkmak istemeyen odaklardan Statükodan ve bozuk düzenden, ekonomik ve siyasal çıkar sağlarlar. Türkiye’de Köy Enstitülerini, emperyalizmle işbirliği yaparak kapattıran toprak ağaları, tarikat çevreleri Din tüccarlığı yaparak bundan siyasi ve iktisadi çıkar sağlayan dinciler Amerikancılık, Avrupacılık, Rusçuluk, Çincilik ya da Arapçılık yaparak dış odaklarla birlikte Türkiye’nin bozuk bir düzen içinde kalmasını savunanlar Atatürk devrimlerine, özünde karşı çıkarak çağdaşlaşmaya ve demokratikleşmeye karşı koyan siyasal İslamcı odaklar Çağdaş ve uygar eğitim düzeni yerine çağdışı ve hurafelere dayalı eğitim yolu ile halkı cahil bırakarak “gergedanlaştırmak” isteyen iç ve dış odaklar Lozan’ı ortadan kaldırarak ülkenin bütünlüğünü yok etmek çabasında olanlardır. Bunlar Darwin’den Atatürk’e, Nâzım’dan Fazıl Say’a, Attilâ İlhan’dan Picasso’ya hepsinden nefret ederler. Ne tango ne zeybek, ikisini de istemezler. İşte bunlar, içimizdeki gergedanlardır. Ne yaparlar bilir misiniz: önce toplumu aptallaştırıp gergedanlaştırırlar. Sonra kendileri de yavaş yavaş gergedan olmaya başlarlar. Atatürk’ün daveti ile Türkiye’ye 1933’te gelen Prof. Fritz Neumark, Hitler Almanyası’ndan niye kaçmıştı: bana 1987’de, “Erol Bey, ben de kimi meslektaşlarım gibi, gergedanlaşmaktan korktuğum için Atatürk Türkiyesi’ne geldim” demişti.(*) Ünlü İngiliz şair ve edebiyatçısının dediği gibi “bütün mesele, gergedanlaşmak mı yoksa insan olarak kalmak mı”. Anlatımı çok basit uygulaması ise çok zor... Bir zeytin ağacının altında bile... İnsanların tüm kavgası bugüne kadar aydınlığı ve karanlığı savunanlar arasında geçmiyor mu? Aynen bizde bugün yaşandığı gibi... (*) Gergedanlaşmak, sayfa 27, Der Yayınları, 2018 21 AĞUSTOS 2018 SAYI: 33921 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü Haber (Sorumlu) Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Baskı Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/ İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 04:38 04:26 04:54 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 06:12 13:13 16:59 05:59 12:58 16:42 06:24 13:21 17:04 Akşam 20:02 19:45 20:06 Yatsı 21:30 21:11 21:29 yorum/haber TASARIM: SERPİL ÜNAY Genç bir gazeteci olarak, evde 20 Ağustos 1968 gecesi uyuyordum. Ertesi sabah annem Naciye, beni erkenden “Özgen! Kalk radyodan duydum. Ruslar Çekoslovakya’yı işgal etmiş. Gazete seni Prag’a gönderecek!” dedi... İki saat sonra Cumhuriyet Dış Ha ÖzAgecanr TV, Beethoven’in “Kader Senfonisi” olarak bilinen “5. Senfonisi”ni çalıyordu. Bu müzik salondakilere Dubçek’in geleceğini anlattığı için çoğu insanın gözleri yaşlıydı... Dubçek’in yorgun yüzü ekranda göründü, “Siyasal yaşamım sona erdi. Hakkımda maceraperest ve berler, “ilk uçakla Viyana’ya gitmemi, oradan da Prag’a geçmemi” istedi... Kavşak hatta sağcı demelerini onaylıyorum!” dediğinde, Moskova’nın 50. Yılında Prag Baharı!  O ana kadar Kıbrıs dışında yurtdışı na çıkmamıştım... O an, benim için sürpriz değil “şok” idi!.. Annem bunu emri olan bu sözler nedeniyle salonda hıçkırıklar artmıştı! HHH nasıl hissetmişti? Viyana uçağında öteki gazeteler den 3 meslektaş daha vardı. Birlikte Çekoslovakya sınır kapısına gittik. Kapı önü kalabalıktı. Yabancıların Çekoslovakya’ya girişi yasak, buna karşılık vatandaşlarının girişi serbestti. Ancak Avusturya polisi, karşıdaki meslektaşlarına bizim “gazeteci” olduğumuzu “fısıldadı”! Çekoslovak polisi, Sekreteri seçilmişti. Birkaç hafta sonra Dubçek “totaliter komünizm” yerine “demokratik” içerikli “insan yüzlü sosyalizm” siyasasını açıklayınca bu olay “Prag Baharı” adını aldı. Dubçek, ilk iş olarak basında sansürü kaldırdı, yasaklanmış yazarların yazmaları yolunu açtı. Bu gelişmeyi Yugoslavya ve Romanya da benimsedi. Tüm Avrupa gençle Ruslar 2 yıl sonra Dubçek’i 6 Ocak’ta Ankara’ya büyükelçi olarak atadılar. Ertesi sabah Rus Büyükelçisi Vasili F. Grubyakov’i ziyaret ettiğinde, Türkiye’de nasıl davranması gerektiği talimatını verince Dubçek şu yanıtı verdi: “Ben diplomat değilim! Siz beni diplomat yaptınız. Bu nedenle bir diplomat olarak nasıl davranacağımı bilmiyorum. Aklım ve mantığımla nasıl davranacağı bizi gizlice içeri aldı, kendi arabalarıyla rini etkileyince Paris gençlerinin göste mı biliyorum!” en yakın tren istasyonuna götürdü. rileri başladı. Doğu Almanya, Dubçek’e Türk ve yabancı gazeteciler mü Gece istasyonda bekleyen bir yataklı karşı Rusya’yı kışkırttı! lakat için elçiliği kuşattılar. Ne var ki vagonda uyumamızı sağladı. Bu nedenle 20 /21 Ağustos 1968 Moskova’nın emriyle basına konuş Ertesi sabah bizi ilk trenle Prag’a gecesi “Troya’nın tahta atı” rolünü oy ması yasaklanmıştı! Ben de başvur göndermekle kalmadı, yoldaki tüm nayan bir Rus uçağı Prag Havaalanı’na duğumda “Tüm basın mülakat istiyor, istasyonlarla telgrafla iletişim sağladı, mecburi iniş yaptı. İçinden çıkan peki siz neden?” yanıtını aldım. “Türki Türk Büyükelçiliğine telefon edip bizi askerler, Çekoslovakya’nın işgalini ye ve Çekoslovakya ilişkileri hakkında Prag istasyonunda karşılamalarını başlattı. Dubçek ve bazı arkadaşları konuşacağım!” dedim. Sorularımı yazılı sağlattı. Moskova’ya götürüldü! istediler. HHH HHH O gün 9 Mayıs’tı.  Birkaç gün sonra 3 Mayıs’ta Paris’te üniversite öğ Prag sokaklarında Rus tanklarının taslak yanıt gelmişti. Beni elçiliğe ça rencileri ve sonra işçiler sokaklara fotoğraflarını çekerken bir yerel mes ğırdılar... Dubçek yazılı yanıtları verdi. dökülmüş, ardından bu olay Avrupa’ya lektaş Dubçek’in döndüğünü, saat Kendisi “Prag Baharı” deyimini ekle yayıldığında “Paris Ayaklanması” adını 17’de TV’de bir açıklama yapacağını mişti! almıştı. söyleyince otele döndüm. Otelin ana 28 Mayıs’ta Prag’a dönmesi isten 4 ay önce Aleksander Dubçek Çe salonu doluydu. mişti. Moskova “Prag Baharı” de koslovakya Komünist Partisi Genel Saat 17’den hemen önce yiminden rahatsız olmuştu. Prag’a Özgen Acar dönmeden önce Başbakan Süleyman Demirel’i ziyaret etti. Demirel, Prag’a gitmeyip Ankara’da Türkiye’nin konuğu olarak kalmasını önerdi.         Dubçek, “Ankara görevimin kısa olacağını biliyordum. Hapis edeceklerini de bekliyordum. Kişisel yaşam önemli değil, önemli olan ülkemin geleceğidir!” diyerek Prag’a gitti. Dubçek Türkiye’de 150 gün kaldı. HHH “Prag Baharı” sonra Kremlin’i de etkiledi. Yıllar sonra Mihail Gorbaçov Rusya’da “perestroyka” deyimiyle, “açıklık” anlamında “glasnot’u” ilan etti. Rusya’nın dışında Çekoslovakya’yı işgal eden ülkeler Avrupa Birliği’ne (AB) katıldılar. Onlar da AB’nin ortak marşı Beethoven’in “9. Senfonisi”ni benimsediler. Şimdi bir soru sormanın sırası geldi: “Dubçek’in günahı neydi?” (Not: Şehircilik... Devam edecek...) Başyazarımız Nadir Nadi’yi 27. ölüm yıldönümünde mezarı başında büyük bir özlemle andık ‘Atatürk ilkelerine bağlı bir savaşçı’ Gazetemiz başyazarı, Atatürk devrimlerinin ödünsüz savunucusu Nadir Nadi’yi aramızdan ayrılışının 27. yılında dün büyük bir özlemle andık. Nadir Nadi’nin Edirnekapı Şehitliği’ndeki mezarı başında dün gerçekleştirilen anmaya, gazetemiz İmtiyaz Sahibi ve yazarı Orhan Erinç, yazarlarımız Hikmet Çetinkaya ve Şükran Soner, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, Haber Koordinatörümüz Aykut Küçükkaya ile gazetemiz çalışanları katıldı. Anmada konuşan Orhan Erinç, “Nadir Bey Cumhuriyet’e en uzun süre katkıda bulunan kişilerden biriydi. 1932 ile 1991 arasında yaklaşık 59 yıl Cumhuriyet’e katkıda bulunmuştur. Kurucumuz Yunus Nadi’nin ölümünün ardından 1945 ile 1991 arasında hem başyazarlık yapmış hem de gazete sahipliğini üstlenmiştir. Geçmişe baktığımızda Yunus Nadi Bey’in 7 Mayıs 1924’te belirlediği yayın ilkelerini kurumsallaştıran kişinin Nadir Bey olduğunu görürüz. Kendisi Anadolu aydınlanması ve Nadir Nadi Atatürk ilkeleri konusunda ödün vermeyen bir savaşçıydı” dedi. ‘Basına katkısı büyük’ Erinç, Nadir Nadi ile uzun yıllar birlikte çalıştıklarını belirterek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Nadir Nadi’nin en çok kızdıkları arasında Atatürk’ün siyasal çıkarlar için kullanılması vardı. Atatürkçülüğün kötüye yorumlanması konusundaki kızgınlığını da ‘Ben Atatürkçü Değilim’ kitabını yazarak kamu oyuna duyurmuştu. Nadir Bey’i ben hiç patron olarak görmedim. Kıdemli bir gazeteci olarak gördüm. Çünkü gazetenin yayını konusunda olsun, yönetilmesi konusunda olsun bir çalışan gibi yaklaşımı vardı. O nedenle Nadir Bey patron sayılması gerekirken çalışan olarak sayılan ender patronlardan biri olmuştur. Kendisini Cumhuriyet’e, Türk basınına katkıları nedeniyle saygıyla ve özlemle anıyoruz. Anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhu şad olsun.” l İSTANBUL Gözleri zeytinliklerde Maden patronları, zeytinlik yasasının değiştirilmesini istedi Madencilik sektörü temsilcileri geçen hafta için de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na giderek Bakan Yar dımcısı Mithat Cansız ile görüştü. Ziyarete, Agrega Üreticileri Birli ği (AGÜB) Başkanı Şevket Koruç, Altın Madencileri Derneği Başka nı Hasan Yücel, Ege Maden İhracatçı Bir likleri Başkanı Mev lüt Kaya, İstanbul Maden İhracatçıla rı Birliği Başkanı Ay MUSTAFA ÇAKIR dın Dinçer, Türkiye Mermer Doğaltaş ve Makinaları Üreti cileri Birliği Başkanı Raif Türk ile Türkiye Madenciler Derneği Baş kanı Ali Emiroğlu katıldı. Görüş mede ayrıca Maden İşleri Genel Müdür Vekili Yinal Yağan, Orman Genel Müdür Yardımcısı Zekeri ya Mere, Orman Genel Müdürlüğü İzin ve İrtifak Dairesi Başkanı Ahmet Çelik de yer aldı. Teşebbüs edilmişti Ziyarette, orman bedelleri, ihalelik sahalar, mermer artıkları, taşocakları gibi konular ele alındı. Görüşmede, sektör temsilcilerinin en dikkat çeken taleplerinden birisi de zeytinliklerle ilgili oldu. Sektör temsilcileri bir kez daha zeytinlikleri koruyan zeytin yasasının değiştirilmesini istedi. Hükümet daha önce de zeytin yasasında değişiklik öngören yasa değişikliğini Meclis’e getirmiş ancak tepkiler üzerine geri adım atmak zorunda kalmıştı. Hükümetin sektörün talebi karşısında nasıl bir tutum izleyeceği önümüzdeki günlerde belli olacak. ‘Ormanlar da sorun’ Sektör temsilcileri ayrıca krom madenciliğindeki tıkanma, fiyat baskısı, ocaklarda üretimin durması, finansa ulaşılamaması gibi sorunları da dile getirdi. Türkiye Madenciler Derneği’nden verilen bilgiye göre, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Bakan Yardımcısı Mithat Cansız, kromda dalgalanmaların yıllardır çok fazla olduğunu, bu konuda devletin de içinde olacağı radikal bir çözüm düşündüklerini ancak her şeyi birden yapmanın da mümkün olmadığını dile getirdi. Dernek, bakanlığın Hazine’den orman bütçesine 300500 milyon TL aktarmaya ve sektörün yükünü azaltmaya sıcak baktığına da dikkat çekti. Bu arada geçen günlerde Orman Genel Müdürlüğü’nü de ziyaret eden sektör temsilcileri, orman izinlerinin bürokrasisinin çok uzun sürdüğüne işaret ederek, çözüm bulunmasını istedi. l ANKARA BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1 MAS T ABA A 1/ Diyar 2 ALO S İ NEK bakır’da, Artuklular döneminden kalma ünlü bir medrese. 2/ Eskiden uzay boşluğunu doldur 3 T A K S ONOM İ 4 R MAR İ F E T 5 ASAL ŞER 6 KAN I K L İ F 7 AĞ NAL LA 8 I S I RAN N 9 A N EMO F OB İ duğu varsayılan esnek madde... Sarhoş ya da külhanbeyi bağırması. 3/ Bir hastalığın bir başkasına geçmesi. 4/ Sınır nişanı... Kızıldeniz’in kuzeydoğu ucundaki körfezin adı. 5/ Uçurum... Sözsüz oynanan köy seyirlik oyunlarına verilen genel ad. 6/ Nâzım Hikmet’in bir oyunu... Eskiden Karagöz oynatılan kahvelere verilen ad. 7/ İnme ya da sakatlık gibi bir nedenle yataktan kalkamayan kimse. 8/ Kahraman, yiğit... Bulgur, biber, soğan, domates, maydanoz la yapılan ve asma yaprağına sarılıp çiğ olarak yenen bir yiyecek... Kenar süsü. 9/ Önemsemeden, üstünkörü. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ 1914’te bir İngiliz denizaltısı tarafın dan Çanakkale Boğazı’nda batırılan Os manlı firkateyni. 2/ Tutsak... Japonya’da bir kent. 3/ Yayılma, dağılma. 4/ Mersin’in Silifke ilçesinde antik bir kent... Sarp geçit. 5/ “ yoluna dökül medik dilleri neyleyim” (B.R. Eyüboğlu)... Kırmızı renkli mürekkep. 6/ Dişi sığır... Tropikal Amerika’da yaşayan, vücudu bir zırhla örtülü ve tortop olabilen bir hayvan. 7/ Tembel, miskin. 8/ Erken... Kurşun boruların ağzını açmakta kulla nılan ucu sivri takoz... Böreği, muhallebi si, çiçeği vardır. 9/ Yol yordam gereğin ce, yöntemine uygun olarak. T.C. AKÇAABAT 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2018/429 428 ve 439 Esas Davacı, KARAYOLLARI 10. BÖL. MÜD. TRABZON ile 2018/429 Esas sayılı dosya davalıları, ALİ ŞAHİN ve 17 arkadaşı, 2018/439 esas sayılı dosya davalıları HIZIR KILIÇARSLAN ve 82 arkadaşı, 2018/428 Esas davalıları Sevda ŞAHİN ve 18 arkadaşı arasında mahkememizde görülmekte olan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davası nedeniyle; 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu gereğince aşağıda dökümü yazılan taşınmazların Ulaştırma Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğünün 07/05/2018 tarih ve 2018/47 sayılı kararı ile kamulaştırma işlemi yapılacaktır. İlan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası, adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltme davası açabilecekleri, husumetin Karayolları Genel Müdürlüğü’ne yöneltilmesi gerektiği, kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, açtıkları dava ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmazın yol olarak terkin edileceği, mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahipleri adına Türkiye Vakıflar Bankası T.A.O. Akçaabat Şubesine yatırılacağı, konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinin ilan tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkemeye yazılı olarak bildirmeleri gerektiği, aşağıda belirtilen davanın duruşmasında mahkememizde hazır bulunmaları veya kendilerini vekil ile temsil ettirmeleri, temsil ettirmedikleri takdirde duruşmanın yokluklarında devam edileceği, 2942 Sayılı Yasanın 4650 sayılı yasa ile değişik 10. maddesi gereği ilan olunur. 14/08/2018 Duruşma tarihi 21/11/2018 Duruşma saati: 09,00 Bulunduğu yer Akçaabat ilçesi Yıldızlı mahallesi Akçaabat ilçesi Yıldızlı mahallesi Akçaabat ilçesi Yıldızlı mahallesi Ada/parsel 181 ada 2 parsel 180 ada 32 parsel 153 ada 8 parsel Taşınmazın m2 si 2.967,85 m2 7.319,88 m2 2.539,59 m2 Kamulaştırılacak alan 1.416,36 139,76 m2 245,99 m2 Taşınmaz Malikleri ve esası Gençağa ŞAHİN ve arkadaşları 2018/429 ALİ ŞAHİN VE 82 ARKADAŞI 2018/439 Esas DERYA ÖZTÜRK ve 18 arkadaşı 2018/355 Esas Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 853690) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle