19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cuma 21 Aralık 2018 14 Her yol bu ‘Roma’ya...2018’in en iyi filmini siz hâlâ görmediniz mi? Çeyrek yüzyıl önce, epeydir standart türler arasına hapsolmuş, monotonlaşmış, ana akım Hollywood sinemasına filmleriyle yeni bir soluk ve canlılık kazandırmış Guillermo Del Toro, Alejandro Gonzalez Irnarritu, Carlos Reygades, vb. gibi Meksikalı senaristyönetmenlerin önde gelenlerinden, 2001 yapımı “Y Tu Mama TambienAnanı Da!” filmiyle tanıdığımız, 1961 doğumlu Alfonso Cuaron’un, çoğu eleştirmence sona ermekteki 2018’in en iyisi olarak nitelenen yeni filmi “Roma”yı sonunda gördüm, reklamdan geçilmeyen bir AVM salonunda. Internetteki film platformlarıyla dikkati çeken, günden güne genişleyip yayılan Netflix’in yapımcısıdağıtımcısı olduğu “Roma”, bir Harry Potter filmi (“Azkaban Tutsağı”) yönetmenliğiyle 2004’te uluslararası arenaya açılıp “Children of MenSon Umut” (2006), Oscar’lara layık bulunan “GravityYerçekimi” (2013) gibi başarılarıyla geçen gurbet yıllarının ardından ülkesine ve kendi geçmişine dönüşünün ürünü, Venedik’in büyük ödülü Altın Aslan’ı da kazanmış, yalınlığı kadar çarpıcı da olabilmiş, ayrıntılı sinematografisiyle göz alan, 70 yıl kadar öncesinde dünya sinemasının gidişini değiştiren o Yeni Gerçekçilik akımına selamlarınısaygılarını sunan o siyah beyaz estetiğiyle de göz dolduran, otobiyografik bir film. Cuaron’un çocukluğunun kişisel anılarından beslenerek yazdığı bir senaryodan kameramanlığını da bizzat üstlenip siyahbeyaz olarak çektiği ve hizmetçi Cleo’nun bakışından ailenin ve Meksika’nın ya kın tarihine kamera tuttuğu, 135 dakikaya yayılmış, etkileyici bir dönem filmi “Roma”. Cuaron hatırlıyor 1971 yılbaşısına hazırlanan Mexico City’nin, halkın yakıştırmasıyla Roma diye adlandırılmış, üst orta sınıf semtlerinden birindeki dayalı döşeli, ferah evlerinde kuşları, hep avluyu pisleten köpekleri, hizmetçileri ve anneleriyle birlikte yaşayan, üçü oğlan biri kız, 4 çocuklu, varlıklı bir aile, konumuz. Baba, Quebec senin Ottawa benim sürekli dış gezilere çıkan bir doktor, anneyse sürekli özlediği kocası tarafından terk edileceği korkusuna tutsak olmuş, evinin düzenini hizmetçisi sayesinde sağlayan, hassas, vesveseli bir kadın, ayrıca kötü bir şoför. Çocuklarla sanki ablaymışcasına candan takılan hizmetçi Cleo’ysa (Yalitza Aparicio) ailenin tüm mahrem sırlarına vakıf, sanki aileden biri gibi. Avludaki köpek boklarını Cleo’nun te mizlemesiyle başlayan film aile bireylerinin gündelik yaşamlarını aktarırken dışardaki sokakları da yansıtıyor. 1961 doğumlu olduğu için ailenin büyük çocuğu olduğunu zannettiğim yönetmen Cuaron, ana karakteri Cleo sayesinde, annesini, kardeşlerini, evini, çocukluğunun travmatik anlarını, yaşanılan depremi, bir orman yangınını, ailesini bırakıp metresiyle kaçmış babasını bir bir hatırlıyor, dahası işbirliği yapan faşist polislerle para militer katillerin 1971’de Mexico City sokaklarında gösteri yapan solcu öğrencileri katlettikleri o katliamı da anımsıyor, anımsatıyor. ‘Amarcord’ çağrışımları Cleo’nun doğacak bebesine beşik almak üzere anneanneyle girilen mobilyacının üst katından seyredilen ve iz bırakan bu panoramik katliam sekansını çok iyi çekmiş yönetmen. Evde hizmetçiliği paylaştığı Adela’yla sinemaya diye çıktığı bir izin günün de tanıştığı, uzakdoğu dövüş sanatlarının hayatında yeni bir sayfa açtığını sürekli yineleyen, karateci ama karaktersiz bir delikanlıdan gebe kalıp hanımının yardımlarıyla ölü bir kız bebek doğuran Cleo’muz, ailenin dağınık, perişan hallerini toparlamanın üstesinden geliyor her defasında, tıpkı dalgalı Vera Cruz sahillerinde denize girmiş çocukları da boğulmaktan son anda kurtardığı gibi, üstelik yüzme bilmediği halde. Sonuç olarak çağrıştırdığı Fellini’nin başyapıtı “Amarcord”un her anlamda yakalamış olduğu o mükemmelik düzeyini pek tutturamasa da, Cuaron’un (ve kardeşlerinin) gerçekteki bakıcısı Libo’ya ithaf ettiği, şimdilik en iyi filmi diyeceğimiz bu “Roma”, bu ünlü Meksikalı yönetmenin kısaca ‘beni yetiştiren 2 kadına (annesiyle Cleo’ya) ve onları terk eden adama dair bir film’ diye tanımladığı, meraklısınca kesinkes kaçırılmayacak, görülesi bir seyirlik özetle. Opera çalışanları ‘Servis hakkımız engellenemez’ Devlet Opera ve Balesi çalışanları personel servislerinin “tasarruf” sebebiyle kaldırılmasına isyan etti. Ankara Devlet Opera ve Balesi binası önünde bir açıklama yapan Kültür Sanat Sen ve KESK bünyesindeki Devlet Opera ve Balesi çalışanları bütçeden ‘aslan payı’nı Diyanet, milli savunma ve iç güvenliğin aldığını belirterek şu açıklamayı yaptı: “Türlü alicengiz oyunları ile vermemeye çalıştıkları enflasyon farkı zamlarına ek olarak yıllardır kullandığımız personel servislerimiz de yeterli bütçe olmaması gerekçesiyle kaldırılmıştır. Bir yılda 5 festival ve 2 ilde opera bale günleri, yurtiçinde ve dışında onlarca turne düzenleyen Devlet Opera ve Balesi’nin bütçesi 13 servise yetmemiştir. Krize biz sebep olmadık bedelini de ödemiyoruz. Servis hakkımız engellenemez.” l ANKARA / Cumhuriyet ‘O Büyülü İnsanlar’ Gazetemiz yazarı Zeynep Oral’ın yeni kitabı “O Büyülü İnsanlar” Alfa etiketiyle raflardaki yerini aldı. Türkiye ve dünyadan sanatçı portrelerinin yer aldığı kitapta Oral yıllara dayanan deniyimlerinin süzgecinden damıttığı dostlukları okurlarşa paylaşıyor ve yaratıcılıklarını daha güzel, daha doğru, daha aydınlık, daha insanca bir dünya yaratmanın hizmetine vermiş olanları anlatırken, insanı ‘insan’ yapan değerleri yüceltiyor. Oral kitabın sunum bölümünde şöyle sesleniyor okura: “Bundan bir önceki ‘O Güzel İnsanlar’ adlı kitabımda, yakından tanıdığım birbirinden harika ve değerli insanların portrelerini çizmeye çalışmıştım. Ama okurla paylaşmak istediğim daha öy Zeynep Oral, Joan Baez ve Genco Erkal le harikulade insanlarım vardı ki noktayı bir türlü koyamıyordum. Öyleyse devam dedim kendime...” “O Büyülü İnsanlar”da aralarında Turhan Selçuk, Elia Kazan, Joan Ba ez, Alev Ebüzziya, Tuncel Kurtiz, Mina Urgan, Mehmet Ulusoy, Türkan Saylan, Zülfü Livaneli, Salvador Dali, Suna Pekuysal’ın da bulunduğu 25 sanatçı yer alıyor. T.C. TOSYA ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI METNİ ESAS NO: 2018/366 Esas Davacı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş tarafından Kastamonu İli, Tosya İlçesi, Sapaca Köyü 138 ada 1 parsel olarak kaydedildiği anlaşılmakla belirtilen taşınmazların idare tarafından yol inşaat veemniyet sahası tesis etmek amacıyla kamulaştırılmış olup 01/10/2018 tarihinde mahkememizde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine göre bedel tespiti ve tescil davası açmıştır. Tebliğ tarihinden itibaren 30 gün içerisinde idari yargıda iptal davası açtığınızı ve yürütmeyi durdurma kararı aldığınızı belgeleyemediğiniz taktirde kamulaştırma işlemi kesinleşecek olup Mahkememizde tespit edilen bedel üzerinden daimi irtifak hakkı/mülkiyeti Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş lehine tapuya tescil edilecektir. Mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli dosya numarası adına T.C. Ziraat Bankası Tosya Şubesine yatırılacaktır. Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliği tarihinden itibaren 10 gün içerisinde mahkememize yazılı olarak bildirmeniz gerekmektedir. İlgililerine 4650 kanun ile değişik 2942 sayılı kanunun 10. maddesi gereğince ilan olunur. 17/12/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 918552) T.C. ADANA 6. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/535 Esas KARAR NO: 2018/498 HÜKÜM ÖZETİ: Adana ili, Karaisalı ilçesi, Karapınar Mahallesi/Köyü, Cilt No:1, Hane No:52, BSN:33’te kayıtlı TC kimlik no:76** olan Şinasi ve Dürdane Dilek oğlu, Seyhan 06/07/2017 doğumlu Çağan Demirci’nin nüfus kaydında Çağan olan adının Çağan Mete olarak düzeltilmesine, nüfus kaydına bu şekilde tesciline, Adana ili, Karaisalı ilçesi, Karapınar Mahallesi/Köyü, Cilt No:1, Hane No:52, BSN:34’te kayıtlı TC kimlik no:76** olan Şinasi ve Dürdane Dilek oğlu, Seyhan 06/07/2017 doğumlu Kağan Demirci’nin nüfus kaydında Kağan olan adının Kağan Bilgin olarak düzeltilmesine, nüfus kaydına bu şekilde TESCİLİNE, karar verilmiştir. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 918510) T.C. ORDU 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2018/348 Esas DAVALI: NOKTA YÜKSEL Abdurrahman kızı. Terz ili Mahallesi Altınordu/ORDU Davacı Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından davalı Nokta Yüksel aleyhinize açılan Kamulaştırma (Bedel Tespiti Ve Tescil) davasının yapılan yargılamasında; Mahkememizce dava dilekçesinde belirtilen adresinize duruşma gününü bildirir davetiye çıkarılmış olup, mevcut adrese tebligat yapılamamıştır. Adres araştırmasından da bir netice alınamadığından dava dilekçesi ve duruşma gününün ilanen tebliğine karar verilmiştir. Duruşma Günü: 05/03/2019 günü saat: 09.00’da duruşmada bizzat hazır bulunmanız, veya kendinizi bir vekille temsil ettirmeniz, Aksi taktirde HMK’nın 3156 sayılı yasa ile değişik 213/2 maddesi uyarınca yargılamaya yokluğunuzda devam olunarak karar verileceği hususu, Dava Dilekçesi ve duruşma günü yerine geçerli olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 915238) T.C. TARSUS 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN SAYI: 2018/95 Esas Davacı Maliye Hazinesi vekili tarafından mahkememize ibraz edilen dava dilekçesinde özetle; Mersin ili, Tarsus ilçesi, Gaziler Mh. 2797 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tapuda adına kayıtlı olarak görünen Afet kızı Fatma’nın bulunmayan kişi olduğunu 10 yıldan fazladır kayyımlıkla idare edilmek bulunan taşınmazın malikinin gaipliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Mersin ili, Tarsus ilçesi, Gaziler Mh. 2797 ada, 3 parsel sayılı taşınmazın tapuda adına kayıtlı bulunan Afet kızı Fatma hakkında bilgisi bulunan kişilerin ilanın yayınlandığı tarihten itibaren 1 (bir) ay içinde mahkememizin 2018/95 esas sayılı dosyasına bilgi vermeleri TMK 594 madde gereğince ilanen duyurulur. 06/11/2018 Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 899486) kültür TASARIM: İLKNUR FİLİZ Ahmet Telli tehdit edildi Hacettepe Kitap Topluluğu’nun davetiyle dün Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde, ‘Cumhuriyet Döneminde Edebiyat’ konu lu söyleşinin konuğu olan şair Ahmet Telli, bir grup öğrenci tarafından tehdit edildi. Telli, bölüm sekrete rinin içeriye girerek, “Salo nu boşaltın tutamıyoruz ka pıdakileri” dediğini aktardı. Gazete Duvar’ın haberi ne göre, etkinliği düzenleyen öğrencilere bir şey ol Ahmet Telli maması için söyleşinin ardından tek başına okuldan çıkmak istediğini, bu sırada kala balık bir grup tarafından yolunun kesildiğini belirten Telli, “Kapıda bekleyen 3035 kişilik güruhun arasından geçtim. Arkamdan slo gan atmaya tehdit etmeye başladılar. ‘Ha cettepe sana mezar olacak’ diyerek bağırdı lar. Taksiye gidene kadar sloganları devam etti” şeklinde konuştu. l Haber Merkezi Behçet Aysan ve Metin Altıok Altıok ve Aysan aynı sahnede Sivas katliamında öldürülen iki şair Metin Altıok ve Behçet Aysan, adlarına verilen ödüllerle ölümlerinin 25’inci yılı dolayısıyla yeniden bir araya geliyor. 24 Aralık Pazartesi günü saat 19.00’da Cemil Candaş Şişli Kent Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek ödül töreninde 11. Metin Altıok Şiir Ödülü’ne değer görülen Cevat Çapan’a ve 22. Behçet Aysan Şiir Ödülü’ne değer görülen geçenlerde kaybettiğimiz Refik Durbaş’a ödülleri takdim edilecek. Ödül törenin ardından İbrahim Yazıcı, Elif Nayman, Zuhal Olcay, Güvenç Dağüstün, Selva Erdener, Cem Davran, Sevinç Erbulak ve Hakan Gerçek’in katılımıyla dinleti gerçekleşecek. En uzun gece Anahit Sahne’de! Altyazı sinema Dergisi yılın en iyi film lerini, bu akşam 21.00’de okuyucularıyla buluştuğu özel bir gecede açıklayacak. Geride kalan 2018 yılının filmlerine dair bir yarışmanın da düzenleneceği etkinlikte okurlara sürpriz ödüller de verilecek. Gecede Nâzım Hikmet Dikbaş, The Earrings, Eser Yazıcı, Bestye Yamalıoğlu, Engin Ertan ve Yeşim Tabak DJ kabininde olacak. ‘Eski Evler ve Karayemişler’ Yapım ve yönetmenliğini Engin Yıldız’ın yaptığı “Eski Evler ve Karayemişler ”Belgeseli seyirciyle buluşuyor. Sarıyer Belediye’sinin desteğiyle Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde bu akşam saat 20.00’de İstanbul Galası gerçekleştirilecek belgesel, Doğu Karadeniz güzergâhını izleyerek karayemiş ve eski evlerin birlikteliğini sunuyor. Mevsimleri takip ederek ilerleyen film, eski evleri ve onları saran karayemişleri, Karadeniz’in rengârenk olan peyzajları, insanları, dilleri ve gelenekleriyle birlikte ortaya seriyor. Gitgide kaybolmaya başlayan bu “armonik resimler”, belgeselin ana motiflerini oluşturuyor. C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle