19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 29 Mart 2018 EDİTÖR: EMRE DEVECİ TASARIM: SERPİL ÜNAY İthal gazda rekor Ocakta doğalgaz ithalatı 6 milyar metrekübü aşarak rekor kırdı. Elektrik üretiminde doğalgaz ve ithal kömürün payı yüzde 48.9’dan yüzde 56.28’e yükseldi Ocak 2018’de doğalgaz ithalatı ilk kez 6 milyar metrekübü aşarak rekor kırdı. Söz konusu rekor, ocakta 3.6 milyar dolarlık enerji ithalatı faturasına yansıdı. “Yerli ve milli enerji” söylemine rağmen geçen yıl yüzde 48.9 olan gaz ve ithal kömür payı, bu yıl yüzde yüzde 56.28’e yükseldi. Doğalga zın elektrik üretimindeki payı yüzde 29.45’ten yüzde 34.10’a, ithal kömürün payı ise yüzde 19.45’ten yüzde 22.18’e yükseldi. Artışın nedeni olarak, kuraklık nedeniyle hidroelektrik santrallarındaki üretimin azal ması ve elektrik üretiminde doğalgaz santrallarının devreye alınmasına işaret edildi. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun (EPDK) dün açıkladığı verilere göre, Türkiye’de doğalgaz ithalatı ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 5.1 artışla 6 milyar 216 milyon metreküpe yükseldi. Ocakta barajlı hidroelektrik ve akarsu santrallarındaki elektrik üretimi geçen yılın aynı ayına kıyasla yüzde 18 azalarak yaklaşık 4.6 milyar kilovatsaate geriledi. Bu dönemde hidroelektrik santrallarındaki üretim düşüşü doğalgaz santrallarıyla telafi edildi. Böylece doğalgaz santrallarındaki elektrik üretimi ocakta geçen yılın aynı ayına göre yaklaşık 1.5 milyar kilovatsaat artarak 8.9 milyar kilovatsaate ulaştı. Söz konusu dönemde santrallardaki doğalgaz tüketimi yüzde 26.7 arttı. Ocakta hava sıcaklığının mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi nedeniyle konutlardaki doğalgaz tüketimi yüzde 17.6 azalarak 2 milyar 497 milyon metreküpe geriledi. Türkiye’de ocakta toplam doğalgaz tüketimi ise yüzde 4.1 azalarak 6 milyar 168 milyon metreküp oldu. Katar artışı Doğalgaz ithalatının yüzde 68.47’si boru hatlarıyla, yüzde 31.53’ü ise sıvılaştırılmış doğalgaz olarak yapıldı. Sıvılaştırılmış doğalgaz ithalatındaki artış yüzde 14.96 oldu. İthalatın yüzde 45.5’i Rusya’dan, yüzde 13.4’ü İran’dan ve yüzde 10.4’ü ise Katar’dan gerçekleştirildi. Katar’dan yapılan doğalgaz ithalatı ocakta geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 85 artışla 649 milyon metrekübe yükseldi. İthalatta bu ülkeleri Azerbaycan, Cezayir ve Nijerya ve izledi. Karayipler’deki Trinidad ve Tobago adalarından da 160 milyon metreküp doğalgaz ithal edildi. Geçen yıl ocakta 80 milyon metreküp ithalat yapılan ABD’den bu yıl ocakta ithalat yapılmadı. l Ekonomi Servisi Kurda yeni rekor Dolar/TL dün yeniden kritik eşiği aştı ve 4.0140 seviyesine kadar yükseldi. TL, dün de gelişmekte olan ülkeler arasında dolar karşısında en fazla değer kaybeden para birimi oldu. Kur geçen hafta cuma gecesi uluslararası piyasalarda 4.0361 ile tarihi yüksek seviyeyi test etmiş, bu hafta başından beri de 4 sınırına yakın seyretmişti. Önceki günlerde 4.9778 ile rekor kıran Avro/TL ise dün en yüksek 4.9712’yi gördü ve tüm zamanların rekor seviyesine yaklaştı. Rabobank gelişen piyasalar döviz stratejisti Piotr Matys, dün kaleme aldığı raporda ABD Doları karşısında bu ay sadece Türk Lirası ve Rus Rublesi’nin değer kaybettiği, TL’nin hâlâ en kırılgan para birimi olduğunu vurguladı. İstanbul Hazırgiyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) Başkanı Hikmet Tanrıverdi, dövizdeki dalgalanmaların önlerini görmelerini engellediğini dile getirdi. Eti yüzde 20 zamlı yedik 2017’de yapılan 1.21 milyar dolarlık canlı hayvan ithalatına rağmen yurttaş eti yine zamlı yedi. Sığır fiyatları 6 bin TL’ye; koyun fiyatları 700 TL’ye dayandı Geçen yıl ardı ardına yapılan hayvan ithalatına rağmen, hem büyükbaş hem de küçükbaş fiyatlarında yüzde 20’yi aşan fiyat artışları yaşandı. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı ‘Canlı Hayvan ve Hayvansal Ürün Fiyatları ve Üretim Değeri, 2017’ verilerine göre, kültür sığır fiyatı 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 17.1 artarak 6 bin 046 TL’ye; yerli sığır fiyatı yüzde 20.4 artarak 3 bin 762 TL’ye çıktı. Koyun ve keçi fiyatlarına bakıldığında da, merinos koyun fiyatında yüzde 15.7, yerli koyun fiyatında yüzde 21.2 ve tiftik keçisi fiyatında yüzde 20.5 artış görüldü. Aynı dönemde merinos kuzu fiyatı yüzde 22.2 yükselirken, tiftik keçisi oğlağı da yüzde 23.9 arttı. TÜİK verilerine göre, 1.16 milyar doları canlı sığır olmak üzere 2017’de 1.21 milyar dolarlık canlı hayvan ithalatı gerçekleşti. Geçen yıl taze, soğutulmuş, dondurulmuş sığır eti ithalatı ise 90 milyon dolar oldu. Buna rağmen engellenemeyen bir diğer fiyat artışı ise kümes hayvanlarında yaşandı. Kümes hayvanlarından et tavuğu fiyatı yüzde 6.3 artarak 14.80 TL’ye; yumurta tavuğu fiyatı da yüzde 13.1 artarak 17.47 TL’ye çıktı. Hindinin fiyatı ise 2017’de yüzde 16 yükseldi. Yurttaşın cebini etkiledi TÜİK’e göre, kırmızı et fiyatlarına bakıldığında sığır eti fiyatı yüzde 9.6 artarak 27.44 TL, koyun eti fiyatı yüzde 14.8 artarak 27.82 TL olarak gerçekleşti. 2017 Ekim’de dana etinin kilogramı 42.2 lirayken, 2018 Şubat’ında dana eti 39.87 liradan satıldı. İnek sütü fiyatı ise, 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 7 artarak 1.24 TL olurken, koyun sütü fiyatı ise yüzde 7.6 artarak 2.41 TL oldu. l Ekonomi Servisi ‘Fiyatlar asla düşmez’ “Zamlı fiyatların düşmesini asla beklemeyin” diyen Kırmızı Et Sanayicileri ve Üreticileri Birliği Derneği (ETBİR) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Yücesan, “Önümüzde Şeker ve Kurban Bayramlarının olması arzı daha da artıracaktır. Dengelenemeyen fiyatlar bundan sonra da düşmez, artar” dedi. Yüksek yem fiyatları ve yüksek seyreden buzağı ölümleri gibi üretici sorunlarında iyileşme yaşanmadan yurttaşların da uygun fiyattan et yiyemeyeceğini dile getiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Ahmet Atalık ise “8 senedir yapılan ithalata rağmen fiyatlar sürekli artıyor. Hayvanlarımızı tamamen yurtdışından da alsak dövize bağlı olarak fiyatlarda hep artış yaşarız” diye konuştu. Atalık, “Kendi hayvan üretim problemimizi çözdüğümüz takdirde gerek canlı hayvan gerekse hayvansal ürünlerin fiyatlarında makul bir fiyat düzeyi yakalayabiliriz. Yıllık bir milyon başı bulan buzağı ölümlerine çare bulunamazsa, hayvan fiyatları bırakın düşmeyi, sabit bile tutulamaz” dedi. Akkuyu’nun hisse satışına erteleme Rusya Devlet Nükleer Enerji Kurumu (Rosatom) Başkanı Aleksey Lihaçev, Akkuyu Nükleer Santralı’nın (NGS) yüzde 49’luk hisse satışının bu yıl içinde gerçekleşmesinin düşük bir ihtimal olduğunu söyledi. Akkuyu NGS’nin söz konusu hisse satışıyla yalnızca Türkiye’den yatırımcıların değil, farklı ülkelerden yatırımcıların da ilgilendiğini kaydeden Lihaçev, “Böyle bir anlaşmanın yüksek ihtimalle 2019’da gerçekleşmesini bekliyoruz” dedi. Lihaçev, Rosatom’un Akkuyu’nun inşasına yönelik lisans için gerekli tüm belgeleri sunduğunu belirtti. Lihaçev “Tüm belgeleri sunduk, lisans için sabırsızlıkla bekliyoruz” dedi. CenginKolinKalyon (CKK) konsorsiyumunun Akkuyu’dan çekildiği haberlerine de değinen Lihaçev “Yalnızca bu kadar büyük rakamlardan bahsetmeye hazır değillerdi” diye konuştu. l Ekonomi Servisi Hükümetten bir seçim yatırımı daha AKP Kongre takviminin değişmesi, ket kuruluş işlemleri ücreti 650 erken seçim beklentilerinin daha TL’ye düşecek. kip etmek zorunda kalmayacak. Belediye elektronik ortamda sorgula güçlü dile getirilmesine neden olur n İflas erteleme hakkı yerine şirke maları yapıp işlemi tamamlayacak. ken hükümet yine kesenin ağzını aç tin kurtarılmasına yönelik bir meka Artık inşaat ruhsat formunda da tek tı. Başbakan Binali Yıldırım’ın açıkla nizma hayata geçirilecek. bir imza olacak. dığı yeni Yatırım Ortamı İyileştirme n İnşaat sektörünün, inşaat izni al n Bütün belediyeler aynı dijital or Paketi’nin ayrıntıları şöyle: ması için gerektiği belirlenen 18 izin, tamda buluşturulacak. Uygulama n Şirket kurulması için işlemler no 6’ya indirilecek. Evraklarını inşaat izni farklılıklarının önüne geçilecek. Or terlerde değil illerde, ilçelerde Ti için belediyeye teslim eden bir va tak platform birkaç ay içinde İçiş caret Sicil Müdürlükleri’nde yapıla tandaş artık diğer kurumları ilgilen leri Bakanlığı tarafından hazırlan cak. Böylece 2 bin 250 TL olan şir diren evrakları tek tek dolaşarak ta mış olacak. Mağazalar kalacak Denetim ve danışmanlık firması Deloitte tarafından hazırlanan ‘Perakende 360 – Bağlantılı Mağazalar Raporu’na göre, mağazalarda robotlar giderek daha fazla rol oynayacak ancak insana olan ihtiyaç bitmeyecek. Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler lideri Hakan Göl, “Online perakendenin mağazaları öldüreceğine yönelik yorumların çok gerçekçi olduğunu düşünmüyoruz” dedi. AVM’lerde dijital dönem Türkiye’deki perakendecileri buluşturan “ECE Türkiye Uluslararası Perakende Kiralama Günü”nde de gündem “Geleceğin Alışveriş Merkezleri” idi. ECE AVM Yönetiminden Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Joanna Fisher, “Müşterilerle etkileşimimizi artıran mobil uygulamalarla, henüz evlerindeyken onlarla iletişim kurmaya başladığımız bir döneme giriyoruz” dedi. ECE Kiralamadan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Steffen Eric Friedlein ise konuşmasında; “Perakendede dijitalleşme çok hızlı ilerliyor. Onlineoffline’ın başarılı örneklerini AVM’lerde daha sık göreceğiz” dedi. l Ekonomi Servisi ekonomi 11 ABD: Çok uygun atamalar Donald Trump, John Bolton’u Ulusal Güvenlik Danışmanı, Mike Pompeo’yi Dışişleri Bakanı, Gina Hasbel’i de CIA direktörü olarak atadı. Atlantik’in iki yakasında bu atamalara ilişkin yorumlarda özellikle Bolton’un kişiliğinden kaynaklanan bir korku oluştu: “Beyaz Saray’da bir fanatik daha” (Max Boot), “Dick Chaney yönetimine hoş geldiniz” (Stephen Walt), “jeopolitik riskler açısından, 1998’den bu yana en önemli olay” (Ian Bremmer), “Önce Amerika dünyasının istikrarlı yükselişi” (Financial Times); “Dünya barışına tehdit” (The Observer), “Savaş yanlısı bıyıklı” (Le Figaro); “Önleyici vuruş yanlısı” (Die Welt), “Paniğe kapılmanın zamanı” (Fred Kaplan). Bolton, ABD Irak’a saldırmaya hazırlanırken “gerçek erkekler İran’a gider” diyordu; “İran’ı bombalamak gerekir” fikrinden hiç vazgeçmedi; bir süredir de Kuzey Kore’ye önleyici vuruş yapmak gerektiğini savunuyor. Pompeo CIA direktörüydü, İran, Kuzey Kore ve Rusya konularında Bolton’la aynı çizgide. Hasbel de bir zamanlar CIA’nın gizli işkence örgütlenmesini yönetiyormuş. Bunlara bakıp da kaygı duymamak elde değil. Ancak, bence esas kaygı duyulması gereken, bu isimleri üreten “zamanın ruhu”. Zamanın ruhu Bu atamaların gerçekleştiği ortamın temel tartışma konularına bakar mısınız? “Liberal dünya düzeni dağılıyor”, “küreselleşmeciler geriliyor, ulusalcılar yükseliyor”, “Liberal demokrasi geriliyor, güçlü adamlar, popülist hareketler yükseliyor.” “Büyük güçler rekabeti dönemine girdik.” Sonra yeni teknolojik atılımlar, yapay zekâ algoritmalar üzerinden, siber savaşlar, enformasyon savaşları, İnsansız Hava Araçları, otonom silah sistemleri... Bu atamaların yapıldığı günlerdeki haberler de zamanın ruhuna çok uygun: İngiltere’de bir eski casus ve kızı bir tür kimyasal silahla zehirlendi. Kimin neden yaptığı açıklığa kavuşmadan, “mutlaka Rusya’nın işidir” savıyla Batı (ABD hegemonyası dönemindeki blok), son bir hamleyle safları sıklaştırmaya başladı. Önce İngiltere, ardından Avrupa Birliği ve ABD “Soğuk Savaş” döneminden bu yana görülmemiş bir yaygınlıkta, eşzamanlı olarak, onlarca Rus diplomatını, sınır dışı ettiler. Aynı günlerde, Trump, ABD’nin demir çelik sektöründe başlayan, genişleyerek Çin’den gelen ithalatın 60 milyar dolarlık kısmını etkileyecek korumacılık önlemlerini açıklıyordu. O sırada gündemdeki bir diğer konu da “büyük veri”, Cambridge Analytica’nın, dünya çapında seçimlerde, propaganda ve sahte haber yoluyla seçmen manipülasyonu, “Bir gözetleme makinesi olarak Facebook” idi. Yeni bir ‘soğuk savaş’ mı? Bu gelişmelere RusyaABD arasında silahlanma yarışının (hipersonik füzeler filan) hızlandığına ilişkin gözlemler eklenince, kim yorumcular “yeni bir soğuk savaş başlıyor” sonucuna ulaşıyor. Gerçekteyse, gidiş çok daha tehlikeli bir yönde. Birincisi karşımızda küresel çapta rekabet üzerinde yükselen iki bloklu, iki “farklı” sistemli bir hegemonya dengesi yok. Aksine, küresel üstünlüğünü ekonomik, teknolojik alanlarda, düzen kurma kapasitesini de siyasi alanda yitirmeye devam eden hegemonyacı bir güç ve onun kurup yönettiği düzeni sorgulayan güçler var. Güçler arasındaki rekabet kendini tüm liberalilliberal, demokratikotoriter gibi ikilemlerle tanımlamaya çalışsa da ideolojik değil ekonomik ve jeopolitik. Diğer bir deyişle, düzenleme sistemi mali krizle birlikte iflas etmiş bir kapitalizmin yapısal krizinin uzun durgunluk döneminde, kendi ulusal ekonomilerini korumaya giderek daha çok önem veren ulus devletler arası bir rekabet ortamı söz konusu. Bu ortamda bir denge olasılığıyla değil, giderek artan bir entropi içinde, emperyalist güçler arasında çoktan patlak vermiş vekâlet savaşları ortamından, geniş çaplı savaş olasılığına geçiş dinamikleriyle karşı karşıyayız. Zamanın ruhu bu dinamiklerin ürünü; Bolton, Pompeo, Hasbel, hatta korumacı ekonomik danışman Navarro’lu Trump yönetimi de bu kişileri seçip “sahneye” çıkaran zamanın ruhunun... KISA... KISA... l Suudi Arabistan ve SoftBank güneş enerjisine 200 milyar dolar yatırım yapacak. l Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO), Tekstil UrGe Projesi kapsamında 36 ülkeden yaklaşık 360 yabancı firma temsilcisini kentte ağırladı. l Fon yöneticisi John Thompson, Tesla projesine ilişkin, “Elon Musk, şapkadan tavşan çıkarmadığı sürece Tesla dört ay içinde iflas edecektir” dedi. l Türkiye Mobilya Sanayicileri Derneği (MOSDER) Başkanı Nuri Öztaşkın, “Son dönemde üst üste yaşanan hammadde zamları, üretici firmalarımızı zor durumda bırakarak iş yapamaz bir noktaya getirdi” diye konuştu. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle