Katalog

Cuma 30 Mart 2018 10 haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: SERPİL ÜNAY 68 LİDERİNDEN KAVALA’YA Demokrasi kazanacak Sevgili Osman, Sana bu mektubu yazmaya karar verdiğim, “Osman, seni unutmadık” demek istediğim günlerde, Almanya basını Deniz Yücel’in serbest bırakılması, Ahmet ve Mehmet Altan ile Nazlı Ilıcak’ın ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılmaları ile çalkalandı. Sevgili Osman, sen anlıyor musun bilmiyorum. Ama ben anlamıyorum, Türkiye’de ne oluyor? Kaygılarım her gün derinleştiği gibi, yakından tanıdığım gazeteci, yazar, sanatçı ve politikacıların tutuklanması beni üzüyor. Bu kaygı, bundan birkaç ay önce senin de tutuklandığını öğrendiğimde biraz daha derinleşti ve hapse girmen yeni bir üzüntü kaynağı oldu. Neden tutuklandığını anlamaya çalışıyorum. Ama emin ol, anlayamıyorum. Okuduğu bir şiir yüzünden hapse mahkum edilen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, bugün yüzlerce, hatta binlerce insanı sadece düşüncelerini veya bir sosyal gruba, bir siyasi partiye sempatilerini gerekçe göstererek tutuklatması, inanılır gibi değil. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile birkaç defa baş başa konuşma olanağım oldu. İktidara geldiği günden itibaren, Erdoğan ve AKP’nin Türkiye için bir şans olduğunu savundum, Avrupa Birliği ile üyelik müzakerelerinin başlaması için mücadele verdim. Nitekim kazandık. Senin de Türkiye ve AB arasında yakınlaşma için verdiğin çabalara birçok kez tanık oldum. Türkiye 2011 yılına kadar sadece derin bir demokratikleşme süreci yaşamakla kalmadı, ekonomik olarak da kalkındı, refaha kavuştu. Erdoğan’a şüpheyle bakan, “gizli takvimi” olduğunu, “takıyye” yaptığını savunan çevrelere, reformları işaret ederek itibar etmedim. Ama emin ol, birkaç yıldır Sayın Erdoğan’ı ve Türkiye’deki gelişmeleri anlayamıyor, açıklayamıyor ve anlatamıyorum. Günlük Türkiye haberlerini gazetelerde okuduğumda derin bir kaygı sarıyor içimi. Türkiye nereye gidiyor, kestiremiyorum. Artık Putin Rusya’sını andıran, düşünce ve basın özgürlüğünün, hukuk devletinin ayaklar altında olduğu bir Türkiye var. Bu neden böyle, anlamakta zorlanıyorum. Tanıdığım, birkaç defa konuşma olanağı bulduğum, dünya görüşünü bildiğimi sandığım Erdoğan neden bu kadar değişti, anlamıyorum. Biliyorum, çevremde “Hiç değişmedi, her zaman böyleydi, AB süreci dahil, tüm demokrasi süreci iktidar yolunda araçtı” diyen çok arkadaşım var. Türkiye’nin AB üyeliğini destekleyen bizleri de aldattığını, kullandığını söylüyorlar. Buna inanamıyorum, bu görüşü kabullenmekte zorlanıyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile tüm sohbetlerimde kendisini samimi bulmuş, askeri vesayete karşı, inanç özgürlüğüne, demokrasi ve hukuk devletine sahip çıkan bir politikacı ile baş başa olduğuma inanmıştım. Yanılmışım. Son altı yıldır izlediğim Türkiye ve Erdoğan ile, tanıdığımı sandığım Türkiye ve Erdoğan o kadar farklı ki. Sevgili Osman, bu hayal kırıklığı ve kaygı dolu satırlardan kötümser olduğum sonucunu çıkarma. Son referandumda da yakından izledik, Türkiye gençliği demokrasi, dünyaya açılma ve Avrupa yolunda tutum sergiledi ve Erdoğan’a “hayır” dedi. Aydınlar, toplumun eğitimli katmanları da “hayır” dedi. Giderek büyüyeceğini umduğumuz bu sosyal tabakalar hepimiz için umut kaynağı. Orada baharın çiçeklerini, yazın sıcağını hissetmek belki zor, ama biliyoruz ki uzak değil. Demokrasi mutlaka kazanacak ve umarım yakında, Boğazın sularına bakarak sohbet edecek, kadeh kaldıracağız. Seni Frankfurt’ta bekliyorum. Dany Boğaziçili öğrencilere arkadaşlarından destek Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın hedef göstermesinin ardından gözaltına alınan Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine destekler gelmeye devam ediyor. Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nden kimi öğrenciler imzalı bir açıklama yaptı. “Bilimsel düşünceyi ortadan kaldırmaya yönelen tüm hamlelerden vazgeçilmelidir” çağrısı yapılan açıklamada, “Kampüslerimizden polisler çekilmeli, üniversiteler özgür düşüncenin yuvası haline gelmelidir. Eğitim hakkı gasp edilmemeli, haktan mahrum bırakma tehditleri bir an önce son bulmalıdır” denildi. Boğaziçi Üniversitesi Felsefe Bölümü’nden öğrencilerin yaptığı açıklamada ise özetle şu ifadeler yer aldı: “Perşembe günü başlatılan cadı avı ve sürdürülen korku ortamı, arkadaşlarımızın ve ailelerinin evlerine baskınlar, takip ederek kampüs önünden gözaltına almalar, kampüs içerisinde polislerin adeta ayan beyan dolaşması şeklinde devam ediyor. 22 Mart’tan bu yana toplam 21 kişi gözaltına alındı. 11 arkadaşımız hâlâ ifadeleri alınmadan gözaltında tutuluyor. Rasyonellikten uzak bu süreçte masumiyet karinesi ilkesi göz ardı edildi. l İSTANBUL / Cumhuriyet Eren Keskin’e 7.5 yıl hapis cezası Özgür Gündem’in genel yayın yönetmenliğini yaptığı döneme ilişkin iki ayrı davada ceza aldı İnsan hakkı savunucusu avukat Eren Keskin’e, KHK ile kapatılan Özgür Gündem’in genel yayın yönetmenliğini yaptığı dönemde gazetede çıkan haberler nedeniyle açılan iki ayrı davada, toplam Karşı Her Yerde Serhildana” ve 25 Kasım 2015 tarihli “Êdi bes e” başlıklı haber ve yazılar nedeniyle TCK’nin 301. maddesinden, “Türklüğü, Cumhuriyeti, devletin kurum ve organlarını aşağılama” iddiasıyla yargılandı. Mah dan avukat Ayşe Batumlu’nun davası da dün görüldü. Batumlu’ya, “Suç işlemeye tahrik” gerekçesiyle verilen 5 aylık ceza ertelendi. Onların ayıbı Avukat Eren Keskin, kendisine veri GAZETEYE BASKIN 27 kişi hâlâ Emniyet’te 7.5 yıl hapis cezası verildi. Kes keme, Çapan ve Keskin’e ayrı ay kin, Twitter hesabından “Bugün rı 2 yıl 3 ay hapis cezası verdi. (dün) Özgür Gündem gyy nedeniyle, hakkımda toplam 7.5 yıl Eren Keskin Keskin, Çapan ve gazetenin yazarı Hüseyin Aykol ile muhabi hapis cezası verildi. İsyan ediyorum” di ri Ersin Çaksu’nun, “Cumhurbaşkanı’na ye yazarak karara tepki gösterdi. hakaret” iddiasıyla da yargılandığı dava İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde da dün sonuçlandı. Keskin ve Çapan’a yargılanan Keskin ve gazetenin Yazı İş ayrı ayrı 5 yıl 3 ay hapis cezası veril leri Müdürü Reyhan Çapan, 21 Kasım di. Çaksu’ya 11 ay 20 gün, Aykol’a ise 2015 tarihli “Susmak katliam, direnmek 1 yıl 3 ay 12 gün hapis cezası verildi. zafer”, 22 Kasım 2015 tarihli “Nisebin ve Çaksu ve Aykol’un cezası ertelendi. Gever’den Çağrı: Soykırım Saldırılarına Özgür Gündem gazetesi yazarların len cezayı şöyle değerlendirdi: “Hakkımda hem para cezaları hem de çok sayıda hapis cezası var. Ben sadece bir gazetenin yazı yazma özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü savundum. İfade özgürlüğünü savunmanın bedelinin bu kadar ağır olduğu bir coğrafyada insan haklarından söz etmek mümkün değil. Ömründe hiçbir şiddetin aracı olmamış bir insana bu kadar ağır bir cezanın verilmesi gerçekten akıllı bir şey değil. Ben suçlu değilim, bu onların ayıbı.” l İSTANBUL / Cumhuriyet Adliyede skandal Özgürlükçü Demokrasi’nin Beyoğlu’nda bulunan bürosuna ve gazetenin basımının yapıldığı Gün Matbaacılık Reklam Film Basın Yayın Tanıtım San. Tic. Şti.ye önceki gece düzenlenen baskında gözaltına alınan 27 kişi Vatan Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor. Haklarında 7 günlük gözaltı kararı bulunan gazete çalışanlarının 24 saatlik avukat görüş yasağı ise dün sabah sona erdi. Gözaltındaki ki şilerle görüşen avukatlar sağlık durumlarının iyi ZEHRA ÖZDİLEK Mahkeme başkanının nerede olduğunu araştırdığı, cezaevi olduğunu belirtti. Özgürlükçü Demokra Gebze Kapalı Cezaevi’nde tutuklu Grup Yorum üyesi Dilan Ekin, 19 Mart günü Çağlayan Adliyesi’ne getirildi ancak yargılandığı davanın duruşmasına katılamadı. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nin başkanı, duruşmayı başlattıktan sonra bir süre Ekin’in nerede olduğunu araştırdı. Ancak, cezaevi yönetimi Ekin’in hastanede olduğunu bildirdi. Ekin’in avukatı Berrak Çağlar, duruşmanın ardından müvekkilini cezaevinde ziyaret ettikten sonra durumu öğrendi. Çağlar, “Dilan bana ‘Beni adliyeye getiren komutan duruşmaya çıkartılmadığım için üzüldü. Saatlerce bekletildik’ dedi. Dilan, o gün 16.30’a kadar adliyede nezarethanede bekletilmesine rağmen duruşmaya çıkarılmadı. Duruşmaya katılması bir yerden engellendi. Cezaevinden SEGBİS’le duruşmaya bağlanan ‘Dilan hastanede’ diyen gardiyan da bu olaydan sorumlu. Cezaevine gittiğimde o gardiyan zaten çok tedirgindi. Suç duyurusu yapacağız” dedi. Davanın son oturumunun 23 Mart’ta yapıldığını belirten Çağlar, Ekin’in o gün de duruşmaya katılamadığını belirtti. Çağlar, şöyle devam etti: “Mahkemeye geçen celse olanları anlattık. İsterseniz cezaevine yazı yazın dedik. Mahkeme heyeti umursamadı. Savcı tahliyesini istedi ama mahkeme bu konuda bir karar vermedi.” Mahkemenin Ekin’in 9 Nisan’da, SEGBİS’le yönetiminin ‘Hastanede’ dediği tutuklu Dilan Ekin’in adliyede olduğu ancak duruşma salonuna çıkarılmadığı ortaya çıktı Yargıçlardanl AKADEMİSYENLER YARGILANIYOR garip tepki Dilan Ekin duruşmaya katılması için cezaevine yazı yazdığını dile getiren Çağlar, “Mahkeme de Dilan’ın mahkemeye getirilmesini istemedi. Burada bir kasıt var ama nereden kaynaklanıyor bilemiyorum. Dilan’ın savunma hakkı profesyonel şekilde gasp ediliyor. Cezaevi savcısıyla görüştüm. ‘Suç duyurusu yapın soruşturma açalım. Mahkemeden Dilan’ın duruşmaya getirilip getirilmediğinin cezaevine sormasını talep edin’ dedi. Ama 23. Ağır Ceza Mahkemesi bu talebi kabul etmedi. Bir sonraki duruşma karar duruşması. Dilan’ın savunması alınmadan hüküm kurulacak. KHK’ye göre duruşmaya gelmediği için, ‘savunma hakkından vazgeçmiş’ sayılacak” diye konuştu. Barış akademisyenleri Marmara Üniversitesi’nden ihraç edilen Araştırma Görevlisi Hülya Dinçer ve Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümünden Yrd. Doç. Dr. Eyüp Volkan Çidam ve Dr. N.İ.’nin “terör örgütü” iddiasıyla yargılandığı davalar başladı. İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargıç karşısına çıkan Çidam, suçlamayı reddetti. Derhal beraat talebinde bulunan Çidam, talebinin reddi halinde savunma için ek süre telep etti. Mahkeme Başkanı, Çidam’a “Mahkemeyle pazarlık olmaz. Savunma yapacak mısın yapmayacak mısın?” diye tepki gösterdi. Avukat Meriç Eyüboğlu, Başkan’a, müvekkiline ‘Sen’ diye hitap edemeyeceğini söyleyerek, “Böyle bir usul yok. Talebi hukuki bir taleptir ve böyle bir hakkı vardır” diye konuştu. Boğaziçi Ünversitesi’nden N.İ. de suçlamaları reddederek derhal beraat ve aksi hal de savunma için ek süre talep etti. Mahkeme heyeti, derhal beraat ve dosyaları birleştirme taleplerini reddetti. Gelecek celsede sanığın hazır olmaması halinde yakalama kararı çıkarılmasına, savunmasını yapmaması halinde susma hakkını kullanmış sayılacağına karar verdi. İki dava da 12 Haziran’a ertelendi. İstanbul 37. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Dinçer, yurtdışında olduğu için duruşmaya katılamadı. Savcı, sanık hakkında yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Dinçer’e yazılı savunmasını hazırlaması için gelecek celseye kadar süre veren heyet, duruşmaya gelmediği takdirde yakalama kararı çıkaracağını bildirdi. Mahkeme başkanı Erdoğan Şimşek, karar sonrasında “Benim köyümden daha erken geliyorsun. Burası terör mahkemesi, atla gel iki saatliğine” diye konuştu. Bir sonraki duruşma 16 Ekim 11.00’da görülecek. l İSTANBUL / Cumhuriyet si gazetesi avukatı Özcan Kılıç ise dün bütün gün soruşturma savcısına ve başsavcı vekiline ulaşmaya çalıştığını ama sonuç alamadığını söyledi. Kılıç, gazeteye ve matbaaya kayyım atandığının altını çizerek, “Kimi basın kuruluşları TMSF’yi arayıp gazeteye gelen yetkili hakkında bilgi almaya çalışmış. TMSF ise, ‘Özgürlükçü Demokrasi binasındaki yetkilinin TMSF’den olduğuna dair kimlik göstermesi gerekiyor. Biz bir şey almadık, alsak buradaki memurlar bilir. Kapatmayla bize gelmiş öyle bir kurum yok’ açıklamasını yapmış. Dün gazete binasına gelen yetkilinin kimliğine zaten bakmıştık” dedi. Kılınç, ayrıca gazeteye ve matbaaya kayyım atandığının bilgisini TEM polislerinden de aldıklarını söyledi. Kilit de değişti Matbaada ise arama ve kayıt işlemlerinin devam ettiği, polislerin kimseyi matbaa binasına yaklaştırmadığı öğrenildi. Gazetenin bürosunda da TMSF yetkilisi bulunurken, kapısı kırılan büronun anahtarının değiştirilmesi dikkat çekti. l İSTANBUL / Cumhuriyet T.C. İSTANBUL ANADOLU 3. İCRA DAİRESİ’NDEN 2010/89 İFLAS Örnek No: 25* TAŞINIRIN AÇIK ARTIRMA İLANI Aşağıda cins, miktar ve değerleri yazılı mallar satışa çıkarılmış olup: Birinci artırmanın aşağıda belirtilen gün, saat ve yerde yapılacağı ve o gün kıymetlerinin %50’sine istekli bulunmadığı taktirde, yine aşağıda belirtilen gün, saat ve aynı yerde 2. artırmanın yapılarak satılacağı; şu kadar ki, artırma bedelinin malın tahmin edilen değerinin %50’sini bulmasının ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olmasının ve bundan başka paraya çevirme ve payların paylaştırma giderlerini geçmesinin şart olduğu; birinci artırmadan on gün önce başlamak üzere artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebileceği, birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden başlamak üzere ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebileceği, mahcuzun satış bedeli üzerinden aşağıda belirtilen oranda KDV.’nin alıcıya ait olacağı ve satış şartnamesinin iflas dosyasından görülebileceği; gideri verildiği takdirde şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği; fazla bilgi almak isteyenlerin yukarıda yazılı dosya numarasıyla dairemize başvurmaları ilan olunur. 28/03/2018 1. İhale Tarihi: 16/05/2018 günü, saat 11:00 11:05 arası. 2. İhale Tarihi: 05/06/2018 günü, saat 11:00 11:05 arası. İhale Yeri: FERHATPAŞA MAH. FERHATPAŞA YOLU CAD. G 23 SOKAK NO:40 ATAŞEHİR/İSTANBUL No Takdir Edilen Değeri TL. Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 34AT2898 Plakalı, 2006 Model, ALİ RIZA USTA Marka, SU TANKERİ, 34 TONLUK, ÖN DİNGİL SAĞ VE SOL LASTİKLERİ ÜZERİNDE DEĞİLDİR, DİĞER DÖRT LASTİK 1 18.000,00 1 %18 KÖTÜ DURUMDADIR, TANKERDE SAYAÇ YOKTUR VANALARINDA BAKIMA İHTİYACI VARDIR, TANKERİN MUHTELİF YERLERİNDE CİDDİ PASLANMALAR MEV CUTTUR 1.İhale Tarihi: 16/05/2018 günü, saat 12:00 12:05 arası. 2.İhale Tarihi: 05/06/2018 günü, saat 12:00 12:05 arası. İhale Yeri: FERHATPAŞA MAH. FERHATPAŞA YOLU CAD. G 23 SOKAK NO:40 ATAŞEHİR/İSTANBUL No Takdir Edilen Değeri TL. 2 41.250,00 Adedi KDV Cinsi (Mahiyeti ve Önemli Nitelikleri) 34DD9119 Plakalı, 2005 Model, IVECO Marka, STRALIS 430 TİPİ BEYAZ RENKLİ ÇEKİCİ, ANAHTAR VE RUHSAT YOK, WJMM1VSK00426532 ŞASE NUMARALI, GÖSTERGE PANELİNİN MEVCUT OLMADIĞI, SÜRÜCÜ VE YOLCU KOLTUKLARININ YAĞLANMIŞ VE YIPRANMIŞ OLDUĞU, HAVA TANKININ ZARAR GÖRDÜĞÜ, 1 %18 SİGORTA PANELİNDEKİ KABLOLARIN KESİLMİŞ OLDUĞU, KAPILARIN İÇ DÖŞEMESİNİN OLMADIĞI, ŞASESİNİN DARBE ALDIĞI, ARKA STOP LAMBALARININ OLMADIĞI, ARKA ÇİFT TEKERLEKLERDE BİRER ADET EKSİK OLDUĞU, LASTİKLERİNİN YIPRANMIŞ KULLANILAMAZ HALDE OLDUĞU, PLAKASININ BİR TANESİNİN MEVCUT OLDUĞU, ARACIN ANA KARKAS VE KAPORTA AKSAMINDA ÇİZİK, GÖÇÜK VE VURUKLARIN MEVCUT OLDUĞU (İİK m.114/1, 114/3) *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 63’e karşılık gelmektedir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 778135) T.C. İSTANBUL 6. AİLE MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2017/695 Esas KONU: İLANEN TEBLİGAT Davacı EROL MARAŞLI ile Davalı CİHAN MARAŞLI arasında mahkememizde görülmekte olan Boşanma davası nedeniyle; HMK 147. maddesi uyarınca ; ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra duruşmanın bırakıldığı 10/05/2018 günü saat 11:30’de mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunmadığı veya kendisini bir vekil ile temsil ettirmediği takdirde yokluğunda cereyan eden işlemlere itiraz edemeyeceği duruşmaya sadece taraflardan birinin gelmesi ve yargılamaya devam etmek istemesi durumunda gelmeyen tarafın yokluğunda yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği bu nedenle belirtilen gün ve saatte duruşmada hazır bulunması veya kendisni bir vekil ile temsil ettirmesi, mazeretsiz olarak duruşmaya gelmediği veya kendisini bir vekil ile de temsil ettirmediği takdirde yargılamaya yokluğunda devam edileceği ve yokluğunda hüküm verilebileceği ayrıca ilan tarihinden itibaren 2 haftalık kesin süre içinde delil ve tanık listesini ibraz etmesi aksi halde bu hakkından vazgeçmiş sayılacağı hususunun 38452084880 TC Kimlik No’lu, HAKKI ve FATİME’den olma, 01/09/1973 İSTANBUL doğumlu davalı CİHAN MARAŞLI’ya tahkikat duruşma günü bildirir tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. 15/03/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 778147) C MY B