Katalog

KULTUR 16 Tonguç Baba anılıyor Köy Enstitüleri’nin kurucusu İsmail Hakkı Tonguç ölümünün 58. yılında Çankaya’da anılacak. 20 Haziran’da saat 19.30’da, Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde yapılacak “Tonguç Baba aramızda” adlı anma etkinliği OD TÜ Mezunları Türk Halk Bilimleri Topluluğu’nun sunacağı “Ham Meyvayı Kopardılar Dalından” adlı müzikli gösteri ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Mandolin Topluluğu’nun kısa dinletisi ile açılacak. EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: İLKNUR FİLİZ kultur@cumhuriyet.com.tr Pazartesi 18 Haziran 2018 Göbeklitepe’nin daimi listeye alınması 24 Haziran4 Temmuz tarihleri arasında Bahreyn’in Manama kentinde düzenlenecek 42. Dünya Mirası Komite toplantılarının ardından kesinlik kazanacak. Göbeklitepe, UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne girebilecek mi? BM Bilim Eğitim ve Kültür Teşkilatı’nın (UNESCO), “Dünya Mirası Geçici Listesi”ndeki varlıkları arasında bulunan ve 12 bin yıl öncesine ait tarihi eserleri bünyesinde barındıran dünyanın bilinen en eski tapınak merkezi Göbeklitepe’yi “Dünya Mirası Listesi”ne almak için hazırlanıyor. Göbeklitepe’nin daimi liste ye alınması 24 Haziran4 Temmuz tarihleri arasında Bahreyn’in Manama kentinde düzenlenecek 42. Dünya Mirası Komite toplantılarının ardından kesinlik kazanacak. UNESCO Kültür Mirası Komitesi toplantısında, listeye girmek için aday olan 30 tarihi ve kültürel anıtın başvurusu incelenecek. Komitenin bir heyeti, geçen yıl ekim ayında adaylık başvurusuyla ilgili olarak Göbeklitepe’yi ziyaret etmişti. 20 Temmuz 2014’te yaşamını yitiren eski kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt, 6 yıl önce geçici listeye alınan Göbeklitepe için, “Göbeklitepe’nin UNESCO kriterlerini doldurduğuna dair herhangi bir şüphemiz yok. Koruma açısından bakarsak bütün tepe şu ana kadar yapılaşmadan korundu. Bu yönden çok iyi durumda ve emsalsizliği, yani başka bir örneği olmaması açısından da en önemli kriteri böylece dolduruyor. Göbeklitepe’nin asıl listeye girmesi de en kısa zamanda gerçekleşecektir, bu konuda hiç şüphemiz yok. Bu aday listesinden asıl listeye geçmek zor bir prosedür” açıklamasında bulunmuştu. Pop müzikte yeni umut ‘FreeZone Stüdyo Son Ses Online Müzik Yarışması’nın birincisi Umur Doma single çıkarmaya hazırlanıyor Umur Doma adını Google’a yazıp ‘enter’ tuşuna bastığınızda açı lan sayfada en üstte onun “Free zone Stüdyo Son Ses Online On line Müzik Yarışması” için ses lendirdiği “Stand By Me” perfor mansının çıktığı nı göreceksiniz. Bu YouTube vi EMRAH KOLUKISA deosunun hemen yanında ise “Son Ses’in 30 genç fi nalistinden biri” yazdığını fark edecektir dikkatli gözler. Ye ni çıkış yapmakta olan bir şar kıcı için çok da tuhaf bir durum değil elbette ama içimizden bir ses yakın bir gelecekte Umur Doma’nın adını aradığımızda çok başka başlıklarla karşılaşa cağımızı söylüyor. ‘Ayakta kalabilmek için ciddi bir ekip lazım’ Pop müzik çok hızlı tüketilen, aynı hızla da popçuyu tüketebilen bir tür. Ayakta kalabilmek, amiyane tabirle, zirvede olabilmek için arkanızda ciddi bir ekip olması lazım. Şarkılarınızın düzenlemesinden tutun da, konserlerinizin koreografisine, üzerinize ne giyip giymediğinize kadar hemen her şeyinize karışacak, sizi biçimlendirecek, çekip çevirecek bir ekip... Yok, ben pop müzikte var olmak istemiyorum, şarkılarımı yapıp söylemek bana yeter derseniz, belki daha rahat edebilirsiniz ama o zaman da beklentilerinizi yükseltmeyip 300500 kişilik (hadi bilemediniz 1000) venue’lerde konserler vermeye ve sadık ama küçük bir takipçi kitlesine sahip olmaya hazır olacaksınız. Ki, buradan yola çıkıp dünyaya seslenmiş nice isim var, onu da unutmayalım ve belki de asıl kalıcı olanların onlar olduğunu teslim edelim. Yeter ki başka birçok zorluğa göğüs germeyi bilsin insan. Son zamanlarda pop müzik alanında bile kalıcı olmanın, başarıya ulaşmanın en önemli yollarından biri kendi tarzını bulmak, kendi farkını ortaya koyabilmek. Bu her daim böyleydi şüphesiz ama yakın bir geçmişte birbirinin aynısı sürüyle şarkıcının pıtrak gibi türediği bir dönemden geçtik hatırlarsanız ve ne hiçbirini hatırlıyor ve görüyoruz artık, ne de sektör buna tahammül edebilecek halde. Bu uzun girizgâhın ardından dönelim Umur Doma’ya. Vodafone Freezone Stüdyo’nun Son Ses Online Müzik Yarışması’nda binlerce gencin (81 ilden 3500 başvuru yapıldı yarışma için) arasından sıyrılıp birinciliği kapan Umur Doma ilk single’ının hazırlıkları nı yapıyor şu sıralar. Yani yakında kendisini “Stand By Me” şarkısıyla değil, muhtemelen kendi yazıp bestelediği bir parçayla göreceğiz karşımızda. Geçen hafta içinde Vodafone Arena’nın içindeki Freezone Stüdyo’da müzik yazarlarının karşısına çıkan ve dört müzisyen arkadaşının da katkılarıyla mini bir konser veren Doma kendisine yarışmada başarı getiren yabancı parçaların (ve üç Türkçe cover’ın) yanı sıra bir de kendi şarkısını seslendirdi ve bu performansıyla herkesten övgü aldı. En büyük ilgiyi ve övgüyü de kendi parçasıyla topladığını görmek gelecek açısından umut vericiydi elbette. Genç yaşına (21) rağmen kendi stilini, kendi sesini bulma yolunda epey yol katetmiş olan Doma, görüp duyduğumuz kadarıyla popun rock’la flört ettiği alanda var olmak istiyor gibi ve bu da belki günümüzde en geçer akçe tarzlardan biri. Yumuşak bir sesi, sempatik bir sahne prezansı ve zorlanmadan üst perdelere çıkabildiği bir vokal tekniği var Umur Doma’nın. Arkasında ona beş yıldır eşlik eden genç müzisyen arkadaşlarıyla iyi yerlere gelmesi zor değil, ama önünde uzun bir yol olduğunu da unutmamalı. ‘Hedef 5 yılda 20 bin genç’ Vodafone Türkiye Pazarlama Direktörü Nedim Baytorun bugüne dek müziğe 90 milyon Tl yatırım yaptıklarını söylüyor ve ekliyor: “Önümüzdeki 5 yılda müziğin dijitalleştirilmesi için 100 milyon TL daha yatırım yapmayı hedefliyoruz. Bu yöndeki çalışmalarımızın en yenisi, ‘FreeZone Stüdyo Son Ses Online Müzik Ya rışması’ oldu. Yarışmamız, tahminimizden büyük ilgi gördü ve önümüzdeki yıllarda da düzenlemek istiyoruz. Hedefimiz, 5 yılda 20 bin genç müzisyene ulaşmak.” Umur Doma’nın single’ını Vodafone Freezone işbirliği ile yayımlayacak olan GNL Entertainment’ın CEO’su Alp Çağrı Günal ise “Türkiye’de müzik dünyasında star olmak çok çalışmanın yanı sıra şans da gerektiriyor. Bunun sebebi ise ülkemizde yeni sanatçı keşfetme sisteminin yeterli olmaması. Bundan dolayı, yetenekli olsanız bile müzik sektöründe keşfedilmeniz ve yükselmeniz zor olabiliyor” diyerek Doma’yı sektörde kalıcı olabilmesi adına destekleyeceklerini belirtti. ENKA AÇIKHAVA’DA ‘YAZ’ 20 HAZİRAN’DA BAŞLIYOR Yıldızlar altında 30. yıl Sertab Erener ENKA Kültür Sanat 30. Yıl Açıkhava Buluşmaları 20 Haziran’da başlıyor. Yaz boyunca tiyatro, sinema ve konserlerle renklenecek buluşmalar; TRT İstanbul Radyosu Hafif Müzik ve Caz Orkestrası’nın konseriyle başlayacak. Konserin konuk solistleri İlham Gencer ve Evrim Özşuca olacak. Etkinlikler, 21 Haziran’da ise Koray Candemir & Harun Tekin’in Şakalı Akustik performansı ve Sertab Erener & Emre Kula ikilisinin konseriyle devam edecek. 30. Yıl ENKA Kültür Sanat Açıkhava Buluşmaları 8 konser, 5 tiyatro oyunu ve 12 filmi açık hava sahnesinde ağırlayacak. 22 Haziran’da yeniden İki kişilik dev kadro; Sertab Erener’in son albümü “Kırık Kalpler”den ve en sevilen parçalarından oluşan bir repertuvarı yorumlayacak. Program kapsamında düzenlenecek tüm etkinliklerin gösterimleri saat 21.15’te başlayacak. 30. Yıl ENKA Kültür Sanat Açıkhava Buluşmaları, 15 Ağustos tarihine kadar devam edecek. İlhan Erşahin’den yeni albüm Caz müzisyeni ve besteci İlhan Erşahin’in yeni albümü “Solar Plexus” Sony Türkiye etiketiyle yayımlandı. Erşahin albümde Alp Ersönmez (Bas), Turgut Alp Bekoğlu (Davul) ve perküsyoncu İzzet Kızıl’dan oluşan Istanbul Sessions projesi ile çalarken Erik Truffaz, İbrahim Maalouf, Arto Tuncboyaciyan, Nils Petter Molvaer, Dave Harrington, Mauro Refosco, Kenny Wollesen, Brandon Lewis gibi ünlü isimler de konuk olarak yer alıyor. İlhan Erşahin, zamanlar, mekânlar ve boyutlar arası bir yolculuk sunan dördüncü stüdyo albümü “Solar Plexus”daki parçaların birçoğunun adını “2001 Space Odyssey” ve “Blade Run ner” gibi kült filmlerden esinlenerek koymuş. İlhan Erşahin, yıllardır kulübü ve plak şirketi Nublu ile Amerikan basını tarafından ‘’New York şehrinin yeraltı sahnesindeki ender öncülerinden bi ri” olarak anılıyor. Erşahin’in Istanbul Sessions projesi, 2008’den bu yana, İstanbul’dan New York’a, Paris’ten Rio’ya, Londra’dan Cape Town’a kadar çıktığı tüm sahnelerde beğeni topladı ve “türler ötesi” performansları dinleyicilere ve müzik çevrelerine “Bu gerçekten caz mı?”, “Bu tınıların kaynağı neresi?”, “Enstrümental müzik ile bu kadar sıkı bir iletişimi nasıl kurabiliyorlar?” gibi sorular sordurdu. Sağlam’ın ‘İşgal’i Eksen’de açılıyor Müjgan Sağlam’ın “İşgal” adlı sergisi 21 Haziran’da Galeri Eksen’de açılıyor. Ahşap, metal ve bronz malzeme kullanılarak hazırlanan heykel sergisinde kuşlar ele alınmış. Yapıt, galeride özerk bir nesne değil de mekânla bütünleşir şekilde yerleştirilmiş. Sergi 1 Temmuz’a kadar görülebilir. Sanatçı; seriyi heykelmekân ilişkisi açısından nasıl kurguladığını şu cümlelerle anlatıyor: “Heykellerimi mekandan çıkıyormuş gibi yerleştirerek mekânın duvarlarını zeminini ya da kullanılabile cek her alanı heykele dahil ediyorum. Dolayısıyla izleyici galeriye girdiğinde o da galerideki gaga ve tırnak mücadelesinin bir parçası oluyor. Bir grup heykelim hepimizin belleğinde iz bırakan ‘elektrik tellerinde seyirci kuşlardan’ yola çıkarak hazırladığım, metal borulara dizilmiş,metal telleri birleştirerek yaptığım pençelerden oluşuyor. Bu borular galerinin duvarından ve zemininden çıkıyormuş gibi görünüyor . Aynı temada hazırlanmış madalyonlar ise serinin en küçük boyutlu parçalarını oluşturuyor.” Tuncer Cücenoğlu’nun oyunu Rusya’da... Tuncer Cücenoğlu’nun “Ah Bir Yoksul Olsam” adlı oyunu Rusya Federasyonu’nda yarın sahnelenecek. “Rusya Baatır Basangov adına Kalmuk Elista Milli Dram Tiyatrosu”nda müzikal olarak hazırlanan oyunu Boris N. Mandzhiev yönetti. Oyunda, Zenginliğin, yoksulluğun ve dayatılan yeni dünya düzeninin insanlığa mutluluk getirmediğini ve getiremeyeceğini, insanoğlunun gerçek mutluluğunun; ancak ve ancak gereksinimlerinin karşılandığı ve barış içinde sanatla iç içe yaşayabileceği bir ortamda sağlanabileceğini eğlenceli epizotlarla anlatılıyor. C MY B