23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Pazar 25 Şubat 2018 6 Tahliyeden önce imza haber EDİTÖR: ÖZGÜR ÖZKÜ / ASLAN YILDIZ TASARIM: İLKNUR FİLİZ Almanya’nın, gazeteci Deniz Yücel’in tahliyesinden bir süre önce Türkiye ile silah satışı anlaşması imzaladığı ortaya çıktı Reuters’ın haberine göre Alman hükümeti 18 Aralık 2017 ile 24 Ocak 2018 tarihleri arasında Türkiye’ye yönelik silah ihracatına ilişkin 31 anlaşmaya onay verdi. Haber, Sol Parti milletvekili Sevim Dağdelen’in meclise sunduğu soru önergesine verilen cevaba dayandırıldı. Alman Ticaret ve Enerji Bakanlığı tarafından verilen cevapta silahların tür ve modellerine ilişkin ayrıntılı bilgi verilmezken sadece silahlara ilişkin kodlar kullanıldı. Söz konusu onayın Türkiye’nin talep ettiği ancak Alman hükümeti tara fından askıya alınan Leo best bırakılmasının pard tanklarının moderni ne derece rol oynadı zasyonunu kapsayıp kap ğı soruldu. Hükümet samadığı konusunda bir kanadı, “Türkiye’de açıklama yapılmadı.  politik nedenlerle tu Almanya Dışişleri Ba tukluluğu devam kanı Sigmar Gabriel ocak eden Alman vatan ayında, mevcut hükümetin daşlarının serbest bı Türkiye’ye satılan tankla rakılması için hü rın modernizasyonu konu kümetin her kanal sunda kararı yeni hükümet kurulana kadar bekle Deniz Yücel dan çalıştığı” cevabını verdi. meye aldığını açıklamıştı. Habere göre önergede hükümete ‘Kirli anlaşma yok’ NATO üyesi Türkiye’ye yönelik Yücel henüz tutukluyken “öz görünüşteki sıkı denetimin terk gürlüğünün tank ticaretiyle le edilmesinde, Deniz Yücel’in ser kelenmesini istemediğini” ifa de etmiş, buna karşılık Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel de “Türkiye ile herhangi bir kirli anlaşma yok” diye konuşmuştu. Benzer açıklamaları Yücel’in serbest bırakılmasından sonra da tekrar eden Gabriel, “Yücel’in serbest bırakılması ile ilgili ortada ne kirli ne de temiz bir anlaşma yok” demişti. Yücel, Binali YıldırımMerkel görüşmesinden hemen sonra 16 Şubat’ta serbest bırakılmıştı. Son olarak önceki gün Türkiye’de tutuklu bulunan bir Alman vatandaşı daha serbest bırakıldı. Hakkında yurtdışına çıkış yasağı olduğu için Türkiye’de bulunan Alman vatandaşının kimliğine ilişkin olarak herhangi bir açıklama yapılmadı. Kore gazilerinin önünde yere kapandılar! Büyükçekmece’ye gelen Kore heyeti, ilçede yaşayan Kore gazileri Aydın Yalçınkaya ve Ekrem Çakır’ı evlerinde ziyaret etti. Ziyaretler sırasında Korelilerin, Kore gazilerine saygı için önlerinde yere kapanmaları duygu dolu anlara sahne oldu. Büyükçekmece’nin Güney Kore’deki kardeş şehri Cheonan’dan gelen Belediye Başkanvekili Pil Young Lee ve beraberindeki heyette yer alan Won Tea Goak, Sang Tea Lee, Seungwoo Namgung ve Young Bok Kim, Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ile birlikte ilçede yaşayan Kore gazileri Aydın Yalçınkaya ve Ekrem Çakır’ı evlerinde ziyaret ederek çeşitli hediyeler takdim etti. Koreli heyetin, saygı ve minnet ifadesi olarak Kore gazilerinin önünde yere kapanmaları duygu dolu anların yaşanmasına neden oldu. Belediye Başkan Vekili Pil Young Lee, “Kore’nin özgürlüğü ve demokrasisi için savaşan Türk askerlerine minnet borçluyuz” dedi. Büyükçekmece Belediye Başkanı Dr. Hasan Akgün ise, “Heyet, gelir gelmez ilk iş olarak ilçemizde yaşayan Kore gazilerimizi ziyaret etmek istediler. Koreli dostlarımızın bu vefalı davranışı bizleri oldukça duygulandırdı ve gururlandırdı” dedi. l Haber Merkezi Başkomutanlık istediler Meclis’e dilekçe yollayan yurttaşlardan bazıları “Afrin’de savaşmak istiyorum” bazıları da “Erdoğan’a mareşal unvanı ve başkomutanlık üniforması verilsin” dedi SELDA GÜNEYSU Suriye sınırında yürütülen Zeytin Dalı Harekâtı ile ilgili Meclis’e yurttaşlardan dilekçe yağıyor. Bazı dilekçiler, “Afrin’e gidip savaşmaları için kendilerine izin verilmesini” talep ederken, bazı dilekçelerde ise Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a “Mareşal unvanı ve başkomutanlık üniforması” verilmesi isteniyor. Bingöl Kığı’dan, “Afrin’de savaşmak istiyorum” başlığıyla Meclis Dilekçe Komisyonu’na yazan T.A., “Ben Afrin’e gitmek istiyorum. Sayın Cumhurbaşkanımız Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’dan bana bu fırsatı vermesini ve milletim, toprağım için Afrin’e gitmek istiyorum” dedi. Zile M Tipi Cezaevi’nden yazan O.U. ise dilekçesinde hükümlü olduğunu, Afrin Harekâtı’na katılmak istediğini ifade etti. Dilekçeleri işleme alan komisyon, “Dilekçe konusu husus Dilekçe Komisyonu’nun görev alanına girmemekte olup, konunun ilgili idareler nezdinde takip edilmesi gerektiği anlaşılmış olup bu aşa 2 KÖY DAHA ALINDI TTSK’nin, Afrin’e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı 36. gününü geride bıraktı. Cinderes’teki hedefler bombalanırken, Afrin’de Ebu Kab ve Hacılar köyünün alındığı belirtildi. 32 askerin şehit olduğu, 9 sivilin de hayatını kaybettiği harekâta ilişkin TSK’den yapılan bilgilendirmede, harekâtın başlangıcından itibaren uçaklarla terör örgütüne ait 782 hedefin imha edildiği, en az bin 931 PKK/KCK/PYDYPG ve DEAŞ terör örgütü mensubunun etkisiz hale getirildiği belirtildi. l İHA mada, Dilekçe Hakkının Kullanılmasına Dair Kanun ile TBMM İçtüzüğü’nün 116’ncı maddesi uyarınca dilekçe hakkında komisyonumuzca başka bir işlem yapılamayacağına karar verildi” değerlendirmesini yaptı. İstanbul’dan komisyona dilekçe yazan 4 vatandaş ise “Yeni istiklal harbini savunmadan taaruza dönüştüren Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan’a ‘Mareşal’ unva nı verilmesini talep ediyoruz” isteğiyle başvuruda bulundu. Başvuruda Türk Silahlı Kuvvetleri Personel Yasası’nın 29’uncu maddesinin ikinci fıkrası anımsatıldı. Fıkrada, “Mareşal ve Büyükamirallik rütbeleri savaşta olağanüstü yararlıkları görülen hayattaki veya ölmüş orgeneral veya oramirallere kanunla verilir” ifadesi yer alıyor. Fethiye’den yazan V.G. ise “Cumhurbaşkanı için özel Başkomutanlık üniforması hazırlanması” talebi ile komisyona başvurdu. Komisyon, başvurunun idari yollar tüketilmeden, somut bilgi ve belgeye dayanılmadan gerçekleştiğini açıklayarak, “Bu tür müracaatlar, idari başvuru yolları öncelikle kullanıldıktan ve bu taleplere ilişkin nihai sonuçlar alındıktan sonra Komisyonumuza intikal ettirilmeli” yanıtını verdi. l ANKARA 1 PKK’li öldürüldü 2 IŞİD’li yakalandı Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) yapılan açık lamaya göre, Şırnak merkezde, güvenlik güçleri tarafından düzenlenen operasyonda 1 terör örgütü PKK mensubu öldürüldü. Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde yasadışı yollardan yurda giriş yapan 2 IŞİD terör örgütü mensubu güvenlik güçleri tarafından yakalandı. Şırnak’ın Silopi ilçesinde düzenlenen operasyonda bir mağara ve bir sığınak içerisinde uzaktan kumandalı iki el yapımı patlayıcı tespit edilerek imha edildi ve muhtelif malzeme ele geçirildi. Bitlis merkez ve Mutki ilçesinde arazi aramasında araziye gizlenmiş vaziyette; bir el yapımı patlayıcı, 750 kg amonyum nitrat, 50 kg gıda ve muhtelif malzeme bulundu. Mardin’in Dargeçit ilçesinde arazi aramasında bir roketatar mühimmatı, bir roketatar sevk fişeği, 145 kg gıda malzemesi ve muhtelif malzeme ele geçirildi. Hakkari’nin Şemdinli ilçesinin sınıra yakın kırsal kesiminde, güvenlik güçleri tarafından icra edilen arazi aramasında bir tabanca ve 21 adet fişek bulundu. Diyarbakır’in Lice ilçesinde ise arazi aramasında 135 kg gıda malzemesi ele geçirildi. Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, teröristler tarafından orta refüje yerleştirilen bomba nedeniyle patlama meydana geldi. Önceki gece saat 20.00’de meydana gelen patlamada ölen ve yaralanan olmadı, çevrede bulunan bazı işyeri ve binaların camları kırıldı. l İHA Neyi başardınız, hangi değeri yarattınız, anlatınız 16yıldır iktidardasınız, yüksek değer olarak başardıklarını öğrenmek istiyoruz. Hayır tünelleri vb. kötüleme niyetim yok. Bir iktidarın tercihi tünel ve köprü yapmak olabilir, hatta dünyanın en büyük havaalanı da... Bir iktidar, sadece yol köprü tünelleri büyük yapıtlar diye halkın gözüne sokarak oyları almayı ve yeniden iktidara gelmeyi planlayabilir. Nitekim bunu yaşıyoruz. Üçüncü havaalanı ve kuzey ormanlarını mahveden girişimin İstanbul’u çıplak, kel, susuz vb. bırakacağını göze alıyorlar. Ama onlar şimdiye bakıyorlar, yarın ve gelecek çok uzakta! Fakat tüm iktidarını bu görünür yerüstü büyük yapıtlar üzerine kuran bir iktidara nasıl yaklaşmalıyız? Öncelikle söyleyelim: Bu politikanın, bırakalım ülkeyi çok zor durumda bırakacağını, kendi iktidarlarını da yıkacak sonuçlar üretecektir. Önceki yazımda iktidarın muhalefete yüklenirken en çok kullandığı söylemin “bu ülkede bir dikili ağacı bile olmadığı” metaforu üzerinde durmuştum. Ve kendileri bizzat, 4 dikili ağacı olmayanların ürettiği değerlerden 60 milyar doları aşkın mal ve mülkünü sattığını açıkladılar, şimdi de 12 şeker fabrikasını daha satışa çıkardılar! Cumhurbaşkanı son zamanlarda savunma sanayii ile övünüyor ve kendi silahımızı ürettiğimizi söylüyor. Bakarsınız ki, bu savunma sanayiini de kendileri kurmuş. Gerçekleri anımsatalım: TUSAŞ: (Türk uçak sanayii), 1973 Aselsan, çok değerli, kuruluşu 1975! Havelsan (Hava elektronik sanayii): 1982 ROKETSAN: 1988, ülkemizde roket ve füze tasarımı, geliştirilmesi ve üretimi için. Bunlar Türk Silahlı Kuvvetleri’ni Güçlendirme Vakfı bünyesinde toplandı: 1987... bu çerçevede Aspilsan, İSPİR gibi yan kuruluşlar da var. Bugün ulaştığı bilgi, tasarım ve üretim değeri bakımından olağanüstü işler başarıyorlar. FETÖ’cüler bu kuruluşları dağıtmak, ele geçirmek için de girişimde bulundular ve şüphesiz ki casusluklar yaptılar. Kim bilir CIA’ya falan ne bilgiler aktı! Tabii en büyük yardımcı ve destekçileri de AKP iktidarıydı. 1970 1980’in başarısı Cumhurbaşkanı övünüyor, yerli silah sanayiindeki gelişmeler için. Ama yarattıkları hava, sanki bu kuruluşları da kendileri kurmuş gibi. Oysa Türkiye’nin uyanışı Kıbrıs Harekâtı sonrası oldu ve tüm bu kuruluşlar ABD ve Batı’nın ambargolarının bir sonucu olarak ortaya çıktı. Cumhurbaşkanı neden bunun altını çizmez? Evet, iktidarları döneminde savunma sanayi projelerini sonraki dönemlerinde desteklediler. Ve sonuçta bu süreçte yeni bir aşamaya ulaşıldı. 1980 ve 1990 yıllarında siyasi iktidarların ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ndeki bilinç sıçramasının sonucudur. Milli gemi, milli tank vb. tüm bu sürecin parçalarıdır, fikir olarak bu iktidarın bir dahli yoktur bu süreçte, desteklemekten başka. Sadece şimdi övünme payını çıkarıyorlar. Yani savunma sanayii de onların yarattığı bir büyük değer değildir. O zaman ne yarattılar? Yoksa sadece borç mu.. Yarın bu noktaya bakacağız. KAYSERİ’DEKİ BOMBALI SALDIRI Yaralı asker gazilik unvanı talep etti SELDA GÜNEYSU Kayseri’de, çarşı iznine gitmek üzere Tugay Harekat Merkezi aracılığıyla temin edilen ve terör örgütünce bombalı saldırıya uğrayan servis aracı içerisinde yaralanan asker H.Ş. ‘gazilik’ unvanı verilmesini istedi. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) Başkanlığı ise H.Ş’nin talebi ile ilgili kurumlararası yazışmaları yaparak, “6. derece vazife malulü olduğu tespitinin yapıldığını” ve 1 Mayıs 2017’den geçerli olmak üzere, H.Ş.’ye aylık bağlandığını açıklamakla yetindi. 17 Aralık 2016 Cumartesi günü, Kayseri Komando Tugay Komutanlığı’ndan izine çıkan er ve erbaşları taşıyan servise bombalı saldırı yapılmış, 14 asker şehit olurken, 55 asker de yaralanmıştı. Yaralanan askerlerden Gaziantep’te yaşayan H.Ş, halen tedavisinin devam ettiğini ancak ‘gazilik’ unvanının verilmediğini belirterek, TBMM Dilekçe Komisyonu’na başvurdu. Dilekçeyi işleme alan komisyon ise konuyu önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na sordu. Bakanlıktan ise “yaralanan vatandaşların gazi statüsüne alınması şeklinde bir uygulama ve yetkinin bulunmadığı” yanıtı geldi. Bakanlık, bu durumdan SGK’nin sorumlu olduğunu belirtti. Komisyonun, konuyu ilettiği SGK Emeklilik Hizmetleri Genel Müdürlüğü ise 29 Ocak 2018’de komisyona gönderdiği açıklamada H.Ş’nin 6. derece vazife malulü olduğunun tespit edildiğini ve 1 Mayıs 2017 tarihinden geçerli olmak üzere, H.Ş.’ye aylık bağlandığını ve ödeme yapıldığını belirtti. l ANKARA BAŞSAĞLIĞI Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi Temel Sanat Eğitimi Bölümü Kurucularından, Heykel Bölümü Emekli Öğretim Üyesi Kıymetli Hocamız PROF. ALİ TEOMAN GERMANER  vefat etmiştir. Değerli hocamıza Tanrı’dan rahmet, Üniversitemiz mensuplarına, öğrencilerine, ailesine, yakınlarına ve sanat camiasına başsağlığı dileriz. Hocamızın naaşı 26 Şubat 2018 Pazartesi günü saat 11.00’de Üniversitemiz Fındıklı Yerleşkesi Osman Hamdi Bey Salonu’nda düzenlenecek törenin sonrasında Kılıç Ali Paşa Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Nakkaştepe Mezarlığı’nda (Kuzguncuk) toprağa verilecektir. MİMAR SİNAN GÜZEL SANATLAR ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle