23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 18 Nisan 2018 6 ‘Ana aktörü bekleyin’ haber EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: İLKNUR FİLİZ CHP lideri Kılıçdaroğlu, erken seçim çağrısı yapan Bahçeli için ‘O sözcüydü’ derken ‘İnşallah olacak ve bunları göndereceğiz. Bıktık artık bıktık’ dedi CHPGenel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çıkışına ilişkin “Şimdi seçim diyorlar ya, olacak inşallah ve bunları göndereceğiz. Vatandaş gönderecek. Bıktık artık bıktık” dedi. Kılıçdaroğlu grup sonrasında yöneltilen erken seçim sorusuna da “Ana aktörü bir bekleyin. O sözcüydü” yanıtı verdi. Kılıçdaroğlu’nun CHP grubundaki konuşmasından satırbaşları şöyle: n Oturduğun yer haramdır: “Bay Kemal tapusuz yerlere tapu dağıtacak” diyormuş. Evet dağıtacağım. 50 yıldır orada oturuyorsa anasının ak sütü gibi o tapuyu onlara vereceğim. Vatandaşın eviyle uğraşır kaçak der. Kendisi daha önce “kaçak evde oturuyorum” diyordu. Kendisi lüks Saray’da oturuyor ya o da kaçak. Vatandaşın tapusunu vereceğim, senin tapunu vermeyeceğim. Üstelik oturduğun yer haramdır, haram. n Sen Sulukule’ye ihanet ettin: Sen Sulukule’ye ihanet ettin. Filmler vardır, gecekondu bölgelerinden biri ayrılır, yeraltı dünyasında pahalı araçlara biner ve eski arkadaşlarının bulunduğu yerlere gelir. Onları küçümser, aşağılar ve geri gider. Ama her filmin bir Tarık Akan’ı, bir Yılmaz Güney’i, bir Kadir İnanır’ı vardır. n Dış güçler değil sen yaptın: Şimdi bir şeye sığınıyor. ‘Bunu dış güçler yapıyor’ diyor. Sen çocuk musun? Seni niye kandırıyorlar? Dış güçlermiş. Bu da kandırmaca, yok öyle bir şey. Zammı sen yaptın, devletin kozmik odasını terör örgütüne aç diye, dış güçler mi söyledi? Sen açtın kardeşim. Dış güçler mi büyük ihaleleri dolarla yap diyor? Sen yapıyorsun. Dış güçler mi söyledi, “Süleyman Şah Türbesi’ni kaçır” diye. Bir de diyor “Ben milliyetçiyim”. Batsın senin milliyetçiliğin. n Fonksiyonun ne kardeşim?: Şimdi seçim diyorlar ya, olacak inşallah ve bunları göndereceğiz. Vatandaş gönderecek, bıktık artık bıktık. Bu devleti kim yönetiyor? Dış güçler yönetiyorsa senin fonksiyonun ne kardeşim? Sen ne yapıyorsun, devleti nasıl yönetiyorsun? Geldiğimiz nokta, artık bunlar devleti yönetemiyorlar. Gidemiyorlar da. Onların sözcüsü konuştu “seçime gidelim” diye. Bu ülkeyi adam gibi yönecek yöneticilere ihtiyacımız var. n Asker elbisesiyle anca hava atarsın: Dış politikada da battılar. Sabah Rusya’dan öğleden sonra ABD’den yana konuşuyorlar. Ya siz kimsiniz, devlet, hükümet değil misiniz? Askeri elbise giymiş sınıra gidiyor. Sen yapsan yapsan bir tane uyduruk askeri elbise bulursun, onunla sınıra gidip hava atarsın. Senin yapacağın budur. n Karakol ziyareti: Hatay’da Sakız Karakolu’na gittik. Kendimize öyle asker elbisesi falan diktirmedik, ayıptır dedik. Beyefendi bağırmış yine. “Bay Kemal postala mı ihtiyacın var”. Ben postalı da parkayı da 1968’lerde giydim. Sen 6. Filo önünde secde eder Köy Enstitüsü mezunu öğretmenlerin ve şehit Emre Yiğit’in babası Salim Yiğit’in de bulunduğu grup toplantısında Kılıçdaroğlu öğretmenlere çiçek takdim etti. CHP’NİN SEÇİM stratejİsİ NET CHP, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken yeceği, seçimin ikinci tura kalacağı tespitiyle yaptı. Bu nedenle seçim çıkışını, muhalefete ilk turda her parti kendi adayını önereceği strateji açısından çıkaracak. CHP, İYİ Parti, HDP, hazırlıklı karşıladı. CHP, pla SP’nin cumhurbaşkanı adayları nını cumhurbaşkanı seçiminin ikinci tura kalacağı öngörüsüyle yaptı. AKP Genel Baş ERDEM GÜL çıkacak. CHP, kendi adayını belirlerken, toplumun farklı kesimlerinden de oy alabilecek profi kanı ve Cumhurbaşkanı Tay le sahip olan, bu niteliğiyle ikinci yip Erdoğan’la birlikte ikinci tura ka tura kalma şansı olan isim tercihi ya lan aday etrafında hayır partilerinin pacak. Kampanya sürecinde ilkeler it birleşmesiyle, seçimin kazanılmasını tifakı çerçevesinde demokrasi, adalet, hesaplıyor. Parlamento seçimlerinde kuvvetler ayrılığı, parlamenter sisteme ise birden çok formül bulunuyor. dönüş tezleri savunulacak. Bahçeli’nin erken seçim çıkışı, gözle n Kim ilk 2’ye kalırsa aday o: İlk ri henüz aralarındaki ittifak ya da işbir turda yarışan adaylardan ilk 2’ye liğini somut hale getiremeyen muhale kim kalırsa muhalefetin ortak ada fete çevirdi. Bir yıl önce 16 Nisan refe yı o isim olacak. 15 gün sonra yapı randumunda hayır blokunu oluşturan lacak ikinci turda muhalefeti oluştu partilerin ne yapacakları dünden itiba ran partilerin tamamı Erdoğan’a kar ren siyasetin en merak edilen konusu şı o ismi cumhurbaşkanı adayı ola haline geldi. Muhalefetin en çok seç rak destekleyecek. mene sahip partisi konumuyla partiler n Cumhurbaşkanı yardımcıları: İlk arasında da mutabakat için kilit rol ta turda ilk 2’ye kalan ismin cumhurbaş şıyan CHP’de, cumhurbaşkanı seçimi kanı adayı olarak desteklenmesiyle ne ilişkin strateji büyük oranda netleş birlikte, ilk turda aday olan diğer parti ti. CHP’nin erken seçim kararı alınma lerin cumhurbaşkanı adayları, cumhur sı halinde muhalefet partilerine “De başkanı yardımcılığına aday olarak ilan mokrasi bloku” adıyla önereceği stra edilecek. İlk turda kaybeden adayların teji şöyle: istememesi durumunda yine her parti n Yüzde 50+1 yok: CHP stratejisi den birer isim cumhurbaşkanı yardım ni, cumhurbaşkanı seçiminin ilk turun cılığına aday olacak. da hiçbir adayın yüzde 50+1’i geçeme n Halka önceden açıklanabilir: Tüm bu formüller, partiler arasında seçimden önce yapılacak centilmenlik anlaşmasıyla gerçekleştirilecek. Partilerin ikinci tura kalan adayı destekleyecekleri ve cumhurbaşkanı yardımcılarının kim olacağının, daha seçim süreci başlarken halka duyurulması seçeneği de gündemde. n Parlamento seçiminde seçenekler çok: CHP, cumhurbaşkanı seçimiyle aynı zarfa konulacak parlamento seçimlerindeki ittifaklar için, diğer partilerin tercihlerine saygılı olacak. CHP, İYİ PartiSPDP arasındaki ittifaka olumlu bakıyor. Muhalefeti oluşturan partiler arasındaki her türlü ittifakı doğal karşılıyor. Halen CHP, parlamento seçimine tek başına girmeyi planlıyor. Ancak İYİ Parti’ye güçlükler çıkarılması ya da partiler arasında anlaşmazlıklar olması durumunda kendisinin de içinde olduğu bir ittifaktan kaçınmayacak. Çünkü CHP’ye göre muhalefet partilerinin tümünün Meclis’te olması gerekiyor. Baraj sorunu olan bazı küçük partilerin CHP listesinden Meclis’e taşınması da bir seçenek olarak konuşuluyor. Kolay bir seçenek olmamasına karşın İYi Parti, HDP ve SP ile birlikte 4’lü ittifakın zorunlu görülmesi durumunda bunu da dışlamayacak. l ANKARA ken ben ülkenin bağımsızlığını savunuyordum. Benim kuşağım postalıyla, parkasıyla genç Filistinlilerin yanına gitti. Erdoğan bunu bilir mi, tarihini bilmez. Onun tek bildiği şey yeşil dolarlardır. Bana postal ve parka gönderecekmiş. Eğer elinde fazla varsa oğluna ver. Yoksa oğlum askerden geldi, parkasını ve postalını senin askerlik yapmayan çocuklarına göndereceğim. n FETÖ’cü olduğunu itiraf ediyor: AK Parti’nin sözcüsü açıklama yapmış. Diyor ki “Partimizde FETÖ’cü kalmadı, hepsini temizledik.” Sen o FETÖ’cüleri temizlerken onların FETÖ’cü olduğunu biliyorsun. FETÖ’cü olmak suç, onu da biliyorsun. Kaçını mahkemeye verdin, kaçı hakkında suç duyurusunda bulundun? Eğer suçluyu korursan sen de onun kadar suçlusun. Alttakileri temizlediler, yukarıdakiler duruyor. Bu kişi 2014’te şunu söylüyordu. “Biz bunların orduya, emniyete sızmalarını mubah gördük”. E sen FETÖ’cüsün kardeşim. Savcılara sesleniyorum; FETÖ’cü arıyorsunuz, adam itiraf ediyor. Yürekli savcı harekete geçiyorsa cumhuriyet savcısı unvanını hak ediyor, eğer geçmiyorsa Saray’ın savcısıdır. 25 Aralık 2014’te yine bir AKP milletvekili televizyonda “Biz askeri vesayeti bitirmek için cemaat ve ABD ile işbirliği yaptık” diyor. “Biz kendi ülkemize ihanet ettik” diyor. Harekete geçen bir savcı var mı? Yok. Kendi ordularına kumpas kurdular ve sonra itiraf ettiler. l ANKARA / Cumhuriyet HDP’den de hodri meydan “Hodri meydan, seçimlerde Kürt tokadı yemeye hazır olun” diyen Buldan, Erdoğan’ın tükürdüğünü yalamak istemediğini, bu yüzden de ‘kankası’ Bahçeli’yi öne sürdüğünü söyledi HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, MHP Genel Başkanı tan hainliği ile suçlarken kendileri ne hikmetse savaş karşıtlığına soyundu” Devlet Bahçeli’nin erken seçim çağ diye konuştu. Buldan, Cumhurbaşka rısına “HDP olarak size hodri mey nı Erdoğan’ın ÖSO için “Onlar Allah dan diyoruz! Biz seçime de varız” sızlara karşı, inancı olmayanlara kar diye yanıt verirken Bahçeli’nin bu şı savaşıyor” dediğini anımsatarak, açıklamayı Cumhurbaşkanı Tayyip “Cumhurbaşkanı’nın Afrin halkına Al Erdoğan’dan habersiz yapamayacağı lahsız, inançsız demesini şiddetle kı nı belirtti. Buldan, “Erdoğan seçimler nıyoruz. Müslüman olan bir ülkenin zamanında yapılacak diyordu, tükür Cumhurbaşkanı eğer Allah’a inanıyor düğünü yalamak istemiyor ve kendi sa savaştan yana olmaz. Allah’a ina sinin yapmak istemediği şeyleri kan nan hiç kimse insanların ölümünden kası Devlet Bahçeli’ye söyleti yana olmaz” diye konuştu. yor, yaptırıyor” dedi. OHAL’in bugün TBMM’de Buldan, partisinin grup yedinci kez uzatılması toplantısında yaptığı ko nın beklendiğini söy nuşmada, geçen hafta leyen Buldan, Enerji gerçekleştirdiği Kuzey Bakanı’nın da seçim sa Irak Kürt Bölgesel Yöne vaşına hazırlanın de timi ziyaretinin önem diğini anımsatarak, li bir dönemde yapıl “Bay Damat olası bir dığını belirterek, ger seçimde halkın san çekleştirdiği temas dık başında kullana lar hakkında bilgi ver cağı oylara müdahale di. Suriye’de yaşa edileceğinin sinyalini nan son gelişme verdi” diye ko lere değinen nuştu. Buldan, “Sa Bahçeli’nin vaşa karşı çı Pervin Buldan erken se kanları va çim çağrı HDP il başkanları toplanıyor MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çağrısının ardından bugün HDP il eşbaşkanları HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Sezai Temelli’nin başkanlığında olağanüstü toplantı yapacak. Edinilen bilgiye göre dünkü HDP grup toplantısı için TBMM’ye gelen ve grup toplantısının ardından Ankara’dan ayrılmaya hazırlanan il eşbaşkanlarına “Ankara’dan ayrılmayın” mesajı verildi. Toplantıda erken seçimin OHAL koşullarında yapılmaması için toplumsal muhalefetin bir araya gelmesi ve seçim güvenliğine ilişkin hazırlık gibi konuların da ele alınacağı ifade edildi. l MAHMUT LICALI / ANKARA sına da yanıt veren Buldan, kendisinin iki hafta önce grup toplantısında AKPMHP koalisyonunun 2019’u bekleyemeyeceğini söylediğini anımsattı. Buldan, şunları dile getirdi: “Bugün Bahçeli’nin açıklamasını da kendi açıklaması olarak kimse görmesin. Devlet Bahçeli, Erdoğan’dan habersiz böyle bir kararı açıklamaz, açıklayamaz. Erdoğan seçimler zamanında yapılacak diyordu, tükürdüğünü yalamak istemiyor ve kendisinin yapmak istemediği şeyleri kankası Devlet Bahçeli’ye söyletiyor, yaptırıyor. Devlet Bahçeli bir erken seçimden bahsetti. Peki OHAL devam eder ken bir seçim sürecini bu ülke nasıl kaldıracak? Çıkardığınız antidemokratik yasalar, seçim yasaları varken bu ülke demokratik bir şekilde nasıl seçime gidecek? Ancak bir karar aldıysanız HDP olarak size hodri meydan diyoruz! Biz seçime de varız.” Buldan şöyle devam etti: “Onlar Afrin türküleri söylemeye devam etsinler. Afrin’e giderken ‘Osmanlı tokadı atacağız’ dediler ya şimdi onlara buradan cevap veriyoruz: Seçimlerde Kürt tokadı yemeye hazır olun. Öyle bir tokat yiyeceksiniz, Afrin’e giderken söylediğiniz türküler boğazınıza takılacak.” l ANKARA / Cumhuriyet Geçmişimizdeki yarın: Köy Enstitüleri Dün, Balçova Belediyesi ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği işbirliğiyle İzmir’de düzenlenen Eğitimde Adaleti ve Geleceği Düşünmek Sempozyumu’nda “Köy Enstitüleri ve Eğitim Reformu” başlıklı oturumunda konuşmacıydım. Bir “Köy Enstitülü Anne”nin evladı olma kontenjanından!.. Daha önce yeri geldi mutlulukla (Anneler Günü), yeri geldi hüzünle (vefat) paylaştım onun çarpıcı hikâyesini: Annem Aliye Esma Atay, 1940 yılında Beykoz’un Dereseki köyünden Arifiye Köy Enstitüsü’ne (Adapazarı) yol tuttu. O günden sonra artık o, “Cumhuriyet’in kızı” idi. Ömrü boyunca da bunun hem gururu hem sorumluluğu ile yaşadı. Çocukluktan başlayarak hayal kırıklıkları, duygusal ve ruhsal ciddi sarsıntılarla geçen hayatında Arifiye Köy Enstitüsü anneme yeni bir “aile” olmuştur aslında. Cumhuriyet’i “baba”, Arifiye’yi “anne” bildi o!.. Köy Enstitüleri annemin hayatına değmiş, onun hayatının akışını değiştirmiş, makus talihini yenmesini sağlamıştır da tabii esas amaç, bunu bütünüyle toplum ölçeğinde yapmaktı. Bir “çiftçi imparatorluğu”ndan geriye kalan bitkin ve çaresiz insanları çağdaş bir ulusdevlete ümitle bağlı yurttaşlar kılma yolunda iddialı, idealist, en önemlisi “romantik” bir hamledir bu. Çünkü Cumhuriyet’in acelesi vardır! Batı’da yüzlerce yıla yayılan ekonomik, teknolojik, demografik, düşünsel, kültürel, dinsel ve siyasal dönüşümler birkaç on yıla sığdırılmak istenmektedir. Öyle ki köylülüğün Batı’da yaklaşık 200 yıla yayılan kentlileşme, burjuvalaşma (ve tabii proleterleşme) macerasını bekleyecek vakit yoktur. Köylüyü köyde dönüştürme yolunda ve köyün kendi çocukları (Köy Enstitülüler) marifetiyle bir proje hayata geçirilmiştir. Tabii bir yandan da kırsalfeodal toplumsal düzenin yerel hâkim güçlerine karşı “içeriden” bir kitlesel seferberlik için bilinç inşasına dönük bir motivasyon da vardır. Olmadı, olamadı. İkinci Dünya Savaşı sonrası konjonktürü ve Türkiye’nin ABD yörüngesine girmesinin katalitik etkisi de vardır olamamasında. Toplumcu, hümanist, evrenselci motifleri dolayısıyla Enstitüler komünizm fobisinin hedef tahtasına oturtuldu. Denilebilir ki “Soğuk Savaş”ın ilk kurbanıdır bu memlekette Köy Enstitüleri… Ama işte 78 yıl sonra Köy Enstitüleri’nin hatırası hâlâ capcanlı ve özlemle, o özlemden bir gelecek inşa etmeye dönük politik bir arayışla gündemde olmaya devam ediyorlar. O yüzden Sempozyum bünyesinde açılan ve Enstitüler’in hayatından, o hayatın parçası insanlardan (hocalar, öğrenciler, bürokratlar) karelerin yer aldığı, benim duygu tellerimi de alabildiğine titreten fotoğraf sergisinin adı, “Türkiye’nin Geçmişindeki Yarın: Köy Enstitüleri” idi. Gazete olarak Cumhuriyet, bihakkın oradaydı. Benim dışımda üstad Ataol Behramoğlu, Yakup Kepenek Hoca, Güray Abi (Öz) ve Deniz Kavukçuoğlu dostumuz, bu etkinlikte “Enstitülüler”in yanında oldu. Tabii Sempozyum’un en anlamlı kesitini Prof. Dr. Korkut Boratav’a verilen “Aydınlanma Onur Ödülü”nün oluşturduğunu da kaydetmeden geçmemek gerekir. 2003’ten itibaren sırasıyla Vedat Günyol, Engin Tonguç, Server Tanilli, İlhan Selçuk, Halit Çelenk, Türkan Saylan, Cengiz Bektaş, Genco Erkal, Yaşar Kemal, Hıfzı Topuz, Doğan Hızlan, Ataol Behramoğlu, Yılmaz Büyükerşen ve Gürer Aykal’a verilen ödül bu sene Boratav Hoca’ya takdim edildi. Tabii o da bu ödülü ancak ve ancak “Amcam Sabahattin Ali”, “Abim Muammer Aksoy”, “Kardeşim/Arkadaşım Ahmet Taner Kışlalı ve Uğur Mumcu” adına alıp kabul edebilirim diyerek son noktayı koydu. Dedik ya, Cumhuriyet, bihakkın oradaydı! Maddeten olduğu kadar manen de!..   Prof. Dr. Korkut Boratav (ortada) "Aydınlanma Onur Ödülü"nü Balçova Belediye Başkanı Mehmet Ali Çalkaya (sağda) ve Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Genel Başkanı Prof. Kemal Kocabaş'ın (solda) elinden aldı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle