19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 17 Temmuz 2018 6 İmza süreci başladı haber TASARIM: EMİNE BİLGET İnce kanadı, CHP’de olağanüstü kurultay için imza toplamaya başladı. Genel merkez ise yeterli imzanın toplanamayacağı görüşünü paylaştı CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce ve ekibi 24 Haziran’ın ardından başlayan imza ve liderlik tartışmalarında resmi süreci dün başlattı. TBMM’de düzenlenen basın toplantısında; yasamayı temsilen Bilecik Milletvekili Yaşar Tüzün, PM’yi temsilen Gaye Usluer, yerel yönetimleri temsilen Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, örgütleri temsilen Sakarya İl Başkanı Erdoğan Isır ve Karasu İlçe Başkanı Nurhan Aydın ve Gençlik Kolları’ndan Deniz Kahraman hazır bulundu. Toplantıda; “Değişim ve Umut Kurultayı” için örgüte çağrı yapıldı. ‘Dönüşüm vazgeçilmez’ Toplantının açılış konuşmasını yapan Tüzün, “CHP organlarında görev alan isimler olarak sembolik olarak buradayız. Sabah 8.30’dan itibaren kurultay delegelerimiz, notere koşarak gidip imzalarını vermeye başlamışlardır. Bu anlamda değişim ve dönüşümün vazgeçilmez olduğunu birkez daha ifade etmek istiyorum. Bu olağanüstü kurultayımızın adı Değişim ve Umut Kurultayı olacaktır” dedi. Tüzün, basın toplantısının düzenlendiği saate kadar noter aracılığıyla atılan imza sayısının 100’ü geçtiğini ifade etti. ‘Kaybedecek vakit yok’ Çağrı Heyeti Sözcüsü PM üyesi Usluer ise çağrı metnini okudu. “Bizler siyasetin içindeki figürler olarak etkili bir muhalefet yapabilmiş olsaydık bugün sizlere bu açıklamayı yapmak zorunda olmayacaktık’’ diyen Usluer, göz göre göre gelen tek adam rejimine karşı Cumhuriyeti layığıyla savunamadıklarını kaydetti. Usluer, “Cumhuriyet mitingilerini, Gezi eylemlerini, referandum kampanyasını ve Adalet Yürüyüşü’nü iktidar yürüyüşüne dönüştüremedik. Şimdi durduğumuz yerden kalkıp hızlı adımlarla yürüme zamanıdır. Kaybedecek vaktimiz de sabrımız da yok” dedi. Rejimi değiştirmenin yolunun yerel seçimlerde, CHP’yi en fazla sayıda yerel yönetimde iktidara taşımaktan geçtiğini belirten Usluer, “İşte bu nedenle tam da şimdi değişim zamanıdır” dedi. Usluer şöyle konuştu: ‘’Bu değişimi önce kendi içimizde başlatmalıyız. 9 seçim kaybeden ve yaşanan yenilgilerde sorumluluk almaktan imtina eden partimizin Genel Başkanı Sayın Kemal Kılıçdaroğlu ve onun belirlediği yönetimin anlayışı siyasi ömrünü tamamlamıştır. Artık müzik değişti, ayak da değişmek zorunda. Bakın bu ülkede artık rejim değişiyor ve bizler hiçbir şey olmamış gibi aynı siyaset anlayışında devam edemeyiz. Ürkek ve savunma odaklı bir çizgiyle, merkeze ve sağa yaslanarak büyüme hayallerini terk etmek zorundayız. Asıl sorun esas olarak kimin genel başkan olacağı değil, hangi kadrolarla ve hangi yönetim anlayışıyla partimizi iktidara taşıyacağıdır. Olağanüstü koşullarda artık olağan siyaset yapılamaz.” 353 imza toplandı Öte yandan CHP Bilecik milletvekili Yaşar Tüzün, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada; TBMM’deki basın toplantısının ardından 353 delegenin imza verdiğini duyurdu. Tüzün, “Değişimi hep birlikte başlatacağız. Başaracağız” dedi. l ANKARA /Cumhuriyet İmzaların toplanmaya başlandığının ilan edildiği basın toplantısında, Yaşar Tüzün ilk imzaları gazetecilere gösterdi. ‘Taban istemiyor’ İmza toplama aşamasının ilk gününde CHP Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, “Parti tabanı zamanlamayı uygun bulmuyor. Kurultay delegelerinin güçlü bir iradeleri yok” dedi CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, partisinin MYK toplantısı gündemini kamuoyu ile paylaşmak üzere basın toplantısı yaptı. Tezcan, muhaliflerin seçimli kurultay çağrısına ilişkin konuştu. Tüzükte hükmün belli olduğunu vurgulayan Tezcan, yüzde 51 imza ile seçimli kurultayın yapılmasının tüzük emri olduğunu kaydetti. Edindikleri izlenimin imzaların toplanamayacağı yönünde olduğunu dile getiren Tezcan, “Parti tabanı önemli bir bölümü, şu anda uygun bir zamanlama olmadığını ifade ediyor ve kurultay delegelerinin güçlü bir iradeleri yok’’ dedi. Tezcan, imza verenlerin sayılarına ilişkin olarak da “Bu süreç içerisinde ilk anda 100 imza toplandı yarın daha yüksek rakam söylenebilir. İmzaya teşvik için bu tür sayılar söylenebilir. 81 ilin durumunu biliyoruz. Böyle bir sayının toplanamayacağı gözüküyor’’ yorumu yaptı. ‘Teşvik’ abartıları Usluer’in “Göz göre göre gelen tek adam rejimine karşı cumhuriyeti layıkıyla savunamadık’’ ve “Süreç iyi yönetilmediği için derin hayal kırıklığı yaşadık ve yaşattık’’ sözlerinin sorulması üzerine Tezcan şunları kaydetti: “Tek adam rejiminin nasıl geldiği belli. O sözü söyleyen arka daşlarla mücadele ettik. Bu meseleyi parti içi yarışın aracı haline getirmek insaflı bir tespit değil diye düşünüyoruz. Tek adam rejimi bütün demokrasi güçlerinin direnmesine ve mücadele etmesine karşı adım adım inşa ediliyor. Ona karşı mücadeleyi yükseltmenin yolunu aramak zorundayız.’’ Kılıçdaroğlu’ndan talimat Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında Genel Merkezde toplanan ve yaklaşık 4 saat süren MYK’de yeni sistemde nasıl bir tutum belirleneceği, yerel seçimlerde nasıl bir yol Bülent Tezcan haritası izleneceği, Türkiye’nin geldiği ekonomik durum masaya yatırıldı. Kılıçdaroğlu, kurmaylarına yeni sistemde parlamentonun yetkilerinin korunmasına ilişkin “etkin muhalefet’’ talimatı verdi. Kılıçdaroğlu, “Parlamentodaki muhalefet, toplumsal mücadelenin öncüsü olur. O nedenle parlamenter mücadele güçlendirilmeli” dedi. Kılıçdaroğlu kurmaylarından, CHP’nin önümüzdeki dönem Türkiye’nin temel sorunları ile mücadelesinde reçete olacak nitelikte bir manifesto hazırlamalarını istedi. l ANKARA/Cumhuriyet Bürosu ERDOĞAN’A 15 TEMMUZ CEVABI: Asıl sen neredeydin? Parti Sözcüsü Tezcan, Türkiye’nin sıcak gündemine dair de konuştu. İşte konuşmadan satır başları: n Milleti bölme arayışında: 15 Temmuz’a karşı genel başkanımız çıkıp net şekilde ‘’Nereden gelirse gelsin darbeye karşıyız’’ demiş, bizleri de TBMM’ye göndermiştir. O gece ilk giden 3 vekilden biriyim ve “Şimdi milletin tankların üzerine çıkma zamanıdır’’ diyenleriz biz. Bunlar yaşanmamış gibi, AKP yönetiminin ve kendisinin direndiği, genel başkanımızın ise uzak durduğu yalanı üzerinden hâlâ propaganda yapmaya devam ediyor. Erdoğan bir kere daha iftira atarak milleti bölme arayışındadır. n Geç gelenin söyleyecek sözü yok: Erdoğan’a soruyoruz; sen devletin tüm imkânlarını alıp 4 uçak ve koruma ordusuyla alan güvenliği sağlanana kadar havaalanına inmedin. Bizim tepemize bombalar atılırken, sen İstanbul’da havaalanına inmemiştin. Çankırı tünelinde başbakanın ne işi vardı? Sayın genel başkanımız, 16 Temmuz günü, uçaklar çalışmazken İstanbul’dan TBMM’deki özel oturuma katılmak için karayoluyla Ankara’ya geldi. Sen neden 4 gün bekledin? Ankara’ya 4 gün gelmekten korkan birinin, genel başkanımıza söyleyecek sözü yoktur. n Siyasi ayakta adres yeni kabine: Darbenin siyasi ayağı ortaya çıkarılamadı. Siyasi ayağının neden ortaya çıkamadığını merak ediyorsanız, bakılacak yer, adres oluşturulan yeni kabinedir. Bakan yaptıklarınıza uyguladığınız suç ve cezanın şahsiliği ilkesini sıradan vatandaşa da uygulamakla yükümlüsünüz. Bahçeli’den Akşener 15 Temmuz töreninde hakkında suç duyurusu valilik CHP’yi yok saydı İYİ Parti Genel Başkanı’nın “kendisini namusuna laf etmekle” itham ettiğini belirten MHP lideri kamu davası açılmasını istedi. SELDA GÜNEYSU MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener hakkında “kendisini namusu na laf etmekle” itham ettiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulundu. Akşener hak kında “kamu davası açılması” da istenen suç duyurusunda, ‘namusuna laf edenler’ başta olmak üzere, kaset iddiasını ortaya atan Latif Erdoğan’ın mercek altına alın ması, iddiaların kaynağı ve gerekçelerinin ortaya çıkarılması istendi. MHP Genel Sekreteri İsmet Büyükataman’ın imzasıyla Ankara Cum huriyet Başsavcılığı’na verilen suç duyurusun da, İYİ Parti’li bazı mil letvekillerinin, yemin gö revini yeri Bahçeli ne getirme leri sonrasında Bahçeli’nin elini öptüğü nü, Akşener’in de bu duruma “Partimize, FETÖ’cü, ipsiz sapsız diyen ve hatta Ge nel Başkan’ın namusuna kadar laf eden lere böyle hürmet göstermek siyasi ne zaket değildir” ifadeleriyle tepki gösterdi ği anımsatıldı. Akşener’in, bu ifadeleriyle “Genel Başkan Bahçeli’ye açık bir şekil de hakaret ettiği” vurgulandı. Akşener’in, 2015 yılında ortaya atılan “Kaseti var” id dialarına atfen Bahçeli’yi itham ettiğine dikkat çekilen suç duyurusunda, “Oysa ki, MHP’nin Genel Başkanı bugüne kadar hiçbir ze minde siyasi değerlen dirmeler ve eleştiriler dışında Akşener’in na musu hakkında men fi bir değerlendirmede bulunmamış ve böyle bir ifade kullanmamıştır” Akşener denildi. l ANKARA İçişleri Bakanı’nın şehit cenazelerine yönelik ayrımcı söylemleri, 15 Temmuz’un yıldönümü etkinliklerinde de etkisini gösterdi İKLİM ÖNGEL başkanlarını bundan sonra şe İçişleri Bakanı Süyleman Soylu’nun şehit cenazelerine hit cenazelerinde protokole kabul etmeyin” demişti. Törene CHP’yi temsilen Adana Millet yönelik ayrımcı söyleminin yan vekilleri Burhanettin Bulut, Or sımaları 15 Temmuz Demok han Sümer ve Adana İl Başkanı rasi ve Milli Birlik Günü Anma Emrah Kozay katıldı. Töreni’nde kendini gösterdi. Bulut olayı Cumhuriyet’e ola Adana Valiliği’nin etkinliği yı şöyle anlattı: “Sayın Sümer ve ne katılan CHP’lilere protokolde yer verilmezken diğer partilerin Emrah Kozay Kozay’la birlikte törene gittik. Kapıda korumalar ve görevliler her il başkanlarının isimlerinin anons edilme kese muazzam bir ilgi alaka gösterirken sine karşın CHP’li il başkanının adı okun bizlere yabancı gibi davrandılar. Protokol madı. CHP Adana Milletvekili Burhanettin de yer ayrılmamıştı. Orada il başkanımı Bulut, “Yapılan tüm tören ve cenazeler zın anons edilmesini istemiştik ancak ‘Si de bizleri yok saymalarına rağmen bizler yasi partileri anons etmiyoruz’ yanıtı al katılmaya devam ediyoruz. Bizler şehitle dık. Hiç sorun etmedik ve arkada bir yer ri birbirinden ayırmıyoruz. Ülkemizde şe lere oturduk. Sonra önümüze sahneyi ve hitlerimizi ayırırsak bu ülkede tuz da kok ekranı görmemizi engelleyecek şekilde muş olur” dedi. İçişleri Bakanı Süleyman bir koruma ordusu dizildi. Aradan 10 da Soylu, Parlamento ve Cumhurbaşkanlı kika geçti ve MHP il başkanının adının ğı seçimleri öncesinde “Valilere müsteşa anons edildiğini duyduk. Bunun üzerine rım üzerinden talimat gönderdim; CHP il de ortamı terk ettik.” l ANKARA Sağ eğilime odaklanmış bir CHP, sadece küçülür Genel olarak basit, sıradan bir kanaat CHP’ye egemendir: Büyüyeceksen sağ kanattan, AKP’ye oy verenlerden oy alacaksın. Başka kim var ki seçmen olarak! “Bunun için de bu seçmenin, nabzını tutacaksın, onun inançlarına tercihlerine yöneleceksin, inanmasan da türban takacaksın, milliyetçilikse milliyetçilik, fetihçilik ise fetihçilik vb..” Sağ kanadın, iktidarın ve medyacı destekçilerinin yıllardır CHP’nin kafasına vurduğu “Milletin değerleri” hikâyesini benimseyeceksin. Milletin görünür değerlerini güncel olarak alt alta sıraladığınızda, karşımıza giderek azan bir üçüncü sayfa haberleri çıkacak: Dinciliğin küçük çocuklara tasallutu, 6 yaşındaki kızlarla evlenme fetvaları, Atatürk ve Cumhuriyet kazanımlarına küfretmeler, sanatın içine etmeler, şanlı Osmanlı masalları/palavraları, namus cinayetleri, çocuk kaçırmalar, kadın cinayetleri, kızları türbanlamak, yoğun iş kazaları, herkesi imam hatip okullarına sokmak, laik eğitimi dışlamak... İdam sehpaları.. AKP’nin yeni tarih yazıcılığına ortak olmak. Hangi değerler? Bunlar milletin değerleri mi yoksa AKP’nin bu ülkeye dayattığı değerler mi?.. Bunun ayrımını yapın önce. Bunları veya bazılarını kabul veya yarı kabul üzerine kurulu sistemin ortağı mı olacaksın, veya adalet özgürlük hukuk çağdaş değerler, özgür bilim üniversite üzerine kurulu, senin de programında yazılı ve varlık nedenin olan bir gelecek Türkiye’si değerleri üzerinde mi tepineceksin.. AKP ve medyası, zırva yazıları ve önerileri ile seni AKP’nin yanına çekme uğraşısı içinde, “milletin değerlerine gel” zırvalıklarıyla.. “bu değerlerden uzak kalırsan, işte böyle seçim kaybeder durursun...” gibi zırva gerekçelerle. Bunların hepsi yalan ve aslında amaç CHP’yi giderek küçültmek ve varlık nedenlerinden uzaklaştırmak. ‘Hep yeniliyorsun’ kompleksi Eşitsiz iki güç: Tüm sağ partilerin seçmenini arkasına toplamış, uygun ekonomik konjonktürde milyarlarca doların Türkiye’ye akmasıyla göz boyamış bir iktidar... öte yandan ise kendi seçmeni ile kavrulan, aslında giderek geleceğin aydınlık güçlerini arkasında toplamakta olan bir CHP. CHP kendisine iktidarın yapıştırdığı ve CHP saflarında da hayli taraftar bulan yenemedin bu kez de, kompleksi yaratan suçlama açmazından, derdinden, hastalığından kurtulmalı. CHP hem yeni bir silkinişle ve hem de yarının politik arenasında farklı bir sağ partinin ortaya çıkmasıyla Türkiye’de umudu yükseltecektir. İYİ Parti bunun öncü kulvarıdır. CHP’nin en iyi politikasıdır seçim öncesi. Yeniden bravo Kılıçdaroğlu’na! ‘Yeterince sağa açılmadın’ Bazı çok bilmiş ve iktidar aleyhtarı görünen yorumcular, CHP’yi sağa açılmaya teşvik etmekte, yeteri kadar sağa açılmadığı için AKP’den seçmenin kopmadığı zırvalığını öne sürmekte. Aslında iktidarın değirmenine su taşıyorlar farkında olarak veya olmayarak. Oysa işte İYİ Parti! Bugüne bakmayın, bu görevi yerine getirecek olan Meral Akşener ve arkadaşlarıdır. Eğer meseleye geniş ufuklu bakarlarsa.. Sağa açıldığı, iktidarın “milletin değerleri” yaftası altındaki gerici  politikalarını paylaştığı için, CHP’ye AKP’den oy gelmez. AKP’ye oy gelirse CHP’ye, yarının Türkiye’sini kuracak düşüncelerinden dolayı gelir, aydınlanmış kafalar olarak. Tersine, iktidar değerlerini savunmak, iktidara oy veren kitleyi de AKP’ye mahkum etmek demektir: “Bak ne kadar doğru oy kullanıyor ve siyasi tercih yapıyormuşum!” Ayrıca okurların sık vurguladığı gibi, sonradan görme sağcılaşmayı kimse yutmaz, aslı varken! Türkiye siyasi değerlendirme kulvarının bu kadar zayıf olması, özellikle bilim kültürü birikimimizin zayıflığından olsa gerek. ‘Sağa meyletmiş’ CHP küçülür “Bizim mahallenin yargılarına hitap etmeyeceğiz” biçimindeki zerre düşünülmemiş ve tartışılmamış ve siyasal değerlendirilmelerden uzak söylemler, buna hizmet eder. Bu politika, AKP’nin zerresini kopartamaz, tam tersine, seçmenin önüne, ülkeye bir gelecek perspektifi sunan güçlü politikaların geleceği vardır. “Yaptık olmadı” mı diyeceksiniz? Şöyle diyelim: 1 İyi yapamamış olabilirsiniz.. 2Bu politikaların zamanı ve AKP’den kaçış için zaman henüz gelmemiş, olgunlaşmamış olabileceğini niye düşünmez ve tartışmazsınız? Politika, kişilerle bugünkü liderlerle kaim değildir. Uzun vadeli ve yeni yöntemlerle, yeni davranış biçimleriyle, örgütlenmelerle geleceği hazırlama biçimidir. Karanlığa mahkum olmayın. Aydınlık geleceği planlayın. Geçen pazar ve dünkü yazımdaki gibi, tabanda, yerelde güçlü bir halk hareketi örgütlenmesini, yerel iktidar olmayı ve bu çalışmada cesur toplum liderlerinin çıkmasını tartışalım. Evet, ne yapmalı? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle