18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 4 Nisan 2018 EDİTÖR: HAKAN AKARSU / ASLAN YILDIZ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER İstanbul için gönülsüz haber 5 AKP kulislerinde Yıldırım’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı adaylığını, siyasi hayatını “son başbakan” olarak tamamlamak için istemediği konuşuluyor Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın, “İstanbul ve Ankara’yı kay bedersek Türkiye’yi kaybederiz” sözlerinin ardından İstanbul için Başbakan Binali Yıldırım’ın adaylığı, AKP’de bir numara lı gündem haline gel di. Ancak bu adaylık, 2019 seçimiyle Baş ERDEM GÜL bakanlığın sona erecek olması nedeniyle “Son Başbakan kim olacak” tartışmasını da beraberinde getirdi. Yıldırım’ın adaylığa soğuk olması da, aday olması halinde par ti içinde çok sayıda ismin Başbakan olma planları yaptığı da AKP kulis lerinde konuşuluyor. ‘Yıldırım gitsin’ kulisleri Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adaylığı, ilk olarak Erdoğan’ın referandum sonrası AKP Genel Başkanı olmasının ardından seslendirildi. Referandumda hayır oylarının Ankara ile birlikte İstanbul’da da evet oylarını geride bırakması, Yıldırım’ın isminin öne çıkmasında etkili oldu. Başbakan Binali Yıldırım, isminin İstanbul için bu ilk konuşulmasında adaylığa soğuk tavır aldı. Yakın çevresine göre Yıldırım, kazanma şansı olmamasına karşın İzmir’den adaylığı yine “istekli olmadığı halde görev olarak” kabul etti. Erdoğan’ın Ankara ve İstanbul’u en kritik iki yer olarak ilan etmesinin ardından ismi daha ciddi olarak konuşulmasına karşın Yıldırım hâlâ adaylığa soğuk duruyor. Yıldırım’ın, 2019 ya da daha önce yapılacak seçimlerle Başbakanlık ve başbakan siyasi hayattan silineceği için “Son Başbakan” olarak süreci tamamlamak istediğinin altı çiziliyor. Bu nedenle adaylığıyla ilgili kulisler, kendisi tarafından değil partinin geleceğinde etkili olma planları yapan çevreler tarafından alevlendiriliyor. “Yıldırım İstanbul’a” kulislerini canlı tutanlar, “İstanbul’u kazanacak tek aday odur. İstanbul için sadece MHP ile ittifakımız yeterli olmaz. Referandumda bunu gördük. Bu nedenle Yıldırım, siyaseti değil hizmeti öne çıkaran tavrıyla her kesimden, CHP’den bile oy alabilir” tezlerini işliyor. Yıldırım farkında Yıldırım’ın da bu durumun farkında olduğunu, “Birileri yine bizi İstanbul’a göndermek istiyor” sözleriyle ifade ettiği belirtiliyor. Yıldırım’ın, aday olması durumunda yasal olarak başbakanlıktan ayrılma zorunluluğu bulunmuyor. Ancak adaylık kararı kesinleşirse İstanbul’da kampanyayı yürütmek için istifa etmesi gerektiği konusunda görüşbirliği bulunuyor. Bu durumda seçimde cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişe kadar olacak sürede yeni bir başbakan atanacak. Yıldırım’ın gitmesi durumunda yerine gelecek ismin Erdoğan, Gül, Davutoğlu ve Yıldırım’ın ardından AKP’nin 4. Başbakanı unvanı kazanacak olmasının da AKP içindeki önemine vurgu yapılıyor. Parti içinde böylesi bir durumda başbakan lık için Süleyman Soylu, Bekir Bozdağ, Berat Albayrak ve şu anda öne çıkmasalar da başka bazı AKP’lilerin de şansları olabileceği analizleri yapılıyor. İstanbul’un kritikliği nedeniyle belli bir süre sonra bu konudaki son kararı Erdoğan verecek. Tercih yapma şansı olması durumunda Yıldırım’ın başbakan olarak kalmayı sürdürmek isteyeceğine kesin gözüyle bakılıyor. Yıldırım’ın bu süreci başbakan olarak tamamladıktan sonra cumhurbaşkanı yardımcılığını düşünebileceği de ifade ediliyor. l ANKARA Yıldırım ve Başbakan Binali Yıldırım ile MHP lideri Devlet Bahçeli arasında, dün, Bahçeli’den Meclis’te sürpriz bir görüşme gerçekleşti. Yıldırım yeniden MHP Genel sürpriz görüşme Başkanlığı’na seçilen Bahçeli’yi kutlarken, görüşme sonrasında, “Memleket meseleleri, terörle mücadele, Afrin’de yapılan çalışmalar, her türlü terör örgütlerine karşı yapılacak çalışmaları MHP Genel Başkanı yakından takip ediyor, biz de güncel bilgileri kendisiyle paylaştık” açıklaması yaptı. Ziyaret iki ismin resmi programlarında yer almıyordu. Edinilen bilgilere göre, görüşme talebi Başbakan Yıldırım’dan geldi. Yıldırım’ın “Çay içelim” teklifini kabul eden Bahçeli, Yıldırım’ı kapıda karşıladı. Bahçeli’nin Meclis’teki makamında gerçekleşen ve 40 daki ka süren görüşmede, “olası Mımbiç operasyonu ve iki parti arasındaki ittifak çalışmalarının da gündeme geldiği” belirtilirken Yıldırım, görüşme sonrası gazetecilere yaptığı açıklamada, “MHP’nin 18 Mart’ta olağan kurultayını yaptığını” belirterek, “Kongre sonrası bir nezaket ve tebrik ziyaretinde bulundum, hepsi bu, bu kadar telaşa gerek yok” dedi. YSK’DE ŞÜPHELİ YANGIN Yüksek Seçim Kurulu (YSK) binasının bodrum katında çıkan yangın hasara neden oldu. Yangında 2007 yılına ait evraklar tahrip oldu. YSK’nin Mithatpaşa Caddesi’ndeki merkezinin bodrum katından yoğun duman çıktığını gören güvenlik görevlileri itfaiyeye durumu bildirdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlere kısa sürede müdahale etti. Bu sırada bodrum katından yükselen yoğun duman binanın giriş katını etkisi altına aldı. Kazan dairesinde elektrik kontağından çıktığı öne sürülen yangın itfaiye ekipleri tarafından büyümeden söndürüldü. Hasara yol açan yangında, yasal saklama süresi sona eren ve YSK tarafından imha edilmesi kararı alınan 2007 yılına ait evrakın bir bölümünün tahrip olduğu öğrenildi. CHP Milletvekili Ali Haydar Hakverdi, TBMM Başkanlığı’na verdiği önergede, “Yangında ihmal var mı? Hangi evraklar yandı? Yanan evrakların dijital ortamda kaydı var mıydı” diye sordu. l ANKARA / Cumhuriyet CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu Kâğıthane’de sorunları dinledi Yurttaşın derdi pahalılık ALİ AÇAR Her hafta bir ilçede il yönetim kurulu toplantılarını yapma kararı alan CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve yönetimi dün Kâğıthane’de halkın sorunlarını dinledi. CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu’nun da eşlik ettiği ziyaretlerde yurttaşların ekonomik sorunları öne çıkarken sık sık pahalılıktan bahsedildi. Kaftancıoğlu ve Erdoğdu ile birlikte çok sayıda CHP’li dün ilk olarak Kâğıthane Ortabayır Mahallesi’nde esnaf ziyareti ile başladı. Tek tek dükkânlara giren CHP’liler burada yurttaşların sıkıntılarını ve sorunlarını dinledi. Cadde üzerinde bulunan bir büfeye giren ve burada şans oyunu oynayan yurttaşlara şans dileyen Kaftancıoğlu, “Memleketin kaderini şansa bırakmayacağız. Bu ülkede insanların rahat bir şekilde yaşaması için CHP olarak elimizden ne geliyorsa yapacağız” dedi. Bunun üzerine bir yurttaş da Kaftancıoğlu’na, “Top sizde bu sefer işi şansa bırakmayın. Bizler sizlerin yanınızdayız. Yeterki ülkede herkes rahat bir şekilde yaşasın” diye yanıt verdi. Yol üzerindeki bir bankadan para çeken bir kadın ise Kaftancıoğlu’na “Ortak direk çöktü. Yar dım edin bizlere. İnsanlar artık geçinemeyecek duruma geldi” dedi. ‘Et yiyemiyoruz’ Kaftancıoğlu, girdiği bir markette kasap olarak çalışan Eyüp Yavuz isimli işçiye ithal etin ardından fiyatların düşüp düşmediğini sordu. Yavuz, etin pahalı olduğunu belirterek, “13 yıldır kasaplık yapıyorum ben dahi yeteri kadar et yiyemiyorum. Gelen herkes et fiyatlarından şikâyet ediyor” dedi. Kâğıthane Kamyon Kamyonet Minibüs Otomobil ve Şo Tek tek dükkânlara giren Kaftancıoğ lu, yurttaşlarla sohbet etti. förler Esnaf Odası Başkanı Kemal Sarı da insanların tatsız ve keyifsiz olduğunu belirterek, “15 cm’lik şasi farkı nedeniyle 4 tekerleği olan kamyonet köprüden geçemiyor ancak 6 tekerlekli olan geçiyor. Bizleri 3. köprüye yönlendirdiği için masraflar artıyor” diyerek yaşadığı sıkıntıyı anlattı. Kaftancıoğlu da,“ Halkın ekonomisini nasıl rahat hale getirileceği yönünde çalışmalarımız var. Hangi düşünceden olursa olsun namuslu siyasetçiler yanlışlıklara ses çıkarmalı” ifadelerini kullandı. l İSTANBUL Yargıda kadrolaşmada staj ayarı ALİCAN ULUDAĞ Adalet Bakanlığı, hâkim ve savcı adaylarının 17 ay olan staj süresini 2021 yılına kadar bir yıla indirdi. Bir yıllık staj süresini tamamlayan hakim ve savcı adayları, HSK tarafından mesleğe kabul edilmeleri halinde göreve başlayabilecek. Kanun hükmünde kararnameyle hakim ve savcı alımında 70 puan şartını kaldıran Adalet Bakanlığı, 16 Ocak’ta hakim ve savcı adaylarının meslek öncesi eğitim sürelerinin yarı oranında indiren yönetmelik değişikliği yapmıştı. Bakanlık, dün de Hakim ve Savcı Adaylarının Meslek Öncesi Eğitimlerine İlişkin Yönetmelik’te değişiklik gerçekleştirdi. Yönetmeliğe eklenen geçici bir maddeyle; 23 Temmuz 201623 Temmuz 2021 tarihi arasında bakanlığın teklifi ve HSK’nin kararı ile bir yıllık staj süresini tamamlayan hakim ve savcı adaylarının staj yerlerini ve sürelerini tamamlayıp tamamlamadıklarına bakılmaksızın, yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olmaları ve HSK tarafından mesleğe kabul edilmeleri halinde hâkimlik ve savcılık mesleğine atanabilecekleri öngörüldü. Meslek öncesi eğitimlerinin üç ayını tamamlayıp, hazırlık eğitimlerini yapmak üzere görevlendirilmeyen adli yargı hâkim ve savcı adayları da hakim ve savcılığa atancak şekilde ayrılarak görev stajına başlayabilecekler. l ANKARA Şairler de Ölür Vali Konağı’nın hemen üstünde, biraz yokuşta, “de” derler bir yayınevi vardı. Beyaz kapaklı adına “Yeni Dergi” derler bir dergi çıkarır, insandan şiir, hikâyeden zaman, yazarlardan uzay yapardı. “Nâzım’ın oğlunun” derlerdi. Kapıda durup girip çıkanlara baksan, Türkiye’nin neredeyse hepsi mi buradan geçiyor dersin de, işte eskilerden usulca yaşayan birkaç kişi, sonra şairler, üç beş de kendini bilmez heveskâr benim gibi, biraz çevirdikleriyle mağrur kitap kurdu işte hepsi bu. Bir de uzun bir adam. Çok üzgünüm, şairler de ölür, işte o öldü. HHH O uzun adam belirirdi kapıda. Boynunu öne doğru eğmiş bir virgül. Kim ki bu virgüle benzeyen adam? Ona ne deseler yakışır, “çocuksu şair” diyen var, “sözcüklerin, basit değil yalın şiirin ustası” diyorlar, “ikinci mi ne onun adamı”ymış, sanki kaçakçının mafyanın dostu. Bruegel hayranı bir deli aslında, oturmuş memleketi yazıyor, “ayaklarının ucundan başlatıyor gökyüzünü”, “köpeklerin bakışlarında birer keman tadı” buluyor. Çok üzgünüm, işte o öldü HHH Hayran şu resimlere her şeyi, sanki hayatı sığdıran adama, giriyor koca kapıdan çıkıyor merdivenleri, kapıdan içeri adım atmasıyla kendisi gibi bir koca adamdan koca bir ses çıkıyor, “Hoş geldin Ülkü” diye, işte Nâzım’ın oğlundan. Gelense o olmalı, aklımda öyle kalmış “içime çektiğim hava değil gökyüzüdür” diyor, doğruluyor, uzun bir çizgiye dönüşüyor şimdi virgüle benzeyen adam. Üzgünüm, çok üzgünüm, işte o öldü. HHH Şairler de ölür ne var bunda denilmez, onunla birlikte virgül de sansar da silgi de öldü. Şiir nedir diye soranlara en güzel cevabı usulcacık veren oydu. Sor nedir şiir diye, “şiir gecenin kardeşidir gündüzün annesi, yürekteki büyükbabadır şiir” derdi; sor şiir nedir diye, “Şiir ölümün gölgesidir, yaşamanın örtüsü / Çocuğun savunmasıdır şiir” derdi. O girerdi benim şiire aç kapılarımdan, coşkunun, hüznün, neşenin birbirine karıştığı zamanlardı o zamanlar. Çok üzgünüm, işte o öldü. HHH Dünyanın en zengin, yani en güzel gülen adamıydı kimse bilmez. Arada bir uğrardı gazeteye. Yazılar tam zamanında gelirdi, hoyrattı o zamanlar hayat, git Turgutreis’in sakin kıyısına, anlat ne olacak büyüyünce virgül, “Çiftçinin oğlu büyüyünce çiftçi olur / Virgül sanırım şair olur / Neden derseniz, hep havada biter şiirleri / Sanki direğin tepesindeki elektrikçi / Düşerken havada durmuş biraz / Şöyle bir çevresine bakınmış gibi”. Şöyle bir çevresine baktı da usulca gitti işte. Çok üzgünüm, işte o öldü. HHH Çok üzgünüm, biliyorum dünya kadar insan üzgün, Yeditepe’den, Papirüs’ten kim kaldıysa, kalanlar üzgün, gittikçe azalıyoruz diye yakınıyoruz hep birlikte; kapıları kapatıyorlar çünkü diye bir telaş bizde. Kapatıyorlar, şair büyümesin, yazı körelsin, bir daha Akdeniz olmasın mevsim diye; içerdekiler de koyu karanlığın içinde iyice kararsın. İçimde belli belirsiz bir soru, şairler ölüyor, bundan mı, bunun için mi yürekleri duruyor, bunun için mi “yeter” diyorlar hayata? İşte bak o da öldü. HHH Çok üzgünüm, gazeteye geldiğiniz zamanlar daha az gördüğüm için sizi, ama işte sessizce geliyor, sessizce gidiyordunuz, hoyrat zamanlardı, Brugel’in o resmi geliyor aklıma ne güzel resmettiğiniz, “Çantalı okullular kar tanelerini avlar / Norveç’in nüfusunu bilir de okullular / Karın nüfusunu bilmezler nedense / Zaten her zaman hüzün bulunur biraz / Norveç’den söz açan şiirlerde.” Hep hüzün olacak şimdi de sebepli sebepsiz sizden söz eden yazılarda, hüzünle aktardınız çünkü siz kimilerinin neşeli bulduğu gerçeği. Yoksul muyuz, yoksuluz, alacakaranlıkta mıyız, alacakaranlıktayız. Hoyratlık daha da alıp gidecek başını. Üzgünüm çok üzgünüm... İşte siz de öldünüz... Koruculara saldırı: 1 şehit, 6 yaralı Diyarbakır’ın Kulp ilçesinde teröristlerin odun kesen güvenlik korucularına düzenlediği saldırıda 1 güvenlik korucusu şehit oldu, 2’si ağır 4 korucu ile 1 emekli korucu ve 1 sivil yaralandı. Edinilen bilgiye göre olay, Bayır Jandarma Karakol Komutanlığı sorumluluk alanında meydana geldi. Odun kesmeye giden güvenlik korucularına teröristler tarafından saldırı düzenlendi. Saldırıda Melik Yıldız isimli güvenlik korucusu olay yerinde şehit olurken, 4 güvenlik korucusu ile 1 emekli güvenlik korucusu ve 1 sivil yaralandı. Yaralılar Kulp Devlet Hastanesi’ne kaldırılırken, kaçan teröristlerin yakalanması için operasyon başlatıldı. 2 korucunun durumunun ağır olduğu öğrenildi. l İHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle