23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
‘Irak’ı çatışma sahası yapmayın’ İran karşıtı politikada ABD ile müttefik Suudi Arabistan’a Uluslararası Kriz Grubu’ndan uyarı geldi. Irak’ta geçen hafta yapılan seçimlerde Tahran ve Washington’la mesafeli, Riyad’la temas halin DUNYA de olan Şii dini lider Sadr liderliğindeki ittifakın birinci çıkması ardından yapılan açıklamada, “Riyad’ın Irak’ı İran’a karşı yürütülen bir ‘soğuk savaşın’ çatışma sahası haline getirmemesi” istendi. Etkisiz hale getirmeye çalışırken patladı Afganistan’ın Kandahar kentinde dün bomba yüklü bir minibüsün patlaması sonucu en az 16 kişi yaşamını yitirdi, 38 kişi yaralandı. Patlamanın polisin ihbar üzerine aracın bulunduğu otobüs durağını kapatması sonrasında, güvenlik güçlerinin bombayı etkisiz hale getirmeye çalıştığı sırada gerçekleştiği kaydedildi. Saldırıyla birlikte gözler bir kez daha Taliban ve IŞİD’e çevrildi. Berlin çözüm arıyorÇarşamba23Mayıs2018 dishab@cumhuriyet.com.tr EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 9 Fransa’da grev dalgası Fransa’da Cumhurbaşkanı Em manuel Macron’un kamu harcamalarını kısma yönündeki tartışmalı reformlarına karşı dün tüm kamu emekçileri sendikaları greve çıktı. Kamu sektöründeki sendikaları on yıl aradan sonra ilk kez bir araya getiren grev nedeniyle havacılık, enerji ve eğitim başta olmak üzere pek çok alandaki işler durma noktasına geldi. Ülkenin geri kalmış bölgeleri için dün Elysee Sarayı’nda bir plan açıklayan Macron, seçim bildirgesinde yer alan kamu harcamalarını indirme vaadinde ise ısrarcı. Greve, uzun süredir eylemde olan demir yolu işçileri ve üniversiteye serbest giriş haklarının ellerinden alındığını savunan öğrencilerin yanı sıra çok sayıda solsosyalist parti ve demokratik kitle örgütü de destek verdi. Ülkenin pek çok kentinde uzun süredir Macron’un başta ulaşım ve eğitime yönelik tartışmalı reform paketi protestoların merkezinde. Özgeçmiş kriz yarattı İtalya’da 4 Mart’ta yapılan seçimlerin önde gelen iki partisi sağ po pülist 5 Yıldız Hareketi ile aşırı sağ cı Lig’in hükümeti kurması için an laştıkları başbakan adayı, hukuk pro fesörü Giuseppe Conte’nin cum hurbaşkanlığına sunulan özgeçmi şi krize neden oldu. Eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin 2011 yı lında koltuğu bırakması nın ardından başbakan lığa seçimle gelmemiş beşinci isim olması bek Conte lenen, 5 Yıldız tarafından önerilen Conte’nin bilimsel ve mesleki çalışmalarına iliş kin özgeçmişinde yer alan çok sayı da bilginin gerçeği yansıtmadığı id dia edildi. 5 Yıldız Hareketi ise iddia ların doğru olmadığını savundu. Fran sa Avrupa İlişkileri Bakanı Nathalie Loiseau ise maliye ve göç politikala rı AB’nin endişesine neden olan ola sı hükümetin programını “Avrupa’da yalnız yürümek istemekle” eleştirdi. ‘Trump’ı oyuna getiremezsin’ Gözler Kore’ler arası yakınlaşmada bir ileri iki geri adımlarla birlikte 12 Haziran’da yapılacağı duyurulan Kuzey Kore lideri Kim Jongun ile ABD Başkanı Donald Trump görüşmesinin akıbetinde. Trump’ın dün Beyaz Saray’da Güney Kore Devlet Başkanı Moon JaeIn ile buluşması öncesinde ABD Başkan Yardımcısı Mike Pence’den Pyongyang’a uyarı geldi. Pence, Kuzey Kore’nin ABD’nin “tamamıyla nükleerden arındırma” ısrarı karşısında liderler zirvesinden vazgeçme işaretleri vermesi üzerine Pyongyang yönetiminin, ABD’nin arkasında duramayacağı imtiyazlar koparmaya çalışmaması gerektiğini söyledi. “Kim’in Trump’ı oyuna getirebileceğini düşünmesi büyük bir hata olur” dedi. Gerekirse Trump’ın görüşmeden ayrılabileceğini belirtti. Öte yandan ABD donanmasından bir destroyerin Japonya’ya ulaştığı duyurulurken bugün de Çin Dışişleri Bakanı Vang Yi’nin Washington’ı ziyaret etmesi bekleniyor. Abbas’ın tedavisi sürüyor Bir haftada üçüncü kez hastaneye kaldırılan Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ın görüntüleri dün objektiflere yansıdı. Geçen hafta kulak enfeksiyonu nedeniyle operasyon geçiren Abbas pazar günü yüksek ateş şikâyetiyle hastaneye yatırılmıştı. Ardından zatürree olduğu ancak genel durumunun iyi olduğu haberleri de gündeme gelmişti. ABD’nin İran ültimatomuna AB’den ‘bölgeyi daha güvenli hale getirmez’ tepkisi gelirken Almanya Washington’la diyalog çabasında İran’la yapılan uluslararası nükleer anlaşmadan (JCPOA) çekilen ve bu ülkeye üst üste yeni ekonomik yaptırımlar uygulayan ABD yönetiminin önceki gün de Tahran’a 12 maddelik bir ültimatom vermesi, Avrupa Birliği’nin (AB) tepkisini çekti. AB’nin lokomotifi Almanya, Dışişleri Bakanı’nı krizi görüşmek üzere ABD’ye gönderme kararı aldı. Tahran’ın nükleer programını devam ettirmesi olasılığından kaygılı olduğu bilinen, Avrupalı şirketlerin İran’la yaptığı ticari faaliyetlerin ise sürmesinden yana olan AB’nin Dış Politika ve Güvenlik Yüksek Komiseri Federica Mogherini, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo tarafından ilan edilen ültimatomun “bölgeyi daha güvenli hale getirmeyeceği” endişesini dile getirdi. AB: Alternatifi yok 2015’te imzalanan JCPOA sonucu yaptırımların kalkması sayesinde İran’la ticaret hacmi 3 yılda 30 milyar dolara yaklaşan Avrupa, Washington’ın yaptırım kozuna ve “yaptırımları delmek isteyen şirketlerden hesap sorulacağı” şeklinde verdiği gözdağına tepkili. “JCPOA’nın bir alternatifi olmadığını” söyleyen Mogherini, “Pompeo’nun konuşması, anlaşmadan uzaklaşmanın bölgeyi nükleer silahlanmadan nasıl olup da daha güvenli hale getirdiğini ortaya koyamadı” şeklinde konuştu. G20 dışişleri bakanları toplantısı için Arjantin’in başkenti Buenos Aires’te bulunan Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas da İran nükleer an Transatlantik ittifakında derin görüş ayrılıklarından biri olan İran’a yönelik geçen hafta AB toplantısı düzenlenmişti. AB Dış Politika Yüksek Temsilcisi Mogherini, Fransa, Almanya, Britanya dışişleri bakanlarıyla İranlı mevkidaşları Zarif ile bir araya gelmişti. laşmasını görüşmek için ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile bir araya gelmek üzere Washington’a geçeceğini duyurdu. Almanya Ekonomi ve Enerji Bakanı Peter Altmaier, İran’da ticaret yapan Alman şirketlerine destek vereceklerini ancak ABD’nin uyguladığı yaptırımlar karşısında tam bir kalkan sağlanamayacağını söyledi. ‘Direnmek gerek’ Pompeo’nun açıklamalarına ilişkin Alman Frankfurter Allgemeine Zeitung’daki yorumda, İran’ın ağır yaptırım tehditleriyle yeni bir anlaşmaya zorlamanın mümkün olmadığı değerlendirmesinde bulunulurken Der Tagesspiegel gazetesinde ise “Avrupa öz saygısı nedeniyle anlaşmadan (JCPOA) vazgeçilmesine direnmek zorundadır” ifadeleri kullanıldı. ‘YUMRUK’ ÇIKIŞI İran’ın “Suriye’den güçlerini çekmesi, balistik füze programını sonlandırması, Yemen’deki çatışmalardan uzak durması” gibi maddelerin de olduğu 12 şartı yerine getirmediği takdirde, bu ülkeye eşi görülmemiş bir mali baskı uygulayacağını ilan eden Washington’a Tahran’dan sert çıkış sürüyor. İran Devrim Muhafızları Komutanı İsmail Kovsari, “İran halkı birlik olmalı ve ABD Dışişleri Bakanı ve ona arka çıkanların ağzına yumruğu yapıştırmalı” ifadesini kullandı. ABD’nin İran’a füze menzilleriyle ilgili söz söyleme hakkının olmadığını savunan Kovsari, “Hiroşima and Nagasaki, füzeler konusunda en suçlu ülkenin ABD olduğunu göstermiştir” şeklinde konuştu. İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de önceki gün ABD’ye sert tepki göstermiş, “Sen kimsin ki, İran ve dünya için karar verebiliyorsun” demişti. YARMUK’A DÖNÜŞ ZOR... Birleşmiş Milletler (BM), Suriye ordu güçlerinin IŞİD’den kurtardığı başkent Şam’ın güneyindeki Filistinli mültecilerin yoğun olarak yaşadığı Yarmuk kampına geri dönüşün çok zor olduğu uyarısı yaptı. BM Yakındoğu Filistin Mültecilerine Yardım Ajansı (UNRWA), bir zamanlar ülkelerindeki ateşten kaçarak Suriye’ye sı ğınan 160 binden fazla Filistinliye ev sahipliği yapan kampın çatışmalarda çok büyük zarar gördüğüne değinerek burada yeniden günlük yaşama dönülmesinin çok zor olduğunu vurguladı. AFP’ye konuşan UNRWA Sözcüsü Chris Gunness, “Halk sağlık sistemi, su, elektrik, temel hizmetler için gerekli yapılar büyük hasar gör dü. Acımasız çatışmanın kalıntıları her yerde” ifadesini kullandı. Yarmuk’tan Şubat 2014’te dünya kamuoyunun gündemine yansıyan, binlerce mültecinin UNRWA’dan yardım almak için çaresiz bekleyişini gösteren fotoğraf Suriye’deki insani krizin simgelerinden biri haline gelmişti. İsrail’den F35 şov İsrail, aralarında ABD ve hington ilişkilerindeki krizin tavan dek 9 F35 teslim edildiği belirtiliyor. yapmasının ardından, ABD silah ambargosuyla ve bu kapsamda F35’lerin UCM’ye başvuru Türkiye’nin de bu teslimatının durdurulmasıyla tehdit Öte yandan İsrail ordusuna ait bir lunduğu dokuz ül ediliyor. Ankara’nın Rusya’dan S400 tankın abluka altındaki Gazze’de ke tarafından ge hava savunma sistemi alımı anlaşma Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin liştirilen F35 sa sı yapması da ambargo olasılığına ge elKassam Tugayları’na ait bir he vaş uçaklarını muha rekçe gösteriliyor. defi vurduğu bildirildi. Yapılan rebede kullanan ilk ülkenin kendileri İsrail, ABD’den sonra F35 sipa açıklamada, “Gazze sınırını geçme olduğunu açıkladı. İsrail basını, ülke rişleri karşılanan ilk ülkeydi. Sipa yi başaran bazı şüphelilerin İsrail nin Hava Kuvvetleri Komutanı Ami riş ettiği 50 uçaktan ilk ikisini Aralık ordusuna ait askeri bir noktayı ate kam Norkin’in, 20 ülkeden mevkida 2016’da teslim alan İsrail’e bugüne şe verdiği” iddia edildi. şını ağırladığı toplantıda yaptığı ko Bu arada Filistin Dışişleri Ba nuşmada “F35’leri Ortadoğu’nun kanı Riyad el Maliki, Uluslara her yerinde uçuruyoruz ve iki ay rası Ceza Mahkemesi’ne (UCM), rı cephede şimdiden kullandık” de Yahudi yerleşim birimleri ve diğini yazdı. Norkin, F35’lerin İsrail’in Filistinlilere yönelik sert Lübnan’ın başkenti Beyrut’un üze müdahaleleri ile ilgili dosyayı rinden uçarken görüntülerini de ba teslim etti. İsrail ise Maliki’nin sına sundu. İsrail, Suriye’deki İran başvurusunu “yasal geçerliliği ol bağlantılı hedeflere ve Lübnan’daki mayan bir adım” olarak değerlen Hizbullah militanlarına silah sevk dirdi. İsrailli askerlerin, ABD’nin eden konvoylara karşı çok kez hava Tel Aviv büyükelçiliğini Kudüs’e saldırıları yaptığını duyurmuştu. taşımasını protesto eden gösteri 14 F35 sipariş eden ve toplamda bu uçaklardan 100 adet almayı planlayan Türkiye, AnkaraWas Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria’da bir organizasyona katılan ABD’li diplomatları, onları taşıyan araca “yumurta ve ayakkabı” atarak protesto etti. cilere ateş açması sonucu en az 65 Filistinli hayatını kaybetmiş, binlerce kişi yaralanmıştı. Irak’ın seçimi Iraklı yaşlı teyze 12 Mayıs’taki seçimler için sandığa giderken yanına yaklaşanlara ‘oyunu komünistlere vereceğini’ söyleyip, nedenini şöyle izah etmiş: “Çünkü onlar yalan söylemiyorlar ve çalmıyorlar.” Irak’tan sosyal medyadaki videosuyla yansıyan bu bakış, en az seçimin sonuçları kadar şaşırtıcı. ABD’nin 2003’te ülkeyi işgal edip yıkmasından bu yana dördüncü, IŞİD barbarlarının istilasının mağlup edilmesinden sonraki ilk seçimlerin nihai sonuçları geçen cumartesi açıklandı. HHH 329 sandalyeli Irak meclisinde, ABD’nin eski kanlısı Şii ulema Mukteda el Sadr’ın Irak Komünist Partisi dahil altı küçük partiden oluşan Sairun ittifakı 54 sandalye ile birinci çıktı. İkinci sırayı IŞİD’le savaşta namlı Hadi el Amiri liderliğindeki milis gücü Haşdi’nin siyasi temsilcilerinden oluşan Fetih ittifakı 47 sandalyeyle aldı. ABD ve Körfez’in umudu Başbakan El İbadi IŞİD’i yenmekten pek fayda sağlayamadı; Nasır (Zafer) ittifakıyla 42 sandalye ile üçüncü oldu. Eski başbakan Nuri el Maliki’nin Kanun Devleti 26, KDP 25, İyad Allavi’nin Vataniye’si 21, El Hekim’in Hikmet ittifakı 19, KYB 18, Türkiye’nin yatırım yaptığı Usame Nuceyfi’nin Irak’ın Kararı 14. Ve küçük partilere giden sandalyeler var. Katılım yüzde 44.5’te kaldı ki son iki seçimde 62’deydi. Sebebi yolsuz siyasi elitlere güvensizlik, feci kamu hizmetleri ile ilk kez kullanılan elektronik oy sistemiyle izah ediliyor. HHH İşgal sürecinde ABD’nin çerçevesini belirlediği siyasi sistem, sandıkta ancak koalisyon üretebiliyor. Bu da nüfusun yüzde 6065’ini oluşturan Şiiler ile Sünni ve Kürt azınlığın partilerinin içini doldurduğu parçalı yapı çıkarıyor. Bu kez işler daha karışık. Zira geleneksel partilerin zayıflamakta olduğu bir resim var. HHH Dikkatler Türkçeye ‘İstikamet Reform için Yürüyüş’ diye tercüme edeceğimiz Sairun’unda. İstikamet Vatani partisi öncülüğünde yolsuzluk karşıtı ve mezhepler üstü pozisyonla seküler partileri birleştiren 45 yaşındaki Sadr, ünlü bir ulema ailesinden. Sairun’un Şii gelenekleri uyarınca lideri ve başbakan da olmayacak. Ama pazarlıklarda belirleyici olabilir. Mehdi Ordusu ile işgale direnirken Sünnilerle kanlı mezhep savaşına tutuşmuş Sadr’ı Newsweek ‘tabutundan çıkan Dracula’ gibi resmediyordu. ABD Sadr’ı avlama planlarını çoktan rafa kaldırdı. Bunda Sadr’ın geçen yaz Suudi ve BAE’yi ziyaretlerinin payı büyük. İran içinse 2007’de sığınma verdiği Sadr memnuniyetsizlik kaynağı. Zira İran’ın Irak’ın Şii çoğunluğu adına konuşmasından hazzetmeyen bir figür olarak iki ülke Şiiliği arasındaki tarihi rekabetin sembolü. HHH Ve Sairun’un komünistleri... Kendilerini ‘Reform için Devrimciler ittifakı’ diye anan bu ittifakın içindeki IKP’nin 1958’de Abdül Kasım ile monarşiyi devirmiş, sonra CIA destekli Saddam’ın Baas’ının hedefi olmuş partiyle pek alakası yok. Ortadoğu uzmanı Elijah Magnier’in lideriyle söyleşi için kapısına gittiğinde ‘Mekke’ye hacca gideceği için bir aylığına ofiste olmayacağı’ yazısıyla karşılaştığı IKP bu. Sairun’da sosyal adalet, mezhepler üstülük ve yolsuzluk dertleri aynı sosyoekonomik taban üzerinde yükseliyor. 2014’te IŞİD barbarlığına karşı Kızıl Ordu ismiyle milis gücü çıkartan IKP, ulusal hedefler gözeten, sendikal mücadeleye önem veren antiemperyalist karakterini koruyup ülke ekonomisinin yağmalanmasına itiraz eden bir parti elbette. Fakat Irak’ta bugünkü demografinin de tezahürü. HHH Bunun ötesinde Haşdilerin Fetih’inin adayları önemli zafer kazandılar. Bu İran’ın nüfuzunun da göstergesi. 100 bin kişilik milis gücünün Irak siyasetine ‘Hizbullahvari’ bir renk kattığı aşikâr. Sünniler ve Kürtler ise her zamankinden fazla dağınık. HHH İşgalle çökertilmiş devletin yeni sahiplerinin yolsuzlukları, hizmet yoksunluğu, özelleştirmelerle yağmalanan ekonomi, dış güçlerin müdahalelerinden yılmışlık eşliğinde Irak sandığından ne ABD ne İran, aslında ‘Irak ulusalcılığı’ çıktı. Geçmişte ABD ile İran’ın pazarlığı Bağdat’ta bir denge kurmuştu. Bu kez Trump yönetimi nükleer anlaşmayı çöpe atıp İran’da rejim değişikliği arzusunu ilan ettiği bir ortamda, Iraklılar için sonuçları daha mühim olacak. *Yazının uzun hali web sitemizde. Rezak’a fon sorgusu Malezya’da devlet fonu 1MDB’de yolsuzluk soruşturmasında adı geçen eski Başbakan Necip Rezak’ın Yolsuzlukla Mücadele Dairesi’nde sorgulandığı bildirildi. Yaklaşık iki hafta önceki seçimlerde Rezak sandıktan yenilen taraf olarak çıkmıştı. Polis geçen hafta Rezak’ın 3 apartman dairesinde yaptığı aramalarda içinde para ve mücevher bulunan 72 adet bavula ve lüks çantaların olduğu 284 kutuya el koymuştu. Öte yandan 1MDB soruşturmasını yürüten ülkenin yolsuzluk karşıtı ekibinin yeni şefi Şükrü Abdül, taciz edildiğini, hatta ölüm tehditleri aldığını açıkladı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle