15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 6 Haziran 2018 2 sağlık EDİTÖR: SİBEL BAHÇETEPE TASARIM: FUNDA YAŞAR ER Mucizeyi başardı[email protected] Kansere karşı ‘Cesaret’ zamanı Dünyada her yıl 239 bin kadın yumurtalık kanserine yakalanırken, 152 bini bu sebeple yaşamını yitiriyor. Yumurtalık kanseri, Türkiye’de 100 bin kadından yaklaşık 7’sinde görülse de en ölümcül jinekolojik kanser olarak öne çıkıyor. Kanser hastalarının ve hasta yakınlarının cesaretli duruşundan ilham alarak, kanserle mücadelede doğru bilgilendirmenin önemine dikkat çekmek isteyen Türk Tıbbi Onkoloji Derneği “Cesur Yüzüm” projesini hayata geçirdi. Dernek, kampanya ile herkesi “kansere karşı cesur yüzlerini göstermeye” çağırdı. Kanserin teşhis edildiği andan itibaren başlayan süreci, hastalar ve yakınlarının hekim yönlendirmesiyle umutlarını kaybetmeden, kararlılık ve cesaretle sürdürmeleri gerekiyor. Bu bilinci tüm topluma aşılamak ve kanserle mücadele edenlere destek olmak amacıyla yola çıkan Türk Tıbbi Onkoloji Derneği, kanser hastalarının cesaretlerinden aldığı ilhamla bir farkındalık kampanyası başlattı. Kampanya kapsamında sosyal medya kullanıcıları, yüzlerine sürecekleri “cesur yüzüm” boyalarıyla kanser mücadelesinde cesaret temalı ve #cesuryüzüm hashtag’li paylaşımlar yapmaya, bu paylaşımlarında kanserden bahsetmeye ve kendi hikâyelerini anlatmaya davet edildi. Böylece kanser hastalarına ve hasta yakınlarına “cesaret ve kararlılıkla yanınızdayız” mesajı verilmesi hedeflendi. Hastalar ve hasta yakınlarına ayrıca, bu mücadelede kendilerine yardımcı olacak doğru ve detaylı bilgiyi hekimlerinden alabilecekleri anımsatılarak, Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından hazırlanmış içeriklere kanser.org adresinden ulaşabilecekleri vurgulandı. Güneş alerjisi cildinizi bozmasın n Şapka takılmalı n Uzun kollu, sıkı dokunmuş kıyafet giyilmeli Bu aylarda özellikle çocuklarda güneş alerjisi şikâyetleriyle dermatologlara başvurular artıyor. Deride kaşıntı, kızarıklık, su toplaması şeklinde kendini gösteren güneş alerjisine karşı uz n Günde 23 kez yüze 30 faktör ve üzeri güneş kremleri sürülmeli. n Cildi nemli tutmak önemli n Ilık duş alınmalı n Gerekli teda manlar “Direkt güneşe viler yapılmalı maruz kalmayın, uzun kollu ve sık dokumalı kıyafetler ter cih edin, yüksek faktörlü güneş kremleri kulla nın, sık sık ılık duş alın” uyarısında bulundular. Yeni Yüzyıl Üniversitesi Gaziosmanpaşa Has tanesi Dermatoloji Bölümü’nden Uzm. Dr. Öz lem Yılmaz Albayrak, güneş alerjisi ile ilgili me rak edilenleri anlattı. Albayrak, güneş alerjisinin özellikle kıştan yaza geçiş dönemlerinde sık ya şandığını belirterek “Cildin güneşe maruz kalan bölümlerinde oluşan kızarıklık, su toplayan ya ralar, küçük kabarcıklar şeklinde gelişen bir du rumdur. Genellikle mevsimin ilerleyen dönem lerinde temmuz gibi de bu şikâyetler geçer. Bu aradaki dönemde ise hastalar çok rahatsız olur. Ortalama şikâyetler birkaç ay sürer” dedi. Teda vi olarak kremler ve bazı ilaçlar verdiklerini an cak birincil önlemin “güneşten korunma” oldu ğunu kaydeden Albayrak, şöyle devam etti: “Fiziksel olarak korunamayacak durumda isek örneğin gölgelik bir alanda şapka takamı yor veya uzun kollu kıyafetler giyemiyorsak o zaman mutlaka güneş koruyucu kremler öneri yoruz. Onun için de 30 faktör ve üzerini kullan malarını istiyoruz. Güneş alerjisi genellikle ço cuklarda daha sık görülüyor. Özellikle nadir gö rülen, romatizmal hastalıkları olan lupus, vulga ris dediğimiz sistemik hastalarda daha alevlen me olabilir. Bazı tansiyon, kolesterol ilaçları gü neşe karşı duyarlılığı arttırabiliyor.” Tatil için geldiği Türkiye’de bu kez sağlığına kavuştu Ionut Bicu, hastalığı çocuklarından bile sakladığını belirterek “Ülkemdeki doktorlar ‘çok yaşamazsın’ demişti, pes etmedim. Hastalığı yendim. yeniden doğmuş gibiyim” dedi. Romanya’da yaşayan 40 yaşındaki Ionut var. Bu nedenle çocuklardan sakladık” dedi. Gıda sektöründe satış ve pazarlama alanında çalışan 2 Bicu’ya 2017 yılında ko çocuk babası Bicu’ya Eylül 2017 lon (bağırsak) kanse yılında kolon kanseri tanısı ko ri tanısı kondu. Ülkesinde ameliyat olan ve ameli SİBEL BAHÇETEPE nuldu. Kendisine ilk önce kanserin ikinci evre olduğunun söylen yat sonrasında kanserin yal diğini anlatan Bicu, “Kolon kan nızca kolona değil tüm karın böl seri olduğum söylenmişti. Oysa kanser gesine yayıldığını öğrenen Bicu, tüm karın bölgeme yayılmış” dedi. “Romanya’da ameliyatın başarılı geçme ihtimalini yüzde 16 olarak Enfeksiyon kapmıştı belirttiler. Pek umut vermediler, hat Ülkesindeki doktorların tümörün yal ta ameliyattan sağ çıkmamın muci nızca bağırsakta olduğunu düşündükle ze olacağını bile söylediler. Ben de rini ve bu nedenle de ameliyata hazırlık araştırarak tedavi için Türkiye’ye sız girdiklerini, sonrasında ise doktorla geldim ve tekrar hayata döndüm. rın kendisine tekrar ameliyat olması ge Romanya’da bir insan eğer kanser rektiğini söylediklerini dile getiren Bicu, se kimse onunla konuşmaz, ona yak “Kanser pankreas ve böbreklerime de laşmaz. Ölecekmiş gibi bir yaklaşım sıçramış. Romanya’da ikinci ameliyatın ‘Ameliyat başarılı geçti’ ‘Hastaya özel tedavi ’ Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Koray Topgül, şunları anlattı: “Hastamız bize geldiğinde ameli yat edilmiş ve kalın bağırsağının bir kısmı alınmış tı. Fakat aynı ameliyatta böbrek çevresinde tespit edilen ve karın içinde yayılmış, aynı zamanda mi Dr. Topgül de çıkışını tutmuş pankreas başına komşu bir tümörü de var dı. Operasyon çok riskli bulunduğu için cerrahinin o kısımla rı yapılmamıştı. Hastamız, hastanemize yalnızca kemotera pi almak amacıyla gelmişti fakat değerlendirmelerimizde mi de çıkışındaki tıkanıklığın sadece basit bir by pass ile geçişti rilmemesi gerektiğini, hastanın ciddi bir cerrahi geçirip sıcak kemoterapi almasının ona çok büyük katkı sağlayacağını dü şündük. Ameliyatın risklerini de konuşarak hastamızı ameli yata aldık. Ameliyat çok başarılı geçti. ” Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Yıldı rım da şunları ifade etti: “Hastamıza ülkesinde ya pılan ilk operasyon sonrası, karın içinde abse ge lişmişti. Bu şeklide hastanemize başvuran hastamızın öncelikle 40 dereceye varan ateşi ve absesi Dr. Yıldırım için tedavi uyguladık. Daha sonra hastaya özel tedaviyi belir lemek için tümörün genetik yapısını inceledik. Hedefe yönelik moleküler tedavilerle birlikte kemoterapi kombinasyonu uy guladık. Tümör tedaviye genel olarak iyi yanıt vermesine rağ men duedonuma yapışık görünen kısmında tümörde küçül me yeterince olmamıştı. Tıkanıklık bulguları gelişmesi üzerine hasta ameliyat edildi ve Sıcak kemoterapi uygulandı. Şu anda operasyon sonrası iyileşme safhasında olan hastaya koruyu cu tedaviler uygulanmaya devam edilecektir.” başarılı olma ihtimalini yüzde 16 olarak belirttiler. Oradaki ameliyatımdan sonra diren takmışlardı ve mikrop kapmıştım. Daha sonra araştırdım ve tedavi olmak için Türkiye’ye geldim. Daha önce de yalnızca tatil için birkaç kez gelmiştim” diye konuştu. Bicu, şöyle devam etti: “Buraya geldiğimde ilk olarak Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yeşim Yıldırım’a gittim. Sonrasında 2 haftada bir toplamda 8 kür kemoterapi yapıldı. Kemoterapi duodenum (oniki parmak bağırsağı) dışındaki tümörleri yok etti, ancak duodenumdaki tümörlere çok fazla etki etmemişti. Bir süre sonra orası tıkandığı için yemek yiyememeye başladım. Bu durumda da hekimlerim sıcak kemoterapi (HIPEC) yöntemiyle tümörleri temizlemeye karar verdiler. Ameliyatı genel cerrahi uzmanı Prof. Dr. Koray Topgül 2 hafta önce yaptı. Şu an çok iyiyim, ülkeme dönüyorum. ” ‘Yeniden doğmuş gibiyim’ Hastalığını öğrendikten sonra umudunu hiç kaybetmediğini kaydeden Bicu, “Kanseri kabullendim, karamsar olmadım. Ancak çocuklara kanser olduğumu söylemedik. Romanya’da bir insan kanserse kimse onunla konuşmaz, ona yaklaşmaz. Ölecekmiş gibi bir yaklaşım olur. Şimdi iyiyim. Ülkemdeki doktorlar ‘Çok yaşamazsın’ demişlerdi, yine de pes etmedim. Bu lafı duyduktan sonra şu an tümörlerin tamamen temizlenmiş olduğunu bilmek gerçekten bir mucize, yeniden doğmuş gibiyim” dedi. Uzmanlar “Yatağa girer girmez telefon ya da tabletlerimiz ile ilgilenerek uyku sürelerimizi kısaltıyoruz. Uykusuzluk da depresyona, şeker hastalığına ve kilo alımına neden olur” dediler Bağımlı olabilirsiniz Hayatımızın bir parçası olmaktan öte merkezi haline gelen sosyal medya rimizi kısaltıyoruz” dedi. Kilo alma nedeni ve yarattığı bağımlılığı hafife Cep telefonu, tablet gibi almamız gerektiğini söyleyen cihazların ekran ışığının et psikiyatrist Dr. Burak Berber, kisine de dikkat edilmesi “Günlük rutin olarak yaptığı gerektiğini vurgulayan Ber nız işlerde aksamalara neden ber, “Kullanırken ekran ışı oluyorsa, telefonunuzdan ay ğının yaydığı mavi ışık göz rı kalamıyorsanız, yalnızca Dr. Burak bozulmalarına davetiye çı paylaşım için etkinlikler ya Berber karabilir. Uykusuzluk yal pıyorsanız, bakmadığınız zaman nızca fizyolojik olarak kişiyi etki larda hayattan kopmuş gibi hisse lemez bununla birlikte depresyo diyorsanız sosyal medya bağımlısı na, şeker hastalığına, kilo alımına olabilirsiniz” dedi. da neden olur. Aynı zamanda kişi Hormonları etkiliyor nin uyku kalitesini de olumsuz etkilemektedir. Uykusuz bir şekilde Psikiyatr Dr. Berber, modern güne başlayan kişinin gün içerisin dünyanın sosyalleşme aracı sosyal deki verimi düşer, yapacağı aktivi medyanın çarpıcı etkilerini anlat teler azalır, odaklanma problemle tı. Berber, “Elektronik cihazlar, uy ri ile karşılaşabil kuya dalmamızı sağlayan melato mektedir. Bir in nin adlı hormonun salgılanmasını sanın ortalama engelliyor bu da kişi de uyuyama uyku saati 7 ile 9 ma sorununa neden oluyor. Sosyal saat arasında ola medyanın bu kadar yaygın olmasıy bilir, daha fazla la birlikte uyku problemi günümüz sı kişide olum de oldukça geniş yer kaplıyor. Yata suzluklar yarata ğa girer girmez telefon ya da tablet bilmektedir” diye lerimiz ile ilgilenerek uyku sürele konuştu. Uneydkuesnui zluk Günümüzde haberlerden, etkinliklerden, gün içerisinde yaşanan tüm olaylardan anında haber almak için kullandığımız sosyal medya araçları artık hayatımızın bir parçası konumunda. Bir kafeye, restorana gittiğinizde hemen hemen herkesi elinde telefon, içtiği kahvenin, yediği yemeğin ya da çektiği selfienin paylaşımıyla meşgul olurken görebilirsiniz. Peki, sosyal medya bu kadar içimizdeyken bizi değiştirebileceğini hatta bağımlısı olabileceğinizi düşündünüz mü? Ne yazık ki bu kaçınılmaz bir gerçek. Hayatı Kaçırma Sen... İdrar kaçırma sorunu olan kadınları bilgilendirmek ve farkındalık yaratmak amacıyla Türkiye’de ilk defa gerçekleşen bir projeye imza atıldı. Proje kapsamında içerisinde ünlü isimlerin “hayatı kaçırmamakla” ilgili hikâyelerinin de yer aldığı “Hayatı Kaçırma Sen, Bir Yolu Var İstersen” kitabı çıktı. Türkiye genelinden seçilen, toplamda 85 farklı hikâyenin yer aldığı kitabından elde edilecek gelir Türkiye Kas Hastalıkları Derneği’ne (KASDER) bağışlanacak. 3 milyon kadının sorunu Kontinans Derneği Başkanı Prof. Dr. Tufan Tarcan, ülkemizde 40 yaş ve üzeri her 4 kadından biri yani 3 milyona yakın kadın idrar kaçırma sorunu ile karşı karşıya olduğunu anımsattı. Tarcan, dünyada 400 milyon, Avrupa’da ise 50 milyon kişi idrar kaçırma sorunu yaşadığını anımsatarak “ Ancak özgüven eksikliğine ve kişinin ha yattan soyutlanmasına neden olan idrar kaçırma sorununa yeterince çözüm aranmıyor. İdrar kaçırma kadınlarda daha sık görülen bir problemdir. Türkiye’de yapılan bir çalışmada, kadınlarda idrar kaçırmanın erkeklere nazaran 4 kat daha fazla olduğu ortaya çıkmıştır. Dünyada ve Türkiye’de idrar kaçırma sorunu her yıl artmaktadır” değerlendirmesini yaptı. Tarcan, idrar kaçırma problemi olan hastaların yalnızca yüzde 12’sinin şikâyetlerini hekimlere ifade edebildiğini söyledi. Tarcan, idrar kaçırmanın yaşam kalitesini ciddi anlamda etkilediğine de dikkat çekti. Dernek yönetim kurulu üyesi Prof. Dr. Oktay Demirkesen ise kitapla amaçlarının idrar kaçırma sorunu yaşayan kişilere bir nebze de olsa yalnız olmadıklarını hissettirebilmek, bu konunun utanılacak bir konu olmadığını ve idrar kaçırma sorunundan kurtulmanın bir yolu yani bir tedavisi olduğunu kamuoyuna duyurmak olduğunu dile getirdi. Yılda 20 bin kalça kırığı Osteoporoz yani kemik erimesi yalnızca kadınlarda görülen bir hastalık değil. Türkiye’de yapılmış olan çalışmaya göre, 50 yaş ve üzeri kadınların yüzde 12.9’unda osteoporoz görülürken, bu oran erkeklerde de yüzde 7.5. Türkiye Endokrinoloji ve Metabolizma Derneği Başkanı Prof. Dr. Sevim Güllü, “Yapılan araştırmada 50 yaş ve üzerinde yılda 24 bin kalça kırığı oluştuğu ve bunların çoğunun da 75 yaş üzeri kadınlarda görüldüğü bulunmuştur. Kırıklar yaşam kalitesini bozarak bireyleri bakıma muhtaç hale getirebildiği gibi ölümlere bile neden olabilmektedir” dedi. Güllü, kemik kırıklarının nedenlerini şöyle özetledi: 4 Hareketsizlik, 4 Sigara kullanımı, 4 D vitamini eksikliği ve kalsiyumdan fakir beslenme 4 Aşırı zayıflık, 4 Alkol kullanımı gibi yaşam tarzı bozuklukları, 4 Bazı genetik hastalıklar, 4 Kan hastalıkları, 4 Romatizmal hastalıklar, 4 Kalp yetmezliği ve böbrek hastalığı 4 Bazı ilaçlar (epilepsi, mide ilaçları gibi) Sürekli yorgunluk hastalık habercisi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Zahide Ka raca, kansızlığın toplumda en sık görülen kan hastalıklarının başında geldiğini ve birçok hastalığın da habercisi olduğunu söyledi. Karaca, aneminin (kansızlık) basit bir beslenme yetersizliğinden kaynaklanabileceği gibi kanser gibi ölümcül bir hastalığın da ilk işareti olabileceğine dikkat çekerek, şunları kaydetti: “Kendini sürekli yorgun hissettiğini söyleyen bir kişi için çevresinin de ilk aklına gelen durum şüphesiz anemi oluyor. Aslında bu durum, kan miktarındaki azalmadan değil, kanımıza kırmızı rengini de veren alyuvarlarımızın içindeki oksijen taşıyan hemoglobin proteininin miktarının azalmasından kaynaklanıyor. Hemoglobin yapımında gerekli 3 besinsel faktör bulunuyor. Bunlar, demir, B 12 vitamini ve folik asit. Bu üçünden birinin olmaması durumunda hemoglobin yapılamıyor. Kan yapım organı olan kemik iliğinin yeterli çalışmaması ya da hatalı üretim yapması, kanın damar içinde parçalanması ya da bir yerden kan kaybı sonucu anemi ortaya çıkabiliyor. En sık görülen demir eksikliği anemisi özellikle doğurganlık çağındaki kadınları etkiliyor.” lDHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle