Katalog

Cuma 8 Haziran 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL/ASLAN YILDIZ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER ‘Şatafatı yıkacağım’ haber 5 CHP ANKARA ADAYI KEREM OKTAY: İnce, Erdoğan’a seslendi: Seninle ben fukara ailelerden geldik. Ama sen geçmişini unuttun ben unutmadım. Sen harama bulaştın ben bulaşmadım CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce Kütahya’dan Türkiye’ye seslendi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdo ğan, AKP sözcüleri, yandaşların “montajlı” yalanlarına, tek tek konuşmasının video ori jinallerini meydanda göstererek yanıt verir ken, “paşalık” iddiasına da “Tosun Paşa” fil mini göstererek yanıt verdi. İnce’nin konuş ması ana başlıkları ile şöyle: Dürüst ol: Meydanlarda; gençler, gelecek, aş, iş, ekmek diyorum. Erdo ğan meydanlara geliyor, kav ga ediyor. Etmeyeceğim kavga. Benim derdim gençler, genç lere iş bulmak. Ben diyorum ki 1.5 milyon imam hatip li İKLİM seli işsiz çocuk var, iş bula ÖNGEL cağım diyorum. O meydanla ra geliyor, utanmadan diyor ki “İnce imam hatipleri yıkacakmış.” Ayıp ayıp, dürüst ol biraz dürüst. Meydanlarda “O Saray’ı senin başına yıkacağım” dedim. O kastettiğim şatafat şatafat. Kastettiğim 3 bin koruma, 300 araç, kilosuna 4 bin 500 ‘Ben nanoteknoloji diyorum TL verdiğin beyaz çay. Bir dönüm masa (Bir kanalda Saray’ın mutfağına ilişkin yapılan haber): Senin Erdoğan kıraathane’ böyle yemek kültürün var mı? Saray’ın mut fağı Ak Parti’li kardeşim sen de bak. Her ki İnce dün son mitingini Burdur’da yaptı. İnce, “Ben nanoteknoloji diyorum Erdoğan ‘Millet Kıraatha şiye bir garson. Masa bir dönüm masa. Bir de nesi’ diyor. Bunlar emin olun zavallı. ‘Kaybedeceklerini anlayınca ne yapacaklarını şaşırdılar” dedi. İnce’ye bakın, çimenlerin üzerinde Bursa’da. Saray’a 2 milyar dolar harcamışsın. Saray’ı neden yıkayım? Saraydaki kültürü, kafayı yıkacağım. O Saray’ı gençlere vereceğim, bilim Çocuklar babalarına iş istedi merkezi yapacağım. Erdoğan’a Tosun Paşa’lı gönderme (Erdoğan’ın ‘Anayasaya göre ben şu anda hepsinin paşasıyım’ sözlerine Kemal Sunal’ın rol aldığı Tosun Paşa filmini göstererek): Erdoğan meğer paşaymış, ben onu kantin astsubayı zannediyor Muharrem İnce 71. mitingini Kütahya’da gerçekleştirdi. Mitingde İnce’yi bekleyenler arasında en önde baretli 6 küçük çocuk, “KİT’li babama kadro”, “Emet, Hisarcık Eti Bor taşeronları”, “Fabrikalarımızı geri istiyoruz”, “Güneş topla bizim için”, “Sadaka değil baba dum. Diplomasız paşa olmuş. Ben meydanlar ma iş istiyorum”, “KİT’ler üvey evlat değil” dö da aş iş dedikçe, o benimle kavga ediyor ya, vizleri ile İnce’yi karşıladı. İnce’ye mitingin so Türkiye’nin huzura ihtiyacı var Ben kavga etmeyeceğim. 81 milyonu seviyorum, herkesi seviyorum. Kavga etmeyeceğim ama makara nunda ise Kütahya çinisi hediye edildi. İnce’nin Kütahya’nın ardından Isparta Hükü met Meydanı’ndaki mitingine binlerce Isparta Isparta’da mitinge gelenlerden bazıları yüzlerine Muharrem İnce maskesi taktı. mı yaparım. (Erdoğan’ın ilk seçildiği dönem lı katıldı. Miting alanında ‘Öğrencilere en bü yerleştirmişler. Uşak’ta traktöre bindim, o trak den bir fotoğraf göstererek): Erdoğan, ‘’Her yük karne hediyesisin’, ‘Hayvanları ahıra bağ tör resmini camiye yerleştirmişler. Bunlar kim kesin evinde buzdolabı var daha ne istiyorsu ladım, mitinge geldim’, üzerinde 9’uncu Cum biliyor musunuz FETÖ’nün çırakları. Bekliyorum nuz’’ diyor. Ben 54 yaşındayım. Bir köylü ai hurbaşkanı Süleyman Demirel’in fotoğrafı montajlarınızı daha, ben FETÖ’cüler montaj, dub lenin çocuğuyum. 40 yıl önce bizim evde buz nın bulunduğu ‘Ona İnanma SDÜ’yü ben kur laj yapıyor zannediyordum, meğer ustaları bu dolabı vardı. Sanki Erdoğan’dan önce tel do dum’ gibi döviz ve pankartlar da dikkati çek radaymış. Bu bir şeyin işaretidir, bu Abbas yol laplarda, ağaç kovuklarında yiyecek saklıyorduk. 2002’de Erdoğan iktidar olduğunda nasıl yaşıyordu, görün. Bunlarla makara yapacağım ben. Siz hiç merak etmeyin. ti. Bisiklete ve traktöre bindiği fotoğraflarının montajlanıp cami içindeymiş gibi gösterildiğini de belirterek tepki gösteren İnce, şöyle konuştu: “Samsun’da bisiklete bindim, caminin içine cu. Bunların Kabataş yalanları vardı hani cuma günü açıklayacaklardı, şimdi de Ankara’da bir yalan uyduruyorlar.” Muharrem İnce mitingden sonra Süleyman Demirel’in mezarını ziyaret etti. Artık ‘biz’ var: Hangi televizyonu açarsanız karşınızda beni görmeyeceksiniz, “Yeter ya sabah akşam konuşuyor” demeyeceksiniz. Televizyonlara yandaş gazetecilerle çıkmayacağım, gençlerle çıkacağım. Meydanlarda insanları azarlamak, hakaret yok, çöp demek yok. Huzur gelecek, barış gelecek. Ben, sen, o, bizimkiler böyle laf yok. Biz var artık biz hepimiz. Beraber olacağız. Diploman yok, anlamıyorsun: Bor ma ze yapmamız lazım, ısıya dayanıklı cam yapmamız lazım. Bor olarak satarsan ucuza satarsın ama füze yakıtı olarak, ısıya dayanıklı cam olarak satarsan pahalıya satarsın. “Yerli otomobile İnce karşı çıkıyor” diyor. Yok kardeşim diploman olmadığı için sen anlamıyorsun. Erdoğan otomobilin kaportasına, ben beynine talibim. Sen harama bulaştın: Meydanlarda ge mişini unuttun ben unutmadım. Sen harama bulaştın ben bulaşmadım. Aramızda fark bu. Elitistmiş, seçkinciymiş, senin neren yerli. Uçağın yerli değil, araban yerli değil, gözlüğün yerli değil. Ayranı bile yerli değil. İnekler yabancı, Uruguay’dan geliyor. Saman Avro ile alınıyor. Memleket uçuruma gidiyor: Memleket uçuruma gidiyor. Erdoğan bir daha seçi deni. Siz bor madeninin üstünde yaşıyorsu liyor diyor ki, “Bay İnce sana ekonomi der lirse dolar 10 lira olur. Bir tane dost kalmadı nuz. Ama biz madenleri ne yazık ki işleme si vereyim.” “Bay İnce” derken beni seçkin dünyada görmüyor musunuz? Dünya lideriy den satıyoruz, cevher olarak satıyoruz ucu ci, elitist, halktan uzak göstermeye çalışıyor. miş. Kim dünya lideri, kimsenin taktığı yok za gidiyor. Biz madenlerimizi mamul mad Erdoğan seninle ben fakir fukara ailelerden Türkiye’yi. Gelin bu işi değiştirelim. Yeni bir Hâkim Man’ı kaçırdı!deolaraksatmamızlazım.Yanibordanfü geldik, doğru. Ama aramızdaki fark sen geç kan lazım Türkiye’ye. l KÜTAHYA ‘Talimat alan yargıç’ CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu dün öğleden sonra İstanbul’da Servis Taşımacıları esnafı ile bir araya geldiği toplantının ardından Man Adası belgelerine ilişkin 197 Bin TL para cezasına çarptırılması hakkında şunları söyledi: “Normal değil mi? Yargı kimin elinde. 18 milyon dolar gerçek mi, gerçek. Man Adası para hareketi oldu mu oldu. Man Adası’ndaki şirketin kuruluş aşamasındaki sermayesi 1 strelin mi, 1 sterlin. Neresi yanlış bunun? Kendisi de itiraf etti zaten. Eee ne bu tazminat? Gerekçe beni korkutmak. Ben o davayı mutlaka kazanacağım. Türkiye’de olmasa dahi AİHM’de kazanacağım. Davanın tüm belgeleri doğru. Savcının yazısı var. Soruyor Halk Bankası’na bunlar doğru mu? Doğru. MASAK’a soruyor, evet doğru diyor. Talimat alan yargıç para ile beni korkutacağını sanıyor. Para ile pulla korkmayız.” ‘Mütevazı olmayacağım’ ALİ AÇAR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Beylikdüzü Atatürk Kültür ve Sanat Merkezi’nde iş insanları ile bir araya geldi. İşsizlik sorununa karşı Türkiye’nin İnsan Kaynakları Bakanlığı’na ihtiyacı olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Bunun için İnsan Kaynak ları Bakanlığı kuracağız” dedi. İktidarın kendilerine kaynak sorduğunu anımsatan Kılıçdaroğlu, “Hayatımın 27,5 yılını Maliye’ye ayırmış biri olarak bütçe nasıl yapılır, para nasıl bulunur, planlama nasıl yapılır ve para nasıl harcanır, hepsini biliyorum. Mütevazı olmayacağım öyle bir şeye de ihtiyacım yok” ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı ve yakınlarının ‘Man Adası’ iddiası nedeniyle açılan davada, Kılıçdaroğlu tazminata mahkum edildi. Tazminat kararı veren hâkimin daha önce FETÖ gerekçesiyle tutuklandığı ortaya çıktı. SİNAN TARTANOĞLU Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Man Adası’na usulsüz bir şekilde para transfer ettiği iddiası üzerine açtığı davada CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan hem kendisi hem de yakınları adına toplam 197 bin TL tazminat kazandı. Tazminata karar veren hakim Ülkü Ergin’in daha önce FETÖ gerekçesiyle ihraç edilip, tutuklandığı ortaya çıktı İstanbul Anadolu 5. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celal Çelik katıldı. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Celil Çelik, duruşma öncesinde reddi hakim talebinde bulundu. Hakim Ülkü Ergin, bunun üzerine reddi hâkim talebini reddetti. Kılıçdaroğlu’nun avukatı Çelik, dosyaya giren yeni bir belgeyi incelemek veya beyanda bulunmak için ek süre istedi. Ancak Hâkim Ergin bu talebi de reddetti. Çelik bunun üzerine, , “Zihninde var olan hukuka aykırı kararı oluşturmak amacıyla ivedilikle karar vermeye yönelik yaklaşımını sergilemesi nedeniyle yargılamayı protesto etmesi için cüppemizi çıkararak mahkeme salonunu terk ediyoruz” dedi ve salonu terk etti. Mahkemenin sadece tazminat talebini karara bağlamadığı, kendisini bir ceza mahkamesi yerine koyarak Man Adası belgeleri üzerinde de bir değerlendirme yaptığı görüldü. Mahkeme kararında, “İddi aların tamamen gerçek dışı olduğu yurdışına herhangi bir para gönderilmediği sabit olduğu anlaşılmakla” ifadeleri kullanıldı. Mahkeme, Erdoğan’a 110 bin TL manevi tazminat verilmesine hükmetti. Erdoğan’ın yanısıra, Man Adası belgelerinde ismi geçen Erdoğan’ın oğlu Burak Erdoğan’a 15 bin TL; Erdoğan’ın eniştesi Ziya İlgen’e 17 bin TL, Erdoğan’ın kardeşi Mustafa Erdoğan’a 25 bin TL, Erdoğan’ın dünürü Osman Ketenci’ye 20 bin TL, Erdoğan’ın eski Özel Kalem Müdürü Mustafa Gündoğan’a da 10 bin TL tazminat verilmesini kararlaştırdı. Hâkim Ergin’in, Edirne Enez Hakimliği’nde görevliyken, darbe girişiminden kısa süre sonra, FETÖ soruşturması kapsamında açığa alındığı, tutuklandığı ve ihraç edildiği ortaya çıktı. Doğan Haber Ajansı’nın 20 Temmuz 2016 tarihli haberine göre 14 saat süren yargılamanın ardından hakim Ergin, diğer hakim ve savcılarla birlikte tutuklanarak Edirne Yüksek Güvenlikli F Tipi Cezaevi’ne konuldu. Ancak hakim Ergin’in Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Birinci Dairesi’nin 18 Ekim 2016 tarihli 1880 sayılı adli yargı kararnamesi ile Enez Hakimliği’nden İstanbul Anadolu Hakimliği’ne atandığı ortaya çıktı. Yüksel’in serbest bırakıldığı ve görevine iade edildiği bilgisi basına yansımadı. Hakim Ergin, Haziran 2015 kararnamesi ile de Kemer Hakimliği’nden Enez Hakimliği’ne atanmıştı. l ANKARA Piyasalar için Erdoğan risk Kılıçdaroğlu’nun ekonomi ve iş dünyasından sorumlu başdanışmanlığını yapan Oktay, Erdoğan’ın kazanması halinde işsizliğin, dövizin ve enflasyonun yükseleceğini söyledi. GAMZE BAL 2014’te Çankaya Belediye Başkanlığı’na aday adayı olduktan sonra 2016’da Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekonomi ve İş Dünyasından Sorumlu Başdanışmanlığı’nı yapan Ekrem Kerem Oktay, şimdilerde CHP Ankara 1. Bölge milletvekili adayı. AKP’nin, Türkiye’nin 2001’de yaşadığı ekonomik krizin hemen ardındaki toparlanma döneminde iktidara geldiğini hatırlatan Oktay, bugün gelinen süreçte Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın piyasalar için risk faktörü olduğunu söylüyor. AKP’nin demokrasiden uzaklaşmasının, Türkiye’nin ekonomik geleceğinden çaldığını düşünen Oktay’la ekonomideki son gelişmeleri ve CHP’nin ekonomi hedeflerini konuştuk. n AKP 2002’de nasıl bir ekonomi devralmıştı, o dönemden bugüne yanlış bulduğunuz adımlar neler? Türkiye, 2001’de büyük bir ekonomik kriz yaşamıştı. Her krizden sonra bir toparlanma başlar. AKP de böyle bir toparlanma döneminde iktidara geldi. O yıllarda Türkiye krizden çıkarken küresel finansal koşullarda da belirgin bir iyileşme yaşanmıştı. Petrol fiyatları hızla artarken küresel finansal sermaye büyüklüğü arttı, petrol zengini ülkelerde biriken kaynak gidecek ülke arayışındaydı. Gelişmiş ülkelerde faizler düşük, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde ise yüksekti. Ve küresel sermaye Türkiye’ye akmaya başladı. Türkiye, yüksek faiz, düşük kur politikasına sırtını dayadı ve küresel ekonomiyle entegrasyon seviyesini kontrolsüz bir şekilde arttırdı. Türkiye ekonomisinin küresel sermayeye bağımlılığı arttı. Adeta bir yalancı baharı yaşadık. Gelişmiş ülkelere üretim, tasarım, araştırma ve geliştirme yatırımı olarak giden küresel sermaye, Türkiye gibi aksak bir demokrasiye maalesef faiz için geliyor. Sonra da buna faiz lobisi diyorlar. Bu lobiye çanak tutan AKP iktidarının ta kendisidir. Türkiye’ye 20032018 döneminde 604 milyar dolar kaynak girişi oldu. Bu parayla 215 tane üçüncü köprü veya 32 tane GAP yapılır. Peki AKP 32 tane GAP mı yaptı? Hayır. Ne yaptı? Bu para Türkiye’deki özel sektörü baskı altına almak ve partizan bir sermaye oluşturmak için kullanıldı. Bunun da bedelini çok ağır ödedik. Halbuki demokrasi tramvay değil, raydır. Devlet o rayın üstünde gider. Siz tramvayı raydan çıkartmaya çalışırsanız tramvay devrilir. Bugün yaşanılan bu. n Yeniden Erdoğan’ın seçilmesi ihtimali Türkiye ekonomisini nasıl etkiler? 24 Haziran’da Tayyip Erdoğan seçilirse ne yapacağını artık herkes biliyor. Türkiye OHAL şartlarında, baskı rejimi altında ‘Mars’a gidecek bir Türkiye’ n Sizin ekonomiye getireceğiniz çözüm önerileri nedir? Ekonominin iyileşmesi için hangi adımlara ihtiyaç var? Birincisi, OHAL’i kaldıracağız. 81 ilde OHAL varken kimseye gelin buraya yatırım yapın diyemeyiz. İkincisi, hızlı bir reform sürecine başlayacağız. Adalet mekanizmasını yeniden kuracağız. Biz orman kanunuyla yaşayacak bir kabile değiliz. Kurtuluş Savaşı’nı veren, Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’yiz. Kendimize ve tarihimize yakışan şekilde yaşamamız lazım. Üçüncüsü, kamu yönetimi reformunu yapacağız. İşi ehline vereceğiz. Dördüncüsü eğitim reformu yapacağız. Bu çağda en büyük güç bilgi. Atatürk bu ülkede kıt imkânlarla uçak fabrikası kurdu. Bu ülke Hollanda’ya uçak sattı. İşte vizyon bu. Hedef bu. AKP bizi küçük düşünmeye, küçük hayaller kurmaya alıştırdı. Ben Mars’a gidecek roket yapan bir Türkiye istiyorum. yaşamaya devam edecek. Tayyip Erdoğan’ın menüsü belli. Hukuk devleti yok, bağımsız yargı yok, adil rekabet yok, işçi hakları yok, denk bütçe yok. Ne var? Tek adam yönetiminde borçlanma var, kamu kaynaklarının har vurup harman savrulması var, israf var, yolsuzluk var. O halde ne olacak? Yerli ve yabancı yatırımcılar şimdiden Türkiye’den kaçıyor. 24 Haziran’dan sonra AKP seçilirse Türk Lirası değer kaybetmeye devam eder, işsizlik yüzde 10 seviyelerinden yukarı doğru tırmanır, faiz ve enflasyon yükselir. 16 Nisan’da halkın önüne çıktılar. Ne vaat ettiler? Ekonomi turbo motor takacak. Ne oldu? Ekonomi çöktü. Erdoğan seçilirse 24 Haziran’dan sonra da aynen bu olur. Son 4 yıldır 5’inci kez sandığa gideceğiz. Reform yapmadılar, seçim yaptılar. Türkiye’nin hayati meselelerini çözemedikçe seçime gittiler. Vatandaşın reform beklentisini hep seçim sonrası diye geçiştirdiler. AKP milletimiz için vakit kaybıdır. n Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanı seçilmesi halinde ‘ekonomide bir enkazın devralınacağı’ yorumlarına katılıyor musunuz? Koşullar zor ama Türkiye’nin bu sorunları aşacak gücü var. Bugün temel mesele kaptan köşkünde bu sorunları aşacak bir kaptan yok. Geminin kaptanı gemiyi buzdağına sürüklüyor. O zaman çözüm belli. Kaptanı değiştireceğiz. Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalacağı kesin. Büyüyen, güçlenen, kalkınan bir Türkiye için 24 Haziran şansımızı çok iyi kullanmamız gerekiyor. Bu sefer gerekeni yapacağız, hep birlikte kazanacağız. C MY B