19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Çarşamba 21 Mart 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL TASARIM: FUNDA YAŞAR ER haber 5 Saray’da yapılan atama kurasına ve partili Cumhurbaşkanı önünde ayağa kalkan hâkim ve savcılara sert tepki gösteren Kılıçdaroğlu, ‘Cüppelerinize 2 delik açın’ diye seslendi ‘Üçüncü güç olmaya layık değilsiniz’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Çanakkale Zaferi için camilerde okunan “Atatürksüz hutbe”yi eleştirerek, Diyanet İşleri Başkanlığı’na “Sizin kurucunuzu, Atatürk’ü, Milli Kurtuluş Savaşı kahramanını Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını neden anmıyorsunuz? Bir fesli Kadir soytarısı var. Siz, Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk’ün adını anmadığınızda bu soytarı ile aynı pararalele düşüyorsunuz” diye seslendi. Saray’da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan için ayağa kalkan hâkim ve savcılara de cüppelerine iki delik açmalarını öneren Kılıçdaroğlu, “Birisi yasama, birisi yürütme. Onların önünde ilikleyin. Siz üçüncü güç olmaya layık değilsiniz” dedi. Kılıçdaroğlu’nun partisinin grup toplantısındaki konuşmasından satırbaşları şöyle: Hükümet maşa oldu: Şu Ortadoğu bataklığına girmeyin dedik. Suriye’de demokrasi yokmuş. E sende de yok. Biri gelip müdahale mi etsin? Oraya müdahale ettiler. Silahların bir kısmını ABD, bir kısmını Rusya verdi. Onlar parayı kazandı, ölüme giden oradaki Müslümanlar ve hümüket de onların maşası oldu. PYD, PKK, El Nusra, IŞİD, adını bilemediğimiz bir sürü terör örgütü çıktı. Şimdi onlarla mücadeleyi canını feda eden ordumuz yapıyor. Ordumuz bu hükümetin yaptığı hataları Meral Akşener Kemal Atatürk’süz Çanakkale mi olur? İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’den, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a ve AKP’ye çok sert ‘Atatürk’ tepkisi geldi. Parti genel merkezinde açıklama yapan Akşener, 18 Mart Çanakkale Zaferi haftasında Çanakkale Hutbesi’nin “Atatürk’süz okunduğuna” dikkat çekerek, “Be hey cahiller, Atatürk’süz Çanakkale olur mu? Çanakkale de Atatürk de sizin sığ stratejilerinize sığmayacak kadar büyüktür. Tarih dizilerden mi öğrenilir? Osmanlı’nın kuruluşunu Diriliş’ten, Kanuni’nin hayatını Hürrem’den öğrenmeye kalkan dizi entelleri oldunuz” dedi. “Ülkeyi çiftlik, kendini de çobanı sananlardan uzak durulması gerektiğini” ifade eden Akşener, ülkenin hırsızın, yolsuzun, arsızın, tacizcinin, katilin, kol gezdiği bir ülke olamayacağını vurguladı. Türkiye’nin iyiliğin, nezaketin, yardımseverliğin, komşuluğun değerleriyle kimliklenmiş bir ülke olduğunu kaydeden Akşener, “Ona buna parmak sallayanların yönettiği bir ülke olmaktan derhal kurtulmalıyız” dedi. ‘Cargill’e söz verdin’ Akşener’den Erdoğan için dikkat çeken bir iddia da geldi. Erdoğan’ın “Amerikan Dışişleri Bakanı’yla gizli görüşme yaptığını ve Cargill’e şeker fabrikalarını özelleştirme sözü verdiğini” ileri süren Akşener, “Bak adamı görevden aldılar. Şimdi ne yapacaksın? Yenisiyle gizli görüşme için, kapısında adam mı bekleteceksin” dedi. l ANKARA / Cumhuriyet düzeltmeye çalışıyor. Sen Çanakkale’yi bilmezsin: 18 Mart kutlamalarına Cumhurbaşkanlığı makamını işgal eden zat gidiyor ama bizim belediye başkanımızın konuşmasına yasak getiriyor. Bir de “Biz millete güveniyoruz” diyor. E milletin seçtiği belediye başkanını neden dışlıyorsun? Sanıyor ki bunu yapınca 18 Mart’ı anacağız. Sen 18 Martı’ın da, şehitlerin de, Çanakale’nin de ne olduğunu bilmezsin. Sen ancak ve ancak Man Adası’nı bilirsin. Atatürk olmasaydı..: 18 Mart Şehitler Günü, cuma günü tüm camilerimizde hutbe vardı ama hutbenin içinde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adı yoktu. Bakın, Atatürk sadece bizim değil 80 milyonundur. Hepimizin onuru ve gururudur. Tüm mal varlığını bu millete bağışladı. Kaçak Saray’ı bile onun mal varlığı üzerine yaptılar. Eğer Atatürk olmasaydı Çanakkale Zaferi olmazdı. Neden anmıyorsunuz?: Diyanet İşleri Başkanlığı’na da sormak isterim; Sizin kurucunuz yani baniniz Atatürk’ü, Milli Kurtuluş Savaşı kahramanını neden anmıyorsunuz? 1920, 30’larda harabeye dönmüş camiler için devletin bütçesinden ödenek ayırıp tüm o camileri tamir ettiren Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün adını anmıyorsunuz? Bir fesli Kadir soy CHP’den AKP’li belediyelere protesto CHP İstanbul İl Örgütü bugün saat 11.00’da İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) Saraçhane’deki binası önünde AKP’li belediyelerin uygulamalarını protesto edecek. CHP tarafından yapılan duyuruda CHP İstanbul İl Başkanı Dr. Canan Kaftancıoğlu ve CHP İBB meclis üyelerinin “Ümraniye Belediyesi’nin kesin hesap raporlarında yaptığı usulsüzlükler ve İBB Başkanı Mevlüt Uysal’ın ‘Metroda birinci önceliğimiz en fazla oy aldığımız yerler’ sözleriyle” ilgili açıklamalarda bulunacağı belirtildi. l İSTANBUL\Cumhuriyet tarısı var. Bu soytarıya Saray’daki zat gidip ziyaret ediyor. Siz Diyanet İşleri Başkanlığı, Atatürk’ün adının anmadığınızda bu soytarı ile aynı pararalele, aynı izdüşümüne düşüyorsunuz. Çanakkale’yi Atatürksüz kabul etmek mümkün değil. Siz nasıl kalkarsınız da Atatürk’ü anmaz, bir rahmet bir Fatiha okumazsınız. Bu millete yazıktır, günahtır. İnsanda biraz ahlak, vicdan, inanç olur. Yapmayın etmeyin. Bu millete kötülük yapıyorsunuz. 80 milyonun kalbini kırıyorsunuz. Geciken, adalet değildir: AYM kararıyla Şahin Alpay serbest bırakıldı. AYM nihayet karar verdi. Altanlar için neden karar vermedi AYM? Onu da bekliyoruz. Bir yerde haksızlık varsa, gidermek yargının görevidir. AYM’yi kutluyoruz ama geciken adalet adalet değildir. Ne işiniz var ayakta: Cumhurbaşkanlığı koltuğunu işgal eden zat bir toplantı yaptı. Hâkim, savcı adayları geldiler kura çektiler. İçeriye girerken bütün hâkimler ayakta. Bir partinin genel başkanı içeri girdi diye niye ayağa kalktınız? Vicdan sahibi olun. Sizin ne işiniz var ayakta? Yarın bunlar senin önüne geldiği zaman ne diyeceksin? “Efendim bu benim kuramı çekti, isterse 20 adam öldürsün ben bunu beraat ettireceğim” mi diyeceksin? Dürüst, namuslu hâkim ve savcı sayısı az kaldı. Onların yüzü suyu hürmetine kısmen de olsa yargı çalışıyor. Cüppenize 2 delik açın: Ayağa kalkan hâkimlere sesleniyorum; cüppelerinize 2 tane delik açınız. 2 de düğme. Düğmelerin üzerindeki kabartma Saray’ın kabartması olsun. Önünüze geldiğinde sadece ayağa kalkmayın, iki düğmeyi de ilikleyin. Birisi yasama, birisi yürütme. Onların önünde ilikleyin. Siz üçüncü güç olmaya layık değilsiniz. l ANKARA / Cumhuriyet Baykal Ankara’ya döndü Deniz Baykal Tedavi için Almanya’ya giden eski CHP Genel Başkanı ve CHP Antalya milletvekili Deniz Baykal, Ankara’ya döndü. Beyninde pıhtı oluşan ve 16 Ekim’de kaldırıldığı İbni Sina Hastanesi’nde 51 gün tedavi gördükten sonra 5 Aralık’ta fizik tedavi ve rehabilitasyon için Almanya’ya giden Baykal, yeniden Ankara’ya döndü. Sağlık Bakanlığı’na ait ambulansla dönen Baykal’ı, Esenboğa’da CHP’liler ve akrabaları karşıladı. Baykal daha sonra ambulansla Gülhane Eğitim Araştırma Hastanesi (GATA) kalpdamar cerrahisi binası içerisinde bulunan Palyatif Bakım Merkezi’nde tedavi altına alındı. Baykal’ın sağlık durumunu Doktor Evren Yaşar’ın özel odada takip edeceği bildirildi. l ANKARA/Cumhuriyet HDP’den ‘Afrin’ çağrısı MAHMUT ORAL HDP Grup Toplantısı, Nevruz kutlamaları öncesi dün Diyarbakır’da yapıldı. HDP Diyarbakır İl Başkanlığı’ndaki Vedat Aydın Konferans Salonu’nda milletvekillerine ve partililere seslenen Pervin Buldan, Afrin’e yönelik harekatla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Zeytin Dalı Harekatı için “işgal” nitelemesi yapan Buldan, “Afrin, Suriye’de savaşın ve yıkımın yaşanmadığı tek istikrar bölgesiydi. Taa ki, AKPMHP koalisyonunun işgal harekatı başlayana dek. İktidar bu saldırıyla Türkiye sınırları içinde Kürt sorununda izlediği çözümsüzlük, savaş ve şiddet politikasını, sınırın ötesine, Suriye top raklarına da taşıdı, Çözüm sürecini biti renler, Afrin’i işgal edenlerdir” dedi. AKP iktidarına ya kın medya kuruluş larını eleştiren Bul dan, “60 gündür ik tidar kontrolündeki Pervin Buldan medya, savaşı öven, ölümü öven, bir hal kı ötekileştiren ifadelerle yayın yap tı, ‘Afrin’de temizlik şart, temizlik baş ladı, temizlik tamamlandı’ haberle riyle adeta Afrin halkı aşağılandı, öte kileştirildi. Afrin üzerinden milliyet çi ve ırkçı nefret söylemler geliştiril di. Eğer sivil halk bu ağır saldırı karşı sında Afrin’i terk etmeseydi, büyük bir katliamla karşı karşıya kalacaktı. Şimdi gelinen noktada Türkiye Afrin’i ele geçirmiş olabilir. Ya kaybettikleriniz. Afrin’de yapılanların burada Kürt halkında nasıl bir kırılma yarattığını biliyor musunuz? Kalpleri yıktığınızı, insanların geleceğe dair umutlarını yıktığınızı biliyor musunuz” dedi. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Ortadoğu’daki 40 milyonluk Kürt nüfusu düşmanlaştırmak yanlıştır. AKPMHP Koalisyonu, Afrin’de etnik mühendislik ile demografik yapıyı değiştirmek, bölgeyi Kürtsüzleştirmek istiyor. Uluslararası toplum buna müsaade etmemeli, Cenevre Konvansiyonu’na aykırı uygulamaların olmaması için sorumluluk üstlenmeli; gerekirse yerinde gözlem ve denetim yapmalıdır.” l DİYARBAKIR Öncelik ‘Kararlı Olmakta’ Gizlenmesi imkânsız ekonomik kriz, hemen her gün farklı konularda protestolarla kendini kanıtlayan sosyal çalkantı, içeride, dışarıda rüzgâra kapılmış politika AKP’nin siyaseten tıkandığını gösteriyor. “Metal Yorgunu” olduklarını, oylarının erimeye başladığını itiraf eden AKP iktidarına yasal ve meşru yollardan son vermenin yolu, seçimlerde bu partiyi yenilgiye uğratmaktır. Böylelikle, parlamentoda çoğunluk muhalefet partilerine geçebilir; olağanüstü yetkilerle donatılan Cumhurbaşkanlığı yeniden eski sınırlarına çekilerek el değiştirebilir; geleceğin kapıları açılabilir. HHH Durum iktidar partisi açısından bu kadar vahim olunca yurttaşlar da “seçimleri yitirmemek için olmadık işler yaparlar, yitirseler de iktidarı bırakmazlar, hile hurda, baskı, zorbalık her yolu deneyerek iktidarda kalmanın bir çaresini bulurlar” kanısı ağırlık kazanıyor, umutsuzluk bulaşıcı bir hastalığa dönüşüyor. Peki, bu gerçeği yansıtıyor mu? Kaba mantık, düz akıl yürütme, olayın böyle gelişeceğini, sonucun böyle olacağını söylüyor bize. HHH Ama bu mantık, parlamento içi ve dışı muhalefetin az ya da çok, gücünü, kitlelerin siyaseti dinlemeye hazır açlığını, yeteneklerini, var olan olanakları hesaba katmayan, umutsuzluk aşılayan bir mantıktır. Oysa her şeyden önce kabul edilmesi gereken, sık sık unutulan bir mücadele ilkesi var. Bu ilkeyi bir yana bırakıp, eldeki olanakları küçümsemek, gerçekçi olup olmadığını tartışmak, umutsuzluğa yol açıyor. Bu ilkeyi değerli Hocamız Dr. Erdal Atabek Cumhuriyet’teki köşesinde yazdı: “Her yerde bu soruyla karşılaşırım: Umutlu musunuz? Her zaman bu yanıtı veririm: Umut karardır.” HHH “Kararlı mıyız” sorusuna “evet” diyorsak, yapılması gereken işler var. Her şeyden önce seçim öncesi durumu değiştirmek için çaba göstermek gerekiyor. Çokça yazıldı, tartışıldı, olağanüstü hal koşullarında yapılacak seçim “şaibeli”, lekeli, kirli olur. Kaldırılamazsa işlevsiz hale getirilmesi için çaba göstermek gerekecektir. İkincisi iktidar partisinin “hazırlıklarını” boşa çıkarmaktır. “Nasıl” sorusuna pek çok arkadaşımız farklı ama özünde aynı kapıya çıkan yanıtlar veriyorlar: Seçmen listelerinde hileye izin vermemek, iktidar partisinin sandık egemeni olmasını önlemek, sayımda denetimin yolunu bulmak vd. HHH Söylemesi kolay, hangi güçle yapılacak? Adına ne derseniz deyiniz, ister “halk kampanyası”, ister “halk girişimi”, ister “yurttaşın oyuna sahip çıkma toplantıları” deyiniz, sonuçta çözüm yolu ciddi bir halk örgütlenmesidir. Bu tür bir örgütlenme her şeyden önce zorbalık heveslerini kıracak, mezarlıkların seçmen deposu olmasını önleyecek, apartmanlarda, hanelerde çok sayıda “yaşar yaşamazın” oy kullanmasının önüne geçilmesini sağlayacaktır. HHH Bütün bu önlemlerin işe yaramayacağı düşünülür, “çare tükendi” deniliyorsa boykot tartışılabilir. Ama bunun da günümüzde geçerli bir koşulu var. Boykot siyasal olarak henüz bir varlık göstermeyen parti ya da hareketlerin seçmenleri oy vermemeye çağırmasıyla elde edilebilecek bir sonuç değildir. Yalnızca siyasal sistemin, “temsili” demokrasinin hayat hakkı tanıdığı, muhalifliği sınırlı partilerin seçimlere katılmama kararı almasıyla gündeme gelebilecek, ancak ondan sonra kitlelerin çağrıya uymalarıyla sonuç alınabilecek bir yöntemdir. Ne çok ve umutsuz koşul var! HHH Bu arada unutulmaması gereken katı gerçek, iktidarını koruma konusunda kararlı otoriter bir partinin, “meşruiyeti” kendine dert etmeyeceğidir. O zaman boykot edenlerin, eğer çoğunluğu sağlarlarsa, bu çoğunluğa sahip çıkıp çıkamayacakları gündeme gelecektir ve bu da doğrusu yanıtı zor bir sorudur. ATBEDP’KYİE: Hani stratejik ortaktık? Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ‘Kaygılıyız’ açıklaması yapan ABD’yi sert bir dille eleştirerek “Eğer stratejik ortaksak bize saygı duyacaksın” dedi. Erdoğan, partisinin grup toplantısında gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İslam dinini karalamaya yönelik her türlü yanlış adıma karşı olduklarını katıldığı toplantılarda güçlü bir şekilde ifade ettiğini anlatan Erdoğan, çoğunluğu büyükşehirlerde yaşayan, teknolojinin hayatın her anını kuşattığı günümüz dünyasında Müslümanların sorunlarına yanıt veremeyen görüşlerin Ku ranıkerim ve peygamberin sünneti ışığında yeniden değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Afrin konusunda ABD yönetiminin ‘Afrin’de kaygılıyız’ dediğini kaydeden Erdoğan, “Biz kaygılarımızı sizlere ilettiğimizde neredeydiniz? ‘Gelin burada bu terör örgütlerini temizleyelim’ dediğimiz zaman neredeydiniz? Eğer stratejik ortaksak, bize saygı duyacaksın ve bizimle beraber yürüyeceksin. Ve bizi aldatmaya kalktınız. Öyle bir aldatmaca ki 5 bin TIR, fazlası var, azı yok, buraya silah soktunuz. Bu nasıl ortaklık, nasıl dayanışma” diye tepti gösterdi. l ANKARA / Cumhuriyet Tayyip Erdoğan Büyük kongre öne çekilebilir Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün toplanan AKP MYK’de, il kongrelerinin en geç mayıs ayı ortasına kadar tamamlanması kararı alınırken parti kulislerinde eylül’e kadar yapılması gereken büyük kongrenin haziran sonuna çekilebileceği beklentisi dile getiriliyor. AKP yöneticileri, bunun erken seçim olacağı anlamına gelmediğini belirterek, “Kongrede MKYK’de değişimler olacak, bu birtakım kırgınlıklar yaratabilir. Bu tip sorunlarla karşılaşılmaması ve yerel seçime daha iyi hazırlanılması için erken bir tarihe çekilmesi gündeme gelebilir” görüşünü dile getiriyor. Toplantıda, bir vekilin MHP ile ittifakın partiyi sıkıntıya sokacağı eleştirisi üzerine Erdoğan’ın “Hiçbir sıkıntı yok” dediği öğrenildi. Erdoğan’ın yerel seçimlerde ittifakın sözkonusu olmadığı, ancak bazı yerlerde gönüllü işbirliğinin olabileceğini söylediği kaydedildi. l EMİNE KAPLAN/ ANKARA Güzel toprağa verildi Geçirdiği rahatsızlık sonucunu yaşamını yitiren eski bakan Hasan Celal Güzel için Meclis’te tören düzenlendi. Törene, Güzel’in ailesinin yanı sıra Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binali Yıldırım, Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, eski Meclis Başkanları Cemil Çiçek, Bülent Arınç, Köksal Toptan, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, çok sayıda bakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, AKP, CHP ve MHP grup başkanvekilleri, milletve Hasan Cemal Güzel killeri, bazı eski siyasetçiler, bürokratlar, Meclis çalışanları katıldı. Güzel’in annesi de sedyeyle cenaze törenine getirildi. Erdoğan ve Yıldırım ile törene katılanların tabutuna omuz verdiği Güzel’in cenazesi Gölbaşı Mezarlığı’nda defnedildi. l ANKARA / Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle