Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                Çarşamba 21 Mart 2018 10  O bölgede gö  rece çok çalışmış  bir gazeteciyim.  Newroz’un orada  ateş üstünden at  lamaktan, herhangi  bir bayram, şenlik  gibi eğlenmekten,  Demirci Kawa’nın o günü sadece bahar bayramıymış gibi algılamaktan  Newroz ateşi  çok öte bir anlamı var. Yer yer dinsel,  Bugün Newroz. Hazar kıyılarının, Kafkaslar’ın, Doğu  ama asıl ve çok büyük ölçüde siyasal bir içerik taşıyor. Ve Kawa...  Akdeniz’in ama ille de Kürt  Tutup “Ne özgürlüğüymüş  lerin bayramı.  bu? Ayrı devlet hevesi mi?  “İlle de Kürtlerin” dedim.  Zaten özgür değiller mi” gibi  Çünkü Ön Asya’daki öteki  milliyetçi önyargı sahipleri  halklar için Newroz baharı  ne kadar naralanırsa nara  muştular. Gülümsemeye  lansınlar, gerçek değişmiyor:  başlayan güneş, buğular  Demirci Kawa bir özgürlük  tüten toprak, buzlardan kur simgesi.  tulan sudur…  (Özet bir anı:  Ama Kürtler için bahar  Afganistan’da Azerilerin yo  muştusundan öte bir anlamı, ğun yaşadığı, İran sınırına  önemi ve değeri var: Özgür yakın bir bölgede Kürtlerin  lük!..  yaşadığı küçücük bir köy  O yüzden bilerek Newroz irisi, kasaba küçüğü bir yer  yazdım. Oysa biz Egeliler  leşimdi. Çocukların bir çocuk  Nevruz deriz...  oyununa tanık olmuştum.  Kürt mitolojisine göre  Öndeki çocuk üstü bol lekeli,  Mezopotamya’nın (Galiba  bayrak gibi bir şey taşıyor;  Asur’un) zalim kralı Dehak  ardındaki çocuklar da güle  boynunda iki yılan taşırmış. oynaya türkü mü, ilahi mi  Yılanlarını çocuk beyniyle  kestiremediğim bir müzik  beslermiş. Her gün iki ço  eşliğinde yürüyorlardı. Reh  cuğu öldürtüp beyinlerini yı berim Azeri Gulam Hazret  lanlarına yedirirmiş. İki Kürt, gülerek “Çocuklar işte. New  Dehak’ın saray mutfağına  roz yaklaşıyor ya, bayrama  sızmayı başarmış. Kesilip  hazırlanıyorlar” dedi ve ekle  beyinleri çıkarılacak çocuk di: “O öndeki çocuk demirci  lardan birini saklayıp, yerine Kawa’nın önlüğünü taşıyor.  bir kuzu beyni koymaya baş O yüzden bezin üstüne kö  lamışlar. Kurtulan çocuğu da mür karaları sürmüşler...” de  gizlice saraydan dışarı çıkar yip bir kez daha güldü...)  mışlar. Halk da o çocukları  HHH  dağlara kaçırıp mağaralarda  Afganistan’da bir Kürt  büyütmüş.  köyü olduğunu görünce  Yedi çocuğunun altısı  yaşadığım şaşkınlık yıl  Dehak’ın yılanlarına yem  lar gerisinde kaldı. Ancak  olan demirci Kawa, ateşin Newroz’un ve demirci  de kızıla döndürüp, örsünde Kawa’nın Kürtler için ne  dövüp, çifte su verip yaptığı anlama geldiği o gün bugün  keskin kılıçlarla gitgide bü belleğimde çakılı kaldı.  yüyen çocukları birer savaşçı Şimdi gelin, Afrin’de Selefi  olarak eğitmiş.  cihatçılardan oluşan, ÖSO  Bir 20 Mart günü Demirci denen örgütün demirci Kawa  Kawa önlüğünü çıkarıp bir  heykelini önce kurşuna dizip,  dalın ucuna asıp bayrak  heykeli büyük ölçüde tahrip  yapmış, elinde çekici, ardın edip, bununla yetinmeyip  da çifte su verdiği kılıçları  halat bağlayıp devirmeleri,  kuşanmış savaşçı çocuklar kırılmış, parçalanmış heykel  dağlardan inip Dehak’ın sa kalıntıları arasında çöküp  rayını basmışlar. Kawa çekici secdeye varmalarının Kürtler  ile zalim Dehak’ın ve yılan arasında hangi duygulara  larının başlarını ezmiş. Me ebelik ettiğini kavramak, tah  zopatomya halkları Dehak’ın min etmek zor olmasa gerek.  zulmünden kurtulup özgür  Kawa gerçeğine saygı  lüklerine kavuşmuşlar…  duymak varken, “putları”  Ertesi gün, 21 Mart’ta da kırdıklarını ve cennetin pa  özgürlüğün bayramını ateş saportunu elde ettiklerini  lerin üstünden atlayarak kut düşünen (düşünen?) ÖSO  lamışlar.  “yiğitleri”nin sırtını sıvazla  Kürt mitolojisi böyle diyor. yanlar bunu kavrayabilirler  HHH  mi?  Peki, Kürtler ne diyor?  Sanmıyorum...  Cumhuriyet’in  mücadelesine selam  Genel Yayın Yönetmenimiz Murat Sabuncu ve Ahmet Şık’ın tahliyesinin ardından gazetemize dayanışma ziyaretleri sürüyor. Demokrasi İçin Birlik Platformu (DİP) Kordinasyon Kurulu üyeleri Levent Tüzel, İrem Afşin, Nesteren Davutoğlu, Zeliş Irmak, Tolga Bektaş gazetemizin Şişli’deki binasına gelerek Genel Yayın Yönetmenimiz Sabuncu’ya  geçmiş olsun dileklerini iletti. Tüzel şu ifadeleri kullandı: “Cumhuriyet Gazetesi’nin mücadelesini selamlamak için ve ülkemizdeki bugün tartışılan seçim yasasıyla birlikte önümüzdeki sürecin sorunlarını ve bunun karşısındaki demokrasi için birliğin çalışmalarını paylaşmak üzere bir ziyaret gerçekleştirdik.” l İSTANBUL/ Cumhuriyet  Kavala tam 5 aydır  iddianame bekliyor  İşadamı Osman Kavala yaklaşık 5 aydır özgürlüğünden yoksun. Silivri Cezaevi’nde tecritte tutuluyor. Hakkındaki iddianame ise halen yazılmadı. Ağır tecrit koşullarında tutulan Kavala, haftada bir gün bir saat avukatıyla, bir sa Osman Kavala at ise ailesiyle görüşebi  liyor. Mektup ve fax alıp, yollaması da yasak. İki haftada bir on dakika yakınlarıyla telefonla konuşabilen Kavala’nın hücresinde 10 kitap bulundurmasına izin veriliyor. Avukatlarının tecrit koşullarının kaldırılmasına yönelik yaptıkları başvurlar Silivri Cezaevi yönetimi tarafından cevapsız bırakıldı. l İSTANBUL / Cumhuriyet  haber EDİTÖR: SERKAN OZAN TASARIM: BAHADIR AKTAŞ  AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİ, ALPAY VE ALTAN KARARINI AÇIKLADI Tutuklama gereksiz  15Temmuz’un ardından tutuklu gaze  AİHM, Alpay ve Altan’ın “özgürlük, güvenlik hakkı  teci sayısı ile rekor kıran Türkiye’ye dair, AİHM  ve ifade özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğine karar  en çok beklenen kararını açıkladı. Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın tutuklu yar  verdi. AYM kararlarının uygulanmamasını eleştirdi  gılanmaları nedeniyle yap  tıkları başvurusunda AİHM,  “özgürlük  ve güvenlik”  hakkı ile “ifa  de özgürlüğü”  haklarının ih  DUYGU GÜVENÇ  lal edildiğini tespit etti. AYM’nin  kararına rağmen serbest bı  rakılmayan Alpay ve Al  tan için mahkeme, hüküm  süz tutuklamanın istisna ol  ması gerektiğini belirtip ak  si takdirde ulusal mahkeme  lerin kararlarının kabul gör  meyeceğini vurguladı. Bu  ihlal kararlarına karşın, Al  pay, kısa süre önce serbest  bırakıldığı için AİHM kara  rı gecikmiş oldu. Altan için  ise ikna edici delil olmadı  ğını belirten AİHM, mahke  menin mahkumiyet kararı  na işaret etti; serbest bıra  kılması çağrısında bulun  madı. Altan’ın mahkumiyet  kararının ardından yeni  den AİHM’ye başvurma  sı beklenirken mahkeme,  Türkiye’nin Avrupa İnsan  Hakları Sözleşmesi’ne OHAL  ilan ederek getirdiği kısıtla  maları da “tutuklama gerek  mezdi” diyerek karara bağla  dı; OHAL ilanının hukukili  ğini tartışmadı. AİHM, AYM  konusundaki değerlendirme  sinde, mahkemenin karar  larına atıfta bulunurken alt  mahkemelerin karara uyma  masının yasal olmadığını ve  hukukun üstünlüğünün te  mel ilkelerine ters düştüğü  tespitinde bulundu. AİHM  tığı anımsatılırken mahkemenin karara uymamasının ‘yasal ve usule uygun’ görülemeyeceği belirtildi. Türkiye’nin, OHAL ilan ederek uluslararası yükümlülüklerine getirdikleri çekinceler konusunda ise AİHM, bunun ilanını ve getirilen kısıtlamaları tartışmadı. AYM’nin, OHAL kararına yönelik incelemesinde darbe girişiminin ülkenin varlığına tehdit oluşturduğu vurgulanan kararda, Sözleşmenin ‘olağanüstü hallerde yükümlülükleri askıya alma’ ile ilgili yükümlülüklerini ve Sözleşmeye taraf ülke olarak “Haklara getirilecek kısıtlanmaların sınırlanması” konusunda ise Türkiye’yi eleştirdi. Mahkeme, Türkiye’nin OHAL gerekçesiyle aldığı tedbirler için, yeterli şüphenin olmadığı durumda “yasal olmayan ve kanunun öngördüğü usule uymayan” hüküm olmadan tutuklamalar için “duruma göre çok da gerekmezdi” dedi.  kararına kadar geçen 16 ay 3 günün ‘hızlı’ olmadığına işaret ederken, bunun sıradışı bir olay olduğunu belirtip ihlal olmadığını savundu. Tutuklama orantılı değil AYM’nin 11 Ocak kararı çerçevesinde nihai yargı kararı olmaksızın tutuklu yargılanmaya devam edilmesini “ifade özgürlüğüne müdahale” olarak tanımladığını anımsatan AİHM, “farklı bir görüşe ulaşmak için neden yok” dedi. Altan ve Alpay’ın tutuklu yargılanmaları için “demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı müdahale değildi” yorumunu ekleyen AİHM, makaleler ve yorumlar dışında tutuklanmaları için somut delil olmadığına işaret etti ve “Bu durum ifade ve basın özgürlüğünde olumsuz yansımalara yol açar” dedi. Türkiye’nin darbe girişimi sonrasında yaşadığı zorluklara da işaret edilen kararda, “Mahkeme demokrasilerin temel özelliklerinin problemleri kamusal tartışmalarla çözmek olduğunu gözlemlemiştir. Demokrasi ifade özgürlüğü ile gelişir. Bu çerçevede, ‘halkın yaşam hakkını tehdit ettiği gerekçesiyle kamusal aciliyet’ demokratik toplumların temelinde bulunan siyasi tartışma özgürlüğünü kısıtlamak için bahane olamaz” dedi. Mahkeme, AYM’ye de işaret ederek OHAL altın  KONUK YAZAR RIZA TÜRMEN Özgürlük yolu açılır Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Mehmet Altan ve Şahin Alpay’ın başvurularıyla ilgili kararları salı günü açıkladı. Her iki kararda da iki gazetecinin tutuklanmalarının hukuka aykırı olduğu ve Sözleşme’nin kişi özgürlüğüne ilişkin 5/1 maddesini ihlal ettiği, ayrıca gazetecilerin yazdıkları yazılardan dolayı tutuklanmalarının ifade özgürlüğüne ilişkin 10. maddesini ihlal ettiği sonucuna vardı. Her ikisi için de 21.500 Avro manevi tazminata hükmetti. Ayrıca, Şahin Alpay kararında, Alpay’ın derhal serbest bırakılması gerektiğini belirtti. Ahmet Altan artık tutuklu değil, hükümlü olduğundan aynı şey onun için söyleyemedi. AİHM kararlarında, büyük ölçüde Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) 11 Ocak 2018’de verdiği karara dayandı. Bu kararda yer alan hususları doğruladı. Kararlardaki önemli noktalar şöyle özetlenebilir: Türkiye’nin Sözleşme Maddelerini Askıya Alma Beyanı: Türkiye 21 Temmuz 2016’da Avrupa Konseyi Genel Sekreteri’ne, Sözleşme’nin 15 maddesi gereğince yaptığı bir beyanla, OHAL süresince alacağı önlemler nedeniyle Sözleşme hükümlerini askıya aldığını bildirmişti. AİHM, ulusun yaşamına yö  kararı gereği Türkiye, Alpay  da dahi, temel hakları sağ  nelik bir tehdidin varlığını kabul etmek  ve Altan’a 21 bin 500’er Av  layarak normal rejimi yeni  le birlikte, gerek iki gazetecinin huku  ro tazminat ödeyecek. Altan için FETÖ bağlantısı yok Altan ile ilgili FETÖ/PYD bağlantısına ve darbe girişimine yönelik Türk makamlarının somut temel bulamadığı belirtilen kararda, Al  ŞAHİN ALPAY  den oluşturmayı hedefleyen meşru bir rejimin demokratik bir toplumu tehditlerden korumak için atacağı adımların “çoğulculuk, tolerans ve geniş fikirlilik” ile olacağını, demokratik toplum değerlerinin böyle garantileneceğini belirtti.  ka aykırı olarak tutuklanmalarının, gerek yazdıkları yazılardan dolayı suçlanmalarının tehdidi önlemek bakımından gerekli ve orantılı olmadığını ileri sürerek Hükümetin bu savunmasını reddetmiştir. AİHM’nin vardığı bu sonuç, başka davalar bakımından da geçerli olacağı gibi, özellikle OHAL KHK’lerinin hukuka uygunluğu bakımından dikkate alınması gerekir.  pay için de FETÖ/PYD bağlantısının olmadığı belirtildi. AYM’nin iddialarla ilgi  Mahkemelerin hükmü olmaz  Tutuklamaların Hukuka Aykırılığı: Bu konuda AİHM, AYM’nin kararını doğrularken İstanbul Ağır Ceza  li ‘güçlü bulgu’ bulunmadığına yönelik kararına işaret edilen AİHM kararında, Altan ve Alpay’ın özgürlüğünden mahrum bırakılmasının orantısız olduğu belirtilirken, özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiğine hükmedildi. AYM kararı bağlayıcıdır  MEHMET ALTAN Bireysel başvuru için ciddi şüphe AYM’nin serbest bırakılması yönündeki kararı  Kararda ifade özgürlüğü hakkının ihlal edildiği belirtilirken yerel mahkemelere yönelik şu ifadeler yer aldı: “Hükümetleri eleştirmek ya da bir ülkenin lideri tarafından ulusal çıkarları tehlikeye atılıyor denilen bilgiyi basmak, özellikle de terör örgütüne ait olduğu veya yardım ettiği, hükümeti veya anayasal düzeni devirmeye  Mahkemesi’nin AYM kararını uygulamamasını eleştiriyor. Alt Mahkeme’nin AYM’nin kesin ve bağlayıcı kararına uymamasının hukukun üstünlüğü ilkesiyle bağdaşmadığını belirtiyor. Bu nedenle, AYM kararından sonra tutuklamanın devam etmesinin Sözleşme’nin kişi özgürlüğüne ilişkin 5/1 maddesini ihlal ettiğine hükmediyor. Burada dikkat çeken bir nokta, AİHM’nin, AYM’nin etkili bir iç yargı yolu olduğu yolundaki görüşünü korumakla birlikte, AYM’nin kararının alt mahkeme tarafından uygulan  AYM’nin haklarında ver na rağmen tutuklulukları  çalıştığı veya terör propagan  mamasının, bu konuda ciddi kuşkular  diği tahliye kararının İstanbul 13, 26 ve 27’nci Ağır Ceza mahkemeleri tarafından, “yetkisi olmadığı” gerekçesiyle kararı uygulamamasının AİHM tarafından kabul edilemeyeceği belirtilerek bu yaklaşımın hükümetin AİHM’ye daha önceki bildirimlerinden de farklı oldu  nın sürmesinin, alt mahkemelerin karara uymamasının iç hukukta bireysel başvurularda etkili telafi yoluyla ilgili ciddi şüpheleri artırdığı belirten AİHM, bireysel başvuru sisteminin etkinliğini gözden geçirme hakkını saklı tuttuğunu duyurdu. Alpay ve Altan’ın davalarına  dası yaptığı gibi iddialar, cezai suçlamaları etkilememeli. Böyle ciddi suçlamalar olduğunda da tüm diğer adımlar yetersiz kaldıktan sonra, hükümsüz tutuklama sadece son aşamada istisna olmalı. Eğer bu olmazsa, ulusal mahkemelerin yorumları kabul görmez. Son olarak da, birisi  doğurduğunu belirtmesi. İfade Özgürlüğü: AİHM kararında, ulusun varlığına yönelik bir tehdidin var olmasını, siyasal tartışma özgürlüğünü ortadan kaldırmanın bahanesi olarak kullanılamayacağını, hükümeti eleştirmenin ya da ülkeyi yönetenlerin ulusal çıkarları ilgilendirdiğini düşündükleri haberleri basmanın, terörist örgütlere yardım ya da üyelik gibi suçlamalara yol açmaması gerektiğini, şiddete teşvik  ğuna işaret edildi. Alt mah ilişkin karar benzer durum nin, eleştirel görüşler dile ge olmadığı sürece, halkın bilgi alma hak  kemenin karara uymaması daki gazeteciler açısından  tirdiği için hükümsüz tutuk  kının engellenemeyeceğini, hüküme  da AİHM tarafından “özgür örnek oluşturma potansiyeli lanması, hem tutuklu hem de ti eleştirenlerin özgürlüklerinden yoksun  lük ve güvenlik hakkının”  taşıyor. AİHM kararında et toplum için birçok olumsuz  bırakılmalarının ifade özgürlüğü üzerin  ihlali çerçevesinde yorumlandı. Altan’ın, AYM kararının ardından tutukluluğuna devam edilmesinin “yasal ve kanuna uygun” görülemeyeceği belirtildi. Alpay kararında ise hükümetin AYM kararı öncesinde alt mahkemeye kararı reddetme çağrısı yap  kili telafinin teori ve pratikte olup olmadığını kanıtlama sorumluluğunun Türk hükümetinde olduğu belirtildi. Bireysel başvurularda telafi konusunda Alpay ve Altan’ın hızlı bir yargı süreci olmadığına dair başvurusunda ise AİHM, AYM’nin  sonuç üretir; zira özgürlükten yoksun bırakarak bu adımın atılması, ifade özgürlüğü konusunda toplumun gözünü korkutarak ve farklı görüşleri susturarak olumsuz etki yaratır ve bunun etkileri kişi beraat ettiğinde dahi sonuçlar üretebilir. l ANKARA  de caydırıcı bir etki yaratacağını, muhalif sesleri bastıracağını, sivil toplumu ürküteceğini belirtiyor. Bu nedenlerle, ifade özgürlüğüne ilişkin 10. maddenin ihlaline karar veriyor. Karar, bir kez daha Türkiye’deki yargının ifade özgürlüğü anlayışıyla AİHM’nin anlayışı arasındaki derin uçurumu ortaya koyuyor. Ancak ifade özgürlüğü demokrasiyle yakından bağlan  tılı olduğundan, Türkiye’de yargının ifa  ‘Hukuksal bir trajedi’Avukatları, Altan’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurguladı  de özgürlüğü uygulaması sadece insan hakları bakımından değil, aynı zamanda yönetim şekli bakımından da sorunlar doğuruyor. AİHM’nin iki kararı , tutukluluk rejimi ve ifade özgürlüğü bakımından önem  AİHM’nin Prof. Dr. Mehmet Altan hakkında hak  lül 2016’da gözaltına alınması, cezasına’ mahkum edilmesi hu22 Eylül 2016’da tutuklanma kuksal bir trajedidir. Gereğinin  li ve Anayasa’nın 90. maddesi gereğince uyulması gereken kararlardır. Bu kararlardaki ilkelerin yargıçlar tarafından  ihlali kararı vermesinin ardın sı, 29 Ekim 2016 tarihli KHK ile yapılarak 18 aydır hürriyetinden  resen dikkate alınması gerekir. Bu ilke  dan açıklama yapan avukatları apar topar 30 yıldır görev yap yoksun bırakılan ve bu durumu  lerin yargı tarafından uygulanması, hu  Ergin Cinmen ve Figen Çalıku tığı İstanbul Üniversitesi’nde içerde Anayasa Mahkemesi’nce, kuka aykırı tutuklamalara son verecek,  şu, müvekkillerinin derhal tahli ki görevine son verilmesi ve ni dışarıda da AİHM tarafından tesye edilmesini istedi. Cinmen ve hayetinde “tutuklanmasına” bile pit edilen müvekkilimizin acilen Çalıkışı, yaptıkları yazılı açıkla imkân vermeyen bir dava dos tahliye edilmesini talep ediyo  keyfi bir biçimde özgürlüğünden yoksun bırakılan pek çok kişinin özgürlüğüne kavuşmasına yol açacaktır.  mada, “Mehmet Altan’ın 10 Ey yasıyla ‘ağırlaştırılmış müebbet ruz.” l Haber Merkezi  C MY B   
            
    
