15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumartesi 30 Haziran 2018 10 ‘Fıtık eden’ yanıt Bolu F Tipi Cezaevi’nde hükümlü Duran Kıvanç sol kasığındaki ağrılar nedeniyle Bolu İz zet Baysal Hastanesi’ne kaldırıldı. Fı tık nedeniyle şiddetli ağrı yaşayan Kıvanç’ı muayene eden doktor ameli yata karar verdi. 20 Haziran tarihin de ameliyata alınan Kıvanç, sol kası ğındaki ağrıların geçmediğini, ayrıca sağ kasığında da ağrı olduğunu fark etti. Ameliyat bölgesine bakınca sol taraftaki fıtığın yerine sağ kasığından ameli yat edildiği ortaya çık tı. Ameliyatı gerçekleş tiren Bolu İzzet Baysal Hastanesi’nde görev SEYHAN AVŞAR li Genel Cerrahi Hastalıkları Uzmanı Eren Dağ, sağ taraftada bir fıtık olduğunu öncelikle onu aldığı nı söyleyerek, “Öğrendiğim kadarıyla mahkum terörden tutukluymuş. Ken disi DHKP/C’li. Çıkar amaçlı böyle bir şey yapıyor” dedi. Kıvanç, tüm yaşadıklarını anla tan bir dilekçe yazarak şikâyetçi ol du. Şikâyetini Adalet Bakanlığı, Sağ lık Bakanlığı ve Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na bildiren Kıvanç, yetki Yanlış kasığından ameliyat edilen hükümlü Duran Kıvanç, doktoru şikâyet etti. Doktor ise Kıvanç’a tepki göstererek ‘Kendisi DHKP/C’li. Çıkar amaçlı böyle bir şey yapıyor’ dedi lilere yolladığı dilekçede geçirdiği bir ameliyatın ardından sol kasığında şiddetli ağrının başladığını aktararak, “Ağrılarım şiddetlenince cezaevinin revirine çıkarıldım. Hastaneye sevk edildim. Bir hafta sonra hastaneye götürüldüm. Doktor Eren Dağ, tarafından sol kasığıma el ile muayene yapıldı. Ultrasona götürüldüm. Daha sonra ise cezaevine getirildim” diye anlattı. Bir hafta sonra ise cezaevi görevlilerinin koğuşa gelerek doktorun ameliyat önerdiğini aktardıklarını belirten Kıvanç, “Ameliyat için 19 Haziran’da hastaneye yatırıldım. Doktor Eren Dağ, kaldığım odaya gelerek elle sol kasığımı muayene etti. Sabah ameliyat olacağımı söyledi. Ameliyata alınacağım sırada hemşire rahatsızlığımın ne tarafta olduğunu sordu. Sol tarafımda olduğunu söyledim. Uyandığımda ise sağ tarafımda acı hissediyordum. Hemen kontrol et tim. Ameliyatın sağ tarafa yapıldığını gördüm” diye konuştu. ‘Haftaya yine gel’ Sağ tarafından ameliyat edilmesini öğrenmesiyle hemen doktoru çağırdığını belirten Kıvanç, dilekçesinde özetle şu ifadelere yer verdi: “Doktora yanlış yerden ameliyat etmişsiniz dedim. ‘Ameliyattan önce sen hemşireye sağ taraftan ağrım var demişsin. Bende sağdan ameliyat ettim’ dedi. Ancak ameliyatın başından sonuna kadar bana refakat eden, güvenliğimden sorumlu asker de beni doğruladı. Bunun üzerine Eren Dağ, ‘Olsun sağda da fıtık vardı. Almış olduk haftaya bir daha gelirsin soldan ameliyat ederiz. Ameliyattan çıkan parçayı patolojiye gönderdim. Sağda da fıtık olduğu tespit edilir’ diyerek cevap verdi. Sağ kasığımda hiçbir şekilde rahatsızlık hissetmiyordum. Her şey yazı lı raporlarla ortadadır. Sağ kasığımda bir fıtık yoktu ama olsa dahi bu Eren Dağ’ı aklamaz. Gerekli soruşturmanın açılmasını, maddi, manevi olarak mağduriyetimin giderilmesini, sorumlu kişilerin cezalandırılması yönünde Türk Tabipleri Birliği’nce gereğinin yapılmasını talep ediyorum.” ‘Ben görürüm’ Doktor Eren Dağ, gazetemize yaptığı açıklamada, mahkumun ameliyatını lokal anestezi ile gerçekleştirebileceğini ancak mahkumun bunu istemediğini belirtti. Dağ, “Mahkum savcılığa yazdığı dilekçede maddi, manevi zararından bahsetmiş. Amacı ortadadır” dedi. “Hakkınızda bir soruşturma mı açıldı? Mahkumun savcılığa yazdığı dilekçeden nasıl haberdar oldunuz” gibi sorularımıza cevap vermekten kaçınan doktor Eren Dağ, “Ben görürüm” demekle yetindi. ‘Ben neden tutukluyum?’OHAL KHK’si ile ihraç edilen Celal Akgün 9 aydır tutuklu ve dosyada gizlilik var SİBEL BAHÇETEPE KESK’e bağlı Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) üyesi Celal Akgün, Kocaeli Kandıra 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nden gazetemize gönderdiği mektubunda, 28 Eylül’den bu yana tutuklu olduğunu belirterek “OHAL KHK’si ile 2017 Temmuz’da görev yaptığım İstanbul Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ndeki görevimden ihraç edildim. 151617 Ekim 2018 günleri duruşma tarihi olarak belirlenmiş olsa da dosyanın hâlâ gizli olmasından dolayı tutuklanma nedenimi de bilmiyorum” dedi. Akgün, mektubunda 9 aydır tutuklu bir sağlık emekçisi olduğunu anlatarak “17 yıllık sağlık tecrübemle bu düzenin hasta ettiği insanlarımızla, hastalarımın tedavi bakımlarıyla ilgilenmem gerekirken F tipi tecrit işkencehanesinde ‘halkın sağlıkçısı’ olmak suçlamasıyla 28 Eylül’den bu yana tutukluyum” diye yazdı. Sağlık memuru (toplum sağlığı teknisyeni) olarak Giresun, Yalova ve İstanbul’da yıllarca görev yaptığını anımsatan Akgün, Temmuz 2017’de KHK ile görevinden ihraç edildiğini ifade etti. Akgün, “Tıpkı 116 bin 512 kamu emekçisi gibi savunmasız, sebepsiz işten atıldım. Suçum neydi hâlâ bilmiyorum. Belki suçum hastanemizde acil tıp asistan hekimi iken emeğini son haddine kadar sömüren, ticarileştirilmiş sağlık sistemine karşı, bedenini hastanenin 6. katından atarak yaşamına son veren doktor Melike Erdem için protesto gösterisi ve anmalar örgütleyerek bu cinayetin sorumlularını teşhir faaliyetleri içinde yer almaktır” dedi. ‘Halkın sağlıkçısı’ SES üyesi olduğunu ve sendikal faaliyetler içinde yer aldığını, işyeri temsilciliği yaptığını kaydeden Akgün, mektubunda özetle şu ifadelere yer verdi: “Sağlık Emekçileri Meclisi oluşturmaya çalıştım, hastaneleri ticarethaneye, hastaları müşteriye dönüştüren iktidarın sağlık politikalarını teşhir ettik. İş güvencesi, insanca çalışma koşullarının sağlanması, ücretsiz sağlık ve insanca yaşama hakkı için de meydanlardaydık. KHK ile ihraç edilen ‘işimi geri istiyorum’ diye Yüksel Caddesi’nde açlık grevi yapan Nuriye ve Semih’in, yine KHK ile ihraç edilen ve Cevahir AVM önünde aynı şekilde işi için oturma eylemi yapan Nazife’ye destek olmak, sahiplenmek, suçlarından ihraç edilmiş olabileceğimi düşünüyorum. Ben de ihraç edildikten sonra Ankara Yüksel Caddesi’nde OHAL KHK’si ile ihraçların merkezi haline gelen Yüksel direnişinde yerimi aldım. OHAL’lerini başlarına çalmak, ‘KHK’ler ile 80 milyon halk teslim alınamaz’ demek, hakkını arayanların yanında hakkını aramak gibi iyi, doğru ve güzel şeyler yapmış olduğumu tutuklanmamdan anlıyorum.” Dosya hâlâ gizli Duruşma tarihi olarak 151617 Ekim tarihlerinin belirlendiğini anlatan Akgül, “Dosyanın halen gizli olmasından dolayı tutuklanma nedenimi de bilmiyorum. İstanbul Emniyeti’nden mahkemeye sevk tutanağında yalnızca ‘halkın sağlıkçısı’ diye yazıyordu. Halkın sağlıkçısı olmanın tutuklanma nedenim olduğunu bizzat gördüm” ifadelerini kullandı. Mutlaka hukuk kazanacak Diyarbakır Barosu, 28 Kasım 2015 tarihinde katledilen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’yi bir kez daha andı. 113 haftadır Diyarbakır Adliyesi önünde yapılan eyleme bu hafta Adalet Nöbeti avukatları, Özgürlükçü Hukukçular Platformu, Çağdaş Hukukçular Derneği, Demokrasi İçin Hukukçular, TOHAV, Katılımcı Avukatlar, Sosyal Hukuk, ÖDAV, Çağdaş Avukatlar Grubu ve Kartal Hukukçular Derneği de katıldı. Diyarbakır Baro Başkanı Ahmet Özmen, etkinliğe katılan avukatlara teşekkür edip sözü İstanbul Çağlayan Adliyesi önünde 65 haftadır her perşembe Adalet Nöbeti tutan avukatlardan Kemal Aytaç’a bıraktı. Aytaç, “Burada 131 haftadır amaçlanan, hedeflenen şeyle bizim İstanbul’da 65 haftadır izini sürdüğümüz ve aradığımız şey aynı şey. Adalet istiyoruz, adalet arıyoruz. Diyarbakır’da, İstanbul’da, Edirne’de, aklınıza neresi geliyorsa, adalet gerçekleşene kadar bu mücadeleyi ve dayanışmayı sürdüreceğiz” dedi. Diyarbakır Barosu’na “PKK’ye müzahir bir baro” diyen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun bu sözlerini kınadıklarını söyleyen Aytaç, “Bunlar hukuk, demokrasi ve insanlık adına kabul edilebilecek sözler değildir. Demokratik hiçbir ülkede söylenemez. Bu yaklaşımı kınıyoruz. Yapılan bu haksızlık ve hukuksuzluğa karşı Diyarbakır Barosu’nun yanında olduğumuzu ifade ediyoruz ve bu amaçla buradayız” diye konuştu. Konuşmasında Tahir Elçi’yi anan Aytaç, şöyle dedi: “Bugün Tahir Elçi’nin hesabını soramazsak, bu mücadeleyi devam ettirmezsek; yarın daha çok Tahir’i kaybedeceğiz. Kimse boşuna heveslenmesin, bu ülkede mutlaka demokrasi ve hukuk kazanacak.” l DİYARBAKIR / Cumhuriyet KHK’ler ‘kanun’ oldu AYM, KHK’leri kabul eden yasaların yok sayılması istemini reddetti OHAL sürcinde çıkarılan kanun hükmünde kararnamelerin (KHK) yetkisizlik gerekçesiyle incelemeyen Anayasa Mahkemesi (AYM), KHK’leri kabul eden yasaları da hem yok hükmünde saymadı hem de yine ‘yetkim yok’ dedi Anayasa Mahkemesi, CHP’nin, 2 OHAL KHK’sinin kabulüne ilişkin yasanın yok hükmünde sayılması, yok sayılmaması durumunda iptal edilmesi talebini reddedetti. Böylece daha önce yasalaşmayan KHK’ler için yapılan iptal başvurularını reddeden AYM, yasalaşan KHK’ler için de kararını vermiş oldu. CHP, aralarında kış lastiği zorunluluğunu öngören düzenlemenin de olduğu iki KHK’nin kabulüne ilişkin yasaları Anayasa Mahkemesi’ne taşımıştı. CHP, iki yasanın da yok hükmünde sayılmasını, aksi halde iptaline karar verilmesini istedi. AYM’nin daha önce verdiği ret kararının gerekçesi dün Resmi Gazete’de yayımlandı. KHK’lerin kabulüne ilişkin yasaların yok hükmünde sayılamayacağına karar veren Yüksek Mahkeme, “Kanunlar bakımından yokluk, parlamento iradesinin bulunmama sı gibi durumlarla söz konusu olabilecektir. Hukuka aykırılık hali ne kadar ağır ve açık olursa olsun bir normun hukuka aykırı olması, var olan o normun yokluğu sonucunu doğurmaz. Bu nedenle, kanunların veya kanun hükümlerinin anayasaya uygunluk denetimi kapsamında incelenmesi gereken hususlarda anayasaya aykırılığının tespiti, ilgili kanun veya kanun hükümlerinin yokluğunu değil, iptalini gerekli kılar” ifadelerini kullandı. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, üyeler Kadir Özkaya ve Yusuf Şevki Hakyemez, bu sonuca farklı gerekçeyle katıldı. Yetki dışı Kanunların iptal talebinin reddine ilişkin gerekçede ise dava dilekçesinde yer alan anayasaya aykırılık iddialarının kanunun şekil bakımından denetimini gerektirdiği, bu denetimin ise son oylamanın öngörülen çoğunlukla yapılıp yapılmadığı hususuyla sınırlı olması nedeniyle söz konusu aykırılık iddialarının incelenmesinin Anayasa Mahkemesi’nin denetim yetkisi kapsamı dışında kaldığı bildirildi. l ANKARA / Cumhuriyet OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil ama... AKP Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, OHAL’in kaldırılması ile ilgili olarak gazetecilerin sorularını yanıtladı. Yazıcı, “OHAL tercih edilen bir yönetim biçimi değil ama anayasal bir müessesedir. Var olan sebeplerin ortadan kalkıp kalkmadığı konusunda mütehassıs kurum MGK ve Bakanlar Kurulu’dur. Şimdi ise Cumhurbaşkanlığı’dır. Yürütme yetki ve görevini kullanacak olan Cumhurbaşkanlığı’dır, başkanlıktır. Dolayısıyla onlar değerlendirecek ve o değerlendirme çerçevesinde işlem yapılacak. Elbetteki hükümet, yürütme erki, kimi kurum ve STK’lerden gelen talepleri, bu konuda karar verirken dikkate alacak diye düşünüyorum” dedi. OHAL’in kaldırılmasıyla terörle mücadele için yeni düzenleme yapılıp yapılmayacağı sorusuna ise Yazıcı, “Terörist unsurlarla mücadelede mevzuatımızda çok ayrıksı düzenlemeler var, bunlara takviye edilir mi edilmez mi, o da o öneri kapsamında değerlendirilir” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet haber EDİTÖR: SERKAN OZAN §TASARIM: BAHADIR AKTAŞ l 2 TEMMUZ’A ‘HAZIRLIK’ Sivas’ta geniş önlem alınıyor Sivas Katliamı’nın 25. yıldönümü nedeniyle 2 Temmuz pazartesi günü yapılacak anma etkinlikleri öncesinde pazar günü saat 20.00’den itibaren bazı cadde ve sokaklar üzerine araç parkına izin verilmeyecek. İl Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “Seyrantepe Caddesi, Fidanlık Caddesi, Yeditepe Caddesi, Seyrantepe Kavşağı’ndan, Mehmet Akif Ersoy Caddesi, Hikmet Boran Caddesi, Mevlana Caddesi, Hikmet Işık Caddesi, Atatürk Caddesi, Afyon Sokak, Bankalar Caddesi, Aliağa Cami Sokak, Orduevi önü, Bekir Sami Kunduk Caddesi ve bu sokaklara açılan cadde ve sokak girişlerine araçların park yapılmaması, vatandaşlarımızın mağduriyet yaşanmaması için gerekli hassasiyetin gösterilmesi gerekmektedir. 1 Temmuz Pazar saat 20.00’den itibaren belirtilen bölgelerde park edilmiş araçlar çekiciyle kaldırılacaktır” denildi. l DHA l BÜTÜN HAKLARINI ALACAK İhraç edilen memurun zaferi Sermaye Piyasa Kurulu’ndaki kamu gö revinden 667 sayılı KHK’yle ihraç edilen bir uzman, idare mahkemesine açtığı davayı kazandı. Mahkeme, uzmanın özlük hakları ile aylıklarının hesaplanarak yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verdi. Hürriyet gazetesinde yer alan habere göre, idari mahkemesi, kamudaki görevine son verilen uzmanın, terör örgütü ile irtibatının bulunup bulunmadığını savcılık, TMSF ve Emniyet’e sordu. Gelen bilgilerde, ihraç edilen uzmanın terör örgütleriyle irtibatlı olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı gibi savcılık da davacı hakkında “FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hakkında herhangi bir soruşturma yürütülmediği bilgisini, idare mahkemesiyle paylaştı. Mahkeme de söz konusu uzmanın kamu görevinden çıkarılma kararının hukuka uygun olmadığına karar verdi. İdare hukukçusu Metin Günday, “İdare mahkemeleri kamudan ihraç edilen kişilerin durumlarını araştırmakla yükümlü olduğunu ortaya koymuştur. Bu yönüyle emsal bir karar” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet l ÇIPLAK ARAMAYI REDDETTİ Tutuklu başkana cezaevinde darp Van’ın Çatak Belediyesi’ne düzenlenen operasyon sonrası tutuklanan ve yerine kayyım atanan Çatak Belediye Eşbaşkanı Evin Keve’nin, duruşma için Ankara Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nden getirildiği Van T Tipi Cezaevi’nde çıplak aramayı kabul etmediği için 6 gardiyan tarafından darp edildiği öne sürüldü. Avukat Ekin Yeter, Mezopotamya Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Yerde sürüklenmiş, darp edilmiş. Kişisel eşyaları ve ilaçları verilmeyerek hücreye konulmuş. Açlık grevine başladı. Rapor alıp suç duyurusunda bulundu” dedi. l Yurt Haberleri l TTB MERKEZ KONSEYİ Üyeler değişti, dava düştü “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” bildirisi yayımladıkları için Sağlık Bakanlığı tarafından amaç dışında faliyette bulunmak gerekçesiyle Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi’ne açılan dava düştü. Davanın düşmesi, Merkez Konseyi üyelerinin geçen ay değişmesi olarak gerekçelendirildi. TTB Merkez Konseyi, TSK’nin “Zeytin Dalı Operasyonu”nun başlamasının ardından 24 Ocak’ta savaşın halk sağlığı sorunu olduğunu vurgulayan bildiri yayımlamıştı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “terör sevici” nitelemesinde bulunmuştu. TTB Başkanı Raşit Tükel başta olmak üzere tüm Merkez Konseyi üyeleri gözaltına alınmıştı. Sağlık Bakanlığı, doktorların savaş karşıtı tutumunu “amaç dışı” ilan etmişti. l TOPLUMSAL CİNSİYET Bianet yeni elkitabını tanıttı Bağımsız İletişim Ağı (bianet) dün itibarıyla raflarda yerini alan “Toplumsal Cinsiyet Odaklı Habercilik Elkitabı”nı Taksim’de bulunan AtölyeBİA’da tanıttı. Açılış konuşmasını elkitabının önsözünü yazan BİA Eğitim Danışmanı, Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş yaptı. Bianet’in ilk kurulduğu yıldan beri benzer projeler yaptığına dikkat çeken Alankuş, “Bu projelerin çoğu eğitim çalışmalarımızın sonucu. Kitap ise tüm deneyimlerimizin” dedi. Alankuş, kitabın yazılma sürecinde Türkiye’nin on kadar kentine gidilip, sivil toplum kuruluşlarıyla, gazetecilerle, gazetecilik öğrencileriyle buluştuklarını ve toplumsal cinsiyet odaklı habercilik atölyeleri gerçekleştirdiklerini söyledi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle