26 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ‘S400’lere alternatif Patriot’lar gündemde’ ABD Dışişleri Bakanlığı’nda, Askeri ve Diplomasi İlişkiler Departmanı’ndan Sorumlu Büyükelçi Tina Kaidanow, ABD ile Türkiye arasında Rus S400’e alternatif Patriot füze savunma sisteminin satışı için görüşmelerin sürdüğünü açıkladı. Reuters’ın haberine göre Kaidanow, ABD yetkililerinden oluşan bir heyetin, Britanya’daki Farnborough Uluslararası Havacılık Fuarı’nda, ülkenin savunma ticaretini artırmak için müttefik ülkelerle görüşmeler yaptığını söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’yi Patriot’larla ilgili ikna etmeye çalıştığını da kaydetti. Salı 17 Temmuz 2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 ‘SORUNUN NEDENİ ABD APTALLIĞI’ İsrail Golan alarmında Halep’e hava saldırısı Normalleşme adımı Berlin, abD ile güven bunalımında ABD Başkanı Donald Trump’ın uyguladığı uluslararası ticaret politikası ve söylemi stratejik partneri Avrupa Birliği ile her geçen gün yeni bir gerilimi beraberinde getiriyor. CBS televizyonuna önceki gün verdiği bir demeçte Avrupa Birliği’ni (AB) ticari olarak “foe” (düşman/hasım/rakip) olarak tanımlayan Trump’ın sözleri hakkında konuşan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas, “Beyaz Saray’a artık rahatlıkla güvenemeyeceklerini” söyledi. ABD ile ilişkilerde yeni bir ayarlama ihtiyacı olduğunu belirten Maas, “Avrupa’nın kendi içinde bölünmeye izin vermemesi gerektiğini” de vurguladı. AB Dışişleri ve Güvenlik Politikaları Yüksek Temsilcisi Federica Mogherini ise Trump yönetimine kimi dost olarak gördüğünü sormak gerektiğini söyledi. Mogherini, yönetimdeki değişimlerin ABD ile AB arasındaki dostluğu değiştirmeyeceğini de sözlerine ekledi. İran talebine ret ABD Başkanı Trump, ticari anlaşmalarda dezavantajlı durumda olduklarını söylediği Avrupa Birliği, Çin ve Kanada’ya karşı başta çelik ve alüminyum olmak üzere çok sayıda sektörde gümrük tarifelerini yükseltme kararı almış, gerilim son G7 zirvesinden ortak bildirge imzalanamaması sonucunu doğurmuştu. Beyaz Saray’ın İran’a yaptırım kararı da AB ile ABD arasındaki tansiyonu yükselten bir diğer unsur. Financial Times gazetesi, Fransa, Britanya, Almanya ve Avrupa Birliği’nin Washington’a bir mektupla ilettikleri, İran’a uygulanan yaptırımların Avrupalı şirketleri etkilememesi talebinin ABD yönetimi tarafından geri çevrildiğini bildirdi. pekin’le ticaret hamlesi Juncker ile Li ortak basın toplantısı düzenledi. ABD ve İran’la ticaretinde sorunlar yaşayan Avrupa Birliği (AB), Çin’le ilişkileri geliştirme çabasında. AB Komisyonu Başkanı Jean Claude Juncker’le birlikte Pekin’i ziyaret ederek Çin Başbakanı Li Keqiang ile görüşen Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, “Ticaret savaşının yaratacağı çatışma ve kaosu önlemek için hâlâ zaman var. Çin’in yanı sıra Trump ve Putin’e de bu sürece katkı sağlamaları için çağrıda bulunuyorum” dedi. Avrupalı diplomatlar Çin’in Trump’ın “Önce Amerika” politikasına karşı durmak için partner arama çabasını yoğunlaştırdığını ancak AB yetkililerinin denge politikası gözettiğini vurguladı. Görüşmelerde Çin’in ticaret kapılarını AB için açması yönünde girişimde bulunulduğu belirtildi. Pekin ile AB’nin en üst düzey isimleri arasındaki görüşmelerde, önceki iki yılın aksine ortak bir metne imza atıldığı, tarafların pazara erişim, yatırım ortamının geliştirilmesi, telif haklarının iyileştirilmesi gibi konularda ilerleme kaydetttikleri bildirildi. ABD, türkiye’yi de DTÖ’ye şikâyet etti ABD, ithal çelikalüminyuma ek gümrük vergisi uygulamasına karşılık olarak vergiler getiren Çin, Avrupa Birliği, Kanada, Meksika ve Türkiye’yi Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) şikâyet etti. ABD Ticaret Temsilciliği Ofisi’nden yapılan açıklamada, bu ülkelerin uyguladığı tedbirlerin “uluslararası kurallara uymadığı” savunuldu. Çin de ABD yönetiminin Çin’den ithal ettiği 200 milyar dolarlık ürüne getirdiği yüzde 10 ilave gümrük vergisine karşı DTÖ’ye itiraz başvurusunda bulundu. BatıMoskova arasında gerilimin sürdüğü dönemde Putin ile Trump bir araya geldi. Karşılıklı diyalog mesajları yükselirken Suriye için işbirliği vurgusu dikkat çekti ABD ile Rusya arasındaki ilişkilerde Soğuk Savaş döneminden sonra en sarsıntılı günlerden geçilirken iki ülke liderinin sekiz yıl aradan sonra ikili görüşme için bir araya gelmesi, normalleşme beklentilerini beraberinde getirdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD Başkanı Donald Trump dün Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de buluştu. Günlerdir hazırlanılan zirvede liderlerin ajandasında Suriye ve İran politikası, silahsızlanma anlaşmaları, yaptırımlar, Ukrayna krizi, Britanya’daki sinir gazı vakaları ile Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale iddiaları gibi gündemler yer alıyordu. ‘Sıra dışı ilişki’ İkili ve heyetler arası görüşmelere girilmeden önce iki lider kameralar önünde bir araya geldi. Putin görüşmede dünyadaki “zorlu konuları” ele alacaklarını vurguladı. “Rusya ile anlaşmanın iyi bir şey olduğunu” belirten Trump ise “Nükleerin yüzde 90’ı ABD ve Rusya’da, bu iyi bir şey değil. Dünya bizim anlaştığımızı görmek istiyor” ifadelerini kullandı. Trump’ın “Sonunda sıradışı bir ilişkimiz ola cak” sözleri dikkat çekti. Bir yandan, Moskova’ya dönük yaptırımlar ve NATO’nun savunma harcamalarını artırmak gibi politikalarla Rusya’yı sıkıştırmaya çalışan Trump’ın diğer yandan bu ülkeyle bir yakınlaşmayı da öngördüğü biliniyor. Trump ve Putin arasındaki görüşmenin ardından ikili basının karşısına çıktı. Putin çok başarılı, samimi, yararlı ve ticari işletmeler arasındakine benzer bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyledi. ABD seçimlerine Rus müdahalesi iddialarını bir kez daha reddederken diğer yandan da Trump’ın Moskova ile diyalogdan yana kampanyası nedeniyle başkanlığı kazanmasını istediğini de belirtti. Görüşme sonunda birbirlerini daha iyi anladıklarını umduğunu söyleyen Putin, Soğuk Savaş’ın sona erdiğini ve sorunların arkasında soEŞİNE PAS ATTI Putin, Dünya Kupası topunu basın toplantısında Trump’a hediye etti. Teşekkür eden Trump’ın daha sonra topu eşi Melania’ya atması gülüşmelere yol açtı. BARIŞA ÇAĞRI Helsinki, zirve öncesi ve günü TrumpPutin karşıtı gösterilere sahne oldu. Eylemciler barış, insan hakları taleplerini dile getirdi. Öte yandan, dün iki liderin basın toplantısından önce salonda “Nükleer silahları yasaklama anlaşması” yazılı kâğıt tutan bir kişi, görevliler tarafından zorla çıkarıldı. mut bir gerekçe bulunmadığı görüşünü dile getirdi. Nükleer silah dengesini kurmak için diyaloğun başlaması gerektiğini kaydeden Rus lider, Stratejik Silahların Sınırlandırılması Anlaşması’nın uzatılması konusunda hemfikir olduklarını açıkladı. Suriye konusunda işbirliği için koşulların uygun olduğunu söylerken Golan Tepeleri’ndeki gerilim konusunda ise 1974 tarihli anlaşma çerçevesinde sorunun çözülebileceği vurgusu yaptı. ‘İran’a baskı sürmeli’ Trump ise Rusya’yla diyaloğun barışın önünü açacağını ifade etti. Rusya’yla şu ana kadar ki en kötü dönemden geçtiklerini hatırlatan Trump, görüşmenin başlamasıyla ise bunun değiştiğini kaydetti. FBI raporuna ve savcılık suçlamasına rağmen Rusya’nın ABD seçimlerine müdahale ettiğine inanmak için bir neden bulunmadığı yönündeki sözleri de dikkat çekti. İran üzerindeki baskının sürmesi gerektiğini söyleyen ABD Başkanı, “IŞİD’e karşı verdiğimiz başarılı mücadeleden İran’ın sahada faydalanmasına izin vermeyeceğiz” dedi. Putin ise “Suriye’de barış ve uzlaşma ortak çalışmanın ilk örneği olabilir” dedi. Suriye konusunun toplantıda uzun uzadıya görüşüldüğünü söyleyen Trump ise “Suriye karışık bir mesele” diye konuştu ve iki ülkenin arasındaki işbirliğinin yüz binlerce kişinin hayatını kurtarabileceğini sözlerine ekledi. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov, zirve için “süperden de iyi” değerlendirmesini yaptı. ABD’de gerek Demokrat gerekse Cumhuriyetçi cepheden ise Trump’a “Rusya’yı yeterince sıkıştırmadığı” eleştirileri yükseldi. Avrupa’nın Trump’la sınavı... Mine esen Ayrımcı dilinden göçmen, çevre karşıtlığına uzanan pek çok tartışmalı politikasının yanı sıra gelgitli diplomatik çıkışları, 7/24 Twitter mesajlarıyla alışılmışın dışında bir ABD Başkanı imajı çizen Trump, “Kasabanın gözü açık müteahhidi” tarzını küresel siyasete yansıtmaktan vazgeçmiyor. Körfez’i birbirine katıp, Tahran “öcüsünü” gösterip Arap ülkelerine silah satışı yapıyor, diğer yandan Çin’le ticari odaklı çatışma siyasetine girişiyor... Ama iş II. Dünya Savaşı sonrası kurulan düzenle birlikte etle tırnak misali Transatlantik ittifakına gelince, küresel köyde zaten yüksek olan gerilim hattı alarm veriyor. Trump’ın öyle gizli kapaklı değil, apaçık özellikle AB’nin lokomotifi Berlin’i hedefe oturtması ise dikkat çekici. Rusya ile enerji ticaretindeki Berlin’i topa tutan Trump, Avrupa Birliği’nin (AB) İran’la ekonomiksiyasi açılımını baltalamak için de elinden geleni yapıyor. ‘Birliği bozacak’ kaygısı Haliyle Avrupa’nın gözü kulağı, tüm bu kriz havasında, üstüne üstlük Soğuk Savaş’tan bu yana BatıMoskova hattında ilişkilerin en kötü olduğu yorumlarının yapıldığı bir dönemde dünkü TrumpPutin zirvesine çevriliyor. Trump’ın, ilk günden bu yana Rus liderle yakın diyalogdan yana tutumu ortada. Tarihsel Rusya fobisi sürege len Avrupa’nın kuzey ülkeleri kadar AB ve ABD’de kimi çevrelerden ise Trump’ın, tek taraflı kazanımlar adına Moskova’nın Batı ittifakına karşı stratejik üstünlük sağlamasına yol açacak vaatlere girişmemesi, “hangi takımda olduğunu unutma ması” uyarıları dikkat çekiyor. Batı cephesinde, Trump’ın eko nomik, siyasi, ideolojik açıdan tıkanmış dünyada, eleştirilse de iyi kötü işleyen Transatlantik ittifakını dağıtmasına, Avrupa’nın kendi içinde barış, birliktelik uzlaşısını bozmasına yönelik kaygılar artıyor... Trump ise adeta AB’de bölünme yaratma hedefiyle Berlin’den Paris hattına, oradan zaten birlikle boşanma yolundaki Londra’ya verdiği mesajlarla gerilimi körüklüyor. Dilinde hep aynı nakarat, “ticaret, önce bizim kârımız”... ABD’nin başrol oyuncusu olduğu NATO’da da esip gürlüyor. Savunma harcamalarına ilişkin üyelerin katkılarını artırmasını isKanada’da geçen haziranda gerçekleşen G7 zirvesi müttefikler arasında Trump gerilimini gözler önüne sermişti. tiyor, “eller cebe” diyor. Trump’ın işbaşı yaptığı ilk dönemler deki “biraz zaman tanıyalım” tavrı ise AB cephesinde çoktan solmakta... Özellikle Trump’ın hedefe oturttuğu Avrupa’nın güçlü ekonomisi Almanya, yüksek sesle “artık Washington’a güvenemeyiz” diyor. Paris ise Berlin’le ortak savunma projelerini hayata geçirme hedefine işaret ediyor. Ekonomik krizler, göçmen sorunuyla birlikte Avrupa’da popülist, aşırı sağdan ise Trump’ın söylemlerine şapka çıkıyor, BerlinParis hattına AB’nin kimi küçük ülkelerinden isyan bayrağı açılıyor. Rakipler söylemi Madalyonun diğer yüzüne bakarsak Trump, bildik diplomasi söylemlerini kenara koyup kartlarını açık oynuyor. Çoğu kez ekonomik merkezli çıkar neyse ona yöneliyor. Washington’ın süregelen bu si yasetini gizli kapaklı değil, alenen yapıyor. Bu geleneksel ittifaklar sistemini bozan tutumuyla da cam dükkânına giren fil izlenimi sergiliyor. Rusya, Çin’i “küresel tehdit” listesine koyan ABD yönetiminin, çerçeveyi “rakipler” söylemine doğru evriltmesi, Trump’ın son olarak AB’yi de ticari hasım olarak listeye eklemesi dikkat çekici. Avrupa semalarında Washington’ın kendi çıkarı için müttefikliği harcayabileceği düşüncesi giderek yayılıyor. O nedenle de “Atlantik ötesinden umudu keselim, kendi yaramızı kendimiz saralım” diyenlerin sesleri giderek yükseliyor. Suriye ordusu ve müttefikleri, Ürdün sınırındaki Deraa’da cihatçılara karşı başarı elde etmesinin ardından İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ne uzanan Kuneytra’da ilerlemeye devam ediyor. Şam güçlerinin, cumartesi gününden beri ağır bombardıman altında tuttuğu Kuneytra’nın Golan Tepeleri’ne bakan stratejik El Haara tepesinde kontrol sağladığı bildirildi. Ordunun güneydeki ilerleyişi sürerken Halep’te Neyrab hava üssü yakınlarındaki bir askeri noktaya füze saldırısı düzenlendiği haberi gündeme düştü. Muhaliflere yakınlığıyla bilinen Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, önceki gün düzenlenen saldırı sonucunda Suriye ordusu ve İran destekli milis güçlerden 9 kişinin yaşamını yitirdiğini savundu. Suriye resmi ajansı SANA, üssün İsrail tarafından vurulduğunu duyururken can kaybı iddialarını ise reddetti. Halep’in merkezindeki Neyrab hava üssünde İran güçlerinin konuşlu olduğu biliniyor. ‘YPG barajları devrediyor’ Tahran’ın Suriye’deki nüfuzunu artırmasından endişe eden İsrail, İran’la bağlantılı grupların güneyden tamamen çekilmesi durumunda bölgeden çekilebileceklerinin sinyalini vermişti. Öte yandan ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) ana bileşeni, Ankara’nın terör örgütü gördüğü YPG’nin, ülkedeki en büyük iki barajı Şam hükümetine dev retmeye hazırlandığı iddia edildi. AA’nın Rakka’daki kaynaklara dayandırdığı iddiasına göre, YPG bir aydır yürüttüğü müzakereleri sonuçlandırarak Suriye’nin en büyük barajı Tabka ve Fırat Nehri üzerindeki Tişrin’in işletme haklarını Şam yönetimine devredilmesine karar verdi. Buna göre, hükümet güçleri barajlara ait tesislere kalıcı olarak yerleşecek. Bunun karşılığında hükümet, YPG kontrolündeki bölgelere elektrik ve su dağıtacak. Öte yandan, SDG bağlantılı Suriye Demokratik Konseyi’nin Tabka’da dün yaptığı toplantıda Şam’la müzakere için heyet oluşturma kararı aldığı savunuldu. Toplantıda SDG kontrolündeki alanlarda tek bir yönetime gidilmesi yönünde planların ele alındığı kaydedildi. ‘BELGELERİ 24 AJAN ÇALDI’ New York Times gazetesi, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun geçen nisan ayında açıkladığı İran nükleer dosyasının Tahran’dan çalınma hikâyesini haberleştirdi. İddiaya göre belgeler, 31 Ocak 2018 gecesi 24 İsrail ajanının gece saatlerinde operasyonuyla başladı, 6 buçuk saat sürdü. Operasyonda 50 bin sayfa ve 163 CD’nin ele geçirildiği savunuldu. Netanyahu, belgelere yönelik sunuşunda verilerin İran’ın BM’ye taahhütlerinin aksine, nükleer programını sürdürdüğünü gösterdiğini iddia etmişti. İbadi’ye Kuveyt desteği geldi Irak’ta, petrol üretiminin merkezlerinden nü başlayan gösteriler Zikar, Babil, Misan, Diva Basra’da başlayıp fark niyye, Necef ve başkent lı kentlere de yayılan pro Bağdat’a sıçramıştı. Dün testo dalgası ikinci haf de Kuveyt tarafından iş tasına girerken hüküme letilen doğalgaz tesisleri tin sorunun çözümü için nin bulunduğu Siba böl uluslararası des tek bulma ça baları da yoğun laştı. Irak Baş bakanı Haydar İbadi’nin dün te lefonla görüştü ğü Kuveyt Emiri Sabah elAhmed el Cabir es Sa bah, krizi aşma konusunda gereken desteği sunmaya hazır olduk Eylemciler ekonomik krize, elektriksu yetersizliğine tepkili. larını belirtti. gesinde yaklaşık 200 ki Mayısta yapılan seçim şinin katıldığı bir gösteri sonuçlarına yönelik hi düzenlendiği bildirildi. le iddiaları ve yeni hükü Öte yandan, gösteri metin kurulamaması ne cilerin geçen cuma gü deniyle oluşan siyasi boş nü yaptıkları eylemler ne luk ortamında, İran’ın da deniyle uçuşların askıya biriken borçları nedeniyle alındığı Necef havalima elektrik kesintisine gitti nında çalışmaların nor ği Irak’ta geçen pazar gü male döndüğü duyuruldu. Nduikraurlamguuyaor YYA1Eİ0ŞTNAİKRMAİDŞZIİİNI Hükümetin emeklilik reformuna karşı protestoların kanlı çatışmalara dönüştüğü Nikaragua’da, güvenlik güçlerinin ülkenin güneydoğusunda silahlı muhaliflerin barikat kurarak kontrol ettiği bölgelere operasyona başladığı bildirildi. Nikaragua İnsan Hakları Derneği, Masaya, Niquinohomo, Catarina ve Monimbo kentlerini kapsayan operasyonlarda 2’si çocuk, 4’ü polis olmak üzere en az 10 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurdu. Eski bir San dinista gerillası olan Devlet Başkanı Daniel Ortega’nın, nisan ayında emeklilik sisteminde düzenlemeye gitmek istemesine karşı başlayan protestoların ardından tasarı geri çekilmiş ancak sokaklardaki şiddet sona ermemişti. Muhaliflerin istifasını istediği Ortega, göstericileri “darbeye teşebbüs eden çeteler” olarak nitelendiriyor. Nikaragua İnsan Hakları Merkezi’nin rakamlarına göre, çatışmalar nedeniyle üç ayda 270’ten fazla kişi yaşamını yitirdi. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle