18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR 31. Uluslararası Şile Bezi Kültür ve Sanat Festivali başladı Şile Belediyesi tarafından düzenlenen, İstanbul’un coğrafi işaretli ilk ürünü olan Şile bezinin yaygın olarak tanıtıldığı festivale, 16 ülkeden 52 yabancı, 40 yerli el sanatları ustası katılıyor. Zanaatkârların işlerini sergiledikleri stantlar, Şile Limanı’nda 25 Temmuz’a kadar ziya retçilere açık olacak. Festivalde bugün Ferhat Göçer, 21 Temmuz’da Cem Belevi, 24 Temmuz’da İmera konser verecek. Kültürel değerlerin yaşatılması ve korunması için her akşam “Somut Olmayan Kültürel Miras Taşıyıcıları Söyleşi Programı” gerçekleştirilecek. Minik kahramanlarla sanat14 EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN [email protected] Cuma 20 Temmuz 2018 İstanbul Oyuncak Müzesi’nde çocuklar için yapılan atölyelerin eğitmenlerine minik kahramanlarla yarattıkları hikâyeleri sorduk İstanbul Oyuncak Müzesi, bu yaz da “Yaratıcılık Atölyeleri”ne ev sahipliği yapıyor. Yaratıcı çalışmaları çocuk larla buluşturan müze etkinliklerinde bu hafta origami, kitap tasarı mı ve tahta oyuncak atölye si yer alacak. Bu atölye çalış malarıyla minik katılımcılar, renkli, yaratıcı ve sanat dolu ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK bir dünyanın kapılarını aralıyor. Düş kurmanın serbet olduğu atölyelerin eğitmen leri Deniz Doğruöz, Gözde Efe, Gökçen Atamgüç’e minik kahraman larla yarattıkları hikâyeleri sorduk. Ahşabın sıcaklığı... İstanbul Oyuncak Müzesi Tahta Oyuncak Atölyesi 2005 yılından itibaren müzenin açılışından 6 ay sonra SunayBelgin Akın çiftinin Oyuncakçı Dede ve Çırağı Deniz Doğruöz ile tanışmasıyla başlamış. Marangoz atölyesinde Theo Dede ve Çırağı Deniz hafta boyu hazırladıkları oyuncakları boyalı işlenmiş halde müzeye getirmişler. Bir masada yaptıkları tahta oyuncakları çocukların beğenisine sunmuşlar. Ancak, çocuklar ve aileleri boyasız oyuncak ve boya ile fırça isteyip bir de “Anne babalarımız ile yanyana oturup kendimiz boyamak istiyoruz” demişler. Müzeyi ziyaret ettikleri günü bir anı olarak hafızalarına kaydetmek istedikleri için Sunay Akın’ın ve müze ekibinin emekleriyle oluştu sık sık yapılan bir atölye oluşmuş. Atölye pazartesi hariç her gün yapılıyor. Doğruöz’e Tahta Oyuncak Atölyesi çocuklarda nasıl bir etki bırakıyor sorusunu soruyoruz. Doğruöz, “Annebabakardeş ile elde üretilmiş ahşap/tahta oyuncakları seçerek antialerjik boyalarla diledikle ri süre ve biçimde boyarlar. Hayal temelli oyuncaklar, yani daha çok hayal kurdurarak oynatan oyuncaklar çocukların en çok sevdiği ve anlamı olan oyuncaklar. İç dünyamızdan izler taşırlar. Oyuncak müzesinde severek üretmek, hayal kurmak için fırsat sağlar yaptığımız atölye. Tahta ya da ahşap sıcaklığı ve enerjisiyle çocukların ağacı unutmamasını sağlar. Atölyede onlarla ağaçları tanıtan sohbetler de ediyoruz” diyor. ‘Minik Kitaplar İçindeki Büyük HikÂyeler’ Kitap Tasarım Atölyesi, her çocuğun kendi hikâyesini yazdığı, karikatürler çizdiği, düşlediklerini, anlatmak istediklerini küçük kitaplarına yansıtacakları bir yara tıcılık atölyesi. Bu atölye çalışmasında çocukların Gözde Efe ile yaptıkları kitaplar minik, hikâyeler büyük ve her kelimesi çok değerli... Atölye 22 Temmuz’da saat 11.00’de gerçekleşecek. “Müze gezi ile başlayacak atölyede çocuklar fikir aşamasından, sayfaların dizilmesine, kitabın dikimine ve kalıbının yapılmasına kadar olan tüm süreci öğreniyor” diyen eğitmen Efe, kitap yap maya bundan yaklaşık iki buçuk yıl önce başlamış. Efe, “Uzun süre fotograf ve film prodüksiyonu üzerine çalışmıştım. 2015 yılında, San Francisco Sanat Enstitüsü’nün sanatta yeterlik programında okurken digital fotograf baskısı ve el yapımı kitap adlı bir ders aldım. Ders çok ilham vericiydi. Kitap yapım ve kalıplama atölyesinde çok zaman geçirdik. Bazen sabaha kadar atölyeden çıkmadığımız oldu. Dünyanın birçok yanından kitap yapım tekniklerini öğren dik. Kendimiz de yeni teknikler geliştirdik. Dersin bitiminde tüm arkadaşlarımın ve benim üzerinde dört ay kadar çalıştığımız fotoğraf kitaplarımız oldu” diyor. O günden beri kitap yapmaya devam eden Efe, “Kitapları minyatür boyutlarda yapmamın sebebi günlük hayatımızdaki objelere karşı olan perspektifimizle oynamak istemem. Ne zaman biri bu minik kitaplardan birini alıp okusa, hazine bulmuş gibi şarşırıyor. İçinde yazan şeyi de asla unutmuyor. Minik Yayıncılık’ı bir buçuk sene önce San Francisco’da kurdum” diyor. n Çocuklar tam olarak bu atölyede neler yapıyorlar? Çocuklar atölyede bir kitabın en bastan sonuna kadarki yapım sürecini öğreniyorlar. Atölyeye bir kez katılan bir çocuk artık herhangi bir kitaba baktığında farklı şeyler görüyor. Belki de hiç görmediği dikişleri, kitabın omurgasını, sayfalarında kullanılan kâğıdın kalınlığını, kalıbının materyalini tanımaya başlıyor. Gerçekleştirdiğimiz kitap yapım atölyelerinde çocuklara (ve her yaştan çocuklara) kitaplara karşı yeni bir bakış açısı kazandırıyor. n Peki, atölye bitiminde herkesin artık bir kitabı oluyor mu? Evet, atölyeden çıkan herkesin bir kitabı oluyor. Kitaplara yazarlarının adları, yer, tarih gibi bilgilerin eklenmesine dikkat ediyorum. Her birimizin hikâyesi çok değerli. Her birimizin söyleyecekleri çok değerli. Atölyede bu farkındalığı yaratıyoruz. Ortaya çıkan eserler sadece şimdi değil yıllar sonra da açılıp bakıldığında anlam ifade eden eserler oluyor. Çocuklar ayrıca sonradan evlerinde de uygulayabilecek leri farklı kitap yapım tekniklerini öğreniyorlar. (Atölyenin yaş grubu ise 47 yaş aile ile, 712 yaş tek başına...) Origami ile hayalinizdeki göl Origami sanat atölyesi ile hayalinizdeki gölü şekillendiriyorsnuz.. Bu atölyede düşlemek serbest, isterseniz çiçek, ya da ördek yapabilirsiniz ama bir gölde olmazsa olmaz kurbağa illa ki olacak. Atölye Eğitmen Götçen Aatamgüç ile yarın saat 11.00’de gerçekleşecek. n Origami sanatının çocuklar üzerindeki etkisi nedir? Origami, eğlenceli bir sanat dalı olmasının yanı sıra kinestetik öğrenme yöntemidir. Öğrenmenin farklı yolları arasında bağlantı kurarak daha etkin bir öğrenmeyi ve bilgi edinmeyi sağlar, bedensel zekanın artışına yardımcı olur. Çocuk gelişiminde de birçok açıdan olumlu etkileri görülür. Origami ile birlikte, çocukların el ve parmak kasları, buna paralel olarak da elgöz koordinasyonları gelişir. Bunun yanı sıra zihin ve vücut koordinasyonlarını etkili biçimde kullanmaya başlarlar. Origami özellikle çocukların gelişimi açısından faydalı bir yöntemdir. n Atölyede neler yapıyorsunuz? İstanbul Oyuncak Müzesi’nde çocuklara yönelik origami sanat atölyeleri her ay değişen konsept ve çalışmalarla küçük kâğıt ustalarının kendilerini geliştirmelerini, origami sanatını tanımaları, el ve parmak kasları, buna paralel olarak da elgöz koordinasyonları ve matematiksel kavramları geliştirmelerine uygun çalışmaları içermektedir. Aynı zamanda müze içerisinde yer alan oyuncakların hikâyelerini dinleyerek hem onlar hakkında bilgi almış hem de kendi hayal güçleriyle bunları kâğıt katlama sanatıyla yeniden yaratmış oluyorlar. n Çocuklarla yaşadığınız unutulmaz anlar vardır birini bizimle paylaşabilir misiniz? Her atölyemde küçük kâğıt ustalarıyla yeni şeyler keşfet mek olunca benim için her atölyem unutulmaz. Ama aklımda kalan beni etkileyenlerden biri; küçük bir kız çocuğu annesiyle atölyeme gelirken oyuncakçıdan oyuncak almışlar. Annesiyle hararetli hararetli aralarında oyuncağın çok pahalı olduğunu ve sürekli oyuncak alınmayacağını konuşurlarken ben de ister istemez kulak misafiri oldum. Daha sonra atölyemiz başladı ve atölye sonunda yaptığımız şeyler bittikten sonra tüm çocukların yüzünde mutlu bir ifade...ve yanıma gelen o küçük kız bana sarılıp şöyle dedi: “Teşekkür ederim. Annemle babamın artık oyuncaklarım için para harcaması gerekmiyor çünkü ben sizin sayenizde artık kendi oyuncaklarımı kâğıttan yapabileceğim...’’ (Katılım 49 yaş, aile ile birlikte.) Yeni başlayanlar: ‘Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz’ Haftanın filmleri ‘Kısmet Sevgilim’ 5yıl önce Cannes’da “Mavi En Sıcak Renktir”le Altın Palmiye kazanan, Cezayir asıllı yönetmen Abdellatif Kechiche’in, yaz tatili için güney sahillerindeki memleketine dönen genç bir senaryo yazarının hikâyesini anlattığı yeni filmi “Mektoub, My Love: Canto Uno Kısmet Sevgilim: İlk Şarkı” gösterime giriyor. ‘Sibirya’ Elmas ticareti yapan ve kaybolan ortağını bulmak için Rusuya’ya giden bir adamın kahramanı olduğu “SiberiaSibirya”, yönetmenliğini Matthew Ross’un üstlendiği, başrolünü Keanu Reeves’in oyna dığı, Molly Ringwald’un da rol aldığı romantik bir suç filmi. ‘İlk Arınma Gecesi’ Bir güngece boyunca suç işlemenin serbest bırakıldığı ABD’de işler umulduğu gibi gitmeyince şiddet, tıpkı salgın bir hastalık gibi bütün ülkeye yayılır. İlk arınma gecesini konu edinen serinin bu dördüncü filmi “The First Purgeİlk Arınma Gecesi”ni Gerald Mc Murray yönetmiş. ‘Mamma Mia! Yeniden Başlıyoruz’ ABBA şarkılarından oluşan “Mamma Mia!”nın (2008) devam filmi “Mamma Mia!Here We Go AgainMamma Mia!Yeniden Başlıyoruz” müzikalinde Amanda Seyfried ve Lily James başrollerde, ilk filmin büyük starı Meryl Streep de kısa bir rolde boy gösteriyor.Yönetmen Ol Parker. ‘Eski Köye Yeni Adet’ Altın Portakal ödüllü “Cennetten Kovulmak”ın (2013) yönetmeni Ferit Karahan’la ödüllü oyuncu Gülistan Acet’in birlikte yönettiği, haftanın en iddialı yerli komedisi “Eski Köye Yeni Âdet”te, bir köyün tüm erkekleri sağlık ekibinin kadınlara doğum kontrolu için taktığı spiralleri mirofon zannedince meydana gelen komik olaylar anlatılıyor. Kalabalık oyuncu kadrosunda başı Bülent Emrah Parlak çekiyor. Sin“GEeYEöramarmkdikpvçaealıaıimznnPnba’il’eisadnAntltaagtaf“nöoTenyıles,rayTmeDkpeülıiusBirllaekioa’Onnkişlydirınentuaak” İlki 2008’de yapılan “Ermenistan Türkiye Sinema Platformu Ortak Yapım Atölyesi”, 1012 Temmuz tarihlerinde Erivan’da gerçekleşti. Ermenistan ve Türkiye’den bağımsız kısa film ve belgesel projelerini desteklemek için yapılan atölyede jüri, Dilek Gökçin’in “Tek Başına / On Her Own” adlı belgesel çalışmasını birinci seçerek 7000 Avro’luk destekleme fonunu Gökçin’e verdi. 8 proje arasında seçim 15. Erivan Altın Kayısı Uluslararası Film Festivali kapsamında yapılan ortak yapım atölyesine ön jüri tarafından 20’den fazla başvuru arasından seçilen Türkiye’den ve Ermenistan’dan ve her iki ülkenin diyasporalarından Seçim ortak, film ‘Tek Başına’ toplam 8 kısa film ve belgesel projesi katıldı. Üç günlük atölye çalışması kapsamında film gösterimleri, sunumlar ve paneller yapıldı. Katılımcılar projelerini sektör profesyonellerine ve festival kapsamında Erivan’da bulunan Avrupalı fon temsilcilerine, tele vizyonlara ve yapımcılara sunma fırsatı da buldu. Üç günlük atölye çalışmasının sonunda jüri 7 bin Avro’luk ödülü, yönetmenliğini Dilek Gökçin’in, yapımcılığını Türkiye’den Dilek Aydın’ın ve Ermenistan’dan Arthur Sukiasyan’ın yaptığı “Tek Başına / On Her Own” adlı belgesele verdi. Bu yıl Altın Kayısı Film Festivali kapsamında, daha önce ETSP tarafından desteklenen bir filmin de gösterimi vardı. Yönetmenliğini Sevda Usanoğlu’nun yaptığı “Pastelden Cılız Bir Resim” festival kapsamında gösterildi. Overtnaekliaşrykaimpadri?r Ermenistan Türkiye Sinema Platformu’nu (ETSP), ortak paydası sinema olan Türkiyeliler ve Ermenistanlılar kurdu. “Sinemayı seviyoruz, sevmekle kalmıyoruz, sinemanın iyileştirici ve barıştırıcı gücüne inanıyoruz. Sinemayla birbirimize on yıllardır söyleyemediklerimizi söyleyebileceğimize, birbirimizi tanıyabileceğimize inanıyoruz. İnanmakla kalmıyoruz, bunu yapıyoruz!” diyen ekip 2008’den beri her yıl iki kez, nisan ve temmuz aylarında, Uluslararası İstanbul Film Festivali ve Uluslararası Altın Kayısı Film Festivali’ne paralel olarak, bir araya gelip konuşuyor, tanışıyor, filmlere ve filmler aracılığıyla ortak tarihin ve ortak işbirliklerinin önünü açmaya çalışıyor. Şu ana kadar, 200’ü aşkın yönetmen, yapımcı, sinema eleştirmeni, gazeteci ve oyuncunun karşılaşmasına ön ayak olan 14 adet atölyeyi İstanbul ve Erivan’da düzenlediler. Platform kuruluşundan bu yana, Ermenistan Türkiye ortak yapımı 21 filmi destekledi, 300’e yakın sinemacıyı bir araya getirdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle