18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 4 Nisan 2018 8 Reis ‘Ya sev, ya terk et’i güncelledi Ah, yazı günüm değildi. Parmaklarım kaşındı, bilgisayarın tuşları “Haydi başla, haydi” filan diye yazıya çağırdı. Nafile. Sonunda o Tırmık bugüne kaldı. Reis’in son incisinden söz ediyorum. AKP ilçe kongrelerine kadar inip konuştuğu günlerden birini yaşıyorduk. Belleğimi yokladım ve bir partinin ilçe kongresinde konuşan bir “cumhurbaşkanı”nı tarih yazmış mıdır diye, sordum soruşturdum. Iıh, çok aşınmış bir medya jargonu ile söyleyeyim: Reis bir ilke imza atmıştı... İlçe kongresinde konuşan bir cumhurbaşkanına fit oldum. Belki yakında partisinin semtlerde yapılan delege seçimlerine filan da katılıp konuşursa şaşırmayacağım. Okumuşsunuzdur, Reis, AKP Pendik İlçe Kongresi’nde konuştu. Partisinin Pendik delegelerine ve salona futbol tribünlerini hatırlatan “Reeeecep Taaayyip Erdoğan... Recep Tayyip Erdoğan” türküsü söylemeye gelenlere seslendi. En can alıcı bölümlerini aynen aktarıyorum: “..... Bazılarının burayı yaşanmaz bulup yurtdışına gitmeyi söylediğini duyuyorum (.......) Türkiye’de, İstanbul’da yaşayamam diyenler ülkemize değil hayata küsmüş demektir. Bunların bilet paralarını verip göndermek lazım.” Vay be!.. “Körle yatan şaşı kalkar” diye bir halk deyişi vardır. Buna da “MHP ile yatan milliyetçi kalkar” dense yeridir. Özellikle 70’li yıllara damgasını vuran o kara ünlü MHP sloganını hatırlar mısınız? Hani “Ya sev ya terk et” deyip Türk milliyetçiliği konusunda MHP’den farklı düşünenlere bu ülkede yaşam hakkı tanımadıklarını ilan eden sloganı? Reis’in partisinin söyledikleri bu sloganın günümüze uyarlanmışı, yani moda deyimle güncellenmişi değil de nedir? Ve bunu söyleyen “millet” değil, “ümmet” kültürü ile büyümüş, bu kültürü benimsemiş bir siyasal İslamcı. Ve bunu söyleyen 2013 Şubatı’nda  “... Bu süreçte kimse bizim karşımıza Kürtlükle de Türklükle de çıkmasın. Biz her türlü milliyetçiliği ayaklarının altına almış bir iktidarız” diye kostaklanmış bir siyasetçi. HHH Birileri bu ülkeyi yaşanamaz bulup yurtdışına gitmeyi düşünüyor mu? Evet. Reis’in kulağına gelen benim de, bizim de kulaklarımıza geliyor elbette. Peki, kim bunlar? KHK denen “Kanuna uygun, hukuka aykırı” kararlarla işinden atılan, herhangi bir başka işe girmesinin önü devlet zoruyla kesilen, neredeyse fırıncıların ekmek vermesi yasaklanmış akademisyenler, öğretmenler, gencecik öğrenciler, hekimler, sağlık emekçileri, yargıçlar, savcılar. Haklarında akıldışı hapis cezaları istenen gazeteciler, komutanlarının emirlerine uymak dışında hiçbir suçları bulunmayan askeri öğrenciler... Eğer bir ülkede birileri bu ülkeyi yaşanmaz bulup yurtdışına gitme eğilimi, kararı, düşüncesi taşıyorlarsa sorumlu ve iktidar sahibi bir siyasetçi önce ve mutlaka “Bu ülkenin bazı yurttaşları acaba neden böyle düşüncelere kapılıyor, böyle eğilimler besliyor” diye sorsa gerek. Bunu yapmayıp alay edercesine “Bunların bilet paralarını verip göndermek lazım” diyen bir siyasetçiye birilerinin dönüp “Yav biz pek çoğuz. Bütçe bu kadarını kaldıramaz. En iyisi ülkeyi bu hale getirenleri, bilet paralarını biz aramızda toplayıp yollayalım.. İster Katar’a, ister Suudi Arabistan’a, ister Trump’ın yanına, ister Putin’in koltuk altına” dese... Haksız mı olur? Sanmıyorum. Peki, bunu dediği için suç işlemiş mi olur? Haaa, bak bu mümkün. İyisi mi ben demeyeyim, siz de demeyin. N’olur, n’olmaz... Hak savunucuları beraat etti ZEHRA ÖZDİLEK Hak savunucuları Şanar Yurdatapan, Doğan Özkan ve Zeynep Serinkaya, “Terör örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandığı davada beraat etti. Şanar Yurdatapan, Doğan Özkan ve Zeynep Serinkaya, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye temsilcisi Erol Önderoğlu, Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ve Ahmet Nesin’in tutukluluğuna gerekçe gösterilen “suçları” işlediklerini iddia ederek kendilerini ihbar etmişti. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Özkan, Serinkaya ve avukat Baran Kaya hazır bulundu. Yurdatapan ise duruşmanın 3 saat gecikmeli başlamasından dolayı duruşmaya katılamadı. Serinkaya yazılı savunmasını tekrar ederek beraatını istedi. Özkan ise şu anda yargılanıyor olmalarının sebebinin mevcut düzenin sürdürülmek istenmesi olduğunu belirterek, “Değişmeyen tek şey değişimken ve dünya sultan Süleyman’a kalmamışken iktidarın ecelini geciktirmek istenmesi boşuna bir uğraştır” dedi. Mahkeme heyeti ara verdikten sonra bütün sanıklar için beraat kararı verdi. l İSTANBUL haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY Berlin’den FETÖ ve PKK özeleştirisi Almanya Büyükelçisi Erdmann: Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditlere tepkimiz zayıf oldu ERDMANN BerlinAnkara hattında diyaloğu güçlendirme yönünde çabalar artıyor. Almanya, Türkiye’nin PKK, FETÖ konularındaki hassasiyetine karşı siyasetini gözden geçirdiği mesajı veriyor. Almanya Büyükelçisi Martin Erdmann dün gazetemize yaptığı nezaket, destek ziyaretinde tansiyonun yükseldiği Ankara ile ilişkilerde Almanya’nın daha yapıcı siyaset izlediği bir döneme girildiği vurgusu yaptı. Avrupa Birliği’nin lokomotif ülkesi Almanya ile Türkiye arasında, ABTürkiye ilişkileri, PKK ve DHKPC’nin Almanya’daki faaliyetleri, Türkiye’de tutuklu bulunan Alman vatandaşları gibi sorunlu başlıklar bulunuyor. Erdmann, Almanya’nın uzun yıllar PKK’nin Türkiye açısından nasıl bir tehdit olduğunu anlayamadığını, 15 Temmuz darbe girişimi ve Gülen hareketi faaliyetlerini de algılamakta sorun yaşadığını söyleyerek “özeleştiride” bulunduklarını belirtti. “Türkiye’nin karşı karşıya olduğu tehditler karşısında bizim tepkimiz çok zayıf oldu” diyen Büyükelçi, iki ülke arasında diyalog kapılarının son dönemde daha fazla açıldığına işaret etti. Son dönemde yüksek tansiyonlu AnkaraBerlin hattında yeniden diyalog zemininin sağlanmasına yönelik karşılıklı çabaların arkasında ne olduğu yoruma açık elbet, ancak AB’nin Varna’daki liderler zirvesinde gözler önüne serildiği gibi oluşumun lokomotifi Almanya’nın da krizler yumağına dönüşen ilişkilerde bir kez daha “sorunlardan ziyade uzlaşabileceklerimize odaklanalım” siyasetini denemeye karar vermiş olması akla ilk gelenlerden... Tabii bu tutumun Almanya’da seçimlerle birlikte Merkel hükümetinin uzun koalisyon pazarlıkları ardından bir kez daha işbaşı yapmasıyla daha belirgin olduğu da açık. Türkiye’deki insan hakları, demokrasi, basın, ifade özgürlüğü, hukukun üstünlüğüne yönelik ciddi erozyona ilişkin Berlin’in sert çıkışları ortada. Kirli uzlaşı Ancak diğer yandan Merkel cephesinde Ankara’ya kapıların tümüyle kapatılmaması, “kirli uzlaşı” tepkilerinin merkezinde Avrupa’ya sığınmacı akınını kesme hedefli anlaşmanın Türkiye tarafından çöpe atıl maması düşünceleri epeydir hakim. Merkel’in AB’nin Türkiye ile diyaloğunun sürdürülmesi gerektiği çünkü “AB ile Türkiye’nin birbirine bağımlı olduğu” sözleri de geçmişten akılda kalanlardan... Bir diğer unutul maması gereken ise halihazırda Türkiye’ye AB’ye “tam üyelik” yerine “imtiyazlı ortaklık” çıkışlarının merkezindeki yönetimin de Merkel’li Berlin olduğu... Yani Berlin’in AB cephesindeki tutumu Ankara için zaten bildik... Diğer yandan Berlin, Türkiye ile “zıtlaşmasında” ortaya çıkan siyasi gerilimin Almanya’da yaşayan Türkiye kökenli topluma da yansımasını engelleme çabasında... Bir anlamda dış politikanın ülke istikrarına zarar vermemesi eğiliminde. ‘Adım bekliyoruz’ Zaten AB içinde, ABD ile ilişkilerde siyasi, ekonomik sorunların diz boyu olduğu, Batı ile Rusya arasında “Soğuk Savaş” rüzgârlarının estirildiği, Suriye’da sahada “vekâlet savaşları” eşliğinde her gün yeni hamlelerin peşi sıra geldiği dönemde Ankara ile diyaloğu yeniden ısındırma hamlesinde. Ankara’nın da başta AB ve onun güçlü dinamikleri AlmanyaFransa hattında diyalog kanallarını açık tutma yönünde ataklarından biri geçen şubat ayında Başbakan Binali Yıldırım’ın Merkel ile bir araya geldiği Berlin ziyaretiydi. Yıldırım, temaslarında “Almanya’dan PKK’ye, FETÖ’ye karşı da adım bekliyoruz” mesajını iletmişti. Öncesinde Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, dönemin Alman mevkidaşı Gabriel’le buluşmuş, taraflardan “görüş farklılıklarının ve zorlukların sürdüğü ancak bunların çözümü için diyalog ve işbirliğinde hemfikir olunduğu” mesajı gelmişti. Bir nevi “krize parantez...” görüntüsü verilmişti. Baltalar iniyor Türkiye’deki tutuklu kimi Alman vatandaşının tartışmalı süreçlerle serbest bırakılması da ilişkilerde arka plan pazarlıkları yorumlarını artırıyor. Türkiye’nin Almanya’dan “FETÖ, PKK üyesi olmakla suçlanan isimlere” ilişkin iade talepleri biliniyor. Ancak Berlin’in Ankara’nın bu taleplerine mesafeli olduğu da... Anlaşılan rasyonel siyasetiyle bilinen Berlin, Moskova ile ilişkilerde olduğu gibi “ne yardan ne serden” misali, Ankara ile karşılıklı baltaları biraz olsun indirme denemesinde... l Dış Haberler ALMANYA BÜYÜKELÇİSİ ERDMANN’DAN ÖZGÜR BASIN VURGUSU Özgürlük ve adalet için yanınızdayız DOĞAN ERGÜN Almanya’nın Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann, dün gazetemize bir destek ziyaretinde bulundu. “Özgür basın toplumların siyaset, fikir ve iktisat gibi pek çok alanları bakımından bir garantör konumundadır” diyen Erdmann, “Özgür basın ve adil yargılama için bundan sonra da gerekli konumumuzu alacağız” vurgusu yaptı. Cumhuriyet Vakfı Başkanı ve gazetemizin İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Yazıişleri Müdürü Bülent Özdoğan, köşe yazarı Aydın Engin, muhabirimiz Ahmet Şık, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu üyelerinden Önder Çelik ve Dış Haberler Servisi Şefi Mine Esen tarafından karşılanan Erdmann’a eşi Marion Erdmann da eşlik etti. Gazetemiz binası için “Burası tarihi bir mekân” ifadelerini kullanarak sözlerine başlayan Erdmann, ziyaretin “Almanya Federal Hükümeti’nin ve büyükelçiliğin Türkiye’de arta kalmış özgür basına saygı ve desteğinin bir ifadesi olarak nitelendirilmesi gerektiğini” belirtti. İki yıl önce gazetemiz Ankara Temsilcisi Erdem Gül ve eski Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar’ın davası nedeniyle Silivri’yi ziyaret eden tek büyükelçi olduğunu ve bu nedenle de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın tepkisini çektiğini hatırlatan Erdmann, “Cumhuriyet çalışanlarını işlerini yaparken gösterdikleri cesaret nedeniyle takdir ediyorum” dedi. Geçen ay serbest kalan Sabuncu ve Şık’ı işaret ederek “Bazılarınız cezaevinde bulundu. Bazılarınız belki yine bulunacak. Her gün yatağa girerken ‘yarın ne olacak, başıma bir şey gelecek mi’ diye düşünmenin tedirginliği Ankara Büyükelçisi Martin Erdmann’a eşi Marion Erdmann’ın yanı sıra Büyükelçilik Danışmanı Basın Bölümü’nden Elmas Coşkun, Almanya İstanbul Başkonsolosluğu Kültür ve Basın Bölümü Başkanı Meik Clemens Laufer de eşlik etti. ni tahayyül edemiyorum” ifadelerini kullandı. Erdmann, “Özgür basın toplumların siyaset, fikir ve iktisat gibi pek çok alanları bakımından bir garantör konumundadır... Özgür basın ve adil yargılama için bundan sonra da gerekli konumumuzu alacağız. Bu tutumumuzu sembolik olarak da ortaya koymak için bu ziyaretimizi gerçekleştirdik” diyerek gazetemize desteğini iletti. Mücadeleye devam Cumhuriyet Vakfı Başkanı Erinç, Büyükelçiye Cumhuriyet’e gösterdiği ilgi için teşekkür ederken, “Anayasada yalnızca kâğıt üzerinde olan hukuk devletinin hayata geçmesi için gayret ediyoruz. Umutsuz değiliz mücadeleye devam ediyoruz” diye konuştu. Genel Yayın Yönetmenimiz Sabuncu ise Büyükelçi’nin eşi Marion Erdmann’ın şubat ayındaki bir okuma akşamında bağlama çalarak söylediği “Yiğidim Aslanım” türküsünden bahsederek “Hanımefendi türküyü çok güzel söylüyor. Bizim dilimizde, böyle anlamlı bir türküyü söylemesi çok değerli. İçeride çok fazla ‘yiğit’ ve ‘aslan’ yatıyor” sözleriyle kendisine teşekkür etti. Cezaevinde bulunan gazetemiz İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ile Selahattin Demirtaş başta olmak üzere HDP’li milletvekilleri, işadamı Osman Kavala ve 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın isimlerini anan Sabuncu, “Sadece kendimiz için değil, siyasi nedenlerle cezaevinde bulunan herkes için mücadele etmeye ve gazetecilik yapmaya devam edeceğiz. Geceleri çok rahat uyuyoruz” şeklinde konuştu. Ahmet Şık ise Almanya’nın ve Avrupa Birliği’nin “Türkiye’de demokrasiye yüzünü dönmüş insanların yalnız bırakılması nedeniyle bir özeleştiri yapmaları gerektiği” görüşünü dile getirdi. Şık, “Batı’dan bir beklenti içinde değiliz, Türkiye’de bir ilerleme olacaksa bu dışarıdan dayatmalarla değil Türkiye’deki insanların mücadelesiyle olacak” dedi. BERAAT KARARI BOZULMUŞTU Hasan Cemal’e 3 ay 22 gün hapis cezası CANAN COŞKUN PKK’nin çekilme süreci ile ilgili 2013’te yayımlanan “Çekilme Günlüğü” yazı dizisi nedeniyle 13 yıla kadar hapis cezası ile yargılanıp beraat eden gazeteci yazar Hasan Cemal, istinaf mahkemesinin bu kararı bozması üzerine yeniden yargılandığı davada, örgüt propagandası suçlamasıyla 3 ay 22 gün hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, 31 Mart 2017 tarihli duruşmada, atılı suçun unsurlarının oluşmadığına karar vererek, oy çokluğu ile Cemal’in beraatına hükmetmişti. Karara muhalif kalan üye hâkim ise gazetemizin yazar ve yöneticilerinin yargılandığı davaya bakan mahkeme heyetinin üyelerinden Halit İçdemir idi. İçdemir, muhalefet şerhinde, yazının PKK’nin propagandasının yapılabilmesi için elverişli olduğunu savunarak, ifade ve basın özgürlüğünün örgütün şiddete dayalı faaliyetlerini meşru göstermeye yönelik kabul edilemeyeceğini ileri sürdü. Kararın ardından duruşma savcısı Edip Şahiner, beraat kararına İçdemir’in muhalefet şerhiyle büyük oranda benzerlik gösteren bir dilekçe ile itiraz etti. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de Hasan Cemal hakkında yetersiz gerekçe ile beraat kararı verildiği iddiasıyla beraat kararının bozulmasına hükmetti. Bozma kararının ardından Ocak ayında yapılan duruşmada savcı Halil İbrahim Kuş, ilk yargılamadaki mütalaasını tekrar ederek, Cemal’in örgüt propagandası suçlaması ile 13 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti. Dün görülen karar duruşmasında dosyayı karara bağlayan mahkeme heyeti, Cemal’i 3 ay 22 gün hapis cezasına çarptırdı. Ceza ertelendi. Cemal hakkında 1 yıl da denetim süresi belirlendi. l İSTANBUL / Cumhuriyet İHD’DEN DAYANIŞMA ETKİNLİĞİ Eren Keskin’in yanındayız KHK ile kapatılan Özgür Gündem gaze tesinin Genel Yayın Yö netmenliğini yaptığı dö nemde hakkında toplam 129 dava açılan ve 12 yıl 6 ay hapis cezası ile 456 bin para cezası bulu nan İnsan Hakları Derne ği (İHD) Eş Genel Başka nı Avukat Eren Keskin ile dayanışma amaçlı, dün EREN KESKİN İHD İstanbul Şubesi’nde basın toplantı sı düzenlendi. Toplantıya Keskin’in müvek killeri, hak savunucuları, gazeteciler ve sa natçılar katıldı. İHD İstanbul Şubesi Başka nı Gülseren Yoleri, Keskin’e açılan davala rın düşünce ve ifade özgürlüğüne yönelmiş birer saldırı olduğunu söyleydi. Toplantıda konuşan Eren Keskin “Dayanış ma amacıyla gazetenin künyesine ismim ge nel yayın yönetmeni olarak yazıldı. Sembolik olan bu görevi hiç yapmadım. Açılan dava ların birikmesi ve bakmak zorunda olduğum 85 yaşındaki annem için ismimin künyeden çıkarılmasını istedim. Özgür Gündem ana da vasında müebbet ile yargılanıyorum. Yurtdı şına çıkış yasağım var. Hakkımda kesinleşen para cezalarını sivil toplum kuruluşlarının destekleriyle ödemeye çalışıyorum. 456 bin para cezası kesinleşince nasıl yapacağız bil miyorum. İfade özgürlüğü mücadelesine de vam edeceğim. Tek düşüncem annem ve ke dilerim. Bu haksızlığı kabul etmiyorum” dedi. Akın Birdal ise Keskin ile insan hakları mü cadelesinde 30 yıldır yol arkadaşlığı yaptık larını söyledi. Keskin’in hak savunucusu, ta cize, tecavüze uğramış kadınların, sokak ço cuklarının, ötekilerin savunucusu ve hukuk insanı olduğunu vurgulayan Birdal, “Eskiden dolmayan bu toplantı salonunda şimdi yer yoksa insan hakları ağır saldırı altında de mektir. Eren’in yanındayız. Eren’le olmak in sanın vicdanıyla birlikte olmak demektir.” Sayesinde okudum İstanbul LGBTİ Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu üyesi ve Demokratik Kadın Hareketi sözcüsü Kıvılcım Arat’ın, “Sırtımıza dağ olanın omuz başına yoldaş oluruz” sözleri üzerine Keskin gözyaşlarını tutamadı. Keskin’in eski müvekkili Bircan Demir de Keskin ile tanıştığında ilkokul mezunu olduğunu ve sayesinde gazetecilik mezunu olduğunu aktardı. Demir, “Böyle bir insanın devlet tarafından yolunun kesilmesi kabul edilemez” dedi. l İSTANBUL / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle