15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 15 Haziran 2018 12 İzmir Marşı Yıllar önce, Şeker ve Kurban Bayramları’nda ulusal basın da tatile girer, yerini “Gazeteciler Cemiyeti”nin çıkardığı “Bayram Gazetesi”ne bırakırdı; birkaç bayram yazısı yazmıştım; bugünkü gibi. Bu iki bayramla ilgili anılarımın ilki, ortaokul ve lise öğrenciliğim sırasında bayram tatillerinin sürecinin hesaplanmasıydı. Yeni öğretim yılı başlar başlamaz, bu konuda uzmanlaşmış arkadaşlarımız bu hesabı yapıp açıklarlardı. Kuşkusuz bu ilk anılar zamanla yerlerini başkalarına, bambaşka olanlara bırakıyor. Bu bağlamda neredeyse her Şeker Bayramı tatilinde gözümün önüne gelen, Polonya’nın “Gdansk” liman kentinde yaşadığım bir anı, daha doğrusu bir “an” var. Yine de son birkaç yıldır unutur gibi olmuştum; ne ki geçen hafta “Cumhuriyet Pazar”da Ece Temelkuran’ın, “Hikâyenin tamamını hatırlamak: Gdansk” başlıklı yazısını okuyunca, yine gözlerimin önünde beliriverdi. 1980’de, Gdansk’ın liman işçilerinin ve öteki emekçilerin birlikte, liderleri “Lech Walesa” önderliğinde yaptıkları “40 gün” süren o tarihi grevindirenişin ertesinde, ülkenin şöyle böyle toparlanmasından bir süre sonra, bir “Alman Turizm Acentası”nın gemiyle düzenlediği bir geziye katıldık, Hıfzı Veldet Hoca’yla birlikte. Avrupa’nın kuzey kıyısındaki liman kentlerini dolaşan gemi, Gdansk limanına demir atınca, tüm yolcularla birlikte karaya çıkıp doğruca kentin o ünlü alanına gittik; kuşlar sürü halinde alana inip, yiyecek arıyorladı, birkaç yıl önceki Polonyalılar gibi... Ne var ki, ülkede şeker kıtlığı bütün ağırlığıyla sürüyordu; kuşkusuz bu yokluk çocukları daha çok etkiliyordu. Alan boştu, yalnızca bir anne küçük kızıyla birlikte kuşları izlemekteydi; küçük kız koşarak kuşların arasına daldı, kuşlar kaçışmadılar, belli ki alışıktılar; bizim gruptan kimileri yanlarında getirdikleri şekerleri, şekerlemeleri, birbiriyle yarışırcasına çocuğa vermeğe başladılar, önlüğünün ceplerini dolduruyorlardı ki, anne yetişti, çocuğunu çekip aldı; ceplerini boşalttı, elindekilerini yere attırdı, bizlere de hiç unutamadığım bir “bakış” fırlatıp, çocuğuyla birlikte hızla uzaklaştı alandan... Değerli dostlar, bu kez yazının başında açtığımız ayracı kapatıp, başlığı oluşturan konuya dönsek diyorum. Artık toplantılarda, törenlerde resmi olsun olmasın “Ulusal Marş” söylenmiyor; var mı yok mu, “Mehter Marşı”... Bu “tercihin”, nasıl bir durum yarattığının unutulmayacak örneklerinden biri, “Piri Reis Üniversitesi”nin, “(20172018) Akademik Yılı Mezuniyet Töreni”nde yaşandı; geçen haftasonu Üniversite’nin, İstanbulTuzla’daki kampüsünde yapılan törende, konuşmalardan sonra, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’a, fahri doktora (Dr.) unvanı verildi. Anaokulunda, “34” yaşındaki çocuklara kendi anadilinden önce ‘Arapça’ öğreten bir “eğitim”in sahibi Bakan’a, bu unvan veriliş töreni sırasında, sahnedeki öğrencilerin alkışla protesto edip “İzmir Marşı”nı söylemeye başlamasıyla, Bakan Yılmaz salonu terkeder... Nasıl terketmesin ki, “Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa / Adın yazılacak mücevher taşa!” diye yürekten haykıran bu gençlerin karşısında durabilir mi? Durabilir miydi? Hele salondakilerin de gençlere katılarak, hep birlikte: “Şehit olanları deftere yazdım / Öksüz yavruları bağrıma bastım!” diye sürdürmelerine dayanabilir miydi? Yine de değerli dostlar, Bakan gençlere katılıp bu marşı onlarla birlikte söyleseydi, diye insanın içinden geçmiyor değil... Ne var ki, halk arasında yaygın bir atasözümüz, “Balık baştan kokar!” der; üstelik, hiç kokmamıştı, günümüzde olduğu kadar... Ne dersiniz? Ve değerli dostlar, yine de Bakan Bey’e bir uyarı yapalım, eğer yolu İzmir’e düşerse beş yaşındaki Doğa, dört yaşındaki Mete, boylarına boslarına bakmadan: “İzmir’in dağlarında çiçekler açar!..” diyerek, “İzmir Marşı”yla karşılayabilir... Değerli dostlar, bayramınızı kutlamadığımın ayrımındayım... “24 Haziran”dan sonraya... 15 HAZİRAN 2018 SAYI: 33854 İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına MEHMET Orhan Erİnç İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay Genel Yayın Yönetmeni MURAT SABUNCU Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan Yazıişleri Müdürü (Sorumlu) Haber Koordinatörü Faruk Eren Aykut Küçükkaya Dijital Medya Koordinatörü Bülent Mumay Reklam Direktörü Deniz Tufan Rezervasyon ve Planlama Koordinatörü Bülent Gürel l Görsel Yönetmen: Hakan Akarsu l Ekonomi: Olcay Büyüktaş l Dış Haberler: Mine Esen l Spor: Arif Kızılyalın l Gece: Ayça Bilgin Demir l Yurt Haberler: Selin Görgüner l Fotoğraf: Uğur Demir l Kültür Sanat: Emrah Kolukısa l Düzeltme: Mustafa Çolak Ankara Temsilcisi: Erdem Gül Güvenevler Mah. Güneş Cad. No: 8/1 Çankaya 06690 Ankara Tel: (0312) 442 30 50 İzmir Reklam Tel: (0232) 441 12 20 0530 430 74 17 Okur Temsilcisi: Güray Öz [email protected] Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), Güray Öz (Bşk. Yrd.), Ali Sirmen, Hikmet Çetinkaya, Emre Kongar, Şükran Soner, Hakan Kara. l Muhasebe Müdürü: Günseli Özaltay l Satış Dağıtım Müdürü: Tunca Çinkaya Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 eposta: [email protected] Reklam Yönetimi: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 251 98 68 eposta: [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt/İstanbul Dağıtım: Demirören Dağıtım Satış Pazarlama Matbaacılık Ödeme Aracılık ve Tahsilat Sistemleri AŞ Esenyurt/İstanbul Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İstanbul Ankara İzmir İmsak 03:24 03:17 03:50 NAMAZ VAKİTLERİ Güneş Öğle İkindi 05:24 13:11 17:09 05:12 12:55 16:52 05:40 13:18 17:11 Akşam 20:45 20:26 20:44 Yatsı 22:36 22:12 22:25 yorum/haber EDİTÖR: HAKAN AKARSU TASARIM: SERPİL ÜNAY Bizler, “Bu millet kıraathanesi işi de ne ola ki?” diye tartışırken, Cumhurbaşkanı Eskişehir mitinginde açıkladı: Erdoğan, “Kıraathane dedim, kıraathane için kumarhane dedi. Kıraathane okuma evidir. Gençlerimizi malum yanlışlıkların olduğu internet kafelerden kurtaralım istiyoruz. Bunların böyle bir dertleri var mı? Eşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Eskişehir’e de yakışır mı? Buralarda çay, kahve var. Kek var, hatta çorba da var...” dedikten sonra ekledi: “Ama burada tatarböreği de yapabiliriz. Bir köşesinde de onu yapabiliriz.” Duyunca “İşte budur!” dedim. Daha önce de Niğde’de kıraathane mönüsüne simidi katmıştı. Cumhurbaşkanının proje dünyası uçsuz bucaksız bir umman, bir okyanus... Proje üstüne proje, proje üstüne proje... Biz dinlemekten yoruluyoruz, o anlattıkça anlatıyor. Anlatmaktan yorulmuyor. Tatarböreği de ucu açık olduğunu anladığımız o muhteşem kıraathane projesinin son halkası. “Okuma evinde tatarböreği ne arıyor?” diye sormayın boş yere. Onu artık tanıyoruz, düşünmüş, taşınmış, karar vermiş. Ne diyor halkımız? “Yaparsa Erdoğan yapar!” HHH Hayal etmesi bile güzel... Ülkenin dört bir ya Tatarböreğini sever misiniz? nında adım başı millet kıraathaneleri... Milletin işsizlikten kırılan genci de yaşlısı da doldurmuş bu mekânları... Gelsin kahveler, gitsin çaylar... Simit, kek ve ille de tatarböreği... Başka ne istesin bu millet? Bizim gibi “eski Türkiye” kafalılar hâlâ bambaşka yerlerde, detaylarda boğuluyor. Örneğin ben! Oturdum, tatarböreğinin tarifini edindim. Hem sulusu hem de kurusu var. Malzemeler ise aşağı yukarı aynı. Resimdeki yemek için kıyma, maydanoz, tuz, karabiber. Hamuru için ise un, yumurta, su, sıvıyağ, et suyu, toz kırmızı biber, yoğurt, sarımsak, tuz. Yalnız ortada bir sorun var. Yemeği olsun böreği olsun, nerede pişecek? Kıraathane içinde bir de mutfak gerekiyor. Yoksa millet sarımsak kokusundan baygınlık geçirir. Haydi... Mutfak tezgâhları, ocaklar, fırınlar, davlumbazlar, tabak çanak, bardak, çatal kaşık. Ayrıca binlerce kıraathaneye binlerce aşçı. Şu örtülü istihdam projesi sizi de hayran bırakmıyor mu? Karar verin! Tatarböreğini sever misiniz? 24 Haziran geldi, geliyor. Öyleyse… Ona göre. Tüm okurlarımın bayramlarını kutlar, huzurlu, mutlu, umutlu günler dilerim. Not: Çarşamba yazımda “Bayrakları bayrak yapan...” şiirini yanlışlıkla Mehmet Akif Ersoy’a mal etmişim. Oysa şiir Mithat Cemal Kuntay’ındır. Özür dilerim. Füzeli saldırı: 1 şehit, 4 yaralı Abdülselam Halat Hakkâri’nin Çukurca ilçesi Zengil Tepe üs bölgesine, terör örgütü PKK tarafından tarafından güdümlü füze ile düzenlenen saldırıda Şehit Topçu Onbaşı Abdülse lam Halat şehit oldu, 4 asker de yaralandı.? Yaralı askerler, bölgeden alınarak Hakkâri Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak tedaviye alındı. Bölgede hava destekli geniş çaplı operasyon başlatıldı. Şehit Topçu Onbaşı Abdülselam Halat’ın Şanlıurfa’daki ailesine acı haber gitti. Aileye acı haberi askeri yetkililer iletti. Şehit Halat’ın cenazesinin, bugün düzenlenecek törenle Şanlıurfa’da toprağa verileceği belirtildi. l DHA Mumcu’nun avukatı Emin Değer yaşamını yitirdi Gazetemizin katledilen yazarı Uğur Mumcu’nun avukatlığını yapan Emin Değer hayatını kaybetti. Milli Savunma Bakanlığı eski hukuk mü Emin Değer şavirliği avukatı ve “Oltadaki Balık Türkiye”, “CIA Kontrgerilla ve Türkiye” kitaplarının yazarı Değer, son üç yıldır ağır sağlık sorunları nedeniyle yürüyemiyor ve konuşma zorluğu çekiyordu. Özel kuvvetlerde Mınbiç hazırlığı SERTAÇ EŞ Türkiye ile ABD’nin Suriye’nin Mınbiç bölgesinden YPG’nin çıkarılması yönünde varılan uzlaşmanın ardından görüşmeler askeri boyuta taşındı. TSK, daha önce yapılan planlamalar doğrultusunda hazırlıklarını hızlandırdı. ABD Savunma Bakanı James Mattis’in “Mınbiç’te yol haritasını hemen uygulamaya hazırız” açıklamasını yapmasının ardından iki ülke ara sında askerden askere görüşmeler başladı. Görüşmelerde Mınbiç’e konuşlanacak Türk birliğinin ve bulunacağı bölgelerin ele alındığı öğrenildi. Bu kapsamda yürütülen görüşmelerin daha sonra yeniden iki ülkenin siyasi yetkililerine sunulacağı kaydedildi. ABD’nin Mınbiç’te özel kuvvetleri bulunuyor. Bu nedenle Türkiye’nin de bölgeye özel kuvvetlerden birlikler göndereceği, iki ülke askerinin bu düzeyde ortak çalışma yapacağı belirtildi. l ANKARA KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ÇİZGİLİK KAMİL MASARACI [email protected] BAŞSAĞLIĞI Gazetemizin eski çalışanlarından mürettiphane şefi HIDIR ERCAN’ın vefatını büyük bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayız. Merhuma Allah’tan rahmet, değerli ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı diliyoruz. cÇalışanları VEFAT VE BAŞSAĞLIĞI Abdullah ve Betül Ercan’ın babası, Hasan Ercan’ın ağabeyi HIDIR ERCAN Hakk’a yürümüştür. Cenazesi 14 Haziran 2018 tarihinde Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilmiştir. Yakınlarına ve dostlarına başsağlığı dileriz. AİLESİ TELEVİZYON Yayın Akışı 06.00 Güne Merhaba 10.00 Bayram Özel 11.05 Şeffaf Oda 13.30 Bayram Sohbetleri 15.10 Memlekette Bayram 16.30 Bayram Sohbetleri 18.00 Ana Haber 21.00 Türkiye’nin Gündemi 06.00 Gün Başlıyor 09.00 Güne Bakış 10.20 Şehir Hikâyeleri 11.10 Sevilay Soruyor 12.15 Hayata Renk Kat 14.00 Haber Bülteni 16.15 Airport Rota 18.10 Başrol 19.00 Ana Haber 21.00 Gerçek Fikri Ne? 07.00 Dizi: Fazilet Hanım ve Kızları 09.30 Kiralık Aşk 12.00 İstanbullu Gelin 15.30 En Güzel Bölüm 15.45 Ufak Tefek Cinayetler 18.45 Star Haber     20.00 Yerli Film: Recep İvedik 2 22.30 Yerli Film: Geniş Aile Yapıştır 07.00 Yabancı Damat 09.45 Aşkı Memnu 12.45 Gelinim Mutfakta 15.00 Magazin D 16.30 Arka Sokaklar 19.00 Ana Haber 20.00 Çarkıfelek 22.15 Film: Rehine 00.30 Dizi: Galip Derviş 01.45 Çarkıfelek BULMACA SEDAT YAŞAYAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SAĞA: 1/ Polonya’da, yaklaşık iki yüz elli bin Yahudi’nin yok edildiği Nazi toplama ve imha kampı. 2/ Büyük ve 1 İ ZMAR İ T N 2 Z A İ RE OBA 3 Mİ L ŞEKER 4 AR KAVARA 5 REŞAD İ YE 6 İ EV İ N TA 7 TOKAY T ER 8 BERETEPP 9 NARA ARPA süslü çadır... Büyüme, gelişme, çoğalma. 3/ “Sevmiş iki ufku görürler daha engin” (Y.K. Beyatlı)... Değerli madenlerde yasanın istediği ağırlık, saflık ve değer derecesi ni gösteren ölçü. 4/ Toprağı kazıp siper yapmak... Fas’ın plaka imi. 5/ Bir takvim türü... Üç kişi arasında 32 kâğıtla oyna nan, briçe benzer bir iskambil oyunu. 6/ Bir işi yapmaya hazır olan... Uluslararası Çalışma Örgütü’nün kısa yazılışı. 7/ Gü ney Amerika’da yaşayan bir yük hayvanı... Küçük mağara. 8/ Kısa bacaklı bir köpek cinsi... Yurdumuzun bir bölgesi. 9/ Dolaş ma... Küçük deniz feneri. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Bir erkeğin karısı sağken ya da öldük ten sonra baldızıyla evlenmesi. 2/ Yasama meclislerinin birleşimlerinden her biri... Bir gösterme sıfatı. 3/ Atlas Okyanusu’nun batısında bir takımada ve ülke. 4/ Pamuk, yün gibi şeyleri eğirmekte kullanılan araç... Birçok efsaneye konu olmuş ünlü Frigya kralı. 5/ Anadolu halklarının en eski ana tanrıçası... Yosunların kökü an dıran tutunma organı. 6/ Damarlı ve yarı saydam bir taş. 7/ Oy... İlgi eki... İlave. 8/ Kaynar suda haşlanıp üzerine yağ gezdiri len mısır unu yemeği. 9/ Yapıları yıldırım dan koruyan aygıt. Şirketimize ait Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından verilmiş Kırerkoç Turizm Seyahat Acentası unvanına sahip 10332 numaralı A Grubu Seyahat Acentası İşletme Belgemiz kaybolmuştur. Hükümsüzdür. Şirket Adı: KIRERKOC SEYAHAT TURİZM ORGANİZASYONU TEKS. VE DIŞ TİC.LTD. ŞTİ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle