23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Edebiyatın sınırları üzerine... Tarabya Kültür Akademisi, GoetheInstitut, Yitik Ülke Yayınları, Can Yayınları ve Salt Galata işbirliği ile düzenlenen “Sanat ve Ticaret Özel alan ile politik alanın anlatımda uğradığı değişim” başlık lı söyleşi, yazarlar Ayfer Tunç ve Matthias Göritz’i bir araya getiriyor. Yarın saat 19.00’da Sırma Köksal’ın moderatörlüğünde yapılacak söyleşide iki yazar edebiyatın sınırları üzerine tartışacak. Çarşamba 23 Mayıs 2018 EDİTÖR: EMRAH KOLUKISA TASARIM: eMİNE BİLGET / şükran işcan kultur@cumhuriyet.com.tr 13 2 ay 10 gün gibi kısa bir sürede İstanbul Modernhazırlanıpaçılan İstanbul Modern’in Beyoğlu’ndaki geçici mekânı, sanatseverleri yepyeni bir süreli geçici mekânındasergiveikikoleksiyon İSTANBUL’UN sergisiyle karşılıyor FESTİVALİ BAŞLIYOR Oya Eczacıbaşı’nın heyecanı gözlerinden okunuyor. Yanında Ferko Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Meriçten, İstanbul Modern’in Genel Direktörü Le ’den ‘İki Ruh H Dışarda toz duman bir ortam, seçim sloganları, geçim sorunları, yarının tedirginliği yaşanıyor. Ama İstanbul’un müzik festivali başladığında, o konser salonlarının içinde, kendinizi bir mabete Cragg ali’ vent Çalıkoğlu ve sanatçı Anthony girmiş gibi hissedebilirsiniz. Bu ak Cragg ile birlikte basın mensupları şamdan itibaren 46. Festival başlıyor. nın karşısına geçen Oya Eczacıbaşı, Dünyanın alkışladığı ünlü sanatçılar, İstanbul Modern’in kı içimizden yetişip dünya sahnelerine sa sürede hizmete açı lan geçici ama bir o kadar yeni mekânını anlatırken hem mima ri tasarımını Renzo EMRAH Piano’nun üstlendiği KOLUKISA ve şimdilik ne zaman açılacağı belli olma yan Karaköy’deki asıl müzeden dem ulaşanlar, ilk kez festivale katılacak gençlerimiz, her yılki gibi belli bir düzeyin üstünde konserler sunacaklar. Müzik tarihinin en eski dönemlerinden bugünün yeni müziğine uzanan rengârenk programlar düzenlenmiş. Dünyanın tepesinden gelen solist ve topluluklara göz atalım: Müzik çevrelerinin şu anda en aranan ve en parlak piyanistlerinden birisi olan Daniil Tri vuruyor hem de kültür sanatın kalbi fonov, La Scala Filarmoni Orkestrası olarak nitelediği Beyoğlu’na gelme gibi tarihi bir toplulukla konuğumuz nin mutluluğunu paylaşıyor. Eski oluyor. Orkestrayı deneyimli şef Da Union Française binası olarak da bilinen bu binada 5000 metrekarelik bir alan içinde Karaköy’deki müzenin küçük bir replikasını yapmaları bir yana Anthony Cragg gibi son derece önemli bir heykeltıraşın sergisini İstanbul’a kazandırmaları bile başlı başına büyük bir katkı. İnsan Doğası Çağdaş heykel sanatının en önemli isimlerinden biri olan 1949 doğumlu Tony Cragg’in 50 yıllık sanat yaşamından derlenmiş ve müzenin iki katına yayılan “İnsan Doğası” başlıklı sergisi için 2009’dan bu yana plan yaptıklarını belirten Levent Çalıkoğlu şu sözleri sarf ediyor: “Hayatımda gördüğüm en tutkulu, en zeki, en gizemli, hem şimdiki zamanın içinde hem de dışında ve sadece kendisine değil dünyadaki bütün varoluşlara bakan, meraklı ve her zaman heykel hayal eden, Levent Çalıkoğlu, Ferit Meriçten, Anthony Cragg, Oya Eczacıbaşı (soldan sağa). heykeli düşünen tanıdığım tek sanatçı muhtemelen. Burada Tony’nin en karakteristik dönemlerinden, İstanbul’da olmasını en çok hayal ettiğimiz yapıtları bir araya getirmeye çalıştık. Sergide duygular, ifadeler ve meraklar göreceksiniz. Hem Tony’nin bilinçaltını ve dünyasını hem doğa olaylarını hem belleğimizi hem de onların nasıl çalıştığını... Bu heykelleri başka hiçbir yerde görme olanağına sahip değilsiniz.” İki yeni koleksiyon sergisi Müzenin ikinci ve üçüncü katları İstanbul Modern’in “Şimdinin Peşinde” başlıklı koleksiyon sergisine ayrılmış. Farklı coğrafyalardan 33 sanatçının işlerine yer verilen sergide yer alan 42 yapıt insanın fiziki çevresiyle kurduğu ilişkinin dinamiklerini konu ediyor ve insanın ideal yaşam alanları yaratmak için kurguladığı kentin ve mimarisinin, kent sakinleriyle olan çetrefilli ilişkisini ele alıyor. 1960’lı yıllardan günümüze fotoğraf alanındaki deneysel üretimleri içeren “Bakış Açıları” başlıklı diğer koleksiyon sergisinde ise Ali Alışır, Ani Çelik Arevyan, Orhan Cem Çetin, Murat Germen, Şahin Kaygun ve Boris Mikhailov’un çalışmaları yer alıyor. “Bu heykel ahşaptan yapıldı. Gördüğünüz gibi katmanlar halinde ve katmanlar dairesel... Bakacak olursanız iki çizim var burada: İlki bir profile benziyor, tanıdık gelecektir; 90 derece açı değiştirirseniz bir başka profil çıkacaktır. Çok basit çizimler bunlar. Tüm heykel eliptik formlardan oluşuyor, tepeden aşağıya... Bir yanıyla figüratif bir çizim, bir yanıyla da geometrik bir yapı. Burada birbirinden tamamen farklı iki dünya var; figürden bahsettiğimiz organik dünya ve diğer tarafta başka türlü bir tarif gerektiren geometrik dünya. Şöyle düşünün; siz tamamen organik görünüyorsunuz ama molekülleriniz, hücreleriniz, organ ve iskeletiniz, yani geometriniz olmadan var olamazsınız. Yani sadece fiziksel değil ama psikolojik ve tüm diğer yönlerle birlikte ele alınıyor. “İki Ruh Hali” bu anlamda çok basit bir iş, geometrik ve organik lisanların bir sentezi de denebilir.” niel Harding “konuk şef” olarak yönetecek. Trifonov bir yıl içinde Chopin, Çaykovski ve Rubinstein yarışmalarını kazanmıştı. Birdenbire bütün ünlü orkestralardan ve kayıt şirketlerinden teklifler aldı. 2016’da Gramophon dergisi onu yılın sanatçısı seçti. Hem La Scala Filarmoni, hem Trifonov’un ateşiyle Prokofiyev’in 3. Konçertosu festivalimizin tarihinde unutulmaz bir yer alacak. Kemancı Charlie Siem’in ilk Türkiye resitalini Boğaziçi Üniversitesi Albert Long Hall’de dinlemiştik. Giderek dünyanın nice sanat merkezinde aranılan bir solist oldu. Brahms’ın güzelim keman konçertosuyla festivale katılacak. Kendisine Aziz Shokhakimov yönetimindeki Tekfen Filarmoni eşlik edecek. Bu zarif kemancının ilginç bir yönü de Armani, Dunhill, Dior gibi modaevlerinin yüzü olarak ünlenmesi. Piyanist Katya Bunyatişvili ve kemancı Renaud Capuçon, Mezzo kanalında çok rastladığımız sanatçılar. Katya’nın ateşli yorumu, kemancı Capuçon’un güçlü kemancılığıyla güzel renkler iz Her Bir Ben leyeceğiz. Bu iki ünlünün romantik resitalinde en heyecan verici eser Cesar Franck’ın sonatı. Sonra Capuçon ve hep birlikte oda müziği yaptığı viyolacı Gerard Cause ile çellist Clemens Hagen, Neva Şalom Sinagogu’nda bulu şacaklar. Bu üç yaylı çalgı Beethoven Beyoğlu’nun yeni sanat mekânı Martch Art Project 25 Mayıs’ta ikinci sergisini Firdevs Kayhan ve Mustafa Boğa’nın küratörlüğünde gerçekleştiriyor. “Her Bir Ben” (Every Me) 21 Eylül – 8 Ekim ve Mozart programı sunacak. Soprano Joyce Didonato’nun çılgın giyimli fotoğrafına kanıp da, bu konser çok gençliğe göre diye düşünmeyin. Evet, gençlik için alımlı ama sonuçta bir Barok dinletisi: Handel, 2017 tarihleri arasında Mustafa Boğa’nın dün Purcell ve “katil papaz” olarak tarihe yadan çeşitli sanatçıları Adana’da konuk etti geçen Gesualdo’nun şarkılarını söy ği bir ‘Art Residence’ süresince ve sonrasın leyecek. Savaşta ve Barışta başlığını da sanatçıların yaşadıkları izlenimler doğrul taşıyan CD’si ECHO ödülü kazanmış tusunda üretilmiş işlerden oluşuyor. Adana tı. Işıklar, videolar ve koreografiyle ve Londra’da Mustafa Boğa küratörlüğünde boyutlanmış bir gösteri. sergilendikten sonra Firdevs Kayhan’ın sergi Bu yılki yaşam boyu başarı ödü yi mekân üzerinden yeniden yorumlamasıyla lünü alan ünlü çellist Misha Maisky Karagöz Bosna’da Usta Karagöz sanatçısı Cengiz Özek’in yazıp tasarladığı “Sihirli Lamba” adlı Karagöz oyunu şu sıralar Bosna Hersek’teki Saraybosna Gençlik Tiyatrosu’nda Boşnakça sahneleniyor. Bir yıl boyunca Boşnak aktörler tarafından oynanacak oyun geleneksel Karagöz oyunlarına kıyasla birçok yenilik içeriyor. Bunların en önemlisi de oyunun alışılageldik dikdörtgen bir perdede değil, daire formunda bir perdede sahneleniyor oluşu. Dairenin aynı anda hem alt hem de üst tarafında farklı sahnelerin yer aldığı ve her figürü farklı bir oyuncunun canlandırdığı oyunda perde arkasında üç oyuncu yer alıyor. Geçen sene 500. yılını kutladığımız Karagöz’ün uzun yıllar sahnelendiği ama son 70 yıldır kaybolduğu Bosna topraklarına “Sihirli Lamba” oyunu ile dönmesi ise işin bir diğer dikkat çekici yönü. Martch Art Project’teki sergide yer alan işlerden biri de Eva Wilkinson’a ait. İstanbul’a taşınan “Her Bir Ben”, ‘öz portre’ye odaklanarak, farklı ülkelerden gelen sanatçıların hiç bilmedikleri bir yerde, tanımadıkları bir kültürde yaşarken davranışlarının nasıl değiştiğini, üretimlerinin ve duygularının nasıl etkilenebileceğini düşünmeye sevk ediyor. Sergide işleri yer alan sanatçılar ise şöyle sıralanıyor: Alice Kemp, Eva Wilkinson, Lena Heubusch, Yuichiro Kikuma, Matt Siwerski, Mustafa Boğa, Subash Thebe, Stephanie Wong. Sergi 29 Haziran’a dek görülebilir. John Wick kadrosu genişliyor İlk iki filmiyle hatırı sayılır bir gişe başarısı yakalayan John Wick serisinin yeni filminde oyuncu kadrosuna yeni isimler ekleniyor. Oscar Ödüllü oyuncu Halle Berry, “John Wick 3”te Keanu Reeves ile rol almaya hazırlanıyor. Ünlü oyuncu Sofia karakteri ile karşımıza çıkacak. Serinin bu filminde oyuncu kadrosuna yeni katılan isimler arasında Anjelica Huston (“The Royal Tenenbaums”), Asia Kate Dillon (“Orange is the New Black”), Mark Dacascos (“Brotherhood of the Wolf”) ve Jason Mantzoukas (“The League”) yer alıyor. Devam fil H. Berry A. Huston A. K. Dillon minde Ian McShane, Common, Laurence Fishburne, Lance Reddick ve Ruby Rose yeniden rol alacak. “The Wolverine”in filminden tanıdığımız Hiroyuki Sanada fil min kötü karakteri olarak karşımıza çıkacak. Ayrıca “The Raid” filminden tanıdığımız Yayan Ruhian ve Cecep Arif Rahman ve “Man of Thai Chi” filminde rol almış ünlü dövüş sanatları ustası Tiger Hu Chen John Wick’in karşısına çıkacaklar. Huston, Direktör lakaplı karakteri oynarken Dillon Yüksek Şura’da Yargıçı, Dacascos Sıfır olarak bilinen bir suikastcıyı ve Mantzoukas da Tik Tak’ı canlandıracak. Derek Kolstad yazıp Chad Stahelski’nin yönettiği “John Wick: Chapter 3” 17 Mayıs 2019’da vizyona girecek. Franz Liszt Oda Orkestrası eşliğinde Haydn’ın viyolonsel konçertosunu ve Çaykovski’nin Rokoko Çeşitlemelerini çalacak. Şu aralar dünyanın önde gelen sopranolarından Diana Damrau ve eşi Nicolas Teste, şef Pavel Baleff yönetimindeki BİFO’nun eşliğinde Verdi’nin en güzel düet ve aryalarını sunacaklar. Kapanış konserinin konukları dünyanın en çok kayıt yapmış topluluğu olarak bilinen İngiliz Oda Orkestrası. GüherSüher Pekinel’e nice festival ve turnede olduğu gibi bu kez de Poulenc’in konçertosuyla eşlik edecekler. İngiliz Oda Orkestrası’nın çalacağı Beethoven’in 8. Senfonisi ile 46.İstanbul Festivali de sona erecek. İKSV Salon’da son konser İDSO, sezonu kapatıyor İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası (İDSO), 25 Mayıs Cuma akşamı Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki “Yaza Merhaba Konseri” ile 20172018 sezonunun kapanışını yapacak. Konserde İDSO, Şef Carlo Rizzari yönetiminde solist Aydın Uştuk’a (Tenor) eşlik edecek. Konserde, G. Rossini’nin “Semiramis Uvertürü”, G. Donizetti’nin “Una Furtiva Lagrima”, P. Mascagni’nin “Intermezzo Da Cavallleria Rusticana”, A. Barberis’in “Munasterio ‘E Santa Chiara”, E. Cannio’nun “O Surdato Innamorato”, G. Puccini’nin “Intermezzo Da Manon Lescaut”, L. Denza’nın “Funiculi Funicula”, G. Verdi’nin “Sinfonia A I Vespri Siciliani”, G. Capurro’nun “O Sole Mio” eserleri icra edilecek. Sylvan Esso Salon sezonun son konserinde ABD’li elektronik pop ikilisi Sylvan Esso’yu sahnesinde ağırlayacak. Indiefolk grubu Mountain Man üyesi Amelia Meath ve namı diğer Made of Oak Nick Sanburn’ün bir araya gelmesiyle kurulan Sylvan Esso, 2013 yılında yayımlanan ilk teklilerinin ardından dünyanın en büyük müzik festivallerinde boy gösterdi. Şimdi ise ilk defa İstanbul’daki hayranlarıyla buluşmak üzere 29 Mayıs Salı akşamı Salon’a konuk oluyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle