18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sadr’dan eylemlere destek ekonomik sorunlar ve elektrik, su gi Liderliğini yaptığı ittifak Irak’ta 12 bi hizmetlerdeki aksamaların protesMayıs’ta yapılan seçimlerden birinci to edildiği eylemlerde dile getirilen sırada çıkan Mukteda el Sadr, 10 gü talepler karşılanana kadar koalisyon DUNYA nü aşkın süredir devam eden protes görüşmelerinin dondurulması çağrıtolara destek verdi. Sadr, siyasilere sında bulundu. Ayrımcılık yasalaştıCuma20Temmuz2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 13 Tartışmalı ‘Yahudi ulus devleti’ tasarısı, İsrail meclisinden geçti. Yasayla, kendi kaderini tayin hakkı, sadece Yahudilere tanınıyor İsrail meclisi Knesset, Arap vatandaşlara karşı ayrımcılığı körükleyeceği ve Yahudi şeriat kurallarının uygulanacağı gerekçesiyle karşı çıkılan tartışmalı “Yahudi ulus devlet” yasa tasarısını kabul etti. İsrail’i Yahudilerin ulus devleti olarak tanımlayan tasarı, dün sabah yapılan oylamada muhalif milletvekillerinin tüm itirazlarına rağmen 55’e karşı 66 kabul oyu ile meclisten geçti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yasanın meclisten geçmesi sonrasında yaptığı konuşmada, “Mutlak bir çoğunluk, devletin Yahudi karakterinin nesiller boyunca aktarılmasına karar verdi. Bu tarihi bir an, çok yaşa İsrail devleti” ifadelerini kullandı. Knesset’in Arap milletvekillerinden Ahmed Tibi ve Ayeda ToumaSouliman Netanyahu’yu eleştirerek “Siz bir apartheid (ırk ayrımcılığı) yasası geçirdiniz. Bu yasa ırkçıdır” ifadelerini kullandı. El Cezire’nin haberine göre İsrail Komünist Partisi’nin Arap milletvekili Ayman Odeh ise yasanın Yahudiler dışındaki bütün vatandaşları ikinci sınıf vatandaş konumuna getirdiğini söyleyerek “Büyük bir şok ve kederle demokrasinin ölümü ilan edildi” dedi. Arapça’ya özel statü İsrail’in bir anayasası olmadığı için devletin anayasası niteliğindeki “temel kanunlarının” içine girecek olan yasayla İsrail devle nin İbranice olduğu ve şu anda bir di ğer resmi dil olan Arapçanın ise sade ce “özel statü” sa hibi bir dil olduğu belirtiliyor. İsrail’de bazı ke simler, Arapçayı Yasaya karşı protesto gösterileri düzenlenmişti. Netanyahu yasanın kabulünü “Çok yaşa İsrail devleti” diyerek kutladı. resmi lisan olmaktan çıkaran, Yahudi dini kanunlarını anayasa olarak referans gösteren yasa tekli ti, tüm dünya Yahudilerinin temsilcisi etnikdini bir devlet olarak tanımlanıyor. Yasada, “Yahudi devleti olan İsrail’in dünyadaki tüm Yahudilerin tarihi anavatanı olduğu, ülkede kendi ka finin, İsrail’i modern dünyadan ve demokrasilerinden izole edeceğini savunuyor. Yasaya dünyadan da tepki yağdı. Avrupa Birliği sözcüsü, son değişiklikle İsrailFilistin sorununa ilişkin iki devlet derini tayin etme hakkının sade li çözümün konuşulmasını da ce Yahudilere ait olduğu ve hu ha zor hale geldiğini savundu. kukta bir boşluk olduğunda Ya Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbra hudi şeriatının referans alınaca him Kalın da, “İsrail hükümeti ğı, İsrail’in başkentinin Kudüs nin apartheid devleti kurma ça olduğu” ifadeleri yer alıyor. Ya balarrını reddediyoruz” ifadele sada ayrıca devletin resmi dili rini kullandı. Eve dönüş hazırlığı Britanya eski Dışişleri Bakanı, istifasının ardından ilk kez konuştu. Johnson, May’e bayrak açtı Britanya’nın Avrupa Birliği’nden ayrılmasına dair süreçteki anlaşmazlıklar nedeniyle görevini bırakan Dışişleri Bakanı Boris Johnson, istifa konuşmasında Therasa May hükümetinin Brexit vizyonunu eleştirdi. Westminster Parlamentosu’nda milletvekillerine hitap eden Johnson, Brexit’i kurtarmak için halen vakit olduğunu ifade etti. Johnson, “Daha önce taktik değiştirdik, şimdi de değiştirebiliriz. Şimdi denemeliyiz, yoksa başka fırsatımız olmayacak” diye konuştu. Diğer yandan Avrupa Komisyonu, AB’nin üye ülkelerine ve şirketlerine, birlik ve Britanya arasında yürütülen Brexit müzakelerinin çökmesi durumuna hazırlıklı olmaları uyarısında bulundu. ‘Skripal faillerini tespit ettik’ Britanya’nın Salisbury kentinde mart ayı başında eski Rus çifte ajan Sergey Skripal ve kızı Yuliya Skripal’e sinir gazıyla saldırı düzenlediği düşünülen şüphelilerin kimlikleri tespit edildi. Gelişmeyi duyuran İngiltere merkezli haber ajansı Press Association (PA), bu bilgiyi soruşturmaya yakın bir kaynağa dayandırdı. Noviçok sinir gazıyla gerçekleştirilen saldırı nedeniyle hayati tehlike yaşayan Sergey Skripal ve kızı Yuliya, mayıs ayında tedavi edildikleri hastaneden taburcu edilmişlerdi. Başta Britanya olmak üzere bazı ülkeler saldırıdan Rusya’yı sorumlu tutuyor. Moskova ise suçlamaları reddediyor. Avustralya’dan Papa’ya çağrı Avustralya Başbakanı Malcom Turnbull, Katolik Kilisesi’nin ruhani lideri Papa Françesko’ya, Katolik rahiple ilgili cinsel taciz iddialarının üstünü örttüğü gerekçesiyle hüküm giyen Adelaide Başpiskoposu Philip Wilson’ı görevden alma çağrısı yaptı. Turnbull, “Daha önce çok sayıda lider onu istifaya çağırdı, istifa etmesi gerektiği açık. Bence Kilise’nin nihai otoritesi (Papa) inisiyatifi ele alarak onu görevden almalı” dedi. Başpiskopos suçlamaları uzun süre reddetmiş, Alzheimerdan mustarip olduğunu ileri sürerek davayı temyize götürmüştü. Moskova ve Şam, Suriye’de iç savaşın başladığı 2011 yılından bu yana ülkelerini terk etmek zorunda kalanların geri dönüşünü organize etmek üzere hazırlıklara başladı. Ülkenin iç bölgeleri, Şam çevresi ve güneybatıda hâkimiyeti büyük oranda sağlayan Suriye hükümeti, çatışmalar nedeniyle yurtdışına çıkmak zorunda kalan yaklaşık 5.6 milyon Suriyeli’ye “geri dönün” çağrısında bulunmuştu. Rusya Savunma Bakanlığı önceki gün yaptığı açıklamada, sığınmacı kabul, dağıtım ve yerleştirme merkezi kurulduğunu duyurdu. Birleşmiş Milletler’in ilgili birimlerinin bilgilendirildiğini kaydeden bakanlık, Suriye’de sığınmacıların yerleştirilmesi için 339 bin ikametin hazırlandığını belirtti. Kuneytra’da anlaşma Şam hükümetiyle cihatçılar arasındaki tahliye anlaşmalarında ise ivme sağlandı. Suriye’nin güneybatısında İsrail tarafından işgal edilen Golan Tepeleri’nin sınırındaki stratejik Kuneytra bölgesi için cihatçılarla Rusya arabuluculuğunda yapılan tahliye görüşmelerinin olumlu sonuçlandığı bildirildi. Muhalifle re yakın Suriye İnsan Hakları Gözle mevi, militanların Kuneytra’dan ağır silahlarını bıra karak çekileceklerini duyurdu. Hizbullah’a yakın kaynaklar ise anlaşma sonucunda Suriye ordusunun Golan Tepeleri’nde isyan başladığı 2011’den önceki mevzilerine döneceğini bildirdi. Öte yandan, Ankara arabuluculuğunda yapıldığı söylenen anlaşma kapsamında İdlib’deki Şii kasabaları Fua ve Kefraya’dan Halep yakınındaki El Eys kasabasına tahliyelerin tamamlandığı, buna karşılık Şam hapishanelerinde tutulan çok sayıda militanınsa serbest bırakıldığı kaydedildi. Bu arada, Ankara’nın terör örgütü saydığı PYD/YPG’nin Şam ile barajların yanı sıra petrol kuyularının işletmesi konusunda da anlaştığı iddia edildi. Buna göre, PYD başta enerji kaynakları yönünden zengin Deyr ez Zor olmak üzere elindeki petrol ve gaz sahalarının işletmesini Şam’a devredecek, hükümet ise PYD hâkimiyetindeki bölgelere elektrik dağıtacak. 5. maddeyi hedef aldıDonaldTrump Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’le Helsinki’de yaptığı zirvede sarf ettiği sözler ülkesinde tartışmaya neden olan ABD Başkanı Donald Trump, bu kez Karadağ’ın tepkisini çekti. Fox TV sunucusunun, NATO ülkesine saldırı olması durumunda ABD’nin askeri yardımda bulunması gerekeceğini vurgulayarak, “Benim çocuğum Karadağ’a bir saldırı olursa neden bu ülkeyi savunmak durumunda olsun” sorusuna Trump, “Bu insanlar güçlü insanlar, aynı zamanda kavgacılar da... bir anda saldırganlaşabilir ve tebrikler, Üçüncü Dünya Savaşı’ndasınız” sözleriyle yanıt verdi. NATO Antlaşması’nın kolektif savunmayı düzenleyen 5. maddesini hedef alan soru ve yanıt, Karadağ’da büyük ses getirdi. Sosyal Demokrat Parti lideri Ranko Krivokapic, Trump için, “ABD tarihinin en acayip başkanı o” ifadelerini kullandı. Trump, geçen hafta düzenlenen NATO zirvesinde, müttefiklerinin savunma harcamalarını artırmaması halinde kendileri için savunma güvencesi vermeme imasında bulunmuştu. Putin’den uyarı Bu arada, Trump ve Putin’den Helsinki zirvesine ilişkin dün de yeni açıklamalar geldi. ABD Başkanı, “Putin’le görüşmelerinin çok başarılı geçtiğini, tekrar bir araya gelmeyi dört gözle beklediğini” söyledi. Putin ise dün Rusya Dışişleri Bakanlığı binasında Rus büyükelçiler ve diplomatik temsilcilere hitaben yaptığı konuşmada, Washington yönetimine 2021 yılında yürürlükten kalkacak Stratejik Silahların Azaltılması (START) anlaşması için çalışmalara hemen başlanması çağrısında bulundu. Ankara’dan İdlib çıkışı Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, Türkiye’nin Astana süreci çerçevesinde garantör olduğu İdlib’le ilgili uyarıda bulundu. Suriye ordusunun Deraa ve Kuneytra gibi gerginliği azaltma bölgelerine yaptığı operasyonlarda sivil ölümlerine dikkat çeken Aksoy, Şam ve müttefiklerinin bir sonraki hedefi olduğu düşünülen İdlib’de benzer bir senaryo uygulanmasını istemediklerini belirtti. Aksoy “Saldırılar Astana ve Cenevre’de yürütülen çalışmaları baltalıyor” şeklinde konuştu. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Putin’le yaptığı görüşmede İdlib’e yönelik olası bir operasyonun Astana mutabakatının ihlali anlamına gelebileceği uyarısında bulunduğunu belirtti. Aksoy, bir sonraki Astana Toplantısı’nın 3031 Temmuz’da Soçi’de yapılmasının öngörüldüğünü de sözlerine ekledi. Emekliliğe darbe yasası geçti Sosyalist dönemin mirası olarak dünyada emeklilik yaşının en düşük olduğu ülkelerden olan Rusya’da meclisten geçen yeni düzenleme tepkilere neden oldu. Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma dün emeklilik yaşını erkeklerde 65, kadınlarda ise 63’e yükselten yasa tasarısını kabul etti. Komünist milletvekili Valery Rashkin, yasanın “insanlık dışı” olduğunu söyledi. Duma önünde ve çeşitli kentlerde iki gündür protesto edilen yasanın geri çekilmesi için 2.8 milyon kişi imza vermişti. Madrid Mahkemesi İade talebini geri çektiPuigdemont İspanya yargısı, Katalonya Özerk Yönetimi’nin yurtdışında bulunan eski lideri Carles Puigdemont ve beş yardımcısı hakkındaki iade talebini geri çekti. Karar, Puigdemont’un bulunduğu Almanya’da bir mahkemenin, ayrılıkçı siyasetçinin Alman hukukunda karşılığı bulunmayan “devlete isyan” suçlamasıyla değil, sadece “kamu kaynaklarının usulsüz kullanılması” maddesiyle İspanya’ya iade edilebileceğine ilişkin kararının ardından geldi. Hâkim Pablo Llarena, Almanya’nın kararının uygulanamaz bulunması üzerine Puigdemont ve diğer siyasiler hakkındaki Avrupa çapında tutuklama emrini geri çektiklerini duyurdu. Ancak Katalan siyasetçiler hakkındaki suçlamaların devam ettiği kaydedildi. İspanya 12 yıl ceza öngören “kamu kaynaklarının usulsüz kullanılması” suçundan iade kararını kabul etseydi Puigdemont, sadece bu maddeden yargılanacaktı. Katalonya Özerk Yönetimi’nde Anayasa Mahkemesi’nin “iptal” kararına rağmen geçen yıl ekim ayında düzenlenen referandumun ardından Puigdemont, tek taraflı bağımsızlık ilan etmişti. Madrid’in yerel yönetimi feshetmesi üzerine 6 bakanıyla birlikte, “sorunu Avrupa’nın kalbine taşıma amacıyla” Belçika’nın başkenti Brüksel’e giden Puigdemont hakkında “devlete isyan” suçuyla soruşturma açılmıştı. Puigdemont, mayıs ayında Almanya’da gözaltına alınmış, ShcleswigHolstein mahkemesi tarafından şartlı olarak serbest bırakılmıştı. AB, Macaristan’ı Adalet Divanı’na sevk ediyor Avrupa Komisyonu, göçmen karşıtı sağ politikalarıyla öne çıkan Macaristan’la süregiden “sığınmacı sorununu” yasal düzleme taşımaya karar verdi. Komisyondan yapılan yazılı açıklamada, Macaristan’ın sığınmacı politikasının Avrupa Birliği (AB) hukukuna uymadığı, bu nedenle Avrupa Adalet Divanı’na başvurulduğu belirtildi. Komisyonun aynı zamanda Macaristan’a iltica ile oturum hakkına ilişkin faaliyetleri cezalandıran ve iltica talebine daha fazla kısıtlamalar getiren yeni yasaya ilişkin resmi bir bildirim gönderdiği duyuruldu. Macaristan hakkında Aralık 2015’te bir ihlal prosedürü, Aralık 2017’de de sığınmacı politikasından duyulan endişeleri ifade eden gerekçeli görüşün Budapeşte yönetimine iletildiği anımsatılarak, bu süreç içinde kaydedilen ilerlemenin ye tersiz olması nedeniyle ihlal sürecinin son adımı olan dava açma kararının alındığı bildirildi. Viktor Orban liderliğindeki Macaristan önceki gün, BM Genel Kurulu oturumunda ABD dışındaki 192 ülkenin kabul ettiği göçmen sözleşmesinden çekildiğini açıklamıştı. Kota çıkmazı Avrupa’yı 2015 yazında etkileyen sığınmacı krizine çözüm bulmak için AB Konseyi, İtalya ve Yunanistan’a ulaşan ve korumaya ihtiyacı olan 160 bin sığınmacının kota sistemine göre üye ülkeler arasında iki sene içinde dağıtılması kararı almıştı. Bu karara daha sonra Slovakya, Macaristan, Çekya ve Romanya karşı çıkmıştı. AB Komisyonu, Çekya, Macaristan ve Polonya’yı AB’nin zorunlu sığınmacı kota sistemine uymadığı için haklarında ihlal süreci başlatmıştı. Akdeniz’de bir göçmen gemisi daha önceki gün İspanya’ya ulaştı. Macaristan ve İtalya’nın katı tutumuna karşın Madrid, açık kapı politikası uyguluyor. Macron’un ekibinden göstericilere şiddet Fransa, Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ekibinden bir güvenlik danışmanının bu yıl Paris’teki 1 Mayıs protestoları sırasında polis kılığına girerek iki göstericiye şiddet uyguladığının ortaya çıkması üzerine patlak veren skandalla sarsıldı. Le Monde gazetesinin ortaya çıkardığı olaya ilişkin görüntülerde, Alexandre Benalla adlı güvenlik görevlisinin, yetkisi olmadığı halde polis kaskı taktığı ve biri kadın, biri erkek iki göstericiyi darp ettiği tespit edildi. ‘En ağır ceza’ Görüntülere tepkiler büyürken dün Elysee’den bu kişinin görevinin iki hafta boyunca askıya alındığı haberi geldi. Macron’un sözcüsü yaptığı açıklamada, protestolarda yetkisini aşan Alexandre Alexandre Benalla adlı görevli hakkında iki hafta uzaklaştırma kararı verildi. Benalla’nın görevlerinin askıya alınmasının Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nda verilen “en ağır” ceza olduğunu söyledi. Açıklama muhalefetin tepkileri dindirmezken Paris başsavcılığı da Benalla hakkında, “kamu görevindeyken şiddet kullanma ve yetkilerini aşma” suçlamalarıyla ön soruşturma başlattı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle