18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazartesi 30 Temmuz 2018 haber 4 EDİTÖR: BURAK YURTTAŞ / ALPER İZBUL TASARIM: BAHADIR AKTAŞ İnce 1250 delegeyi notere çağırdı Kurultay toplanmazsa partinin zarar göreceğini söyleyen İnce, “Türkiye’nin kaderi 1250 arkadaşımızın elinde. CHP’de değişim Türkiye’de değişim demektir” dedi CHP’nin 24 Haziran seçimlerinde cumhurbaşkanı adayı gösterdiği Muharrem İnce, dün Halk TV’de açıklamalarda bulundu. Kurultay sürecine ilişkin ilk kez televizyonda konuşan Muharrem İnce, CHP kurultayı için imza verenlere baskı yapıldığını iddia etti. Delegelere çağrı yapan İnce, “Hepsini, yarın (bugün) saat 10.00’da noterlere çağırıyorum. 1250 arkadaşımız imza vermeli” dedi. Tutuklu milletvekili Enis Berberoğlu hakkındaki ise, “Ben uyardım, önce HDP’lileri, sonra CHP’lileri hapse atacaklar dedim. Evet oyun verenlerin vebali var” diye konuştu. İnce’nin konuşmasından başlıklar şöyle: n BİLGİ AKIŞI SAĞLANMADI: Hepimiz ikinci tura kalacağını düşünüyorduk. YSK bizi rahatsız edecek bir karar aldı mı diye sorduğumda olmadığını söylediler. Avukatları oraya çağırmanın anlamı yoktu. 16 Nisan’da olduğu gibi bir şey yapılmadı. Bana o gece gerekli bilgi akışı sağlanmadı. n Benim açıklayacağım bir şey yok: Sandıklardan gelen bilgiler bana değil, partiye gelir. Benim açıklayacağım bir şey yok. Milletin önüne nasıl çıkayım? CHP’den sağlıklı sonuçlar gelmiyordu. Yerlerde mi sürünseydi parti? Ben parti yara almasın diye konuşmuyorum. Benim elimde bir şey yok. Partinin parası, bilgisayarı elinizde. Rize’nin, Diyarbakır seçim sonucu cumhurbaşkanı adayına mı geliyor, tabii ki partiye gidiyor. n Delegeye baskı yapıyorlar: Kişilerin değişmesiyle hiçbir şey değişmez. Zihniyetin değişmesi lazım. Şu an Anadolu’da 100 milletvekili geziyor. Siyaset konuşulmuyor. Ne konuşuluyor, ‘İmzanı geri al’ diye baskı yapıyorlar. Şu an kurultay delegelerini ikna peşindeler. Teklifler veriliyor. Bu ayıp, utanıyorum bundan. Delegelere yapılan teklifleri sadece Genel Başkan’a gösteririm. Ses kayıtları, mesajlar var. Milletvekilleri imza ve ‘PARLAMENTO ARTIK BİTTİ’ “Ben Kılıçdaroğlu’nun karşısına çıkmayacağım sö zünün arkasındayım. Şartlar bu nu gerektirdi. Türkiye’de yeni bir dönem var artık. İYİ Parti’nin, Saa det Partisi’nin AKP’nin aday ları genel başkan olu yor, ben ol muyorum. Burada bir çift başlı lık var. 5 se ne sonra Sa yın Kılıçdaroğ lu Cumhurbaş kanlığı’na aday olacak mıdır? Ol mayacaktır. O za man koltuk tan ayrılmalı dır. Ben genel başkan olur sam “Cum hurbaşkanı Muharrem İnce adayı ola cak mıyım?” Aday adayı olacağım. Üyelerin önüne sandık kuracağız, üyeler, barolar, sendikalar, DİSK, ADD oy kullanacak. Aday öyle belirlenecek. ‘Mücadele sokakta’ Yeni seçilen milletvekili arkadaşlara söylüyorum, parlamento bitmiştir. Bundan sonra Meclis’te mücadele etmenin bir anlamı yok. Bundan sonra mücadele sokakta olmalı. CHP değişen duruma göre tüzüğünü demokratikleştirmelidir. CHP Genel Başkanı, bir otobüse atlayıp Türkiye’nin altını üstüne getirmesi gerekir. Türkiye’yi yönet diyenler şimdi bana partiyi mi vermiyorsunuz? Örgütün vicdanına bırakıyorum. Biraz akıl, biraz zekâ. Erdoğan mevcut yönetimden memnun değil mi? Ben onu düşüremedim ama salladım. 50 günde neler yaptık, 500 günde neler yapabiliriz, varın siz düşünün.” renlerin peşinde. n CHP yönetimi güvenoyunu kaybetmiştir: Ben 10 gündür hiçbir yerde konuşmadım. Ben imzacı arkadaşları teşvik ediyorum. Grup Başkanvekili Özgür Özel vekilleri toplayıp kurultaya gerek yok diyor. Ancak Manisa’daki 18 delegenin hepsi imza veriyor. Sakarya’da Engin Özkaç var, kurultaya gerek yok diyor ama 14 delegenin 14’ü de imza veriyor. 59 il başkanı sözde açıklama yapıyor. Orada 3637 il başkanı var. n Belediyelerin yarısını kaybediyoruz: 81 ilin 81’inde de cumhurbaşkanı adayı olarak fazla oy aldım. Buna “normal” diyorlar. Uyarıyorum, yakın bir tehlike görüyorum. Önümüzde yerel seçim var, 9 ay sonra milletvekili oylarına baktığımız zaman elimizdeki belediyelerin yarısını kaybediyoruz. Belediye başkanlarına, meclis üyelerine sesleniyorum. Partinin oyu yüzde 15’e düşerse senin adaylığın ne işe yarayacak? n Türkiye’nin kaderi 1250 delegenin elinde: Türkiye’nin kaderi 1250 arkadaşımızın elindedir. 1250 arkadaşıma söylüyorum, sakın Kılıçdaroğlu’nu, İnce’yi dinlemeyin. Yarın (bugün) 1250 delegemiz iyi düşünsün öyle karar versin. Bana diyorlar ki, CHP yerel seçimlerde başarısız olacak, ondan sonra sen gel. “Yerel seçimler var, kurultay yapılmaz” diyorlar, İYİ Parti, AKP yapıyor, biz neden yapmıyoruz? 500, 600 imza ile değil 9001000 imza ile olmalı. Hepsini saat 10.00’da noterlere çağırıyorum. n Kurultay toplanmazsa partiye çok büyük kötülük olur: Ben yarın (bugün) 100 civarı delegenin de imza vereceğini düşünüyorum. 1000 delege imza versin. Kurultay toplanmazsa partiyi çok büyük kötülük olur. Böyle olmaz, değişim sağlanmalı. Partiyi barıştıralım. Neden tasfiye yapayım, sandıklar kurduracağım. Ben hepinizin genel başkanı olacağım. 1 milyon genç üye yapacağız. Bütün kurultay delegesi arkadaşlarımızın ıslak imzalı belgelerini yollamalarını istiyorum, CHP’de değişim Türkiye’de değişim demektir. n Kendi evladını yedirmeyeceksin: Ben uyardım, önce HDP’lileri, sonra CHP’lileri hapse atacaklar dedim. Dokunulmazlıkların kaldırılmasında “Evet” oyu verenlerin vebali vardır, Berberoğlu’nun üzerinde. Ben eğer CHP Genel Başkanı olsaydım Eren Erdem’i mutlaka listeye alırdım. Kendi evladını yedirmeyeceksin. Türkiye’de yargı falan yok. Eren Erdem milletvekili olmadığında tutuklanacağı belliydi. Temel virajların hepsinde hata yapıldı. n Sandıktan sorumlu genel başkan yardımcısı olmalı: Sandık görevlilerinin bir statüsü olmalı. Bu 3 ayda olacak iş değil. Şimdiden yapılmalı. Bizim hedefimiz Türkiye’yi yönetmek mi, yoksa CHP’yi mi yönetmek? CHP’nin ruhunu yenilgi teslim almış. Herkes gözünü dikmiş Çankaya’ya, Beşiktaş’a. Bunlardan ibaret sanıyorlar Türkiye’yi. 9 seçimdir aynı şeyi yapıp başarılı olamayız. n Kendi anayasasına uymayan CHP: Kadın delegelerimize sesleniyorum: yüzde 33 kadın kotası var. Ama kadın milletvekili oranı yüzde 12, kendi anayasasına uymayan bir CHP var. Kadın miletvekili konusunda AKP’nin gerisindeyiz. l Haber Merkezi İmzalar için son gün CHP’de olağanüstü kurultay tartışmasında sona gelindi. Kulislerde, ‘kötü yönetilen süreç sonucunda kurultay yapılsa da yapılmasa da CHP’nin kaybettiği’ konuşuluyor İKLİM ÖNGEL 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçiminin ardından CHP’de başlayan liderlik ve değişim tartışmalarında bu haftayla birlikte son dönemece girildi. Tüzüğe göre ilk imza ile son imza arasında 15 günlük bir süre olması gerekiyor. Buna göre, imza vermek için gereken süre, bugün saat 17.30’da sona eriyor. Tüzüğe göre muhaliflerin önünde bir hafta daha bulunuyor. Genel merkeze imzaların sunulması için ise son gün 6 Ağustos Pazartesi. Yeterli sayının bulunması durumda Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun 45 gün içinde kurultayı toplaması gerekiyor. Muhalifler ise cumartesi gününe denk gelen ve İzmir’in kurtuluş tarihi 9 Eylül’ü içine alacak bir kurultay takvimi planlanmasını istiyor. Islak imzasını gönderen ancak sonra vazgeçme kararı alanlar için de yine bugün son gün. Daha önce ıslak imzalarını verenlerin vazgeçmeleri durumunda, bunu yine noterden beyan etmeleri gerekiyor. İmzalar genel merkeze sunulduktan sonra ise imzayı geri çekmek hukuken mümkün değil. ‘559’ güvensizliği Resmi imza toplama girişiminin başladığı ilk günden beri imza sayılarına ilişkin hem muhaliflerden hem de genel merkezden farklı açıklamalar geliyor. Genel merkezin muhaliflerin 604’ü bulduklarını açıklamasının ardından yaptığı “604’ü getirin gereğini yapalım” çağrısının reddedilmesi, o günden itibaren imzalarda geri çekme sürecinin başladığı şeklinde yorumlanıyor. Muhalifler son olarak 559 noter tas dikli imza topladıklarını kamuoyuna duyurdu. Siyasi kulislerde, ilk haftanın sonundan itibaren 600’ün üzerinde rakam söylenmesine karşın son yapılan açıklamanın 600’ü dahi bulmaması, örgütte muhaliflere karşı “güvensizlik” oluştuğu yorumlarına neden oldu. Muhalifler ise toplamda gereken sayının üzerinde imzaya sahip olduklarını ancak ıslak imzaların kendilerine ulaşmasını beklediklerini belirtiyor. Bildiriler imza çektirdi Parti için muhalefet hemen her gün sosyal medyadan veya yaptıkları basın toplantılarıyla imzalara ilişkin sayı açıklayıp bilgi verirken, genel merkezden de açıklanan rakamların aksi yönünde bilgiler paylaşılıyor. Son hafta 59 il başkanı ve 129 milletvekili iki ayrı bildiri hazırlayarak Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’na destek verdi. Bu destek açıklamalarıyla örgütte imzasını çekenlerin sayısının arttığı belirtiliyor. Edinilen bilgiye göre 70’e BASIN ÖNÜNDE KURULTAY ÇEKİŞMESİ CHP’de muhalif kanat imza toplarken sık sık basının karşısına geçip rakam verdi. Genel merkezin rakamları yalanlamasına karşılık muhalifler kurultayın toplanacağını dile getirdi. 129 milletvekili ve 59 il başkanı ise genel merkeze destek verdi. yakın imzasını geri çeken veya fotoğrafını attıkları imzaların aslını muhaliflere göndermeyen delege bulunuyor. Muhalifler ise imzasını geri çekenlere dair verilen sayının gerçekdışı olduğunu söylüyor. İmza mesaisi sürecek Muhalifler, tüzük gereği hakları olan bir haftayı, imzalarını geri çekenlere ve imzasının fotoğrafını gönderip aslını göndermeyenlere harcayacak. Gerekirse imzalar gidilip elden alınacak veya vazgeçenler için ikna çalışması yapılacak. Muharrem İnce’nin A takımından Bilecik milletvekili Yaşar Tüzün’ün son yaptığı basın toplantısında açıkladığı 559 rakamının basın toplantısı sırasında 574’e ulaştığını söyleyen değişim taraftarları, ıslak imzaların kendilerine her gün otobüsle veya uçak yoluyla geldiğini belirtiyor. Pazartesi itibarıyla 610 civarında ıslak imzanın ellerinde olacağını söyleyen muhalifler, bugün akşam da bir rakam açık lanacağını dile getiriyor. Önlerindeki bir haftalık süreçte de posta yoluya imzaların geleceğini anlatan muhalifler, 6 Ağustos’u beklemeden bu hafta en geç cuma günü imzaları genel merkeze sunacaklarını söylüyor. ‘CHP kaybediyor’ Kulislerde; CHP’de seçimden hemen sonra başlayan tartışmalarda; imza sayılarının polemik konusu yapılması, iki taraflı yapılan gövde gösterileri ve sosyal medya kapışmalarının seçmene olumsuz yansıdığı belirtiliyor. “Kurultay olsun veya olmasın CHP kaybediyor” görüşü öne çıkan siyasi kulislerde, özellikle iç çekişmelerin kamuoyu önünde yaşanmasının, kısa süre kalan yerel seçimlere de “eksi” olarak yansıyacağı kaydediliyor. Seçimlerde umutları yükselen CHP seçmeninin, iyi yönetilemeyen süreçle “güvensizlik” yaşadığına dikkat çekilirken, bunun sandığa yansıma ihtimalinden endişe ediliyor. l ANKARA Duygusuz nesil tehlikesi... Bugün köşemi Milli Eğitim müfettişi Doğan Ceylan’a bırakıyorum. Doğan Ceylan bir olayın soruşturulmasında görev alıyor. İzmir Ödemiş Kaymakçı Çok Programlı Lisesi Müdürü Ayhan Kökmen iki öğrencisi tarafından öldürülüyor. Bu olayın aydınlatılması için görevlendirilen müfettişin raporu şöyle: “DUYGUSUZ NESİL TEHLİKESİ Hayatın gerçeklerinden habersiz, duygusuz ve bencil bir nesil geliyor. Şehitler için gözyaşı döken kendi ana babalarını anlamıyorlar. Başkalarının çocukları için ağlamaya anlam veremiyorlar. Yanı başımızdaki savaşlar, acı çeken çocuklar, ölen on binlerce insan onları hiç ilgilendirmiyor. Tüm acı gerçekleri çizgi film tadında izliyorlar ve yürekleri hiç acımıyor. Hayatlarının odağındaki tek şey eğlenmek. Eğlenemedikleri tüm zamanları kendilerine bir işkence olarak görüyorlar. Kendileri için yapılan fedakârlıkların hiç farkında değiller. Kıymet bilmiyorlar ve vefasızlar. Herkesi kendilerine hizmet etmek için yaratılmış görüyorlar. İnsanlara verdikleri değer, onların isteklerini yerine getirebildikleri ve ne kadar eğlendirdikleriyle orantılı. Hayatlarında eğlenmekten başka bir amaç olmadığı için artık tek eğlence kaynağına dönmüş telefon ve tabletlerini ellerinden aldığınızda dünyanın sonunun geldiğini zannediyorlar. ..... Çocuklar hayattan bihaber. Açlık nedir bilmiyorlar, yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında, acıkmalarına fırsat bile vermiyoruz. Öyle ki yemek yemeyi bile işkence görür hale geliyorlar. Susuzluk nedir, hiç bilmiyorlar. Hiç susuz kalmamışlar. Üç adımlık yolda bile susarlar diye yanımızda içecek taşıyoruz. Çocuk daha ‘susadım’ demeden ağzına suyu dayıyoruz. Çocuklar hiç üşümüyor. Soğuk havalarda evden çıkarmıyoruz. Okula giderken kırk kat sarmalayıp çıkarıyoruz, hiç titremiyorlar. Çocuklar hiç ıslanmıyorlar. Evden arabaya kadar üç metrelik mesafede şemsiyesini başına tutuyoruz. Saçına bir tek yağmur damlası düşürmüyoruz. Yorgunluk nedir bilmiyor çocuklar. İki adımlık mesafelere bile arabayla götürüyoruz, yorulmasınlar diye. Yokluk nedir bilmiyorlar, daha istemeden her şeyi önlerine sunuyoruz. Bu yüzden varlığın kıymetini bilmiyorlar. ..... Çocuklar hissetmiyor yaşamı. Açlığı bilmedikleri için açlara acımıyor, üşümek nedir bilmedikleri için sokaktaki evsizleri umursamıyor. Müdahale edilmezse gelecek iyi şeyler getirmeyecek ülkemize. Bu sorunu devlet derinden hissetmeli. Bu sorunun çözümü için çalıştaylar düzenlenmeli. Öğretim programları ve ders materyalleri revize edilmeli. Okulların duygu eğitimi konusunda rolleri artırılmalı. Geç kalınmadan bu sorun mutlaka çözülmeli. Bu sorun çözülmezse ülke çözülecek. Doğan Ceylan Milli Eğitim müfettişi” Doğan Ceylan’ın raporu böyle. Herkesin yaşadığı, gördüğü gerçekler bunlar. Müfettişe teşekkür etmeliyiz. Ancak konu okulları da aşan, devleti de aşan toplumsal yapının sorunlarını anlatıyor. Bozuk bir toplumsal düzenin sonuçları bunlar. Neden böyle oluyor? Ne yapılmalı? Neler nasıl yapılabilir? Haftaya konuşalım mı?.. HSK’de anayasaya aykırılık tartışması ALİCAN ULUDAĞ HSK Birinci Dairesi geçen hafta, adli ve idari yargıda 3 bin 320 hâkim ve savcının yerini değiştirdiği bir kararnameye imza attı. Ancak Birinci Daire toplantılarına Adalet Bakanı Yardımcısı Selahattin Menteş’in de HSK üyesi olarak katılması soru işaretlerine neden oldu. Konuyla ilgili Cumhuriyet’in ulaştığı bir Yargıtay üyesi, müsteşar yerine bakan yardımcısının görev yapmasının anayasaya aykırı olduğuna dikkat çekti. Üye, “Müsteşar yerine bakan yardımcısının görev yapması için anayasada da değişiklik yapılması gerekiyor” dedi. Anayasa hukukçusu Prof. Dr. Necmi Yüzbaşıoğlu, müsteşar yerine bakan yardımcısının HSK üyeliğine getirilmesinin “şeklî olarak anayasaya aykırı olduğu” görüşünde. 3 bin 320 kişilik kararnamede, dikkat çeken ayrıntılar da ortaya çıktı. Yargıda Birlik Platformu’nun Yönetim Kurulu üyesi olan üç isim, talepleri dışında yerlere atandı. Bu isimlerin sosyal demokrat kökenli oldukları ifade edildi. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle