18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Rusya’nın Litvanya ve Polonya’nın MoskovaNATO restleşmesi sürüyor ortasında kalan, anakaradan ba ğımsız bölgesi Kaliningrad’a sevk ettiği “İskender” füze sistemleri NATO’nun tepkisine yol açtı. Füzelerin Kaliningrad’daki varlığıyla ilgili Rusya daha önce, bunun NATO’nun Baltık Denizi çevresindeki füze sistemlerine yanıt niteliğinde olduğunu duyurmuştu. Sistemin Baltık ülkeleri için tehdit teşkil ettiğini açıklayan NATO ise DUNYA Rusya’nın bu hamlesinin bölgeyi istikrarsızlaştıracağı görüşünü dile getirdi. Kremlin’den ise “Hiç kimseyi tehdit etmiyoruz. Kendi topraklarımız üzerinde istediğimiz askeri konuşlanmayı yaparız” çıkışı geldi. Şam’dan füze çıkışıÇarşamba7Şubat2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: ŞÜKRAN İŞCAN 7 RusyaTürkiyeİran’ın inisiyatifiyle yaşama geçen, “çatışmasızlık bölgeleri” kapsamındaki TSK’nin de konuşlu olduğu İdlib ve çevresinde gerilim her geçen gün artıyor. Dün bölgeden TSK’nin yeni gözlem noktasına yönelik saldırıda bir şehit haberi gelirken sahada Rusya’nın desteğiyle ilerleyişini sürdüren Suriye ordusunun İdlib ile Halep’te yeni hava savunma sistemleri konuşlandırdığı gündeme yansıdı. Reuters’a konuşan bir Suriyeli komutan, yeni sistemler için “Suriye’nin kuzeyinin hava sahasını kapsıyorlar” deyip, bu hamleyi “herkese bir mesaj” diye nitelendirdi. Haberde, Türkiye’nin söz konusu bölgelerde harekât düzenlediğine dikkat çekilirken Şam yönetiminin Afrin operasyonu öncesinde Türk savaş uçaklarını vurma tehdidi de hatırlatıldı. ‘Türkiye yardım etti’ Öte yandan Rusya Savunma Bakanlığı, İdlib’de cihatçıların düşürdüğü Su25 tipi Rus jetinin pilotu Roman Filipov’un naaşının, Türkiye’nin yardımı ile Rus askeri istihbaratı tarafından ülkeye getirildiğini duyurdu. Cenaze töreninin yarın Voronej’de yapılacağı belirtildi. Filipov, 3 Şubat’ta İdlib üzerinde seyrederken yönetimin Suriye ordusunun, TSK operasyonlarının da sürdüğü ülkenin kuzeyine yeni hava savunma sistemi konuşlandırdığı belirtildi Rusya’nın hava desteği eşliğinde Suriye ordusunun İdlib ve çevresine yönelik operasyonları sürüyor. deki jet MANPAD (taşınabilir hava savunma füzesi) ile vurulmuştu. Saldırıyı Kaide bağlantılı Tahrir el Şam üstlenmişti. Paraşütle atlayan Filipov’un etrafının sarılması üzerine esir düşmemek için el bombasıyla kendini havaya uçurduğu açıklanmıştı. Guta kan gölü... Rusya’nın Suriye ordusu ile birlikte, jetin düşürülmesi sonrasında cihatçılara yönelik bombardımanlarını yoğunlaştırdığı haberleri de sürüyor. Londra merkezli muhaliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, İdlib kentinin 40 km. güneyindeki Tarmala köyüne bombaların isabet ettiğini, en az 5 kişinin öldüğünü duyurdu. Gözlemevi, pazar günü İdlib’e yönelik hava bombardımanında ölenlerin sayısının da, enkaz altında kalanların çıkarılmasıyla 11’e yükseldiğini bildirdi. Suriye ordusunun kuşatması altında bulunan, muhaliflerin denetimindeki Doğu Guta’da ise dün gerçekleşen hava saldırısında en az 45 sivilin yaşamını yitirdiği savunuldu. Bombardımanın Suriye güçlerince yapıldı ğı öne sürüldü. İnsan Hakları Gözlemevi önceki gün de bölgede Rus uçaklarının saldırısı sonucu en az 32 kişinin yaşamını yitirdiğini duyurmuştu. ‘Kimyasal soruşturması’ Bu arada Birleşmiş Milletler’den (BM) Suriye’de kimyasal silah kullanıldığı iddialarının araştırılacağı açıklaması geldi. BM Uluslararası Bağımsız Suriye Araştırma Komisyonu Başkanı Paulo Pinheiro, İdlib’in kuzeybatısında Şam yakınlarında bulunan Doğu Guta ve Duma’da, sivillere karşı klor gazı kullanıldığı iddialarını incelediklerini söyledi. Pinheiro, Doğu Guta’da ise “kuşatmaların ayrım gözetmeden bombardıman ve sivil halkı kasıtlı olarak aç bırakmak gibi uluslararası suçları içerdiğini, geçen 48 saatte 3 hastanenin vurulduğu yönündeki haberlerin gerilimi azaltma bölgeleri ile adeta dalga geçtiğini” savundu. Bu arada ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, “Suriye’de kimyasal silah kullanılmasıyla ilgili Esad rejimini ve destekçilerini bir kez daha uyardıklarını” söyledi. RusyaSuriye enerji ittifakı Suriye’nin yakın müttefiki Rusya, Şam’la enerji sektöründe yeni anlaşmalara imza atıyor. SANA’nın haberine göre dün Moskova’da bir araya gelen Suriye Petrol ve Yeraltı Kaynakları Bakanı Ali Ganim ile Rusya Enerji Bakanı Aleksandr Novak, iki ülke arasında enerji ve yeraltı kaynakları alanlarında işbirliğini öngören bir anlaşmaya imza attı. Ganim, anlaşmanın kaynakların araştırılması, arıtılması ve sondajının yanı sıra jeoloji alanını da kapsadığını açıkladı. Rus şirketlerle mevcut ilişkilerin daha da geliştirileceğini kaydetti. Geçen hafta Suriye’nin Elektrik Bakanlığı’yla da bir anlaşma imzalayan Rus Bakan Novak ise son birkaç ay içinde iki ülke arasında elektrik enerjisi, petrol ve doğalgazı alanlarında projelerin gerçekleştirilmesi için yoğun çalışmaların yapıldığını belirtti. Suriye’de çatışmalardan kaçan siviller zorlu koşullarda hayatta kalma savaşı veriyor. BM, ülkenin birçok bölgesinde yaşanan insani krizin “vahim” boyutlarda olduğu uyarısı yaparak derhal bir aylık ateşkes çağrısında bulundu. Moskova’da imza töreni gerçekleşti. ‘Petrol hattı operasyonu’ Irak ordusunun, İran sınırına uzanan petrol hattında güvenliği sağlamak gerekçesiyle operasyon hazırlıkları yaptığı öne sürüldü. Reuters’ın iki Iraklı yetkiliye dayandırdığı haberine göre, Kerkük petrol sahası ile Hanakin bölgesinde ilerleyen alanda önümüzdeki günlerde operasyon başlayabilir. Geçen aralık ayında Bağdat yönetimi, Tahran’la enerji işbirliği çerçevesinde Kerkük’ten ham petrolün kamyonlarla İran’ın Kirmanşah rafinerisine taşınmasının planlandığını duyurmuştu. Haberde Irak güçlerinin bölgede operasyon hedefinin IŞİD’in yanı sıra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) ile bağlantılı olmadığı kaydedilen kimi Kürt grupların oluşturduğu, kendilerine “Beyaz Bayraklar” adını veren örgütün olduğu belirtildi. Çevre eylemine 14 yıl hapis cezası! Vietnamlı çevreci aktivist Hoang Duc Binh, 2016 yılında Tayvan merkezli çelik şirketi Formosa Plastics Corp tarafından denize akıtılan zehirli atıkların toplu balık ölümlerine neden olması üzerine düzenlenen protestolara katıldığı için 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Eylem görüntülerini Facebook’ta canlı yayımlaması üzerine gözaltına alınan Binh, dün çıkarıldığı mahkeme tarafından, “demokratik özgürlüğü suiistimal etmek” ve “güvenlik güçlerine direniş göstermekten” suçlu bulundu. Siviller yine ateş hattında İdlib, Doğu Guta ve Afrin’de çatışmaların alevlenmesiyle Suriye’de sivillerin durumu yeniden uluslararası kamuoyunun gündeminde. İngiliz yardım kuruluşu Oxfam, Afrin’de son dönemde 5 binden fazla kişinin evlerini terk ettiği, diğer yandan da bölgeden dışarı çıkış yollarının tıkandığı uyarısı yaptı. Gıda ve tıbbi kaynakların hızla tükendiği belirtilen açıklamada, birçok kişinin acilen yardıma ihtiyacı olduğuna vurgu yapıldı. ‘ÖSO haraç alıyor’ BBC Türkçe’nin haberine göre, sivillerin bölgeden güvenli bir şekilde çıkışına izin verilmesi çağrısında bulunan Oxfam, TSK’nin desteklediği Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) mensuplarıyla ilgili de dik kat çekici bir iddiayı gündeme taşıdı. Kuruluşun açıklamasında Afrin’den çıkmak isteyen ailelerin “100 dolar ‘çıkış parası’ vermeye zorlandığı” öne sürüldü. Geçen ay 83 çocuk yaşamını yitirdi... Öte yandan, uluslararası yardım kuruluşları Ortadoğu ve Batı ülkelerinin Suriyeli sığınmacıları geri dönüşe zorladığı uyarısında bulundu. Norveç Mülteci Konseyi’nden bir yetkili, “Yüz binlerce insan, bombardımanlar ve şiddet devam ettiği halde 2018 yılında Suriye’ye dönmeye zorlanma riskiyle karşı karşıya. Bu sivillerin yaşamını tehlikeye atacak” diye konuştu. Birleşmiş Millet ler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ise Ortadoğu’da çoğu Suriye’de olmak üzere, savaş bölgelerinde geçen ay en az 83 çocuğun yaşamını yitirdiğini açıkladı. UNICEF’in Ortadoğu ve Afrika direktörü Geert Cappelaere, “Ocak ayı karanlık ve kanlı bir ay oldu” derken çocuk ölümlerinin çatışmalar, intihar eylemlerinin yanı sıra ağır kış koşullarında gerçekleştiğini belirtti. Bu yılın ilk ayında Irak, Libya, Filistin, Suriye ve Yemen’deki şiddetin daha arttığına işaret eden Cappelaere, çocukların yitip gitmesine sessiz kalınmaması yönündeki çağrıları yineledi. “Toplu olarak çocukları savaştan korumakta başarısız olmaya devam ediyoruz. Buna bir gerekçemiz olamaz. Bu yeni bir ‘normal’ olarak kabul edilemez” dedi. Maldivler’de yüksek gerilim Hint Okyanusu’ndaki ada ülkesi Maldivler’de Devlet Başkanı Abdulla Yamin Abdül Gayyum’un Yüksek Mahkeme’nin siyasi tutukluların serbest kalması yönünde geçen hafta verdiği kararına uymayacağını ilan etmesinin ardından başlayan siyasi kriz büyüyor. Yüksek Mahkeme, terör suçlamasıyla hapis cezasına çarptırılan eski Devlet Başkanı Muhammed Naşid ve devlet başkanına suikast planladığı suçlamasıyla hapis cezasına mahkum edilen eski Devlet Başkan Yardımcısı Ahmed Adeeb’in de aralarında olduğu, altısı hapiste olan dokuz siyasetçinin salıverilmesine karar vermiş, Yamin’in partisinden ayrıldıkları için görevlerine son verilen 12 milletvekilinin göreve iade edilmesi yönündeki kararını açıklamıştı. Mahkemenin kararı parlamentodaki çoğunluğun muhalefetin eline Turizm cenneti olarak adlandırılan ada ülkesinde protestoların ardından OHAL ilan edildi. BM ve Uluslararası Af Örgütü’nden ise gözaltına alınan yargıçların serbest bırakılması ve OHAL’in kaldırılması çağrısı yükseldi. geçmesi ve böylece Yamin’in Yüce Divan’da yargılanabilmesinin yolunu açıyordu. İki yargıç gözaltına alındı Devlet Başkanı Yamin’in önceki gün 15 günlük olağanüstü hal ilan ettiği ülkede Yüksek Mahkeme başyargıcı Abdulla Said ile bir diğer hâkim Ali Hamid ve muhalefetin tarafını tutmakla suçlanan Yamin’in üvey kardeşi, eski Devlet Başkanı Mamun Abdül Gayyum gözaltına alındı. OHAL ilan etmesinin ardından Britanya’da sürgünde yaşayan eski Devlet Başkanı Naşid, ABD ve Hindistan’ın Maldivler’deki siyasi krize “müdahale etmesini” istedi. Yamin ise ulusal televizyondan yaptığı açıklamada, Yüksek Mahkeme’nin kararını “darbe ve komplo” olarak niteleyerek OHAL’in bunu soruşturma amacıyla ilan edildiğini söyledi. Çin ve Hindistan vatandaşlarına gerekli olmadıkça Maldivler’e seyahat etmemeleri uyarısı yaparken ABD ve Britanya da başkent Male’de bulunan vatandaşlarından dikkatli olmalarını istedi. Muhalefet önceki gece tartışmalı tasarının imzalanmaması için meydandaydı. Varşova tepkilere kulak asmadı Polonya Cumhurbaşkanı Andrzej Duda, İsrail ve ABD’den gelen sert tepkilere rağmen Yahudi soykırımında Polonyalıların Nazilerle suç ortaklığı yaptığı suçlamasını yasaklayan yasa tasarısını onayladı. Diğer yandan da Duda, tartışma yaratan yasayı Anayasa Mahkemesi’ne göndereceğini de söyledi. Duda, tasarıya imza atmadan önce başkent Varşova’da basına yaptığı açıklamada, “kararın Polonya’nın çıkarlarını, onurunu ve tarihsel gerçeklerini korumayı, ancak aynı zamanda soykırımın tarihsel hafızasını taşıyan ve soykırımdan kurtulanların hassasiyetini dikkate alarak onların bu geçmişi anlatmalarını sağlamayı amacı taşıdığını” savundu. İsrailli Bakan’a ‘iptal’ Polonya’da iktidarda olan sağmuhafazakâr Hukuk ve Adalet Partisi (PiS) tarafından hazırlanan, II. Dünya Savaşı sırasında Nazi Almanya’sı tarafından Yahudilere karşı işlenen soykırım suçu için “Polonya ulusuna ve devletine” sorumluluk yükleyenlerin para cezasına veya üç yıla kadar varan hapis cezasına çarptırılmasını öngören tasarı, geçen hafta senatodan geçmiş, muhaliflerin yanı sıra İsrail, ABD’den itirazlar yükselmişti. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, “Gerçeklerin çarpıtılmasına, tarihi yeniden yazma çabasına hoşgörü gösteremeyiz” derken ABD Dışişleri Bakanlığı da bu adımın “ifade özgürlüğüne ve tarih tartışmalarına zarar vererek Polonya’nın ABD ve İsrail ile stratejik ilişkilerini etkileyebileceği” uyarısında bulunmuştu. Tepkiler üzerine ise Duda “Tasarıyı özenle gözden geçireceği” çıkışında bulunmuştu. Bu arada tasarı öncesinde İsrail Eğitim Bakanı Naftali Bennett’in Polonya ziyaretinin Varşova cephesi tarafından ertelendiği haberi iki ülke arasındaki gerilimi daha da arttırdı. Bennett, ziyaretinin iptalini “benim için bir onurdur” sözleriyle karşıladı. Bennett, önceki gün tasarıyı görüşmek üzere Polonya’ya gideceğini açıklamış ancak Varşova hükümetinden böyle bir ziyaret olmayacağı açıklaması gelmişti. Beyrut: İsrail tehdit ediyor Lübnan yönetimi, İsrail’i kara ve deniz sınırlarında gerginliği artırarak bölgenin istikrarını tehdit etmekle suçladı. İsrail’in Lübnan sınırına duvar örme projesini ve ihtilahlı sulardaki enerji bloku için hak iddia etmesini görüşmek üzere dün bir toplantı gerçekleştiren Lübnan Cumhurbaşkanı Mişel Aun, Başbakan Saad Hariri ve parlamento sözcüsü Nabih Berri’nin “İsrail’in yarattığı tehdidin önüne geçilmesi için ulusal ve uluslararası alanda adımlar atılması” yönünde karar aldığı belirtildi. İsrail Savunma Bakanı Avigdor Lieberman, “9 No’lu gaz blokunun İsrail’e ait olduğunu buna rağmen Lübnan’ın burada ihale açtığı” çıkışıyla Beyrut’un tepkisini çekmişti. Lübnan Ocak 2017’de Akdeniz’de doğalgaz ve petrol arama ihale sürecini yeniden canlandırmak için iki kararname çıkarmıştı. ‘OHAL’e son verilsin’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın önceki gün gerçekleştirdiği Roma ve Vatikan ziyaretleri dünkü İtalyan gazetelerinde geniş yer buldu. BBC Türkçe’nin aktardığı basın yorumlarına göre, İtalyan muhattapları Erdoğan’la ticari konuların yanı sıra insan hakları ve OHAL’i konuştular. l Finans gazetesi Il Sole 24 Ore, İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni’nin Erdoğan ile görüşmesinde ticari konuların ele alındığını ama aynı zamanda da OHAL’e son verilmesi gerektiğinin vurgulandığını yazdı. l La Stampa gazetesi manşet haberinde, İtalya Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella ve Başbakan Gentiloni’nin Erdoğan’la görüşmelerinde “Ankara’nın Kürtlere karşı politikasını” eleştirdiğini, Papa Françesko’nun da “Hıristiyan azınlıkların haklarının korunmasını istediğini” belirtti. ‘Papa diz çöktü!..’ l La Repubblica’nın “Françesko ve yalnız sultan” başlıklı yazısında ise “Papa konuklarına gülümsemekten imtina etti” denildi. l Sağcı Libero, Vatikan’ı eleştirerek “Papa, Erdoğan’a diz çöktü” ifadesini kullandı. l La Stampa gazetesi İtalya’da 4 Mart’taki seçimlerde eski Başbakan Silvio Berlusconi’nin liderliğinde ittifak yapmayı planlayan sağ partiler arasında Erdoğan konusunda yaşanan görüş ayrılığına dikkat çekti. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle