Katalog

Salı 27 Şubat 2018 EDİTÖR: ALPER İZBUL / BURAK YURTTAŞ TASARIM: BAHADIR AKTAŞ IŞİD’li Türkler için Ankara devrede Irak’ın IŞİD’den temizlenmesinin ardından ardından Dışişleri, Bağdat ile konuyu ele aldı. Türkiye’nin hapishanelerde olan Türk girişimleri sonucu 3 farklı vatandaşı IŞİD’liler için hapishanede bulunan Türk Ankara, Bağdat’ı “peyder ler, Bağdat yakınlarında pey iadeye” ikna etmenin yollarını arıyor. 2012 yılından itibaren, DUYGU GÜVENÇ ki bir hapishanede toplandı. Irak nezdinde yapılan girişimler sonucu hapishane Türkiye’den Irak ve Suriye’ye gi lerdeki IŞİD’li Türk kadınların kim derek IŞİD’e katılanların ailele lik tespiti yapıldı. Bu kimlik tespi ri, örgütün büyük oranda yenilme ti sırasında Dışişleri Bakanlığı’na sinin ardından Dışişleri Bakanlı verilen dilekçelerdeki isimlerinin ğı başta olmak üzere uzun süredir büyük çoğunluğunun doğru oldu resmi makamlar nezdinde girişim ğu da ortaya çıktı. 400 kadar ka de bulunuyor ve Türkiye’de yargı dın, 200 kadar çocuk olduğu öğ lanmak istiyordu. Bu girişimlerin renilirken, 16 Türk hakkında veri len idam cezalarına karşın Türkiye, Bağdat izin vermediği için henüz bu kişilere konsolosluk hizmeti vermek üzere ulaşamadı. İlk idam kararının hemen ardından Dışişleri’nin infazı önlemeye yönelik girişimde bulunduğu öğrenilirken, Ankara, infazın gerçekleşip gerçekleşmediğini ilk etapta teyit edemedi. Irak’ta seçimler yaklaşırken, IŞİD’lilere verilen idam cezası sayısının da artması bekleniyor. Bundan Türk IŞİD’lilerin de payını alacağı ve bugün 16 olan sayının artacağı tahmin ediliyor. Irak çocukların iadesine olumlu yaklaşıyor fakat kadınların bir kısmının iadesi konusunda Ankara çok da umutlu değil. Özellikle ilk idam cezası verilen kadının durumunun netleşmemesi, Bağdat’ın bundan sonraki tutumunun ne olacağına dair de soru işaretlerine neden oldu. Irak’ın IŞİD’e katılan Türk erkeklere dair ise iade sürecini işletmesi beklenmiyor. Türkiye’nin öncelikli çabalarının büyük oranda 12 yaş altındaki 19 çocuk üzerinde yoğunlaştığı öğrenilirken, Irak, 12 yaş üzerindekileri çocuk olarak görmüyor. l ANKARA 2019 adayı için çoklu seçenek CHP’de tüzük kurultayı için taslak metin netleşti. Parti Meclisi ‘seçmen yoklaması’ yapılması kararı alırsa cumhurbaşkanı adayı halka sorulacak İKLİM ÖNGEL CHP’nin 910 Mart tarihinde toplayacağı tüzük kurultayı için taslak metin oluşturuldu. Tüzük taslağı milletvekilleri, PM üyeleri ve il örgütlerine gönderildi. Taslak tüzükte çok tartışılan cumhurbaşkanının nasıl belirleneceğinde seçmene de hak tanınması dikkat çekiyor. Kısa, sade ve anlaşılır olması öngörülen tüzük 142 sayfadan 89 sayfaya indi. n CUMHURBAŞKANI ADAYI: Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesi için; seçmen yoklaması, önseçim, aday yoklaması, merkez yoklaması şeklinde birden çok seçenek sunuluyor. Hangi yöntemin kullanılacağına ise Parti Meclisi (PM) karar veriyor. Buna göre PM’nin “seçmen yoklaması” kararı alması durumunda Türkiye genelinde bir yoklama yapılması ve cumhurbaşkanı adayının tüm seçmenlere sorulması öngörülüyor. n Üyelik düzenlemesi: Taslak tüzükte üyelik “üye” ve “destekçi üye” olarak ikiye ayrıldı. Parti çalışmalarına aktif olarak katılan ve aidatını ödeyenler “üye”, partiye gönül ile bağlı olanlar ise “destekçi üye” olarak tanımlandı. Üyelere; genel, yerel ve parti içi seçimlerde seçme ve seçilme hakkını özgürce kullanma hakkı tanındı. n PM’ye yeni görev: Mevcut tüzükte MYK’yi genel başkan belirlerken taslakta örgütten, yerel yönetimlerden ve hukuk işlerinde sorumlu genel başkan yardımcıları ile genel sekreterin seçilmesi PM üyeleri arasından genel başkana bırakıldı. Sayısı ve görev alanları genel başkan tarafından belirlenecek diğer genel başkan yardımcılarının seçimi ise PM’ye verildi. n MYK’ye atama yetkisi: İl ve ilçe yönetim kurulu üyeliklerinde düşme halinde, seçim veya referandum tarihine 6 ay veya daha az bir zaman kalması durumunda MYK’ye doğrudan ya da il yönetim kurulu görevlendirerek yeni yönetim kurulu oluşturma yetkisi verildi. l ANKARA PEKŞEN: ‘SOY AĞACI’YLA ÖLÜLER OY KULLANACAK CHP Trabzon milletvekili Haluk Pekşen, daşlık İşleri Genel Müdürlüğü tarafından açıklanan Nüfus ve Vatandaşlık İşle AltÜst Soy Bilgileri ile ilgi ri Genel Müdürlüğü tarafın li TBMM’ye bir soru öner dan başlatılan AltÜst Soy gesi verdi. Pekşen, “Nüfus Bilgileri uygulamasıyla se kayıtlarını açıkladılar. Gör çimlerde hile yapılacağını dük ki neredeyse herkesin söyleyerek “Geçmişte ölülere oy kullandıranlar şim Haluk Pekşen ailesinde gerçekte yüz yıl önce vefat etmiş bir ve di de AltÜst Soy Bilgileri ile nü ya birkaç kişi nüfus kayıtlarında fus kayıtlarında hile yaparak ölüle yaşıyor. ‘Mezardan ölüleri kaldı re tekrar oy kullandırmanın önünü rıp oy kullandırmak lazım’ demiş açıyorlar” dedi. ti Hoca Efendileri, evet o gün oy CHP’li Pekşen Nüfus ve Vatan veren ölüler bu kayıtlara göre bir dahaki seçimlerde de oy kullanacak” dedi. Pekşen önergesinde, “Yıllar önce hayatını kaybetmiş vatandaşlar nüfus kayıtlarında nasıl sağ olarak yer almaktadır? Sağ görünen bu vatandaşların oy kullanma hakkı var mıdır, oy kullanma hakları var ise hayatını kaybetmiş insanlara nasıl oy kullanma hakkı verilmiştir, oy kullanma hakları yoksa kayıtlarda sağ görünen insanlara neden oy kullanma hakkı verilmemiştir” diye sordu. l ANKARA/Cumhuriyet Saray’da kutlama Cumhurbaşkanı Erdoğan, Orhan Gencebay, Ajda Pekkan, İbrahim Tatlıses, Yavuz Bingöl, Hülya Koçyiğit, Cengiz Kurtoğlu, Hasan Kaçan, Cemal Hünal, Kadir Koçdemir, Sibel Can, Serdar Gökhan, Burak Hakkı, Demet Tuncer, yapımcı ve senarist Mehmet Bozdağ ve Osman Soykut’u Beylerbeyi Sarayı’nda kabul etti. Sanatçılar, Erdoğan’ın doğum gününü de kutladılar. Bakanlar doğum günü videosu için yarışa girdi! ŞEYMA PAŞAYİĞİT Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “elimizde büyüyen kızımız” diye nitelediği Fatma Betül Sayan Kaya’nın bakanlığını üstlendiği Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Berat Albayrak’ın bakanlık görevini üstlendiği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Erdoğan’ın doğum günü için video yarışına girdi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Erdoğan’ın doğum günü nede niyle 4 buçuk dakikalık bir video hazırlattı. Kurum yurtlarında kalan çocukların mesajlarından oluşan görüntülerde; bazı çocukların boynuna Erdoğan resmi bulunan atkılar taktırılması, bazılarına da mehteran kostümü giydirilmesi dikkat çekti. Çocuklara, Erdoğan için “Mazlumların umudu”, “Müslümanların sesi”, “Ümmetin ve milletin gururu” hitapları seçtirildi. Çocukların mesajlarında “Allah sana sağlıklı uzun ömürler versin”, “Allah sizi başımızdan eksik etmesin” ifadeleri geçti. Erdoğan’ın kızıyla evli olan Be rat Albayrak’ın bakanlık görevini üstlendiği Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın videosu da İslamiyetin doğuşunu konu alan Çağrı filminden alıntılar ve “Doğmak, oyunu bozmaktır, müjde olmaktır” ifadeleriyle başladı. Videoda; ezan sesleriyle cami görsellerinin kullanılması dikkat çekti. Afrin operasyonundan görüntülerin de yer aldığı video, “İyi ki doğdun Başkomutan” ifadeleri ile bitti. ‘İstifa söz konusu değil’ Erdoğan, Soylu’nun açıklamalarını ‘duygusallık’ olarak değerlendirdi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, dört Afrika ülkesine yapacağı ziyaret öncesinde havalimanında basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Erdo ğan, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun açıklamalarını değerlendirdi. Erdoğan bir soru üzerine, “Bakanımızın konuşmasında bir duygusallık olabilir. Ben de kendisiyle görüştüm, trollerin yaptığı gibi kabine değişikliği söz konusu değil, istifası söz konusu değil. Türkiye’yi troller idare etmiyor, biz idare ediyoruz, idare etmeye de devam edeceğiz” dedi. Cezayir, Moritanya, Senegal ve Mali’yi ziyaret edecek Erdoğan, Afrika ülkeleriyle ikili ilişkileri geliştirmek istediklerini belirtti. Afrika ülkelerinde Fethullah Gülen’e bağlı okullar olduğunu belirten Erdoğan, “FETÖ’nün en çok istismar ettiği yerin Afrika olduğunu görüyoruz. Girişimlerimiz neticesinde birçok ülke örgütle iltisaklı okulları kapattı ve Maarif Vakfımıza devretti” dedi. Eski PYD Eşbaşkanı Salih Müslim’in Çekya’da tutuklanmasıyla ilgili soru üzerine Erdoğan, “Gerek Adalet Bakanımız gerek Dışişleri Bakanımız yakın bir takipte. Konunun Interpol ayağı var. İstenmesi ayağı var. Adalet Bakanımız, Dışişleri Bakanımız bunu takip ediyorlar. Bir yanlışa düşülmemesi konusunda gerekli adımlar atılıyor” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet Erdoğan’a mektup: Cezayir’de istenmiyorsunuz Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Cezayir ziyareti öncesi, dünyaca ünlü Cezayirli edebiyatçı Kamel Daoud, Erdoğan’a açık bir mektup yazdı. Huffington Post’ta yer alan mektubunda Erdoğan’ı ağır sözlerle eleştiren Daoud, “Hayır Erdoğan, Cezayir’de istenmiyorsunuz” diye seslendi. Erdoğan’ı “özgürlükler ve bağımsız düşünceden nefret etmekle” suçlayan Daoud, “Din tacirliği yaparak bizim sırtımızdan bir halifelik hayal ediyorsunuz” dedi. l Dış Haberler haber 5 Denizi çiz benim için Çocuklar oynuyor bahçede... Ellerinde topaçları yok, çemberleri de... Hiçbiri dört taş oynamayı bile bilmiyor, ‘cambalık’ ya da ‘bilye’ düşlerine girmiyor... Ellerinde oyuncak tabancalarla su fışkırtıyorlar birbirlerine. Sonra koşuşturuyorlar durmadan... Balkondan onları izliyorum kendi çocukluk maceralarımı anımsayarak. Anadolu kentlerine, kasabalarına yolculuk yapıyorum kimselere haber vermeden... Bir sevda bulutu gülümsüyor o anda; bir kız yaklaşıyor saçları menekşeli... Aşkın burukluğu yüreğinde hüzün uçurtmalarını havalandırıyor kızın, bir kaçışın amansız rüzgârında. Erken aşklar bahçesi güzel bir günle buluşuyor; bahçıvan kırmızı gülleri suluyor, hanımeli gözünü açmış sarı gülücükler savuruyor... Bir dost eli arıyor adam, Homeros destanında başlayan bir öyküyü kovalıyor genç bir kadın. Belki de Zeus soyundan kalma aşklarla avunuyor ikisi de... Ben onu bir sokakta görüyorum, turuncu desenli elbisesiyle. Gözlerini yakalıyorum bir akşamüstü fırtınadan önce. Ve ben ona diyorum ki: “Buraya denizi çiziyorsun ya Kayıkları çiziyorsun geride Umudu çiz alın yazısını çiz Ayazı da çiz alın terini de...” Bakışları mevsim mevsim oluyor, bakışları sanki dağ çiçeklerini suluyor... Birden koşmaya başlıyor denize doğru... Ben arkasından sesleniyorum: “Balıkçıları çiz balıkçıları Geceyi de çiz doğacak günü de Yoksulluğu çiz çaresini de çiz Sömürüyü de çiz sömürüyü de.” HHH Çocukların gözlerinde büyüyor yalnızlığım; yağmurlu bir gecede hüzünleri topluyorum; kurşun gibi ağır balıkçı ağlarında bir başka zaman dilimi içine gidiyorum... İşte o akşam Necati Cumali’nin Türkçesiyle Guillaume Apollinaire’yi okumaya başlıyorum... Geride benim çocukluğum duruyor; Salihli’de bir ağustos akşamı İnci Sineması’ndan çıkışta, İstasyon meyhanesinde babamı görüyorum... Üzüm bağlarında karşılaştığım ilk aşkım, Altınordu İlkokulu’nun bahçesinde Safiye Öğretmen’e aldırış etmeden bana bakıyor, Susurluk Parkı’ndaki sevgili güvercinleri salıyor gökyüzünün maviliğine, özgürlüğe... O anda gördüğüm siyah deri ceketli, mavi gözlü delikanlının ‘mavişim’in ağabeyi olduğunu dün gibi anımsıyorum... Apollinaire benim 1314 yaşlarında tanıdığım çocukluk, gençlik ve orta yaşlılık şairim... Ellerimde gölgesi öne düşen bir mızrak; salınan gölgeleri ay altında selviler; beni Alsancak Garı’nda sabahlatıyor... Uyuyan bir yürek bu kez sevinçlerle uyanıyor... Bahçede bir şeftali ağacı bana gülümsüyor... Çocuklar ellerinde su fışkırtan oyuncak tabancalarla koşuşturuyor... Bense balkonda onları izliyorum, kendi düş penceremden bir yerlere sesleniyorum: “Bakışların inen bir dizi buluttaydı / Öksüz bir gemiyle ateşli geleceklere yollanan / Bütün bu yanıp yakınmalar bütün pişmanlıklar / Hatırında mı?” HHH Haydi denizi çiz benim için... Çocukluğumu anımsat, topaçlarımı, cambalıklarımı, bilyelerimi getir koy önüme... Buraya denizi çiziyorsun ya, suları maviye boyuyorsun, kayıkları koyuyorsun üstüne, balıkların iri görüntüsünü, sabahın serinliğini koyuyorsun, ağları çiziyorsun martıları, sonra martıların gürültüsünü; haydi beni çiz, beni sev ama ne olur oyalama! Bu sabah bir başka bak bana, biliyor musun ağlaya ağlaya vurdum kapına! Bakışların bir noktada kilitlenmiş, gözbebeklerin kısık lambalara benziyordu... Denizden gecelerde bak yorgun düştüm... Haydi denizi çiz, özgürlüğü, aşkı, yaşamı; beni çiz, sevişmeyi çiz, bekletme!.. CHP’Lİ YILMAZ’DAN ‘MÜSLİM’ YORUMU: Ne yazık ki ‘terörist’ demekle bitmiyor CHP’li Öztürk Yılmaz, “Bu iade olmayacak caktır ama siyasi suçlu olarak görmesi halinde tama sa, PYD’nin eski lideri ser men farklı muamele söz ko best bırakılacaksa bu sü nusu olacaktır” dedi. reçte Türkiye’de bunu te Müslim’in iadesinin bir rör örgütü olarak görme an önce yapılmasını iste yen hükümetin sorumlulu diklerini belirten Yılmaz, ğu olacaktır” dedi “Müslim, Çekya’da ser CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Öztürk Yılmaz best bırakılırsa bunun sorumlusu kimdir, kimin ih Meclis’te düzenlediği basın top malidir? Hukuki boşluklar bırakır lantısında PYD eski başkanı Sa sanız terörle mücadele nasıl yapı lih Müslim’in Çekya’da gözaltına lır? Bu iade olmayacaksa, PYD’nin alınmasını değerlendirdi. Yılmaz, eski lideri oradan kaçacaksa, ser PYD’nin mahkeme tarafından te best bırakılacaksa bu süreçte rör örgütü olarak görüldüğünü an Türkiye’de bunu terör örgütü ola cak hükümetin terör örgütü liste rak görmeyenlerin de sorumlulu sine konmadığını belirterek İçişle ğu olacaktır. Hükümet, kendi için ri Bakanlığı’nın, kendilerinin ısrarlı de PYD’yi terör örgütü ilan etme girişimleri üzerine 11 Şubat’ta kır diği için dışarıya çıkıp bu terör ör mızı listeye aldığını söyledi. gütü dese de hukuki zemin la ‘Kırmızı bülten yok’ zım” dedi. Hükümetin ihmalleri olduğunu belirten Yılmaz, “Terörist Yılmaz, “Konuyu alttan alma ne demekle olmuyor. Sizin onu da deniyle Interpol henüz daha PYD li ha önce iç mevzuatınızda terö deri ve yöneticileri hakkında kırmı rist yapmanız, PYD’yi terör örgü zı bülten çıkarmamıştır” ifadesini tü ilan etmeniz gerekirdi. Inter kullandı. Yılmaz, Çekya’nın PYD’yi pol bülteni üzerine yakalanma terör örgütü olarak görmediğini, mış, Türkiye’nin ihbarı ve girişimi Müslim’in Türk vatandaşı olmadı üzerine geçici gözaltı uygulanmış, ğını, Türkiye’nin Çekya ile suçlula kırmızı bülten yok. Bu bir ihmal rın iadesi anlaşmasının bulunmadı dir. Yakalanması, bütün bu zemin ğını vurgulayarak “Çekya bunu te hazırlansaydı iadeyle sonuçlanır rör örgütü olarak görmeyebilir. Bir dı. Tutuklu olduğu halde serbest terörist olarak görmesi durumunda kalması ayıptır” diye konuştu. elbette ona farklı muamele yapıla l ANKARA/Cumhuriyet Bozdağ: Türk adını verme yetkisi kabineye geçecek Bekir Bozdağ, Türkiye Barolar Birliği ve Türk Tabipleri Birliği gibi meslek örgütlerinin isimlerinden Türk ve Türkiye kelimelerinin çıkarılması ile ilgili çalışmanın henüz tamamlanmadığını dile getirdi. Bozdağ, “Düzenlemede, bu kelimelerin kullanı mı yasaklanmıyor. Yetki Bakanlar Kurulu’na zannedersem devredilecek ve Bakanlar Kurulu’nun izin verdiği meslek örgütleri bunları kullanabileceklerdir. Memleketine, devletine ihanet içinde olan yönetimlerin olduğu yerlere verilmeyecek” diye konuştu. C MY B