Katalog

UMUTLAR YİNE AKDENİZ’E GÖMÜLDÜ... Avrupa, göçmenlere kapıları kapatma yönünde kararlara imza atarken yoksulluk ve çatışmalar nedeniyle Afrika’dan kaçmaya çalışanların dramına her gün bir yenisi ekleniyor. Libya sa DUNYA hil güvenliği, göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucunda yaklaşık 100 kişinin kayıp olduğunu, üç bebeğin ise yaşamı nı yitirdiğini duyurdu. Libya’nın başkenti Trablus’un doğusunda batan teknede yaklaşık 120 kişinin bulunduğunu bildiren yetkililer, kazada kurtarılan 16 kişinin kıyıya ulaştırıldığını açıkladı. Avrupa’ya göç akınının önemli uğraklarından biri olan Libya’da geçen hafta göçmenleri taşıyan bir teknenin batması sonucu en az 220 kişi yaşamını yitirmişti. AB kapıyı kapatıyorCumartesi30Haziran2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 9 GAZETEYE SALDIRIDA 5 KİŞİ ÖLDÜ Avrupa Birliği’nin (AB) “kader zirvesi” olarak görülen Brüksel’deki liderler toplantısında sabaha kadar süren tartışmaların ardından göçmen politikasında sağ ve aşırı sağ hükümetlerin istedikleri oldu. İtalya’nın önceki gece alınacak kararların tümüne veto kartını çıkarmasıyla patlak veren kriz, “toplama kampları” eleştirilerinin odağındaki göçmen merkezlerinin kurulması ve göçmenlerin birlik sınırları içinde hareketinin kısıtlanması kararlarıyla aşıldı. Avro bölgesi, Britanya’nın birlikten çıkışı (Brexit), transatlantik ittifakındaki çatlaklar, Rusya’ya yönelik yaptırımlar ve güvenlik gibi önemli konuların da masaya yatırıldığı iki günlük zirveye, beklendiği gibi göçmen/sığınmacı politikası damga vurdu. Almanya Başbakanı Angela Merkel önceki gün yaptığı açıklamada, göçmenler sorununun AB’nin kaderini belirleyebilecek nitelikte olduğunu belirtmişti. Deniz yoluyla Avrupa’ya gelmeye çalışan göçmenlerin ilk duraklarından olan, “kapalı kapı” politikasında ısrarcı Roma’nın önceki gece alınan tüm kararları veto etmesinin ardından 9 saati bulan hararetli toplantıda liderler göçmen politikasını sertleştiren kararlara imza attı. Gönüllülük esası Dün sabah saatlerinde yayımlanan ortak metne göre, daha önce her ülke için kota uygulanan sığınmacı kabulü konusunda gönüllülüğün esas alınması, iltica talepleri için “kontrollü göçmen merkezlerinin” kurulması, denizde kurtarılan göçmenler için ortak sorumluluk üstlenilme Roma’nın zirve kararlarını veto etme resti sonrasında birlikten göçmenlere yönelik sertlik yanlısı politikadan yana karar geldi Göçmen politikasıyla ilgili istediklerini AB’den büyük oranda alan İtalya’nın aşırı sağsağ popülist koalisyonun lideri Başbakan Giuseppe Conte, varılan anlaşmayı “İtalya artık yalnız değil” sözleriyle değerlendirdi. Anlaşmaya varılması üzerine “gururluyuz” dedi. si ve birlik içinde göçmenlerin hareketinin sınırlandırılması konularında uzlaşmaya varıldı. AB dışında da bu merkezlerin kurulmasının amaçlanacağı bildirilse de, henüz herhangi bir Afrika ülkesinden bu konuda olumlu bir sinyal gelmedi. Ortak bir metin hazırlanabilmiş olmasını “başarı” olarak nitelendiren Almanya Başbakanı Angela Merkel, devam eden görüş ayrılıklarını gidermek için ise çok çalışmaları gerekeceğini de sözlerine ekledi. Fransa ve Avusturya ise topraklarında göçmen merkezi kurmayacaklarını duyurdu. İtalya’da aşırı sağcı Lig’in lideri ve İçişleri Bakanı Matteo Salvini’den yaz boyunca ülkesinin limanlarının STK’lerin gemilerinin kurtarma çalışmalarına kapalı olacağı çıkışı geldi. Avrupa Konseyi Başkanı Donald Tusk, liderler zirvesinde varılan anlaşmaya ilişkin “Bir başarıdan söz TÜRKİYE’YE İKİNCİ DİLİM YARDIMA ONAY Liderler zirvesinde ele alınan göçmenler başlığında Türkiye’nin sı ğınmacıları ülkede tutması karşılığın da alacağı ikinci 3 milyar Avro’luk des tekle ilgili olarak Ankara’yı memnun eden karar çıktı. Zirvede AB sınır koru ma teşkilatı Frontex’in güçlendirilme sine, Avrupa’ya göçün engellenmesi için Türkiye, Fas ve Kuzey Afrika ülke lerine daha yüksek miktarda yardım sağlanmasına karar verildi. Böylece Türkiye’yle AB arasında 2016 yılında yapılan ve “kirli pazarlık” sözleriy le eleştirilen göçmen anlaşması ge reği birliğin ödemesi gereken 6 mil Macaristan Başbakanı Orban ile Merkel. yar Avro’luk desteğin ikinci dilimi de aktarılacak. Avrupa liderleri, Kırım’ı 2014 yılında ilhak eden Rusya’ya uygulanan yaptırımlarınsa 6 ay daha uzatılmasını kararlaştırdı. etmek için henüz erken” dedi. ‘kDaeçhaşnelattreane ng el’ Akdeniz’deki sığınmacıların kurtarılması ve sağlık hizmetleri için çalışma yapan kuruluşlardan Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF) zirvede alınan kararları sert şekilde eleştirdi. MSF’den “Görünen o ki, Avrupalı devletlerin üzerinde anlaşmaya vardıkları tek şey, ne kadar savunmasız olduklarına, hangi dehşetten kaçtıklarına bakılmaksızın Avrupa’nın kapısına gelmiş insanları engellemek, aramakurtarma operasyonlarını şeytanlaştırmak” tepkisi yükseldi. ÜSKÜP VE TİRAN’A YEŞİL IŞIK Brüksel zirvesinde genişleme yönünde de uzlaşma sağlandı. Makedonya ve Arnavutluk’ta yargısal ve yolsuzluk karşıtı reformların tamamlanması halinde bu iki ülkeyle 2019’un sonundan itibaren üyelik müzakerelerinin başlatılması kararlaştırıldı. Üsküp ve Atina geçen haftalarda isim krizini giderme yönünde adım atmış, Yunanistan kuzey komşusunun adının “Kuzey Makedonya” olarak değişmesi halinde bu ülkenin AB üyeliğine karşı kullandığı vetoyu kaldıracağını taahhüt etmişti. Şam’dan ‘Roma teması’ İtalyan yetkililerin bu yıl başında Suriye’nin üst düzey askeri danışmanıyla bir araya geldiği iddia edildi. Guardian gazetesinin haberine göre, geçen şubatta gerçekleşen gizli görüşme Suriye’nin ulusal güvenlik şefi Ali Memlük ile dönemin İçişleri Bakanı Marco Minniti ve istihbarat şefi Alberto Manenti arasında İtalya’da gerçekleşti. Avrupa Anayasa ve İnsan Hakları Merkezi’nin (ECCHR) suç duyurusunda bulunduğu, toplantı ile 2011’de hakkında AB’ye giriş yasağı verilen Memlük’ün yasağı ihlal ettiğini belirttiği kaydedildi. Toplantı için Memlük’ün Roma’ya resmi olarak tanınmayan ve duyurulmayan özel bir jetle getirildiği öne sürüldü. ECCHR, ziyaret ve görüşme iddialarının birkaç farklı hükümet yetklisi ve gazetecilik kaynaklarından doğrulandığını savundu. ABD S400 alarmında Rusya ile ABD arasında savunma sistemleri rekabeti sürerken Washington’ın Rus S400 füze sistemlerine karşı mücadele araçlarını geliştirme kararı aldığı bildirildi. ABD Hava Kuvvetleri yetkilisi James Holmes, Türkiye’nin de alım anlaşmasını imzaladığı S400’lere karşı hava ve kara kuvvetlerinin güçlerini birleştirdiğini söyledi. Holmes, “Elimizdeki araçları birleştirerek keşif, komuta, idare ve ayrıca uzun menzilli ateşe yönelik uygulayacağız” dedi. Himmler’in kızı ajanmış Almanya’da Nazi döneminin komutanlarından, Yahudi Soykırımı’nın baş sorumlularından Heinrich Himmler’in kızının Federal Almanya’nın ajanı olarak görev yaptığı ortaya çıktı. Almanya gizli servisi BND’nin dün yaptığı açıklamada, Nazi polis gücü SS’in komutanlığını da yapan Himmler’in kızı Gudrun Burwitz’in 1960’larda kısa süreliğine servis adına çalıştığı kabul edildi. BND’nin açıklamasında, mayıs ayında yaşamını yitiren Burwitz’in çalıştığı süre zarfında nazizmi veya babasını öven herhangi bir davranışta bulunmadığı belirtildi. Öte yandan Burwitz’in, Nazi döneminde işlenen insanlık suçlularının faillerinin yargılanmaktan kaçmalarına yardım ettiği, neoNazi mitinglerinde konuşmalar yaptığı biliniyor. binseeadEyyevıtünlsekleırser1keri2nli0idni Deraa’da ateşten kaçış Rusya destekli Suriye ordusunun ülkenin güneyinde Ürdün sınırına yakın Deraa’da cihatçılara yönelik operasyonlarını sürdürürken bölgede insani kriz her geçen gün ağırlaşıyor. Muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi ordunun Deraa’nın doğusunda ve kuzeydoğusunda ilerlemeye devam ettiğini, bombardıman ve çatışmalar nedeniyle evini terk etmek zorunda kalanların sayısının 120 bini aştığını açıkladı. BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Zeyd Raad el Hüseyin’den de Deraa’daki durumun Doğu Guta’ya benzeyebileceği, sivillerin hükümet güçleri, muhalifler ve IŞİD arasındaki ateş altında mahsur kalabileceği uyarısı geldi. Gözlemevi, kaçan sivillerin Ürdün sınırına ve İsrail işgali altındaki Golan Tepeleri’ne akın ettiğini duyurdu. Dün akşam saatlerinde Reuters’e konuşan Ürdünlü bir kaynak ise “Suriye’nin güneyinde hükümet ile muhalifler arasında ateşkese varıldığına dair haberlerin geldiğini” söyledi. İsrail: Gelmesinler Bu arada İsrail Enerji Bakanı Yuval Steinitz, “Golan cephesinde biriken sığınmacıların İsrail’e geçişleri Bir günde 13 idam Geçen yıl IŞİD’e yönelik zafer ilan eden Bağdat yönetiminin cihatçı örgütle bağlantılı oldukları gerekçesiyle yakaladığı, aralarında Türkiye vatandaşlarının da olduğu kişilere yönelik yargı süreci tartışmaların merkezinde. Irak Başbakanı Haydar İbadi’nin önceki gün haklarında ölüm kararı verilen IŞİD’lilerin infazının derhal yerine getirilmesi talimatının ardından dün 13 kişinin idamının gerçekleştirildiği açıklaması gündeme yansıdı. Başbakanlık’tan yapılan açıklamada, “Haklarında kesinleşen cezalar üzerine 12 terörist idam edildi” denildi. Ancak Adalet Bakanlığı daha sonra bu sayıyı 13 olarak açıkladı. Bakanlık, bu kişilerin “terörist gruplarla operasyonlara katıldığı Irak, idama mahkum edilenlerin fotoğraflarını yayımladı. nı, sivillerin öldürülmesinde rol oynadığını” belirtti. Yargı süreçlerine ilişkin insan hakları örgütlerinden ise uyarılar sürüyor. IŞİD geçen hafta rehin tuttuğu 8 güvenlik görevlisinin görüntülerini yayımlamış, takas için hapisteki Sünni kadınların serbest bırakılması şartı koşmuştu. Ardından ise 8 kişinin öldürüldüğü haberi gelmişti. İbadi’den buna “sert yanıt” verileceği çıkışı yükselmişti. nin engellenmesi gerektiğini belirtirken Tel Aviv’den yapılan açıklamada Golan Tepeleri çevresinde bulunan Suriyelilere tonlarca gıda ve erzak yardımı yapıldığı duyuruldu. Halihazırda 650 bin Suriyeli sığınmacıya ev sahipliği yapan Ürdün de sınırlarının kapalı olduğunu açıkladı. BM yetkilisi Zeyd, “IŞİD’in Yarmuk Havzası’nda sivillerin kontrolleri altındaki bölgelerden ayrılmasına izin vermedikleri, hükümet kontrolündeki bazı kontrol noktalarından geçmek isteyenlerden ise yüzlerce dolar para alındığı yönünde duyumlar aldıklarını söyledi. Taraflara bölgeden çıkmak isteyen herkese güvenli geçiş imkânı tanınması çağrısı yapıldı. Suriye ordusunun ilerlemesinin geçen yıl ABDRusyaÜrdün arasında ilan edilen çatışmasızlık bölgesi anlaşmasını tehlikeye attığı yorumları yapılıyor. Öte yandan Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in önceki gün yaptığı açıklamada, Suriye’den “Son birkaç günde 13 uçak, 14 helikopter ve 1140 personel geri çekildi” sözleri dikkat çekti. Putin, Rus hava güçlerinin Suriye’deki konuşlanma noktası olan Hmeymim Üssü’nü geçen aralıkta ziyaret etmişti. Rus lider Suriye’deki terörist grupların neredeyse yenilmek üzere olması nedeniyle Rus güçlerinin önemli bir kısmını buradan geri çekme kararı aldıklarını söylemişti. ‘Trump anlaşma isteyecek’ CNN’in haberinde ise ABD Başkanı Trump’ın 16 Temmuz’da Rusya Devlet Başkanı Putin ile yapacağı görüşmede, “ABD’nin Suriye’den çekilmesine olanak verecek bir anlaşmaya varmayı umduğu” ileri sürüldü. ‘Capital Gazette’ dün belki de en acı baskısını yaptı. Saldırıda beş çalışanının yaşamını yitirdiğini okuyucularına duyur Haberdu. 29 Haziran tarihli gazetenin “Görüş” sayfası boş çıktı. merkezinde dehşet saçtı ABD, Maryland eyaletinin Annapolis kentinde “Capital Gazette” isimli yerel gazetenin binasına düzenlenen, haber merkezindeki beş kişinin hayatını kaybettiği silahlı saldırının şokunu yaşıyor. Gözaltına alınan ve kimliği Jarrod Ramos (38) olarak açıklanan saldırganın beş ayrı “birinci dereceden cinayet” suçlamasıyla yargılanacağı bildirildi. Ramos’un 2011’de eski lise arkadaşı bir kadını önce Facebook daha sonra da mail yoluyla taciz ettiği yönündeki suçlamayı kabul ettiği, mahkemenin 90 günlük hapis cezasını askıya alıp, Ramos’u 18 aylık gözetim programına soktuğu gündeme yansıdı. O dönemde gazetede çalışan Eric Hartley’nin kurbanın tacizin ayrıntılarını anlattığı haberiyle ilgili Ramos’un 2012’de gazeteyi “iftira” suçlamasıyla dava ettiği belirtildi. Davayı kaybeden zanlının Twitter’dan tehditler savurduğu da ifade edildi. Beyaz sayfayla çıktı Capital Gazette, saldırının ardından baskıya ara vermedi. Gazetenin boş olarak çıkan “Görüş” sayfasında “Bugün, kelimeler kifayetsiz kalıyor. Bu sayfa, saldırıda hayatını kaybeden kurbanları anmak için boş bırakılmıştır: Gerald Fischman, Rob Hiaasen, John McNamara, Rebecca Smith, Wendi Winters. Yarın bu sayfa istikrarlı amacına geri dönecek ve okuyucularına daha iyi vatandaşlar olmak üzere etraflarındaki dünya hakkında bilgili bir fikir sunmaya devam edecek” dendi. Hollywood’un ünlü ismi Susan Sarandon da eyleme katılan ve gözaltına alınanlar arasındaydı. Kadınlardan Trump tepkisi ABD Başkanı Donald Trump’ın kayıt dışı göç konusunda uyguladığı “sıfır tolerans” politikası ve göçmen çocuklarının ailelerinden koparılması uygulamasına karşı tepkiler artıyor. “Kadın Yürüyüşü” adlı yaklaşık bin kişilik kadın protestocu grubu önceki gün Kongre’ye doğru yürüyüş düzenledi. Senatonun hizmet binasının içinde oturma eylemi yaparak gözetim merkezlerinde tutulan çocuklara verilenlere benzer battaniyelerle üzerlerini örttü. Aralarında tanınmış oyuncu Susan Sarandon’ın da bulunduğu eylemciler, göçmenlerin suçlanmasına karşı olduklarını duyurdu. 600 kişi gözaltına alındı Bazı Kongre üyelerinin de destek verdiği göstericilere polis müdahale etti ve yaklaşık 600 kişiyi gözaltına aldı. Trump yönetimi, Meksika sınırından kayıt dışı şekilde ülkeye giren göçmenlere karşı sert tedbirler uyguluyor. Son olarak mart ve nisan aylarında 2 bin 500 çocuğun ailelerinden koparılarak toplama merkezlerine yerleştirilmesine ait görüntüler ülkede büyük tepkiye neden oldu. Tepkiler üzerine uygulamanın durdurulmasına karar verildi ancak çocukların aileleriyle nasıl bir araya getirileceği konusunda belirsizlik sürüyor. ABD BAŞKANI’NDAN MACRON’A: Birlikten ayrıl ikimiz anlaşalım Avrupa’nın birliğini istemediği iddialarıyla eleştirilerin hedefinde olan ABD Başkanı Donald Trump’ın, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’a Fransa’nın AB’den ayrılmasını önerdiği öne sürüldü. Washington Post’un Avrupalı iki diplomata dayandırdığı haberine göre, ikilinin geçen ay yaptığı görüşmede Trump, Macron’a Fransa’nın birlikten ayrılması halinde ABD ile AB arasındaki ticaret anlaşmasından “daha kazançlı bir ikili anlaşma” önerdi. Gazete, iddiayla ilgili Beyaz Saray’ın sessiz kalmayı tercih ettiğini bildirdi. Avrupa Parlamentosu’nda bu ay yapılan “Avrupa’nın Geleceği” başlıkta oturumda konuşan Avrupa Komisyonu Başkan Yardımcısı Frans Timmermans, Trump’ı “Avrupa’nın birlik halinde olmasını istemeyen ilk ABD başkanı” olmakla eleştirmişti. ABD’nin ortak metne imza atmaması nedeniyle krize dönüşen Kanada’daki G7 Zirvesi sonunda ise Macron, Trump’a “Avrupa birlik halinde” sözüyle seslenmişti. C MY B