19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sarkozy yolsuzluktan yargılanacak Fransa’nın eski cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin, “yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma” suçlamalarından yargılanmasına karar verildi. 2007’deki seçim kampanyası sırasında dönemin Libya lideri Muammer Kaddafi’den DUNYA maddi yardım aldığı iddialarının hedefindeki Sarkozy, bu çerçevede geçen hafta gözaltına alınmış, ardından serbest bırakılmıştı. Suçlamaları reddeden Sarkozy’nin avukatı, karara itiraz edeceklerini duyurdu. Dünyayla bağlantısını kestiler Ekvador, yaklaşık altı yıldan beri Londra’daki büyükelçiliğinde yaşayan WikiLeaks kurucusu Julian Assange’ın internet bağlantısını kesti. Karara gerekçe olarak ise Assange’ın diğer ülkelerin içişlerine ilişkin açıklama yapmayacağı yönündeki yazılı verdiği söze uymaması gösterildi. Assange son sosyal medya paylaşımlarında Katalan ve LondraMoskova arasındaki casus krizine yönelik açıklamalar yapmıştı. Rus zenginlerCuma30Mart2018 [email protected] TASARIM: BAHADIR AKTAŞ 7 Trump, Ohio’da konuştu. Trump: Suriye’den çekileceğiz ABD Başkanı Donald Trump, yakın zamanda Suriye’den çekileceklerini açıkladı. Politico’nun haberine göre Donald Trump, Ohio’da katıldığı bir etkinlikte yaptığı açıklamada, yakın zamanda Suriye’den çekileceklerini açıkladı. Trump, “Orada bulunmamızın tek nedeni IŞİD’di. Başka bir nedeni yoktu. Bu hedefe büyük ölçüde ulaştık” dedi. Trump ayrıca “Bırakalım diğerleri Suriye’de ne yaparsa yapsın” diye de ekledi. ‘7 trilyon harcadık’ IŞİD’den tüm alanların geri alınacağını da kaydeden Trump, bir yandan Suriye’ye yönelik ABD’nin harcamalarına ilişkin serzenişte bulunarak diğer yandan da ABD ordusunun bölgede IŞİD’e karşı ilerleyişine övgüde bulundu. Trump, “Ait olduğumuz, olmak istediğimiz yere, ülkemize dönmeliyiz” diye konuştu. ABD Başkanı Trump, ABD’nin Ortadoğu’da 7 trilyon dolar harcadığını da belirtti. Nauert: Haberim yok ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert ise günlük basım brifinginde Trump’ın açıklamasından haberi olmadığını söyledi. Nauert, konuya ilişkin “Açıklamayı görmedim şu an yorum yapamam” ifadelerini, kullandı. ABD’nin Suriye topraklarında 2000’e yakın askerinin bulunduğu biliniyor. ABD’nin Deyr ez Zor bölgesinde büyük bir askeri üs kurmakta olduğu iddiası geçen günlerde gündeme gelmişti. Demokratik Suriye Güçleri kaynakları da üs inşasını doğrulamıştı. l Haber Merkezi ‘Macron, PYD ile görüştü’ iddiası Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un, Ankara’nın terör örgütü gördüğü PYD’den de temsilcilerin olduğu Suriyeli bir heyetle Paris’te bir araya geldiği savunuldu. Reuters’in haberine göre, Kürt kaynaklar Elysee Sarayi’ndaki görüşmeye katılan heyette Arap, Kürt, Hıristiyan temsilcilerin olduğunu, Afrin ve Suriye’deki durumun ele alındığını söyledi. Türkiye’nin Afrin operasyonuna yönelik Paris’ten daha önce Ankara’ya ‘kaygılıyız’ mesajları basına yansımıştı. Doktorunu bakan yapıyor Göreve başladığı 2017 başından bu yana kabinede ve çalışma ekibinde 30’a yakın isimle yollarını ayıran ABD Başkanı Donald Trump’ın son hamlesi Gazi İşleri Bakanı David Shulkin’e oldu. Trump Twitter’dan Gazi İşleri Bakanı Shulkin’in görevden alındığını, koltuğun yeni adayının ise Amiral Ronny L. Jackson olduğunu duyurdu. Trump’ın aynı zamanda doktorluğunu da yapan Jackson’ın adı ocak ayında ABD Başkanı’nın sağlığının “harika” olduğu, “inanılmaz genlere sahip olduğu” yönündeki açıklamalarıyla gündeme gelmişti. Meclisi işgal ettiler ABD’nin Sacramento kentinde 22 yaşındaki siyahi bir gencin 10 gün önce polis tarafından vurularak öldürülmesine protestolar büyüyor. Eylemciler önceki gün Sacramento Belediye Meclisi’ni işgal etti, “Adalet yoksa barış da yok” sloganları attı. Öte yandan, ABO’nin Houston kentinde bir polis, trafikte pantolonu inik halde yürüyen silahsız bir siyah erkeği ateş ederek öldürdü. Kurbanın ailesi, çocuklarının depresyonda olduğunu söyledi. mercek altında Moskova ile ‘casus krizi’ndeki Britanya yönetimi, ülkede oturma vizesi olan 700 Rusya vatandaşını soruşturacak Eski Rus çifte ajan Sergey Skripal ve kızı Yulia’nın Salisbury’de sinir gazıyla zehirlenmesiyle Mos AB içinde kalma yanlısı bir grup önceki gün Londra’da eylem yaptı . kovaLondra hattında baş layan diplomatik savaşta Britanya’nın yeni hedefi ül kede oturma vizesine sa hip olan Rus zenginler. Bri tanya İçişleri Bakanı Amber Rudd, önceki gün parlamen toda yaptığı açıklamada, oturma vizesine sahip 700 Rusun bu hakkı almalarını liklerinin kaynağı gündem olmuştu. sağlayan servetlerini nasıl elde ettiklerinin inceleneceğini söyledi. Evinin önünde zehir izi Britanya’da ülkeye 2 milyon sterlin Britanya, 4 Mart’ta yaşanan suikast tutarında yatırım yapan yabancılar “Ti girişiminde ilk üretimi Rusya’da olan er 1” adı verilen “yatırımcı vizesi” ile Noviçok adlı gazın kullanıldığı iddia oturum hakkı kazanıyor. Britanya İçiş sıyla saldırıdan Rusya’yı sorumlu tutu leri Bakanı Rudd’un inceleme başlatıla yor. Batı ile Moskova arasında “Soğuk cağını açıkladığı kişiler ise 20082015 Savaş” rüzgârları estiren gerilimin son arasında bu hakka sahip olmuştu. halkası 25 ülkeden yaklaşık 130 Rus Londra 2015’ten itibaren bu vize sis diplomatın “istihbarat servisleriyle bağ temini sıkılaştırmış, yatırımda kulla lantılı oldukları” gerekçesiyle sınır dı nılan paranın kaynağına ilişkin de in şı edilmesi oldu. Suçlamaları reddeden celemeler yürürlüğe koymuştu. Rudd, Kremlin ise dün Britanya’ya birlikte ça yetkililere, Tier 1 vizesini “son birkaç lışma talebini bir kez daha yineledi. yılda alan kişileri” inceleme talima Britanya polisi ise Skripaller’in si tı verdiğini de söyledi. Britanya bası nir gazıyla ilk olarak evlerinin önün nında geçen günlerde işadamı Andrey de temas ettikleri yönünde bulgula Guryev, eski siyasetçi Igor Şuvalov gibi ra sahip olduklarını kaydetti. Ayrı oturma iznine sahip Rusların zengin ca Skripal’in kızı Yulia’nın kritik du BrexIt’e bir yıl kala ‘Birlik’ çıkışı Avrupa Birliği (AB) ile ilişkileri Brexit (birlikten çıkış) kararının ardından sallantılı bir sürece girse de Londra Skripal olayının ardından Batı’nın rüzgârını arkasına almış durumda. Britanya Başbakanı Theresa May, çıkış için geri sayımı Birleşik Krallık için “birlik” çağrısıyla başlattı. AB ile anlaşmaya göre, Britanya 29 Mart 2019 gece yarısında birlikten çıkmış olacak. Geri sayımın başladığı gün Krallık çatısı altındaki İskoçya, İngiltere, Kuzey İrlanda ve Galler turunu başlatan May, buralarda halkın Brexit konusundaki değerlendirmelerini dinlemek istediğini söyledi. “AB’den çıkışımızla bizi birleştiren bağları güçlendireceğimize inanıyorum” diyen May, “Kendi yasalarımız, sınırlarımız ve paramız üzerinde hâkimiyet kurdukça, Birleşik Krallık güçlü ve birlik halinde gelişecektir” iddiasında bulundu. rumdan çıktığı da duyuruldu. St. Petersburg misillemesi Öte yandan, ABD’nin 60 Rus diplomatını sınır dışı etme, Seattle Konsolosluğu’nu kapama kararına Moskova’dan yanıt geldi. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, ABD’nin St. Petersburg Konsolosluğu’nu kapatacaklarını ve sınır dışı edilen Rus diplomat sayısı kadar misilleme yapacaklarını açıkladı. Kyaanragkınolddeahşeti: ö6l8ü Ekonomik ve siyasi kriz nedeniyle şiddetin tırmandığı Venezüella’da önceki gün içinde onlarca mahkumun tutulduğu bir karakolda isyan sırasında çıkan yangında en az 68 kişi yaşamını yitirdi. Carabobo eyaletinin Valencia kentinde yaşanan olayda çok sayıda mahkumun duman zehirlenmesinden öldüğü belirtildi. Polis, yangının toplu kaçış girişimi sırasında mahkumlar tarafından kasten çıkarıldığını, bu sırada içlerinden bazılarının bir gardiyanın silahını çalarak kaçmaya çalıştığını iddia etti. Mahkum yakınları ise olaya müdahale eden polisin, yangına rağmen mahkumların tahliye edilmesini engelleyerek onlarca kişinin ölümüne sebep olduğunu savundu. Olayın ardından bölgeye giden mahkum yakınlarından ise acı ve öfke yükseldi. Polis, yakınlarından haber alamayan tepkili kalabalığa biber gazıyla müdahale etti. Bir mahkum yakınının “Oğlum bir haftadır buradaydı. Ona ne olduğunu bilmiyorum. Bize hiçbir bilgi vermiyorlar” dediği anların videosu sosyal medyaya yansıdı. Yangında hayatını kaybedenler arasında, yakınlarını ziyaret için içeride bulunan iki kadının da olduğu iddialar arasın ‘Toprak Günü’ için ölümcül talimat Gazze’de bugün yapılması beklenen “Toprak Günü” yürüyüşü sı bekleniyor. ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti için İsrail askerlerine, “tel örgüleri zor olarak tanımasının ve Tel Aviv’in Filis layanları vurun” talimatı verildi. Silah tin topraklarındaki yasadışı yerleşme sız 6 Arap gencinin 30 Mart 1976’da leri genişletme kararı almasının ardın İsrail güvenlik güçleri tarafından öl dan son dönemde bölgede tansiyon da dürülmesinin yıldönümü olan Filistin ha da yükselmiş durumda. Toprak Günü için Gazze Şeridi’nin İsrail sınırına yakın bir noktasında düzenlenecek “Dönüş Yürüyüşü” adlı etkinliğe binlerce Filistinlinin katılma Keskin nişancılar devrede İsrail Genelkurmay Başkanı Gadi Eisenkot, Toprak Günü’nde çatışma ihtimalinin yüksek olduğunu söylerken İsrail ordusunun sınıra keskin nişan cılar yerleştirdiği, askerlere tel örgüle ri zorlayan, sınırı aşmaya çalışan gös tericileri gerçek mermi ile vurma tali matı verdiği haberleri İsrail basınına yansıdı. Haaretz gazetesine konuşan Filistin yürüyüşünün organizatörleri ise gösterinin barışçıl olacağını söyle di. Yürüyüşe Hamas ve Fetih destek verirken Filistin genelinde de cuma Gazze’de “Toprak Günü” etkinliklerinde Filis namazı çıkışlarında çok sayıda göstetin bayrağı renklerinde uçurtmalar uçuruldu. ri yapılacağı öğrenildi. da. Venezüella’daki ceza ve tutukevleri, insan hakları örgütleri tarafından uzun süredir mercek altında. Ülkede ekonomik kriz ve artan suç oranları nedeniyle hapishanelerin aşırı dolu olduğuna, koşulların yetersizliğine, kötü muameleye dikkat çekiliyor. Cezaevlerinin doluluğu nedeniyle birçok karakolda hücreler oluşturularak mahkumlar buralara gönderiliyor. Yaşanan bu karmaşa nedeniyle birçok cezaevinde toplu kaçma girişimleri yaşanıyor. İki hafta önce Margarita Adası’ndaki bir cezaevinden 58 tutuklu firar etmiş, daha sonra yakalanmışlardı. ‘REFORMLAR PR FAALİYETİ’ ABD’de temaslarını önceki gün de sürdüren S. Arabistan Veliaht Prensi Selman, Batı tarzı kıyafetli bir halde New York’ta kahve alırken basına poz verdi. Selman’ın Batı’ya yönelik adımları ise tartışma yaratmayı sürdürüyor. Uluslararası Af Örgütü, Riyad’ın reformlarla anılmasının “kimsenin kanmayacağı bir halkla ilişkiler (PR) faaliyeti” olduğunu savundu. Muhalif seslerin susturulmaya devam edildiğini, Yemen’e saldırganca politika izlendiğini belirtti. Riyad, 11 Eylül’den ‘kaçamıyor’ ABD’de bir mahkeme 11 Eylül 2001’de 3 bine yakın kişinin yaşamını yitirmesine neden olan saldırıların mağdurlarının Suudi Arabistan aleyhine dava açabilmesine hükmetti. Eski Başkan Obama döneminde çıkarılan “Terörizme Destek Verenlere Karşı Adalet” adlı yasa çerçevesinde Manhattan’da verilen karar sayesinde yaklaşık 25 bin kişi Suudi Arabistan aleyhine dava açabilecek. 11 Eylül saldırganlarından 15’inin Suudi vatandaşı olması nedeniyle hedefte olan Riyad, saldırılarda rol oynadığı iddialarını reddediyor. Varna farsı Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki Varna ‘zirvesi’, oynanan ‘berbat farsın’ vardığı noktayı göstermesi açısından ibretlik. Zirvede bekleneceği üzere tarafların ‘endişe duyulan meselelerde mutabakata varamadıkları’ açıklandı. Asıl dikkat çeken kullanılan yumuşak üslup ve AB tarafının Türkiye ile ilişkileri ‘stratejik ortaklık’ diye telaffuz etmesiydi. Şu konjonktürde, zaten raftaki üyelik müzakerelerinin çözülmesinin imkânı yokken, olup biteni ‘Varna farsı’ diye nitelemek mümkün. HHH Zirvede AB Konseyi’nin Başkanı Donald Tusk ile Avrupa Komisyonu’nun Başkanı JeanClaude Juncker’in mesajları basitti. Tusk’ın ağzından, AB üyesi ülkelere sığınmacı akışına tampon olmuş Türkiye’yle yapılan anlaşmadan duyulan memnuniyet, 2016’daki darbe girişiminin verdiği zararın ‘anlaşılmış olunduğu’, Afrin harekâtından hazzedilmese de sadece çekince dile getirildiği, Kıbrıs ve Ege Denizi’ndeki anlaşmazlıklara dair de (her zamanki gibi) üyeleri Yunanistan ve Kıbrıs Rum Yönetimi’nin desteklendiği işitildi. Juncker de benzeri övgü ve tespitler yaptı. Ama ‘Türkiye’nin AB’nin gerçek bir ortağı olmasını istedikleri” süslü cümlesinin ardından baklayı ağzından çıkardı: “Stratejik ortaklıkta bizi bir araya getirenler etrafında toplanmak ve bizi bölen konulara çözüm bulabilmek için samimi ve açık bir işbirliği ve diyaloğu sürdürmemiz lazım.” İki üst düzey bürokrat, AB’nin en ilkeli ülkesi Avusturya’nın müzakerelerin manasının kalmadığı ve bitmesi gerektiği çağrılarını dışladı. Hatta Juncker bizzat “Müzakerelerin devamının garantörü olduğunu” söyledi. HHH Genelde Avrupa’ya esip savuran Erdoğan ise AB’nin oyalama taktiklerine sadece ‘serzenişte’ bulundu. Sığınmacı anlaşması gereği ikinci 3 milyar Avro’yu istedi. Türk vatandaşlarına vize serbestisi ile gümrük birliği güncellenmesinin ötelenmesini ise ‘teknik konuların siyasetin meselesi haline getirilmesi’ diye niteledi. ‘Teknik’ dediği süreklileşmiş OHAL ile oluşan ve on binlerce mağduriyet yaratan ortam. Muktedirlerin dilediklerini ‘terörist’ ilan etmelerine yarayan meşhur ‘terörle mücadele tanımı’. AB tarafı adil yargılanma hakkı, basın, ifade ve örgütlenme özgürlüğü alanlarında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) içtihadı ile uyumluluk istiyor, terörle mücadelede ‘orantılılık’ ilkesinin gözetilmemesini eleştiriyor. AİHM’nin çok sayıda ihlal kararı var. Ama KHK’ler için verilmiş ibretlik kararlar da var. HHH AB ile müzakere başlıkları zaten bloke ediliyor. Müzakere yolu yok, sonunda üyelik de. Varna zirvesi de demokrasi değil, ekonomik çıkarlar ve bağımlılık ilişkisi ile jeopolitik hesapların tezahürü. Suriye yangınının sığınmacılarının toplatıldığı Türkiye’yle anlaşabilen AB, belirli koşullar ve sınırlamalar eşliğinde ‘vize serbestisi’ de sunabilir pekâlâ. Aynı şekilde Kıbrıs’ta uluslararası hukuka aykırı siyasi bir kararla barışı reddetmiş Rumları AB’ye nasıl üye yapılabilmişlerse, barış anlaşması olmadan şirketler âleminin teşvikiyle Kıbrıs etrafındaki enerji meselesine de çözüm getirebilirler. Ucunda ‘stratejik ortaklık’ varsa... AB, yüce ‘demokrasi’ değerlerini en iyi Doğu Avrupa’da sergiliyor. İlla soru sorulacaksa, ‘bugün sağ popülizmle hukuk devleti ve demokrasiyi rafa kaldırıp Brüksel’e posta koyabilen Polonya ve Macaristan nasıl ve niçin AB üyesi kalabiliyor da, Türkiye’ye bunlar reva görülüyor?’ denilebilir. Onlara Rusya sınırında ihtiyaç varsa, Türkiye’ye yok mu diye sorulabilir. HHH İktisatçı Doç. Dr. Ümit Akçay, çalışmalarında sermayenin kendisine cazip imkânlar sunan ve demokratik olmayan ülkelerden gayet hoşnut olabildiğini verileriyle ortaya koyuyor. Anlaşılmaz olan AB’yi hâlâ ‘yüce insanlık değerleri projesi’ görenler. Yarattığı neoliberal dünyada demokrasinin şart olmadığını, jeopolitik hesapların geçer akçe olduğunu göz ardı edenler. Yoksa Türkiye’nin AB ile ilişkileri zaten ‘stratejik ortaklık’. O yüzden Türkiye ahalisi için asıl sorun ‘AB gelecek, bizi kurtaracak’ diyenler. Mısır’da Sisi’li sandığa ilgi düşük Mısır’da cumhurbaşkanlığı seçimlerininin ilk turunun ardından oy sayım işlemleri devam ederken tüm ciddi muhalif rakiplerini “baskıyla saf dışı bırakmakla” eleştirilen halihazırdaki Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi, ikinci kez seçilmeyi garantiledi. Pazartesi günü resmi olarak açıklanması beklenen seçimlerin ilk sonuçlarına göre Sisi, oyların yüzde 90’ından fazlasını aldı. Sisi için seçimin meşruiyetini ifade etmesi açısından önem taşıyan katılım oranının ise bir önceki seçimlerin altında olduğu ifade edildi. Reuters’a konuşan yerel kaynaklar, katılımın yüzde 40’ın altında kaldığını söyledi. Sisi’nin yüzde 97 oy oranıyla ilk kez seçildiği, 2013’daki askeri darbenin ardından 2014 yılında yapılan cumhurbaşkanlığında katılım oranı yüzde 47’ydi. Sisi’nin seçimlerde tek rakibi, Sisi’ye destek veren işadamı Musa Mustafa Musa’ydı. Diğer rakipleri, baskı ve gözaltılar nedeniyle seçimlere katılmamıştı. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle