18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Yeni limana güvenlikçi İstanbul’da yeni havalimanında istihdam edilecek 3 bin 500 EKONOMİ güvenlikgörevlisiiçinbaşvu DOLAR 3.7820 rular bu ay başlıyor. 2.2 kuruş AVRO 4.6680 0.2 kuruş FAİZ BORSA 12.97 0.12 puan 115.457 1.395 puan Korku zirve yAPTI8 EDİTÖR:ŞEHRİBANKIRAÇ TASARIM:SERPİLÜNAY ALTIN CUMHURİYET ALTIN 24 AYAR 1091.47 4.81 lira 162.42 77 kuruş Çarşamba 7 Şubat 2018 Piyasalarda korku, 2008 krizi sonrası en yüksek düzeye çıktı. ABD’de ücretlerin beklenenden fazla artması, borsada sert satışları tetikledi ABD başta olmak üzere dünya genelinde borsalarda sert düşüşler kaydedilirken, önemli bir kriz göstergesi olan “korku endeksi” dün 50 seviyesini aşarak 2008 krizinden bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı. Tam adı Cboe Volatilite Endeksi olan endeks, daha önce 1999’da dot. com krizinde, 2009 kredi krizinde ve 2011’de ABD’deki borç tavanı krizinde en yüksek seviyelerini kaydetmişti. Ücret artışı tetikledi ABD’de Dow Jones endeksi yüzde 4.60, S&P 500 endeksi yüzde 4.10 ve Nasdaq endeksi de yüzde 3.78 değer kaybederken, ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2.89’a kadar yükseldi. Dow Jones endeksi pazartesi günü 15 dakika içinde 1600 puan ile tarihinin en büyük düşüşünü kaydederken, dün de yüzde 1.07 düşüşle açıldı. ABD’de dün Nasdaq endeksi yüzde 1.87, S&P 500 Endeksi de yüzde 1.29 düşüşle güne başladı. S&P önceki gün itibarıyla 26 Ocak’taki zirveden yüzde 7.6 geriledi. Endeksteki 11 sektörden düşüşe enerji sektörü yüzde 10.5 ile öncülük etti. Bunu yüzde 9.4 düşüş ile sağlık hizmetleri ve yüzde 8.8 ile malzemeler izledi. ABD’de ve dünyada hisse senetlerinin aşırı değerli olduğu ve bir düzeltme gelebileceği yönünde uyarılar yapılıyordu. Tetikleyici neden ise 2 Şubat’ta açıklanan ABD istihdam verileri oldu. ABD’de ücretlerin yıllık bazda yüzde 2.9 ile Haziran 2009’dan bu yana “en keskin” artışı kaydetmesiyle enflasyon ve faizde yükseliş beklentilerinin artması borsada ciddi panik yarattı. Küresel finans krizinden sonra 2009 yılından bu yana değer kazanma eğiliminde olan hisse senetleri geçen yıl yükselişlerine güçlü bilançolar ve Trump yönetiminin vergi indirimiyle güç kattı. S&P 500 endeksi sadece 2017’de yüzde 19 yükseldi. BİST de geriledi ABD’deki sert düşüşler, dünya geneline yayıldı. Borsa İstanbul da dün güne yüzde 2’nin üzerinde düşüşle başladı. Gün içinde kısmen toparlanma olsa da gün sonunda kayıp yüzde 1’i aştı. Geçen hafta 120 bini aşarak rekor kıran Borsa İstanbul, 115 bin seviyesine geriledi. l Ekonomi Servisi 4 tbriulhyaornladşotlıar ABD borsalarındaki düşüş önce Asya, sonra da Avrupa piyasalarına sıçrarken, dünya genelinde hisse senetleri, son bir haftadaki satışlarla toplamda 4 trilyon dolar değer kaybetti. Stoxx Europe 600 Endeksi dün gün içinde Haziran 2016’dan bu yana en düşük seviyesini gördü ve endeksteki sanayi sektörlerinin her biri en az yüzde 2 düştü. Japonya’da Nikkei 225 Endeksi düzeltme durumuna girerken, 1,000’in üzerinde hisseyi kapsayan MSCI Asya Pasifik Endeksi’ndeki hisselerin çoğu aşağı yönde hareket etti. Temkinli olmak gerekiyor Dolar/TL, ABD piyasalarındaki sert satış baskısının küresel riskten kaçışı tetiklemesiyle güne 3.79’un üzerinde sert yükselişle başladı. Bankacılar 2017 Kasım ayı sonundan başlayan dolar/TL’yi 3.98’li seviyelerden 3.72’lere kadar inmesini destekleyen küresel risk iştahının yerini önceki gün riskten kaçışa bırak ması sonrası bu trendin ne kadar süreceğinin piyasalardaki en önemli soru olarak görülüyorlar. DNG Danışmanlık’tan Fatih Keresteci, “Uzunca bir süredir kontrolsüz bir risk iştahı ile gerçek riskleri görmezden gelen yatırımcıların uzun soluklu bir risk diyetine girme ihtimalinin oldukça arttığı bir tablo ile karşı karşıya yız. Küresel mali piyasalara uzunca bir süredir hâkim olan iyimser havanın bitmeye çok yakın olduğunu düşünüyoruz. Bu nedenle de her açıdan temkinli ve tedbirli olmakta yarar var. Piyasalarda risklerin artması ile gelişmekte olan ülke piyasalarında da yeni bir fiyatlama davranışı devreye girebilir” dedi. ISTAC 25 ayda 15 davaya baktı GAMZE BAL En fazla Ortadoğu ve Afrika ülkelerinden ihtilaflar alan İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), faaliyete başlamasının üzerinden geçen 25 ayda 15 davaya baktığını duyurdu. Baktıkları en düşük davanın 10 bin TL olduğunu söyleyen ISTAC Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ziya Akıncı, uluslararası tahkimin yarattığı ekonomik ve ticari potansiyelden Türkiye’nin de ISTAC ile pay almak istediğini ifade ederek, “Şu anda devam eden davalarımızdan bir tanesi 800 milyon TL civarında. İlk 2 yıl bütçemizi Başbakanlık karşı lamıştı. Şimdi bizim dava trafiğimiz arttıkça, yurtdışına giden milyonlarca dolarlık dava harcaması Türkiye’de kalıyor” dedi. Bugün en basit ticari davanın dahi 45 sene sürebildiğine dikkat çeken Akıncı, ISTAC kuralları gereğince yargılamanın 6 ayda bitmesi gerektiğini dile getirdi. Akıncı, Seri Tahkim yöntemi ile nispeten küçük uyuşmazlıklarda üç ay içerisinde nihai ve bağlayıcı karar verildiğini anlattı. Akıncı, “Tıpkı mahkeme kararı gibi ilamlı icra ile icra edilebilecek niteliğe sahip” diye konuştu. ISTAC ayrıca, 3. havalimanında taraflar arasında çıkacak olan uyuşmazlıkları tahkim edecek. Adem Atmaca Danıştay’ın yürütmesi ni durdurduğu proje ile il gili Adem Atmaca’nın verdiği bilgiye göre şimdiye kadar açılmış 20 civarında dava var. ‘İmar hatalıydı’ dedi yüzde 70’ini sattı ŞEHRİBAN KIRAÇ Bahçeşehir 1. Kısım Mahallesi yer alan ve gölet çevresini kapsayan yaklaşık 774 hektarlık alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “özel proje alanı” ilan edilerek yapılaşmaya açılmıştı. Başakşehir Gölet projesinin imar planlarının iptal edilmesinin ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yeni plan hazırladı. Yeni planda da devam eden yoğun yapılaşmayı yasal hale getirmek için inşaat hakkı 5 kat (0.5’ten 0.23’e çıktı) arttırıldı. Projenin sahibi Atmaca Şirketler Grubu Başkanı Adem Atmaca, “Eski imar planında gölet içine de inşaat hakkı vardı. Şimdi bu kaldırıldı. Yüzde 5’lik dilime denk gelen 11.500 metrekarelik alan göletteki yaklaşık 50 bin metrekarelik alanın içinde toplandı. Gölette emsal artmadı. Sadece ticari üniteler tek bir yerde toplanmış oldu” iddiasında bulundu. Atmaca, eski planın hatalı olduğunu söylerken, yeni imar planı geçen ay çıkmasına rağmen projenin yüzde 40’ı tamamlanırken yüzde 70’i ise satıldı. Atmaca, “11 bin 400 metrekare inşaat yapacağız. 11 blokta 120 birim yer alacak. Hedefimiz bu yıl ağustos ayında dükkânları hizmete açmak. Bu birimlerin ortalama metrekare satış fiyatı 17 bin lira. Belediyenin payı dahil proje için 240 milyon lira yatırım yaptık” diye konuştu. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği’ni (TÜSİAD) ziyaret etti. Bilecik, toplantıda, “Kararlılığı ve bir adım ötesinde uygulamayı politika yapıcılarımızda da görmeyi arzuluyoruz. Çünkü, başarının yüzde 5’i yapmayı bilmekten, yüzde 95’i yapabilmekten oluşur. Bizim artık harekete geçmemiz gerekiyor” şeklinde konuştu. Erol Bilecik Murat Çetinkaya ‘İmkânsızı deneyin’ Enflasyonda hedeflerin bir türlü tutmadığını belirten TÜSİAD Baş kanı “İmkânın sınırını görmek için, imkânsızı denemek lazım” dedi. TCMB’nin kredibilitesinin çok önemli olduğu konuşan ve enflasyonu etkile “Merkez Bankamızın inanyen pek çok yapısal faktör ol dırıcılığı, kredibilitesi bizim nu söyleyen Türkiye Sanayi duğunu bildiklerini söyleyen için çok kıymetli. Enflasyon ci ve İşinsanları Derneği (TÜ Bilecik, “Bugün enflasyonda la mücadelede para politikası SİAD) Erol Bilecik, sıkılaştı en önemli sorun, yapışkan nın belli bir maliyeti var. Kısa rıcı para politikaları için za lıktır. Bize göre, bunun önü vadede yükselen faizler eko man kaybedilmemesi gerekti ne geçebilmenin bir yolu var, nomiyi soğutucu etki yapıyor. ğini savundu. Bilecik, enflas o da enflasyon hedeflemesi Kredibilitesi güçlü olmayan yon konusunda yöneticiler politikasının etkili ve kararlı bir Merkez’in yapacağı para den kararlılık görmek istedik uygulanmasıdır” dedi. politikası daha agresif, daha lerini ifade ederek, “Bizim ar Sürekli olarak hedefi yaka maliyetli olacak. Bu nedenle tık harekete geçmemiz gere layamayan enflasyonun, he sıkılaştırıcı politikaların ge kiyor” diye konuştu. defleme politikasının gerçek rektiğinde, zaman kaybetme Merkez Bankası Başka ten uygulanıp uygulanma den ve yeterli ölçüde yapılma nı Murat Çetinkaya’nın dığını bugün sorgulanır ha sı büyük önem taşıyor” diye TÜSİAD’ı ziyareti sırasında le geldiğini belirten Bilecik, konuştu. l Ekonomi Servisi O ekmeği az yiyecektik! Fiyat istikrarından sorumlu en üst düzey kurum, ekmeğin fiyatlarında ocakta belirgin bir artış yaşandığını belirtti. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın ‘Ocak Ayı Fiyat Gelişmeleri’ raporunda Ekmek Tebliği’ndeki gramaj değişikliğine bağlı olarak ekmek fiyatlarının bu dönemde yüzde 3.73 ile belirgin bir oranda arttığı belirtildi. Merkez Bankası’nın bu değerlendirmesini değerlendiren Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, “Ekmeğin kilogram fiyatını 5 liranın altında uygulayan vilayetler vardı. Bu vilayetler ekmeğin kilogram fiyatını 5 liraya çekin ce ocak ayında görülen bu yüzde 3,7’lik artış gerçekleşti. Ekmek fiyatlarında bir zam söz konusu değil” dedi. Kasımda ekmeğin gramajı ile ilgili tartışmalar gündeme gelmiş, yeni tarife ile ilgili Türkiye Fırıncılar Federasyonu kesinlikle gizli bir zam olmadığını belirtmişti. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, yeni düzenlemelere ilişkin, “Kesinlikle gizli bir zam söz konusu değildir yani 200 gram ekmek üreten bir işletmenin gizli zam yapması söz konusu değildir” açılamasını yapmıştı. l Ekonomi Servisi Akkuyu’nun finansmanı Jersey’den mi gelecek? K olin İnşaat Yönetim Kurulu üyesi Celal Koloğlu’nun Akkuyu Nükleer Güç Santralı (NGS) hakkında, Aysel Alp Süzer’in sorularına verdiği yanıtları dün hurriyet.com.tr’de okuduk. Koloğlu, Cengiz ve Kalyon şirketleri ile birlikte Akkuyu NGS’nin yüzde 49 hissesini almadıklarını resmen açıklayıp şöyle diyordu: “Çünkü çok fazla belirsizlik var. (...) Biz belirsiz bir şeyin içinde yer almak istemeyiz. Bu hızla projenin 2023’e yetişmesi zor görünüyor.” Akkuyu’ya, dün bu köşede de yer alan EÜAŞ’ın ortak olma ihtimaline ise Koloğlu şu karşılığı veriyor: “Evet, böyle de bir düşünce var. Bizimki ortaklık şeklinde değil de inşaatını yapmak şeklinde olabilir. Zaten ana gövdeyi Ruslar kendileri yapacaklar, makine ekipmanları da kendileri getirecekler. Dolayısıyla biz sadece inşaat kısmını da üstlenebiliriz.” Kasım 2017’de duyurduk Sekiz ay geçti. Cengiz/Kolin/Kalyon üçlüsünün, Akkuyu NGS’nin yüzde 49’a kadar hissesini satın alacağı Haziran 2017’de duyuruldu. (Bu sınır milletlerarası anlaşmada var.) Satın almanın 2017 sonuna dek tamamlanacağı belirtiliyordu. “Akkuyu’da Rusya denetimi” başlıklı yazımızda (28 Kasım 2017) şirketlerden ikisinin çekildiğinin konuşulduğunu, Rusya’nın Türk şirketleri denetleme kararının ardından bu çekilmenin gündeme geldiğini yazmıştık. Rusya devlet şirketi Rosatom bu üç şirketin “49 yıllık dayanıklılığı ve şöhretini” test etmek üzere ihale açmış, uluslararası denetim şirketi Baker Tilly’nin Rusya şubesi bu denetimi üstlenmişti. Fakat ne olduysa, ihaleyi açan Rus devlet şirketi Rosatom, denetim ihalesini teknik bir sebeple iptal etmişti. HHH Kayda değer konu şu: 22 milyar dolar gibi bugüne kadarki en pahalı yatırım olmasına karşın ve kamu kaynaklarından milyarlarca TL’lik elektrik satın alma taahhüdüne girilmesine karşın Akkuyu NGS’nin finansmanı konusunda neler olup bittiğini, bizim resmi makamlar ve kaynaklar açıklıkla duyurmuyor. Bu durumda farklı kaynaklardan alınan bilgilerden, anlamlı bir “hakikat resmi” oluşturmak da biraz konuyu izlemeye çalışan bizlere düşüyor. Bu vesileyle Rusya basınında çıkan bir habere değinelim: Rusya RBC gazetesine göre, özel Türk şirketleriyle tedarik ve finansman konusunda sıkıntı çıkması nedeniyle çekilmeler yaşandığı, ortaklığın bundan sonra “Japonya ile benzer bir projeye zaten katılan devlet şirketi EUAS ile değiştirilebileceği” kayda girmiş. HHH Bu durumda dünkü yazıda gündeme getirdiğimiz soruları, biraz daha açarak tekrarlayalım. EUAS ICC, ülke içindeki bürokrasiden, yani “içeride” şikâyet edilen güçlüklerden kaçmak için Jersey Kanal Adaları’nda kuruldu. Kamu yararını gözeten ve kamu sermayeli EÜAŞ’ın, yüzde 100 iştiraki. EUAS ICC’nin iştirak olması, kaynaklarının kamu kaynağı olması anlamına geliyor. Peki, öncelikle Sinop’ta yapılması planlanan NGS için kurulan bu şirket, aynı zamanda Akkuyu’ya da ortak olacaksa: Kamu sermayeli bir vergi cenneti şirketinin, toplamda 4045 milyar dolarlık yatırım bedelli iki devasa NGS projesine ortak olması ne anlama geliyor? Bu kaynaklar nereden, nasıl gelecek? Akkuyu’nun Sinop’un yatırım finansman bedelleri, EUAS ICC üzerinden, Jersey’den mi gelecek? Nasıl? C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle