Katalog

KULTUR Onur Haftası’nı ‘Homofobi Sözlüğü’ ile karşılama Sel Yayıncılık, Onur Haftası’nın da kutlanacağı haziran ayında beş farklı ülkeden 70 yazarın homofobinin kolektif şiddetine karşı cevap olarak hazırladığı çok sesli bir metin olan “Homofobi Sözlüğü”nü çıkardı. Sel Yayıncılık’tan bu ay çıkan diğer eserler ise kentsel müş terekleşme hareketleri içinde aktivist olarak yer alan akademisyen Stavros Stavrides’ten Gezi isyanını da içine alan pratiklere teorik bir zemin oluşturan “Müşterek Mekân” ve Enis Batur’un Özel Ansiklopedi dizisinin son kitabı “Sekizinci Günahın Sonrası” oldu. Sfapnietalbsetirkgbviarrsi eyirlikyKJuerarnalliıskfs’iligmcöDis‘Yütnıekyrıliammsııdş’neın14 [email protected] EDİTÖR: ORHUN ATMIŞ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Hollywood’un yıllardır hasılat rekorları kıran filmleriyle anaakım sinemanın gidişini yönlendirmiş en tanınmış yönetmenlerinden Steven Spielberg’in 1993’de Michael Crichton’un romanından çeşitli kukla, manken, modellerle destekli, zengin özel efektler ve gitikçe gelişen bilgisayar teknolojisi sayesinde beceriyle beyaz perdeye uyarlayıp o korkunç tarihöncesi canlılarını hikâye ettiği ve eriştiği büyük sayıdaki seyirci kitlesinin yanısıra gişede de büyük bir ticari başarıyı yakalayan “Jurassic Park”, 1993’den günümüze dek süregelen, kaçınılmaz dört devam filmiyle çağdaş sinemaya damgasını vuran, namlı bir popüler serinin de başlangıcı olmuştu 1993’de. Sürükleyici, gerilimli En son 3 yıl önce, başrollerini Bryce Dallas Howard’la Chris Pratt’ın paylaştığı, Colin Trevorrow’un yönettiği, dinozorları ‘hayat döndüren’ ve en çok seyirci toplayan, efsanenin dördüncü filmi “Jurassic World”de (2015) bıraktığımız serinin bugün gösterime giren beşincisi “Jurassic World: Fallen KingdomJurassic Dünyası:Yıkılmış Krallık”ta yine Chris PrattBryce Dallas Howard çifti başrolde ama yönetmen koltuğundaysa daha önce “Yetimhane”, “Kıyamet Günü”,”Canavarın Çağrısı” gibi ilginç filmleriyle adını duyurmuş, İspanyol kökenli J.A. Bayona var bu kez, “Star Wars Episode 9” projesine dahil olmuş Colin Trevorrow’un yerine. Spielberg’in de yapımcılarından biri olduğu “Jurassic World: Yıkılmış Krallık”, aslında seride tek bir temaya bağlanıp kalınmaması ve sınırların zorlanması görüşünü benimsemiş senaristlerin iyi niyetli ve oldukça naif bir yaklaşımla senaryosunu yazdığı, dinozor koruyucusu bir kurumun müdiresi Claire’le (Bryce Dallas Ho ward) adeta köpek yavrusu yetiştirircesine Blue adını vereceği yavru bir Dino’yu da büyütmüş olan gözü kara kahramanımız Owen’in (Chris Pratt) Jurassic parklardaki dinozorların yok olmaması için yaptıkları işbirliğini gerilimli aksiyon sahneleriyle ve gözalıcı çekimlerle (filmde gerçekten birinci sınıf bir görüntü çalışması öne çıkıyor baştan sona) bezeyerek çekilip 2 saati aşkın bir süreye yayılmış, bir grup insanın can derdine düşerek zıvanadan çıkmış dinozorlarca kovalandığı, sürükleyici, gerilimli Spielbergvari bir seyirlik. Tipik bir yaz filmi Bütün dünyayı da korkutan yanardağların faaliyete geçip habire ateş ve lav püskürtmeye başladığı, Kosta Rika açıklarındaki depremlerle de sarsılan bir adada süren yaşamları tehlikeye giren, soylarının tümden yok olması tehdidiyle karşı karşıya kalan dinozorları başka bir bölgeye taşıyarak kurtarmak derdindeki iyi yü rekli kahramanlarımızla, dinozorları kaçırıp dünyanın en zenginlerine milyonlarca dolara açık arttırmayla satmayı planlayan ‘kötü’lerin mücadelesi olarak konusu özetlenebilecek bu film ancak meraklısına salık verilecek cinsten, “Imax eğlenceği bir gişe filmi” özetle. Toprağın volkan patlamalarıyla sarsılıp yarıldığı, akan ateş ve lav ırmaklarının her yanı kapladığı bir felaket filminden açık havada seyreden, aksiyonu ve heyecanı bol bir fantastik maceraya savrularak değişik türleri harmanlayan yüzeysel ama sürükleyici ve oyalayıcı kılınmış ama yavanlıktan pek kurtulamayan, çekimleri Londra’nın yanı sıra Galler, Hawaii, Ekvador ve Peru’da yapılan bu “Yıkılmış Krallık”, tipik bir yaz mevsimi seyirliği sayılabilir sonuçta. Tabii ki yeni bir devam filmine kapı açan bir finalle sona eren filmin oyuncu kadrosundaysa Jeff Goldblum, Geraldine Chaplin, James Cromwell, Rafe Spall gibi sürpriz oyuncular da yer alıyor. Başka Sinema açık havada UNIQ İstanbul ve Başka Sinema işbirliği ile dördüncüsü düzenlenen Açıkhava Film Festivali dört Oscar ödüllü “The Shape of Water Suyun Sesi” filminin gösterimiyle başladı. Eylül ayına kadar dünyaca ünlü yerli ve yabancı ödüllü filmlerin sanatseverlerin beğenisine sunulacağı festival programı kısa film gecesi, korku gecesi, animasyon gecesi gibi konseptlerle hazırlandı. UNIQ İstanbul Genel Müdürü Sonay Yücel, “Başka Sinema işbirliği ile unutulmayacak bir film seçkisi hazırladık. UNIQ İstanbul olarak sinemaseverleri açık havada yerli ve yabancı ödüllü filmlerle buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz” derken; Başka Sinema Direktörü Azize Tan ise “Uzun süren çalışmalar ardından bu özel seçkiyi hazırladık ve geçtiğimiz sinema sezonunun en iyi filmlerini bir araya getirmeye çalıştık. Dünya sinemasına yön veren yönetmenlerin filmlerini açıkhavada izleme şansına kavuşacak izleyicilerimiz” dedi. Festival kapsamında yarın “The Killing of A Sacred Deer Kutsal Geyiğin Ölümü” ve pazar akşamı da “Insult Hakaret” adlı yapımlar gösterilecek. AbusysıloMsa’trxa’aFaedlasneıyfoer 18yıldır düzenli olarak gerçekleşen ve gelenekselleşen Assos’ta Felsefe etkinliği bu yıl doğumunun 200. yılı vesilesiyle, felsefe tarihinin en önemli filozoflarından birisi olan 19. yüzyıl Alman filozofu Karl Marx’a adanıyor. Felsefe tarihinin en önemli filozoflarından birisi olan Aristoteles’in yaşamının bir bölümünü geçirdiği ve felsefe eğitimi verdiği antik Assos kentinde yapılan ve Felsefe Sanat Bilim Derneği’nin Kurucu Üyesi ve Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Örsan K. Öymen’in öncülüğünde gerçekleşen sempozyum etkinliğine, yurtdışından ve yurtiçinden öğretim üyeleri, öğrenciler ve alan dışından felsefe meraklıları katılıyor. 2 5 Temmuz Bu yıl 25 Temmuz tarihlerinde düzenlenecek olan ve Marx’ın Siyaset Felsefesi’nin farklı bakış açılarıyla ele alınacağı sempozyuma, Prof. Dr. Richard Miller (Cornell Üniversitesi), Prof. Dr. Andrew Chitty (Sussex Üniversitesi), Prof. Dr. William H. Shaw (San Jose Eyalet Üniversitesi), Prof. Dr. Tony Smith (Iowa Eyalet Üniversitesi), Prof. Dr. Karsten J. Struhl (New York Şehir Üniversitesi), Prof. Dr. Türker Armaner (Galatasaray Üniversitesi), Prof. Dr. Doğan Göçmen (Dokuz Eylül Üniversitesi), Yard. Doç. Dr. Larry Udell (West Chester Eyalet Üniversitesi) ve Yard. Doç. Dr. Jan Kandiyali (İstanbul Teknik Üniversitesi) konuşmacı olarak katılacaklar. Etkinlik çerçevesinde aynı zamanda, antik tiyatroda, Anne Monika SommerBloch, bir klasik müzik keman dinletisi de gerçekleştirecek. Ayrıntılı bilgi ve “online” kayıt için: www.philosophyinassos.org. Cuma 8 Haziran 2018 İşbilen Beste yarışmasında zafer, Doğaç İşbilen’in İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı’nın (İKSEV)kurucu Başkanı Dr. Nejat F. Eczacıbaşı Ulusal Beste Yarışması’nın birincisi yirmi yaşındaki besteci Doğaç İşbilen oldu. 32. Uluslararası İzmir Festivali kapsamında dün gece AASSM’de yapılan yarışma konserinde Bogatay Köprülü, Doğaç İşbilen ve Cem Oslu’nun Piyano Konçertoları yarıştı. Şef Can Okan yönetimindeki İzmir Festival Or kestrası sırasıyla Köprülü’nün eserini seslendiren piyanist Başar Can Kıvrak, İşbilen’in eserini seslendiren Kenan Tatlıcı ve Oslu’nun eserini seslendiren Cem Babacan’a eşlik etti. Dünya Prömiyerleri yapılan bu üç eserin seslendirilmesinin ardından seyirciler, seçici kurul ve orkestra üyeleri oylarını kullandı. Değerlendirmenin sonunda birinciliği Doğaç İşbilen, ikinciliği Cem Oslu, üçüncülüğü ise Bogatay Köprülü kazandı. Rahmi Koç’ta ‘BACH’ 46. İstanbul Müzik Festivali, 25’inci yılını kutlayan İstanbul Caz Festivali’yle işbirliği yaparak yarın Rahmi Koç Müzesi’nde müzikteki kökenlerini yoğunluk, bütünlük ve tutarlılık içinde caza aktaran projeleriyle tanınan Dieter Ilg’i yeni projesi “BACH” ile konuk ediyor. Dieter Ilg, “BA CH” projesiyle Bach’ın ezgilerinden müzikal bir öykü çıkarıyor. Program Elvan Tuğsuz Güven’in gösteri sponsorluğunda gerçekleştirilecek. Ayrıca “Konsere Doğru Etkinlikler” kapsamında kültür sosyoloğu ve öğretim üyesi Orhan Tekelioğlu “Cazın Bach ile imtihanı” başlıklı bir konuşma yapacak. Opera ve baleye ilgi bu sene arttı Opera ve bale izleyici sayısı 20162017 sezonunda, bir önceki döne me oranla yüzde 3.1 artarken, bu sayının 281 bin 69’a yükseldiği görüldü. Buna kar şın, 2013, 2014 ve 2015 yılları ile kıyas ladığında sayının oldukça düştüğü belir lendi. Medya takip kurumu Ajans Press; opera, bale, orkestra, koro ve toplulukla rın izlenme oranlarıyla ilgili yapılan araş tırmayı inceledi. Ajans Press’in Türkiye İstatistik Kuru mu (TÜİK) ve medya yan sımaların dan derledi ği bilgilere gö re 2017 yılında opera ve baleler de görev yapan sanat çı sayısı ise bir önceki yı la göre yüzde 2.2 artar ken, misafir sanatçılar dâhil 2 bin 498 sa natçının görev al dığı saptandı. Bu sayının da yüz de 44.7’si Ajans Press’in incelemesine göre izleyici sayısı 2013, 2014 ve 2015 yılları nin kadınlardan oluştuğu kayde dildi. ile kıyaslandığında oldukça düşmüş durumda. İFSAK’ın kazananları belli oldu 38. İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması’nın kazananları belli oldu. Dört yıldan bu yana verilen Sinema Emek Ödülü’neyse bu yıl senarist Hüseyin Kuzu layık görüldü. En İyi Kısa Film Ödülleri’ni Kurmaca Dalı’nda “Doğu Yakası” filmi ile Harun Durmuş, Belgesel Dalı’nda “Dönüş” filmi ile Nesli Özalp Tuncer, Deneysel Dalı’nda ise “One Way Ticket” filmi ile Barış Alp kazandı. Bu sene yarışmaya 117 film katılırken, ön elemeyi Ali Dalgıç, Mustafa Naymanlar ve Orhan Burak Acar’dan oluşan jüri üyeleri; tek seçiciliğini ise oyuncu Ruhi Sarı gerçekleştirdi. Bozcaada’da açık havada caz Açık havada caz festivali deneyimi yaşatan ve geçen yıl ilki düzenlenen Bozcaada Caz Festivali bu sene 27 28 29 Temmuz tarihlerinde seyirciyle buluşacak. Farklı jenerasyonlardan müzisyenleri dinleyiciyle buluşturacak olan Bozcaada Caz Festivali; funk, pop, etnik, balkan, füzyon ve özgür caz gibi türlerini içerecek geniş bir programla Pavli Bozcaada, Kabak & Lin ve Allaturca Music işbirliği ile düzenlenecek. Kendine Has ve Avek Volkswagen katkılarıyla gerçekleşecek Bozcaada Caz Festivali’nin biletleri www.biletix.com adresinden satın alınabiliyor. Festivalde ‘Çocukça Bir Gün’ İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 25. İstanbul Caz Festivali’nde çocuklara özel “Çocukça Bir Gün” etkinliği bu sene 7 Temmuz Cumartesi günü Sakıp Sabancı Müzesi’nde yapılacak. Geçen yıl ilki düzenlenen etkinlikte Okay Temiz’in hazırladığı ritim atölyesi ve çeşitli aktivitelerle çocuklar müzik öğrenecek. Ritim atölyesi ve diğer etkinlikler bittikten sonra çocuklar Okay Temiz eşliğinde yeni öğrendikleri enstrümanları ile toplu bir gösteri sunacak. Kuzguncuk’ta yaz okulu sergisi Kuzguncuk gönüllülerinin bu yıl 13’üncü kez düzenledikleri Kuzguncuk Yaz Okulu’nun geleneksel sergisi bugün açılıyor. Bu yılki sergide Kuzguncuklu sanatçıların ve imeceye katılan Kuzguncuklu kadınların yaptıkları bebekler satışa sunuluyor. Satıştan elde edilen gelirle, her yıl olduğu gibi, yaz okulunun giderleri karşılanacak. C MY B