18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 9 Şubat 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL / ASLAN YILDIZ TASARIM: FUNDA YAŞAR ER ‘Muhalefet bastırılıyor’ AP’de kabul edilen Türkiye kararında OHAL’in ifade ve basın özgürlüğünü bastırmak için kullanıldığı ve Afrin harekâtının insani sonuçları konusunda ciddi kaygı duyulduğu belirtildi Avrupa Parlamentosu’nda (AP) oyçokluğu ile kabul edilen “Türkiye’de İnsan Haklarının Durumu” başlıklı kararda, darbe girişimi ile OHAL’in “meşru muhalefeti, ifade ve basın özgürlüğünü daha da bastırmak amacıyla kullanıldığı” dile getirildi. Türkiye’de temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü, yargının bağımsızlığındaki “kötüleşmeden ciddi kaygı” ifade edildi. AP’deki oturumda ayrıca TSK ve ÖSO’nun Afrin’e düzenlediği “Zeytin Dalı Harekâtı”nın “insani sonuçları konusunda ciddi kaygı duyulduğu” belirtilerek, “orantısız eylemlerin devamına karşı” uyarıda bulunuldu. Deutsche Welle Türkçe’de yer alan habere göre 15 Temmuz darbe girişimini bir kez daha kınayan kararda, başarısızlıkla sonuçlanan bu girişimin, “meşru ve barışçıl muhalefeti daha da bastırmak, orantısız ve yasal olmayan eylemlerle, önlemlerle medya ve sivil toplumun barışçıl biçimde ifade özgürlüğü hakkını kullanmasını engellemek DIŞİŞLERİ: KARAR YOK HÜKMÜNDE Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Parlamentosu’nun kararına “Salt eleştiri amacıyla muhtelif kaynaklardan toplanan dayanaksız iddiaların art arda sıralandığı bir yamalı bohçadan ibarettir” tepkisi gösterdi. Bakanlık, açıklamasında kararın kendileri için yok hükmünde olduğunu belirterek OHAL’İ savundu. Açıklamada, “Devletimizin varlığına ve milletimizin demokratik yaşam hakkına yönelik tehditlerin tamamen bertaraf edilmesi için gereken OHAL gibi etkin tedbirleri almak, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin ödevi ve en doğal hakkıdır” denildi. AP için “anlama kapasitesinden yoksun” nitelemesi yapılan açıklamada, “AP’nin böyle bir karar alması esasen şaşırtıcı değildir ve ülkemizin, inandırıcılığını çoktan yitirmiş olan AP’yi artık kâle alamamaktaki haklılığının açık göstergesidir” denildi. l ANKARA/Cumhuriyet amacıyla kullanıldığı” dile getirildi. Kararda, OHAL uygulaması sonucunda Türkiye’de temel hak ve özgürlükler, hukukun üstünlüğü ve yargının bağımsızlığındaki “kötüleşme” için “çok kaygı verici” ifadeleri kullanıldı. Kararda, “On binlerce kişiye yönelik keyfi tutuklama ve hukuki ve idari taciz” kınanarak, bu kişilerin “derhal serbest bırakılması” istendi. Masumiyet karinesi konusunda AİHM içtihadına uyulması ve OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun “bağımsız” çalışmasının sağlanması da ta lep edildi. Terörün Türkiye için “tehdit” oluşturduğu kabul edilirken “geniş kapsamlı” terörle mücadele yasalarının “ifade özgürlüğü haklarını kullanan vatandaşlar ve medyayı cezalandırmak için kullanılmaması” istendi. Afrin’e yönelik harekâta karşı çıkan gazeteci, aktivist, doktor ve sıradan vatandaşların tutuklanması kınandı. Afrin ‘uyarısı’ eklendi AP’deki oturumda Sosyal Demokratlar ile Hıristiyan Demokratlar tarafından Afrin’e yönelik harekât hakkında verilen değişiklik önergesi de oyçokluğuyla kabul gördü. Önergede, AP’nin “Bölgedeki askeri müdahalenin insani sonuçları konusunda ciddi kaygı duyduğu” ve ‘orantısız eylemlerin devamına karşı uyardığı’ dile getirildi. PKK’ye silah bırakma çağrısı yapılırken “Kürt sorununa adilane çözüm için Ankara ile PKK’nin müzakere masasına dönmeleri” de istendi. Piri: Rakamlar şoke edici BBC Türkçe’de yer alan habere göre de AP Türkiye Raportörü Kati Piri, karar metnini değerlendirirken “Rakamlar şoke edici. 100 binden fazla kişi işten çıkarıldı. 50 binden fazla kişi hapse atıldı. Bu rakamlar tartışmaya yer bırakmayacak kadar açık” dedi. “Türkiye’de şu anda eşi görülmemiş bir şekilde demokratik muhalefetin sesinin kesilmeye çalışıldığını” ifade eden Piri, “OHAL uygulaması şu anda karşı sesleri susturmak için kullanılıyor. Bu, ulusal güvenliği korumanın çok ötesine geçti” dedi. l Haber Merkezi ‘Hedef Kılıçdaroğlu’ AKP’nin PKK ile masaya oturduğunu, FETÖ’ye destek verdiğini söyleyen Engin Özkoç, CHP liderinin bunları yapmadığı için hedef olduğunu belirtti CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, “Terör örgütleriyle AKP’nin hedefi aynıdır, hedef Kemal Kılıçdaroğlu’dur. Çünkü o hiçbir egemen ülkeyle, hiçbir terör örgütüyle pazarlık masasına oturmamıştır” dedi. Özkoç, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Türkiye’nin sınır bölgesinin güvenliğini sağlama hakkı olduğunu belirtti. Afrin’e girilmesine karşı çıktıklarını söyleyen Özkoç bunun gerekçesini, “Afrin merkezi, sivillerin çok olduğu bir bölge. O bölgede çatışmaların yoğunluğundan dolayı hem sivil hem de asker kaybının çok olacağını düşünüyoruz” diye açıkladı. CHP’nin, Türkiye’nin Suriye’de merkezi yönetimle görüşmesi yönündeki önerisine, AKP’den büyük tepki gösterildiğini belirten Özkoç, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Biz onlarla görüş ayrılığı içinde olabiliriz ama YPG, PYD konusunda hemfikiriz. Öyleyse bu konuda birlikte hareket etmekten kaçınmamalıyız” dediğini anımsattı ve kendilerinin de bunu söylediğini kaydetti. ‘Kol kola girdiler’ CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Ankara’dan İstanbul’a yaptığı yürüyüşe katılanlara terör örgütü IŞİD’in saldırı planladığı yönündeki iddianamenin kabul edildiğini, Kılıçdaroğlu’nun daha önce de Artvin’de terör örgütü PKK’nin saldırısına uğradığını anımsatan Özkoç, Ergenekon davası sürecinde de FETÖ’nün Kılıçdaroğlu hakkında fezlekeler düzenlediğini söyledi. Özkoç, “PKK, DEAŞ, FETÖ terör örgütleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alıyor, AKP kimi hedef alıyor? Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alıyor. PKK ile masaya oturan kimdi? AKP hükümetiydi. DEAŞ’a ‘öfkeli çocuklar’ diyen kimdi? AKP hükümetinin başbakanıydı. FETÖ’ye ‘onlar ne istediyse verdik’ diyen kimdi? AKP hükümetiydi. AKP hükümeti terör örgütleriyle aynı ağzı, dili konuşarak Kılıçdaroğlu’na saldırıyor. Terör örgütleriyle AKP’nin hedefi aynıdır, Kılıçdaroğlu’dur. Çünkü o hiçbir egemen ülkeyle, hiçbir terör örgütüyle pazarlık masasına oturmamıştır. Masaya oturanların, kol kola girenlerin, birbirini kollayanların ortak hedefi Kılıçdaroğlu olmuştur” dedi. Erdoğan’ın Kılıçdaroğlu’na yönelik ifadelerine tepki gösteren Özkoç, “Yüzü, onuru, haysiyeti olan kişi terör örgütleriyle sırt sırta çalışmaz. Neden PKK terör örgütü ile Türkiye’yi aynı masaya oturttun, bebek katili Öcalan’ı neden Türkiye ile muhatap ettin? FETÖ’nün önünü açmadın mı?” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet ‘Büyük Esnaf Toplantısı’ sözü CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ankara Siteler’de mobilyacılık yapan Turan Dinç’in daveti üzerine esnaf ziyareti yaptı. Kılıçdaroğlu çalışanlarla çay içip sohbet etti. Edinilen bilgiye göre esnaf Kılıçdaroğlu’na vergilerden, kredi borçlarından ve işlerin bir süredir ekonomik anlamda kötüye gittiğinden söz etti. Esnafın özellikle onuncu aydan itibaren işlerin tamamen durduğundan şikâyet etmesi üzerine Kılıçdaroğlu’nun “Gerek grup konuşmalarımda ben, gerekse Meclis Genel Kurulu’nda arkadaşlarımız sorunlarınızı her zaman dile getiriyoruz ve dile getirmeye de devam edeceğiz” dedi. Ayrıca Kılıçdaroğlu’nun yalnızca esnaf sorunlarının masaya yatırılacağı, esnaf temsilcilerinin bulunacağı ve sorunlara çözüm önerilerinin getirileceği bir büyük esnaf toplantısını en kısa sürede toplama sözü verdiği belirtildi. l İKLİM ÖNGEL/ANKARA Erdoğan’a terör suçlaması CHP’Lİ DURSUN ÇİÇEK: TSK ÖSO ile hareket etmeli CHP Milletvekili Dursun Çiçek Zeytin Dalı Harekâtı’nda TSK’nin ÖSO ile bir likte hareket etmesi gerektiğini savundu. Artık patlayıcılar ile de ğil tanksavar, havan ve güdümlü mermilerle şehit verildiğine dik kati çeken Çiçek, “Türkiye, Rusya ve ABD ile yakın işbirliğini sürdür mezse şehit ve gazile rimizin sayısı artacak” uyarısında bulundu. Gazetecilerin CHP’li Öztürk Yılmaz’ın, ÖSO ile birlikte hareket edilmesi konusunda Çiçek sert eleştirlerinin anımsatılması üzerine Çiçek, “TSK, emperyalist güçlerin bölgede kullandığı terör örgütlerine karşı ÖSO ile hareket etmelidir. Çünkü bölgeyi en iyi bi len ÖSO güçleridir. Mehmetçik’in şehirlere girmemesi zayiatın azal ması açısından önemli. En doğru kararı bölgedeki komutanların ve receğini düşünüyorum” dedi. CHP’li Tanal, Erdoğan, Davutoğlu ve Çavuşoğlu hakkında, mahkemece terör örgütü ilan edilmesine rağmen PYD ile kurdukları ilişkiler için suç duyurusu yaptı CHP Milletvekili Mahmut Tanal, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun talimatı ile PYD ile geçmişteki ilişkileri nedeniyle AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu ve dönemin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu hakkında, terör örgütü propagandası, terör örgütüne yardım ve yataklık, suçu ve suçluyu övme, kayırma ve görevi kötüye kullanma, suçu ve suçluyu bildirmeme gerekçeleriyle suç duyurusunda bulundu. Tanal, Kılıçdaroğlu’nun son grup toplantısında verdiği talimatla dün Erdoğan, Davutoğlu ve Çavuşoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Tanal’ın, dilekçesinde özetle şunlar kaydedildi: “Mardin 2 Ağır Ceza Mahkemesi, 17.09.2014 tarihinde PYD, YPJ VE YPG’yi terör örgütü ola rak kabul etmiştir. Mahkeme tarafından terörist olarak kabul edilen PYD terör örgütünün başındaki kişi ile mahkeme kararından sonra defalarca iktidar tarafından Türkiye’de resmi düzeyde görüşmeler yapılmıştır. Mahkemenin terörist olarak kabul ettiği PYD terör örgütünü yöneten kişi Türkiye’ye geldiği zaman hakkında soruşturma yapıp ifade alıp gözaltı işlemi ve hakkında cezai işlem yapılması gerekir iken törenle karşılanması suç teşkil etmektedir, terörün propagandası yapılmaktır. Başta Cumhurbaşkanı, dönemin Başbakanı, dönemin Dışişleri Bakanı, görüşme ve karşılama yaparak TCK uyarınca sorumlu olan sıralı hiyerarşik sorumluların tespiti ile cezalandırılması gerekmektedir. Makam ve mevki, suç işleme özgürlüğü vermez.” l ANKARA / Cumhuriyet haber 5 ‘Maden şehitlerine ayrım yapmayın!’ CHP’li Özgür Özel hükümete maden şehitleriyle ilgili çağrı yaparak, yakınlarına tanınan hakların tarih gibi sınırlandırmalardan kurtarılmasını istedi İKLİM ÖNGEL CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, TBMM Başkanlığı’na sevk edilen son torba tasarıyla madenlerde meydana gelen iş kazası sonucunda ölenlerin yakınlarına tanınan istihdam hakkının 20032014 tarihleri arasındaki kazalarla sınırlanmış olmasını eleştirdi. Özel, hükümete; “Adam gibi oturalım, hep birlikte bu konunun üzerinde çalışalım. İster Soma’dan önce ister Soma’dan sonra olsun, maden facialarında yaşamını yitirenlerin eş ve çocuklarına Soma’da verilen bütün haklar verilsin. Çünkü şehitler arasında ayrım olmaz” dedi. Sınırlamaya tepki TBMM Başkanlığı’na geçen günlerde sevk edilen 82 maddelik torba tasarının 65’inci maddesi, 10 Haziran 2003 ile 13 Mayıs 2014 tarihi arasında kömür ve linyit madenlerinin yeraltı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda ölen sigortalının bir yakınının istihdam edilmesine olanak sağlıyor. CHP’li Özel ise tarihler arasındaki sınırlamaya tepki gösterdi. CHP’li Özel eleştirilerini ve önerilerini şöyle sıraladı: Sınırlama olmamalı: Soma maden faciasında şehitlerin yakınlarına verilen tazminat ve ek istihdam haklarının hem o günden sonra yaşanacak olası iş kazalarında hayatını kaybedenlere ve daha önce olanlara sınırlama olmadan uygulanması lazım. AKP, 10 Haziran 2003’ten itibaren olan kazaları kapsayacak bir düzenleme getirdi ama gerisinde birçok mağduriyet bıraktı. 1992 Kozlu’da 263 şehidin, 1983 Armutçuk’ta 103 şehidin, 1990 Yeniçeltek’te 68 şehidin ve 1995 Sorgun’daki 37 şehidin ailelerini hem tazminattan hem de istihdam hakkından mahrum bırakmış oluyorlar. Bunlar toplu ölümler. Ara tarihlerde birer ikişer hayatını kaybedenler ve geçmişten gelenler de var. ‘Oturalım konuşalım’ Torba çorbaya dönüyor: Bizim hükümete çağrımız şu; torba yapıyorsunuz iş çorbaya dönüyor. Adam gibi oturalım, hep birlikte bu konunun üzerinde çalışalım. İster Soma’dan önce ister Soma’dan sonra olsun, maden facialarında yaşamını kaybederlerin eş ve çocuklarına Soma’da verilen bütün haklar verilsin. Bu, verilmelidir çünkü şehitler arasında ayrım olmaz. Nasıl terörle mücadele şehidi ile 15 Temmuz şehidi arasında ayrım olmasına karşı çıkıyorsak, buna da karşı çıkıyoruz. Toplu ölmek koşul olmamalı: Devletin sizi ciddiye alması, acınızı paylaşması ve acınızı hafifletmesi ve geride bıraktıklarınıza sahip çıkması için illa toplu halde ölmek gerekmiyor. Ölen madencinin çocuğu açısından baktığınızda, bu çocuğa “Sen bu haklardan yararlanamazsın” demek büyük haksızlık. Tarih sınırlaması da, vaka bazında değerlendirmek de doğru değil. Kimseyi ayırmamak lazım. Asıl devlet sorumluluğu tüm ölenlerin çocuklarına sahip çıkmaktır. l ANKARA ‘Ortak mücadelemiz kongrede başlayacak’ HDP yeni eş genel başkanı olacak isimler resmen açıklandı. Buldan ve Temelli eş genel başkan oluyor HDP’nin 3. olağan kongresinde eş genel başkan olacak isimler Pervin Buldan ve Sezai Temelli olarak resmen açıklandı. HDP kongresinde bütün muhalefetin birlikte mücadele etmesine yönelik bir politik söylemin dile getirileceği, ortak mücadelenin başlangıcının kongrede yapılacağı vurgulandı. HDP Eş Genel Başkanı Serpil Kemalbay, bu hafta sonu Ankara’da yapılacak kongre öncesi parti genel merkezinde açıklamalar yaptı. HDP’nin 11 Şubat’ta 3. olağan kongresinin yapılacağını söyleyen Kemalbay, OHAL sürecinin yarattığı baskı koşullarının Afrin harekâtıyla birlikte şiddetlendiğini belirterek, “Operasyonlar ardı ardına gelmeye başladı. Barışı savunanlara yönelik ciddi bir baskı ve sindirme politikası uygulanıyor. Büyük gözaltılar ve tutuklamalar ile karşı karşıyayız. Son bir hafta içerisinde yaklaşık 500’ü aşkın insan yalnızca sosyal medyada paylaşım yaptıkları için gözaltına alındılar” diye konuştu. Kemalbay, mutabakat komisyonunun kongrede eş ge nel başkan adayının kim olacağına ilişkin bir ortaklaşma sağladığını söyledi. Kemalbay, “İstanbul vekilimiz Pervin Buldan ve 25. dönem vekilimiz Sezai Temelli bu mutabakat komisyonundan çıkan isimler oldu” diye konuştu. Kongreye katılımın azalması için çeşitli operasyonlar yapıldığını ifade eden Kemalbay “PM ve il yöneticilerine yönelik ciddi bir operasyonla karşı karşıyayız. 14 il eşbaşkanımız yapılan operasyonlarla gözaltına alındı. 7 PM üyemiz de gözaltında” dedi. Hiçbir gücün HDP’yi tasfiye edemeyeceğini belirten Kemalbay, “Bütün muhalefet odaklarını birleştirme sözünü 11 Şubat’ta vereceğiz. Kongremiz güçlü barış çağrısının startını vermiş olacak. Yeni seçilen kurullarımız yeni bir dilin yakalanması, özellikle toplumun büyüyen artan sorunlarını karşılayacak ciddi bir örgütlülüğü, radikal demokrasi olanaklarını yaratacak toplumsal mücadele odaklarına yönelik saha çalışmasını hedefleyecek” değerlendirmesini yaptı. l ANKARA/Cumhuriyet KADIKÖY EMNİYET MÜDÜRÜ Kocaoğlu gitti, Işık geldi İstanbul Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü İbrahim Kocaoğlu görevden alınarak, yerine Eğitim Şube Müdürü Murat Işık atandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bazı ilçe ve şube müdürleri ile müdür yardımcılarının görevlerinde değişiklik yapıldı. Bu değişiklikler kapsamında, Kadıköy İlçe Emniyet Müdürü İbrahim Kocaoğlu, görevinden alınarak müdüriyet emrine çekildi. Yerine ise Eğitim Şube Müdürü Murat Işık getirildi. Işık’tan boşalan Eğitim Şube Müdürlüğü’ne ise Trafik Denetleme Şube Müdür Yardımcısı Mustafa İşlek’in atandığı öğrenildi. Görevden alınan İbrahim Kocaoğlu 20 Ocak 2017’de Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğü görevine başlamıştı. l DHA HDP’YE OPERASYON Avukatlara kısıtlılık kararı HDP kongresi öncesi İstanbul’da gözaltına alınan 78’liler Gi rişimi Sözcüsü Celalettin Can’ın da aralaranda bulunduğu HDP üye ve yöneticisi 31 kişinin avu kat görüş yasağı dün son buldu fakat 100 avukat hakkında kısıtla ma kararı getirildi. Gö zaltındaki kişilerle gö rüşen avukatlar, “Dos yada gizlilik kararı oldu ğu için neden gözaltı na alındıklarını bilmiyo ruz. Yedi günlük bir gö zaltı kararı var. Sağlık Can durumları iyi” dedi. Önceki gün İzmir merkez li 7 ilde düzenlenen operasyon da aralarında HDP İzmir eski İl Baş kanı Ahmet Cavit Uğur’un da bu lunduğu 35 kişi gözaltına alınmış tı. İzmir ve İstanbul’daki soruştur maların farklı olduğu öğrenildi. l İSTANBUL/Cumhuriyet C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle