17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
DUNYA ÇİFTÇİLER MACRON’A KIZGIN Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron dün ziyaret ettiği 55. Paris Tarım Hayvancılık Fuarı’nda çiftçile rin protestolarına maruz kaldı. Çiftçiler ve aktivistler, üretici fiyatlarının yükselmesi, AB ticaret görüşmeleri ve Çinli bir yatırımcının ülkenin ta hıl yetiştirilen Allier ve Indre bölgelerinde iki yıl içinde 2 bin 700 hektar tarım alanını satın almasına tepki gösterdi. Silah lobisine boykotPazar25Şubat2018 [email protected] EDİTÖR: BETÜL BERİŞE TASARIM: EMİNE BİLGET 13 Mogadişu’da çifte saldırı Somali’nin başkenti Mogadişu’da önceki akşam iki bombalı araçla gerçekleştirilen saldırıda en az 45 kişinin yaşamını yitirdiği bildirildi. Devlet Başkanlığı sarayı ve bölgedeki bir otele yakın alanda meydana gelen çifte saldırıyı köktendinci Eşşebab üstlendi. Yetkililer ölenlerin en az 15’inin güvenlik güçlerinden olduğunu, saldırılarda 36 kişinin de yaralandığını açıkladı. Eşşebab saldırılarda 5 militanının da öldüğünü duyurdu. Türkiye’nin askeri üssünün bulunduğu Somali’nin başkentinde geçen ekim ayında yine iki bombalı araçla gerçekleştirilen saldırıda en az 500 kişi yaşamını yitirmiş, kanlı eylemin ardından gözlerin çevrildiği Eşşebab ise saldırıyı üstlenmemişti. TalibanIŞİD peşi sıra vurdu Afganistan’ın çeşitli bölgeleri önceki gece ve dün Taliban ile IŞİD saldırılarının hedefi oldu. Gözlerin Washington’ın Afganistan’daki askeri konuşlanmasını daha da artırma, ek birlik gönderme hamlelerine çevrildiği dönemde, ikisi intihar saldırısı olarak gerçekleştirilen kanlı eylemlerde çoğu asker en az 23 kişinin öldüğü açıklandı. Ferah bölgesinde, Bala Buluk’taki orduya ait üsse önceki gece yarısı Taliban militanlarının baskın düzenlediği belirtildi. Olayda 18 askerin öldüğü, ikisinin yaralandığı duyurulurken bölgeye ek birliklerin sevk edildiği açıklandı. Başkent Kâbil’de ise dün sabah saatlerinde saldırı meydana geldi. Yerel kaynaklar, Afganistan İstihbarat Servisi, ABD elçiliği ve NATO karargâhına yakın bölgede konuşlu üssün girişinde sivil giyimli bir kişinin kimlik kontrolü sırasında kendini havaya uçurduğunu aktardı. Saldırıda en az 3 kişi yaşamını yitirdi. Kâbil saldırısını IŞİD’in üstlendiği duyuruldu. Ocak ayından bu yana da Kâbil’deki saldırılarda en az 130 kişi yaşamını yitirmişti. Yine dün Helmand bölgesinde bombalı araçla düzenlenen Taliban’ın üstlendiği intihar saldırısında ise en az iki kişinin öldüğü gündeme yansıdı. İran’da çevreci gözaltısı İran’da Hürmüzgan eyaletinde dün üç çevreci aktivistin gözaltına alındığı duyuruldu. Gözaltı gerekçesi açıklanmazken bu adımın Pers Vahşi Yaşam Mirası Vakfı’nın sekiz üyesinin casusluk yaptıkları iddiasıyla geçen ay gözaltına alınmasının ardından gelmesine dikkat çekildi. Vakfın başkanı aynı zamanda Kanada vatandaşı olan, akademisyen Kavus Seyyid İmami’nin cezaevinde yaşamını yitirdiği basına yansımış, İranlı yetkililer intihar ettiğini öne sürmüştü. Riyad, Berlin’e silah için çıkıştı Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Adil el Cubeyr, Almanya’nın koalisyon sözleşmesinde yer alan Yemen’deki iç savaşta yer alan ülkelere silah satışını durdurma kararına tepki gösterdi. Yemen’de meşru bir savaş verdiklerini savunan El Cubeyr, “Sizin silahlarınıza ihtiyacımız yok, biz başka yerden buluruz” dedi. Almanya’da Hıristiyan Birlik partiler (CDU/CSU) ile Sosyal Demokratlar (SPD) arasında varılan koalisyon anlaşmasında Almanya, sevkıyatı onaylanmış olan satışlar etkilenmemek kaydıyla Yemen savaşına “doğrudan” müdahil olan taraflara silah satışını askıya alma kararı almıştı. ABD’de geçen hafta bir okulda yaşanan katliam sonrasında Ulusal Silah Birliği’ne yönelik baskılar artıyor... Kimi şirket desteğini çekiyor Bireysel silahlanma tartışmasının her katliam sonrası gündeme geldiği ve her seferinde Ulusal Silah Birliği’nin (NRA) “galip çıktığı” ABD’de, bu kez Florida’da bir okulda eski bir öğrencinin geçen hafta 17 kişiyi öldürdüğü saldırı silah karşıtı kitlesel harekete dönüşme yolunda. Protesto gösterilerinin yanı sıra 5 milyon üyesi bulunan, NRA ile bağlantılı şirketlere boykot uygulanması çağrısı, sosyal medyada #BoycottNRA (NRA’yı boykot et) etiketiyle yürütülen kampanya büyük yankı yarattı. Birlik ile bağlantısı bulunan şirketlerden bazıları, boykot çağrıları üzerine ilişkilerini kesmeye başladı. ‘18’den 21’e çıkaralım’ Hertz, National, Avis, Budget ve Enterprise araç kiralama şirketleri ile MetLife sigorta, Symantec grubu ilişkilerini kesen şirketler arasında yer aldı. Chubb, Symantec’in uzantısı LifeLock, Norton, SimpliSafe; Allied, North American Van Lines da NRA üyelerine indirimleri sona erdirdiğini duyurdu. Bazı şirket ve bankalar ürünlerinde NRA amblemini artık kullanmayacaklarını belirtti. NRA müttefiki olarak görülen Florida’nın Cumhuriyetçi valisi Rick Scott da silah sahibi olmak için gereken minimum yaşı 18’den 21’e çıkarma çağrısını desteklediğini açıkladı. ABD’li gençler silah kontrolüyle ilgili tepkilerini ortaya koymak üzere 24 Okullarda yaşanan ölümcül saldırılar sonrasında ABD’nin pek çok kenti öğrenci protestolarına sahne oluyor. Mart’ta Washington’da büyük bir ey lem gerçekleştirecek. ABD Başkanı Do nald Trump, okul katliamından kurtu lan öğretmen ve öğ rencilerle silahlı şiddet konusunda yapılan toplantıda, öğretmenlerin si lahlandırılması gibi tuhaf bir fikir orta ya atmıştı. Gates ile Manafort manafort’a baskı arttı ABD’de, Rusya’nın seçimlere müdahale ettiği iddiaları üzerine özel savcı Robert Mueller’in başlattığı soruşturma Başkan Trump’ın başını ağrıtmaya devam ediyor. Trump’ın eski kampanya müdürü Paul Manafort ile birlikte Muller tarafından aralarında “kara para aklama, komplo düzenleme, yalan beyanın” da olduğu 12 suçlamanın hedefine konulan Manafort’un eski iş ortağı Rick Gates’in yetkililerle işbirliği yapmayı kabul ettiği bildirildi. Manafort’un ayrıca Moskova yanlısı lobi faaliyetleri çerçevesinde “Avrupa’da eski yetkililere ödemeler yaptığı” idddiası da dikkat çekti. Mueller önceki gün Manafort ve Gates hakkında 32 yeni suçlama getirmişti. Gates’in işbirliği kararının Manafort üzerindeki işbirliği yapması için baskıyı artıracağı yorumları yapılıyor. ‘İnsani ateşkes’ kararı Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) üyeleri, Suriye’de savundu. Bu son can kayıplarıyla birlikte geçen pazar gününden itibaren bölge en az 30 gün sürecek ‘insani ateşkes’ de yaşamını yitirenlerin sayısının 500’ü tasarısını oybirliğiyle kabul etti. geçtiği duyuruldu. İsveç ve BMGK şubat ayı dönem baş Guta’ya yönelik bombardımanlar kanı Kuveyt tarafından hazırlanan ka da yer aldığı iddialarını reddeden rar tasarısı, oylamanın birçok kez er Rusya’dan ise bir kez daha cihatçıla telenmesinin ardından dün Konsey’de rın bölgeden sivillerin çıkışına izin ver oylamaya sunuldu. BM Güvenlik mediği uyarısı yükseldi. Rusya’nın Su Konseyi’nde oybirliğiyle kabul edilen riye’deki ateşkesi izleme merkezinden tasarı ile Suriye’ye insani yardım ulaş BM Güvenlik Konseyi’nde ŞamMoskova tırılabilmesi ve özellikle Doğu Guta’da heyetleri görüş alışverişi yaptı. yapılan açıklamada “Silahlı gruplar sivillerin tahliyesini engellemeye devam ki durumu ağır hasta ve yaralıların ediyor. Çok sayıda sivile acil tıbbi mü tahliyesi için en az bir ay insani ateş ‘alarm verdiği’ Doğu Guta’da da dahil dahale yapılması gerekiyor” denildi. kes kararı alındı. Ateşkese IŞİD ve El Yarmuk, Fua ve Kefraya’da kuşatmanın Dünkü açıklamada “son 24 saatte Doğu Kaide bağlantılı unsurların dahil edil kaldırılması talebinde bulunuldu. Guta’daki militanlar tarafından Şam ve mediği bildirildi. Kararda, Suriye genelinde insani yardımların ‘güvenli, engel Yine ölüm yağdı çevresindeki yerleşim birimlerine saldırılar olduğu, ölen ve yaralıların oldu siz ve sürdürülebilir’ bir şekilde ulaştı Karar öncesinde Londra merkezli mu ğu” aktarıldı. rılabilmesi ve ‘durumu ağır hasta ve yaralıların’ tahliye edilebilmesi için tüm taraflardan ‘gecikmeden’ çatışmaları en haliflere yakın Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, başkent Şam yakınlarındaki Doğu Guta çevresinde ordu ve ittifa TürkiyeABD kırılması... Öte yandan Independent gazetesi ya az 30 gün durdurmaları talep edildi. Ka kı Rus güçlerinin bombardımanlarında zarı Robert Fisk, Suriye ordusunun rarda ayrıca özellikle insani durumun dün en az 38 sivilin yaşamını yitirdiğini Guta’nın kontrolünü almaktan vazgeç meyeceği, Şam için Doğu Guta sonra TRUMP: IŞİD SONRASI GİDECEĞİZ... ABD Başkanı Donald Trump, Suriye’de IŞİD’in yenilmesi sonrasında bu ülkede konuşlanmayı sürdürme niyetlerinin olmadığını savundu. Rus RT’nin haberine göre, Avustralya Başbakanı Malcolm Turnbull ile Beyaz Saray’da yaptığı ortak basın toplantısında “Orada bulunmamızın tek ma ve Dışişleri bakanlıklarından Suriye’de Trump’tan farklı kalış süresi stratejisi çizildiğine işaret etti. Bu çerçevede Dışişleri Bakanı Rex Tillerson’ın “IŞİD, Kaide yenilmesi sonrasında Suriye rejmi ve halkı arasındaki sorunların çözümü, İran’ın etkisinin azaltılması, sığınmacıların dönüşü, sında sıranın İdlib ve Rakka’ya geleceği görüşünü dile getirdi. Fisk, “Guta düştüğünde, sırada İdlib’in olacağı kesin. Suriyeliler bundan sonra da Rakka’daki ABDKürt varlığını nasıl kıracaklarına karar vermeli belki de, Suriye yanlısı güçlerin kuzeydeki Afrin bölgesindeki Kürtlerin yardımına git nedeni IŞİD’i yenip, ortadan kaldırmak ar Suriye’nin kimyasal silahlardan arındırılması mesinin bir nedeni de budur; Türkler dından eve döneceğiz.. Orada bulunmamızın başka bir nedeni yok ve bu hedefimizi büyük ölçüde başardık” dedi. Kimi ABD basını geçmişte ABD Savun hedeflerini” ortaya koyduğuna atıf yapıldı. ABD’li kimi askeri yetkiliden de geçmişte “ucu açık konuşlanmaya” işaret eden açıklamalar gündeme yansımıştı. le ABD’liler arasında daha büyük bir ayrılığa yol açmak ve Washington’ı, Fırat’taki Kürt müttefiklerini terk etmeye zorlamak” ifadesini kullandı. Filistin’in El Halil bölgesinde önceki günkü protestolarda İsrail askerlerinin, çocukları da yaka paça gözaltına alması dikkat çekti. abd’ye kudüs tepkisi ABD Başkanı Donald Trump’ın Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıma kararının ardından büyükelçiliğini 14 Mayıs’ta Kudüs’e taşıma kararına sert tepki gösteren Filistinli liderler, Washington yönetiminin bu “tek taraflı adımının meşru kabul edilemeyeceğini” belirtti. Trump ve ekibinin dünya tarafından “sorunun bir parçası” olarak görüldüğü çıkışında bulundu. Filistin resmi haber ajansı WAFA’nın haberine göre, Filistin Devlet Başkanlığı Sözcüsü Nebil Ebu Rudeyne, “Kapsamlı ve adil bir barış, uluslararası kararlar ve iki devletli bir çözüm ilkesi temelinde sağlanabilir” dedi. Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) Genel Sekre teri ve Filistin Başmüzakerecisi Saeb Erakat da Trump ve ekibinin, Washington’ı çözümün parçası olmaktan çıkardığını ve dünyanın artık ABD’yi sorunun bir parçası olarak gördüğünü söyledi. Hamas da ABD’nin kararına sert tepki gösterdi. Bir diğer tepki de Ankara’dan yükseldi. Dışişleri Bakanlığı ABD’ye “Ne yazık ki bu kararıyla ahiren İstanbul’da toplanan İİT Olağanüstü Zirvesi’nin Sonuç Bildirisi’ne ve akabinde BM Genel Kurulu’nda alınan karara yansıyan uluslararası toplumun vicdanının sesini duymadığını ya da daha vahimi, umursamadığını ortaya koymaktadır” açıklamasında bulundu. Enerji gerilimi AB’ye yansıdı Doğu Akdeniz’deki enerji krizi Brüksel’de düzenlenen AB zirvesine de konu oldu. AB Konseyi Başkanı Donald Tusk, AB liderleri adına Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ve Yunanistan ile dayanışma içinde olduğunu belirterek Türkiye’ye “gerginlik yaratma adımlarına son vermesi” çağrısında bulundu. Varna’ya işaret... Rum Kesimi’nin BM kararları ve ulusla rarası hukuk çerçevesinde doğal kaynak lar aramaçıkarma hakkına sahip olduğu nu öne süren Tusk, “Türkiye’nin bu adı mı ‘iyi komşuluk’ ve AB ile ilişkileri nor malleştirme sürecine aykırıdır. Türkiye ile işbirliği yapmaya hazırız ancak 2223 Mart’taki AB Konseyi zirvesinde, Türki ye ile 26 Mart’ta Varna toplantısının ger çekleştirilmesine yönelik koşulla rın uygun olup olmadığını değer lendireceğiz” dedi. KKTC Cum hurbaşkanı Mustafa Akıncı ise Rum tarafının uzlaşma yerine, tek taraflı girişimleri sürdürerek D. Akdeniz’de gerginlik orta mı yaratılmasına neden olduğunu belirtti. Tusk [email protected] Faşizme karşı el ele... ROMA Erdoğan’ın ziyaretinde olduğu gibi, Roma’da dün yolları ve meydanları 3500 polis ablukaya aldı. Çatılara bir kez daha keskin nişancılar yerleştirildi. RTE’nin gezisi sırasında olduğu gibi tıpkı, kent merkezindeki dükkânlar boşaldı. Halk OHAL şartlarında gene evlerine çekildi. İtalyan başkentinde yaşamı felç eden hadise bu defa süper koruma altında yabancı bir devlet başkanının ziyareti değil. İtalya’nın yakın tarihinin gördüğü en büyük gösterilerden biri... “Bir daha asla. Faşizmlere hayır!” sloganıyla örgütlenen gösteri için başkente Çizme’nin dört bir yanından 350 otobüs aktı. Bu satırların başına otururken “faşizme hayır” demek için Roma’da, Başbakan Gentiloni de dahil olmak üzere merkez solun tüm liderleri, sol partiler ve sendikaların katıldığı beş ayrı gösteri yapılmaktaydı.Gerçekte sadece Roma’da değil, Milano’dan Palermo’ya.. antifaşist gösteriler yağ halkaları gibi tüm İtalya’ya yayılmıştı. İtalyan demokrasisinin gördüğü en silik, renksiz seçim kampanyasının son ayağında bu antifaşist dalganın yükselmesi, çok farklı açıklamalara konu olan hayli çarpıcı bir gelişme. Açılan Pandora kutusu Her şey ay başında sırtında İtalyan bayrağı ile Macerata kentinde eline tü fek alarak yolda yürüyen kara derili göç menleri rastgele tarayan ve faşist selamı çakan Luca Traini’nin açtığı Pandora kutusu ile başladı. Şans eseri kimsenin ölmediği olayın arkasından ana akım medya ve bazı hükümet çevreleri dahil kimileri Traini’nin “münferit meczup” olduğunu savunurken, sol, bunun tam da İtalya’da yükselen faşizmin bir işaret fişeği olduğunu iddia ediyor. Tanınmış yazar Roberto Saviano örneğin “Guardian”a yazdığı bir yazıda “Faşizm İtalya’ya geri döndü” başlığını kullanıyor ve “Göçmenlere ateş açmak, faşist selamı vermek, bayrağı kullanmak.. faşizmden başka nasıl tanımlanır” di yerek soruyor. Macerata’da tetiği tutan elin, esasen Fransa’daki Le Pen’in ruh Rikizi olan ırkçı “Lega” partisi oma’daki antifaşist eylemlere destek lideri Matteo yoğundu. Katılımcılar Salvini olduğu arasında Başbakan nu söylüyor. Gentiloni de vardı. En kısa ta nımla ifade edildiğin de dünkü gösteriler Saviano’nun işaret ettiği gibi, “büyüyen faşizm tehlikesine” “olayın adını koya rak” dikkat çekmek ve kayıtsız kalmamak adına yapıldı. Ana akım medyada ne ki bu gösterileri ’70’lere benzeyen bir “aşırı sağsol” ku tuplaşması içinde tasvir etmek eğilimi var. Bundan maksat “Aman huzur elden git mesin!” diyen “düzen partilerini” kollamak. Gerçekte durumun ’70’lerle bir ilgisi yok. ’70’lerdeki çatışmalar, Türkiye’deki gibi, soğuk savaş ortamının gladyolar mantığıyla tetiklediği bir şiddetti. Ardın da bir sosyal taban yoktu. Macerata’da buzul dağının ucu gibi boy veren Luca Traini olgusu ise farklı. Basındaki yoklamalara göre “Traini’ye hak veren” İtalyanların oranı yüzde 11. Buna “Evet bu kötü bir olay. Ama siyah lar da çok fazla” diyen yüzde 12 eklen diğinde; her 4 İtalyandan birinin bugün “ırkçılık” etrafında bir araya gelebileceği bir tablo çıkıyor. Duçe dönse sandığı alır ‘70’lerin tutku yüklü ideolojik kamplaşmalarından bugün çok uzağız. Antifaşist faşist kırılması ideolojik tartışmalar ve görüşlerden değil, 2008 ekonomik krizinin sonuçlarından kaynaklanıyor bugün. Gençler arasındaki işsizliğin hâlâ yüzde 32 olduğu ülkede, Avrupa’nın çok ülkesindeki gibi göçmenler tablonun baş sorumlusu görülüyor. Sağ, merkez sol Gentiloni hükümetini “kontrolsüz göç”le suçluyor. Göç meselesinde aşırı tavizkâr olmakla itham edilen merkez sol, diğer yandan oy kaybetme korkusuyla “yabancılar” konusunda çekimser ve sessiz kaldıkça; sağ “göçmen korkusunu” köpürttükçe köpürtüyor. Sağda en güçlü konumda bulunan Berlusconi dahil olmak üzere tüm siyasi oluşumlar “korku”yu ve korkudan kaynaklanan “öfke”yi değişik oranlarda kullanıyor. Berlusconi’nin sağında Salvini’nin ırkçı “Lega” partisi var. Onu Mussolini faşistlerinin mirasçısı küçük “İtalya’nın Biraderleri” izliyor. Daha sağda da şiddete başvurmaktan kaçınmayan “Casa Pound/Pound Evi” ve “Forza Nuova/Yeni Güç” partileri bulunuyor. Aybaşında vizyona giren “Mussolini’nin Dönüşü” filminin yönetmeni Luca Miniero haklı. “Mussolini bugün aşırı sağdaki çok grubun yanında mülayim kalırdı” diyen Miniero ilave ediyor: “Bugün Duçe İtalya’ya dönse seçimleri kazanır!” Dünkü gösteriler tam işte bu tehdide, Mussolini’nin geri dönüş tehlikesine dikkat çekiyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle