Katalog

Cumartesi 30 Haziran 2018 TASARIM: SERPİL ÜNAY AKP topu Soylu’ya attı haber 7 Parti sözcüsü Mahir Ünal, İçişleri Bakanı’nın CHP ve HDP’yi hedef alan sözleri için “Bakan bu konuda gerekli açıklamaları yapar” demekle yetindi AKP’deki yönetim toplantılarının ardından AKP Sözcüsü Mahir Ünal, basın toplantısı düzenledi. Ünal, 12 Eylül’de yapılması planlanan AKP’nin 6. kongresinin 18 Ağustos Cumartesi gününe çekildiğini açıkladı. Soylu’nun CHP ve HDP ile ilgili açıklamaları için Ünal, Ağrı’da bir vatandaşın öldürülemesini de anımsatarak “PKK terör örgütünün, HDP oy kaybettiği için bölgeye gözdağı vermek adına, vahşi cinayete, siyasi tercihinden dolayı bir insanın katledilmesine dönük HDP’den, CHP’den tek bir tepki geldi mi? Yıllardan beri bölgede baskı ve infazlarla terör estiren ve bunun siyasi uzantısı olan HDP’nin neler yaptığını biliyoruz. Ama bunun yanına CHP’nin eklemlenmesini kabul edemiyoruz” dedi. Ünal, Soylu’nun açıklamaları için de “Sayın Bakan bu konuda gerekli açıklamaları yapar” demekle yetindi. Bu açıklamanın Soylu’nun açıklamalarının partiyi bağlamadığı anlamına gelip gelmeyeceği sorusu üzerine de Ünal, “Türkiye terörle mücadele ediyor. Bu sürece dönük bizim tevillerde bulunmamız doğru olmaz. Talimatın niteliği konusunda açıklamayı bakana bırakmak gerekir. Birilerinin ısrarla bunu siyasetin malzemesi haline getirmesine de müsaade etmemek gerekir” ifadelerini kullandı. Saray kararnamesi AKP Sözcüsü Ünal, “Önümüzdeki hafta muhtemelen, yani yemin töreninden önce, KHK yayımlanacak ve ondan sonraki süreçte de sistemin devreye girmesiyle birlikte 1 Nol’u Cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayımlanacak’’ diye konuştu. l ANKARA/Cumhuriyet Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Ankara’da Jandarma ve Sahil Güvenlik Erdoğan: Akademisi’ndeki cami açılışında konuştu. Erdoğan, şehitlik övgüleriyle dolu konuşmasını yaparken, önceki gün şehit cena Şehadete zelerine CHP il başkanlarının alınmaması talimatını veren İçişleri Bakanı Süleyman Soylu da yanı başındaydı. Erdoğan şunları hazırsınız söyledi; “ Bizim büyük bir avantajımız var. Hamd olsun Müslümanız ve Rabbim bizlere şehadet gibi bir makamı lütfediyor. Bu iş hiçbir dinde yok, bizde var. Ve bizde malum Mehmedimiz yürüdüğü zaman şehadete yürür. Sizler Mehmetçikler olarak kınası bol yakılan kınalı kuzularsınız aslında. Onun için de peygamberlere en yakın olan şehadete hep hazır haldesiniz. Allah bu yolculuğumuzu da mübarek kılsın.” TÜRKİYE’DE BİR İLK YAŞ’ı Erdoğan toplayacak Cumhurbaşkanlığı sisteminin resmen uygulanmaya başlamasının Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) de yansımaları olacak. Bu kapsamda artık Başbakanlık makamının kaldırılması nedeniyle YAŞ çağrısını Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yapması ve ve toplantıların Saray’da gerçekleşmesi bekleniyor. 2018 YAŞ toplantılarında TSK’nin komuta kademesinde bir değişiklik yapılması ise düşünülmüyor. Toplantılarda Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal’ın bir üst rütbe olan Oramiralliğe, 2. Ordu Komutanı Korgeneral İsmail Metin Temel’in de Orgeneralliğe yükselmesi bekleniyor. Temel, Türkiye’nin askeri hareketliliğinin en yoğun olduğu dönemdeki askeri birliklere komuta etmesine ve yasal sorun bulunmamasına karşın AKP tarafından geçen YAŞ’ta bir üst rütbeye terfi ettirilmemişti. Temel’in seçim propaganda döneminde CHP adayı Muharrem İnce’nin tepkisini çekmesi nedeniyle bu YAŞ top lantısında terfi edeceği değerlendiriliyor. Komuta kademesinde ise bir değişim beklenmiyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ile Deniz Kuvvetleri Komutanı Özbal’ın bulundukları makamlarında görev süreleri 2019’da doluyor. Atamaların yoğun olarak önümüzdeki yıl gerçekleşeceği kaydediliyor. l SERTAÇ EŞ /ANKARA Hükümetin takvimi belli oldu AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından hükümetin kurulmasına ilişkin olası takvimi açıkladı. Elitaş, “8 Temmuz’da TBMM toplanacak ve milletvekilleri yemin edecekler. 13 Temmuz tarihinde Meclis Başkanlığı seçimini gerçekleştirmemiz mümkün” dedi. Elitaş, AKP’nin Meclis Başkanı adayının belirlenmesi için de “89 Temmuz tarihinde belli olur. 10 Temmuz Salı günü grup toplantımızı yaparız. Şeklen belirlenmiş olur” açıklamasını yaptı. Erdoğan’ın TBMM’de yemin etmesinin ardından hükümetin göreve başlamış olacağını, bakanların atanmasının hükümetin göreve başlaması ile ilgili bir en gel teşkil etmediğini kaydeden Elitaş, “Çünkü cumhurbaşkanının göreve başlaması TBMM’deki yeminiyle beraber gerçekleşmiş oluyor. Cumhurbaşkanının yemin ettiği ana kadar yetki kararnamesi verdiğimiz Başbakan Binali Yıldırım başkanlığındaki hükümet bunu kullanabilir” dedi. l ANKARA/ Cumhuriyet MHP, SOYLU İLE TERS DÜŞTÜ: Şehit cenazesine herkes katılabilir İçişleri Bakını Süleyman Soylu’nun CHP’ye yönelik yaptığı ‘şehit cenazelerinde protoko le kabul etmeyin’ çağrısına bir yanıtta MHP Ge nel Başkan Yardımcısı Mustafa Kalaycı’dan gel di. Kalaycı, “Şehit cenazelerine herkes katılabi lir. Neticede şehidimiz, vatandaşlarımız katılabi lir. Polemik konusu olan nedir bilmiyorum” dedi. Kayıt yaptırmak için geldi ği Meclis’te konuşan Kalaycı, OHAL’in kaldırılmasıyla ilgili çeşitli düzenlemeler yapılaca ğı ile ilgili, “OHAL sisteminde ki bazı düzenlemelere ihtiyaç varsa çeşitli kanunlarda dü zenleme yapılabilir” dedi. ‘Pazarlık yapmayız’ Kalaycı, AK PartiMHP bir Kalaycı likteliğinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuraca ğı hükümette yer alıp almayacağı sorusuna ise, “MHP asla pazarlık yapmaz. Tüm tasarruf Cum hurbaşkanımızda. Bu bakan olur, bürokrat olur. Bu konuda bizim bir talebimiz ya da pazarlığımız yok. Asla da olmayacaktır” dedi. Kalaycı, seçim vaatlerinin arkasında olduklarını, af da içinde ol mak üzere bunların kanunlaşması için çalışa caklarını söyledi. l Haber Merkezi HDP’DEN MUŞ İDDİASI ‘AKP tehditle milletvekili çalıyor’ HDP’den Muş milletvekili seçilen Gülistan Kılıç Koçyiğit, AKP’nin yaptığı itiraz sonu cu Muş’ta tüm oyların yeniden sayılmasına ka rar verilmesi ile ilgili süreci yakından takip et tiklerini ve ilçe seçim kurullarındaki bekleyiş lerini sürdüreceklerini söyledi. Mezopotam ya Ajansı’na konuşan Koçyi ğit, il seçim kurulunun kararı nın hukuksuz olduğunu belir terek “Oyların yeniden sayıl masının anlamı AKP’nin yenil giyi hazmedememesidir. Bu itirazları AKP’nin, zorla vekili mizi gasp etme hamlesi ola rak değerlendiriyoruz.” Koçyi ğit, Muş İl Seçim Kurulu’nun siyasi baskı altında olduğu Koçyiğit nu düşündüklerine vurgu yaparak, “İl seçim ku rulu başkanını yanımızda sürekli tehdit ediyor lar. Ankara’dan sürekli il seçim kurulu başkanı na telefon açtırıyorlar. Yani İl Seçim Kurulu bir çok noktada siyasi baskı altına alınmış durum da. AKP burada zorla bir vekili elimizden almaya çalışıyor” dedi. l Yurt Haberleri Tayyip Erdoğan’la açık sözlülükle Sizinle hiç karşılaşmadık. Belediye başkanlığınız sırasında bu olabilirdi. Siz İstanbul Belediye Başkanı olduğunuzda ben de Türkiye Yazarlar Sendikası başkanlığına seçilmiştim. Yoksul sendikamızın, Kabataş Setüstü’ndeki lokalinin sahibi CHP Büyükşehir Belediyesi’ne bir hayli borcu birikmişti. Arkadaşlar gidip yeni başkanla görüşelim dediler. Gitmem dedim. Böylece bu ziyaret gerçekleşmedi. Gerekçelerimi birkaç kez yazdığım için tekrarlamayacağım. Sonra belediye başkanlığından alındığınızda, İstanbul Üniversitesi’ndeki işime giderken tam da Şehzadebaşı Camisi’nin önünde, sizin belediye sarayı önündeki topluluğa veda konuşmanıza tanık oldum. Durup bir süre dinledim. Sonradan bu sütundaki yazılarımdan birinde dile getirdiğim gibi, bu konuşma “görevden alınan bir belediye başkanının veda konuşması değil, kışkırtıcı bir meydan okumaydı.” Olaylar bu izlenimimi de fazlasıyla doğrulamıştır. Avukatlarınız hakkımda iki kez hakaret davası açtılar. İlkinin gerekçesi, bir TV programında, o sırada sanırım başbakandınızbaşkanı olduğunuz partinin seçim yoluyla iktidarı bırakmayacağını söylemiş olmamdı. Zaten saçma bir davaydı. İlk duruşmada beraatla sonuçlandı. İkincisi, daha yakın zamanda, “Ortaçağdan Sesleniş” başlıklı bir yazımda şehit ailelerine hitaben yaptığınız konuşmaya yönelttiğim eleştiriye ilişkindi. Onların ölmüş sayılmayacağını, şehitliğin hiç de üzülecek bir şey olmadığını söylüyordunuz. Yazıda özetle, bunların bir din görevlisi tarafından teselli amaçlı söylenebileceğini, fakat bir devlet başkanının görevinin böyle şeyler söylemek değil insanların can güvenliğini sağlamak olduğunu belirtmiştim. Avukatlarınız hakaret saymışlar. Neyse ki yargıç böyle düşünmedi ve bu dava da ilk celsede aklanmayla sonuçlandı. Yazılarımda size yönelik pek çok eleştiri vardır. Fakat ne size ne ailenize hakaret etmek aklımdan geçmez. Kişiliğimle, aldığım terbiyeyle de bağdaşmaz. Buna karşılık sosyal medya, seçim gecesinde Halk TV’deki birkaç sözümle ilgili olarak, taraftarlarınızın bana ve yakınlarıma yönelik ağza alınamayacak hakaretleriyle dolup taşıyor. Şahsen ben, bu nitelikte kişiler tarafından ve onların hiçbir değer ve ahlâk kırıntısı taşımayan sözleri yoluyla, herhangi bir konuda savunulmayı istemem. Şimdi son olarak, RTÜK’ün bu yayın nedeniyle bu TV kanalına para cezası vermiş olduğunu öğrendim. Kanaldaki sözlerim, resmi sonuçlar henüz açıklanmadan zaferinizi ilan etmenizle ilgiliydi. Kuşkusuz o anların gerginliğinin ve heyecanının da etkisini taşıyan bir tonda, bu erken konuşmanın seçimle gelmiş bir devlet adamı tarafından değil, ancak bir çete reisi, bir darbeci tarafından yapılabileceğini söyledim. O anda siz cumhurbaşkanı değil adaydınız ve erken bir zafer ilan etmeye demokrasi ölçüleri içinde hakkınız yoktu. Bence yasaya aykırı, ya da kendi yasasını kendi yapan biri tarafından yapılabilecek bir konuşmaydı. Amacım hakaret değil, dile belki sert getirilmiş bir tespittir. Bu sözlerim hiçbir uygar ülkede, suçlama, ceza konusu olamaz. Sonuçta, büyük sayılamayacak bir oy farkıyla da olsa, cumhurbaşkanı, ya da “yeni sistem”in başkanı seçildiğiniz resmen ilan edildi. Buna sevinen milyonlar ve üzülen milyonlar var. Ben üzülenlerdenim. Çünkü bütün yetkilerin tek elde toplanmasının diktatörlük ve bu “yeni sistem”in daha 2002’de onu ilk kez adlandıran kişi olduğum “sivil darbe”nin bir son aşaması olduğundan kuşku duymuyorum. Şu anda sahip olduğunuz sınırsız yetkileri ne ölçüde kullanacağınızı, ya da kullanabileceğinizi zaman gösterecek. Ben ise, kendi payıma, bu ülkenin, bu dilin bir şairi, bir yurtseveri olmaktan ötürü mutluyum. Bulunduğum yaş ve konum olarak ne kimseden zerrece korkum, ne de en ufak bir beklentim olabilir. Bütün korkum, ülkemizin Batılı bir demokrasi olmaktan büsbütün koparılarak Ortadoğu diktatörlüğüne dönüşmesidir. Tek dileğim ise onun uygar dünyanın bir parçası, özgür ve mutlu bir ülke olarak gelişip varlığını sürdürmesidir. C MY B