25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Salı 27 Şubat 2018 haber 10 EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ TASARIM: SERPİL ÜNAY ‘İnadına barış’ suç oldu KHKDİRENİŞÇİSİ Hopa’da Ankara Gar katliamını protesto eden 11 kişi hakkında 2 yıl sonra dava açılıp 10 yıla kadar hapis istendi. Parke taşlarına yazılan slogan suç sayıldı Hopa Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara’da 100 kişinin öldüğü Gar katliamını, ilçe merkezinde protesto eden 11 kişi hakkında 2 yıl sonra dava açtı. Hakların da 10 yıla kadar hapis istenen eylemciler, yol daki parke taşla rına sprey boyay la “İnadına barış” yazdıkları için kamu malına za ALİCAN ULUDAĞ rar vermekle de suçlandı. Hopa Cumhuri yet Başsavcılığı tarafından ha zırlanan iddianame, Hopa 1. As liye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 10 Ekim 2015’te ‘ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK’ Davanın ilk duruşması, 23 Ocak’ta görüldü. Sanıklar, eylemlerinin barışçıl amaçlı olduğunu vurgularken, açıklamayı okuyan Kamil Ustabaş, savunmasında şunları kaydetti: “Eyleme katılmak bizim anayasal hakkımızdır, olağanüstü hal olan durumlarda bildirimde bulunulması gerekmektedir, normal şartlarda bildirim yapmaksızın da eylem yapılabilir. Ankara’da yaşanan patlamada ben de orada bulunmaktaydım. Birçok arkadaşımızın cansız bedenine şahit olduk. Olaydan duyduğum üzüntü üzerine Hopa’da bulunan eylemde konuşma yaptım. Ankara’da meydana gelen patlamanın sorumlularını ortaya çıkarma görevi devlette olduğu için devleti eleştirir konuşma yaptım, suçsuzum, beraatimi talep ederim.” Ankara Tren Garı katliamından bir gün sonra Hopa Belediye Parkı’nda basın açıklaması yapıldığı anlatılan iddianamede, bu toplantı ve basın açıklaması na ilişkin kaymakamlığa herhangi bir bildirimde bulunulmadığı savunuldu. Toplanan kalabalığın içerisinde yer alan iki şüphelinin Hopa İş Merkezi önünde bulunan yoldaki parke taşlarını sprey boya ile boyayarak “Katil devlet hesap verecek. AmedSuruçAnkara. İnadına barış” yazdığı belirtilen iddianamede, başka bir şüphelinin kalabalığa “Hırsız, katil Erdoğan” şeklinde slogan attırdığı öne sürüldü. İddianamede, Gar katliamından kurtulan ve Hopa’daki basın açıklamasını okuyan Kamil Ustabaş’ın şunları ifade ettiği kaydedildi: “AKP iktidarı ve sarayın soytarıları, Tayyip Erdoğan’la birlikte dün yine o meydanda barış talebini yükseltenlere saldırdı, sarayın sahibi Tayyip Erdoğan iktidarını sürdürmek için önce Suruç’ta otuzun üstünde sosyalist genci öldürttü, sonra Diyarbakır’da onlarca insanı öldürttü. HDP mitinginde ve şimdi yine Ankara’da aynı deneyi yapıyor.” 550 TL harcanmış İddianamede, açıklamanın ardından üç eylemcinin siyah pankart ile birlikte AKP İlçe Başkanlığı binasına yöneldiği ve içeri girdikleri anlatıldı. Boyanın silinmesi amacıyla Zabıta Müdürlüğü’nün 550 TL harcadığı ileri sürülen iddianamede, şüphelilerin kamunun yararlanmasına ayrılan yoldaki parke taşlarını kirleterek mala zarar verme suçunu işledikleri savunuldu. l ANKARA BEŞİKTAŞ SALDIRISI Kürtçe savunma krizi İstanbul’da 10 Aralık 2016’da oynanan BeşiktaşBursaspor karşılaşmasının ardından NE OLMUŞTU? Vodafone Park çevresinde meydana gelen ve 39’u emniyet mensubu, 46 kişinin şehit olduğu, 243 kişinin yaralandığı bombalı terör saldırısına ilişkin 10 sanığın yargılandığı dava Kürtçe savunma kriziyle başladı. Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya bağlanan sanıklar Kürtçe savunma yapmak istediklerini söyledi. Mahkeme heyeti, tale Miraz bebeğin annesi Gülistan Diken Akbaba, 2012 yılında, “Örgüt üyeliği” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına mahkum edildi. Ceza, Yargıtay tarafından onanınca Akbaba tutuklanarak o dönemde 7 aylık olan Miraz bebekle beraber Bakırköy Cezaevi’ne konuldu. Yaklaşık bir bin reddine karar verdi. Tutuk yıl önce ise Gebze lu sanıklardan Rıdvan Döner, Cezaevi’ne sevk edildiler. Kürtçe savunmaya başlayınca Miraz bebeğin cezaevi mahkeme başkanı tarafından çilesi ise bir türlü bitmek uyarıldı. Sanık Döner, Kürt bilmedi... çe savunma yapmasının kanu ni hak olduğunu belirtti. Mah keme Başkanı da “Kanunu senden iyi biliyoruz merak etme” diyerek sanığı yerine oturttu. İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Bakırköy Adalet Sarayı’nda bulunan 668 bebek için adalet konferans salonunda görülen duruşmaya 6 tutuklu sanık SEGBİS ile tutuklu bulunduk Miraz’ın annesi için denetimli serbestlik başvurusu yapıldı. Baba Akbaba, ları cezaevinden bağlandı. Terör saldırısında şehit olanla yasanın bebeklerin cezaevinde kalmaması için çıkarıldığını hatırlattı rın yakınları ile yaralananlar da duruşmaya müşteki sıfatıy SEYHAN AVŞAR nin uygulanarak tahliyesine ka la katıldı. Tutuksuz sanık Na rar verilmesi için gereğinin ya zım Beyhan da duruşmada hazır bulundu. ‘Kınadaydım’ Tutuklu sanıklardan Hikmet Ölçer, “25 senedir İstanbul’dayım. Askere sadece Iğdır’a gittim” dedi. Zeki Yılmaz da, olay günü alkol aldığını, uykusuz olduğunu ve kafasının yerinde olmadığını öne sürerek, “Patlamadan sonra Vatan Emniyet Müdürlüğü çevresinde olduğum iddia ediliyor. Ben dernekte kına gecesindeydim. Saat 23.30’da eve gittim” dedi. Sanıklardan Nazım Beyhan da “Tüm şehit olanlara Allah’tan rahmet diliyorum” diyerek sa Miraz bebeğin annesi Gülistan Diken Akbaba avukatı aracılığıyla Adalet Bakanlığı’na denetimli serbestlik için başvuru yaptı. Dilekçede Akbaba’nın koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az bir zaman kaldığı ve son yıllarda benzer maddelerden ceza alan yüzlerce kişinin denetimli serbestlik hükümlerinden faydalandığı vurgulandı. Ayrıca dilekçede bu yasa ile tahliye edilen üç örneğe yer verildi. Denetimli Serbestlik Yasası’nın düzenlenme amacının göz ardı edilmemesi gerektiğinin belirtildiği dilekçede, “Bu pılmasını diliyoruz.” ‘Dışarı çıkabilsin’ Miraz bebeğin babası Cengiz Zaza Akbaba ise Denetimli Serbestli Yasası’nın bebeklerin cezaevinde kalmamasi içinde yapılmış bir yasa olduğunu anımsattı. Akbaba, bu yasanın uyugulanmaması durumunda annesi hükümete muhalif diye 1.5 yaşında bir bebeğin cezalandırılacağını söyleyerek, “Miraz 1.5 yıllık ömrünün 1 yılını cezaevinde geçirdi. Eşimin aldığı herhangi bir disiplin cezası da yok. Miraz’ın cezaevinde olmasına neden olan, bu haksız cezayı ve vunmasına başladı. Bazı müştekiler de “Dileme” diye bağır rada korunmak istenen yarar doğrudan anneçocuk ilişkisi 1.5 yaşındaki Miraz bebek, annesi Akbaba ile birlikte cezalandırılıyor. ren hâkimler de cezaevinde” dedi. Eşinin Denetimli Serbestlik dı. Sanık Beyhan da suçlama ni esas alarak çocuğun yüksek su olamayacağına dikkat çeki vekkil denetimli serbestlik sü Yasası’ndan yararlanmasını iste ları reddederken o gece evde yararını gözetmektir. Çok açık olduğunu söyledi. bir tehlike söz konusu olmadı l İSTANBUL/Cumhuriyet ğı sürece denetimli serbestlik len dilekçede çocuğun yararının resini hayatın olağan akışı içinesas alınarak denetimli serbest de yaklaşık 19 aylık bir bebelik talebinin değerlendirilmesi ğin bakımı ile geçireceği açık yen Akbaba, “Miraz’ın babası ve annesi ile parka gidebilmesini istiyorum. Miraz ya annesiz ya Yaşam TV yasa koyucunun da gözettiği gi gerektiği ve cezaevinden talep tır. Bu infaz süreci müvekkilden da babasız kalıyor. Bu durumun bi çocuğun yararı gözetilerek edilecek değerlendirme raporu çok oğlu ve ailesi için maddi ve son bulsun. Bebeğim üst arama Kürtçe değerlendirilmelidir” denildi. Akbaba’nın küçük bir çocuğun bakım yükümlülüğü ve sorum nun da bu hususlar gözetilerek hazırlanması gerektiği belirtildi. Gülistan Akbaba’nın koşul manevi zorluklar doğurmuştur. Denetimli serbestlik için sahip olunması gereken tüm koşulla sına maruz kalmasın. Kapı açıldığında, dışarı çıkmak istediğinde dışarı çıkabilsin istiyorum. şarkı cezası Radyo Televizyon Üst Ku rulu (RTÜK), Yaşam TV’ye lulukları sebebiyle kamu güvenliğine yönelik herhangi bir tehdit oluşturmasının söz konu lu salıverilme kriterlerini taşıdığına dikkat çekilen dilekçede özetle şu ifadeler yer aldı: “Mü ra sahip olan müvekkil hakkında bakanlığınızca uygun görülecek denetimli serbestlik tedbiri Miraz ve cezaevindeki 668 bebek için adalet istiyorum” diye konuştu. l İSTANBUL ‘Govend Show’ isimli programdaki Kürtçe konuşma ve şarkılar gerekçesiyle, 13 bin TL ve Açlık grevindekilere şeker verilmedi 5 yayın durdurma cezası verdi. Ceza, programındaki katılımcının Kürtçe selamlama yapma Halkevleri Eş Genel Başkanı Dilşat nın kolluk kuvveti tarafından karşılandığını fakat şe sı ve söylediği şarkılardaki ifadelerin “resmi olmayan çeviri” olduğu gerekçesiyle verildi. 14 Aralık’ta yayımlanan programa ilişkin 155 ihbar hattına şikâyet yapıldığını belirten RTÜK, bunun üzerine bir rapor hazırladı. Rapor sonrası televizyon kanalına 13 bin TL para cezası ve beş program durdurma kararı verdi. l Haber Merkezi Gözaltında bulunanların aileleri, İçişleri Bakanlığı’na gitti. Bakanlığa dilekçe veren aileler Halkevleri üyelerinin serbest bırakılmasını istedi. Aktaş’ın da aralarında bulunduğu Halkevleri üyesi 8 kişi, 21 Şubat’tan bu yana gözaltında. Halkevleri üyeleri gözaltına alındıktan sonra açlık grevine başladı. Halkevleri avukatlarının aktardığına göre, açlık grevindekiler şeker ve tuz tüketmiyor. Su ihtiyacı ker verilmediğini aktaran avukatlar, ‘yeni talimat’ gerekçesiyle kendi götürdükleri şekerlerin de içeri alınmadığını belirtti. Gözaltında tutulan Halkevleri üyelerinin yarın ya da perşembe günü mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor. l Haber Merkezi Saçılık’a bir gözaltı daha KHK ile işinden ihraç edilen Veli Saçılık, kendisi gibi KHK ihraç edilen Mahmut Konuk’un eyleminde destek verdiği gerekçesiyle dün gözaltına alındı. KHK ile ihraç edildiği günden beri eylemler düzenleyen ve Yüksel Direnişçileri arasında yer alan Veli Saçılık, kendisi gibi KHK ihraç edilen Mahmut Konuk’un 1 yılı aşkın süredir Çankaya Toplum Sağlığı Merkezi önünde düzenlediği eyleme destek verdiği sırada Ankara Defterdarlığı’ndan ihraç edilen Cemal Yıldırım ile birlikte gözaltına alındı. Gözaltı aracında Konuk’un akıllı telefonu aracılığıyla gerçekleştirilen canlı yayında konuşan Saçılık, “AKP, kendi ortağı olan Fethullahçılarla birlikte çalışıp, biz devrimcileri, solcuları, emekçileri bizi haksız hukuksuz bir biçimde işimizden ihraç etti. Bunu teşhir etmek ve dünya âleme duyurmak için buradayız” dedi. Soylu’ya seslendi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun görevden alınacağı iddialarını da hatırlatan Saçılık, “Süleyman Soylu’ya sesleniyorum. Soylu’yu İçişleri Bakanlığı’ndan ihraç edeceklermiş, bakanlıktan atacaklarmış. Bize yapmadığı zulüm kalmadı. Hükümete yaranmak için her türlü bize belden aşağı yapmadığı vuruş kalmadı. Broşürler çıkarttı, yalan üstüne yalan uydurdu. Bugün gittiği yer tarihin çöp sepetidir. Bize bugün bu zulmü devam ettirenler de tarihin çöp sepetine gidecekler. Geriye yalnızca direnenler kalacaktır” dedi. OHAL İnceleme Komisyonu’na da tepki gösteren Saçılık, “Bu ‘OHAL Komisyonu’ denen, yalan ve herkesi kandıran komisyonu burdan teşhir ediyorum. Bu komisyon illegal bir örgüttür. İnsanların emeklerini gasp etmek için Avrupa Birliği ile AKP’nin anlaştığı bir örgüttür. Biz bu örgütü tanımıyoruz. Alıyoruz başlarına çalıyoruz. Biz burdayız gitmiyoruz. Süleyman Soylu gider, biz kalırız. Kesinlikle bunu unutmasınlar” ifadelerini kullandı. Saçılık ve beraberinde gözaltına alınanlar, götürüldükleri karakoldan birkaç saat sonra serbest bırakıldı. l ANKARA / Cumhuriyet LÜLEBURGAZ Erdoğan’a hakaret gözaltısı Kırklareli Jandarma Komutanlığı ekipleri, Lüleburgaz ilçesinde oturan A.B’yi sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı paylaşımlarda PKK/KCK terör örgütüne yönelik propaganda yaptığı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği iddiasıyla gözaltına aldı. Lüleburgaz Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla gözaltına alınan A.B. ifadesinin ardından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturma sürüyor. l DHA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle