24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 17 Temmuz 2018 EDİTÖR: PELİN ÜNKER TASARIM: BAHADIR AKTAŞ ekonomi 9 IMF büyüme tahminini düşürdü Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye ekonomisinde finansal koşulların sıkılaştığına ve dış açığın yüksek olduğuna işaret ederek, bu yıl için büyüme tahminini yüzde 4.4’ten yüzde 4.2’ye revize etti. Dünya Ekonomik Görünüm Raporu’nu güncelleyen IMF, Türkiye’nin de aralarında olduğu gelişen ülkelerde merkez bankalarının yüksek enflasyon ve kur baskılarına karşı faiz artırımına gittiğini hatırlattı. Raporda “Arjantin ve Türkiye örneklerinde olduğu gibi birçok gelişen piyasa borsası dengesizlikler ile görünüme yönelik artan risklerin etkisiyle değer kaybetti” denildi. 2018 ve 2019 için küresel büyüme beklentilerini Nisan 2018 raporu ile aynı seviyelerde bırakan IMF, bununla birlikte büyüme görünümü önündeki risklerin arttığını belirtti. l Ekonomi Servisi Eylemdeki madenciye destek Bartın’ın Amasra ilçesinde özel bir maden ocağında taşeron firmanın işten çıkardığı 50 maden işçisi eylemlerini sürdürürken, ailelerinden de destek geldi. Amasra’da özel bir maden ocağında 16 gün önce taşeron şirkete bağlı 50 maden işçisinin iş anlaşmalarına son verildi. 16 gündür şirketin önünde çadır kurup bekleyen işçiler, bir maaş ve tazminatlarını alamadıklarını belirterek eylemlerine devam ediyor. Eylem yaptıkları alana ‘Anayasal hakkımız suç ise? Hepimiz suçluyuz’ ve ‘Emekçi kabristanı’ yazılı afişler asan işçilere dün aileleri de destek vererek mağduriyetlerinin giderilmesini istedi. l DHA Devrimci Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Mustafa Saffet Yahyaoğlu, ‘askıda işçi’nin, tam karşılamasa da ‘ücretsiz izin’ anlamına geldiğini söyledi. Bir işçinin askıyı kendi kabul etmesi gerektiğini belirten Yahyaoğlu, ancak işverenin işçi işe ilk başladığında sanki kendisi ücretsiz izin istiyormuş gibi dilekçe aldığını kaydetti. Thuakrikzımdaça‘alısşkaın’dınaınSiçzmenazaleışoaaçşnnııksalaaolarrnımliaşusnıyizolikr DİSK’e bağlı Devrimci Turizm İşçileri Sendikası’nın, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İşbirliği ile Ankara’da düzenlenen “Turizmin ve Turizm İşçilerinin Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı”na sunduğu raporda ‘Sezonluk işçiler, işsizlik sigortası ve fazla mesai sorunları, iş kazaları ve çözüm önerileri’ ele alındı. Turizmde bölgelere bağlı sezon uzunlukları yaşandığı belirtilen raporda, Antalya’da 68 ay olabilen se zonun, Ege’de 4, Ayvalık’a doğru çıkınca 3, Karadeniz’de de 2 aya kadar düştüğü kaydedildi. Kış turizminin de kayak için doğal kar mevsimiyle sınırlı olduğu belirtilen raporda, “Bu da 34 aylık bir sezona karşılık düşüyor. Turizm çeşitlendirilerek sezonlar uzatılabilir ve işçiler 12 ay çalışabilir” denildi. Turizm işçisinin İşsizlik Sigortası Yasası’ndan yararlanamadığı ve işsizlik parası alamadığı kaydedilen raporda, “İşsizlik parası alabilmek için son üç yılda 600 gün prim öde miş olmak ve her yıl en az 7 ay çalışıyor olmak gerekiyor. Ancak sezonlar zaten kısa ve daha da kısalıyor. Son işyerinde de 120 gün çalışmış olmak gerekiyor. En çok canımızı yakan ise yasada ‘iş akdi askıya alınmış olmak’ diye bir yorum var. Bu ‘işten çıkartılmamışsın’ anlamına geliyor. İşte de değilsin, ücretin de yok, işsiz de sayılmıyorsun. ‘Askıdasın’ deniliyor. Bu nedenle turizm işçileri çalışmadığı dönemlerde işsizlik maaşı alamıyor” görüşlerine yer verildi. l Ekonomi Servisi TrumpPutinAB NATO.. emperyal çıkarlarda son dans Hafta sonu bizim yüzde doksan beş üstü teksesli Erdoğan liderliğinin medyatik güdüleme aracı medya, 15 Temmuz’un 2. yıldönümünde, 250 şehit, 500’ü bulmuş yaralı, gazisi ile dünyada bir benzeri yaşanmamış sivil iktidara sahip çıkma demokratik duruşu için arka arkaya düzenlenen eylemlere, törenlere kilitlenmişti. Erdoğan’ın çağrısı ile ülkenin tüm kilit merkezlerinde, apaçık Amerika, emperyal destekli FETÖ’cü darbeye karşı sokağa çıkarak direnen halkın, insani boyutlarıyla en anlamlı yaylım ateş, tanklar önündeki silahsız, ölümüne duruşlarının, çok kirli, vahşi bir askeri darbeyi yenilgiye çevirebilmesinin, belgesellerle donatılmış, yaşanmış görsellerle kanıtlanmış öykülerinin canlı yayınlarına, yine en yaşamsal noktalardaki kitlesel törenler eklemlenmişti. Elbette övünç payının ağırlığında canını ortaya koyan kitlelerin özverili büyük demokrasi sınavının ağırlığı üzerinden, çok etkili kamu güdüleme araçlarının tüm yolları, harcamaları üzerinden sınırsız katkılarla tüm medyatik güdüleme araçları, kamu kurumlarından yararlanılarak, muhteşem şovlar için en küçük fırsatlar atlanmamıştı. Mezar başlarında, anıtmezar açılışlarında şehit yakınları ile gözyaşları içinde kucaklaşan Erdoğan ve çevresi, Kuran’ı kendi sesiyle okuyor, Diyanet Başkanı eşlik etmede kusursuz, bankalara, kamu kuruluşlarına hazırlatılmış görkemli reklamlar döne döne geçiyor, camilerden okunan salalarını aynen canlandırmayı atlanmıyordu.. Her şey, 15 Temmuz FETÖ’cü darbesinin halk desteğinde kırılması büyük demokrasi sınavı üzerinden, “20 Temuz operasyonuyla, Erdoğan Liderliği adına dünyada bir benzeri olmayan partili başkan, tekadam, Saray rejiminin mutlak gücünün dünyaya gösterilmesi, kitlesel çağrılı törenlerdeki kalabalıklarla..” mesaj verilmesiydi.. Doğrusu emperyal çıkar güç odakları, hele de Amerika söz konusu olduğunda, kendi çıkarlarına hizmette kusursuz siyasi akımlar, liderlerle kutsal ittifaklar yapmak, çıkarlarının hizmetinde sonuna kadar kullanmak, işe yararlılıkları, kullanılabilirliklerinin tükendiği noktalarda ise acımasızca harcanmalarının Türkiye’ye dönük sayısız örnekleri verilebilir. Yakın tarihimizden sandıkla çok güçlü gelebilmiş, sivil döktatörlüklere dönüşmüş icraatlarıyla işe yaradıkları sürece sorun sayılmamış Menderes, Özal örnekleri, işe yaramadıkları, kullanılamadıkları konumlarda Demirel de içlerinde kolayca götürülmelerinde de katkıda bulunulanların örnekleri ortada. Desteklenmiş askeri darbelerin yakıcı insan hakları sorunları da açığa çıktıkça, desteklenme süreçleri hep daha kısa ömürlü gibidir. Ancak pahalıya patlamaları bir yana toplumların demokratik geleceklerine dönük tahribatları ile vazgeçilemezlikleri de söz konusu olabilmektedir.. HHH Sözün özü, emperyal çıkarlar, güç odakları için kaçınılmaz gerçeklik, gereklilik hallerinde ittifakları için seçilen partnerlerin demokratik standartların umursanmaması bilinmez değil. İlkeler olsa olsa denklik ilişkileri içinde, AB üyeliği, NATO kriterlerinde göreceli ciddiyet içerir. Yine de yakın günlere kadar Amerika, AB gelişmiş ülkeler çıkar ittifakı ön planda tutulur gibiyken, Rusya’nın, İran’ın petrol üzerinden yeniden toparlanmalarıyla, Çin’in sosyal damping ağırlıklı olsa da ekonomik güçte odak oluşturması, Hindistan, Güney Kore türü ekonomilerin alternatif güç kazanımları, emperyal çıkar odakları savaşım dengelerinde çok çarpıcı yeni dengeler, hesapları üretti. Tek kutuplu dünya düzeninin ömrü çok kısa kaldı. Ilımlı İslam, Yeni Osmanlıcılık projeleri çok hızlı çöküşle çıkarlar gündeminden düşüverdi. Oysa emperyal çıkar savaşımlarında emperyal güç odaklarının şaşmaz stratejileri, eski çağların çıplak sömürgecilik düzenlerinin yerine, yoksul güney dünyasında ırkçılık soslu, inançlar ağırlıklı dinler, mezhepler, kültürler, aşiretler de içinde her türden alt kimlikler üzerinden çok yönlü çatışmacılıkta en çok öznel koşullarında üretilebilen en kanlı terör örgütlenmeleri kurdurulup çatıştırılarak, terör üzerinden de iç savaşlar bataklıkları yaratma yöntemleri hâlâ çok geçerli. Çevremizdeki kuşatıldığımız Irak, Afganistan, Suriye işgalleri üzerinden, ideolojik pazarlamada kendi elleri ile kurmuş olsalar da sonunda kendilerini de vuran terör örgütleriyle, diktatörlüklerle topraklarında savaşma adına yaşananlarda, işgaller göreceli ne kadar kolay gerçekleştirildiyse, yaratılan iç savaş bataklıklarında can ve mal kayıpları ölçülemez boyutlarda ağır ekonomik, sosyal, siyasal sonuçlarıyla can yakmakta. Getirileri, götürülerinde hesaplar arapsaçı. Doğal olarak kimin eli kimin cebinde, kim kimin yanında, kim kime kazık atıyorun öngörülebilmesi de bir o kadar zor.. 9.5 milyar liralık çek karşılıksız çıktı Türkiye Bankalar Birliği (TBB) Risk Merkezi, haziran ayı çek raporuna göre, bu yılın ocakhaziran döneminde bankalara ibraz edilen10 milyon çekin toplam tutarı 434 milyar lira oldu. Bankalara ibraz anında karşılıksız çıkan196 bin adet çekin toplam tutarı da yüzde 3 artışla 9.5 milyar liraya çıktı. l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle