15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 15 Haziran 2018 4 Dip dalgası “Erdoğan’ın B planı imkânsız mı?” yazısı üzerine önceki gün Yargıtay Onursal Savcısı Sayın Sabih Kanadoğlu telefon etti. Cumhurbaşkanı’nın yeni seçim kararı vermesi halinde durumun ne olabileceğini açıklamaya, yargının içler acısı durumuna vurgu yapmaya çalıştığım yazı ile ilgili olarak da, “yalnız bir olasılık daha var, ona değinmemek, Cumhurbaşkanlığı adaylarının hakkını yemek oluyor galiba” dedi. Sözünü ettiği olasılık, Meclis çoğunluğunun da, Cumhurbaşkanlığı makamınının da seçimle muhalefetin eline geçmesiydi. Sayın Kanadoğlu yılların deneyimi ile bu olasılığın güçlü olduğunu sezmiş, uyarıyordu. 24 Haziran seçimleri son yıllardaki oylamalardan farklı. Artık inisiyatif muhalefet cephesine, siz buna dilerseniz rahatlıkla demokrasi cephesi de diyebilirsiniz, geçmiş durumda. Eskiden manevralarıyla, gündemi belirleyen, karşısındakileri kendi istediği alanda oynamaya mecbur eden Tayyip Bey yok bu sefer. Muhalefet daha belirleyici konumda inisiyatifi ele geçirmiş durumda. Muhalefetin önde gelen iki cumhurbaşkanı adayı da, topluluklarla yakın bir etkişelim içinde. Meral Akşener, iktidarın tüm yandaş medyası ile birlikte kendisine uyguladığı görmezden gelme kuşatmasını yararak, bütün imkânsızlıklara karşı halk ile bütünleşmeyi becerdi. Eskiden tutan oyunlar bu kez sonuçsuz kalmaya başladı. HHH Artık herkesin gördüğü gerçek ise son seçimlerin yıldızının Muharrem İnce olduğudur. Zeki, hazırcevap, konularına hâkim olan fizik öğretmeni Muharrem İnce, bütün ezberleri bozan bir kampanya yürütüyor, Tayyip Bey ile her konuda dişe diş mücadele ediyor ve çoğundan üstün çıkıyor. AKP’nin yıllardır ısıtıp ısıtıp önümüze sürdükleri artık ilgi çekmez oldu. Mi tinglerde canlılık, TV programlarında rayting olarak Muharrem İnce hep Tayyip Bey’in önünde yer alıyor. Kemal Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayını belirlerken, örgütün sesine kulak verdiğini belirtmişti. Kemal Bey öyle yaparken, örgüt de Muharrem İnce lehine ağırlığını koyarken doğru iş yapmışlar. Miting meydanları ve kamuoyu yoklamaları bunu gösteriyor. Sayın Kanadoğlu görüşmemizde bir dip dalgasından söz etti. Son zamanlarda bu deyimi kullanan yalnız o değil, çoğu kimse bir dip dalgasının gelmekte olduğunu, seçimlerin iktidar aleyhine çok tatsız sürprizle sonuçlanabileciğini söylüyor. Kamuoyu araştırmaları, baskı rejiminden yılmış toplumlarda her zaman gerçeği yansıtamayabilirler, son yoklamalarda seçime on günden az bir zaman kalmasına karşın kararsız sayısının bu kadar yüksek olmasının nedeninin de, Türkiye’nin yukarıda belirttiğimiz durumda olmasından, insanların tercihlerini açıkça söylemekten kaçınmalarından doğduğu vurgulanıyor. Zaten dip dalgaları çok önceden fark edilmez, depremin sallamadan hemen önce duyulan çok derinlerden gelen sesi gibidir o. HHH Yalnız adayın hünerinden, muhalefetin becerisinden kaynaklanan bir olay değildir dip dalgası. Toplumun da, değişime coşkuyla hazır olması ve yavaş yavaş bunu becerebileceğinin ayırdına varması, değişimin vazgeçilmez olduğunu kavraması ve bunu dile getirmesi halinde dip dalgasından söz edilebilir. Belirli koşulların bir araya geldiği, tarihin belirli zamanlarında ortaya çıkan bir olaydır bu dip dalgası. Nice seçimlerde, bu derinden gelen homurtu hissedilir gibi olmuşsa da, çabuk boğulmuştur. Bunun nedeni toplumda var olan potansiyele uygun düşen, kendisiyle aynı telden çalan, aynı dili konuşan bir siyasal kurum veya kişi bulamaması yüzünden patlamadan yatışır dip dalgası. Dip dalgasının oluşabilmesi için, toplumsal bir talep ve onu kavrayıp, yerinde değerlendiren, yaşama geçirmeye hazır olduğunu belirten uygun bir yanıt gerekmektedir. Bu karşılıklı alışveriş dip dalgasını değerlendirip değişime dönüştürebilir... Sandığa yansımasının yaşamda karşılık bulmasının önüne geçilmesi kolay olmayan dip dalgasını siz de hissediyor musunuz? haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER YALOVA Erdoğan’ın, rakibi Muharrem İnce’nin memleketi Yalova’da düzenlediği miting sönük geçti. Meydana toplanan az sayıda yurttaş Vedat miting bitmeden Meydan boş kaldıARIK dağılmayabaşladı Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin memleketi Yalova’da Cumhurbaşka den anons yapılarak bariyer dışındaki yurttaşların hızlı bir şekilde alanın içine girmeleri ri nı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün ca edildi. Alana “miting alanına gerçekleşen mitingi sönük geçti. 1 saat geç başlayan mitingde alan dolmadı, Erdoğan konuşurken HAZAL OCAK gider” yazılı ilçe belediye otobüslerinin gelmesi dikkat çekti. Saat 15.55 itibarıyla alan ta yurttaşlar dağılmaya başladı. Şehirde mamen dolmadı. Miting alanının arka ki olağanüstü önlem ise dikkat çekti. kısmı miting boyunca boş kaldı. Kala Erdoğan’ın mitingi öncesinde balık bölümlerdeki boşluklar da dik Yalova’da sabah erken saatler itibarıy kat çekti. la polis barikat kurmaya başladı. Barikatlarda Bolu yazdığı görüldü. Şehir 1 saat gecikmeli başladı merkezinde evlerin camlarından sar Erdoğan 1 saat gecikmeli miting kıtılan Muharrem İnce pankartları da alanına geldi ve kürsüye çıktı. Erdo dikkat çekti. Şehir merkezine Sakar ğan sözlerine rakibi Muharrem İnce’yi ya, Kocaeli, Manisa’nın da araların eleştirerek başladı. Erdoğan “Yalova da bulunduğu çevre illerden yüzler Üniversitesi’ni biz kurduk. Bay Mu ce polis erken saatlerde geldi. 34 pla harrem diyor ki ben fizik öğretmeni kalı bir araç sabahın erken saatlerin yim. Olabilir. Sen bir tane fizik öğret de çok sayıda AKP yazılı şapka ve kı menisin. Ama biz bu üniversiteden ni yafet getirdi. ce öğretmenler yetiştirdik” dedi. Olağanüstü önlem ‘Tutukludan aday olmaz’ İlerleyen saatlerde Cumhurbaşkanlığı korumaları arttı. Miting alanı girişlerine arama noktaları kuruldu. Polisler ara sokaklarda gezdi. Ara sokaklara giren yurttaşların da sokak girişlerinde çantaları arandı. Daha önce Muharrem İnce ve Meral Akşener’in mitinglerinde olağanüstü güvenlik önlemi alınmadığını belirten esnaf duruma tepki gösterdi. Miting alanına girişler saat 14.00 itibarıyla başladı. Yurttaşlar alana 2 arama noktasından geçerek girdi. Alanın üzerinde polis helikopteri gezdi. Saat 14.22’de Erdoğan için kurulan sahne Bu sırada çok sayıda yurttaş Erdoğan’ın konuşmasının bitmesini beklemeden alanı terk etmeye başladı. Erdoğan, Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş’ın arkasında PKK’nin olduğunu ileri sürerek, onu ziyaret eden Muharrem İnce’ye yönelik şunları söyledi: “Bu kişinin Yalova’ya kazandırdığı herhangi bir hizmeti gördünüz mü? Bu kişi tuğla üstüne tuğla koydu mu? Ben yaptım. Bu kişinin yaptığı başka şeyler var. Mesela Edirne’de cezaevini ziyaret ediyor. Kimi ziyaret ediyor? PKK terör örgü tünün arkasında olduğu partinin sözde genel başkanını. Hakkâri’de Bay Kemal bir tane Türk bayrağı olmadan miting yaptı. Bay Muharrem de Diyarbakır’da malum partinin desteğiyle miting yaptı. Bunlar teröristlerle beraber, katillerle beraber. Geçen gün Diyarbakır’a gitti. Kendisini karşılayanların tamamına yakını Edirne Cezaevi’ndekinin taraftarı. Seçimleri bir atlatalım. Adaylık şartları arasına ‘tutuklu olan aday olamaz’ maddesi koyduracağız. Tutuklu olan da aday olamaz. Burası yol geçen hanı mı?” Millet kıraathanesi vaadi Erdoğan Atatürk Havalimanı yerine yapılacak ‘Millet Bahçesi’ projesinin videosunu göstererek “Bu hafta sonu inşallah oradan bir televizyon programı yapacağız ve bu havalimanın ne kadar büyük bir güzellik olduğunu göreceksiniz. Millet kıraathaneleri dedim. Bundan da rahatsız oldular. İşsizlik nedeni dediler. Yalova’ya da böyle bir yer yakışmaz mı? Yeni projeler de hazırlattırıyorum’ dedi. ‘İstifa edecek misin’ Erdoğan, Muharrem İnce’nin geçmişte yaptığı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik konuşmanın videosunu izletti ve İnce’ye “24 Haziran’da 1. çıkamazsan istifa edecek misin” diye sordu. Gezi’ye gönderme yaptı Erdoğan konuşmasında İnce’nin Diyarbakır mitingini hedef almaya devam ederek, şu ifadeleri kullandı: “Geçen gün Diyarbakır’a gitti. Kendisini karşılayan kalabalığın tamamına yakını Edirne Cezaevi’ndeki adamın taraftarları. Israrla Edirne Cezaevi’ndeki kişiyi hapisten çıkartmaya çalışıyor. Herhalde yeni 68 Ekim olaylarını beraberce tahrik etmeyi, ülkemizin altını üstüne getirmeyi planlıyorlar. Yok öyle yağma, geç o işi geç. Biz bu ülkede Gezileri de gördük Gezicileri de gördük. 15 Temmuz’u da gördük. Ne oldu? FETÖ’yü bitirdik mi? Bitiriyor muyuz? Bu ülkeden kaçacaklar, başka çaresi yok. Bunların inlerine gireceğiz, inlerine. İşte bakın Afrin’de 4 bin 600 civarında teröristi etkisiz hale getirdik.” Trafik kilitlendi Erdoğan’ın 1 saatlik konuşmasının ardından miting sona erdi. Erdoğan’ın AKP seçim otobüsüyle geçeceği güzergâh kapatılınca trafik felç oldu. Erdoğan, mitingin ardından seçim arabasından yurttaşlara satranç takımı dağıtarak şehirden ayrıldı. l YALOVA Erdoğan heyecan yaratamıyor Cumhurbaşkanı Erdoğan uzunca bir süredir Türkiye için yaptığının bir benzerini Yalova’da da yaptı. Arife günü şehrin bütün ana caddelerini, giriş ve çıkışlarını bloke ederek, esnafın dört gözle beklediği ticari canlanma umudunu imha etti. Oturduğumuz kafedeki garsonun tamamen kilitlenmiş trafiğe bakarak söylediği gibi; “Herkesin önünü tıkadı.” Bayramdan bir gün önce geldiği şehrin cumhurbaşkanı adayını küçümseyip dev ekranda görüntülerini yayınlayıp büyük bir siyasi iletişim hatasına da imza attı. Zaten beklediği coşkulu karşılığı da bulamadı. Ama Erdoğan’ın Yalova mitingi açısından en çarpıcı tablo, alanda toplanan çok da yoğun olmayan kalabalığın Erdoğan’ın konuşmasının daha ilk bölümünde dağılmaya başlaması. Daha önceki bazı mitinglerinde de görülen bu resim, Erdoğan’ın meydanlara toplayabildiği kalabalıklara söyleyeceklerinin ilginç olabileceğini düşündürmediği gösteriyor. Görev yerine getirmek için veya taraftarlık gereği olarak, hatta yüksek bir Erdoğan sevgisiyle gelenler bile, dinlemelerine değecek bir söz duymayı pek beklemiyor gibi. Tıpkı, seçim manifestosunu açıkladığı kongrede veya beyannamenin okunduğu salon toplantısında olduğu gibi. Erdoğan mitinglerini sayısal performans açısından değerlendirmekten çok, katılanların motivasyonları ve etkinliğe katkıları açısından da okumak, seçim sonuçları hakkında daha fazla fikir verebilir. Çünkü, Yalova’da deneyimli bir emekli gazeteci, kişisel bir gözlemini şöyle anlatıyor: “Çocukluğundan beri tanıdığım aile dostumuz iki kadınla karşılaştım. Önceki gün bizdelerdi ve asla AKP’ye oy vermeyeceklerini söylüyorlardı. Ama karşılaştığım yer AKP standıydı ve broşür dağıtıyorlardı. Göz göze geldik, gülümsediler. Yani o iş başka bu iş başka meselesi.” Yalova’da deneyimli bir politikacı da, AKP listelerinde ciddi sıkıntı olduğunu, bu yüzden bazı aday adaylarının bile partilerine oy vermeyebileceğini söylüyor. Elbette, Muharrem İnce faktörünün de Türkiye genelinde olduğu gibi Yalova’da da çok önemli olduğuna kuşku yok. Bu yüzden, Erdoğan’ın İnce’yi hedefe koyarak bir konuşma yapmasının pek faydalı olmayacağı kanaati yaygın. Ancak kampanyanın son düzlüğünde Erdoğan’ın en bildiği tarza dönüp yüzüne yerleştirdiği müstehzi ifade ile rakiplerini küçümsemekten geri durmayacağı veya başka bir yol bulamadığı anlaşılıyor. Peki, Erdoğan’ın toplayabildiği dinleyicilerinde bile merak uyandırmayan konuşmalar yapması sonucu değiştirmeye yetecek mi? Açıkçası daha önce televizyonlarda izlediğim konuşmaları dışında, bugün canlı olarak takip ettiğim performansın herhangi birinin kararını değiştirmeye yarayabileceğini pek sanmıyorum. Zaten Erdoğan da, yeni birilerini ikna etmekten çok kendi kitlesindeki konsolidasyona yoğunlaşmış gibi görünüyor. Miting kalabalığı içindeki tepkiler bu konuda da beklediği kadar başarılı olamayacağını gösteriyor. Çünkü, tatminsiz rövanşistlerin bile büyük bir coşkuyla Erdoğan’a karşılık vermediği, yenilik bulamadığı görülüyor. Kalabalığın önemli bir kısmı yoklama vermek için gelmiş havasında. Taraftarlığın, siyasi kimliğin gereği olarak görevini yerine getirmeye imanlı bir kitleden elbette bahsedilebilir ama onların bile daha önceki seçimlerle kıyaslandığında heyecan seviyeleri fazlasıyla düşük. Erdoğan’ın sık sık seçim sonucu için göreve çağırdığı kadınlar yine de en sadık, en imanlı taraftar grubunu oluşturuyor, tıpkı Erdoğan karşıtlığının bayraktarlığını yapanların da karşı bloktaki kadınlar olması gibi. İktidar ve muhalefet mitinglerine bakıldığında, Erdoğan etrafında oluşan keskin kutuplaşma da kadınların etkisinin büyüklüğü görülüyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle