18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 20 Nisan 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Seçim özgür olsun ekonomi 9 Seçimin zamanında gerçekleşmesi beklentisi boşa çıkan TÜSİAD, 24 Haziran seçimlerinin demokratik ve adil ortamda yapılmasını, finansal istikrardan taviz verilmemesini önerdi Ülkedeki ani seçim kararına karşın gerek yurtiçinden gerek yurtdışından gelen değerlendirmelerde istikrar isteği ve ekonomiye özel bir önem verilmesi kaygısı öne çıktı. TÜSİAD’dan yapılan açıklamada, seçim sürecinin özgür, demokratik ve adil bir ortamda gerçekleşme sini temenni ettiklerini belirterek, seçimlere kadar olan dönemde makroekonomik istikrarı gözetecek politikalara öncelik verilmesi ve finansal istikrarı zedeleyecek uygulamalardan kaçınılması çağrısında bulundu. YASED de, erken seçim kararının ülkenin demokratik, hukuki, ekono mik ve sosyal gelişimine katkıda bulunmasını diledi. YASED (Uluslararası Yatırımcılar Derneği) Başkanı Ahmet Erdem, erken seçim kararının alınmasından sonra yaptığı açıklamada, seçim tarihinin netleşmiş olmasının, iş dünyasının bu konuda algıladığı belirsizliği de ortadan kaldırdığını dile ge tirerek, “Alınan bu kararın ekonomi alanında devam etmekte olan reformlara odaklanılmasına katkıda bulunacağını düşünüyoruz” dedi. Öte yandan TÜRKOFED tarafından yapılan açıklamada da reel sektör başta olmak üzere yatırım ve üretime odaklanılmasının istendiği dile getirildi. Finansal istikrar bozulmasın Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Der neği (TÜSİAD): n Öngörülebilirlik ve ekonomik reform lara öncelik verilmesi açısından seçimle rin zamanında yapılması beklentimizi ka muoyu ile paylaşmıştık. n Bununla birlikte, alınan erken seçim kararının ülkemiz açısından en iyi sonuç lara vesile olmasını diliyoruz. n Seçim sürecinin özgür, demokratik ve adil bir ortamda gerçekleşmesini temen ni ediyoruz. İlk defa yeni anayasal çerçe vede ve OHAL ortamında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve TBMM seçimlerinin güven, hukuk, adil koşullar ile düşünce özgürlüğü ortamı içinde gerçekleşmesi için devletimize ve tüm siyasi partilerimi ze büyük sorumluluk düşüyor. n Seçim sürecinin getirdiği rekabet or tamında, toplumsal kutuplaşmanın kes kinleşmemesi için karşılıklı saygı ve hoş görüyü esas almasını diliyoruz. n Küresel ekonomideki gelişme ler seçim sürecinde dahi eko nomik istikrara azami özen gösterilmesini gerektiriyor. n Seçimlerin ardından ül kemizi demokratik, eko nomik, sosyal ve küre sel alanlarda güç lendirecek re formlara odak lanılmasını ar zu ediyo Erol Bilecik ruz. Yabancılar: Lira yeniden zayıflar Yabancı kurumlar erken seçimin kura etkisini değerlendirdi. Commerzbank’a göre Türkiye’de erken seçim kararının açıklanması sonrasında Merkez Bankası’nın bağımsızlığının sorgulanmaya başlaması durumunda Türk Lirası zayıflayabilir. Bankaya göre erken seçim açıklamasının ardından TL’deki yükselişi destekleyecek iyi bir neden yok. Öte yandan Goldman Sachs da, seçim kararına karsın, TL görüşünü değiştirmediğini açıkladı. Şirket, ekonominin üretim açığı ve artan cari açık ile birlikte aşırı ısınmakta olduğu, enflasyonun inatçı bir şekilde yüksek kalacağı ve dış finansman kalitesinin bozulacağı yönündeki görüşlerini koruyarak TL’nin hassas kalmaya devam edeceğini öngörüyor. Raporda, ekonomik gidişatı daha sürdürülebilir bir yola koyma konusunda hâlâ şüphelerin var olduğu kaydedildi. UniCredit de Türk Lirası’nda oynaklığa ve yüksek faiz artışına işaret etti. Yılın ikinci yarısı kazanılmış olur Türkiye Müteahhitler Birliği Başkanı Mithat Yenigün: n Seçim kararı, iş dünyası için yılın ikinci yarısının kazanılması anlamına geliyor. n Ekonomi, belirsizlikleri sevmez; iş dünyası, önünü göremeyince karar almakta zorluk çeker. Ülkemizde de seçimin ne zaman yapılacağı tartışmaları uzun sürebilir, Türkiye ekonomisi bu belirsizlik ortamından zararlı çıkabilirdi. n Seçimlerin hızla yapılacak olması, iş dünyası için yılın ikinci yarısının kazanılması anlamına geliyor. n Ekonomide kırılganlıkları artırabilecek uzun bir seçim ekonomisi yaşamayacak olmamız açısından da karar önemli. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) Yönetim Kurulu Başkanı Altan Elmas, gayrimenkul sektörünün erken seçimden pozitif etkileneceğini belirtti. Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) Başkanı Feyzullah Yetgin: n Ekonomiye yeniden odaklanabilmeleri için kararı yerinde bir tercih olarak görüyoruz. n 1.5 yıllık bu uzun belirsizlik dönemi özel olarak gayrimenkul sektörümüzün mevcut potansiyelini ortaya koymasının önündeki engellerden biriydi. Konutder Başkanı Z. Altan Elmas: Bir an önce seçim sürecinden çıkılması, ideal bir durum. Tarkan Kadooğlu Dört yılda beş kez sandığa gidildi Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadooğlu: 24 Haziran’da yapılacağı açıklanan erken seçimin ardından ülke gündeminin yeniden ekonomi olması gerektiğini vurguladı. Erken seçim kararını değerlendiren Kadooğlu imzasıyla yapılan açıklama özetle şöyle; n Etrafımızda ve dünyada olup bitenden minimum hasarla kurtulabilmek ancak alınacak önlemlere ve izlenecek yola bağlı. n Bu nedenle Türkiye’nin, reformlar ekseninde sürdürülebilir bir büyümeye, ekonomik belirsizliklerin ortadan kalktığı istikrarlı ve katılımcı bir siyasi atmosfere kavuşması şart. n Son dört yılda beşinci kez sandığa gidiyoruz. n Erken seçimin ardından ekonomik ve yapısal reformların hızlı bir şekilde hayata geçmesi, iş dünyası olarak en büyük beklentimizdir. Kur beklentisi yükseldi Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) nisan ayı beklenti anketinde 12 ay sonrasına ilişkin enflasyon (TÜFE) tahmini yüzde 9.24’ten yüzde 9.62’ye, 2018 sonu enflasyon tahmini yüzde 9.49’dan yüzde 10.07’ye yükseldi. Reel sektör ve finansal sektör temsilcileri ile profesyonellerden oluşan 77 katılımcının yanıtladığı ankete göre, ağırlıklı fonlama maliyeti (faiz) tahmini bu ay için yüzde 12.75’ten yüzde 12.96’ya, gelecek üç ay için yüzde 12.75’ten yüzde 13.10’a yükseldi. Martta 4.0975 olan yıl sonu Dolar/TL beklentisi, nisanda 4.2220’ye, cari açık beklentisi 48.2 milyar dolardan 50.8 milyar dolara, 2018 büyüme beklentisi yüzde 4.6’dan yüzde 4.7’ye yükseldi. l Ekonomi Servisi Petrol 74 doları gördü Suudi Arabistan’ın Brent petrolde varil başına hedeflediği 100 dolar fiyat için ısrarcı olması petrol fiyatlarını yükseltiyor. Petrol fiyatları, ABD’nin ham petrol ve benzin stoklarının düşme si ve Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve örgüt dışındaki ülkelerin üretim kesinti anlaşmasının seneye de devam edebileceği beklentisiyle yüzde 3’ün üzerinde yükseldi. Londra Brent türü ham petrolün varil fiyatı dünü 71.58 dolardan kapamasının ardından bugün yüzde 3.2 artışla 73.91 dolara kadar tırmandı ve 27 Kasım 2014’ten bu yana en yüksek seviyesine ulaştı. ABD’nin Batı Teksas (WTI) tipi ham petrolünün varil fiyatı da önceki günü 66.52 dolardan kapatmasının ardından dün yüzde 3.6 artarak 68.91 dolar seviyesine çıktı ve 2 Aralık 2014’ten bu yana en yüksek seviyesini kaydetti. Uzmanlar, ABD’nin ham petrol ve benzin stoklarında bu hafta düşüş görüldüğüne işaret ederek, bunun petrol fiyatlarında yukarı yönlü baskı oluşturduğu değerlendirmesinde bulundu. l Ekonomi Servisi Sabıka kaydı da yok işi de ‘Korkusuz Kız’, 2 Nisan 2017’ye kadar sergilenecekti, yoğun ilgi üzerine süre uzatıldı. Wall Street’in simgesi taşınıyor Cinsiyet eşitsizliğine dikkat çekmek için geçen yıl Wall Street’in meşhur boğa heykeli karşısına yerleştirilen ‘Korkusuz Kız’ heykeli kalıcı yerine taşınacak. Heykel, 8 Mart Emekçi Kadınlar Günü kapsamında geçen yıl konulmuştu. New York Belediye Başkanı Bill de Blasio ve heykeli yerleştiren finans firması State Street Global Advisors’tan yapılan ortak açıklamada, heykelin “uzun vadeli” yeni yeri, şu anda bulunduğu yerden üç blok ötede, New York Borsası’nın yanında olacak. Heykel, yıl sonunda taşınacak” dedi. De Blasio, Korkusuz Kız’ın tam karşısındaki boğa heykelinin de taşınacağını ancak zamanının belli olmadığını duyurdu. l Ekonomi Servisi Kayyımla yönetilen belediyelerde 60 işçi güvenlik soruşturması ardından işsiz kaldı. İşçilerden biri işsizliğin ardından kalp krizi geçirdi Kayyımla yönetilen Akdeniz çocuk babasıyım. Akdeniz Belediyesi Des Belediyesi’nde taşeron tek Hizmetleri’nde 9 bünyesinde çalışıyorken yıldır çalışıyordum. kadroya alınma umu Güvenlik soruşturma duyla komisyona başvuran işçilerden 116’sı iş abidin yağmur ten çıkarıldı. Bu işçiler sı nedeniyle bizi işten çıkardılar. Ne adli sicil kaydım var, ne den 60’ının işten çıkarılması bir suçum var. Karakolluk da ‘güvenlik soruşturması’na da hi olmadım. Çocuklarımdan yandırıldı. İşten çıkarılanlar biri 20 yaşında askere gide arasında yer alan 55 yaşın cek. Biri 19 yaşında lokanta daki 6 çocuk babası Ali Aras, da çalışıyor. Diğer 3 çocuğum strese dayanamadı ve kalp da okuyor. Evimin başka geli krizi geçirdi. Kayyım atanan ri yok. Ev almıştım, kredi bor belediyelerde tam bir işçi kı cum var. Yaşım 44 ve bu yaş yımı yaşandığını söyleyen iş tan sonra kimse iş vermiyor. çiler, “Merhamet dilenmiyo Umut Duran (31): Yak ruz, işimize dönmek istiyo laşık 5 yıldır Fen İşleri ruz” diyor. İşten atılan bir iş Müdürlüğü’nde çalışıyordum. çi de yaşadıklarını şöyle özet Güvenlik soruşturması gerek liyor: “9 yaşındaki kızım oku çesiyle işten çıkarıldım. Ad la giderken ‘Baba AKP seni li sicil kaydım, arşiv kaydım işten çıkardığı için harçlık al yok. Babam ve abim geçmiş mayacağım’ diyor.” te cezaevinde yatmıştı, ondan Konuştuğumuz işçiler du dolayı çıkarılmış olabilirim. rumlarını şöyle özetledi; İbrahim Özel (41): Sekiz Ramazan Defişet (44): Beş yıldır temizlik müdürlüğün de şoförüm. Evliyim. İki çocuğum var ikisi de okuyor. Banka kredisiyle ev almıştım. 9 yıllık ödemem var. Bizim bundan anladığımız kayyım belediyeleri güvenlik soruşturmalarını fırsata çeviriyor, işçi kıyımı yapıyor. Harçlık istemiyor Mehmet Öksüz (46): Akdeniz Belediyesi’nde 8 yıl marangozhanede çalıştım. Evliyim, 6 çocuğum var. Dördü okuyor. İkisi lisede, ikisi ilkokulda. Ev kredim var. İki çocuğumun servis parası var, harçlığı var. 46 yaşından sonra hiç kimse iş vermiyor. İşimize geri dönmek istiyoruz. Hiçbir gelirim yok. 8 kişilik bir aileyiz gelirim yok. 9 yaşındaki kızım, sabah okula giderken baba AKP seni işten çıkardığı için senden harçlık almayacağım diyor. O bile kimliğimizden dolayı işsiz kaldığımızı biliyor. l MERSİN Üniversite mezunu OLMAK YETMEDİ Mahsum Dikenyol (34): 3.5 yıldır Çevre Koruma Müdürlüğü’nde temizlik şefi görevini yürütüyordum. Dicle Üniversitesi Turizm Otelcilik mezunuyum. Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunuyum. Bizi niye çıkardıklarını net olarak bilmiyoruz. Sabıka kaydımız yoktur. Ayrıca Emniyet Müdürlüğü’nden temiz kâğıdı aldık. Kayyuma gittik, belgelerimize bile bakmadı. 40. kod resmen bir damga kodu gibi oldu. İşveren ne kadar akraban, yakının olsa da bu kod nedeniyle işe almak istemiyor. İşe almaktan korkuyorlar. Başka belediyelerde farklı kodlardan çıkarılmış işçiler var ama Akdeniz Belediyesi’nde 40. koddan çıkarıldık. Bu da güvenlik soruşturmasıyla ilgili olarak işten çıkarıldığımız anlamına geliyor. İnsanca yaşam neden bu kadar zor? Ada bugün 13 günlük. Okyanus gözlü, kumsal saçlı mini minnacık bir kız bebek. Masum, savunmasız... Tüm bebekler gibi... Ona baktığımda, elini avuçlarımın içine aldığımda içimden taşan sevgi seli bir anda “Nasıl bir yaşam, nasıl bir gelecek bekliyor onu” sorusunun acı yakıcılığına dönüşüyor. Ve yanı sıra belki de en temel soruya: İnsanca yaşam neden bu kadar zor? Ada bebek dünyaya geldiği günlerde ABD Başkanı Trump emir vermiş, Fransa ve İngiltere de peşine takılmış ve Suriye’nin üzerine bombalar yağdırmıştı. Zaten yıllardır savaşın içinde olan bölge kimsenin mantık yoluyla çözemediği bir çılgınlığın içinde büyük hegemonya ve çıkar savaşlarına hızla sürükleniyor. Ada bebek dünyaya geldiği günlerde Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden biri üstelik sadece 2 kişinin aldığı bir kararla bir anda erken seçime dönüştürüldü. Kaos, öfkeler, savaş, tutuklanan öğrenciler, intihar eden öğretmenler, çocuklara ve kadınlara yönelik bitmek bilmeyen tacizler, şiddet... Ekonomi dipte, paramız da... Siyasi iktidar on yıllarca ekonominin sacayağını üretim yerine inşaat üzerine kurgulayıp, arazi rantına yüklendi. İnsanlar ev sahibi olabilmek için boğazlarına kadar borca sokuldular. Şimdi inşaat şirketlerinin çoğu iflas halinde.. Tarım arazileri maden sahalarına dönüştürüldü... Eğitim yapboz tahtası haline getirildi. Erken seçim kararı bile 1.5 milyon öğrencinin harıl harıl hazırlandığı üniversite sınavı tarihine konuldu. İşte bu umursamazlık yönetiyor ülkeyi... O zaman soruya yeniden dönelim: İnsanca yaşamı inşa etmek neden bu kadar zor? Büyük eşitsizliklerin olmadığı, çocukların iyi eğitim alacağı okulların, güvenle oynayacakları parkların olduğu; insanların ödedikleri vergilerin neye ve nasıl harcandığını bildikleri, emeğin sömürüye dönüştürülmediği; demokratik tepkilerin ve barışçı yolla yapılan protestoların cezalandırılmadığı, gazetecilerinin hapislerde süründürülmediği, farklılıklara saygının olduğu.... İnsanlık zor bir dönemeçte. Türkiye gibi ülkelerde çok daha zor... Bu zorluğun ana kaynağı hepimizin bildiği gibi siyaset, siyasetçiler... Çoğumuz büyük bir tıkanmışlık duygusu içindeyiz, sürekli yenik düşmenin, hiçbir şeyi düzeltememenin yılgınlığı içinde. İnsanca bir yaşamı inşa etmek için sürekli bir debelenme ya da boş vermişlik içinde. Ama unutmayalım insanlığı bu kıskaçtan kurtaracak, bu dipsiz kuyunun dışına çıkaracak yine insan olacak. Başkası değil. Yaşadığımız bu ülkede de, herkesin kaderinin iktidarın iki dudağı arasında olduğu bu durumu sona erdirmenin yolu da oturup beklemek değil harekete geçmek; susmak değil tepki vermek; sürekli aynı yanlışı tekrar etmek değil yaşananlardan ders çıkarmak; yaratılan her suni gündemin peşinden gitmek değil, kendi gündemini oluşturmak... Biliyor musunuz? Birileri sessiz sedasız bunları yapıyorlar. Sayıları az ama yılmıyorlar. Konuşmak, yakınmak yerine önlerine gerçekleştirebilecekleri hedefler koyup ilerliyorlar; birilerinin hayatına dokunmaya çalışıyorlar. Gerekirse para, ama en çok da zamanlarını ayırıyorlar özveri ile... Ne kadar çok insanı yanlarına alabilirlerse, insanca yaşamanın ne demek olduğunu ne kadar çok insana anlatabilirlerse siyasetin de siyasetçinin de değiştirilebileceğinin farkındalar. İnsanca yaşamı inşa etmek zor. Ama bundan vazgeçme gibi bir lüksümüz de yok... Ada bebek için de, dünyanın tüm bebekleri için de... Kadınerkek eşitliği için 217 yıl gerekiyor LEAD Network Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Füsun Tavus Mumcu, ekonomik alanda kadın ve erkek eşitliğinin sağlanması için, “mevcut hızla 217 yıl gerektiğine” dikkat çekerek, “Ekonomik alanda eşitlik için 217 yıl çok uzun bir süre” dedi. LEAD Network Türkiye tarafından düzenlenen Liderlikte Çeşitlilik ve Kapsayıcılık Konferansı’nda özel sektör, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadını güçlendirmek için yapılması gerekenler, çeşitlilik, istihdamda ve yönetimde kadın gibi konular masaya yatırıldı. Füsun Tavus Mumcu, şu değerlendirmeyi yaptı: “Kurumların iş başvurularında kadın adaylara daha fazla yer vermesi bir insan kaynakları politikası, hatta şartı olmalı. Ancak bu konuda yalnızca insan kaynakları departmanı yöneticilerine değil genel müdür ve üst yöneticiler düzeyinde yöneticilere de büyük görev düşüyor. Ülkemiz ne yazık ki OECD ülkeleri arasında bu anlamda en alt sırada. Çalışabilecek kadın nüfusunun sadece yüzde 34’ü işgücüne katılıyor. Ekonomik alanda kadın ve erkek eşitliğinin sağlanması için bu hızla gidersek 217 yıl gerekiyor. İş hayatındaki kadınların erkeklerden ortalama yüzde 20 daha az kazanması da vermemiz gereken bir başka mücadele alanı.” l Ekonomi Servisi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle