18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İkinci Mi Store mağazası Çinli cep telefonu üreticisi Xiaomi, Türkiye’de ikinci Mi EKONOMİ StoremağazasınıEvofoneile DOLAR 5.2850 Forum İstanbul’da açacak. 2.6 kuruş AVRO 6.0240 0.7 kuruş FAİZ BORSA 20.93 Sabit 91.002 173 puan Perşembe 27 Aralık 2018 [email protected] TASARIM: SERPİL ÜNAY Belirsizlik büyük engel ALTIN CUMHURİYET 1451.72 47 kuruş ALTIN 24 AYAR 216.55 95 kuruş 11 TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik: Bugün iş dünyasının en çok sıkıntıda olduğu ana gündem maddesi, krediye sağlıklı bir şekilde ulaşamamak Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, iniş çıkışların bol olduğu bir yılın geride bırakıldığını belirterek, dış dünyadaki konjonktürel olumsuz etkilerin sistemin içinde olduğunu, hem küresel anlamda hem de içerde belirsizliklerin yaşandığını kaydetti. AA’ya konuşan Bilecik, ekonomiyi tekrar iyi noktaya getirmenin önemli bir sabır işi olduğunu vurgulayarak, şu tespitlerde bulundu: 4 Geçmişi değiştiremeyiz, ileriye bakmak için de geçmişten iyi dersler alabileceğimiz bir yılı kapatıyoruz. 4 İşverenin daha önemli üretim gücüne sahip olması, katma değeri yüksek daha önemli iş ve yatırım yapma iştahını da destekleyebilecek şekilde birtakım teşvikle rin verilmesi önemli. 4 Ekonominin en önemli kaldıraçlarından biri yabancı yatırım. Yatırımın getirisinden çok bu yatırımın uzun vadeli emin adımlarla yürüdüğünden emin olunması önemli. 4 Reel sektörün finansmana erişim probleminin mutlaka çözülmesi gerek. Bunun için de banka bilançolarında gerekli temizliğin ve rahatlığın önünün açılması gerek. Yüzde 1 büyüme 4 Bizim senaryomuzda 2019’da yüzde 1’ler civarında bir büyüme, enflasyonun da yüzde 17’ler civarında olacağını öngörüyoruz. 4 Birçok sektörde nakit sıkışıklığı ön plana çıkmış vaziyette. İş dünyasının en çok sıkıntılı olduğu noktalardan birisi kredi daralması. 4 Şu ana kadar bu dalgalanmayı biz kontrol altına al dık. Artık önemli olan büyümeyi nasıl gerçekleştireceğimizi tartışacağımız günlere geçiyoruz. Dişimizi sıkacağız 4 2019’da zorlu bir süreç gö rülecek. Biraz dişimizi sıkaca ğımız bir süreç yaşanacak ama bu uzun vadeli bakıldığı zaman Türkiye hakikatten o eski mu azzam günlere geri dönebilece ği, güzel hikâyeler yazabileceği süreci rahatlıkla başarabilecek bir kapasiteye sahip. 4 Türkiye’nin AB üye liği vazgeçilmez bir he def olması gerekiyor. 4 Finansman mali yetleri bu kadar yük sek olmasına rağmen ge rek içeride iş dünya sında ge rekse yaban Erol Bilecik cı yatırımcılarda güçlü yatırım yapma iştahı var. 4 Bugün iş dünyasının en çok sıkıntıda olduğu ana gündem maddesi krediye sağlıklı bir şekilde ulaşamamak. Kredinin maliyetinden çok krediye ulaşmadaki sıkıntılar öne çıkmış durumda 4 Bugün yatırımların önündeki en büyük engel belirsizlik. Ekonomi güven üzerine kurulan bir yapı, tekrardan netleştirilmesi gerekiyor. Özellikle mevcut yatırımcıları kati surette ürkütmememiz gerekir. Çünkü onlar eldeki kuş. Eldeki kuşu kaybetmiyor olmamız gerekir. 4 İş dünyası kendi objektifliğini kaybetmemeli. Her zaman empati kabiliyeti yukarıda olmalı. Bir şey talep ederken, bir miktar da olsa kendinizi karşı tarafın yerine koymalısınız. Bankacılık sistemindeki sıkıntıların tespitini yapmamızda fayda görüyorum. Kredinin maliyetinden çok krediye ulaşmadaki sıkıntılar öne çıkmış durumda. 4 Döviz kurunda seviyeden ziyade kurun istikrarlı seyri daha önemli. Asıl değerli olan kurun seviyesinden çok nasıl bir istikrarda devam ettiğidir. Yüksek dalgalar geldiği zaman kumdan kale olmamak lazım. 4 Finansa erişebilirlikte ana formül öngörülebilirlik. İnsanlar öngörülebilir bir piyasayı hissetmeye başladılar ve bunu görüyorlar ise o zaman finansal istikrara erişim de kurun seviyesi de kendi içinde bir dengeye kavuşur. İş dünyası olarak bizim iki gözümüzün biri ekonomide, diğeri dış politikada. l Ekonomi Servisi Yurttaş muhtaç olduBATMANRAFİNERİSİ Yasa ile üretim riske girebilir Batman Rafinerisi’nin kapatılması ile sonuçlanabilecek değişiklikler içeren Maden Kanunu ile petrol piyasası kanunu gibi diğer bazı kanunlarda değişiklik öngören yasa teklifi, TBMM Sanayi Komisyonu’ndaki görüşmenin ardından yeniden ele alınmak üzere alt komisyona sevk edildi. TÜPRAŞ Genel Müdürü İbrahim Yelmenoğlu, komisyon üyelerine yazdığı bilgi notuyla teklifin mevcut haliyle kabul edilmesi halinde Batman Rafinerisi’nin teslim aldığı ham petrolle ilgili yıllık 30 milyon dolarlık ek maliyet oluşacağını ve kâr edemez duruma gelecek rafinerinin kapatılmak zorunda kalınacağını belirtmişti. Engelliye, gaziye yüzde 25 indirim Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan, engelliler, harp ve vazife şehitlerinin dul ve yetimleriyle gazilerin, 1 Ocak 2019’dan itibaren elektronik haberleşme hizmetlerinden yüzde 25 ek indirimle faydalanabileceğini bildirdi. Turhan, işitme ve konuşma engellilerin elektronik haberleşme hizmetleri için operatörlerin çağrı merkezlerinden görüntülü hizmet sunulacağını da kaydetti. Cep bandrolü için 20 Avro alınacak Yurtdışından yolcu beraberinde getirilecek aralarında televizyon, radyo ve uydu alıcılarının da bulunduğu cihazlardan bir defaya mahsus olmak üzere, 180 Avro arasında bandrol karşılığı ücret alınacak. Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, bandrol ücretleri, internet bağlantısıyla radyo ve televizyon yayını alabilen cep telefonlarında 20 Avro, bilgisayar ve tabletlerde 10 Avro olacak. Tüketiciyi koruma sınırı yükseltildi Tüketici Hakem Heyetlerine yapılacak başvurularda uygulanan parasal sınırlar, yıl başından geçerli olmak üzere yüzde 23.73 yükseltildi. Etiket fiyatı 4 bin 570 TL’ye kadar çıkan ürünlerde yanıltılan tüketiciler, Tüketici Hakem Heyetlerine müracaat ediyordu. Resmi Gazete’de yayımlanan kararla, 2019’dan itibaren değeri 5 bin 650 TL’yi aşmayan uyuşmazlıklara ilçe Tüketici Hakem Heyetleri bakacak. l ANKARA Sosyal koruma harcaması yüzde 13.7 artarak 383 milyar liraya dayandı Çysaearrykindladıre Temel gereksinimlerini karşılayamayan ve yaşamlarını en alt düzeyde dahi sürdürmekte zorluk çeken emekliler, yaşlılar ve çocuklara yapılan sosyal koruma harcaması 2017’de bir önceki yıla göre yüzde 13.7 artarak 382 milyar 639 milyon liraya yükseldi. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre, koruma yardımlarında en büyük harcama 185 milyar 36 milyon lira ile emekli ve yaşlılara yapıldı. Bunu 103 milyar 77 milyon lirayla hastalık ve sağlık bakımı harcamaları takip etti. İmalat sanayiinde kapasite kullanım oranı aralık ayında bir önceki aya göre değişim kaydetmeyerek Mart 2015’ten bu yana en düşük seviye olan yüzde 74.1’de kaldı. Merkez Bankası’nın verilerine göre imalat sanayii genelinde mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanım oranı bir önceki aya göre 0.3 puan artarak yüzde 74 seviyesinde gerçekleşti. Reel kesim güven endeksi ise aralık ayında bir önceki aya göre 1.3 puan azalarak 91.5 oldu. Mevsimsellikten arındırılmış reel kesim güven endeksi ise bir önceki aya göre 0.9 puan artarak 97.7 oldu. Endeksin 100 değerinden büyük olması ekonomik faaliyetlerde iyimser görünüm; 100’den küçük olması ekonomik faaliyetlerde kötümser görünüm, 100 olması ise ekonomik faaliyetlerde istikrarlı görünüm olduğunu gösteriyor. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre ise hizmet ve perakende ticarette güven aralık ayında sırasıyla yüzde 2.2 ve yüzde 6.3 artarken, inşaatta yüzde 2.1 geriledi. l Ekonomi Servisi 13 milyona maaş Sosyal koruma harcamalarının Gayri Safi Yurtiçi Hasıla içindeki payı geçen yıl yüzde 12.3 oldu. Sosyal koruma yardımlarının yüzde 67.4’ü nakdi verilirken, en büyük payı yüzde 72.7 ile emekli ve yaşlılara yapılan yardımlar oluşturdu. Bunu yüzde 17.6 ile dulyetim yardımları ve yüzde 3.2 ile işsizlik yardımları takip etti. Sosyal koruma kapsamında maaş (emekliyaşlı, dulyetim ve engellimalul maaşı) alan kişi sayısı 2016’da 12 milyon 898 bin iken, geçen yıl yüzde 2.8 artışla 13 milyon 260 bin kişiye yükseldi. l Ekonomi Servisi Hazır giyimde zamlı büyüme Hadi Karasu Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başka “2017’de 515 milyar dolar olan küresel hazır giyim ticaretin nı Hadi Karasu, 2018’de hazır den 17 milyar dolarla yüzde 3.3 giyim iç pazarının yüzde 20 bü pay aldık. İhracatta 2018 yılına yüyerek 137 milyar liradan 165 kadar önceki 5 yıl boyunca du milyar liraya çıktığını kaydetti. rağan bir dönem geçirdik” dedi. Karasu, söz konusu artışın bü Karasu, 2018’in ekonominin yük bölümünün fiyat yükseliş genelinde olduğu Türk hazır gi lerinden kaynaklandığını, reel yim sektörü için de zorlu geçti büyümenin ise yüzde 23 düze ğini anlatarak, “Zorlu bir yıl ol yinde olduğunu ifade etti. maya aday görünen 2019’da ha Türkiye’nin dünyanın 5. bü zır giyim ihracatımızın 19 mil yük hazır giyim tedarikçi yar dolara çıkaracağımızı öngö si olduğunu söyleyen Karasu, rüyoruz” diye konuştu. Bursa’nın ihracat şampiyonu Tofaş İbrahim Burkay Bursa Ticaret ve Sanayi Odası’nın (BTSO) bu du. Kurumlar Vergisi kategorisinde ise birinci Pro Yem olur yıl 45. kez düzenlenen Eko ken, Bursagaz ikinci, Contitech nomiye Değer Katanlar Ödül Lastik üçüncü sırada yer aldı. Töreni’nde 5 ayrı kategoride 59 BTSO Yönetim Kurulu Başka ödül sahiplerini buldu. En fazla nı İbrahim Burkay, “Bursa’nın ihracat yapanlar kategorisinde yakaladığı örnek başarıların al birinci Tofaş, ikinci Oyak Rena tında iş dünyası temsilcilerinin ult ve üçüncü Bosch Sanayi ol azmi ve heyecanı yatıyor’ dedi. Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi tüm yurtta tepkiyle karşılanmış ve protesto eylemleri düzenlenmişti. ‘Şeker’de 3 ihale iptal Şekerİş Sendikası Burdur Şube Başkanı Mustafa Onay, Burdur, Yozgat ve Ilgın’daki şeker fabrikalarının özelleştirme ihalelerinin iptal edildiğini açıkladı. Onay, “Burdur, Yozgat ve Ilgın fabrikalarının ise ihalesi yapılmış ve devri beklenilmekteydi. O günden bugüne alıcı firmalar 3 defa uzatma hakkı kullandı. Bu tarih 25 Aralık tarihi itibarıyla sona erdi. Bugün Özelleştirme İdaresi Başkanlığı ve Türk Şeker’den sevinçli haberi aldık” dedi. Fabrikaların daha etkin üretim yapabilmesi, maliyetleri minimize ederek, daha kârlı bir şeker fabrikası yaratmak için var olduklarını vurgulayan Onay, “Biz tüm üretici, çiftçi, besici, nakliyeci hep beraber el ele daha maliyeti düşük bir şeker fabrikası yaratabilmeliyiz. Şeker ambarlarımızın dolu olmasını istiyoruz. Burdur Şeker Fabrikası’nın Burdur’a yaklaşık 200 milyon liralık girdisi var” diye konuştu. l DHA Siyasal İslamın sefaleti Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’in başına gelenlere hiç şaşırmadım. Siyasal İslam, Türkiye’de, emperyalizmin desteği, “yetmez ama evet” soytarılığının katkısıyla iktidara yerleştiğinden bu yana ülkenin modern seküler kültürüne yönelik saldırıların ardı arkası kesilmiyor. Şimdi, sanatın alanı adeta bir “Çorak Ülke”: “Hangi kökler kavrar, hangi dallar büyür / Bu taş döküntüde?” Noel gecesi Londra’da televizyonu izlerken bunları düşündüm. Doksanlı yıllarda, bir gün KadıköyKaraköy vapurunun yolcu salonundaki ekranda Devekuşu Kabare’nin skeçlerini, uzun, çok uzun bir aradan sonra ilk kez izlediğimde etraftan bana bakanlara aldırmadan nasıl kahkahalarla güldüğümü anımsadım. Birkaç ay sonra konuşmacı olarak katıldığım bir panelde Metin Akpınar’ı görünce yanına gitmiş, kendimi tanıtmış, saygılarımı ve hayranlığımı ifade etmiştim. O gün kendimi çok mutlu hissetmiştim. Türkiye yeni yıla Metin Akpınar ve Müjdat Gezen’e yönelik saldırılarla, siyasal İslam dalkavuğu pespaye sanatçı, mizahçı taklitçilerinin sosyal medyadaki hem tiksindirici hem de acınası paylaşımlarıyla girmeye hazırlanırken, Londra’da 4. Kanal’da Peter Cook ve Dudley Moore’un, 35 yıl sonra bulunan 9 kayıp komedi skecini, bu iki sanatçıyı sevgiyle anarak ilk kez sergileyen bir program vardı. 3540 yıl öncesine ait bu skeçlere birçok kez kahkahalarla güldüm. Özellikle Tarzan rolünü almak için başvuran tek ayaklı adam, kışın ortasında plajda tatil yapmaya çalışan iki proleter karakter, Dudley Moore’un, bir an evvel bitirip gitmek isteyen piyanistin Beethoven’dan bir parçayı büyük bir beceriyle hızlandırarak çaldığı skeçler çok şaşırtıcı ve komikti. Programa, izlemek ve düşüncelerini paylaşmak için katılan genç komedyenler de bu ikiliye hayranlıklarını, onlara olan borçlarını biteviye vurgulamadan edemiyorlardı. 60’ların ikinci yarısında, İngiltere’de Peter Cook Dudley Moore ikilisi, komedi anlayışını altüst eder, adeta devrim yaparken, aynı dönemde Türkiye’de de Metin Akpınar, Zeki Alasya’yla birlikte Devekuşu Kabare topluluğunu kuruyor ve Cook Moore ikilisi gibi bir atılımla modern komediyi başlatıyordu. Bir farkla ki Akpınar ve Alasya’nın skeçleri Cook ve Moore’unkilere kıyasla, çok daha siyasi ve kültürel bir keskinliğe sahipti. HHH Modern sanat, özgürlük yokluğuna tepkiden, siyasi otoritenin eleştirisinden, estetik ürünün metalaşmasına direnme, eski ifade biçimlerini terk ederek yenilerini bulma çabasından kaynaklanır. Bu nedenle muhafazakâr sanat (bu çabalar muhafazakâr dünya görüşüyle karşılaştığında oluşan gerginlikleri içerdiği ölçüde ortaya çıkan çok ender durumların dışında) bir imkânsızlıktır. Türkiye’de siyasal İslamın iktidarı, bu iktidara yanaşan kapıkulu icracılar bu imkânsızlığı çok güzel sergiliyor. Müslüman entelijansiya arasında bir ara saman alevi gibi parlayarak sönen “muhafazakâr sanatı” savunma çabalarının sergilediği düşünce sefaleti de siyasal İslam ile sanat sözcüğünü bir araya getirmenin imkânsızlığını kanıtlıyordu. Sanata, sanatçılara yönelik saldırının, kültür sözcüğünü duyunca silaha sarılma arzusunun, eğitimli insana yönelik kinin, cehaletin yüceltilmesinin arkasında bu imkânsızlık, kültürel iktidarsızlığın, karşı çıktığı şeyin karşısındaki yetersizliğin getirdiği kin yatıyor. Siyasal İslam sanat ve sanatçı üretemiyor. Çünkü, siyasal İslamın etrafına toplanan estetik üretici ve icracılar, özgürlük yokluğunu kabulleniyor, siyasi otoriteye teslim oluyor, tüm bunları, ürünlerini metalaştırmak, para kazanmak için yapıyor... Bu tipler insana, feodal dönemin saray, kilise desteğiyle, saray ve kilise için çalışan estetik üreticilerini anımsatıyor ama ürünlerinin düzeyine bakınca, insan, “Bunlara Kitch demek bile bir iltifat olur” diye düşünürken, Metin Akpınar ve Müjdat Gezen gibi SANATÇILARIN değerinin ayırdına bir kez daha varıyor. “Öyleyse” diyor, siyasal İslam, toplumda bir azınlık olmanın bilinci ve korkusuyla, “iktidarımı koruyabilmek için bütün eleştirileri sustururum, var olan sanatı ve kültürü yıkarım, yıkılanın yarattığı boşlukta, ülkeyi karanlık bir cehaletin içine sürüklerim”... 300 bin ton ayçiçeği ithalatı Yağlık ayçiçeği tohumu ithalatı için sıfır gümrükle 300 bin tonluk tarife kontenjanı açıldı. Resmi Gazete’de yayımlanan karar kapsamında yapılacak ithalatlar için Ticaret Bakanlığınca ithalat lisansı düzenlenecek. Tarife kontenjanının dağıtım ve kullanım usullerini bakanlık belirleyecek. Diğer yandan, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu, Doğu Karadeniz ve Konya Ovası projeleri kapsamında hayvancılık yatırımlarına yüzde 50 hibe desteği verilecek. l ANKARA C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle