18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
KULTUR Cuma 20 Nisan 2018 DİSK Korosu 1 Mayıs’ı karşılıyor DİSK çoksesli korosu, 1 Mayıs’ı devrim şarkıları, işçi marşları, halk türküleri söyleyerek karşılıyor. Grup, ücretsiz konserlerine bugün Şişli Cemil Candaş Kent Kültür Merkezi’nden baş EDİTÖR: ÖZNUR OĞRAŞ ÇOLAK TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN lıyor. Konser tarihleri şöyle: 22 Nisan Pazar: Maltepe Türkan Saylan Kültür Merkezi, 25 Nisan Çarşamba: Caddebostan Kültür Merkezi, 28 Nisan Cumartesi: Ataşehir Belediyesi Mustafa Saffet Kültür Merkezi, 4 Mayıs Cuma: Sarıyer Belediyesi Yaşar Kemal Kültür Merkezi, 11 Mayıs Cuma: Bakırköy Yunus Emre Kültür Merkezi Turan Tuzcu Sahnesi. [email protected] 15 Nuri Bilge Ceylan Cannes’da İlk seçkilerin açıklandığı basın toplantısından bir hafta sonra iletişim ağları üzerinden duyurulan ek filmler listesiyle Altın Palmiye adayları 21’e yükseldi. Yeni üç aday arasında bulunan Nuri Bilge Ceylan, “Ahlat Ağacı” ile Cannes Festivali’nin ana seçkisinde altıncı kez yarışıyor olacak. Ek listede, geleneksel alfabetik sıra yerine, her ikisi de ikinci filmleriyle ilk kez Altın Palmiye adayı olan Fransız Yann Gonzalez’i ile Kazakistanlı yönetmen Sergey Dvortsevoy’un adlarının öne çıkarılması, Cannes’da bu yıl genç sinemaya ve az tanınan adlara verilen önemin yeni bir göstergesi olarak yorumlanıyor. Lars von Trier’nin “The House That Jack Built” ile ana seçkiye yarışma dışı davet edilmesi, Terry Gilliam’ın da 19 Mayıs gecesi, “The Man Who Killed Don Quixote” ile festivalin kapanışı yapacak olması, bu bağlamda dikkati çekiyor. Zamanın ruhunu yakalamış bir film 4yıl önce, yedinci filmi “Büyük Budapeşte Oteli”ni ayıla bayıla, zevkle seyrettiğimiz, Bağımsız Amerikan sinemasının en yaratıcı yönetmenlerinden Wes Anderson’a son Berlin Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazandıran yeni eseri “Isle of DogsKöpek Adası” bugün gösterime giriyor. Bütün Wes Anderson hayranı sinemaseverleri kuşkusuz yine mest edeceğini sandığım “Köpek Adası” stop motion tekniğiyle çekilmiş, Bill Murray, Jeff Goldblum, Edward Norton, Bryan Cranston, Bob Balaban, Greta Gerwig, Frances McDormand ve Yoko Ono gibi ünlülerin seslendirdiği, her karesi bir tablo özeni ve grafik zevkiyle oluşturulmuş, ayrıntı zenginliğiyle iz bırakan, içeriği biçemine cuk oturmuş, harika bir animasyon. 1998 yapımı ilk filmi “Rushmore”u izleyen “Tenenbaum Ailesi” (2001), “Suda Yaşam” (2004), “Darjeeling Limited” (2007), “Yaman Tilki” (2009), “Moonrise Kingdom” (2012) ve “Büyük Budapeşte Oteli” (2014) gibi kalabalık kadrolu, özgür ve kendine özgü filmlerini sığıştırdığı, şimdilik 20 yıllık, sıra dışı bir filmografiye sahip Wes Anderson’a, açılış filmi olduğu Berlin Festivali’nde en iyi yönetmen ödülünü kazandıran ve ufak çapta bir Japon davul konseriyle başlayan “Kö Kahramanlarını çocuksu yetişkinlerle yaşını başını almış ergenlerin oluşturduğu Wes Anderson sinemasından çıkagelen kaçırılmayacak bir animasyon seyirlik: ‘Köpek Adası’. pek Adası”, günümüzden 20 yıl sonrasında, Japon kenti Megasaki’de geçiyor. Kedilerin sevilip köpeklerin düşman bellendiği, zalim bir düzende, (tıpkı 1910’un İstanbul’unda kentteki bütün köpeklerin Hayırsız Ada’ya götürülüp bırakılarak açlığa mahkum edildikleri o feci olayı anımsatırcasına), Megasaki’nin diktatör bozuntusu valisi Kobayaşi, taşıdıkları çeşitli hastalıklar nedeniyle salgınlara yol açacakları gerekçesiyle sahiplisahipsiz tüm köpekleri dünyadan tecrit ederek kentin karşısındaki çöp adasına postalayıp sürgün edince valinin evlatlık edindiği, Atari adındaki öksüzyetim bir genç de, sadık dostu ve koruyucusu olan köpeği Spots’u bulmak için çöp adasına uçuyor ve açlık susuzluk içinde hayatta kalma içgüdüsüyle (adeta Nazi toplama kampından farksız) adada yaşam mücadelesini sürdüren bir köpek çetesiyle de dayanışarak Spots’unun izini sürüyor. Alımlı dilber Nutmeg’le flört eden sokak köpeği, bıçkın Chief’in liderlik ettiği, Jupiter, Rex, King ve Duke gibi elemanlardan oluşan çete, Kobayaşi ordusunun üstlerine saldığı Drone köpeklerle ölümüne kapışmaktan da geri durmazlar.. “Yaman Tilki”den sonra Anderson’un ikinci animasyonu olan “Köpek Adası”, aşırı özenilmiş ay rıntıcılığı, parçalı anlatı yapısı ve simetrik kadrajlardan taşan, kalabalık oyuncu kadrosuyla Wes Anderson’a özgü masalsı bir görselliğin ürünü olarak birkaç kez görmelere layık, farklı bir animasyon. Bunca zamandır süregelmiş insanköpek ilişkisi bağlamında, içerdiği faşizm tarihine göndermeleri ve ırkçılık, göçmen(lik) sorunsalı, diktabaskı yönetimlerine direnme, vb. gibi günümüzün dünya gündemine ilişkin tüm çağrıştırdıklarıyla yönetmenin en politik okkalı filmi bu şaşırtıcı “Köpek Adası” şimdilik. Ele aldığı temalarla günümüzün gündemini yakalayan, göz alıcı bir ayrıntı çabasıyla, masalsı, naif bir yaklaşımın da itkisiyle, sığ bir didaktizm çukuruna düşmeksizin, ona özgü bir mizah öğesinin baştan sona ağır bastığı, son derece eğlencelikli, şenlikli, görkemli bir animasyon seyirlik ortaya koymuş “Bağımsızlar”ın genç ustası “Köpek Adası”nda. Gülmece eşliğinde baskışiddet sarmalını animasyon aracılığıyla tasvir etmeye girişen bu film, meraklısının her seyredilişinde yeni keşiflerde bulunacağı, ayrı keyifler alacağı, yeni anlamlar çıkaracağı, finalde bazı kolaycı çözümlere yönelse de sonuçta, beylik deyişle bu film, kaçırılmayacak, usta işi, çok zengin bir animasyon özetle. İyi ki doğdun Duygu Asena Gazeteci ve kadın hakları savunucusu ünlü yazarın doğum gününde arkadaşları her sene olduğu gibi bir araya geldi. ORHUN ATMIŞ 2006 yılında 60 yaşındayken hayatını kaybeden gazeteci, yazar ve kadın hakları savunucusu Duygu Asena’nın Kadıköy Özel Kız Koleji’nden arkadaşları, her yıl olduğu gibi bu sene de Asena’nın doğum günü olan 19 Nisan’da bir araya geldiler. Kadıköy’deki Marmara Yelken Kulübü’nde buluşan Asena’nın çocukluk ve gençlik arkadaşları, ünlü yazarı anılarıyla yaşatmaya devam ettiler. Duygu Asena’nın kardeşi İnci Asenada, “Burada toplananlar, Duygu’nun cenazesini omuzlarında taşıyan arkadaşları, asi kızlar olarak onun cenaze namazını kıldılar” şeklinde anlattığı isimlere sembolik olarak “Asi Kızlar ve Bilge Kadınlar” kitabını hediye etti. Duygu Asena’nın doğum günü kutlamasına kimi arkadaşları, geçmiş yıllarda birlikte çekilen fotoğrafların albümleriyle ve fotoğrafları özenle yapıştırdıkları büyük kartonlarla geldi. Elden ele dolaşan fotoğraflar daha önce anlatılmamış birçok anıya kapı açtı, duygu dolu anlar yaşattı. Orta birden lise sona kadar yazarla birlikte okuduğunu söyleyen Verda Yalkın, Duygu Asena’yı “İsmi gibi duygulu, gururlu, esprili ve söyleyeceğini direkt söyleyen sevgi dolu bir insandı” sözleriyle anlatırken, “Hiç kimseye boyun eğmemiş, her zaman dik durmasını bilmiştir” ifadelerini kullandı. Asena’nın ortaokul ve lise yıllarından başlayarak yazılarıy Duygu Asena la kendilerini mest ettiğini söyleyen Yalkın, “Ama çok genç yaşta kaybettik. Çok meşgul olduğu zamanlarda bile ne zaman ‘Biz toplanıyoruz’ desek, her zaman gelir ve bize katılırdı. Mütevazı ve sımsıcacık bir insandı” dedi. Yalkın, yazarın kadın hakları konusunda da hep kendileriyle sohbet ettiğine değinirken, “Her zaman için kadının ezilmemesi gerektiğini söylerdi. ‘Hiçbir zaman erkeklere boyun eğmeyeceksin, bunun için de ekonomik bakımdan özgür olacaksın, kendine güveneceksin’ derdi” diye konuştu. Can Baysal ise Asena’yla ilgili yurtdışındayken yaşadığı bir anısını şu sözlerle anlattı: “Yıllar sonra yurtdışında birilerine rastlamıştım, konuşuyorlardı ‘Kadıköy şöyleydi böyleydi’ diye, ‘Bir de Duygu vardı’ dediler... Hiç unutmuyorum; “Duygu Asena mı” dedim, heyecanlanarak ‘Evet evet’ dediler. Yani Kadıköy’ün en sevilen, tanınan genç kızıydı.” Son olarak ise İnci Asena, her yıl Duygu’yu anmak istediğini dile getirerek, “Duygu’yla ilgili yaptığım her şeyin sonunda onun sözünü kullanıyorum” dedi ve konuştu: “Özgürsünüz, gücünüzü bilin.” Arkas Trio, Süreyya Operası’nda olacak Arkas Trio konserleri, 7. sanat sezonunda Süreyya Operası’nda bir kez daha dinleyiciyle buluşuyor. Kadıköy Belediyesi tarafından Süreyya Operası Sahnesi adıyla düzenlenen etkinlikler kapsamında Arkas Trio, 23 Nisan Pazartesi günü saat 20.00’de konser verecek. Arkas Trio, uluslararası yarışmalarda dereceler ve özel ödüller kazanan keman solist sanat çısı Tuncay Yılmaz ve piyano solist sanatçısı Emre Elivar ile Uluslararası Çaykovski Yarışması’nda birincilik kazandıktan sonra dünyaca tanınan Alman çello solisti Gustav Rivinius’tan oluşuyor. Farklı ve tematik projelerin içinde yer almayı ilke edinen dünya çapında sanatçılardan oluşan Arkas Trio, Süreyya Operası’nda vereceği konserde Franz Schubert Piyanolu Trio No. 1 Op. 99D898 ve Camille SaintSaëns Piyanolu Trio No. 2 Op. 92 eserlerini yorumlayacak. ‘Napoli Velata’ Moskova Film Festivali’nin açılışı Ferzan Özpetek’ten 40.Uluslararası Moskova Film Festivali’nin açılışı Ferzan Özpetek’in ‘Napoli Velata’ filmiyle yapılacak. 26 Nisan’a kadar sürecek festival kapsamında Özpetek onuruna özel bir resepsiyon ve kutlama gecesi de düzenlenecek. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle