18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Perşembe 27 Aralık 2018 dizi 9 YOLCU YOLUNDA GEREK Fabrikaların, atölyelerin topluca bulunduğu ortamlar içimde hep hüzün verici bir ıssızlık duygusu uyandırır… SÜPERPAK MayrMelnhof Packaging şirketine ait Süperpak, 2012’den beri toplusözleşmeli. İşçiler, ilk kez bu kadar uzun süreli grev yapıyor. 186. Selüozİş Sendikası uzmanı Aykut Günel, “Antep’teki işçiler yaklaşık 2 ay önce grevi kırmıştı. İçeri girince sendikadan istifa ettiler. Sözleşme günde, geçen cumartesi 3 yıllık sözleşmeyi imzaladılar. İlk yıl 280 TL, den yararlanamayacaklar. Antep’in yeni örgütlenen bir yer olarak gre ikinci yılın ilk altı ayı 300 TL zam alacaklar. Enflasyona göre, maaşlarda vi dört ay götürmüş olması önemli” diyor. İşverenin ilk üç ay işçilerle hiç erime olursa, zararı işveren karşılayacak. İşçiler ocak ayı başında işbaşı görüşmediğine, etik olmayan yollarla grevi kırmaya çalıştığına dikkat çe yapacaklar: “Grevin bu kadar uzun süreceğini tahmin etmemiştik. Hepi kiyor: “Sıfır zam dayatması vardı. Grevin 92. gününde ilk görüşmeyi yap miz son güne kadar dişimizle tırnağımızla işimizi severek çalıştık. Onlar tık. Anlaşmadan iki gün önce, Avusturya’dan, 30 ülkenin sorumlusu olan sa sendikayı bitirmeye çalıştılar. Anlaşmaya memnun olduk.” bölge direktörü geldi. Mevcut koşullara göre iyi bir anlaşma oldu.” Tariş işçisi: Hem ortak hem işsiz Gürsel Köse: İşçiler fazla bir şey istemiyorlar. İçtikleri çorbanın içine iki parça et. Buradan çağrı yapıyoruz. Atılan işçiler işbaşı yapsınlar, örgütlenme hakkına saygı duyulsun. Biz öcü falan değiliz. Direnenler 4 Vedat Arık l Ataol Behramoğlu l Hilal Köse ataol behramoğlu Bursa (Orhangazi) Cargill fabrikasının grevci işçileriyle vedalaşıp yola çıktığımızda saat öğleden sonra iki olmuştu. Yolcu yolunda gerek... Aynı gün içinde, İzmirAydın yolu üzerindeki Torbalı Yazıbaşı mevkiinde bulunan Süperpak Fabrikasının grevci işçileriyle buluşma sözümüz var... SERVİLERİN KOMŞULUĞUNDA Fabrikaların, atölyelerin topluca bulunduğu ortamlar içimde hep hüzün verici bir ıssızlık duygusu uyandırır…Gerçeküstücü resimlerdeki, sessiz sinema döneminin kimi siyah beyaz filmlerindeki gibi bir ıssızlık duygusu… Süperpak fabrikasına yaklaşmadayken geçtiğimiz in cin top oynayan yan ve ara yolların ıssızlığı ve akşam alacakaranlığının inmekte oluşu bu duyguyu yeniden uyandırıyor. Ve yanı sıra da Süperpak fabrikasının bulunduğu anayol kıyısınca sıralanmış, Menderes’in diktirdiğini öğrendiğimiz, uzun ve karanlık servi ağaçları… Fakat çadırdan topluca çıkarak bizi karşılamaya gelen grevci arkadaşlarla, enerji yüklü bu genç adamlarla tek tek tokalaşıp tanıştığımızda, sözünü ettiğim hüzün duygusunun yerini bir kez daha dayanışma ateşinin, direnme duygusunun sıcaklığı alıyor… SENDİKALAŞMA ENGELLENEMEZ Otuz yıl önce kurulan Süperpak fabrikası, bugünkü adıyla Süperpak Ambalaj Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin 2008’de yüzde 60 payı, 2012’de ise tamamı Türk patron tarafından Avusturya sermayesine devredilmiş. Yani günümüzdeki patron ya da patronlar Avusturyalı. Fabrika arada bir değişen Türk genel müdürlerce yönetiliyor. Bunlar İşçinin, grev sözcüsünün, sendikanın her konuda muhatabı olan işveren temsilcileri… Bu iş kolunda temsil yetkisine sahip sendika ise Türkİş bünyesindeki Selülozİş. Sendika ve iş veren arasında ilk toplu sözleşme 2012’de imzalanmış. Bu toplu sözleşmeyle 12 saatlik iş günü 8 saate inmiş…Tahmin edilebileceği gibi pek kolay olmamış bu. Hepsi bir ağızdan, fabrikaya sendikanın girişiyle söz hakkına sahip olduklarını söylüyor ve bu hakkı kaybetmeye de hiç niyetleri yok. Sadece bu işyerindeki işve renin değil, gördüğümüz bütün grev ve direniş çadırlarında anlatılanlardan bu izlenim kolayca ediniliyor. İşçi artık eski işçi değil, hem kendisinin hem ailesinin insanca yaşamasını istiyor, mücadelesini bunun için yapıyor. GREVİN NEDENİ Torbalı, Karaman ve Gaziantep Süperpak fabrikalarında grev 20 Haziran’da başlamış. Toplam 240 işçi greve katılmış. 4. dönem toplusözleşme görüşmelerinde uzlaşmaya varılmayışın nedeni, 350 TL.lik zam talebinin brüt (kesintili) değil, net olarak ödenmesinin işveren tarafından kabul edilmeyişi. İşveren (ya da müdür) brüt 280 TL. zam öneriyor. Bu arada bu müdür değişiyor ve yeni müdür sıfır zam ve iki yıl süresince de zam yapılmasının söz konusu olmayacağını bildiriyor. Üstelik 2017’ye kadar yapılan zamlar net olarak ödenmekteyken bu tarihte işveren sözleşmeyi tek taraflı bozarak brüte geçiyor ve bir yıl süresince de brütte kalıyor. 380 TL’nin USA doları karşılığı yaklaşık 75 dolar. Avro olarak karşılığı ise yine yaklaşık 60 Euro kadar…. 60 Euro bugün Batı ülkelerinde orta düzeyde bir öğle yemeği parası. Avusturyalı işveren bu ücret artışını Türkiye’deki işçisinden esirgiyor. Bu arada buradaki işçinin bir saatlik ücretinin karşılığı 1.5 Avro iken örneğin Avusturya’da aynı iş kolunda çalışan işçinin bir saatlik ücretinin 15 Euro, yani buradakinin 10 katı olduğunu öğrendim. Grevdeki arkadaşlardan birinin sözleriyle, biz artık Avrupa’nın Çin’i, yani ucuz iş gücü olarak görülüyoruz... Dört ay süresince işverenden hiçbir pazarlık önerisi gelmiyor. Sonra, bu karmakarışık öyküde anlatılanları doğru anladıysam, bir kere daha müdür değişikliği oluyor ve işçiye bu kez (enflasyonun da altında) brüt olarak ödenecek 175 TL zam öneriliyor... Bugün bu iş kolunda ödenen ortalama aylık ücret, asgari ücretin ve sosyal yardımların toplamı olarak 2200 TL. olduğuna göre, işveren buna yaklaşık ancak yüz TL daha eklemeyi kabul ediyor... İşçinin istediği ise bunun en çok iki, iki buçuk katı… hilal köse Gıdaİş Sendikası’na üye olduktan sonra TARİŞ’ten çıkarılan 7 işçi, 51 gündür nöbette. Birimlerin birleşmesi ve işçi fazlalığı gerekçesiyle çıkarıldılar. Uzun yıllar örgütlü ve toplusözleşmeli çalışan işçiler, önceki birlik başkanı döneminde sendikasızlaştırılmışlar. Sonra da bütün kazanımlarını birer birer kaybetmişler. Şimdi, geçmiş deneyiminden yola çıkarak yeni bir direniş örüyorlar. Geçen hafta, yönetimle arabulucu görevi üstlenecek bir akil heyet oluşturuldu. Gıdaİş Genel Başkanı Seyit Aslan, CHP İzmir Milletvekili Atilla Sertel, eski milletvekili, iki dönem TARİŞ’te genel müdürlük yapmış olan Oğuz Oyan’ın da aralarında bulunduğu heyet, yönetimle görüşmeye hazırlanıyor. Gıdaİş Ege Bölge Başkanı Gürsel Köse, “Bu görüntü TARİŞ’e hiç yakışmıyor. Burası patronsuz bir işletme. Kooperatifçiliğin temeli örgütlenmedir. TARİŞ, Ezine’den başlayarak, 31 kooperatiften oluşuyor” diyor. Haklarımız alındı Murat Yılmaz (41), 7.5 yıldır fabrikada. “Altı aylık örgütlenme sürecimiz oldu. Temmuz başında 120 işçi arkadaşımla Gıdaİş’e üye olduk. 6 Kasım’da mesai bitimine 15 dakika kala çağırarak iş akdimizin fesh edildiğini söylediler. Sendikaya üye olduğumuz günden itibaren baskı, tehdit, mobbing uygulamalarına maruz kaldık” diyor. Fabrikada, beş sene önce Tekgıda İş örgütlüymüş. Önceki birlik başkanı döneminde yetkisi düşürülmüş. O dönem işe alınanlara, ‘sendikaya üye olmayacağım’ diye kâğıt imzalatmış: “2015 senesinden itibaren üç sene sendikasız dönem yaşandı ve kazanılmış bütün haklar tek tek elimizden alındı. Bayram ikramiyeleri, izin paraları, yılbaşı paraları, yakacak, ölüm doğum yardımı...” Durum kötü İlhan Sarıoğlu (51), 18 yıllık. Annesi birliğin ortaklarından. Tariş’teki durumu şöyle özetliyor: “Birlik yönetimi dört yılda bir se TARİŞ’te mavi yakalı 140, müdürlerle birlikte 195 kişi çalışıyor. Çıkarılan işçilerin anlattığına göre, üç işçiye bir müdür ve bir şef düşüyor. Yakalar arasında da uçurum giderek artmış... Davut Ay İşçiler: “Sendikasız dönemde bize yüzde iki, kendilerine yüzde 40, 60 zam yaptılar.” çimle geliyor. Burda 30 müdür ve yardımcısı, 22 şef var. İki genel müdürün, üç yardım cısı var. Genel müdürlerin 2324 bin lira maaş ve iki ikramiye aldıklarını duyuyoruz. Benim aldığım para 2200 liraydı, son zamla 2650 lira oldu. Müdürlerle aramızdaki uçurum son zamanlarda arttı. Bize yapılan son zam da göz boyamak için. Yani durum fena. Bu kafayla gidilirse, kapıya kilit vurulur. Aynı pamuk birliği, incir birliği, Fiskobirlik gibi olur. Sürekli küçülüyor. 45 bin ton yağ alınırken, şimdi 3 bin ton yağ alınıyor. 28 bin ortak 18 bine düştü...” Neden gönderdiniz? Mahmut Mora (32), 5 buçuk yıldır elektrik teknisyeni. Her zaman barışçıl yöntemleri tercih ettiklerini dile getirerek, “İçerde çoğu arkadaşımız üye. Bizi çıkardıklarında fabrika önünde açıklama yapıp, yönetime neden çıkarıldığımızı sordular” diyor. Ortağı da attılar Davut Ay (38). Erbeyli kooperatifinden. Birliğin 906 nolu ortağı. Üstelik babası da birlik yönetiminde. Ortağı olduğu işletmede kapı dışarı edilmiş olmanın tuhaflığını yaşıyor: “Sendikaya girince süreç başladı. İlk önce babama ‘Biz sizi çok seviyoruz, çocuğunuz sendikadan çıkmazsa işten atacağız’ dediler. Bir hafta sonra genel müdür odasına çağırarak teşekkür etti. ‘Sendikadan çımışsın’ dedi. Yanlış bilgi verilmiş herhalde. Çıkmayacağım, arkadaşlarımı yarı yolda bırakmam deyince, atıldım.” Temelinde ne var? Ay’ın bıraktığı yerden devam ediyor Köse: “İşçi fazlalığı diyorlar. Davut’un çıkarıldığı birimde 3 müdür 3 şef var, altlarında iki personel kaldı. Çalışanların çoğunluğu ortak çocukları. Üyelik süreci başlayınca, babalar arandı, çocukların sendikadan çıkması istendi. Olmayınca en son bu arkadaşlar tek tek sorgu odasına alındı. Örgütlenme anayasal hak. Birliğin temelinde de örgütlenme var. On binlerce ortaklı bir işletmeden söz ediyoruz. Burada sendikaya yeni bir merhaba deyiş yok. 30 sene sendika vardı. Belki 15 dönem toplu sözleşme yapıldı. Önceki yöneticiler işçi arkadaşları toplayarak, ‘aramıza ikinci şahısları neden sokuyoruz, zaten siz buranın ortağısınız’ diyerek sendikayı bitirmişler.” TARİŞ’in küçülmesine dair de şunları söylüyor: “Üretici köylü ürünü veriyor, parasını yedi,sekiz ay sonra alabiliyor. Bir yıl mahsul beklemiş, borçlanmış, nefes alacak. Özel sektörle daha düşük fiyata, peşin paraya anlaşıyor. Beklemeye mecali yok. Tarım da böyle bitiriliyor işte..” BİR KEZ DAHA İŞİN ÖZÜ Bizim görüştüğümüz Tor çekmedeler. balı Süperpak fabrikasının İşveren temsilcilerince iki 89 sendikalı işçisi grevde… makinenin fabrikadan gizlice Lokavtın verdiği hak gereği beş işçi makinelerin bakımıy çıkartılarak Gaziantep’teki fabrikaya gönderildiğini öğreniyo la ilgili olarak (onların deyimiyle, ruz. içerde) yani fabrikadalar… Bunun amacı gerçekten de Bu arada işveren temsilcile buradaki grevi kırmak, bel rinin fabrikaya taşeron işçi sok ki de Torbalı Süperpak’ı kapattuklarını, buna karşın grev sü mak mı? resince cironun (üretimin ve ka Bilinmiyor… zancın) düştüğünü öğreniyoruz. Fakat benim görebildi Ziyaret ettiğimiz her yerde ğim, bütün içtenliğimle söyle ki ortak görüş burada da te diğime inanın, Torbalı Süperreddütsüz dile getiriliyor: Amaç pak grevcilerinin de, tıpkı Flar sendikayı bitirmek, işçiyi bir kez daha köleleştirmektir. Grevi kırmak için provokas mardaki, Reysaştaki, Cargilldeki arkadaşları ve bir gün sonra görüştüğümüz üçüncü yonlara, iftiralara da başvuru Havalimanı’nın hapisten çıkıp luyor. bizimle görüşmeye gelen dire Sendikanın hem maddi, hem erzak olarak elinden gelen yardımı yapmasına, Torba nişçileri gibi, burada da çelikten bir duvar ördükleri, insanca yaşama taleplerinden bir milim lı Belediyesi’nin de yardımcı ol geri adım atmayacaklarıdır. masına karşın, aylardır sürmek (*) Bu yazı dizisi yayına hazır te olan grevin maddi manevi sı landığında Süperpak grevinin kıntıya yol açması elbette kaçı anlaşmayla sonuçlandığını öğ nılmaz. rendim ve çok sevindim. Hak Kimi arkadaşlar kredi vb. borçlarını ödemekte güçlük lılık ve adalet için direnen kuşkusuz kazanacaktır. Yarın: 3. havalimanı ve DHL ekspres türkiye C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle