18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 30 Temmuz 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: ilknur filiz DİYiİvPaanr’dtia’dçeökzi ü‘klreizc’ek Meral Akşener’in, genel başkanlığı yeniden kabul etmesi durumunda en yakınından başlayarak partiyi yeniden yapılandırması bekleniyor İYİParti’de olağanüstü kurultaya iki haf ta kala kara bulutların dağıl ması sürecine girildi. Afyon karahisar kampının ardın dan ilk olarak istifasını ma saya koyan, ar dından olağa nüstü kurultay kararı alan an cak genel baş OZAN ÇEPNİ kanlığa aday olmayacağını ısrarla belir ten Genel Başkan Meral Ak şener, İstanbul’daki evinin önüne gelen binlerce partili nin ısrarı üzerine bugün Di van Kurulu’nu toplama kara rı aldı. Seçimlerin ardından en son 4 Temmuz’da yakın kurmayları ile parti genel merkezinde seçim değerlen dirmesi yapan ve ardından dinlenmek üzere İstanbul’a geçen Akşener aradan ge çen sürenin ardından ilk kez partide yönetim organı nı toplayacak. Süreç netleşecek Kurultayda adaylığı konusunda kurmaylarını iki kez terse düşüren Akşener’in uzun sürenin ardından kurduğu 3 cümle, ilk planda soru işaretleri ile karşılansa da, İYİ Parti’nin geleceğine bugünkü Başkanlık Divanı şekil verecek. Partililerin geri dönmesi için başlattığı “duygusal” kampanyadan etkilenen Akşener’in, kurmayları ile gerçekleştirdiği toplantıda da partinin “kırılıp dökülmemesi, bölünmemesi” için geri dönüş adımı attığı öğrenildi. Akşener’in ka Partililer, evinin önünde toplandıkları Akşener’i yeniden genel başkan olması için ikna etmeye çalışmıştı. ‘Liderimiz mi, Koray Aydın mı yuhalandı?’ Akşener’in evinin önünde “liderimiz Devlet Bahçeli” ifa cevabı verilmelidir. İçerideki görüşmeden üç kişi dışarı çıkıyor. delerini kullanan İYİ Parti Genel Sonra Koray Aydın, ‘Devlet Bahçe Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın li’ gafını yapıyor. Ardından gülüş yuhalanmasına karşı MHP’den meler başlıyor ve 5060 kişilik bir ilk tepki Genel Başkan Yardım grup yuh çekiyor. Bu gaf karşısın cısı Semih Yalçın’dan geldi. Yal da iştahla gülen isimlerin konuya çın, “Soru şudur: Oradaki kitle ki Koray Aydın açıklık getirmesi gerekmektedir. mi yuhaladı? MHP lideri Bahçeli’yi mi yok İçeride böyle bir kumpas kurulmuş olabilir sa Koray Aydın’ın gafını mı? Bu soruların mi? Bunu da sorularımıza ekliyoruz” dedi. ‘Ekmek ve demokrasi mücadelesi vermeliyiz’ İYİParti Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Aytun Çıray, partisinin önümüzdeki süreçteki politikalarına ilişkin, “Bizim İYİ Parti olarak yapmamız gereken, Türkiye’nin özgürlük, demokrasi ve ekmek mücadelesini yürütmemizdir. Bunun için partinin bir arada ve birlikte yürümesi gerekiyor. Ekmek arayışı ve demokrasi arayışı birbirine bağlı şeylerdir. İYİ Parti’nin birliği ve bütünlüğü de bu açıdan önemlidir” dedi. CHP’nin tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu ve işletilen süreç hakkında da Çıray, “Dokunulmaz Aytun Çıray lık konusunda Enis Berberoğlu hakkında verilecek karar çok önemli. Çünkü o zaman milletvekilliğinin anlamı kalmaz. Milletvekili dokunulmazlık kazandıysa dokunulmazdır. Yargılamasının durması gerekir” diye konuştu. Hükümetin dış politikadaki krizini de değerlendiren Çıray, “Dış politikada başta ABD olmak üzere ülkenin yaşadığı sıkıntılar karşısında hükümetin hiçbir kesime ayrıcalık yapmadan, her kesimi kucaklayarak davranması gerekir. Yoksa dış politikada sorunları aşamayız” ifadelerini kullandı. rarına ilişkin parti kaynakları, “Başkanlık Divanı’nı toplaması bundan önceki sürece göre çok olumlu, pozitif bir adım. Umutlar yeniden yeşerdi, geçmiş olumsuz tabloya karşı. İYİ Parti’de kara bulutlar dağılıyor” değerlendirmesi yaptı. 12 Ağustos’ta toplanacak olağanüstü kurultay sürecine bugün gerçekleşe cek Başkanlık Divanı’nın şekil vereceği vurgulanırken Akşener’in sözlerinin gerisinde kalmaması için üst kurul delegelerinin oyuyla aday gösterme önerisinin en etkili formül olarak masada olduğu öğrenildi. Başkanlık Divanı’nın ardından Akşener’in genel başkan olarak devam kararı alması durumunda ise kurul tayda “güven tazelemenin” ötesinde bir güç ve destekle yola devam edeceği konuşuluyor. Bu kapsamda bir süredir partinin yeniden yapılandırılması konusunda yakın çevresi ile görüş alışverişinde bulunduğu belirtilen Akşener’in planlarını bir bir gerçekleştirme imkânına sahip olacağı yorumları yapılıyor. Akşener’in a kurmay larından başlayarak Başkanlık Divanı, Genel İdare Kurulu gibi partinin en üst düzey organlarında ciddi değişimler gerçekleştirmesi, partiyi yerel seçimlere taşıyabilecek bir kadro kurulması ve partinin “sinir uçları”nda törpüleme yaparak ortak bir dil ve kimlik yaratılması için adımlar atması bekleniyor. l ANKARA Brunson krizinde söz bakanlarda DUYGU GÜVENÇ alınmasını taahhüt etti” ifa ABD ile Türkiye arasında Rahip And delerinin yer alması “olumlu” bulundu. Ancak Dışişleri, bu krizin de aşılacağını rew Brunson nedeniyle ya düşünse de bunun özellikle şanan krizi iki ülkenin dı Kongre üyelerinde bırakaca şişleri bakanları devraldı. ğı izden endişeli. ABD Başkanı Donald Trump ABD’ye karşı Ankara’dan ve Cumhurbaşkanı Tayyip yükselen sert mesajlara kar Erdoğan’ın, Ebru Özkan üze şın Güney Afrika’da bulu rinden yapılan nan Erdoğan ya görüşmeyi fark ABD: Yaptırım nıt vermemişti. lı yorumlaması ile patlayan krizde, Ankara’nın uygulamaya hazırız Erdoğan 2 gün sonra yaptığı açıklamayla İsrail hedefi görüşmeleri kaldığı yerden sürdürmek. Başta ABD Başkanı ve Başkan ABD merkezli Fox News kanalına değerlendirmelerde bulunan ABD Başkan tarafından tutuklandıktan sonra serbest bırakılan Ebru Özkan konusunda Trump’tan Yardımcısı’nın Yardımcısı Mike yardım istedi Türkiye’ye kar Pence, “Hafta ba ğini doğrular şı tepkilerini sert sözlerle dile getirdiği ve Senato’nun Dış İlişkiler Komitesi’nde Türkiye’ye uluslararası kuruluş şında söylediğim ve ABD Başkanı’nın (Donald Trump) da açıkça belirttiği gibi, Rahip Andrew Brunson’ın ev hapsine alınması yeterli değil. ABD, Rahip And ken, “Karşılığında Brunson’ı vereceğiz demedik” dedi. Şubat ayından bu yana devam eden görüşmelerde hem Erdoğan ların borç verme rew Brunson ser hem de Trump’ın mesini öngören tasarının kabul edildiği sırada, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD’li mevkidaşı Mike Pompeo ile telefon görüşmesi yapmış best bırakılana kadar Türkiye’ye yönelik yaptırım uygulamaya hazır” dedi. Pence, bu ifadeleri sarf ettiği kaydı, sosyal medya hesabından da paylaştı. l Haber Merkezi kurmayları süreci bizzat sürdürmüş, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ile Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton sürekli temasta ol tı. Çavuşoğlu’nun muştu. İki devlet önceki gün Pompeo ile yap başkanı ise özellikle telefon tığı telefon görüşmesinin ar görüşmeleriyle süreci ele al dından, Ankara’nın beklen mış, bu da görüşmenin ar tisi şimdilik krizi tırmandı dından yapılan açıklamaya racak açıklamalardan kaçı şöyle yansımıştı: nılması ve bu krizin ilişki “TürkiyeABD arasındaki lerde daha fazla iz bırakma adli konulara da değinilen sının önlenmesi. Bu görüş telefon görüşmesinde, Cum meye dair ABD Dışişleri’nin hurbaşkanı Erdoğan ve ABD açıklamasında da “Bakan Başkanı Trump, ikili işbirli lar, sorunun çözümü için gö ğini her alanda daha da ge rüşmelerin devam etmesini liştirme kararlılıklarını teyit ve diğer ortak kaygıların ele etmişlerdir.” l ANKARA HDP Parti Meclisi’nde yerel seçimlere HDP adıyla katılma kararı alındı. HDP, MYK’sini değiştirdi HDP MYK’de yapılan değişimle kuruldaki milletvekili ağırlığı azaltıldı, yerel seçimler için stratejiler belirlendi MAHMUT LICALI HDP’de önceki gün başlayan ve dün sona eren Parti Meclisi (PM) toplantısında partinin yürütme organı olan MYK’de önemli değişiklikler yapılırken, yaklaşık 8 ay sonra gerçekleştirilecek yerel seçimlere yönelik önemli kararlar alındı. HDP’de özellikle kayyım atanan belediyelere yönelik özel stratejik çalışmalar yapılmasının yanı sıra bölgede daha önce yerel yönetimin başka partilerde olduğu bazı belde ve ilçelere, 24 Haziran’da ortaya çıkan sonuçlar kapsamında özel önem verilmesi gerektiği ifade edildi. Toplantıda yerel seçimlerde kazanma potansiyelinin bulunduğu seçim bölgelerindeki çalışmaların yanı sıra oy düşüşlerinin yaşandığı yerlere ilişkin de eksikliklerin giderilmesi için çalışılması görüşü öne çıktı. PM toplantısında TBMM’den geçen ve Olağünüstü Hal (OHAL) rejimini kalıcı hale getiren yasal düzenlemeye karşı yürütülecek mücadele de gündeme geldi. Toplumsal muhalefetin bir araya getirilmesine yönelik çalışmalar yapılması, OHAL’e karşı olan bütün demokratik çevrelerin ortak bir zeminde buluşması için girişimlerde bulunulması önerilerinin öne çıktığı toplantıda, tartışma alanlarının oluşturulması ve farklı kesimlerle görüşmeler yapılmasına yönelik planlama yapıldı. 8 üye değişti PM toplantısında partiyi yaklaşık 8 ay sonra yapılacak yerel seçimlere taşıyacak MYK yapısı da belirlendi. Buna göre 29 üyeden oluşan MYK’de 8 üye değişti. 24 Haziran seçimlerinin ardından pek çok MYK üyesinin milletvekili olmasıyla birlikte MYK’de vekil ağırlığını dengelemek amacıyla yapılan değişiklikle, hem MYK üyesi hem de milletvekili olan partili sayısı 14’ten 10’a indirildi. Üye olan dört milletvekili MYK dışına çıkarken toplamda 8 isim değişti. Buna göre HDP MYK’den Ali Kenanoğlu, Bedia Akkaya, Bedriye Yorgun, Garo Paylan, Kemal Peköz, Nadir Yıldırım, Rıdvan Turan ve Zahide Besi çıkarken, partiyi yerel seçimlere taşıyacak MYK listesine Ali Ürküt, Azad Barış, Mahfuz Güleryüz, Mehmet Hüsamettin Yürek, Mustafa Avcı, Özlem Gündüz, Selahattin Aslan ve Zübeyde Zümrüt girdi. MYK’ye giren isimlerin parti yönetimindeki görev dağılımını bugün HDP Sözcüsü Saruhan Oluç’un bir basın toplantısıyla açıklaması bekleniyor. l ANKARA haber 5 Diklenerek eğilmek n İktidar kriz çözemediği gibi, krizleri saklamakta da zorlanıyor mu? AKP iktidarı, beklentileri karşılamak, insanların hayatını iyileştirecek düzenlemeler yapmak, sorun çözme kapasitesini artırmak gibi öncelikleri bırakalı çok oldu. İktidar, yaptıkları veya yapacaklarını iyileştirme vaadinden çok, yaptıkları veya yapamadıkları için bahanelere inandırarak destek sağlıyor. Son beş yılda atılan adımlar da, iddia edildiği gibi şahlanış hazırlığından çok, sarsıntılara önlem almaya dönük. Yapılan tahkimatlar da, atılımdan çok savunma ve kontrol amaçlı. Erdoğan’ın belki de süreç içinde öğrendiği veya mükemmelleştirdiği bir “yönetme” enstrümanı var: Yönetilebilir kriz veya krizi imkâna çevirmek. Halledilememiş meseleleri, hatta başarısızlıkları dış ve iç düşmanların varlığına yüklemek, bununla ilgili yüksek bir ikna edicilik sağlamak ve bu konuda ortaklarını artırmak. Bazen çıkan krizler hemen bu amaca uygun bir dille yeniden tarif ediliyor, bazen de amaca uygun krizler tasarlanıyor, imal ediliyor. n Krizlerin görünürlüğü iktidarın aleyhine mi lehine mi işliyor? Genel olarak, krizlerin görünürlüğü, sorunların fazla konuşulması bütün iktidarlar açısından önemli bir meseledir. Otoriter iktidarlar da, medyanın sorunları gösterme ve itirazları taşıma fonksiyonunu sınırlandırmaya hatta ortadan kaldırmaya çalışır. Türkiye’de genel medya baskıları dışında, anlık gelişmelerde artık sıradan bir uygulama haline gelen yayın yasakları bunun en uç örnekleri. Bırakın yaşananları eleştirmeyi, aktarılmasından bile rahatsızlık duyuluyor. Ancak, birbirinin aynı ve ulaştığı izleyicisi sınırlı olsa da çok sayıda yandaş medya organına sahip olmanın ve hep daha fazlasını istemenin önemli bir gerekçesi var: Krizlerin nasıl konuşulması gerektiğini belirlemek. Krizleri ve hatta eleştirileri bile avantaja çevirebilmek için, onların hiç konuşulmaması yerine nasıl konulacağını belirlemek daha yararlı olabiliyor. Bu örtülü baskı, sadece kamuoyunu değil başkalarının da konuşma biçimini belirliyor. n Rahip Brunson krizi iktidarı sıkıştıran bir süreç yaratabilir mi? ABD ile yaşanan krizin öncesi, gelişimi konusunda çok farklı iddialar ortaya atılıyor, medyadan, diplomasi kulislerinden çeşitli hikâyeler geliyor. Krizi çıkaranı da, ifşa edeni de, göründüğü kadarıyla biliyoruz. Erdoğan’ın “Brunson’ı pazarlık konusu yapmadık” sözü de, kendi söylediği “Ver papazı, al papazı” lafına ve daha önce yaşanmış pazarlıklara bakılınca inandırıcı gelmiyor. Erdoğan, pazarlık yapmayan değil de, “iyi pazarlık yapan” olma iddiasında gibi. Dış politika ve bazı ekonomi meselelerinde bizzat Erdoğan’ın başrolde olduğu krizler daha önce de yaşandı. Bu krizlerin ortaya çıkışları, yaşanma biçimleri ve sonuçları da çoğunlukla “iyi” olmadı ama yönetilebildi. AKP iktidarı ve (bazen hükümetten kendini de soyutlayarak) Erdoğan, bu kriz ve sorun alanlarından hep bir “fayda” yarattı. Çok kolay eğilip büküldüğünde de, anlamsız inatlarla şartları zorladığında da, aynı desteği sağlayabildi. n ABD ile yaşanan krizin yine bir avantaja çevrilmesi mümkün mü? Ay’a gidecek yol yapacağına seçmenini inandırabileceğine güvenmek, birbirine zıt iddiaları kolayca dile getirme rahatlığını sağlar elbette. Ancak, krizler ve sorunların aleyhteki etkilerini bu kadar kolay yönetebilmenin, krizin diğer muhataplarıyla da yakın bir ilgisi var. Fırsatçılık, fütursuzluk konusunda herkesin yarış içinde olduğu bir zeminde, “domuzdan kıl koparma” haklılığı kazanmak daha kolay, ilkesizlik ve tutarsızlıkta yalnız olmamak önemli imkân. Dış politika konusunda uzman isimler, ABD ile yaşanan bu krizin fazla hafife alınmaması gerektiğini söylüyorlar. Verilen tepkilerin yüksek olmaması ve bir süredir pazarlık işlerinde öne çıkan İbrahim Kalın’ın “halledilebilir bir mesele” sözleri, konunun ciddi olduğunu düşündürüyor. Fakat şimdiye kadar yaşananlardan çıkan ilk sonuçlar, bu krizin de iktidarın uyguladığı baş etme stratejisi kalıplarına uydurulmaya şimdilik müsait seyrettiğini gösteriyor. n ABD krizine muhalefet aktörlerinin yaklaşımı nasıl etki yaratıyor? Medya ve bazı muhalefet sözcüleri, ABD’nin çıkışına cevap olarak rahip Buronson’ı yeniden hapse atmaya kadar varacak tepkiler dile getirdiler. Bu tavrın dışına çıkma cesareti gösterenler de hemen “yerli milli” kuşatmasına alınarak eleştirildi. Biliyoruz ve defalarca gördük ki; milliyetçi reflekslerle verilen tepkiler ile tutarlı bir anti emperyalist direnç aynı şey değil. İktidarın dış krizlerle baş etme stratejisi de, muhalefeti yönetme becerisi de bu çelişki üzerine kurulu. “Biz bu filmi daha önce Deniz Yücel olayında gördük” diye tweet atan Muharrem İnce’ye Deniz Yücel’in verdiği cevap açıklayıcı: “Türkiye, başkalarının şantajına maruz kalan bir devlet değil, başka ülkelerin vatandaşlarını rehin alarak şantaj yapmaya çalışıyor.” Hatta Osman Kavala örneği düşünülürse, Türkiye’nin kendi vatandaşlarına bile rehine muamelesi yapabildiği ortada. Dolayısıyla muhalefet, dışarıdan gelene değil, içeride olana tepkiyi öne çıkarmadıkça krizler hep kolay yönetilecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle